Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

    SİYONİSTLERİ CESARETLENDİREN NEDİR?
    03/06/2010 - 16:15

    SABAHATTİN TÜRKYILMAZ

    Bismillahirrahmanirrahim

    “Bir musibet bin nasihattan iyidir” sözü ne kadar da doğru söylenmiş bir sözdür.

    Tarih boyunca varlıklarını hep zulüm, katliam ve işgal üzerine kuran emperyal güçler sultalarını asla uzun süre devam ettirememişlerdir. Ama bu gerçek de gözardı edilmemelidir ki, varlığını katliama, zulme, işgale sömürmeye borçlu olan hep devamını getirmek zorundadır, aksi takdirde varlığını sürdüremez. Herhalükarda valığının temellerini adalet ve barış, kardeşlik ve güven, başkasının hukukuna riayet ve saygı göstermek oluşturmayan imparatorluklar, krallıklar ve devletlerin zevali kaçınılmaz olacaktır.

    İsrailoğullarına gelen Peygamberlerin tarihine bakıldığında net bir şekilde görülmektedir ki, zulme maruz kalmış İsrailoğulları, ilahi önderler eliyle kudret ve gücü ele geçirdikten kısa bir süre sonra diğer kavim, kabile ve milletlere kat kat fazlasıyla zulüm ettikleri yetmiyormuş gibi kendilerini izzet ve kuderete ulaştıran peygamberlerini dahi şehid etmişlerdir. İlahi nimetlere nankörlük eden, Allah’ın kendilerine lütuf ve inayetini nefsani ve şeytani hedeflerde kullanan bu kavim, yüce yaradan tarafından şiddetle kınanmış ve lanetlenmiştir. Allah’ın semavi kitaplarda lanetlediği bu kavim, hz.Musa, hz.Davut, hz.Süleyman ve Hz.İsa’nın gerçek takipcileri olan İsrailoğulları değil, ilahi öğretileri ve nimetleri şeytani yollarda kullanan, onların içlerinden çıkan siyonistler olmuştur.

    Aynı siyonist zihniyet, ismini değiştirse, farklı çehrelere bürünse de yaptıkları onları ele vermektedir. Bunlar bazen yahudi siyonizmi, bazen hıristiyan siyonizmi, bazen de müslüman siyonizmi kisvesinde zahir olmaktadır. Üç başlı bu siyonizm, farklı isimler kullansa da aynı hedefe hizmet etmektedir. Kendisine bir daire oluşturan bu zihniyet, içinde barındırdıklarıyla zaman zaman sürtüşse de ulaşmak istedikleri hedef yolunda yarış yapmaktadırlar. Bunların asıl düşmanı kendi dairelerinin dışında bulunan kesimdir ve onları terörist, radikal, köktenci, irticacı olarak tanıtılırlar.

    Yapılan son katliamlara bakıldığında bu cesareti nerden aldıklarına insan şaşırıyor. Nereden alıyorlar bu cesareti? Onları bu kadar küstahlaştıran gücü nerden alıyorlar?

    Onlar bu gücü kendi dairelerinin içindekilerden almaktadırlar. Yıllarca güçlenmelerini sağlayanlardan almaktadırlar. Yaptıkları anlaşmalarla kendilerine destek çıkanlardan almaktadırlar. İttifak kurduklarından almaktadırlar.

    Yıllarca bu siyonist gücün tehlikesini anlatan ve dünya barışını tehdit eden bu güce destek verilmemesi gerektiğini haykıran İslami İran’ın haklılığını görmek için can mı vermemiz gerekiyordu? İğnenin bize de mi batması gerekiyordu? Kan vermemiz mi gerekiyordu?

    Peygamberlerini şehid eden bir zihniyeti, Allah’ın lanetine mazhar olmuş bir siyonist zihniyeti, Allah’ın tanıtmasına rağmen hala tanımamakta israr edenler onlara hizmet ettiklerinin farkında değiller mi?

    Bu zihniyet sadece Filistin’de işgali sürdüren siyonist çeteler değildir. Destek veren, işbirliğine giren, onların yanında yer alan herkes bu zihniyetin takipcisidir.

    Binlerce yıldır tevhid ehli, altmış yıldır Filistin halkı, üç yıldır da Filistin‘in Gazze halkı bu zulüm, işkence, baskı ve katliamın acısını tatmaktadır. Peyagamberin hadisi şerifi gereği, kendilerini bir bedenin azaları gibi gören gerçek müslümanlar, bu acıyı bedenlerinde değil ama ruhlarında hissediyor ve yaşıyorlar ama siyonistin gerçek çehresini göremeyenler hala gaflet uykusundadır.

    Evet! Onlar bu cesareti, uyuncakları gibi kullandıkları Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyin’deki uşaklarından almaktadırlar. Onlar cesaretlerini ülkelerdeki hükümetlerin ekonomik, siyasi..v.s alanda elini kolunu bağlayan lobilerinden almaktadırlar. Onlar kendisine destek veren, işbirliğine giren devletlerden almaktadırlar. Halklarının inanç ve düşüncesini kaale almayan kukla rejimlerden almaktadırlar.

