Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

    [quote author=Şagirt link=topic=3873.msg75384#msg75384 date=1268659194]
    [quote author=mikdat bin esved link=topic=3873.msg75180#msg75180 date=1268468042]
    muallim hocam hosgeldiniz
    [/quote]Şagirt imizde oldu hayırlısı olsun


    [/quote]
    De ki: «İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve mü’minler yaptıklarınızı görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürülecek­siniz. O size, yaptıklarınızı bildirecek­tir.»
    (Tevbe Suresi 105)

    Yorum


      Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

      Hocamız hoşgelmiş bütün öğrencilerinde gözleri aydın olsun zihinleri açık olsun.
      [img]http://img240.imageshack.us/img240/6638/salam83fb18fb1sqqm1ec6.gif

      Yorum


        Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

        [quote author=Şagirt link=topic=3873.msg75384#msg75384 date=1268659194]
        [quote author=mikdat bin esved link=topic=3873.msg75180#msg75180 date=1268468042]
        muallim hocam hosgeldiniz
        [/quote]
        [/quote]


        Hoşbuldum teşekkürler şagirt kardeş
        Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

        Yorum


          Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

          [quote author=ruhullah link=topic=3873.msg75398#msg75398 date=1268671833]
          Hocamız hoşgelmiş bütün öğrencilerinde gözleri aydın olsun zihinleri açık olsun.
          [/quote]
          Hoşbuldum teşekkürler
          yakın bir zamanda derslere başlarız inşaAllah.
          Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

          Yorum


            Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

            Değerli arkadaşlar, sitelerin birinde farsça dersleri verildiğini gördüm, yararlı olduğundan dolayı sizlerle paylaşmak istedim.

            perestîde:
            Merhaba arkadaşlar,

            Ben Farsça öğreniyorum. Siz de öğrenmek ister misiniz? O halde yapmanız gereken bu başlık altında yayınladığım dersleri takip etmek. Her gün yeni dersler eklemeye gayret edeceğim.

            Ben sözü daha fazla uzatmadan ilk derse başlamak istiyorum.


            بسم الله الرحمن الرحيم

            Ders 1: Farisi Alfabesi

            Farsça, Arap harfleriyle yazılan bir dil olduğu için ilk dersimizde Arap alfabesine ait bazı temel kaideleri (harekeler, medler, harflerin başta, ortada, sonda yazılışı vs. gibi) bildiğinizi varsayarak burada zikretmeyeceğim.

            Farsça 32 harften müteşekkildir. Harfler şunlardır:

            ا ب پ ت ث ج چ ح خ د ذ ر ز ژ س ش ص ض ط ظ ع غ ف ق ك گ ل م ن و ه ى

            پ : P
            چ : Ç
            ژ . J
            گ : G

            Harflerin telaffuzları genel olarak Arapça’ya çok benzemektedir. Ancak bazı harfler Arapça’da yok, bazı harfler de kelime içinde yan yana geldiğinde Arapça’dan farklı telaffuz edilmektedir. Yeri ve zamanı geldikçe bu telaffuzları görecez. Ya Sabûr!

            Ders 2: Kişi Zamirleri


            Farsça alfabesine böyle bir giriş yaptıktan sonra şimdi birkaç kelime öğrenelim bakalım. Bu ders konumuz “Kişi Zamirleri”. Türkçe’deki “ben, sen, o, biz, siz, onlar” var ya, onlar işte:

            1) من /men: ben
            2) تو /tô: sen (bu kelime arapça’daki gibi “tû” şeklinde telaffuz edilmez. “tô” diye telaffuz edilir. Ancak bu genel kural değil, bazı kelimeler yine Arapça’daki gibi “û” diye telaffuz edilir. Örnekler geldikçe görecez.) Dinle!
            3) او /û: O hem kadın hem erkek için geçerlidir. (He, she) Dinle!
            4) آن / ân: (insan harici için, “it”)
            5) ما / mâ: biz
            6) شما /şomâ: siz Dinle!
            7) آنها /anhâ: onlar Dinle! ايشان / îşan: onlar (“onlar” zamiri için görüldüğü gibi iki kullanım var. İkisi de aynı vazifeyi yapıyor, fark yok.) Dinle!

            Evet..Böylece bu dersimizi bitirdik. Şimdilik yeter, bunları bi ezberleyelim. Sonra devam ederiz.
            Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

            Yorum


              Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

              Ders 3: Geçmiş Zaman – Geçmiş Zaman Kipinde Cümle Kurulması


              Merhaba dostlar!

              Önceki dersimizde kişi zamirlerini öğrenmiştik. Sorun yok di mi bu kısımda? Hadi kısa bi tekrar yapalım:

              من : ben تو : sen او : o (he-she) آن : o (it) ما : biz شما : siz

              آنها - ايشان : onlar

              Şimdi geçelim yeni dersimize...

              Farsça fiil çekimleri Türkçe çekime çok benzediği için bu konuyu kolaycacık kavrayacağımızı umuyorum. O zaman önce Türkçe fiil çekimini bi hatırlayalım.

              Türkçe fiil çekimlerinde fiilin kökünde bir değişiklik yapılmaz. Sadece çekilecek zamana göre aynı köke ekler gelir. Mesela “yapmak” fiilini ele alalım. Kökü “yap”:

              yap-tı: geçmiş zaman yap-ar: geniş zaman yap-ıyor: şimdiki zaman
              yap-acak: gelecek zaman yap-sa: şart kipi yap-mak: masdar

              Gördüğünüz gibi yapılan değişiklikler fiilin kökünde değil eklerinde olmaktadır. Hangi zamana, hangi zamire hangi ekler geldiğini öğrendiğimiz zaman sorun yok demektir. İngilizce’deki gibi Regular verbs-Irregular verbs derdimiz yok yani..

              Gelelim Farsça’ya.. Farsça’da da tıpkı Türkçe’deki gibi zamana ve zamirlere göre fiilin aldığı ekler değişir. Fiilin kendisi değişmez. Az sonra örnekleri de gördüğümüz zaman bu işi hemen kapacaksınız merak etmeyin. 1-2-3-4 diye saymak kadar kolay...

