Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

    Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba arkadaşlar,

    Tatilimiz bitti nihayet. Derslere kaldığımız yerden devam edecez dostlar. Herkesin tatili iyi ve verimli geçmiştir umarım. Keşke tatilde de bazı alıştırma, ödev. vs. verebilseydik dersler sıcak kalırdı, sıcağı sıcağına devam ederdik şimdi di mi?

    Neyse sorun değil. Madem dersler soğudu biraz. Biz de yeniden ısıtırız. Haydi şöyle bir gözden geçirelim bu güne kadar işlediğimiz dersleri. Hangi konu başlıklarını gördük, neler öğrendik, neleri unuttuk, neleri unutmadık bi görelim bakalım.. Varsınız di mi? Haydi bismillah, başlıyoruz...

    Öncelikle arkadaşlar bugüne kadar hangi konuları görmüşüz onu bi hatırlayalım bakalım.

    1) İlk dersimiz "Farsça Alfabe" idi. Alfabeyi unutan yok heralde di mi?

    2) İkinci dersimiz "KİŞİ ZAMİRLERİ" idi. Hatırladık umarım. "men, tô, û, ân, mâ, şomâ, anhâ, îşân

    3) Üçüncü dersten itibaren bir kaç ders boyunca ""GEÇMİŞ ZAMAN" kipinde cümle kurma kurallarını öğrendik. Bunların da hepsi halen forumda kayıtlı bulunuyor. Dersin sonunda geçmiş derslere yönelik bir tekrar/hatırlama ödevi vereceğim. Ödevlerimizi yapmaya başlamadan evvel dersleri hızlıca bir gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Derslere yeniden ısınmanızı sağlayacaktır. Faydalı olacaktır. Bir sonraki dersten itibaren de yeni konumuza geçeriz inşallah..

    4) Sayıları öğrendik

    5) Geçmiş Zaman kalıbında soru cümleleri oluşturmasını öğrendik

    6) Bazı tamlamaların nasıl kullanıldığını öğrendik. Buna bağlı olarak tamlamalarda bolca kullanabileceğimiz sıfatlar, renkler vb. yeni kelimeler öğrendik.

    7) Kelimeleri çoğul yapmasını öğrendik.

    Şimdi bütün bu konularda neler işledik, neler öğrendik tek tek hatırlamaya kalksak bütün dersleri tekrar etmemiz gerekir. Bu nedenle sadece bir kaç kuralı hatırlatacam ve ondan sonra ödevimize geçecem.

    Kural 1: Farsça cümle kurumunda " özne + nesne + zaman + mekan + yüklem" sırasına özellikle dikkat edelim. Zaten basit Türkçe cümlelerde de aynı sıralamayı yapıyoruz.

    Kural 2: Farsça bileşik fiiller çekilirken değişiklik her zaman ikinci kısımda olur. Birinci kısım sabittir. "sohbet kerden, sohbet kerdem, sohbet kerdid, sohbet kerdend" gibi.

    Kural 3: "Onun bir arabası vardı." benzeri cümleleri Türkçe düşünmüyorduk. İngilizce'deki " He had a car" gibi ele alıyorduk. Böyle cümleleri diğer nesneli cümleler gibi düşünmüyoruz.

    Kural 4: Nesneleri ve tamlamaları yazarken gerekli ekleri öğrendik. Cümlelerimizde bunları yerli yerince kullanmayı unutmuyoruz.

    Kural 5: Cümle olumsuz hale getirilmek için fiilin başına "na" olumsuzluk ekini getiriyoruz. Bileşik fiillerde ikinci kısmın başına getirmeyi unutmuyoruz.

    Kural 6: Tamlamalar telaffuz edilirken tamlanan ile tamlayan arasına bir "-e" sesi getirilir.


    Şimdi bu kurallara azami dikkat göstererek bugüne kadar işlediğimiz dersleri hızlı bir şekilde gözden geçiyoruz. Ben de bu sırada geçmişe yönelik konuları kapsayan bir alıştırma hazırlayayım. Haftaya da o alıştırmaları yayınlar, sonra dersimize kaldığımız yerden devam ederiz.

    Sevgilerimle..

    Vesselam..