    Unutulmamalıdır ki, “hak geldi batıl zail oldu, batıl zail olmaya mahkumdur” ayeti celilesi tecelli edince onların yanında bugün bulunan bütün bu destekcileri de yok olacaktır. Hidayet güneşi doğunca, yarasalara kaçacak yer kalmayacaktır.

    Hidayet Güneşinin doğması ümidiyle.....


    http://www.rasthaber.com/yazar_4826_...0%20NEDIR.html

    Yorum


      Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

      7 Direnişçi Kardeşimiz İsrail’in Elinde Tutsak
      03.06.2010 16:50

      Uğur Süleyman Söylemez, Çelebi Bozan, Mehmet Ali Zeybek, Osman Kurç, Aydın Ataç, Ahmet Aydan Bekar ve Ahmet Lokman Talip kardeşlerimiz hala İsrail'in elinde...

      Haksöz-Haber

      Gazze'ye yardım filosunun yolcularının Türkiye dönmesi ardında şehit, yaralılar bulunamayan ve kayıp kişiler var. Bizim aldığımız bilgilere göre şu anda Siyonist İsrail'in hastanelerinde tutsak olan 7 kardeşimiz var. Bunlar: Uğur Süleyman Söylemez, Çelebi Bozan, Mehmet Ali Zeybek, Osman Kurç, Aydın Ataç, Ahmet Aydan Bekar ve Türk uyruklu Avustralya vatandaşı Ahmet Lokman Talip...

      Uğur Süleyman Söylemez kardeşimizin durumunun ciddi olduğu öğrenildi. Ankara'da İLKAV yönetiminde bulunan kardeşimizin Tel Aviv'deki bir hastaneden çekilmiş fotoğrafı aşağıdadır:

      Yorum


        Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

        Hüsnü Yazgan
        Rahmet Limanına Varan Dostlar
        03 Haziran 2010 Perşembe

        Bir gemi yola çıktı. Yükü rahmet, onur, erdem ve sıcak yürekler.

        Can dostlarımız ve kardeşlerimiz zulmün ablukasını yarmaya, hakikati örten perdeleri kaldırmaya, insanlığın gözü ve kulağı olmaya karar vermiş ve tek yürek mavi yolculuğa başlamışlardı. Onlar mavi yolculardı. Özgürlüğün yolcularıydı. Cehennemi ateş ve kan kırmızısı yerine su ve gökyüzü maviliğinde özgür bir dünyanın müjdecisiydiler.

        Kimi Rahmanin emri kimi de yaratılış fıtratını koruyarak “çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar için koruyucu ve destek olmak” görevi ile binmişti insanlık gemisine.

        Gazzelerin, Aksaların, Mekke ve Medinelerin özgürlüğü, insanlığın kurtuluşu için,

        Adalet ve tevhidin şahitliği için yola çıkmışlardı.

        Firavunları, Nemrutları ve onların çağdaş kopyalarını biliyor ve tanıyorlardı. Neler yapabileceklerini de göze almışlardı.

        Onlar, Firavunun ölüm tehditleri karşısında, "Şüphesiz o takdirde biz Rabbimize döneceğiz. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı Müslüman olarak al." teslimiyeti ile yola çıkan adalet gönüllüleri idiler.

        Yeryüzünde zülüm estiren çağdaş egemenlere, son model silahlara ve donanımlı ordulara karşı iman ve cesur yürekleri ile zalimlerin karanlığını yok etmek için yola çıktılar.

        Onlar dünyalıydılar. Ümmetin ve hatta insanlığın mozaiği idiler.

        Dünya hayatinin çekiciliği, ben merkezli egoizmin rehaveti, nemelazımlık, korkaklık hastalıklarından hicret ederek denize açıldılar.

        Azıkları; onur, erdem, adalet ve merhamet olan küçük ama seçkin bir topluluktu.

        Ve kuşattı onları Siyonist çeteler.

        Uluslararası sularda yol almakta olan yürek gemisi korsanlarca sarılmıştı. Somali, Yemen açıklarındaki korsanlıkla kıyası imkansız çete, uluslararası hukuku yazanların destekleri ile saldırıya geçmişti. Gemiye denizden çıkamayınca havadan indirme yaparak kan dökmeye başlamıştı.

        Yürek gemisinin yolcuları onurluca direnmişti. Ama mertlikten nasipsiz katiller çetesi kurşun yağmuruna tutmuştu onları. Ve yine kan döküldü. Mavi Marmaradan akan kan Akdenizi kızıla boyamıştı. Siyonist çete kan deryasında yüzüyordu yine.
        Yeni bir Deir Yasin, Sabra ve Şatilla, Cenin, El-Halil ve Gazze katliamı yaşanıyordu..
        Henüz Şeyh İzzettin Kassam, Şeyh Ahmed Yasin, Rantisi, Şikaki’nin kanları kurumamıştı ki, İbrahim, Ali Haydar, Çetin, Necdet, Furkan, Fahri, iki Cengiz ve Cevdet’imizin şehadet haberleri ile söz boğazımızda düğümlendi. Yaralılarımız, kayıplarımız vardı. Bilgi karartması vardı. Doğru bilgi için zamana ihtiyaç vardı. Ama bütün dünya olup-biteni görmüştü.
        Sessiz ama yüreklice, hayatini inancının şahitliğine adayan Cevdet Kılıçlar da şehitlerimiz arasında idi.
        Yola çıkarken bir burukluk yaşıyordu. O burukluğunu bir dua ile bitiriyordu mavi sularda kameralar karşısında:

