Hz. Ömer'in Fazileti

[Seyyah]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

Ne yani Seyyah kardeşim,
Ortada paylaşılan bir konu ve onun hakkında yapılan değerlendirmeler konusunda
söylemek istediğim bir şey olduğu zaman "birileri ne der" ya da "tüh ya Şialar da
böyle düşünüyor"diye düşünüp, görüş belirtmeyecek miyim

adem_toprak kardeşim;
Benim böyle bir düşüncem olamaz. Zira Tarih kitaplarında yerini almış açık bir konu bu. Ben gizli olan bir konuyu çıkarıp üzerinde yorum yapılmasını sağlamadım. Yorum yazman en doğal hakkındır.

Ama sanırım derdimi anlatamadığım nokta şu:
Bu başlıkta aktardığım birçok örnek vardı.
Sadece bu konuya yorum yazmakla, diğer kabul ettim dediğin görüşler gölgede kalmış oldu. Dikkat edersen, hiçbir üye aktardığım diğer rivayetlerin üzerinde durmuyor. Durulmamasının nedeni aşikar değilmi sence? Yani şiaların sadece bu ihtilaflı konuyu gündemlerine alıp, hatta hakarete varan sözlerini yorumlarda okumuşsundur. Buna rağmen sadece bu alıntı üzeridne fikir beyan etmekle, diğer verilmek istenen özelliklerin üstü kapatılmıştır. Benim muzadrip olduğum konu budur. Yoksa tüh yaa açık verdim gibi bir endişem yoktur benim.
Hz.Ömer, Efendimizi o haldeyken üzmüşse, bunu bilerek, isteyerek yapmadığını sende biliyorsun. Böyle olacağını bilse belkide ağzını açmayacaktı. Efendimizi üzmeyecek salahiyette bir Sahabe olduğunu anlatmaya sanırım gerek yok.
Hz.Ömer İslamın yayılmasında en büyük hizmeti geçmiş bir insandır.
Efendimizin özel duasına mazhar olmuştur.
Efendimiz, göğsüne elini koyarak özel dua etmiş ve içindeki kötülüklerin gitmesine dua etmiştir.
Müslümanların ilk defa korkmadan açık açık meydanda namaz kılmalarında etkisi olmuş bir sahabidir.
Halife olduğu dönemlerde sayısız örnek davranışlarına şahit olduğumuz bir sahabedir.
Cennetle müjdelenerek büyük bir ikrama sahip olmuş sahabedir.

Benim anlatmak istediklerim bunlar. Bunlar üzerinde neden durmayızda, sadece ihtilaflı konu üzerinde dururuz. O zaman bir gerçeğin önünü kapamış oluruz. Nisyetin kötüdür demiyorum, lakin başlığın içeriğine uymayan yorumlar oldu şialar tarafından.
Ve hala görüyorumki Şialar halen sadece bu ihtilaflı konulara yorum yazmaya devam etmekte. Amaçlarının bir gerçeğin ortaya çıkması olmadığı güneş gibi meydanda değilmi. Serdarcan isimli üye, Hz.Ömer'i aşağılar üslup kullanmadı mı. Hz.Ömer'in onca fazileti duruken, ihtilaflı konuları gündeme taşıyarak niyetlerini aleni belli etmiyorlarmı.
Hilalnur hanım sizin içinde bunlar geçerli.
Belki siz bu ihtilaflı konuda içinizden geçenleri yazdınız, doğru bildiğinizi deklare ettiniz, lakin burdaki asıl maksadı anlamayarak, sadece ihtilaflı konuya cevap yazarak, asıl konunun sapmasına sebebiyet vermediniz mi!

Ben Hz.Ömer'i çok seviyorum. Sende seviyorsun biliyorum. Benim için bir yıldızdır. Şialar Hz.Ali ve 12 imamı Peygamber gibi korunmuş addetsede, onlarında hata yapabilen insanlar olduğu malumdur. Ama nihayetinde Hz.Ali de Cennetle müjdelenmiş büyük bir sahabedir.
Hz.Ali, Hz.Ebubekir,Hz.Osman,Hz.Ömer hepsi nezdimizde aynı değerdedir.
Anlaşılma temennimi iletiyorum.

Rabbim hakikati görme, İslamı doğru yaşama, ahirette bizleri zor duruma düşürecek söz, davranış ve yaşantıdan uzak eylesin.
Rabbim hepimize basiret ihsan etsin.
Amin...