              Ancak, Farsça’da küçük bi farklılık var. Gördüğünüz üzere Türkçe fiillerin kökü “emir kipi”... “git, yap, bul, gel” gibi... Farsça kelimelerin kökü (ek almamış yalın halleri) ise geçmiş zaman kipidir. Şimdi anladık mı niye geçmiş zamandan başladık konuya.

              Şimdi Farsça bir kelimeyi örnek alarak konuya girelim. Kelimemiz “gitmek” anlamındaki “رفتن /raften" Dinle!

              رفتن fiilin masdar halidir.”gitmek” anlamındadır yani. Şimdi bunun geçmiş zaman kipini bulalım. Yapacağımız işlem çok kolay. Sondaki “ن “ u sildik mi olay tamamdır. Silelim: “رفت / raft “

              Gördüğümüz gibi kelimemiz “gitti” anlamında geçmiş zaman kipi oldu.. hayırlı olsun.. Şimdi bu kelimeyi önceki derste öğrendiğimiz zamirlerle birlikte çekecez. Türkçe’nin tıpkısı yine. Önce Türkçe’yi görelim o halde:

              ben gitti-m sen gitti-n o gitti
              biz gitti-k siz gitti-niz onlar gitti-ler


              Görüyoruz ki Türkçe’de fiiller zamirlerle birlikte kullanıldığında her zamir fiilin sonuna kendine özgü bir ek getiriyor. Bu kaide inanır mısınız Farsça’da tıpatıp aynı. Görelim mi? :

              من رفتم /men raftem Dinle! ben gittim - رفت + م => رفتم
              تو رفتى / tô raftî Dinle! sen gittin - رفت + ى => رفتى
              او رفت /û raftDinle! o gitti - رفت + ek yok => رفت
              آن رفت /ân raft o gitti - رفت + ek yok => رفت
              ما رفتيم/ mâ raftîm biz gittik - رفت + يم => رفتيم
              شما رفتيد/ şomâ raftîdDinle! siz gittiniz - رفت +يد => رفتيد
              آنها رفتند /anhâ raftend onlar gittiler - رفت + ند => رفتند Dinle!

              İşte bu kadaaar.. Zor mu? Bütün geçmiş zaman çekimleri bu şekildedir. Bu örneği bütün Farsça fiillere uygulayabilirsiniz. Hangi zamir ne ek alıyor onu bilin yeter..

              Bi örnek daha yapalım mı? Ondan sonra bitiriririz dersi..

              “yazmak” kelimesini çekelim.. Farsçası “نوشتن /neveşten” … Sondaki Nun’u siliyoruz. “نوشت “ Dinle!

              من نوشتم ben yazdım نوشت + م Dinle!
              تو نوشتى sen yazdın نوشت + ى Dinle!
              او نوشت o yazdı نوشت + ek yok Dinle!
              آن نوشت o yazdı نوشت + ek yok Dinle!
              ما نوشتيم biz yazdık نوشت + يم Dinle!
              شما نوشتيد siz yazdınız نوشت + يد Dinle!
              آنها نوشتند onlar yazdılar نوشت + ند Dinle!

              Tamamdır.. Bu dersin de sonuna geldik. Çok konuştum bugün galiba. :P Yorulmadınız inşallah…

              Son olarak bir iki Farsça fiil söylüyeyim. Onları da kendiniz alıştırma yaparsınız, yaparlar, yaparız, YAPIN!..

              ديدن /dîden => görmek Dinle!
              بستن/ besten => kapatmak Dinle!
              شكستن/şekesten => kırmak Dinle!

              Kolay gele..
              Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

              Yorum


                Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                Ders 4: Bileşik Fiillerle Geçmiş Zaman Kipinde Cümle Kurma

                Merhaba dostlar! Yeni dersimize hoş geldiniz…

                Geçmiş zaman fiilleriyle cümle kurmasını öğrendik di mi? Ne kadar çok alıştırma yaparsak aklımızda o kadar yer eder bilesüz..

                Bugünkü dersimiz yine geçmiş zaman kipinde cümle kurma. Ama bileşik fiillerle kuracaz. Bu derste bir kez daha şahit olacaksınız ki Farsça’nın gramer kuralları Türkçe’ye çok ama çok benziyor. Bu yüzden çok şanslıyız. Bazı konuları çok kolay kavrayıp geçecez. Biraz Arapça bilgisi olanlar ise hepten şanslı. Gramerde Türkçe’ye, telaffuz ve yazımda Arapça’ya benzeyen bir dili öğreniyoruz.


                Şimdi gelelim bugünkü konumuza… Hem Türkçe, hem de Farsça’da oldukça fazla bileşik fiil vardır. Önce Türkçe’de bileşik fiillerin çekimini bir örnekle görelim.. Mesela “yardım etmek” fiili bileşik bir fiildir. Gördüğünüz gibi iki farklı kelimeden oluşmaktadır. Türkçe’de bileşik fiiller çekilirken sadece ikinci kelime ek alır. Örneğimizdeki fiilin “ etmek” kısmı yani… Birinci kısımda (yardım) ise hiçbir zaman değişiklik yapılmaz. Şimdi geçmiş zamana çekip görelim:

                Yardım et-mek Yardım etti-m yardım etti-n yardım etti
                Yardım etti-k yardım etti-niz yardım etti-ler

                Örnekte gördüğümüz gibi çekerken yapılan değişiklikler bileşik fiilin sadece ikinci kısmında. İşte bu kural Farsça bileşik fiillerde aynen geçerli… Ve Farsça’da olağan üstü fazla bileşik fiil var. Çoğu gitti, azı kaldı yani..

                Şimdi Farsça bir kelimeyi çekerek görelim. Örnek kelimemiz “konuşmak” anlamına gelen “صحبت كردن/sohbet kerden”..Dinle! yalnız ilk önce napıyoduuukk? sondaki “nun”u atıp fiili geçmiş zaman haline getiriyorduk di mi? Yapalım: “ صحبت كرد /sohbet kerd “.. şimdi görelim çekimini:

                Ben konuştum = من صحبت كردم /men sohbet kerdem Dinle!
                Sen konuştun = تو صحبت كردى / tô sohbet kerdî Dinle!
                O konuştu = او صحبت كرد / û sohbet kerd Dinle!
                O konuştu = آن صحبت كرد / ân sohbet kerd dinle!
                Biz konuştuk = ما صحبت كرديم/ mâ sohbet kerdîm Dinle!
                Siz konuştunuz = شما صحبت كرديد / şomâ sohbet kerdîd Dinle!
                Onlar konuştular = آنها صحبت كردند / anhâ sohbet kerdend dinle!
                Onlar konuştular = ايشان صحبت كردند / îşân sohbet kerdend Dinle!