    NOT: Sevgili arkadaşlar bundan sonra dersler haftada bir olarak yayınlanacaktır. İnternet imkanlarımın kısıtlı olması nedeniyle sadece haftasonları ders yayınlayacağım. Bilgilerinize sunar, haftasonları hepinizi sınıfımda görmekten onur duyarım.
    Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

    Yorum


      Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

      Merhaba dostlar,

      Geçen hafta bugüne kadar işlediğimiz konulara ilişkin genel bi hatırlatma yapmış, konu başlıklarını yeniden hatırlamış, önemli bazı kaideleri yeniden gözden geçirmiştik. Bu hafta da bugüne kadar işlediğimiz konuları içeren alıştırmalar yapacağız. Önümüzdeki hafta yeni dersmizle yola devam inşallah. Buyrun alıştırmalar. Bunları ödev telakki edelim lütfen:

      Alıştırmalar & Ödev

      1) Aşağıdaki kelimelerin Farsça'sını yazınız:

      Kapı, ev, araba, masa, okumak, görmek, temizlemek, açmak (kapıyı vb.), anne, baba, kız kardeş, satmak, ev, dün, bugün, aniden, ayağa kalmak, oturmak, yalnız, teşekkür etmek, gitmek, cadde, öğretmen, geçen hafta, ödev, yazmak, gece, top, balon, çocuk, iğne, gülmek

      2) Aşağıdaki sayıların Farsça'sını yazınız:

      1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 20, 30, 40, 50, 100, 600, 700, 800, 900, 901, 902, 903, 1000, 10000, 100 000

      3) Aşağıdaki renk ve sıfat ifadesi olan kelimelerin Farsça'nı yazınız:

      Mavi, beyaz, siyah, kırmızı, mor, sarı, kahverengi, gri, turuncu, şişman, büyük, küçük, bey, hanım, iyi, kötü, uzun, kısa, yeni, birkaç (several), güzel, çirkin, parlak, koyu,

      4) Aşağıdaki cümleri Fasrça'ya çeviriniz:

      - Ben bu kadını gördüm.
      - Sen şu bardağı kırdın.
      - O ödevini yaptı.
      - Onlar bu masayı dün temizlediler.
      - Babam bu evi geçen yıl sattı.
      - Onun annesi bu kitabı dün evde okudu.
      - Öğretmenimiz geçen hafta gelmedi.
      - Biz dün gece evde değildik.
      - Senin baban bu köprüyü geçen yıl yapmadı.
      - Çocuklar dün caddede 25 tane kırmızı balon patlattı. ("kırmızı balon" tamlaması nesnedir, dikkatinize.)
      - Mehmet'in arkadaşı bu sabah güzel odasını temizlemedi.
      - Şu güzel kadın bugün öğleden sonra 47 tabak yıkadı.
      - Önceki hafta sokakta uzun boylu bir adam gördüm.
      - Benim büyük köpeğim 81 gün önce onun küçük kedisini ısırmadı.
      - Senin beyaz kedin dün evvelsi gün benim turuncu bardağımı kırdı.
      - Onlar dün bu masayı kırdılar mı?
      - Öğrenciler bu hafta ödevlerini yaptılar mı?
      - Senin baban mavi arabasını buldu mu?

      Evet dostlar şimdilik bu kadar alıştırma yeterli. Baştan sona işlediğimiz bütün konuları içeren bir alıştırma yapmaya çalıştım. Ödevleri yaparken sıkça eski derslere göz atmayı ihmal etmeyelim. Öğrendiğimiz kuralları atlamamaya çalışalım.

      Haftaya görüşmek üzere..

      Sevgiler...


      Not: Dersler tatile girdiğinden devam etmemiştir, bilginize...
      muallim

      Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

      Yorum


        Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

        Farsça öğrenmekte bu parçalar yardımcı olabilir, onun için bu bölüme asmayı da uygun gördüm

        http://rapidshare.com/files/36472900...tipur.mp3.html

        ŞEHİD


        Goftem koca, gofta be xun
        Dedim nereye? Dedi, kan vermeye.

        Goftem çe veqt, gofta kunun
        Dedim ne zaman? Dedi şimdi.