Selametle...

[adem_toprak]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=serdarcan link=topic=3091.msg16641#msg16641 date=1239728771]
Adem kardeş bu sözün geçtiği hutbenin tamamını yada konu başlığını yazarsan memnun oluruz.çünkü bu sözün geçtiği yeri yada hutbeyi bulmak gerçekten zor bize yardımcı ol..kitabın çevirisini kadri çekil yapmış diyorsun senin elindeki kitabın yazarı kim onuda ekle bir zahmet..

Bizim elimizdeki Nehcul Belağa yı Şerif Radıy Muhammed b. Huseyn, toplayıp kitap haline getirmiş,ve günümüz Türkçesine de Abdulbaki GÖLPINARLI çevirmiştir..Bize bu konuda yardımcı ol bunu çözelim kardeş.


...

selam ve dua ile
[/quote]

aslında çok açık belirtmiştim:tekrar yazayım...
ben şu anda Ali ŞERİATİ 'nin "ALİ ŞİASI/SAFEVİ ŞİASI" isimli eserini okuyorum.(yöneliş yay.,2.baskı 1990 )
bu söz ""Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."
olarak geçmekte ve kaynak olarak (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) yazmaktadır...
kitapta daha fazla ayrıntı olsa yazardım...

kitabın çevirisini kadri çekil yapmış diyorsun senin elindeki kitabın yazarı kim onuda ekle bir zahmet..

diyorsun ben sadece bende Nehcül Belağa'nın Türkeçe çevirisinin olduğunu ancak bu sözü orda henüz
okumadığımı-belki var bilmiyorum-,bu sözü Ali Şeriati'nin kitabından alıntıladığımı zaten önceleri birkaç defa yazdım...
ayrıca buna yani Hz.ali(r.a.) in Hz.Ömer(r.a.) övdüğüne/övmüş olabileceğine niçin bu kadar şaşırdığınızı
anlamak mümkün değil...
Bu ara acizane okumayan arkadaşlar için Ali ŞERİATİ 'nin "ALİ ŞİASI/SAFEVİ ŞİASI" isimli eserini mutlaka
okumalarını tavsiye ederim..insan bu kitabı okurken bütün bu tartışmaların/ihtilafların başlangıcını nelere dayandığını
ve bunların capcanlı ayakta turulmasında/körüklenmesinde nasıl bir arka planın olduğuna dair çok farklı
bakışaçıları kazanabiliyor...
selam ve dua ile...

[adem_toprak]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=Seyyah link=topic=3091.msg16647#msg16647 date=1239732740]

Ne yani Seyyah kardeşim,
Ortada paylaşılan bir konu ve onun hakkında yapılan değerlendirmeler konusunda
söylemek istediğim bir şey olduğu zaman "birileri ne der" ya da "tüh ya Şialar da
böyle düşünüyor"diye düşünüp, görüş belirtmeyecek miyim

adem_toprak kardeşim;
Benim böyle bir düşüncem olamaz. Zira Tarih kitaplarında yerini almış açık bir konu bu. Ben gizli olan bir konuyu çıkarıp üzerinde yorum yapılmasını sağlamadım. Yorum yazman en doğal hakkındır.

Ama sanırım derdimi anlatamadığım nokta şu:
Bu başlıkta aktardığım birçok örnek vardı.
Sadece bu konuya yorum yazmakla, diğer kabul ettim dediğin görüşler gölgede kalmış oldu. Dikkat edersen, hiçbir üye aktardığım diğer rivayetlerin üzerinde durmuyor. Durulmamasının nedeni aşikar değilmi sence? Yani şiaların sadece bu ihtilaflı konuyu gündemlerine alıp, hatta hakarete varan sözlerini yorumlarda okumuşsundur. Buna rağmen sadece bu alıntı üzeridne fikir beyan etmekle, diğer verilmek istenen özelliklerin üstü kapatılmıştır. Benim muzadrip olduğum konu budur. Yoksa tüh yaa açık verdim gibi bir endişem yoktur benim.
(...)
Hz.Ömer İslamın yayılmasında en büyük hizmeti geçmiş bir insandır.
Efendimizin özel duasına mazhar olmuştur.
Efendimiz, göğsüne elini koyarak özel dua etmiş ve içindeki kötülüklerin gitmesine dua etmiştir.
Müslümanların ilk defa korkmadan açık açık meydanda namaz kılmalarında etkisi olmuş bir sahabidir.
Halife olduğu dönemlerde sayısız örnek davranışlarına şahit olduğumuz bir sahabedir.
Cennetle müjdelenerek büyük bir ikrama sahip olmuş sahabedir.

