Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #91
    Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

    Görebileceğim en saçma iddialardan biri olduğu için (sadece şia değil ehl-i sünnet kaynaklarında da böyledir dediğin için) iddiaya kısa cevap verdim..:
    Cevap:
    1."Ebu Bekir ve Ömer’i fazileti inancı da ilk dönemin müslümanları arasında mevcut olmamış, hatta Ebu Bekir ve Ömer’in bile haberdar olmadığı sonralar ortaya çıkmış olan bir bidattir"
    Cevap:Çok basitçe tevazuya yorulması gereken bu rivayet muhakemeden yoksunrobotbakış ile; kelimelerin seçiliş amacı göz ardı edilerek, ince espri kaba taassuba feda edilerek (bu yazıların sahibi Rafizi arkadaş normalde zeki, donanımlı bir kişidir..Ancak mezhebi gerçeğe değil de gerçekleri mezhebe uydurma emeli onu bu kadar absürt çıkarımlar yapmaya itmektedir) yapılan bu akla zarar okumada ilginç sonuçlara varılmaya çalışılmıştır..Oysa Taberi tarihinde ve herhangi bir hadis veya islam Tarihi kaynağında Hz. Ebu Bekir'in (r.a.) Ashabın en efdali olduğu yazılmaktadır..Açık ifadeler ve ittifakla kabul görmüş fikirler varken rivayetlerden ilgisiz deliller toplayarak bu hakikati yok saymaya kalkmakRafizi mezhebinin ne kadar dolambaçlı olduğunun ve ne derece zor yokuşa tırmandığının delili olsa gerek..Bir kaç örnekle meselemizi delillendirelim:
    a-Elimdeki Taberi baskısının yukarıda alıntılanan rivayetin üzerindeki rivayette şöyle denmektedir:
    Hz. Ömer hutbe okuyup :
    -Ey Halk ! Dedi. Hak Teala Hazretlerine şükredin ki sizi ulunuz katına getirdi..O, Ebu Bekiri's Sıddıktır. O ki Hz. Resul Aleyhissalatu vesselamın mağaradaki yari ve arkadaşıydı..(1)
    b-Siret-i İbni Hişam, Ravza Yayınları , Syf 403:
    Sonra şöyle dedi:
    -Mescide açılan bu kapıları kapatınız.Ancak Ebu Bekir'in evi müstesna.
    Aynı sayfada İbni İshak'tan şu nakil var:
    -Ben kullardan birini dost edinseydim elbette Ebu Bekir'i dost edinirdim..
    Sfy 408: İbni İshak'tan nakille :
    Resulullah, Ömer'in namazdaki tekbirini işittiği zaman :
    'Buna Allah Razı olmaz ve Müslümanlar da razı olmaz' dedi.Şayet vefatı esnasında Hz. Ömer'in sözü olmasaydı müslümanlar Ebu Bekir'i yerine geçirdiği hususunda şek etmezlerdi.
    c-Hubab b. Münzir: [476] "Bir emir bizden, bir emir de sizden olsun! [477]
    Ensarın dinî hizmeti yanında Muhacirlerin hizmeti az bir şey kalır!" dedi.
    Hz. Ömer: "Asıl Muhacirlerin dinî hizmeti yanında Ensarın hizmeti az bir şey kalır!" dedi.
    Hubab b. Münzir, Hz. Ömer'in sözünü reddetti. [478]
    Hz. Ömer: "Ey Ensar cemaati! Resulullah Aleyhisselamın halka namaz kıldırmaya Ebu Bekir'i memur ettiğini bilmiyor musunuz?" diye sordu. Ensar "Evet! Biliyoruz!" dediler. Hz. Ömer: "Bundan sonra, Ebu Bekir'in önüne geçmeye hanginizin gönlü razı olur?" dedi.Ensar: "Ebu Bekir'in önüne geçmekten Allah'a sığınırız!" dediler. [479]
    [476] İbn Sa'd, Tabakâtü'l -kübra, c. 3, s. 182, Belâzuri, c. 1, s. 581 -582.
    [477] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 310, İbn Sa'd, c. 3, s. 182, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 56, İbn Abdi Rabbih, c. 4, s. 257.
    [478] İbn Abdi Rabbih, c. 4, s. 257, Belâzuri, c. 1, s. 581-582.
    [479] Ahmed, c. 1, s. 21, Belâzuri, c. 1, s. 580.
    O sırada, Ensardan Numan b. Beşir, Übeyy b. Ka'b'a giderek kapısını çaldı. Übeyy b. Ka'b elbise­sine bürünmüş olarak dışarı çıktı.Numan b. Beşir "Ben seni ne diye evinin kapısını üzerine kapatıp evinde oturmuş görüyorum!? Halbuki şu senin kavmin Beni Saidelerin içinde bulunuyor ve Muhacirlerle çekişip duruyorlar?! Haydi, hemen kavminin yanına git!" dedi.
    Übeyy b. Ka'b hemen çıkıp Beni Saidelerin suffasında toplanmış bulunan Ensarın yanına vardı.Onlara: "Vallahi siz bu yönetim işinden hiçbir şeye müstahak değilsiniz! Bu iş, sizin dışınızda, (Hz. Ebu Bekir'le Hz. Ömer'e eğilerek) şu iki zata aittir! Sonra üçüncüsü öldürülecek, yönetim çekilip alınarak orada olacak!" dedi ve "orada" derken de eliyle Şam tarafına işaret etti. [515]
    [515] İbn Abdi Rabbih. Ikdu'l-ferid. c. 4. s. 259.
    M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/292-303.
    Ebu Ubeyde b. Cerrah:"Hayır! Vallahi hayır! Bu işte biz sana bey'at edeceğiz!
    Çünkü sen Muhacirlerin üstünü ve mağarada ikinin ikincisisidir
    ! [524] Resulullah Aleyhisselamınnamaz kıldırmaya yetkili kıldığı halifesisindir!
    Namaz ise, dininde en üstün ibadettir! [525]Senin önüne geçmeye veya sana karşı bu işi üzerine almaya daha lâyık kim vardır?[526]Vallahi, biz bu hususta senin önüne geçici değiliz!Sen, Resulullahın arkadaşı ve ikinin ikincisisin!" dedi. [527]Hz. Ömer de, aynı şekilde konuşup, Hz. Ebu Bekir'e: [528]"Sen bizim ulumuzsun! Sen bizim hayırlımızsın!Sen bizim Peygamberimiz Aleyhisselama sevgili olanımızsın! [529]Resulullah Aleyhisselamın koymuş olduğu makamından seni sağ iken geri çekecek bir kimse bulunamaz!" [530]Ensara da:"Peygamber Aleyhisselamın ileri sürdüğü onun iki ayağını geri çekmeye hanginizin gönlü razı olur?" dedi.Abdurrahman b. Avf, kalkıp:
    "Ey Ensar cemaati! Siz, fazilet ve üstünlük davasındasınız ama, içinizde Ebu Bekir, Ömer ve Ali gibi bir kimse yoktur!" dedi.Münzir b. Erkam kalkıp:
    "Andığın zatların fazilet ve üstünlüğünü inkâr etmiyoruz.Onların içinden bu işi o, yani Ali b. Ebu Talib istemiş olsaydı, ona hiç kimse itiraz etmezdi" dedi. [531]
    [524] Taberî, c. 3, s. 209
    [525] Taberî, c. 3, s. 209, İbn Esir, Kâmil, c. 2, s. 330.
    [526] Taberî, c. 3, s. 209.
    [527] Yâkubî, c. 2, s. 123.
    [528] İbn Kuteybe, el-İmâme ve's-siyâse, c. 1, s. 16.
    [529] İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 269, Buhâri, c. 4, s. 194.
    [530] Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 582.
    [531] Yâkubî, Tarih, c. 2, s. 123.