        "İnşallah Afganistan'da düşen uçakta şehit olan Faruk Aktaş kardeşimizle Bahattin Yıldız abimizin gıyabi cenaze namazını kıldık. Fatih'te arkadaşlarımız gıyabi cenaze namazlarını kılarken biz yanında değildik. Ne yazık ki gemiyle Gazze'ye doğru yola çıkmıştık. Biz de o görevimizi buradaki kardeşlerimizle yerine getirdik. Allah rahmet etsin. İnşallah Allah bize de onlar gibi bir son nasib etsin."

        Allah, duasını kabul etmiş ve onu katına almıştı onu.

        Bu gün de Fatih camisinde onun ve diğer şehitlerimizin cenaze namazları vardı. Ne çabuk yetiştin dostlarına. Yürekten duanın kabulü bu. Gelemedim ama çok uzaklarda canlı yayında izledim cenaze namazını ve törenini. Derin bir burukluk yaşadım. Devlet töreni ile kılınan cenaze namazını istemezdi Cevdet kardeşimiz ve belki de diğer kardeşlerimiz de. İnşallah onun arzusuna uygun bir cenaze namazı kılınır Cuma günü. Hem de onun arzuladığı Beyazıt meydanında ve Cuma namazı sonrasında. Dostlarımızın ona borcudur bu.
        Doksanlı yıllarda tanışmıştık Cevdet kardeşimle. İşkenceli sorgulardan sonra kelepçeli bileklerimizle DGM ye doğru yol alırken ailelerimizden önce karşımıza çıkan sendin. Boynunda kamera, elinde not defterin ve kaleminle. Gazeteciydin. Ama sen bütün yüreğin ve sahipliğinle oradaydın. Karideslerinle karsılaşmanın onların sağlık haberlerini almanın mutluluğunu her zamanki tebessümünle gösteriyordun. Sen DGM’lerdeki duruşmalarda muhabir sıralarında ama kardeşlerinin yakını olarak bulunuyordun. Bayrampaşa, Metris, Ümraniye, Bandırma, Bursa zindanlarındaki Müslümanların ziyaretçisi idin. Demir parmaklıklar arkasında kardeşlerinin bir yakını olarak bulunuyordun. Jandarmaların arasında kelepçeli kardeşlerinin gülümseyen karelerini yakalayıp ümit ve moral taşıyordun Müslümanlara. Ağır işkencelerde komalık olan, yıllarca felçli bir halde zindanda tutulan ve sonunda Rabbine yürüyen Cengiz `in en yakın takipçisi sendin. Sen hicret diyarında da kardeşlerinle irtibat, dostluğu, kardeşliği sürdürdün.
        Sen yetimin, mazlumun, kimsesizin yanında oldun.
        Sen adalet ve tevhidin sabırlı, istikrarlı ve dirayetli savunucusuydun. Yoklu ve yoksulluklar çektin. Ailenden, dostlarından uzaklarda kaldın.
        Ama hep mütevazı, sakin, samimi ve merhametli oldun. Sen, benliği mahkum eden, ümmetin derdi ile dertlenen, yüreklice bir dost idin. Allah’tan şehadeti istedin. Hak ettin ve elde ettin.
        Mermi yağmuru altında kameranla şahid oldun
        Sen, kurşunlara karşı gülümseyerek ürküttün onları.
        Acizleştiler, alçaldıkça alçaldılar
        Öpülesi alnından vuruldular.
        Pak kanınla insanlık gemisi
        Ve
        Akdenizin mavi suları kızıllaştı,
        Senin kanında cehennemi ateşlerini gördü katiller.
        Korktular, ürktüler, acizleştiler,
        Panik içinde sana kıydılar.
        Sen bir şahid olarak yaşadın,
        Şehidlik arzusu ile yola çıktın.
        Belki hedef Gazze limanı idi
        Ama sen Rahmet limanına vardın.
        Sana sözümüz, Allaha verdiğimiz söz olsun;
        Yolun yolumuz, Rahmet limanı hedefimiz olacaktır!

        http://www.haksozhaber.net/author_ar...l.php?id=16444

        Yorum


          Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

          Gazze İçin Özgürlük-2 Filosu Hazırlanıyor!
          02.06.2010 18:24

          Gazze Kuşatmasını Kırmak İçin Avrupa Girişimi, Siyonist terörün denizdeki vahşetine rağmen yeni bir filo için çalışmalarını hızlandırdı.

