Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hz. Ömer'in Fazileti

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #61
    Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

    [quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16339#msg16339 date=1239645648]
    Ali Şeriati, Nehcu'l-Belağa'da Hz.Ali'nin Hz.Ömer ve onun hilafeti ile ilgili şöyle söylediğini yazmaktadır:

    "Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
    Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."



    [/quote]

    Adem kardeş bu sözler hz Ali nin Nehcul Belağa da hangi hutbesinde geçiyor bize yazabilirmisin.?

    ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

    Yorum


      #62
      Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

      [quote author=serdarcan link=topic=3091.msg16530#msg16530 date=1239708666]
      [quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16339#msg16339 date=1239645648]
      Ali Şeriati, Nehcu'l-Belağa'da Hz.Ali'nin Hz.Ömer ve onun hilafeti ile ilgili şöyle söylediğini yazmaktadır:

      "Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
      Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."



      [/quote]

      Adem kardeş bu sözler hz Ali nin Nehcul Belağa da hangi hutbesinde geçiyor bize yazabilirmisin.?


      [/quote]

      Tabiki...İnş..

      (yalnız şunu belirteyim..ben elimde Nehcül belağa'nın Türkçe çevirisi(Ferec yay.Kadri Çelik) olmasına rağmen kitabı henüz
      tam bir okuma ve inceleme fırsatı bulamadığım için bu sözlerin Türkçe çeviride hangi başlık altında işlendiğini bilmiyorum..şayet bizzat
      Türkçe çevirisinde de okursam yazarım inş.Ancak bu sözü ilk eklediğimde de belirttiğim gibi Ali Şeriati'nin kitabında okudum ve
      ondan aktardım...)

      Elimdeki kitapta(ALİ ŞİASI/SAFEVİ ŞİASI,Ali Şeriati(çev.Feyzullah ARTİNLİ),yöneliş yay.,2.baskı 1990 ) "Şİİ-SÜNNİ YAKINLAŞMASI ve
      Şİİ ALİMİN MANTIĞI " başlığı işlenirken Ali Şeriati bu kitabın 90.sayfasında Nehcül Belağa'da
      Hz. Ali'nin Hz.Ömer için:

      "Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
      Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."

      dediğini yazmaktadır ve kaynak olarak (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) i vermektedir..



      Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

      Yorum


        #63
        Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

        Hz Ali nin diğer hutbelerine baktığımız zaman bununla çelişiyor o yüzden hutbe numarasınıda yazsaydın keşke..benim evimde var orjinal o yüzden buna bir şey yazamam ama dediğim gibi hz Alinin diğer hutbeleri ile çok çelişki var..mesela şıkşıkıye hutbesine çok ters bir hutbe bu..bakmadan bir şey söyleyemem.kafadan yazmak olmaz çünkü..
        ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

        Yorum


          #64
          Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

          [quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16545#msg16545 date=1239715927]
          "Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
          Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."

          dediğini yazmaktadır ve kaynak olarak (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) i vermektedir..[/quote]


          Bismillahirrahmanirrahim

          Emin değilim ama bu sözün Ebu Zer hakkında söylendiğini hatırlıyor gibiyim.

          Ama akşama inşaallah bende evden bakıp yarına doğrusunu yazmaya gayret ederim.

          Yorum


            #65
            Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

            merakla bekliyorum
            bende nehcul belaga'yi bir kac kez okudum ama bu hutbe tanidik gelmedi bana


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #66
              Niye ben diyenler için...

              “Niye Ben?” diyen herkes için

              Brenda yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı.

              Tırmanacakları yere vardıklarında neredeyse duvar gibi dik büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına rağmen Brenda azimliydi. Emniyet kemerini taktı ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı.

              Bir süre tırmandıktan sonra nefeslenebileceği bir oyuk buldu. Orada asılı dururken gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip hızla Brenda’nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu.

              Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu. Ümitsizlik içinde Brenda lensini bulması için Allah’a dua edebilirdi yalnızca... Ve içten içe düşünüp dua etmeye başladı. “Allah’ım! Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et.”

              Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri “Aranızda lens kaybeden var mı?” diye bağırdı.”