Benim anlatmak istediklerim bunlar. Bunlar üzerinde neden durmayızda, sadece ihtilaflı konu üzerinde dururuz. O zaman bir gerçeğin önünü kapamış oluruz. Nisyetin kötüdür demiyorum, lakin başlığın içeriğine uymayan yorumlar oldu şialar tarafından.

(...)

Serdarcan isimli üye, Hz.Ömer'i aşağılar üslup kullanmadı mı.

(...)

Hz.Ali, Hz.Ebubekir,Hz.Osman,Hz.Ömer hepsi nezdimizde aynı değerdedir.
Anlaşılma temennimi iletiyorum.

Rabbim hakikati görme, İslamı doğru yaşama, ahirette bizleri zor duruma düşürecek söz, davranış ve yaşantıdan uzak eylesin.
Rabbim hepimize basiret ihsan etsin.
Amin...

Selametle...
[/quote]

Seyyah kardeşim,
Duana yürektekten"amin"diyerek başlıyorum..
Bu açıklamaların için teşekkür ederim..
Allah razı olsun..buradaki tesbitlerine katılıyorum...
Rabbim hepimize kendi rızası üzerine yaşamayı,yazmayı,konuşmayı nasip etsin..

[Mufazzal]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16620#msg16620 date=1239726104]
Bu arada bahsettiğiniz Şıkşıkıye hutbesi konusunda da benim sorularım olmuştu ilgili başlıkta ve sağolsun
kardeşler bunu araştıracaklarını ve cevap yazacaklarını yazmışlardı ancak şu ana kadar bir cevap yazılmadı...[/quote]

Bismillahirrahmanirrahim

Muhterem Adem abi ben şıkşıkıye ile ilgili farklı bir başlıkta sorduğunuz soruyu daha doğrusu aklınızın almadığı meseleyi değerli Alimlerimizden Musa Aydın hocamıza aktardım. Musa Hocamız Şıkşıkiye Hutbesinin şerhlerine bakıp bana bilgi gönderecek. İnşaallah bu gün ulaşırsam tekrar hatırlatırım. Malumuz Musa Aydın Hocamızda fazlaca yoğun birisi...

[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16620#msg16620 date=1239726104]
yine sizin(di galiba) Aşura Ziayareti eklemenize yorum yazmıştım ve bazı sorularım olmuştu ona da cevap vermediniz..[/quote]

Bu soruyu bu forumda mı sordunuz? Link verir misiniz?

[Mufazzal]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16623#msg16623 date=1239726493]
[quote author=Mufazzal link=topic=3091.msg16555#msg16555 date=1239717854]
[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16545#msg16545 date=1239715927]
"Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."
dediğini yazmaktadır ve kaynak olarak (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) i vermektedir..[/quote]

Bismillahirrahmanirrahim

Emin değilim ama bu sözün Ebu Zer hakkında söylendiğini hatırlıyor gibiyim.

Ama akşama inşaallah bende evden bakıp yarına doğrusunu yazmaya gayret ederim.
[/quote]

Mufazzal kardeşim,
serdarcan'a da belirtiğim gibi "bu" Ali ŞERİATİ'nin getirdiği bir açıklama...

hem..

Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı

ifadesi bahsedilenin
Ebu Zer olmadığının delili değil midir...? Zira Ebu Zer'in hilafet gibi bir durumu söz konusu olmamıştır...
[/quote]

Bismillahirrahmanirrahim

Abi Akşam evden Nehcül Belagada ki konuyla ilgili bütün hutbeleri resmen didik didk ettim, hatta yetmedi net üzerinden nehcül belagalarda inceledim ama sizin beyan ettiğiniz sözleri göremedim, bulamadım. Allah'ın izni ile bu soru konusunda Musa Aydın hocamızdan yardım almaya çalışacağım.