                İşte buu.. Gördüğümüz gibi her şey aynı. (belki binde bir bu kurala uymayan çıkar, o da keyfinimiz bozamaz di mi? )

                Bugünkü gramer dersimiz de bu kadarcık…

                Şimdi bazı yeni kelimeler öğrenelim. Cümle kurmamızda bize yardımcı olacak bazı kelimeler. Ancak bu kelimeleri ezberlemeye çalışalım olur mu? Çünkü bir sonraki derste bu kelimelerle cümleler kuracaz!

                در / der : kapı (“درب / derb” kelimesi de aynı anlamda) Dinle!
                نپجره /pencere: pencere Türkçeyle aynı!
                ديروز /dîrûz : dün Dinle!
                امروز /emrûz : bugün Dinle!

                Hepsi bu kadar…

                Arkadaşlar! İlk önce böyle temel kuralları öğrenerek gidiyoruz. Bunun öğrenmemize çok faydası olacak. Doğrudan Farsça konuşma örneklerini vererek gitsek (hani var ya işte “otelde diyalog, havaalanında diyalog, trafikte diyalog vs. şeklinde) onlar ezberlenir belki ama sadece ezberlenenler bilinir. Oysa bu yöntemimizle istediğiniz zaman cümlenizi kendiniz kuracaksınız. Kaldı ki bu konuşma kalıplarını da öğrenecez vakti gelince. Birazcık sabretmek gerekiyor sadece..

                Bi de ödev verip kapatalım. Ödev veriyom ki yeni kelimeler görüyoruz, iyi oluyor:

                بوسيدن / bûsîden Dinle! kelimesini geçmiş zamana çekelim… anlamını söylememe gerek var mı? “buse”desem, ipucu versem…

                Haydin teneffüse…
                Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                Yorum


                  Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                  Ders 5: Geçmiş Zaman Kipinde Kısa Cümleler

                  Yeniden merhaba dostlar! Yeni dersimize hoş geldiniz.

                  Umarım dersleri sabırla takip edebiliyorsunuz ve umarım sizi sıkmıyorumdur. Daha önce de dediğim gibi, Farsça’yı ta en başından, sıfırdan öğrenmeye çalışıyoruz. Onun için belli bir seviyeye gelene kadar biraz sıkılıyor olabilirsiniz. Sabredersek güzel bir lisânı öğrenecez inşallah.


                  Önceki derste verdiğim bi kaç tanecik kelimeyi ezberledik inşallah. Şimdi onları da kullanarak geçmiş zaman kipinde kısa cümleler kuracağız.

                  Önceki derslerimizde izlediğimiz yönteme devam ediyoruz. Yani önce Türkçe’de geçmiş zamanla cümle nasıl kuruluyor görelim. Basit bir örnek verelim:

                  Ben kapı-yı kapattım. (öznenesneyüklem)

                  Örnekte gördüğümüz gibi Türkçe’de cümle kurarken öğelerin sıralanışı “özne- nesne- yüklem” şeklindedir. O kadar akraba bir dil öğreniyoruz ki dostlar, bu sıralama Farsça’da da tıpkısının aynısı. Daha önce Arapça ve İngilizce öğrendim. Her iki dil de o kadar farklı ki Türkçe’den. Oysa Farsça ile çok yakınız. Yeri gelmişken sorayım, acaba aynı dil ailesinden mi Farsça ile Türkçe? Bilen var mı?

                  Şimdi Farsça bir örnek cümle kuralım. Yine “kapıyı kapatalım” bakim :


                  من در را بستم /men derbestem = Ben kapı-kapattım. Dinle!

                  Gördüğümüz gibi Farsça’da da aynı sıralamayı muhafaza ettik. Hatta o kadar abarttık ki benzerliği; Türkçe’de nesne (kapı) nasıl ek alıyorsa (dikkat ederseniz alınan ekleri siyah-koyu renk yaptım), Farsça’da da nesne (در) aynı şekilde ek almaktadır (bkz. را). Öğelerin sıralanışı, eklerin alınış yöntem ve yerleri Türkçe’yle aynı şekildedir. Bu kural diğer kişi zamirleriyle kurulan cümleler için de geçerlidir. Türkçe’de olduğu gibi yine.. Görelim:

                  من در را بستم /men der râ bestem = Ben kapıyı kapattım. Dinle!
                  تو در را بستى /tô der râ betsî = Sen kapıyı kapattın. Dinle!
                  او در را بست /û der râ best = O kapıyı kapattı. Dinle!
                  آن در را بست /ân der râ best = O kapıyı kapattı.
                  ما در را بستيم /mâ der râ betsîm = Biz kapıyı kapattık. dinle!
                  شما در را بستيد /şomâ der râ bestîd = Siz kapıyı kapattınız. Dinle!
                  ايشان در را بستند / îşân der râ bestend = Onlar kapıyı kapattılar. Dinle!

                  Çok basit di mi? Harika..

                  Haydi nesnemizi değiştirelim. Kapıyı pencere yapalım, bişey değişecek mi?


                  من پنجره را بستم /men pencere râ bestem = Ben pencereyi kapattım. Dinle!
                  تو پنجره را بستي /tô pencere râ bestî = Sen pencereyi kapattın. Dinle!
                  آن پنجره را بست /ân pencere râ best = O pencereyi kapattı.
                  او پنجره را بست /û pencere râ best = O pencereyi kapattı.
                  ما پنجره را بستيم /mâ pencere râ bestîm = Biz pencereyi kapattık.
                  شما پنجره را بستيد /şomâ pencere râ bestîd = Siz pencereyi kapattınız.
                  آنها پنجره را بستند /anha pencere râ bestend = Onlar pencereyi kapattılar.