          Özgürlük Filosunun Siyonist terör devletinin korsan saldırısına uğramasının ardından Özgürlük-2 ismi verilen yeni bir filo oluşturulmaya başlandı. Daha şimdiden üç geminin hazırlandığını belirten Gazze Kuşatmasını Kırmak İçin Avrupa Girişimi Başkanı Arafat Madi, gemilerin daha çok dayanışmacıyla ve daha çok insani yardımla birlikte kuşatmayı kırmak için Gazze'ye doğru yol alacağını belirtti.

          Arafat Madi konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Filistin Enformasyon Merkezi'ne de ulaşan açıklamada Madi şöyle dedi: "Gazze'ye yeni bir filo göndermek için yoğun görüşme trafiği yaşanıyor. Bu filoya daha çok dayanışmacının ve daha çok yardımın alınması planlanıyor. İşgal devletinin korsan bir eylemle uluslararası sularda Özgürlük Filosuna alçakça saldırmasının ardından özelde Arap ve İslam âleminde genelde de Avrupa'da daha büyük bir filonun oluşturulması için talepler var. Yapılan alçak saldırıya karşı küresel intifada başlatan dünyanın özgür insanları bu yeni filo ile işgalcilere karşı tavır göstermek istiyor."

          Merkezi Brüksel'de bulunan Girişim'in Başkanı Madi yaptığı açıklamanın devamında, oluşturulan Özgürlük-2 filosunun önceki filoya göre daha hacimli, yüklenecek yardımların daha fazla olacağını, katılacak dayanışmacıların sayısının da daha çok olacağını ve filonun birkaç hafta içinde Gazze'ye doğru yol alacağını belirtti.

          (Haksöz-Haber)

          http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=14861

          Yorum


            Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

            [quote author=Murtazaali link=topic=14166.msg85978#msg85978 date=1275320234]
            Fethullah Gülenin bir açıklaması, kınaması ve lanetlemesi oldu mu acaba? Olursa buraya asar mısınız?
            [/quote]

            İHH'den Gülen'e yanıt: Başsağlığı beklerdik
            04-06-2010

            İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Fethullah Gülen'in WSJ'ye verdiği röportajdaki sözlerine "Doğrusu üzüldüm, inşallah bu haber yanlıştır, ben başsağlığında bulunmasını bekliyordum" şeklinde yanıt verdi.

            İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, NTV'den Hüseyin Yılmaz'a açıklamalar yaptı.

            Fethullah Gülen, Wall Street Journal'a verdiği röportajdaki sözlerine de yanıt verdi.

            Bülent Yıldırım şunları söyledi:

            "Gemiye inen bütün İsrail askerlerinde ölüm listesi vardı. Liste bir askerin üzerinden düştü ve sonra kendisi bütün askerlere listenin verildiğini söyledi.

            Liste şu an elimizde, listenin en başında da ben varım. İbrahim Bilgen vurulunca askerler telsizde "Raibi vurduk, Raibi vurduk" diye konuştular. Vurulan diğer iki insan da, Cevdet Kılıçlar ve Ali Haydar da bana çok benziyor.

            Toplam 16 kişi, bunların fotoğraflarını ve isimlerini dağıttık. Hani kadife operasyon yapacaklardı ya, gelip bizi etkisiz hale getireceklerdi. Bizde görüntü var, İsrail diyor ki '35 dakika şiddet kullanmadık'. Oysaki görüntülerde şu açıkça görülüyor, daha denizdeyken askerler ateş açıyorlar.

            Gazze'ye İsrail üzerinden değil Mısır üzerinden gidecektik. Biz İsrail'in açıklama gereği 68 milin dışında paralel olarak seyrediyorduk ve Mısır'dan Gazze'ye girecektik. Bunu güvenlik gerekçesiyle açıklamadık.

            Fethullah Gülen'in eleştirel açıklamalarını yeni duydum, biz İsrail'e başvurduk ve bizi hep oyaladı İsrail. Cenevre sözleşmesine göre hareket ettik, açık deniz olduğu için bölge İsrail'in egemenliği altında değil. Doğrusu üzüldüm, inşallah bu haber yanlıştır, ben başsağlığında bulunmasını bekliyordum. Kendisine saygı duyuyoruz. Eleştirileri zannediyorum bir ara yüzyüze gelirsek derdimizi anlattığımızda vazgeçecektir. Açıklamayı keşke bizimle görüşerek yapsaydı.

            Elimizde başka görüntüler var, bunları daha sonra açıklayacağız. Ambargo kalkmazsa dünyanın her tarafından yeni gemiler kalkar. Netanyahu'nun ambargonun yeniden gözden geçirileceği yönündeki açıklaması olumlu bir gelişmedir. Önemli olan oraya yardımların ulaşması, amaç bağcıyı dövmek değil."

            NTV
            http://www.rasthaber.com/27397_IHHde...beklerdik.html

            Yorum


              Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

              Gazze'ye yardım götüren Rachel Corrie ile de irtibat kesildi!..



              04-06-2010

              Kanlı katliama rağmen, Gazze'ye yardım götürmek için Güney Kıbrıs'ta yolan çıkan İrlanda gemisi Rachel Corrie ile irtibat kesildi ve Gazze'ye 20 mil kala İsrail askerlerince durdurulduğu öğrenildi.