    *
    2-Aynı zahiri ve kelime odaklı, kısmi/tüm rivayetlerden çıkan genel sonucu değil tek rivayeti öne çıkaran, tevatürü yok sayan bakışa göre Hz. Ali'nin sıradan bir müslümanolduğu sonucuna varmak gerekirdi..Oysa Hz. Ali (r.a.) selefi Hz. Ebu Bekir (r.anhum) gibi tevazu yapmaktadır: Hz. Ali’nin oğlu Muhammed bin Hanefiyye Hazretleri anlatıyor:
    Ben, babam Hz. Ali’ye:
    “–Babacığım, Resulullah (s.a.v) Efendimiz’den sonra insanların en hayırlısı kimdir?” diye sordum.
    “–Hz. Ebu Bekir!” dedi.
    “–Sonra kimdir?” dedim.
    “–Hz. Ömer!” dedi.
    Bir daha sorduğumda “Hz. Osman!” demesinden korktum da:
    “–Sonra sen!” deyiverdim. Lakin babam:
    “–Ben mi? Ben sıradan bir müslümanım” dedi. (Buharî, Ashâbu’n-Nebî, 5; Ebu Dâvûd, Sünnet, 7/4629)
    3-Ma
    dem ki bu şahıs Ehl-i Sünnet kaynaklarından bize delil getirmektedir..
    Ehl-i Sünnet hadis kitaplarında Şeyheynin efdal olduğu noktasında hiç şüphe yoktur ki böyle bir taktik başarıya ulaşsın..(2)
    4-Şeyheynin üstünlüğü Hz. Ali'den gelen Mütevatir haberlerle de sabittir.(3)
    *
    Sonuç:Bize bizim kaynaklardan delil getirmeye çalışan arkadaşın Biharül Envar'ın hikayelerine dönmekten başka çaresi yoktur..
    *
    (1) Tarih-i Taberi , Sağlam Yayınevi, 3. Cilt , Syf. 335 ;bu rivayetin bir benzeri İbni Hişam'da da vardır..
    Sayfa 323 :Peygamber Hz. Ebu Bekir'e :Ya Eba Bekir ! dedi. O ahiret cihanında benimle olursun. Eğer ben Hak Tealadan başka bir kimseyi dost edinseydim , Ebu Bekir'i dost edinirdim ki onun kadar hiç kimse benimle dostluk etmedi. Ve kimsenin malı, bana onun malı kadar yaramadı.
    Syf 321 : Vefat ettiği hastalığında Hz. Ebu Bekir'e emir yollayıp namazı kıldırmasını istemesi ,
    (2)http://www.hadis.resulullah.org/index.php?s=oku&id=2601