                  Şimdi de fiilimizi değiştirerek bi örnek yapalım:

                  من پنجره را ديدم /men pencere râ dîdem = Ben pencereyi gördüm.
                  تو پنجره را ديدي /tô pencere râ dîdî = Sen pencereyi gördün.
                  آن پنجره را ديد /ân pencere râ dîd = O pencereyi gördü.
                  او پنجره را ديد /û pencere râ dîd = O pencereyi gördü.
                  ما پنجره را ديديم /mâ pencere râ dîdîm = Biz pencereyi gördük.
                  شما پنجره را ديديد /şomâ pencere râ dîdîd = Siz pencereyi gördünüz.
                  آنها پنجره را ديدند /anhâ pencere râ dîdend = Onlar pencereyi gördüler.

                  İşte bu kadar basit dostlar… Böylece bugünkü dersin de sonuna geldik..

                  Şimdiii….

                  Size birkaç tane yeni isim ve fiil yazacağım. Bunlarla da kendimiz alıştırma yapalım, cümle kuralım deyu..

                  ميز /mîz = masa dinle!
                  ليوان /lîvân = bardak Dinle!
                  كتاب /ketâb = kitap Dinle!

                  Şimdi de birkaç fiil:

                  تميز كردن / temîz kerden = temizlemek Dinle!
                  شستن / şosten = yıkamak Dinle!
                  باز كردن / bâz kerden = açmak Dinle!

                  Şimdi bu verdiğim fiil ve isimlerle basit cümleler kurmaya çalışalım.

                  Ben masayı temizledim.
                  Biz bardağı yıkadık.
                  Sen kitabı açtın.


                  cümlelerini oluşturmaya çalışalım en azından. Alıştırmaları daha zengin yapmak size kalmış..

                  Haydin yorulduk… Bugünlük bu kadar… Görüşmek üzereeee…
                  Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                  Yorum


                    Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                    Ders 6: Geçmiş Zaman Cümlelerine Devam

                    Merhaba dostlar, yeniden hoş geldiniz!

                    Bu dersimizde çok pratik ve oldukça kullanışlı bir konuyu işleyeceğiz. Daha önceki derslerde gördüğümüz üzere, Farsça cümleleri kişi zamirleriyle birlikte kurduğumuzda her kişi zamiri fiilin sonuna kendine özgü bir ek getiriyordu. Hatırladınız mı? Mesela; من بستم derken بست + م ,”تو بستى” derken بست + ى örneklerinde olduğu gibi. Gördüğümüz gibi her zamirin dahil olduğu fiilde zaten bir sembolü var.

                    İşte bu durumdan dolayı, Farsça konuşma esnasında kişi zamirlerinin atlanarak sadece fiilin sondaki ekle birlikte okunabilmesi bütün Farsça fiiller için genel geçer bir kuraldır. Bu durum Türkçe’de de olduğu için yabancılık çekmeyeceğiz. Türkçe’de de “Ben geldi-m” yerine sadece “geldim” diyerek aynı sonuca ulaşmış oluyoruz di mi?

                    Şimdi kişi zamirlerini atarak birkaç cümle kuralım:

                    در را بستم / der râ bestem = Kapıyı kapattım.
                    دررا بستى / der râ bestî = Kapıyı kapattın.
                    دررا بست / der râ best = Kapıyı kapattı.
                    دررا بست / der râ best = Kapıyı kapattı.
                    دررا بستيم / der râ bestîm = Kapıyı kapattık.
                    دررا بستيد / der râ bestîd = Kapıyı kapattınız.
                    دررا بستند / der râ bestend = Kapıyı kapattılar.

                    Gördüğümüz üzere fiillerden önce özne olarak kullandığımız kişi zamirlerini kaldırdık. Fakat hangi eklerin hangi zamirlere ait olduğu belli olduğu için hem Farsça’da, hem de Türkçe’de aynı anlamı veren cümleler oluşturduk. Konuşma dilinde çoğu zaman bu şekilde kullanıyoruz. Bu yüzden bu bilgi çok işimize yarayacak. Güle güle kullanın..

                    Not: Bu konuya girmişken şunu da söylüyelim. Türkçe’de “vurgu” olarak kullandığımız yöntem aynı şekilde Farsça’da da vardır. Türkçe’de cümle içinde kişi zamirlerini çoğu zaman kullanmayz. Ama vurgu yapılması gerektiği zaman kesinlikle kullanılr. Mesela, “Kapıyı kim kapattı?” sorusuna cevap verirken “kapattım” demeyiz heralde, elbetteki bu durumlarda kişi zamirini cümleye dahil ederek “Ben kapattım” deriz. Aynı kullanılış biçimi Farsça’da da mevcuttur. Bilgilerinize sunulur.

                    Devam ediyoruz…

                    Haydin dostlar, bu dersimizde basit geçmiş zaman cümlelerimize biraz daha renk katalım, biraz daha genişletelim, olur mu?

                    ديروز ve امروز kelimelerini öğrenmiştik di mi? “dün ve bugün”…

                    Farsça’da Türkçe’de olduğu gibi öznenin başta, yüklemin sonda olduğunu söylemiştik. Yine Türkçe’de olduğu gibi cümlenin diğer öğeleri (nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci vb.) özne ile yüklem arasında gelir. En son kurduğumuz cümlelerden birine bakalım:

                    من ميز را تميزكردم / men mîz râ temîz kerdem = Ben masayı temizledim.

                    Cümlesinde gördüğümüz gibi öğelerin sıralanışı iki dilde de “özne + nesne+ yüklem” şeklinde. Hadi cümlemize bir öğe daha ekleyelim. Önce Türkçesini görelim:

                    Ben masayı dün temizledim. = Özne + nesne + zarf tümleci + yüklem

                    Cümlemizde gördüğümüz gibi masayı “dün” temizlediğimizi söylerken öğelerin sıralanışı bu şekilde. Farsçasını görelim:

                    من ميز را ديروز تميز كردم / men mîz râ dîrûz temîz kerdem = özne+nesne+z.tümleci+yüklem

                    Bir fark görüyor muyuz dostlar? İşte bu kadar basit bu Farsça..

                    Haydi şimdi kişi zamirlerini silerek kuralım cümlelerimizi..

