Ynt: Bu ayetler hakkinda paylasim rica ediyorum
1.5.Ashab-ı Kehf’in diriltilmesi:
Kur’an’da geçen Ashab-ı Kehf Kıssası meşhurdur. Vaktinde, Allah’a iman eden bir gurup genç, inananlara işkence ederek öldüren putperest bir sultanın zulmünden korkarak imanlarını gizlemekte idiler. Rivayete göre bunların arasında sultanın oğlu da vardı. Ancak bunların sayıları kesin belli değildir, bu konudaki rivayetler de dayanaksızdır. Bu gençler, imanları ortaya çıkınca toplandılar ve yanlarında bir de köpek olduğu halde bir mağaraya sığındılar 31; orada ölüm uykusuna yattılar 32. Yüce Allah onların hakkında şöyle buyurmaktadır:
„Ve mağaralarında üç yüz yıl ve buna ilaveten dokuz yıl kaldılar.“ 33
Sonra Allah onları, aralarında birbirlerine sorsunlar diye uyandırdı 34 ve dünyadaki normal yaşamlarına döndüler.
Kur’an’ın bazı tercüme ve sünni yorumlarında Ashab-ı Kehf’in ölmediği, ancak uykuya daldıkları belirtilmektedir. Buna Kehf Suresi 18. ayeti delil gösterirler:
„Ve siz onları uyanık sanırken, onlar uykuda idi.“
Ancak burada geçen „rukûd“ ( رقود ) normal bir uyku anlamında değil, ölüm uykusu anlamında kullanılmıştır. Bunun delili de Yasin Suresi [XXXVI] 51-52 ayetlerdir:
„Nihayet Sûr’a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler. (51) (İşte o zaman
“Eyvah, eyvah! Bizi uykumuzdan kim kaldırdı? Bu, Rahmân’ın vaadettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler!” derler.(52)“
Görüldüğü üzere burada „uykumuz“ ( مرقدنا ) kelimesi ile nitelendirilen ölümdür. Bu nedenle bazı tercümelerde 52. ayetin çevirisi, orijinal metinde ne „kabir“ ( قبر ) ne de „kabirler“ ( (قبور kelimesi kullanılmamışsa da, „Eyvah, Eyvah! bizi kabrimizden kim kaldırdı?…“ şeklinde geçmektedir. Ashab-ı Kehf hakkında ileri sürülen ilginç görüşlerden bir tanesi de, Kur’an’da bildirilen ricatın henüz gerçekleşmediği ve bu yöndeki ayetlerin gelecekten haber verir nitelikte olduğudur. Yusuf bin Yahya Mukaddesî Şafiî’nin „Ikd’ud Durer“ adlı kitabında, Ashab-ı Kehf Kıssası’nın tefsirinde, Sa’lebi’den aktardığı rivayete göre:
„Arkadaşları ile ahir zamanda Mehdi’nin kıyamına kadar yan yana yattılar. Deniliyor ki: Mehdi onlara selam edecek, sonra Allah onları diriltecektir.“ 35
Buna göre Ashab-ı Kehf’in ricatı ahir zamanda yani kıyametten önce vuku bulacak bir olaydır.
1.5.Ashab-ı Kehf’in diriltilmesi:
Kur’an’da geçen Ashab-ı Kehf Kıssası meşhurdur. Vaktinde, Allah’a iman eden bir gurup genç, inananlara işkence ederek öldüren putperest bir sultanın zulmünden korkarak imanlarını gizlemekte idiler. Rivayete göre bunların arasında sultanın oğlu da vardı. Ancak bunların sayıları kesin belli değildir, bu konudaki rivayetler de dayanaksızdır. Bu gençler, imanları ortaya çıkınca toplandılar ve yanlarında bir de köpek olduğu halde bir mağaraya sığındılar 31; orada ölüm uykusuna yattılar 32. Yüce Allah onların hakkında şöyle buyurmaktadır:
„Ve mağaralarında üç yüz yıl ve buna ilaveten dokuz yıl kaldılar.“ 33
Sonra Allah onları, aralarında birbirlerine sorsunlar diye uyandırdı 34 ve dünyadaki normal yaşamlarına döndüler.
Kur’an’ın bazı tercüme ve sünni yorumlarında Ashab-ı Kehf’in ölmediği, ancak uykuya daldıkları belirtilmektedir. Buna Kehf Suresi 18. ayeti delil gösterirler:
„Ve siz onları uyanık sanırken, onlar uykuda idi.“
Ancak burada geçen „rukûd“ ( رقود ) normal bir uyku anlamında değil, ölüm uykusu anlamında kullanılmıştır. Bunun delili de Yasin Suresi [XXXVI] 51-52 ayetlerdir:
„Nihayet Sûr’a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler. (51) (İşte o zaman

Görüldüğü üzere burada „uykumuz“ ( مرقدنا ) kelimesi ile nitelendirilen ölümdür. Bu nedenle bazı tercümelerde 52. ayetin çevirisi, orijinal metinde ne „kabir“ ( قبر ) ne de „kabirler“ ( (قبور kelimesi kullanılmamışsa da, „Eyvah, Eyvah! bizi kabrimizden kim kaldırdı?…“ şeklinde geçmektedir. Ashab-ı Kehf hakkında ileri sürülen ilginç görüşlerden bir tanesi de, Kur’an’da bildirilen ricatın henüz gerçekleşmediği ve bu yöndeki ayetlerin gelecekten haber verir nitelikte olduğudur. Yusuf bin Yahya Mukaddesî Şafiî’nin „Ikd’ud Durer“ adlı kitabında, Ashab-ı Kehf Kıssası’nın tefsirinde, Sa’lebi’den aktardığı rivayete göre:
„Arkadaşları ile ahir zamanda Mehdi’nin kıyamına kadar yan yana yattılar. Deniliyor ki: Mehdi onlara selam edecek, sonra Allah onları diriltecektir.“ 35
Buna göre Ashab-ı Kehf’in ricatı ahir zamanda yani kıyametten önce vuku bulacak bir olaydır.
Yorum