        Goftem xeber, gofta conun
        Dedim haber (sebep) nedir? Dedi, delilik.


        Goftem mero, xendido reft
        Dedim gitme, gülüp gitti.


        Goftem; ki bud, gofta ki yar
        Dedim (seni deli eden) kimdi? Dedi, yar.


        Goftem çe goft, gofta qerar
        Dedim ne dedi (istedi)? Dedi, sebat.


        Goftem çe qedr, gofta şerab
        Dedim ne kadar sebat (göstermeli)? Dedi, aşk şarabı (içene kadar).


        Goftem beman, neşnido reft
        Dedim kal. Dinlemeyip gitti.

        An dem boridem, ez zindegi dil
        O an hayattan kalbimi kestim (ölmek istedim).


        Kamed (ki amed) be meqtel, şimr-i siyeh del
        Kara kalpli Şimr katligaha geldi.

        O midevido, men midevidem
        O koşuyordu, ben de koşuyordum.


        O suy-i meqtel, men suye qatil
        O maktele doğru, ben de katile doğru.


        O mineşesto, men mineşestem
        O oturuyordu ben de oturuyordum.


        O ruy-i sine, men der moqabil
        O (İmamın) göğsü üzerine, ben de karşısına.


        O mikeşido, men mikeşidem
        O çekiyordu, bende çekiyordum.


        O ez kemer tir, men ah-i batin
        O belinden kılıcı, ben de derinden bir ah.


        O miborido, men miboridem
        O kesiyordu ben de kesiyordum.


        O ez Huseyn ser, men ğeyr ez u dil
        O Huseyin'in başını, ben de ondan (İmamdan) gayrisinden yüreğimi.


        An dem boridem, ez zindegi dil
        O an hayattan kalbimi kestim (ölmek istedim).


        Kamed (ki amed) be meqtel, şimr-i siyeh del
        Kara kalpli Şimr katligaha geldi.

        O midevido, men midevidem
        O koşuyordu, ben de koşuyordum.


        O suy-i meqtel, men suye qatil
        O maktele doğru, ben de katile doğru.

        Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

        Yorum


          Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

          http://rapidshare.com/files/36513082...bsorh.mp3.html

          [color=purple]
          Yek ellahumme ferzuqna kerbubela
          = bir defa Allah’ım bize Kerbubela’yı nasip eyle (demek)
          qelbemu mibere ta sehn u sera = Kalbimi avlusuna, sarayına götürüyor
          ba zikri es-selamu alel huseyn = Hüseyn’se selam zikriyle
          beşnov ve aleyke selam-i xuda = dinle ve Allah’ın selamı sana olsun
          * * *
          nefes, nefes, dil-i divune = nefes, nefes, divâne kalpli
          dare bera Huseyn mixune = Hüseyin’e okuyor
          dilem cunun zede mimune(2) = kalbim çılgına uğramış gibi

          * * *
          nefes, nefes, dil-i divune = nefes, nefes,divâne kalpli
          dare bera Huseyn mixune = Hüseyin’e okuyor
          dilem cunun zede mimune(2) = kalbim çılgına uğramış gibi
          * * *
          Men ki ğulam-i zeyneb’em(2) = ben ki Zeyneb’in kölesiyim
          Divane mensebem(2) = divâne meslekim
          Huseyn ibn-i Ali(4) = Ali oğlu Huseyn

          * * *
          Ebd-i şeh-i bi-kefenem(2) = kefensiz şahın kölesiyim
          Men siyne mizenem(2) = ben sine döverim
          Huseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Huseyn
          * * *
          Yek ellahumme ferzuqna kerbubela = bir defa Allah’ım bize Kerbubela’yı nasip eyle (demek)
          qelbemu mibere ta sehn u sera = Kalbimi avlusuna sarayına götürüyor
          ba zikri es-selamu alel huseyn = Hüseyn’se selam zikriyle
          beşnov ve aleyke selam-i xuda = dinle, Allah’ın selamı sana