                    ميز را ديروز تميز كردم /mîz ra dîrûz temîz kerdem = Masayı dün temizledim. Dinle!
                    ميز را ديروز تميز كردي /mîz ra dîrûz temîz kerdî = Masayı dün temizledin.Dinle!
                    ميز را ديروز تميز كرد /mîz ra dîrûz temîz kerd = Masayı dün temizledi.
                    ميز را ديروز تميز كرد /mîz ra dîrûz temîz kerd = Masayı dün temizledi.
                    ميز را ديروز تميز كرديم /mîz ra dîrûz temîz kerdîm = Masayı dün temizledik.
                    ميز را ديروز تميز كرديد/mîz ra dîrûz temîz kerdîd = Masayı dün temizlediniz. Dinle!
                    ميز را ديروز تميز كردند /mîz ra dîrûz temîz kerdend = Masayı dün temizlediler. Dinle!

                    Kolay di mi arkadaşlar? Çok kolay…

                    Bugün son bir şey daha öğrenelim mi ne dersiniz?

                    Biliyorsunuz daha önce “onlar” zamirinin Farsça karşılığı olarak “ايشان” ve “آنها” ‘yı söylemiştik. Şimdi bunları daha yakından tanımanın vakti geldi. Biliyorsunuz Türkçe’de insanlara hitap ederken bazen, muhatabımız tek kişi olmasına rağmen, saygı ifadesi olarak “sen” yerine “siz”, “O” yerine de “onlar” kullanırız. Meselâ:

                    İyiyim efendim, siz nasılsınız?” , “ Kendileri şu an yok efendim gibi cümlelerde “siz” dediğimiz muhatabımız aslında tek kişidir; "kendileri" şeklinde çoğul olarak bahsettiğimiz kişi de aslında tek kişidir. Ama saygı ifadesi olarak bu şekilde kullanılır.

                    Aynı şekilde Farsça’da saygı ifadesi olarak muhatabımıza “تو / sen” yerine, “شما / siz” diye hitap ederiz. “او /o” yerine ise “ايشان / onlar” zamirini kullanırız. Türkçe’den tek farkı işte bu noktada. Farslar saygı ifadesi olarak kullanılan “onlar” zamiri için ayrı bir kelime üretmişler. Bu da “ايشان” kelimesi. “آنها” zamirini ise diğer yerlerde, normal hallerde kullanıyoruz.

                    Not: Aramızda Farisi asıllı olan varsa bu آنها – ايشان” ve “تو – شما” konusunda bizi tam olarak aydınlatabilir mi?

                    Bu günlük bu kadar dostlar. Şimdi size bazı yeni isim ve fiiller vereceğim. Ödev… Bunlarla bugünkü kurduğumuz şekilde cümleler kuracağız. Kişi zamirlerini atarak kurmayı unutmayalım.

                    اين / in = bu Dinle!
                    آن / ân = şu Dinle!
                    مرد / merd = adam Dinle!
                    زن / zen = kadın Dinle!

                    Ne kadar aşina di mi Türkçe’ye?

                    Şimdi fiiller:
                    خريدن / kharîden = satın almak Dinle!
                    ديدن / dîden = görmek

                    Bi tane ben örnek cümle kurayım:

                    اين كتاب را ديروز خريدم / in ketab râ dîrûz kharîdem = Bu kitabı dün aldım. Dinle!

                    ...ödev...

                    Şimdi şu cümleleri ve daha çoğunu siz kurun:

                    - Bu kitabı dün aldı.
                    - Şu kitabı dün aldık.
                    - Şu adamı dün gördüler.
                    - Bu kadını dün gördünüz.
                    - Bu masayı dün temizledim.


                    Böylece işaret zamirlerinin nasıl kullanıldığını da laf arasında söyleyivermiş olduk. :P Zaten Türkçe’den farkı yok..

                    Görüşmek üzere…
                    Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                    Yorum


                      Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                      Ders 7: İyelik zamirinin isme dahil olması

                      Merhaba arkadaşlar, yeni derse hoş geldiniz. Umarım iyi gidiyordur dersler. Şu gramer kısımlarını güzelce halledelim, ilerde çok zevkli ve enteresan konular bizi bekliyor inşallah. Dil öğrenmek hem zahmetli hem de zevkli bir uğraş. Şu an zahmet kısmındayız. Haydin, enerjimizi kaybetmeden devam ediyoruz di mi dostlar…

                      Evet, nerde kalmıştık? Arkadaşlar, bir hala geçmiş zaman kipinde cümle kurmakla uğraşıyor görünüyoruz ama buna paralel bir çok bilgiyi de şimdiden öğreniyoruz inşallah. Diğer zaman kiplerine geçtiğimizde çok kolaylık sağlıcak bu bilgiler..


                      Şimdi aşağıdaki kelimeleri öğrenmeye çalışalım:

                      دوست / dûst = arkadaş Dinle!
                      پدر / peder Dinle! = baba ayrıca, بابا /baba = baba Dinle!
                      مادر /mâder Dinle! = anne ayrıca, مامان /mâmen = anne Dinle!
                      برادر /berâder = Erkek kardeş, birader Dinle!
                      خواهر / hâher = Kız kardeş Dinle!

                      Tamam mıdır? Şimdi Farsça’da “arkadaşım, anam, babam, bacım, biraderim” ifadelerini nasıl söylüyoruz görelim:

                      “م” ekini hatırlıyor musunuz, “من / men” zamiri ile birlikte kullanılan? Harika! Olay tamamdır o halde. Yapmamız gereken aynı “م”i kelimelerin sonuna eklemek.. ne zor anlattım di mi? Türkçe’de de aynı halbuki.

                      Baba-m Ana-m Bacı-m gibi gibi..

                      دوستم / dustem = arkadaşım
                      پدرم / pederem = babam
                      بابام / babam = babam
                      مادرم / mâderem = Annem (مامانم /mâmânem)
                      برادرم / beraderem = Biraderim
                      خواهرم / hâherem = Bacım

                      Yeni kelimeler vereyim, alıştırma yapalım, yeni cümleler kuralım olur mu?

                      ماشين / mâşin = araba Dinle!
                      خانه / khâne = ev Dinle!
                      فروختن / forukhten = satmak Dinle!

                      …ödev…

                      1 ) Aşağıdakileri ayrı ayrı Farsça’ya çevirelim:

                      - Araba
                      - Bu araba.
                      - Biraderim sattı.
                      - Biraderim bu arabayı sattı.
                      - Biraderim bu arabayı dün sattı.