              Ayrıntılar gelecek...

              Yorum


                Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

                Tayyip Erdoğan 6. maddeyi okuyor: Öldürmeyeceksin!

                Ama bu yahudilerin dilinde şu anlama geliyor (6. Madde) kendi aranda öldürmeyeceksin.

                Yani yahudilere göre sadece kendileri insan. o yüzden tevratın kuralları sadece bu insanlar için. diğerleri ise yahudilere hizmet için yaratılmış insan görünümlü hayvanlardır. o yüzden onlar diğer milletlere kendi bahçelerinde yetişen çiçekler gibi bakarlar. çiçekler sevmek için değil ha koparıp koklamak için o yüzden dğer milletlerin organları hep yahudiler için. gözlerini çıkarıp yahudilere takılabilir (Zehranın gözleri filmini tavsiye ederiz) kalpleri de her organı da..

                canları sıkıldığında bu sıkıntıyı diğer milletlerden hayvanları öldürerek giderebilirler..

                muharref tevratın bu konudaki ayeti ise onları öldür kadın çocuk bebek koyun sığır kuzu... demeden..

                diğer milletler için yahudiler bu ayeti uygularlar...

                Yorum


                  Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI


                  İsrail'den 'Rachel Corrie'ye tehdit
                  İsrail'den, yapılan kanlı operasyonun ardından yoluna devam eden Rachel Corrie gemisine de tehdit geldi: "Yaklaşmayın vururuz"
                  Güncelleme:04 Haziran 2010 22:48

                  DUBLİN (A.A) - İsrail, Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından yola devam eden ''Rachel Corrie''deki yardım gönüllülerinden, geminin Aşdod Limanı'na getirilmesini istedi.

                  İrlanda devlet kanalı RTE'nin haberine göre, İsrail Dışişleri Bakanlığından gemidekilere iletilen mesajda, ''İsrail'in gemiye müdahaleyi arzu etmediği, geminin İsrail'deki Aşdod Limanı'na getirilmesi durumunda ülkeye güvenli biçimde giriş yapmasının sağlanacağı'' belirtildi.

                  Gemidekilere, kendilerini karşılamaya hazır olduklarını bildiren İsrailli yetkililer, ''Yapılacak kontrollerin ardından, gemiden silah ya da savaş malzemesi çıkmaması durumunda yükün tamamını Gazze'ye gönderebileceklerini'' kaydetti.

                  http://haber.mynet.com/detay/dunya/i...-tehdit/514928

                  Yorum


                    Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

                    [quote author=gulistan_2 link=topic=14166.msg85847#msg85847 date=1275297626]
                    evet haber sitelerindeki isaretler ürpertici....

                    BEYZA; bu zulmü insan kaynakli olarak engelleyebilecek iki sey var, birincisi bütün dünyadan milyonlarca sivilin ölümü göze alip israile yürümesi!!! ki bunun önündeki engelleri vs. biliyorsunuz, ikincisini ise söylemiyorum cünkü kimse kaale almaz!

                    ücüncü bir yol, ki maalesef bu ücüncü yol izlenecek sonucta, o da savastir!


                    [/quote]

                    selam aleykum ablacım mesajını yeni gördüm kaale alınmayacak yöntem hangisi hem neden kaale alınmasın ki?
                    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                    Yorum


                      Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

                      Fethullah Gül-DÜR-en'den şok Gazze yorumu...
                      YİNE GÜLDÜRDÜ...
                      1-İSRAİL’DEN İZİN ALINMALIYDI...(OLDU...BİR SONRAKİ SEFERE ALIRLAR)
                      2-IHH’nin politik bir amaç güdüp gütmediğini söylemek kolay değil. (Günlerini Yahudi ve Hristiyan dostlarınla geçirdiğin için tabi ki bunu bilemezsin, müslümanların dertlerinden çok münafıkların dertleriyle uğ...raşıyorsun.)
                      3-Suçluyu bulma işinin Birleşmiş Milletlere bırakılmalıdır. (Sen daha burda suçlunun kim olduğunu ayıramamışsan..Allah sana hidayet etsin.)
                      "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                      "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                      Yorum


                        Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

                        Hizbullah'tan 9 şehidimiz için dev gösteri - FOTO



                        05-06-2010





                        Lübnan'da Hizbullah'ın Özgürlük Filosu'na destek için düzenlediği geceye onbinler katıldı. Gösteride, İsrail saldırısında şehid olan 9 Türk anıldı.



                        Gazze'ye yardım götürürken saldırıya uğrayan ve hayatlarının kaybeden 9 Türk yardım gönüllüsü, Hizbullah tarafından Beyrut'ta düzenlenen onbinlerce kişinin katıldığı gösteriyle anıldı.

                        Gösteride konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, yardım için giderken hayatlarını kaybedenleri saygıyla andığını belirterek, 'Gazze'ye uygulanan ambargoyu delmek için şimdi daha büyük bir şans doğmuştur. Daha çok özgürlük filoları gerekmektedir' dedi.