[serdarcan]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16650#msg16650 date=1239733458]

ayrıca buna yani Hz.ali(r.a.) in Hz.Ömer(r.a.) övdüğüne/övmüş olabileceğine niçin bu kadar şaşırdığınızı
anlamak mümkün değil...
[/quote]

adem kardeş burda hz Ali a.s ın böyle bir övgüyü yaptı yada yapmadı mesele o değil.dün bende çok baktım nehcul belağaya ama bulamadım ömer bin hattap hakkında söylemiş olsa onun vefatından sonra söylemiş olması lazım..onun haricinde sizde şıkşıkıye hutbesini okuduysanız bu yazılanla karşılaştırdığınız zaman arada çok fazla uçurum olduğunu göreceksiniz..yani bu sözü ömer bin hattap için söylemediğine adım gibi eminin kardeş..hz Ali gibi birisinin ikiyüzlü açıklamalar ve hutbeler okuması mümkün değil..

bak kardeşim şimdi sana şimdi kadri çelik in türkçeye çevirdiği şıkşıkıye hutnesinden bir iki satırı buraya eklemek istiyorum bakın bakalım hem birinci hem ikinci halifeleri nasıl eleştiriyor haklı olarak..işte o hutbeden bir bölüm.

Ne kadar ilginç! Yaşarken halkın kendisini bırakmasını isterdi. Ama ölümden sonra yerine öbürünün geçmesini sağladı. Bu iki kişi hilafeti devenin iki memesi gibi kendi aralarında paylaştılar. Hilafeti öyle sert ve kaba bir yere attı ki sertliği insanı derinden yaralar, oldukça kaba davranırdı

Hilafeti boyunca oldukça düştü, sürçtü. Habire sürçtükçe özür diledi, Hilafet sahibi, huysuz bir deveye binmişe benzerdi. Öyle bir deve ki yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı, dizginlerini salsa nefsini yokluğa, helake atardı.

Allah'ın bekasına (varlığına) andolsun ki insanlar onun zamanında ihtilafa düştü, huysuzlaştı, renkten, renge büründü ve birbirini suçladı. Ama ben bu uzun zaman boyunca bir çok zahmet, mihnete düşmeme rağmen yine de sabrettim. Derken o da yolunu kat etti ve hilafeti bir topluluğa bıraktı ki benim de o topluluktan biri olduğumu sanıyordu.

şimdi bunun altına da senin dediğin sözü yazalım ve aradaki farka bakalım..

""Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."

iki hutbe arasındaki uçurumu görüyorsunuz..ya şıkşıkıye hutbesinde geçen bu sözler yalan yada öteki sözleri çarpıtılmış..

[serdarcan]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=serdarcan link=topic=3091.msg16711#msg16711 date=1239780203]
[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16650#msg16650 date=1239733458]

ayrıca buna yani Hz.ali(r.a.) in Hz.Ömer(r.a.) övdüğüne/övmüş olabileceğine niçin bu kadar şaşırdığınızı
anlamak mümkün değil...
[/quote]

adem kardeş burda hz Ali a.s ın böyle bir övgüyü yaptı yada yapmadı mesele o değil.dün bende çok baktım nehcul belağaya ama bulamadım ömer bin hattap hakkında söylemiş olsa onun vefatından sonra söylemiş olması lazım..onun haricinde sizde şıkşıkıye hutbesini okuduysanız bu yazılanla karşılaştırdığınız zaman arada çok fazla uçurum olduğunu göreceksiniz..yani bu sözü ömer bin hattap için söylemediğine adım gibi eminin kardeş..hz Ali gibi birisinin ikiyüzlü açıklamalar ve hutbeler okuması mümkün değil..

bak kardeşim şimdi sana şimdi kadri çelik in türkçeye çevirdiği şıkşıkıye hutnesinden bir iki satırı buraya eklemek istiyorum bakın bakalım hem birinci hem ikinci halifeleri nasıl eleştiriyor haklı olarak..işte o hutbeden bir bölüm.

Ne kadar ilginç! Yaşarken halkın kendisini bırakmasını isterdi. Ama ölümden sonra yerine öbürünün geçmesini sağladı. Bu iki kişi hilafeti devenin iki memesi gibi kendi aralarında paylaştılar. Hilafeti öyle sert ve kaba bir yere attı ki sertliği insanı derinden yaralar, oldukça kaba davranırdı

Hilafeti boyunca oldukça düştü, sürçtü. Habire sürçtükçe özür diledi, Hilafet sahibi, huysuz bir deveye binmişe benzerdi. Öyle bir deve ki yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı, dizginlerini salsa nefsini yokluğa, helake atardı.