                      2) “Araba” yerine “ev”, biraderim yerine de “babam”ı koyarak yenden satalım..
                      3) Babam yerine “annem” diyerek arabayı bugün satın alalım...

                      Dikkat!: Arkadaşlar tekrar hatırlatayım; öğe sıralaması vs. Türkçe ile aynı zaten. Tek dikkat etmeniz gereken şey doğru ekleri koymak ve onları ezberlemek..

                      Kolay gele…
                      Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                      Yorum


                        Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                        Ders 8: İsimlere İyelik Eki Eklenmesi


                        سلام / selâm Merhaba! Dinleyin!
                        ! خوش عامديد / khoş âmedîd Hoş geldiniz! Dinleyin!

                        Önceki dersimizde isimlere iyelik eklerinden “م” in nasıl eklendiğini görmüştük. "Annem, babam, arkadaşım" derken kullanmıştık. Şimdi daha ileriye gidiyoruz ve diğer iyelik eklerini de öğreniyoruz.

                        Nasıl yapacağımızı tahmin ediyorunuzdur. Aynı Türkçe'de olduğu gibi her zamirin kendine has bir iyelik eki var. Onları öğreniverecez, işi bitirecez.

                        Önce Türkçe örnekte görelim:

                        Arkadaşım (ben-im)
                        Arkadaşın (sen-in)
                        Arkadaşı (o-nun)
                        Arkadaşımız (biz-im)
                        Arkadaşınız (siz-in)
                        Arkadaşları (onlar-ın)

                        Türkçe örneklerimizde gördüğümüz gibi her kişi zamiri kendine ait bir iyelik eki almıştır. Şimdi Farsça’da görelim:

                        دوستم / dûstem دوست + م arkadaş-ım Dinle!
                        دوستت / dûstet دوست + ت arkadaş-ın Dinle!
                        دوستش / dusteş دوست + ش arkadaş-ı Dinle!
                        دوستمان / dusteman دوست + مان arkadaş-ımız Dinle!
                        دوستتان / dustetan دوست + تان arkadaş-ınız Dinle!
                        دوستشان /dûsteşan دوست + شان arkadaş-ları Dinle!

                        Dikkat!: Telaffuzları dinlerken fark ettiyseniz “dûst” kelimesini eklere bağlarken sondaki “te”yi üstün okuyarak “e” sesi veriyoruz. Meselâ: dûst + e + man = dûsteman …. Buna özellikle dikkat edelim.. dûstman şeklinde telaffuz etmeyelim..

                        İşte kullandığımız eklerin hepsi bunlar:

                        م em
                        ت et
                        ش eş
                        مان man
                        تان tan
                        شان şan


                        Dinleyin!

                        Bir örnek daha yapalım. Kitabı paylaştıralım bakalım şimdi de. :

                        كتابم / ketâbem
                        كتابت / ketâbet
                        كتابش / ketâbeş
                        كتابمان / ketâbeman
                        كتبتان / ketâbetan
                        كتابشان / ketâbeşan

                        Tamamdır.. Şimdi sıra sizde

                        …ödev…

                        Önce aşağıdaki kelimelerin anlamlarını güzelce hıfzedelim. Sonra en aşağıdaki alıştırmaları yapalım:

                        خواندن / khanden = okumak Dinle!
                        من خواندم / men hkandem = Ben okudum. Dinle!
                        يپدا كردن / peydâ kerden = bulmak Dinle!
                        من يپدا كردم = Ben buldum. Dinle!
                        ساختن / sakhten = Kurmak, inşa etmek, yapmak (to build) Dinle!
                        پارسال / parsal = geçen yıl Dinle!
                        پل / pol = köprü Dinle!

                        Aşağıdaki kelime ve cümleleri Farsça’ya çeviriniz:

                        A)

                        1) (Onun) kitabı
                        2) (benim) arkadaşım
                        3) Arkadaşım buldu.
                        4) Arkadaşım kitabını dün buldu.

                        B)

                        1) Şu köprü
                        2) (Senin) baban.
                        3) Baban yaptı. (build)
                        4) Baban şu köprüyü yaptı.
                        5) Baban şu köprüyü geçen yıl yaptı.

                        C)

                        1) (Onların) annesi
                        2) Bu kitap
                        3) (Onların) Annesi okudu.
                        4) (Onların) Annesi bu kitabı okudu
                        5) (Onların) Annesi bu kitabı dün okudu.

                        Bugünlük bu kadar dostlar. Bu dersimizin de sonuna geldik.

                        خدا حافظ ! / khodâ hâfez Hoşçakalın! Dinle!
                        Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                        Yorum


                          Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                          Ders 9: Geçmiş Zaman Kipinde Cümle Kurma: Zarf (Mekan) Tümleci


                          سلام!
                          خوش عامديد! Dinle!

                          Nasıl gidiyor arkadaşlar? Umarım bu güne kadar gördüğümüz dersleri yeterince anlamışızdır. Anlaşılmayan yerler olursa sorularınızı beklerim.

                          Bu dersimize kadar geçmiş zaman kipinde basit cümleler kurmasını öğrendik. Cümlemizin öğe sıralaması “özne + nesne + zaman tümleci + yüklem” şeklinde idi. “من اين كتاب را ديروز خريدم / Ben bu kitabı dün aldım.” misalimizde gördüğümüz gibi. Buraya kadar sorun yok di mi? Harika o zaman..

                          Şimdi şu cümleyi söylemeye çalışacağız: “Ben bu kitabı dün çarşıda (pazarda) aldım.”

                          Cümlemiz biraz daha genişledi. Türkçemizde öğelerin sıralanışı görüldüğü üzere “ özne + nesne + zaman tümleci + mekan tümleci + yüklem” şeklinde. Farsça’da da aynı şekilde, mekan tümlecini “yüklem” ile “zaman tümleci” arasına koyuverecez. Cümlemizi görmeden önce yeni kemle ve ekleri görelim:

                          بازار / bâzâr = Pazar, çarşı, market dinle!
                          در / der = -de, -da (ev-de, pazar-da, çarşı-da)

                          در بازار = Pazar-da Dinle!

