Ynt: Bu ayetler hakkinda paylasim rica ediyorum
Ricatı bizim anlattığımız şekli ile kabul edenlerden biri olan Seyyid Murtaza bu konuda şöyle der:
„Ric’at teklifli kaldırmaz. Ric’atla birlikte teklif de geri döner. Dolayısıyla hiç kimse, dünyaya dönen birisinin artık teklifinin olmadığını sanmamalıdır. Teklif, mucizelerle ve apaçık nişanelerle sahih olduğu gibi ric’atla da sahihtir. Çünkü bütün bunlarda farz bir ameli yapmaya ve çirkin bir işten sakınmaya zorlama söz konusu değildir.“ 133
Nitekim Mehdî (AS)’ın zuhuru ile ricat edeceklerden imanlarında halis olanların, her ne kadar onun safında savaşarak ona yardım etmenin onlara getireceği sevaplar ve onu terk etmeleri durumunda kaybedecekleri onlara malum ise de, kalplerindeki imanın istikrarı nedeni ile özgür iradeleri ile hayır yolunu seçmeleri doğaldır. Eğer kalplerinde bir zerre şüphe veya tereddüt olsa idi onlar halis mü’min olmaz ve ricat ettirilmezler idi.
Diğer yandan ricat ettirilenlerden, küfürlerinde halis olanlara tövbe etmeleri ve özgür iradeleri ile hayır yoluna dönmeleri için bir fırsat mevcuttur. Ancak bunlar şeytanla kardeşlik etmeleri nedeni ile yüz kez dünyaya döndürülseler ve karşılarında meleklerden oluşan bir ordu görseler dahi şerrin yolundan dönmeyeceklerdir. Allah Teala bunlar hakkında buyurmuştur ki:
„Onların, ateşin karşısında durdurulup “Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen!.. (27) Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar. (28)“ 134
Ricatı bizim anlattığımız şekli ile kabul edenlerden biri olan Seyyid Murtaza bu konuda şöyle der:
„Ric’at teklifli kaldırmaz. Ric’atla birlikte teklif de geri döner. Dolayısıyla hiç kimse, dünyaya dönen birisinin artık teklifinin olmadığını sanmamalıdır. Teklif, mucizelerle ve apaçık nişanelerle sahih olduğu gibi ric’atla da sahihtir. Çünkü bütün bunlarda farz bir ameli yapmaya ve çirkin bir işten sakınmaya zorlama söz konusu değildir.“ 133
Nitekim Mehdî (AS)’ın zuhuru ile ricat edeceklerden imanlarında halis olanların, her ne kadar onun safında savaşarak ona yardım etmenin onlara getireceği sevaplar ve onu terk etmeleri durumunda kaybedecekleri onlara malum ise de, kalplerindeki imanın istikrarı nedeni ile özgür iradeleri ile hayır yolunu seçmeleri doğaldır. Eğer kalplerinde bir zerre şüphe veya tereddüt olsa idi onlar halis mü’min olmaz ve ricat ettirilmezler idi.
Diğer yandan ricat ettirilenlerden, küfürlerinde halis olanlara tövbe etmeleri ve özgür iradeleri ile hayır yoluna dönmeleri için bir fırsat mevcuttur. Ancak bunlar şeytanla kardeşlik etmeleri nedeni ile yüz kez dünyaya döndürülseler ve karşılarında meleklerden oluşan bir ordu görseler dahi şerrin yolundan dönmeyeceklerdir. Allah Teala bunlar hakkında buyurmuştur ki:
„Onların, ateşin karşısında durdurulup “Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen!.. (27) Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar. (28)“ 134


-1- kelimesinden gelen şehâdeti bedâhet derecesine çıkaran
-2- şehâdeti de, aynı hakikate şehâdet eder. Şöyle ki:
-3-
rüknüne sâir rükünlerin, hususan rusül ve kütüb'ün şehâdetini münâcât sûretinde zikredilen pek kuvvetli ve hulâsalı ve bütün evhamları izâle eden bir hüccet-i haşriye, aynen buraya giriyor. Şöyle ki: Münâcât'ta demiş:
-1-
-2-
-3-
-1- 'deki
-2- kelimesine bak, ne kadar latîf bir üslûbu gösteriyor. Şöyle ki:
-3- 'deki tecrî kelimesi şöyle bir üslup-u âlîye pencere açar. Şöyle ki: Tecrî lâfzıyla, yani "Güneş döner" tâbiriyle kış ve yaz, gece ve gündüzün deverânındaki muntazam tasarrufât-ı kudret-i İlâhiyeyi ihtar ile, Sâniin azametini ifham eder ve o mevsimlerin sayfalarında Kalem-i Kudretin yazdığı mektubât-ı Samedâniyeye nazarı çevirir. Halık-ı Zülcelâlin hikmetini i'lâm eder.
Yorum