Allah'ın bekasına (varlığına) andolsun ki insanlar onun zamanında ihtilafa düştü, huysuzlaştı, renkten, renge büründü ve birbirini suçladı. Ama ben bu uzun zaman boyunca bir çok zahmet, mihnete düşmeme rağmen yine de sabrettim. Derken o da yolunu kat etti ve hilafeti bir topluluğa bıraktı ki benim de o topluluktan biri olduğumu sanıyordu.

şimdi bunun altına da senin dediğin sözü yazalım ve aradaki farka bakalım..

""Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."

iki hutbe arasındaki uçurumu görüyorsunuz..ya şıkşıkıye hutbesinde geçen bu sözler yalan yada öteki sözleri çarpıtılmış..


[/quote]

Şimdide bizim elimizdeki Nehcul Belağadan yukarıda kırmızı renkle işaret ettiğim hutbenin aynısını buraya eklemek istiyorum..dip notları ile beraber.iki kırmızı yazı arasındaki farka dikkat edin.

Ne de şaşılacak şey ki yaşarken halkın kendisini bırakmasını teklif ederdi; ölümünden sonra yerine öbürünün geçmesini sağladı[10] Bu iki kişi hilâfeti, devenin iki memesi gibi aralarında paylaştılar. O, hilâfeti, düz ve düzgün olmayan çorak bir yere attı; sözü sertti, insanı yaralardı; onunla buluşup görüşeni incitirdi. Meselelerde şüphesi çoktu; özür getirmesinin sayısı yoktu. Onunla konuşan, arkadaşlık eden, serkeş bir deveye binmişe benzerdi; burnuna geçen yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı; bıraksa üstündekini helâk olma çukuruna götürür, atardı. Allah'ın bekasına andolsun, halk, onun zamanında ne edeceğini şaşırdı; yoldan çıktı; renkten renge boyandı; oradan oraya yeldi-durdu.[11]Uzun bir zaman, çetin mihnetlere düştüm; sabrettim; derken o da yoluna düzüldü; halîfeliği bir topluluğa bıraktı ki ben de bunların biriyim sanıldı.
[10] - Ebubekir'in biatten sonra "Bırakın beni, ben sizin en hayırlınız değilim" dediği rivayet edilmiştir. Bu sözü, "Sizin en hayırlınız olmadığım halde beni, başınıza getirdiniz; siz beni veliyy-i emr ettiniz" tarzında söylediği de rivayetler arasında-dır (Muhammed Abduh Şerhi, s.32, 3. not). Hz. Emir'i, Ebubekir'e götürdükleri zaman, Ömer, biat etmedikçe senden el çekmeyiz deyince Ömer'e, "İyi sağ bu sütü, yarısı senin olacak; bugün onun faydası için düzüp koştuğun bir iş yarın sana dönecek" dediği rivayet edilmiştir.

[11] - Ömer'in, zâtı içtihatlarına işarettir. Meselâ, 9. sûrenin (Tevbe) 60. âyet-i kerîmesinde zekâtın, yoksullara, hiçbir varlığı olmayanlara, zekât toplayan memurlara, müellefet'ül-kulûb'a (gönülleri Müslümanlığa malla, servetle ısındırılmak istenenlere), kölelere, tutsaklara, borçlulara, yolda kalmışlara, Allah yolunda savaşanlara verilmesi buyrulmuşken, Ebubekir'in zamanında Ömer, artık müellefet'ül-kulûba vermeye lüzum kalmadı demiş, onlara zekât verdirmemişti. 8. sûrenin (Enfâl) 41. âyet-i kerimesinde ganimetin beşte biri Allah yolunda sarfedilecek, Peygamber'e ve yakınlarına, yetimlerine, hiçbir şeyi olmayanlarına ve bu yolda savaşanlarına verilecekken bu payı kaldırmış, Mâlik b. Nüveyre'yi, Müslüman olduğu halde öldürten ve şer'i süresini beklemeden zevcesini alan Halid b. Velid'i, evvelce onun şiddetle aleyhinde bulunduğu halde, kendi zamanında bağışlamış, hac töreninden umreyi, törenden nisâ tavafını kaldırmış, Müslim'in rivâyetine göre kendi zamanında bile yapıla gelen muvakkat nikâhı yasak etmişti. Ezandan, "Hayye alâ hayr'il-amel-haydin en hayırlı işe" sözünü, halk ibâdete koyulur da savaşı boşlar diye okutmamış, bir kerede üç talak vermeyi, kadın boşamaktan halkı çekindirmek için câiz görmüş, sünnet ve nâfile namazlarda cemâat olmadığı halde terâvih namazını cemaatla kıldırmış, su bulunmadığı vakit teyemmümle namaz kılınmamasını emretmiş, miras ve iddet meselelerinde içtihatlarda bulunmuştu. Daha bu çeşit birçok içtihatları olmuş, sabah ezanına "namaz uykudan hayırlıdır" sözünü katmıştı (Ali kuşçı'nın "Şerh-u Tecrid"inde, "imâmet" bahsinîn sonlarında; "En-Nass-u ve'l-İçtihâd"a da bakınız, 1383-1943, s. 199-220). Mâlik'in "El-Muvatta"ı ve Zerkaanî'nin Şerhi, cüz' 1, s.25.Abdül-Huseyn Ahmed'il-Emini'nin "El-Gadir-u fi'l-Kitâbı ve's-Sünneti ve'l-Edeb"inin 7. cüz'üne de bakınız; 2. basım, Tehran-1372, s.63-64).