    (3)http://ahmednazif.blogspot.com.tr/

    Yorum


      #92
      Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

      BİSMİHİ TEALA
      HAMD ALEMLERİN RABB’İ ALLAH’A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
      RABB’İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM[/t]

      Selamun Aleykum Sayın ahmed.nazif bey;


      Size bir kaç soru ve görüşlerinizi sorabilirmiyim...

      Allah'ın hidayeti ile olun...

      Yorum


        #93
        Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

        aleyküm selam..eğer soruları cevaplayabileceğimi ve o cevaplardan faydalanacağınızı umuyorsanız neden sormayasınız

        Yorum


          #94
          Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

          BİSMİHİ TEALA
          HAMD ALEMLERİN RABB’İ ALLAH’A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
          RABB’İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM[/t]

          Selamun Aleykum Sayın ahmed.nazif bey


          İslam bir kimsenin, bir Allah’a ve peygambere inanıyorum ve buna rağmen hiç kimseyle bir işim yok diyebileceği bir din değildir. Bizler Allah (cc) ve peygamber’den (saa) başka bu zamanda rehberimizin, imamımızın kim olduğunu ve ister istemez onun rehberiyetinin gölgesi altında çalışmamız gerektiğini bilmeliyiz. Çünkü peygamber şu hadisinde bizden açıkça bunu istemektedir. “Her kim zamanının imamını tanımadan ölürse, cahiliye zamanının insanları gibi ölmüştür.” Eğer ümmetin bir lideri ve rehberi olmazsa, ölüm cahiliye ölümü gibidir. Çünkü İslami kanunları doğru uygulamak ve doğru açıklamak rehbere bağlıdır.


          Nübüvvet kılavuzluktur, yol göstericiliktir. İmamet ise rehberlik etmektir. Nebinin görevi tebliğdir. Fakat imamın görevi onun rehberliğini kabul eden kimseleri denetlemek, onlara rehberlik etmek ve velayet sahibi olmaktır.
          Akli deliller bize bir imamın bulunması gerektiğini ispat ettiğine göre, bu imamın peygamberden sonra kim olduğu sorusu karşımıza çıkmaktadır. Peygamber acaba kendinden sonra bir imam veya halife tayin etmiş miydi? Yoksa bu işi insanlara mı bırakmıştı?Zaten sizinde naklettiğiniz rivayetlere göre ashab'ta böyle düşünmekte...