              Brenda’nın sonradan öğrendiğine göre lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti.

              Eve döndüklerinde Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazacaktı:

              “Allah’ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa senin için taşıyacağım...”

              “BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM” demeyin...

              Yorum


                #67
                Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                [quote author=serdarcan link=topic=3091.msg16553#msg16553 date=1239717580]
                Hz Ali nin diğer hutbelerine baktığımız zaman bununla çelişiyor o yüzden hutbe numarasınıda yazsaydın keşke..benim evimde var orjinal o yüzden buna bir şey yazamam ama dediğim gibi hz Alinin diğer hutbeleri ile çok çelişki var..mesela şıkşıkıye hutbesine çok ters bir hutbe bu..bakmadan bir şey söyleyemem.kafadan yazmak olmaz çünkü..
                [/quote]

                Zaten önceki eklememde belirrtiğim gibi bu alıntıyı ben Ali Şeriati 'nin yukarıda bütün ayrıntıları ile yazdığım eserinden
                aldım ve kaynak olarak Ali Şeriati (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) yazmış..
                aslında ayrıntılı bir kaynakça..elinizde ilgili eserin Farsçası varsa bakmak çok kolay olsa gerek...
                Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzül islam sayfa 712 ve 219.söz diyor...
                yani iddianın sahibi Şehit Ali ŞERİATİ

                Bu arada bahsettiğiniz Şıkşıkıye hutbesi konusunda da benim sorularım olmuştu ilgili başlıkta ve sağolsun
                kardeşler bunu araştıracaklarını ve cevap yazacaklarını yazmışlardı ancak şu ana kadar bir cevap yazılmadı...
                yani sizin bu sözlere olan yaklaşımınızın tersinden bir yaklaşımı ben şıkşıkıye hutbesi için yazmıştım ve bunu
                Şia kardeşlere sormuştum henüz bir cevap eklenmedi..
                yine sizin(di galiba) Aşura Ziayareti eklemenize yorum yazmıştım ve bazı sorularım olmuştu ona da cevap vermediniz..
                cevap verseydiniz belki vereceğiniz cevaba göre yeni bazı
                sorularımız ve yorumlarımız olacaktı...hasılı ne hikmetse bazı eklemeler yapılıyor ancak bunlarla
                ilgili sorulara cevap verilmeyebiliyor...
                Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

                Yorum


                  #68
                  Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                  [quote author=Mufazzal link=topic=3091.msg16555#msg16555 date=1239717854]
                  [quote author=adem_toprak link=topic=3091.msg16545#msg16545 date=1239715927]
                  "Aferin filancaya(Ömer'e). Eğriyi doğrulttu,derde derman buldu;Rasul'ün sünnetini ayakta tuttu,fitneye sırt çevirdi.
                  Temiz olarak az ayıpla gitti. Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı. Allah'a itaati yerine getirdi;hakkınca takvaya çalıştı."

                  dediğini yazmaktadır ve kaynak olarak (Nehcu'l -Belağa,Farsça'ya çev.:Feyzu'l -İslam,s.712,219.söz) i vermektedir..[/quote]

                  Bismillahirrahmanirrahim


                  Emin değilim ama bu sözün Ebu Zer hakkında söylendiğini hatırlıyor gibiyim.

                  Ama akşama inşaallah bende evden bakıp yarına doğrusunu yazmaya gayret ederim.
                  [/quote]

                  Mufazzal kardeşim,
                  serdarcan'a da belirtiğim gibi "bu" Ali ŞERİATİ'nin getirdiği bir açıklama...


                  hem..
                  Hilafetin hayrını elde etti;şerrinden kaçındı
                  ifadesi bahsedilenin
                  Ebu Zer olmadığının delili değil midir...? Zira Ebu Zer'in hilafet gibi bir durumu söz konusu olmamıştır...
                  En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 00:31.
                  Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