                        Beyrut'un banliyö bölgesinde onbinlerce kişinin katılımıyla düzenlenen gösteri alanı Türk, Lübnan ve Hizbullah bayraklarıyla donatıldı. Gazze'ye yardım götürürken İsrail askeri saldırısı sonucu hayatını kaybeden 9 Türk şehit için, alanda sembolik olarak 9 tabut yer aldı. Hayatlarını kaybeden Türkler için Kur'an-ı Kerim okunan gösteriye video konferans yoluyla katılan Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, Türkiye'nin gösterdiği çabaları övdü.



                        Nasrallah, konuşmasının başında Türkiye'den özgürlük filosunu katılan kişilerin şehit olduğunu belirterek, ailelerine baş sağlığı diledi. Nasrallah, özgürlük filosunda yer alanların, İsrail tarafından saldırıya uğramasına rağmen, Türkiye'nin büyük çabalarıyla kısa zamanda bırakılmasını büyük bir başarı olarak nitelendirdi.




                        'İSRAİL ŞAŞKINLIK İÇİNDE'

                        İsrail'in Türkiye'nin uluslararası desteği nedeniyle büyük bir şaşkınlık geçirdiğini ve istenen her şeyi yaptığını belirten Nasrallah, 'Yaşananlar İsrail için büyük bir facia olarak anılacaktır. Çünkü Türkiye'nin uluslararası ilişkileri onları şaşkınlığa uğratmıştır. Yardım için bir çok ülkeden gönüllüler katıldı. Bunların büyük çoğunluğu Türkiye'dendi. Ancak İsrail uluslararası sularda, silahsız insanlara karşı büyük şiddet uygulayarak onların bazılarını öldürdü. İsrail kendini bütün kanunlardan üstün görerek acımasızca şiddet uyguladı. Büyük çoğunluğunu da cezaevine gönderdi. Ancak onlar Türkiye'nin girişimleriyle rekor sürede serbest bırakıldı' dedi.



                        Nasrallah, yaşanan insanlık dışı durumlara karşın, Amerika'nın hala İsrail'i korumaya çalışmasını da anlamanın mümkün olmadığı sözlerine ekledi. Türkiye'nin olaylardan sonra büyük bir hızla İsrail'e karşı tavrını koymasının ve ilişkilerini gözden geçireceğini söylemesinin, İsrail'i şaşkınlığa uğrattığını belirten Nasrallah sözlerine şöyle devam etti:



                        İSRAİL TÜRKİYE'NİN AL BAYRAĞINDAN KORKUYOR

                        'Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerini kesecek olması İsrail'de deprem yarattı. O nedenle kısa sürede Türkiye'nin isteklerini yerine getirerek herkesi serbest baraktılar. Bu, Türkiye'nin gücünü gösteriyor. Bu yaşananlardan sonra ben İsrail'in Türkiye'yi yavaş yavaş kaybetmeye başladığını söyleyebilirim. Avrupalılar yeni bir özgürlük filosundan bahsediyorlar. Ancak bunlar arasında hiçbir Arap'ın sesi çıkmıyor. İsrail Türkiye'nin al bayrağından, Hizbullah'ın bayrağından korkuyor. Bizler Türkiye'nin arkasında durmaya devam etmeliyiz. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a Amerika baskı yapıyor ama o aldığı karardan dönmüyor.'



                        Nasrallah, konuşmasında Arap dünyasını da Gazze'ye uygulanan ambargoyu delmek için çaba harcamaya çağırdı.
                        Beyrut'un banliyösünde bulunan El Raya Stadyumu'nda düzenlenen gösteriye katılanlar, konuşmadan sonra ellerinde Türk, Lübnan ve Hizbullah bayrakları taşıyan göstericiler bindikleri araçlarla sokaklarda gösteri yaptı.



                        Tımeturk

                        http://www.rasthaber.com/27419_Hizbu...20%20FOTO.html

                        Yorum


                          Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI


                          Ahmedinejad: "Özgürlük konvoyları, siyonizm yok oluncaya dek sürecek"



                          05-06-2010





                          Ahmedinejad:"Özgürlük konvoyları, siyonizm yok oluncaya dek sürecek"



                          İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Gazze’ye özgürlük ve barış konvoyunun yola çıkarak dünyada, siyonizm düşüncesi yok oluncaya dek yoluna devam edeceğini yansıtan bir dalga oluşturduğunu vurguladı.



                          İran Cumhurbaşkanı Dr. Mahmut Ahmedinejad, imam Humeyni’nin –ks- vefat yıl dönümünün etkinliklerine katılmak üzere İran İslam Cumhuriyetine gelen yabancı konuklara hitaben yaptığı konuşmada, korsan İsrail’in Gazze şeridine insani yardım ve barış aktivistlerini taşıyan deniz konvoyuna düzenlediği hain saldırıya temas ederek bu vahşi saldırıda Amerika’dan başka hiç bir devletin katil rejime destek vermediğini, dünyanın bir çok devletinin korsan İsrail’in Gazze’ye özgürlük konvoyuna düzenlediği kanlı baskını kınadığını kaydetti.