[adem_toprak]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=Mufazzal link=topic=3091.msg16689#msg16689 date=1239769940]
[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16620#msg16620 date=1239726104]
Bu arada bahsettiğiniz Şıkşıkıye hutbesi konusunda da benim sorularım olmuştu ilgili başlıkta ve sağolsun
kardeşler bunu araştıracaklarını ve cevap yazacaklarını yazmışlardı ancak şu ana kadar bir cevap yazılmadı...[/quote]

Bismillahirrahmanirrahim

Muhterem Adem abi ben şıkşıkıye ile ilgili farklı bir başlıkta sorduğunuz soruyu daha doğrusu aklınızın almadığı meseleyi değerli Alimlerimizden Musa Aydın hocamıza aktardım. Musa Hocamız Şıkşıkiye Hutbesinin şerhlerine bakıp bana bilgi gönderecek. İnşaallah bu gün ulaşırsam tekrar hatırlatırım. Malumuz Musa Aydın Hocamızda fazlaca yoğun birisi...

[/quote]

Anladım aziz kardeşim Mufazzal ...
Allah razı olsun..Musa Aydın hocanın yoğunluğu noktasındaki tesbitine katılıyorum...
Musa hocanın vereceği cevap ne olursa olsun sana özellekle teşekkür etmek istiyorum...
zira soruma anında bir cevap da pekala verebilirdin...
fakat sen bunu yapmak yerine olayın ilmine vakıf bir alime başvurmayı tercih ettin ve
sorunun cevabının bulunması noktasında bana ve benim gibi düşünen başka müslümanlara
yardımcı olmak istiyorsun...
kalbi selamlarımı gönderiyorum...

[quote author=Mufazzal link=topic=3091.msg16689#msg16689 date=1239769940]
[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16620#msg16620 date=1239726104]
Bu arada bahsettiğiniz Şıkşıkıye hutbesi konusunda da benim sorularım olmuştu ilgili başlıkta ve sağolsun
kardeşler bunu araştıracaklarını ve cevap yazacaklarını yazmışlardı ancak şu ana kadar bir cevap yazılmadı...[/quote]

Bismillahirrahmanirrahim

[quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16620#msg16620 date=1239726104]
yine sizin(di galiba) Aşura Ziayareti eklemenize yorum yazmıştım ve bazı sorularım olmuştu ona da cevap vermediniz..[/quote]

Bu soruyu bu forumda mı sordunuz? Link verir misiniz?
[/quote]

Evet, bu forumda yapılan eklemeden sonra sordum:

http://www.welayet.com/index.php?topic=2999.0

[adem_toprak]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=Mufazzal link=topic=3091.msg16690#msg16690 date=1239770068]

Bismillahirrahmanirrahim

Abi Akşam evden Nehcül Belagada ki konuyla ilgili bütün hutbeleri resmen didik didk ettim, hatta yetmedi net üzerinden nehcül belagalarda inceledim ama sizin beyan ettiğiniz sözleri göremedim, bulamadım. Allah'ın izni ile bu soru konusunda Musa Aydın hocamızdan yardım almaya çalışacağım.
[/quote]

Onu bilmiyorum kardeşim...ben birkaç defa yazdığım gibi bu ifade (ALİ ŞİASI/SAFEVİ ŞİASI,Ali Şeriati(çev.Feyzullah ARTİNLİ),
yöneliş yay.,2.baskı 1990 ) "Şİİ-SÜNNİ YAKINLAŞMASI ve Şİİ ALİMİN MANTIĞI " başlığı işlenirken kitabın 90.sayfasında geçiyor ..
yani bu kaynağı veren müslümanların (özellikle Şia müslümanların)kaynak verme hususunda hiçbir şüphesi olmaması gereken Dr.Ali Şeriati..
ve kaynak olarak (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) i veriyor...