                  Yorum


                    #69
                    Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                    [quote author=Seyyah link=topic=3091.msg16062#msg16062 date=1239548307]
                    İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
                    Resulullah vefatına yakın, (Bana kâğıt verin, size bir şeyler yazacağım) buyurunca, oradakilerden bir kısmı, kâğıt verip de rahatsız etmeyelim dedi. Hz. Ömer, vahyin son bulduğunu, Cebrail aleyhisselamın artık haber getirmeyeceğini, rey ve ictihaddan başka bir yolla ahkam çıkarılamayacağını bilmişti. O anda Resulullahın yazacağı şeyler, ictihadla bulunacak şeyler olacaktı. Çünkü dinin kâmil olduğu, eksik kalmadığı âyet-i kerime ile de bildirilmişti. Hz. Ömer, bunları düşünerek, Resulullahı o sıkıntılı anda üzmek istemedi. (Müctehidlerin kıyas ve ictihad etmeleri için, Kur’an-ı kerim kâfidir) anlamında, (Bize Kur’an yetişir) dedi. Hallerden ve işaretlerden anlamıştı ki, yazılacak ahkamın ictihadı, hadis-i şeriflerden çıkarılmayıp, Kur’an-ı kerimden çıkarılacak şeylerdi. O halde, Hz. Ömer’in konuşması, Resulullahı hastalığın şiddetli zamanında yormamak için merhamet ve şefkatinden idi. Zaten, kâğıt istemeleri de emir değil, başkalarını ictihad zahmetinden kurtarmak için idi. Çünkü, emir şeklinde olsaydı, emirleri bildirmek lâzım olduğundan, kâğıdı istemeye önem verir, isteğinden vazgeçmezdi. Resulullah, ömründe bir şey yazmamıştı. Bundan başka, (Benden sonra yoldan çıkmayasınız) buyurmuştu. Halbuki, din kâmil olmuş iken, yoldan çıkmak nasıl olabilirdi? Bununla beraber, yoldan çıkılacaksa, 23 senede durdurulmayan bir şeyi, durdurmak için bir anda ne yazılabilirdi? Sesler yükselince, Resulullah, (Çekişmeyin, Peygamberin huzurunda çekişilmez, yanımdan gidin) buyurdu ve artık, bir şey söylemedi, kâğıt kalem de istemedi. Eshab-ı kiramın bu farklı ictihadı keyif için olsaydı mürted olurlardı. Çünkü, Server-i âleme karşı ufak bir edepsizlik küfürdür. Halbuki, bir müctehidin, başkasının ictihadına uyması yasaktır. Hadid suresinin onuncu âyetinde hepsi cennetlik olduğu bildirilen Eshab-ı kiram, ana babalarını, çocuklarını, ailelerini, o Servere feda etmişlerdi. Ona olan imanları, ihlasları o kadar çoktu ki, tıraş olunca, mübarek saçlarını, sakal kesintilerini yere düşmeden kapışırlar, bir kılını taşımayı, taç ve tahttan kıymetli bilirlerdi. Koca Roma ordularını yere seren, kaleleri, ülkeleri fetheden Halid ibni Velid, bütün bu başarılarının, başında taşıdığı bir sakal-ı şerif sayesinde olduğunu söylemişti. (Mektubat-ı Rabbani)
                    O sırada (Yanımdan gidin) buyurması, Refik-ı a’lâ’yı istediğini göstermektedir. (Kurret-ül ayneyn)

                    [/quote]

                    sayın admin wilayah ve değerli mufazzal kardeşlerim,elbette konunun başlığının "Hz. Ömer'in Fazileti" olduğunu görüyoruz ve okuyoruz,ama bu alıntı yaptığım bölüm Hz Ömerin fazileti diye yazılmış,
                    dikkat ederseniz seyyah adlı üye arka arkaya kopy-pasteler yapmış ve bunları bir fazilet olarak aktarmış.
                    Mademki bunlar birer fazilet diye aktarıldı bizimde bu fazletler konusunda edeceğimiz üç beş sözümüz olsun değil mi?

                    İmam Rabbani ahmedi faruki serhendi hazretlerinin,son bin yılın müceddidi olan bu yüce zatın sözlerini bölüm bölüm aktarıp cevaplamak istiyorum inşallah
                    En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 00:32.