          * * *
          nefes, nefes, dil-i divune = nefes, nefes, divâne kalpli
          dare bera Huseyn mixune = Hüseyin’e okuyor
          dilem cunun zede mimune(2) = kalbim çılgına uğramış gibi
          * * *
          Men ki ğulam-i zeynebem(2) = ben ki Zeyneb’in kölesiyim
          Divane mensebem(2) = divâne meslekim
          Huseyn ibn-i Ali(4) = Ali oğlu Huseyn

          * * *
          Ebd-i şeh-i bi-kefenem(2) = kefensiz şahın kölesiyim
          Men siyne mizenem(2) = ben sine dövüyorum
          Huseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Huseyn
          * * *
          Yek qelb-i mecnun, yek dünya şur u şiyn = mecnun bir kalp, bir dünya heyecan, ıztırap
          Yek beynel heremeyn, eşq-i alemeyn = bir beynel haremeyn, aşk-ı alemeyn
          Yek şahu, yek seqqa, yek dil-u bi-qerar = bir şah, bir sakka, bir kalb-i kararsız
          Yek dil ne sed dil divuneyi Huseyn = bir kalp ne, yüz kalp Huseyn’in divânesi

          * * *
          Yek ruz miyam bera ziyaret (2) = bir gün ziyaret için gelirim
          Tu ro darem xiyalem rahet = sana sahibim, hayalim (kalbim) rahat
          Darem mirem sefer ta cennet (2) = gidiyorum sefere cennete kadar
          * * *
          Malik-i erdu sema(2) = yerin göğün sahibi
          Sultan-i Kerbela(2) = kerbela sultanı
          Hüseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Hüseyn


          Cun mikenem be pa-yi tu(2) = can veriyorum senin yolunda
          teht-i livayi tu (2) = senin sancağın altında
          Hüseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Hüseyn
          * * *
          Be maderem goftem ba eşk-i çeşam = anneme söyledim, göz yaşımla
          Piyren-i meşkiyi rovzeham mixam = siyah mersiye gömleğimi istiyorum
          Ta ki şeb-i evvel-i qebrem begem = tâ ki kabrimin ilk gecesinde diyeyim
          ki men ez kudek-i veqf-i ruzeham = ki ben çocukluktan mersiyelere vakfedilmişim

          * * *
          Eger ki mey zedi ez bade(2) = bâdeden mey aldınsa
          Boro herem dil-i amade = git hareme, amâde bir kalple
          Ki şeb, şeb-i xuş-i miade(2) = ki gece, miat gecesinin mutluluğudur
          * * *
          Eşq-i xuda, eşq-i nebi(2) = Allah’ın aşkı, Peygamber’in aşkı
          Salar-i zeyneb’i (2) = Zeyneb’in saları (başbuğu)dır
          Hüseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Hüseyn

          * * *
          Hestiyi Zehra-yi Betul (2) = Zehra-yi Betul’un varlığı
          Can u dil-i Resul (2) = Resulün canı, kalbi
          Hüseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Huseyn
          * * *
          Qelb-i tu, qelb-i suzu ah = kalbin ahçeken, yanan bir kalp
          haciyi qetligah = katiligahın hacısı
          Hüseyn ibn-i Ali (2) = Ali oğlu Huseyn

          * * *
          Ba tu cunun dema deme (2) = seninle her an mecnun
          Her şeb muharreme (2) = her gece muharrem
          Hüseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Huseyn
          * * *
          Yek ellahumme ferzuqna kerbubela = bir defa Allah’ım bize Kerbubela’yı nasip eyle (demek)
          qelbemu mibere ta sehn u sera = Kalbimi avlusuna sarayına götürüyor
          ba zikri es-selamu alel huseyn = Hüseyn’se selam zikriyle
          beşnov ve aleyke selam-i xuda = dinle, Allah’ın selamı sana olsun

          * * *
          nefes, nefes, dil-i divune = nefes, nefes, divâne kalpli
          dare bera Huseyn mixune = Hüseyin’e okuyor
          dilem cunun zede mimune (2) = kalbim çılgına uğramış gibi
          * * *
          Men ki ğulam-i zeynebem(2) = ben ki Zeyneb’in kölesiyim
          Huseyn ibn-i Ali(2) = Ali oğlu Hüseyn