                          Ahmedinejad sözlerini şöyle sürdürdü: Artık dik durmalıyız. Korsan İsrail’in tarihi döneminin sonuna geldiği ve varlık felsefesini kaybettiği ortada. Bir dönem bu rejimi, Ortadoğu bölgesi ve ardından tüm dünyaya musallat olmak için kurdular, ama bugün bu rejimi korumak için bölgeye askeri çıkarma yapmak zorunda kaldıklarına şahit olmaktayız ve bunun anlamı da korsan İsrail’in etkinliğini kaybettiğidir. Korsan İsrail, işlevini kaybeden külüstür bir araba gibidir.

                          Ahmedinejad bir kez daha korsan İsrail’in Gazze konvoyuna saldırmasının bu rejimin gücünün değil, bilakis zafiyeti ve zilletinin işareti olduğunun altını çizerek Gazze konvoyu siyonizm düşüncesi yok oluncaya dek süreceğini vurguladı.

                          http://www.rasthaber.com/27436_Ahmed...20surecek.html

                          Yorum


                            Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

                            Heniyye:"Yardımları ancak bütün esirler serbest bırakılırsa alırız"



                            05-06-2010



                            Heniyye Türkiye bayrağıyla hutbe verdi.....

                            Heniyye: “Yardımları Ancak Bütün Özgürlük Tutukluları Serbest Kalınca Alırız”


                            Hamas lideri İsmail Haniye, Cuma hutbesinde yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Gazze halkına verdiği destekten dolayı teşekkür etti.





                            Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, Siyonist işgal rejiminin kuşatma politikasının Gazze’nin direnişi ve dünyadaki özgür insanların tavrı nedeniyle başarısızlığa uğradığını belirterek, Özgürlük Filosuyla gelen yardımları işgalcilerin ellerindeki bütün dayanışmacıları bırakmasından sonra ancak kabul edebileceklerini ifade etti.

                            Heniyye, Gazze’deki El-Ömeri Camiinde bugün (04 Haziran Cuma) verdiği hutbede ümmetin ve dünyanın işgalcilerle olan ilişkilerinde büyük bir değişimin olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze işgalcilerin tecrit ve ambargo politikasına karşı üstün gelmiştir. Gazze işgalcileri bütün dünyaya teşhir ettiği gibi, işgalcilerin Gazze halkına karşı yaptığı barbarlığı ve vahşeti de teşhir etmeyi başarmıştır. Allah işgalcilere karşı üstün gelmeyi nasip etti ve bugün Gazze yiğitlerle şehitlerin ortaya koydukları tablolarla gerçek bir zafer yaşıyor.”







                            Özgürlük Filosuna katılan bütün dayanışmacılara ve özellikle de Türkiye’den katılanlara teşekkür ettiklerini, filoya yapılan saldırı karşısında onurlu tavırlar sergileyen Türkiye Başbakanı ile hükümetine de minnetlerini ilettiklerini belirten Heniyye, Arap ve İslam ülkelerinden Türkiye’nin bu cesur adımını takip etmelerini istedi.

                            Siyonist işgal devletinin Özürlük Filosuna saldırmasının işgalcilerin maskesini düşürdüğünü ve bölgedeki kirli planlarının geri tepmesinin başlangıcı olacağını kaydeden Başbakan Heniyye, Gazze ile Özgürlük Filosuna karşı yaptıkları suçlardan dolayı Siyonist liderlerin yargılanmaları gerektiğini söyledi.




                            http://www.rasthaber.com/27417_Heniy...%20aliriz.html

                            Yorum


                              Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI

                              BEYZA bacim insaAllah ben yanilmis olurum ve bu sivil harekat, askeri müdahaleye gerek birakmadan israili bitirir (diyorum ama gidisat pek öyle göstermiyor)

                              bahsettigim "kaale alinmayan" yol hakkinda insaAllah gündem biraz degisince veya bir baska konuda yeri geldiginde tekrar sohbet ederiz.


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum


                                Ynt: İHH YARDIM GEMİLERİNE SİYONİSTLERİN SALDIRISI


                                "20 yıllık adli tıpçıyım, böyle mermi de yara da görmedim"



                                06-06-2010

                                İsrail komandolarının, Mavi Marmara gemisine yaptığı kanlı baskında kullandığı mermiler girdiği yeri dağıtıp parçalamış. Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, “20 yıllık adli tıpçıyım, böyle mermi de yara da görmedim” dedi.

                                TUNCA BENGİN'in haberi

                                Kontr-terör, deniz istihbarat, suikast, sabotaj, denizde rehine kurtarma, denizden karaya operasyonda uzman olan Şayetet 13’e bağlı komandolar, standart tabanca olarak 9 mm Jericho kullanıyor.

                                Dünyada İsrail’e yönelik tepkiler büyürken, Türkiye katliam delillerinin peşinde... Cenazeler üzerindeki otopsi incelemesinde, ölen 9 Türkün vücudunda (ağırlıklı kafa) 30 mermi girişi saptanırken, yaraların görüntüsü ve kafataslarındaki darbeler adli tıp uzmanlarını dehşete düşürdü. Kurşun girişleri tek tek fotoğraflanarak Ankara’ya iletildi. Gönüllülere “radyoaktif madde içeren sıvı içirildi” iddiaları hakkındaki ayrıntılı rapor da tamamlanmak üzere. Çıkan raporlar doğrultusunda Türkiye bir hukuk savaşı da başlatacak.