                          Şimdi cümleyi tamamlayalım:

                          من اين كتاب را ديروز در بازار خريدم / men iyn ketab râ diyrûz der bâzâr kharîdem = Ben bu kitabı dün pazarda aldım. Dinle!

                          Çok kolay di mi dostlar?

                          Dikkat: Şimdiye kadar bütün konularda Türkçe ile aynı gitmiştik. Bugünkü derste de öğelerin sıralanışı yine Türkçe ile aynı. Ancak “çarşıda, pazarda, evde” derken kullandığımız “-de, -da” ekini biz kelimenin sonuna bağlarken Farsça’da kelimenin önünde geliyor. Bu farka dikkat ettik di mi?

                          Not: Siz de fark etmişsinizdir ki Farsça’da iki tane “در /der” var. Bir tanesi “kapı” anlamındaki “در”. Hatırladınız di mi? Görmüştük geride. Diğeri de “-de, -da” anlamı veren ek. Bu iki kelime de aynı şekilde yazılıp telaffuz edilir. Ancak cümlenin içinde gelişe göre karıştıracak bir durum ortaya çıkmaz merak etmeyesüz.

                          Evet dostlaaaar.. Bu kural son ve en zor kuralımızdı. Buraya kadar öğrendiğimiz kuralların hepsini bütün diğer zaman kiplerindeki fiil çekimlerine uygulayabilirsiniz. Bitirdik sonunda yahu..

                          Şimdi şu öğe sıralamasını hiç çıkarmayalım aklımızda:

                          Özne + nesne + zaman + mekan + yüklem

                          Zaten unutmanız için Türkçe’yi unutmanız gerekir.


                          Bu konuyu kapatmadan önce biraz alıştırma yapalım. Yani ödev. Bu ödev biraz uzun olacak. Yazılı sınavı gibi :P Onun için ayrı bir mesajla yollayalım..

                          Bugünlük bu kadar..

                          خدا حافظ dinle!
                          Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                          Yorum


                            Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                            …ödev…

                            Önce biraz kelime hazinemizi genişletelim mi?


                            بودن / bûden = olmak ( to be) Dinle!
                            من بودم / men bûdem = Ben …-dim, -dum. ( I was ) Dinle!
                            در / der = -de, -da
                            خانه / khâne = Ev Dinle!
                            ناگهان / nâgehan = aniden, birdenbire Dinle!
                            يكى / yeki = Birisi, Birileri ( someone, somebody) Dinle!
                            در زدن / der zeden = kapıyı tıklatmak, kapıya vurmak, kapıyı çalmak Dinle!
                            او در زد / û der zed = O kapıyı çaldı. Dinle!
                            تلويزيون/televizyun = Televizyon

                            خاموش كردن / khâmuş kerden = (Işık, TV vb.) kapatmak Dinşe!
                            او خاموش كرد / = O kapattı. Dinle!
                            بلند شدن / bülend şöden = Ayağa kalkmak (stand up) Dinle!
                            آنها بلند شدند = Onlar ayağa kalktılar. Dinle!
                            تنها / tenhâ = yalnız (alone) Dinle!
                            من تنها بودم / men tenhâ bûdem = Ben yalnızdım. ( I was alone.) dinle!
                            داشتن / dâşten = sahip olmak, (bir şeyi) var olmak (to have)
                            ما داشتيم / mâ dâştîm = Bizim vardı. (We had) Dinle!
                            سبد / sebed = sepet Dinle!
                            يك / yek = Bir Dinle!
                            من يك كتاب داشتم = Benim bir kitabım vardı. Dinle!
                            برداشتن / berdâşten = almak, tutmak Dinle!
                            از / ez = -e...
                            از… تشكر كردن / ez… teşekkür kerden = -e… teşekkür etmek dinle!
                            او از من تشكر كرد / û ez men teşekkür kerd = O bana teşekkür etti. Dinle!
                            نشستن / neşasten = oturmak Dinle!

                            Waoww.. amma çok kelime öğrendik heee! sürekli tekrar edecez, aklımızda kalır, merak emeyin..

                            Şimdi aşağıda vereceğim paragrafı Farsça’ya çeviriniz.

                            1) Lütfen sadece “özne + nesne + zaman + mekan + yüklem” sırasını takip ederek cümleler kurunuz. Ben Türkçesinde bazı özneleri yazmıyorum. Farsça’ya çevirirken özneleri silmeden yazınız.
                            2) Eklere dikkat ediniz!
                            3) Lütfen yapabildiğiniz en iyi şekilde yapınız. Paragrafın çevrilmiş halini de gönderecem. Kopye çekmeyiniz. Derslere sonradan katılanlar! Size diyorum heeeyy!

                            “Ben dün evdeydim. Aniden birisi kapıyı tıklattı. Televizyonu kapattım. Ayağa kalktım. Kapıyı açtım. Arkadaşımı gördüm. O yalnızdı. Bir sepeti vardı. Sepeti açtı. Bir kitap gördüm. Ben kitabı aldım. O sepeti aldı. Ona teşekkür ettim. O gitti. Ben kapıyı kapattım. Oturdum. Onun kitabını okudum.”

                            Kolay gele..

                            خدا حافظ
                            Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                            Yorum


                              Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                              Ders 10: Geçmiş Zaman Kipinde Olumsuz Cümle Kurma ve 1’den 10’a Kadar Sayılar


                              سلام ! خوش آمديد !

                              Nasılsınız arkadaşlar? Dersler iyi gidiyor umarım.

                              Bugüne kadar “geçmiş zaman kipi” ile anlattığımız kaideleri güzelce hıfzettik di mi? Güzel! Hatırlıyor musunuz, bir fiilin masdar halinde sonunda “ن /nun” bulunuyordu ve “nun”u sildiğimiz zaman o fiilin “geçmiş zaman” kipini elde ediyorduk. Fakat maalesef arkadaşlar, ben burada çok önemli bir şeyi söylemeyi unutmuşum. :-[ “nun”ları atın demiştik size. Umarım çok uzaklara atmadınız o “ن”ları. Çünkü şimdi bize lazım olacaklar.

                              Evet dostlar, artık “Babam bu arabayı sattı.” cümlesini ve benzerlerini kurabiliyoruz di mi? Şimdi de “Babam bu arabayı satmadı.” cümlesini kurmaya çalışacaz.