          * * *
          Ebd-i şeh-i bi-kefenem(2) = kefensiz şahın kölesiyim
          Men siyne mizenem(2) = ben sine döverim
          Huseyn ibn-i Ali (4) = Ali oğlu Huseyn
          * * *
          Ebelfezl, Ebelfezl, Ebelfezl…


          Not: Bir kardeşin isteği üzerine tercüme etmiştim ama ses biraz bozuk, kusura bakmayın.
          Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

          Yorum


            Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

            http://rapidshare.com/files/36542672...hedai.mp3.html

            Allah'ın Kanı Hüseyn


            Tuî an ğerq-i be-xuni ki bozorg-i şühedai
            Tu eziz-i dil-i Zehra tu Huseyn xun-i xodaî

            Sen kana boyanan şehitlerin büyüğüsün
            Sen Zehra'nın kalbinin azizi, sen Allah'ın kanı Hüseyn


            Seret ez peyker-i paket ki leb-i teşne boriyde
            Bedenet ra ki be-xak-i siyeh ey koşte keşiyde
            Be leb-i âb-i revan koşte-yi leb teşne kî diyde?
            Çi boved corm-u gonahet ki moremmel be-demai

            Başını, tertemiz bedeninden –ki- dudakların susuzdu kesti (ayırdı)
            Bedenini siyah toprağa çekti ey öldürülen (şehit)
            Akan suyun kenarında susuz dudakla öldürüleni kim gördü?
            Suçun ve günahın nedir ki kana boyanmışsın


            Tuî an ğerq-i be-xuni ki bozorg-i şühedai
            Tu eziz-i dil-i Zehra tu Huseyn xun-i xodaî

            Sen kana boyanmış –ki- şehitlerin büyüğüsün
            Sen Zehra'nın kalbinin azizi, sen Allah'ın kanı Hüseyn


            Ten-i oryani tu xuni be-zemiyn der ber-i Zeynep
            Şode deryaçe-yi xun ğerq-i meh-i enber-i Zeynep
            Ne-boved bi tu diger tab-u tevan yaver-i Zeynep
            Çi koned xaher-i efsorde be-hengam-i codai

            Senin kanlı üryan bedenin Zeyneb'in kenarında toprak üstünde
            Kan gölüne dönmüş Zeyneb'in amber ayı
            Sensiz olmaz artık Zeyneb’in yaverinin güç ve kuvveti
            Ne yapsın, ayrılık vakti solmuş bacı


            Be-bered xofte bixun Qasim-u Ebdullah-u Cefer
            Be-dem-i tiğ-i Cefa koşte tu diydi Eliekber
            Ne silah-u ne elem mande ne Ebbas-i dilaver
            Ğem-i yaran-i tu der Kerbubela geşte fedai

            Kana yatmış (boyanmış) Kasım, Abdullah ve Caferi götürsün
            Zulüm kılcıyla öldürülen Aliekberi sen gördün
            Ne silah kaldı, ne sancak, ne dilaver Abbas
            Yareninin gamı Kerbela’da feda oldu


            Ne ser-i der beden-i tu ki be-busem ser-u ruyet
            Ne tu ra nay-i geluyi ki zenem buse geluyet
            Ne gulabi ki be-şuyed beden-i gariyi buyed
            Ne libasi ze tu ber can ne silahi ne ebai

            Ne bedeninde başın var ki öpeyim başını yüzünü
            Ne boğazın var ki öpeyim boğazını
            Ne gül suyu var ki bedenin onunla yıkansın
            Ne bedeninde bir elbise var, ne silah, ne cübbe


            Tuî an ğerq-i be-xuni ki bozorg-i şühedai
            Tu eziz-i dil-i Zehra tu Huseyn xun-i xodaî

            Sen kana boyanmış -ki- şehitlerin büyüğüsün
            Sen Zehra'nın kalbinin azizi, sen Allah'ın kanı Hüseyn


            Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

            Yorum


              Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

              http://rapidshare.com/files/36542988...nae_m.mp3.html

              Ali canem
              [b][size=13pt][font=Arial][color=green]
              [color=maroon]
              Aliii Aliii, Aliii Aliii
              Ali canem Aliii, Ali canem Aliii
              Ali canım, Ali canım
              Movla-yi ma Aliii
              Bizim mevlamız Aliii