                                Cenazelerin ve gönüllülerin Türkiye’ye getirildiği günden bu yana Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu (ATK) binasından ayrılmayan Doç. Dr. Haluk İnce ile dün telefonla görüştük. Oldukça doluydu. İşte İnce ile aramızda geçen diyalog:

                                Radyoaktif inceleme yapıldı

                                Sonuçlar alındı mı?

                                Sadece ilk bulgular... Alınan kan örneklarinde kimyasal tetkikler yaptırıyoruz, kanlarında. Bittikten sonra ayrıntılı rapor hazırlayacağız.

                                9 kişinin üzerinde 30 mermi girişi saptanmış ve özellikle kafa bölgelerinde?

                                Evet hepsi doğru. Bu konuda hakikaten çok doluyum. Açıklamaya duygularımı karıştırmak istemiyorum.

                                Neden sonuçları kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz?

                                Şu anda bilgi veremem, devletin diğer birimleriyle çalışıyoruz. Sonuçları Ankara’ya iletiyoruz, onlar gerekli açıklamayı yapacaklar. Ya da bir açıklama yapmamızı istiyorlarsa da o şekilde yapacağız.

                                “Mavi su içirildi” iddiaları doğru mu?

                                Öyle ifadeler var, tetkiklerimiz devam ediyor. Tekrar bize gelecekler.

                                Radyoaktif madde saptandı mı?

                                Bu inceleme yapıldı. Sonuçları büyüklerimize arz edeceğiz.

                                Yaralar çok etkileyiciydi

                                Operasyonda nasıl silahlar kullanılmış?

                                Gördüğümüz yaralar çok etkileyiciydi. Adalet Bakanımızın Müşteşarına o görüntüleri gösterdikten sonra kendileri emir verdiler ve detaylı çalışma yapıyoruz. Devletimiz de toplumumuzla paylaşacaktır.

                                Görüntülerde ne vardı?

                                Bizim bugüne kadar hiç görmediğimiz bir şeydi bu. İlginç bir şey.

                                Nasıl yani?

                                Rastlamadığımız bir şey, normal dışı, anormal bir şey. Yara balistiğinde birçok süreç vardır, süreçten çok farklı bir şey. Biz farklı diyorsak farklılığa sonuçta bu işin uzmanı balistikçiler bakar. Balistikle paylaştıktan sonra büyüklerimize arz edeceğiz. Onlar nasıl bir değerlendirme yapacaklar, ona göre konuşacağız.

                                Ama sizin de bir tespitiniz olmalı?

                                20 yıllık adli tıpçıyım. 20 yılda görmediğim bir yaraydı bu. İçinde bulunan mermi de görmediğim bir şeydi. Görünce çok şaşırdık.

                                Kesinlikle 9 mm’lik değil

                                9 mm’lik silahtan çıkan mermiler mi?

                                Kesinlikle 9 mm değil. Onu ayırt edecek donanımdayız. Bu farklı bir şey, bunun çapı yok. Anlatamam, görmeniz gerekir. Tarifle olmaz. Görüntüyü büyüklerimiz uygun görürse verecekler. Onları da biz size aktaracağız.

                                Bütün yaralar böyle mi?

                                Hayır 9 mm’lik silahtan çıkan mermi girişleri de mevcut.

                                Hafta sonu sizi bulduk?

                                Yoo... Çalışıyorum, tatilimiz yok. Çarşamba sabah 05.00’ten itibaren çalışıyorum. Evime de sadece elimi yüzümü yıkamak için gittim, üzerimi değiştim. Bugün de asistan arkadaşlarımla buradayım.

                                Dokuz kurbanın otopsi sonuçları şöyle:

                                Cengiz Akyüz, 42: Başının arkasında, yüzünün sağ kısmında, sırtında ve sol bacağında dört kurşun yarası

                                İbrahim Bilgen, 60: Göğsünün sağ kısmında, sırtında, sağ kalçasında ve sağ sakağında dört kurşun yarası

                                Cevdet Kılıçlar, 38: Alnının ortasında bir kurşun yarası

                                Furkan Doğan, 19: Burun, sırt, başın arkası, sol bacak ve sol bilekte beş kurşun yarası

                                Fahri Yaldız: Göğsünün sol kısmı, sol bacağı ve sağ bacağında iki tane olmak üzere dört kurşun yarası

                                Ali Haydar Bengi, 39: Göğsünün sol kısmı, bel, sağ kol, sağ bacak ve sol elinde 2 tane olmak üzere altı kurşun yarası

                                Çetin Topçuoğlu, 54: Başın arkası, vücudun sol kısmı, belin sağ tarafına üç kurşun yarası

                                Cengiz Songür, 47: Boynun ön kısmında tek kurşun yarası

                                Milliyet-Star gazetesi

                                http://www.rasthaber.com/27456_20%20...0gormedim.html

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X