                    Yorum


                      #70
                      Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                      İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

                      Resulullah vefatına yakın, (Bana kâğıt verin, size bir şeyler yazacağım) buyurunca, oradakilerden bir kısmı, kâğıt verip de rahatsız etmeyelim dedi. Hz. Ömer, vahyin son bulduğunu, Cebrail aleyhisselamın artık haber getirmeyeceğini, rey ve ictihaddan başka bir yolla ahkam çıkarılamayacağını bilmişti.


                      Bu açıklama kesinlikle islamın en temel ilkelerine aykırıdır.
                      cebrail(as) in sadece KURAN'da geçen 6666 ayeti indirirken geldiğini ve ayetlerin tamamlanmasından sonra bir daha asla gelmeyeceğini söylemek İmam Rabbani gibi bir alime yakışmamaktadır,
                      Cebrail her an her saniye gelebilir ve peygambere haber getirebilir bunun vahyin devam etmesi yada kesilmesi ile uzaktan yakından bir alakası yoktur.

                      Ayrıca şu ifadenin anlamı nedir ALLAH aşkına "Cebrail aleyhisselamın artık haber getirmeyeceğini, rey ve ictihaddan başka bir yolla ahkam çıkarılamayacağını bilmişti"
                      Burada İmam Rabbani şunu demek istiyor.
                      "Artık vahiy bitti,Cebrail falanda artık gelmeyecek,bundan sonra peygamberin yapacağı tek şey kendi reyi ve içtihatı ile hüküm vermektir,vasiyet yazdırmak istemeside kendi rey ve içtihatı ile olduğundan ona karşı çıkmakta herhangi bir behis yoktur."
                      Bu sözlerden başka bir şey anlaşılmaz anlayan varsa buyursun bize anlatsın.

                      Kısaca peygamberin içtihat ettiği söyleniyor.Biz böyle bir peygamber anlayışını şiddetle red ediyoruz,Biz müçtehit bir peygambere iman etmiyoruz,Biz masum bir peygambere iman ediyoruz,müçtehit bir peygambere iman etmek isteyen varsa buyursun etsin.





                      Yorum


                        #71
                        Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                        İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

                        O anda Resulullahın yazacağı şeyler, ictihadla bulunacak şeyler olacaktı. Çünkü dinin kâmil olduğu, eksik kalmadığı âyet-i kerime ile de bildirilmişti


                        ]Burada İmam Rabbani Resulullahın yazdırmak istediği vasiyetin tamamen kendi rey ve içtihatı ile olduğunu,Resulullahın durduk yere aslında din kamil olmuşken hiç gereği ve anlamı yokken bir işe giriştiğini söylemek istiyor.

                        madem din kamil olmuş,KURAN tamamlanmış böyle bir şeye ne gerek vardı.Resulullahın işi bittiğine göre hiç suya sabuna dokunmadan işleride karıştırmadan ölüp gitmesi en doğrusu idi.

                        zaten Hz Ömerde dinin tamamlanmış olduğunu bildiği ve Resulullahın bu yaptığı davranışında kendi içithatı kendi reyi gereği olduğunu gördüğü için ona karşı çıkmakta bir behis görmemiştir.

                        Yorum


                          #72
                          Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                          İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

                          Hz. Ömer, bunları düşünerek, Resulullahı o sıkıntılı anda üzmek istemedi.


                          bu sözden inanın hiç bir şey anlamadım,Burada Resululahın üzülecek bir durumu yoktuki,
                          Resulullah bir istekte bulundu "bana bir kağıt kalem getirinde,benden sonra asla sapıklığa düşmeyeceğiniz bir vasiyet yazdırayım " dedi.
                          Burda Resululahı üzüntüye yada sıkıntıya garkedecek bir durum yoktur,Resulullah bir istekte bulunmuştur.Bir peygamber olarak,alemlere gelmiş en yüce insan olarak bir istekte bulunması anormal bişey olmasa gerek.