              Ali canem Aliii, Ali canem Aliii
              Ali canım Ali, Ali canımAliii
              Movlay-yi ma Aliii, movla-yi ma Aliii
              Bizim mevlamız Aliii, bizim mevlamız Aliii

              Ey asimani ehli kocaî, ez nesli bâla ez kebriyai
              Ey semavi, nerelisin? Yüce nesildensin, büyüklerdensin
              Ber aşnayan derd aşnaî, xoş rengu buî, reng-i xudaî
              Tanış ve dostların derdini bilensin, güzel renkli, güzel kokulu, ilahî renklisin

              Mahiyo exter der kehkeşani, der her zemani der her mekani
              Galakside ay, yıldızsın, her zamanda, her mekandasın
              Yari-yi tevana ber natavani, teskiyn-i ruhi aram-i cani
              Güçsüzlere güçlü yârsin, ruhu teskin eden, canı dinlendirensin

              Ey şah-i merdan mani-yi irfan, movla Ali can movla Ali can
              Ey yiğitlerin şahı, irfan manası, mevla Ali can, mevla Ali can
              Ey şah-i merdan mani-yi irfan, movla Ali can movla Ali caaan
              Ey yiğitlerin şahı, irfan manası, mevla Ali can, mevla Ali can

              Ber her zeifi poşt-i penahi, nur-i çeraği ber her siyahi
              Her zayıfa destek, sığınaksın, her siyaha lamba ışığısın
              Rovşen dilem kon ba yek nigahi, gom kerde reh ra salar-i rahi
              Kalbimi aydınlat bir bakışla, yolunu kaybedene yol kılavuzusun

              Ey aftab-i alem furuzan, hem merd-i mescid hem merd-i meydan
              Ey alemi aydınlatan güneş, hem cami yiğidi, hem meydan yiğidisin
              Gerden nehadi ber hokm-i Yezdan, ta zinde sazi ayat-i quran
              Teslim oldun Allah’ın hükmüne, tâ ki Kur’an ayetlerini diriltesin

              Ey şah-i merdan, mani-yi irfan, movla Ali can, movla Ali can
              Ey yiğitlerin şahı, irfan manası, mevla Ali can, mevla Ali can
              Ey şah-i merdan mani-yi irfan, movla Ali can, movla Ali can
              Ey yiğitlerin şahı, irfan manası, mevla Ali can, mevla Ali can

              Niyku xısalo niyku sereşti, eknun emir-i bağ-i behişti
              İyi hasletli, iyi tabiatlı, şimdi cennet bahçesinin emirisin
              Ba rengo xunet axer nivişti, der rah-i diynet ez can gozeşti
              Nihayet kanının rengiyle yazdın, dininin yolunda canından geçtin

              Ey şah-i merdan mani-yi irfan, movla Ali can, movla Ali can
              Ey yiğitlerin şahı, irfan manası, mevla Ali can, mevla Ali can
              Ey şah-i merdan mani-yi irfan, movla Ali can, movla Ali can
              Ey yiğitlerin şahı, irfan manası, mevla Ali can, mevla Ali can

              Movla Alii caaannn


              Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

              Yorum


                Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN YENİ BİR SAYFA ***

                http://rapidshare.com/files/33791554...useyn.mp3.html
                http://www.4shared.com/file/20161660...Ya_Huseyn.html

                Balayi texti Yusuf-i Ken’an niviştend,
                Ki her Yusufî Yusuf-i Zehra nemişeved

                Kenan Yusuf’unun tahtının baş tarafına yazmışlar;
                Ki her Yusuf, Zehra Yusuf’u olamaz


                * * *

                Yusuf-i bi piyrahen-i men
                Refteî ey can ez ten-i men

                Gömleksiz benim Yusuf’um
                Bedenimden gittin ey can


                Diydem çun bolbol lâleyi pâk
                Naaş-i por xunet xofte der xak

                Gördüm Bübül pâk lâlesini gördüğü gibi
                Kanlı naaşın yatmıştı toprak üzerinde


                Ya Huseyn can-i men fedayet ya Huseyn
                Can feday-i Kerbubelayet ya Huseyn