Doğrusu bu işten ben de bir şey anlamış değilim... Farsça çevirisinde var Türkçe çevirisinde yok...

[adem_toprak]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

serdarcan,

[quote author=serdarcan link=topic=3091.msg16711#msg16711 date=1239780203]

iki hutbe arasındaki uçurumu görüyorsunuz..ya şıkşıkıye hutbesinde geçen bu sözler yalan yada öteki sözleri çarpıtılmış..[/b]


[/quote]

haklısın... ama bu uçurumun sebebini bilmiyorum...yalnız benim zannım Hz.Ali'nin,Hz.Ömer ,Hz.Ebubekir
ve Hz.Osman hakkında güzel sözler söyleyeceğine dairdir..en azından kötü sözler söylemeyeceğine inanıyorum...

[Seyyah]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

Ne de şaşılacak şey ki yaşarken halkın kendisini bırakmasını teklif ederdi; ölümünden sonra yerine öbürünün geçmesini sağladı[10] Bu iki kişi hilâfeti, devenin iki memesi gibi aralarında paylaştılar. O, hilâfeti, düz ve düzgün olmayan çorak bir yere attı; sözü sertti, insanı yaralardı; onunla buluşup görüşeni incitirdi. Meselelerde şüphesi çoktu; özür getirmesinin sayısı yoktu. Onunla konuşan, arkadaşlık eden, serkeş bir deveye binmişe benzerdi; burnuna geçen yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı; bıraksa üstündekini helâk olma çukuruna götürür, atardı. Allah'ın bekasına andolsun, halk, onun zamanında ne edeceğini şaşırdı; yoldan çıktı; renkten renge boyandı; oradan oraya yeldi-durdu.[11]Uzun bir zaman, çetin mihnetlere düştüm; sabrettim; derken o da yoluna düzüldü; halîfeliği bir topluluğa bıraktı ki ben de bunların biriyim sanıldı.

Bunu doğruluğuna inanmam mümkün değil.
adem_toprak kardeşimizin aktardığı kaynağa baktığımızda oldukça zıttını söylüyor.
Zaten Buharide geçen hadisleri incelediğimizde, genel anlamda bu sonucu çıkaracak rivayetlere rastlamak mümkün değil.
Şianın görüşünü yansıtan bir yorum yukarıdaki alıntı.

[Ebul Fazl]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

[quote author=Seyyah link=topic=3091.msg16902#msg16902 date=1239822024]

Ne de şaşılacak şey ki yaşarken halkın kendisini bırakmasını teklif ederdi; ölümünden sonra yerine öbürünün geçmesini sağladı[10] Bu iki kişi hilâfeti, devenin iki memesi gibi aralarında paylaştılar. O, hilâfeti, düz ve düzgün olmayan çorak bir yere attı; sözü sertti, insanı yaralardı; onunla buluşup görüşeni incitirdi. Meselelerde şüphesi çoktu; özür getirmesinin sayısı yoktu. Onunla konuşan, arkadaşlık eden, serkeş bir deveye binmişe benzerdi; burnuna geçen yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı; bıraksa üstündekini helâk olma çukuruna götürür, atardı. Allah'ın bekasına andolsun, halk, onun zamanında ne edeceğini şaşırdı; yoldan çıktı; renkten renge boyandı; oradan oraya yeldi-durdu.[11]Uzun bir zaman, çetin mihnetlere düştüm; sabrettim; derken o da yoluna düzüldü; halîfeliği bir topluluğa bıraktı ki ben de bunların biriyim sanıldı.