                          Hz Ömer bu noktada "resulullahı bu sıkıntılı anında üzmek istememiş",inanın bu söze bir anlam veremedim,yıllardır bu sözleri okurum hiç bir zamanda anlam veremedim.
                          Hz Ömere düşen orada emre itaat etmesi ve derhal bu emri yerine getirmesi idi,gökteki bir yıldız olan bir sahabeye yakışanda bu olurdu,ama Ömer bin hattap Resulullah dönüp "Bu adam sayıklıyor,Allahın kitabı aramızda o bize yeter " diyerek Resulun bu isteğini red etmiştir.

                          Yorum


                            #73
                            Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                            inşallah devam edecek

                            Yorum


                              #74
                              Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                              Adem kardeş bu sözün geçtiği hutbenin tamamını yada konu başlığını yazarsan memnun oluruz.çünkü bu sözün geçtiği yeri yada hutbeyi bulmak gerçekten zor bize yardımcı ol..kitabın çevirisini kadri çekil yapmış diyorsun senin elindeki kitabın yazarı kim onuda ekle bir zahmet..

                              Bizim elimizdeki Nehcul Belağa yı Şerif Radıy Muhammed b. Huseyn, toplayıp kitap haline getirmiş,ve günümüz Türkçesine de Abdulbaki GÖLPINARLI çevirmiştir..Bize bu konuda yardımcı ol bunu çözelim kardeş.

                              birde şıkşıkıye hutbesi ile ilgili sorundan haberim yok olsa cevabını yazmaya çalışırdım..ikincisi bura herkes eklediği konuya yazılan cevaplara yada sorulara anında cevap veremeyebilir bunu her forumda görebiliyoruz..burdada var arkadaşımız bir konu ekliyor ondan sonra araki muhatabını bulacaksın..o yüzden konulara verilmeyen cevapları en azından bizim tarafımızdan verilmeyen cevapları kaçmak olarak algılamayın zira biz buraya kaçacağımız bir konu eklemedik eklemeyizde..selam ve dua ile
                              ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                              Yorum


                                #75
                                Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

                                Nehcul Belağanın yazarının kısa özgeçmişi

                                Şerif Radıy diye tanınan Ebu'l-Hasan Muhammed b. Ebi-Ahmed'il-Huseyn, Aliyy b. Ebi-Tâlib'in (a.s) oğlu İmâm Huseyn'in (a.s) oğlu İmâm Zeyn'ül Âbidîn Ali'nin (a.s) oğlu İmâm Muhâmmed'ül Bâkır'ın (a.s) oğlu imâm Ca'fer'us-Sâdık'ın (a.s) oğlu İmâm Mûsâ'l Kâzım (a.s) oğlu İbrahim oğlu Musâ oğlu Muhammed oğlu Mûsâ oğlu Ahmed Huseyn'in oğludur. Soyu, annesi Fâtıma vasıtasıyla da imâm Huseyn'e (a.s) dayanır ve ana ve baba tarafından siyâdet şerefine sahiptir.[1] Hicrî 359 da (969- 970) doğmuş, usûl ve edebiyatta pek yüce bir mevki elde etmiş, 383'te (993) Bağdat'ta seyyidlerin nakaabet hizmetini deruhde eylemiştir. "Kitâb'ül-Müteşâbih fi'l-Kur'ân, Mecâzât'ül - Âsâr'in - Nebeviyye, Telhis-ül Beyân an Mecâzât'il - Kur'ân, Kitâb'ül-Hasâis, Ahbâr-u Kuzât-i Bağdad" adlı eserleri, babasının ahvâline ait bir kitabı, üç cilt risâleleri, Ebû-Abdillâh Huseyn b. Ahmed b. Haccâc'ın (ölm. 391 H. 1000) şiirlerinden seçmeleri ve dîvânı vardır. En meşhur eseri, "Nehc'ül- Belâga" adıyla topladığı, Hz. Ali'nin (a.s) hutbe, mektup ve sözlerini ihtivâ eden telifidir (Umdet'üt- Tâlib, s.196-197). Hicretin 406. yılı Muharreminin altıncı günü (26 Haziran 1015) Bağdat'ta vefât etmiş, Kerh'teki evine defnedilmiştir
                                ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X