                Ya Huseyn, canım sana feda olsun ya Huseyn
                Kerbela’na can feda olsun ya Huseyn


                * * *

                Hestiyi men refti ze destem
                Bî tu mecnunu dil şikestem

                Varlığım, elimden çıktın
                Sensiz mecnun(um) ve kalbim kırıktır


                Biyn Huseyn Zeyneb-i tu hestem
                Der ğem-i tu şâha nişestem

                Bak Huseyn, ben senin Zeyneb’inim
                Şâha (ey şâh) senin matemine oturmuşum


                Ya Huseyn can-i men fedayet ya Huseyn
                Can feday-i Kerbubelayet ya Huseyn

                Ya Huseyn, canım sana feda olsun ya Huseyn
                Kerbelana can feda olsun ya Huseyn


                * * *

                Doşmen ru siyneet nişeste
                Qelb-i xaheret ra şikeste

                Düşman, göğsünün üstünde oturmuştur
                Kızkardeşinin kalbini parçalamıştır


                Biyn Huseyn Zeyneb-i tu hestem
                Der ğem-i tu şâha nişestem

                Bak Huseyn, ben senin Zeyneb’inim
                Şâha (ey şâh) senin matemine oturdum


                Ya Huseyn can-i men fedayet ya Huseyn
                Can feday-i Kerbubelayet ya Huseyn

                Ya Huseyn, canım sana feda olsun ya Huseyn
                Kerbelana can feda olsun ya Huseyn


                * * *

                Hestiyi men refti ze destem
                Bî tu mecnunu dil şikestem

                Varlığım, elimden çıktın
                Sensiz mecnun(um) ve kalbim kırıktır


                Biyn Huseyn Zeyneb-i tu hestem
                Der ğem-i tu şâha nişestem

                Bak Huseyn, ben senin Zeyneb’inim
                Şâha (ey şâh) senin matemine oturmuşum


                Ya Huseyn can-i men fedayet ya Huseyn
                Can feday-i Kerbubelayet ya Huseyn

                Ya Huseyn, canım sana feda olsun ya Huseyn
                Kerbelana can feda olsun ya Huseyn

                Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                Yorum


                  Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                  Muallim nerede acaba farsça derslerine katılamasamda merak ettim doğrusu bir ara geliyordu... :-\
                  De ki: «İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve mü’minler yaptıklarınızı görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürülecek­siniz. O size, yaptıklarınızı bildirecek­tir.»
                  (Tevbe Suresi 105)

                  Yorum


                    Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                    [quote author=منتظر(Muntazar) link=topic=3873.msg82306#msg82306 date=1273616921]
                    Muallim nerede acaba farsça derslerine katılamasamda merak ettim doğrusu bir ara geliyordu... :-\
                    [/quote]
                    muhterem kardeş, bizi merak edip sorduğunuz ve daha unutmadığınız için teşekkür ederim. Biraz sıkıntılarım vardır, onlar ister istemez bir şeyler eklememe mani oluyor, ama siteyi eskisi gibi olmasa da takip ederim.
                    selam ve dua ile...
                    Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                    Yorum


                      Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                      [quote author=muallim link=topic=3873.msg83170#msg83170 date=1274189398]
                      [quote author=منتظر(Muntazar) link=topic=3873.msg82306#msg82306 date=1273616921]
                      Muallim nerede acaba farsça derslerine katılamasamda merak ettim doğrusu bir ara geliyordu... :-\
                      [/quote]
                      muhterem kardeş, bizi merak edip sorduğunuz ve daha unutmadığınız için teşekkür ederim. Biraz sıkıntılarım vardır, onlar ister istemez bir şeyler eklememe mani oluyor, ama siteyi eskisi gibi olmasa da takip ederim.
                      selam ve dua ile...
                      [/quote]Rabbim sıkıntılarını gidersin inş. arayı çok uzatma varlığın sadece farsç öğreniyoruz konusuyla sınırlı değil başka konulardada katılmanı beklerim şahsim adına
                      De ki: «İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve mü’minler yaptıklarınızı görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürülecek­siniz. O size, yaptıklarınızı bildirecek­tir.»
                      (Tevbe Suresi 105)