                              Evet arkadaşlar, bugün geçmiş zaman kipinde olumsuz (negative) cümleler kurmaya çalışacaz. O “ن”lara da bu yüzden ihtiyacımız var. Eğer “ن”u bir fiilin başına “ne” sesi vererek (üstün/fetha olarak yani) getirirsek o fiilin ve cümlenin olumsuz halini elde etmiş oluruz. Ne kadar basit bi kural di mi?

                              O zaman kaidemiz şöyle: “Bir fiilden olumsuz geçmiş zaman kipi elde etmek istersek yapmamız gereken, sondaki “ن”u alıp başa eklemekten ibarettir.

                              Örnekleri görelim:

                              رفتن = gitmek
                              او رفت = O gitti. Dinle!
                              او نرفت/ û neraft = O gitmedi. dinle!

                              Şimdi daha geniş bir cümle içinde kullanalım:

                              برادرم اين ماشين را فروخت / berâderem in mâşin râ forukht = Biraderim bu arabayı sattı. Dinle!
                              برادرم اين ماشين را نفروخت / berâderem in mâşin râ neforukht = Biraderim bu arabayı satmadı.Dinle!

                              Başka bir örnek daha:

                              او كتابش را ديروز پيدا كرد / û ketâbeş râ dîrûz peydâ kerd = O kitabını dün buldu. Dinle!
                              او كتابش را ديروز پيدا نكرد/ û ketâbeş râ dîrûz peydâ nekerd = O kitabını dün bulmadı. Dinle!

                              Dikkat!: Bileşik fiillerle ilgili görmüş olduğumuz kuralı hatırlıyoruz di mi dostlar? Demiştik ya, “پيدا كردن” gibi bileşik fiillerde fiilin çekimine dair yapılan bütün işlemler ikinci kısımda, yani “كردن” kısmında yapılır demiştik. Bu örnekte de gördüğümüz üzere olumsuzluk anlamı veren “ن”u “پيدا” kelimesinin başına değil de “كردن” kelimesinin başına getirerek “پيدا نكرد” dedik. Bu kaideyi unutmayalım olur mu?

                              1’den 10’a kadar Farsça Sayılar

                              Evet arkadaşlar, Farsça sayıları da öğrenmeye başlayalım bi ucundan diyorum. Ama başlamadan önce şunu söylüyeyim, Farsça sayılarda 20’ye kadar saymasını öğrendiğimiz zaman gerisi çocuk oyuncağı. Onun için ilk 20 sayıyı iyi hıfzetmeye gayret edelim. Gerisi kendiliğinden gelecek inşallah.

                              Bu derste 1’den 10’a kadar öğreniyoruz. Buyrun:



                              Dinle!

                              Bugünkü dersimiz bu kadar arkadaşlar. Şimdi alıştırma ve ödevler… Siz çalışa durun ben ödevimizi hazırlıyorum.

                              خدا حافظ
                              Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                              Yorum


                                Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                                …ödev…
                                (مشق )

                                Ödeve geçmeden önce aşağıdaki kelimeleri iyice öğrenelim:

                                بودن / bûden = …-dı, …-di, …du (am, is, are)
                                من بودم / men bûdem = Ben …-dim. (I was)
                                آنها نبودند / anhâ nebûdend = Onlar …. değildiler. (they were not) Dinle!
                                من در خانه بودم = Ben evdeydim. Dinle!
                                خانه / khâne = Ev
                                خيابان / khıyâban = cadde Dinle!
                                در خيابان / der khıyâban = caddede
                                آمدن / âmeden = gelmek
                                او آمد / u âmed = O geldi.
                                او نيامد / û neyâmed = O gelmedi. Dinle!
                                معلم / muallim = Öğretmen Dinle!
                                هفته / hafte = Hafta dinle!,
                                گذشته / gozaşte = geçen, son (last) Dinle!
                                هفته گذشته / hafte ye gozaşte = geçen hafta (last week) Dinle!
                                غايب / ğâyeb = yok (absent) Dinle!
                                مشق / meşq = ödev
                                مشق نوشتن / meşq neveşten = ödev yapmak (to do homework) Dinle!
                                من مشقم را نوشم = Ben ödevimi yaptım. Dinle!
                                نامه / nâme = mektup Dinle!
                                اين هفته / iyn hafte = Bu hafta
                                با…. صحبت كردن / bâ… sohbet kerden = …. ile konuşmak, …. ile sohbet etmek
                                من با او صحبت كردم /men bâ ô sohbet kerdem = Ben onunla konuştum. ( I talked to him.) Dinle!
                                پسر / peser = erkek çocuk (erkek) (ing. “Boy”) Dinle!
                                اين پسر / in peser = bu çocuk (this boy)
                                دختر / dokhter = kız çocuk (girl) Dinle!
                                شب / şeb = gece Dinle!
                                ديشب / dîşeb = geçen gece (last night) Dinle!

                                Aşağıdaki cümleleri Farsça’ya çeviriniz:

                                Lütfen sadece “özne + nesne + zaman + mekan + yüklem” sırasını takip ederek cümleler kurunuz. Bunlardan birisi cümlede yoksa sıradaki öğeye geçiniz, ama bu sırayı hep muhafaza ederek.

                                1) Ben senin arkadaşını bugün caddede gördüm.
                                2) Öğretmenim bu hafta gelmedi.
                                3) Arkadaşım dün yoktu.
                                4) O bu hafta bir mektup yazdı.
                                5) Onlar dün gece ödevlerini yapmadılar.
                                6) Biz geçen hafta evde değildik.
                                7) O arkadaşıyla dün konuşmadı.
                                8 ) Babam bu köprüyü geçen yıl yapmadı.
                                9) Bu çocuk (erkek) dün pencereyi kırdı.
                                10) Bu kız dün pencereyi kırmadı.

                                Kolay gelsin arkadaşlar. Yapabildiğiniz kadarını yapın. Yapamadıklarınızı atın. Aslında bu cümleleri ezbere kurmak için daha erken. O yüzden yapamıyoruz, zorlanıyoruz diye üzülmeyin. Dediğim gibi daha erken. Siz zorlanmıyorsunuz, ben zorluyorum.. Şey biraz zalim bir hocayım galiba..

                                Kolay gele..
                                Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X