Bunu doğruluğuna inanmam mümkün değil.
adem_toprak kardeşimizin aktardığı kaynağa baktığımızda oldukça zıttını söylüyor.
Zaten Buharide geçen hadisleri incelediğimizde, genel anlamda bu sonucu çıkaracak rivayetlere rastlamak mümkün değil.
Şianın görüşünü yansıtan bir yorum yukarıdaki alıntı.
[/quote]

seyyah kardeşim bu bir yorum değil,bu nehcül belagadan aktarılan bir alıntıdır,Adem toprağın aktardığı dediğiniz bölüm nehcül belagada yok ayrıca,yıllardan beri nehcül belaga okurum ve o bölüme bir kez olsun bile rastlamadım,
Nehcül belagada olanıda serdarcan aktarmış zaten

[Mufazzal]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

Bismillahirrahmanirrahim

Adem Toprak abi; Arapçasına, ilmine ve eserlerine son derece güvendiğim değerli bir yazarımızın beyanına göre Nehcül Belagada sizin Ali Şeriatinin eserinden naklettiğiniz söz kesinlikle bulunmamaktadır. Bu sözlerin Sünni yayınevleri tarafından çevrilirken eklendiğini söyledi. Nitekim bu cevabı veren Nehcül Belaga üzerine yoğun çalışmalarını olan bir zattır.

Yine Sayın Hocamız Mehdi Aksu'ya soruyu ilettim. Kendisi Farsça Nehcül Belagadan ve Türkçe Nehcül Belagaya baktı. Ama maalesef o da öyle bir sözün olmadığını söylemekten ziyade öyle sözü okumadığını hatta hiç hatırlamadığını söyledi.

Yine Ehl-i Sünnetten dönen samimi bir dostum ki kendisi Ali Şeriatinin bir hayranıdır. Oda beyan ettiğiniz sözü Şeriatinin eserinde okumuş ama kendisine ilginç geldiği için Nehcül Belagada genişçe araştırmış ama oda Nehcül Belagada böyle bir söze rastlamamış.

Yine; Belki sizinde tanıdığınız bir isim, kendisi Ali şeriatinin beyan ettiği sözün Nehcül Belagada olmadığını söylemektedir. Hatta şunuda eklemiş: Ali Şeriatı'nın eserlerini konuşmalarını türkceye tercüme eden insanların yeteri kadar farscaya vakıf olmadıklarını yakinen biliyorum .


Abi emin olarak yazmak istemedim. Ama gördüğümüz kadarı ile Nehcül Belagada böyle bir söz yok. ayrıca ben dün akşam Kadri Çeliğin çevirdiği Nehcül Belagaya tekrar baktım... 2 saatimi tekrar verdim. Ama inanın hiç rastlamadım...

[gulistan_2]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

Allah razi olsun abi emeklerinden dolayi
sözkonusu rivayete bende nehcul belagada rastlamamistim fakat burada görünce, bunun nereden kaynaklandigini merak etmistim....

[Ebul Fazl]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

(Müctehidlerin kıyas ve ictihad etmeleri için, Kur’an-ı kerim kâfidir) anlamında, (Bize Kur’an yetişir) dedi.

Burada açıkça şu söylenmek istenmektedir,"Müçtehitlerin (burada müçtehitten kasıt özelde Ömer bin hattabtır) kıyas edebilmesi ve içtihatta bulunabilmesi için KURAN kafidir yeterlidir.Bu manada Resulullaha ve yazacağı herhangi bişeye ihtiyaç yoktur."

Ama unutulmamalıdırki Bu "bize yeter denilen KURAN Resulullaha vahyolunan bir vahiydir."

Ayrıca "KURAN bize yeterlidir" demek düpedüz Resulullaha bir hakarettir,Bugün "KURAN bize yeterlidir" sözünü ve bu sözü sarfeden kişiyi savunanlara sormak istiyoruz,sadece KURAN bize yeterlimidir,yoksa KURAN ile sünnet berabermi yeterlidir?.

Ayrıca İmam Rabbaniyede sormak istiyorum;
Madem müçtehitlerin kıyas ve içtihat etmeleri için KURAN kafidir,o zaman neden 4 mezheb müçtehiti olan imamlar sadece KURAN'a bakıp içtihat ve kıyasta bulunmadılar,yada her biri birer müçtehit olarak görülen sahabeler neden "KURAN bize yeter demediler".
Ali(as) "Kuran bize yeter" demedi,İbni abbas demedi,Selman,ebuzer,İbni Mesud,Cabir,Said Hudri
demedi