                      Yorum


                        Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                        [quote author=منتظر(Muntazar) link=topic=3873.msg83172#msg83172 date=1274190057]
                        [quote author=muallim link=topic=3873.msg83170#msg83170 date=1274189398]
                        [quote author=منتظر(Muntazar) link=topic=3873.msg82306#msg82306 date=1273616921]
                        Muallim nerede acaba farsça derslerine katılamasamda merak ettim doğrusu bir ara geliyordu... :-\
                        [/quote]
                        muhterem kardeş, bizi merak edip sorduğunuz ve daha unutmadığınız için teşekkür ederim. Biraz sıkıntılarım vardır, onlar ister istemez bir şeyler eklememe mani oluyor, ama siteyi eskisi gibi olmasa da takip ederim.
                        selam ve dua ile...
                        [/quote]Rabbim sıkıntılarını gidersin inş. arayı çok uzatma varlığın sadece farsç öğreniyoruz konusuyla sınırlı değil başka konulardada katılmanı beklerim şahsim adına
                        [/quote]
                        İlahi amin, Allah razı olsun. Farsça konusundan çıkıp diğer konulara girersem, yine banlanabilirim, banı açmak 7-8 ay sürdü. En iyisi diğer konulara girmemek.
                        İhtiyat etmek gerekir: ))
                        Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                        Yorum


                          Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                          Eğer haklı isen Hakkı savunuyorsan emin ol ki zarar görmezsin
                          De ki: «İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve mü’minler yaptıklarınızı görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürülecek­siniz. O size, yaptıklarınızı bildirecek­tir.»
                          (Tevbe Suresi 105)

                          Yorum


                            Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                            selamun aleykum,
                            Uzun zamandir foruma girmiyordum o yüzden yorum yazamadim... Muallim hoca'nin baninin açilmasina çok sevindim. Eklediklerinize göz attim, insallah en kisa zamanda defterime not edecegim...
                            Allah sizden razi olsun, ögretikleriniz için.
                            Yıka ruhumu merhamet lütfuyla

                            Bula nurlara gözlerimi n’olur

                            Çevir basiret çölümü aydınlıklara

                            Yorum


                              Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                              [quote author=Fatima-Masume link=topic=3873.msg83330#msg83330 date=1274283318]
                              selamun aleykum,
                              Uzun zamandir foruma girmiyordum o yüzden yorum yazamadim... Muallim hoca'nin baninin açilmasina çok sevindim. Eklediklerinize göz attim, insallah en kisa zamanda defterime not edecegim...
                              Allah sizden razi olsun, ögretikleriniz için.
                              [/quote]

                              aleyküm selam vr. vb
                              Allah sizden de razı olsun
                              sizin gibi şakirtlerin olması bizi teşvik ediyordu
                              dualarınızda bizi de hatırlayın inş
                              Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
                              Resulullah (s.a.a): “Kim bir mümini üzerse, daha sonra buna karşılık dünyayı ona verirse, günahının kefareti olmaz ve bu işi için ona mükafat verilmez.” (Müstedrek’ul-Vesail, hadis: 10336)

                              Yorum


                                Ynt: ***FARSÇAYA BAŞLIYORUZ...! ***

                                Arkadaşlar Farsca ve Türkçe arasında çok ortak kelime var.(tabi arapçadan alınmış farscada ve türkçede kulanılmakta olanlar da)

                                Bir kaç örnek vermek istiyorum umarım ögrenmek isteyenler icin faydalı olur.

                                Sade - ساده (sade)
                                Şeffaf - شفاف (şaffaf)
                                Maksat - مقصد (maqsad)
                                Mümkün ممکن- )momken)
                                Müşteri - مشتری ( moştari)



                                Hem - هم ( ham)
                                ve - و (va)
                                derece - درجه ( darace)
                                Telaffüz - تلفظ (talaffoz)
                                Fark - فرق ( farq)
                                Kelime - کلمه (kalame)


                                Macera ماجرا (mâcerâ)
                                Şeker شکر (şeker)
                                Sanat هنر (honer)
                                Hormon هورمون (hormon)
                                Miting ميتينگ (miting)
                                Kimlik hüviyet هويّت (hoviyyet)


                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X