          Alıntı "Hayır! Vallahi hayır! Bu işte biz sana bey'at edeceğiz!Çünkü sen Muhacirlerin üstünü ve mağarada ikinin ikincisisidir! Resulullah Aleyhisselamın namaz kıldırmaya yetkili kıldığı halifesisindir!
          Namaz ise, dininde en üstün ibadettir!
          Senin önüne geçmeye veya sana karşı bu işi üzerine almaya daha lâyık kim vardır? Vallahi, biz bu hususta senin önüne geçici değiliz! Sen, Resulullahın arkadaşı ve ikinin ikincisisin!" dedi. Hz. Ömer de, aynı şekilde konuşup, Hz. Ebu Bekir'e: "Sen bizim ulumuzsun! Sen bizim hayırlımızsın! Sen bizim Peygamberimiz Aleyhisselama sevgili olanımızsın! Resulullah Aleyhisselamın koymuş olduğu makamından seni sağ iken geri çekecek bir kimse bulunamaz!" Ensara da: "Peygamber Aleyhisselamın ileri sürdüğü onun iki ayağını geri çekmeye hanginizin gönlü razı olur?" dedi.





          Alıntı Resulullah, Ömer'in namazdaki tekbirini işittiği zaman :
          'Buna Allah Razı olmaz ve Müslümanlar da razı olmaz' dedi.Şayet vefatı esnasında Hz. Ömer'in sözü olmasaydı müslümanlar Ebu Bekir'i yerine geçirdiği hususunda şek etmezlerdi.



          Alıntı Resulullah, Ömer'in namazdaki tekbirini işittiği zaman :
          'Buna Allah Razı olmaz ve Müslümanlar da razı olmaz' dedi.Şayet vefatı esnasında Hz. Ömer'in sözü olmasaydı müslümanlar Ebu Bekir'i yerine geçirdiği hususunda şek etmezlerdi.



          Alıntı Hz. Ömer: "Ey Ensar cemaati! Resulullah Aleyhisselamın halka namaz kıldırmaya Ebu Bekir'i memur ettiğini bilmiyor musunuz?" diye sordu. Ensar "Evet! Biliyoruz!" dediler. Hz. Ömer: "Bundan sonra, Ebu Bekir'in önüne geçmeye hanginizin gönlü razı olur?" dedi. Ensar: "Ebu Bekir'in önüne geçmekten Allah'a sığınırız!" dediler.



          Bizim inancımıza göre bu iş insanların eline bırakılmayacak kadar önemli bir iştir çünkü:
          Biz Ehl-i Beyt dostları İslam'ın temel ilkelerinden bir diğerinin de imamet Allah (cc) nasıl; namaz, hac, zekat gibi dini konularda insanlara tayin ve tercihte bulunma hakkı vermemişse, böyle bir yetkiyi dini ahkamın (hükümlerin) en önemlisi ve en kapsamlısı olan imamet meselesinde vermesi düşünülemez. Böylesi makamda bulunan kişin ise hiç bir muhalefet ve kabul etmeme gibi bir seçeneği olmamalıdır.


          Sizin de bildiğiniz kadar veya mezhebinizin İmamet hakkında ki görüşünü söyleyebilirmisiniz....


          Allah'ın hidayetyi ile olun...

          Yorum


            #95
            Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

            Ehl-i sünnette Allah'ın belirlediği bir imamet anlayışı yok..Bunun kulların faydasına olduğu görüşü ise pratikte çok fazla bir şey ifade etmiyor..Örneğin Hz. Hasan , Hüseyin ve Hz. Ali hepsi imamdır ama hiç biri toplumun faydasına olabilecek herhangi bir noktada, nübüvvetin varisliğinde , insanların dünya ve ahiret mutluluğuna giden yollarda Hz. Ebu Bekir ve Ömer kadar muvaffak olamaıştır..Hz. Hasan yönetimi kendi eliyle Hz. Muaviye'ye devretmiştir..
            İmamiyet itikadı en başta Sahabileri tekfir etmekle işe başlamıştır..Hiç bir zaman bu itikad insanlara sanal, farazi hayali şeylerden öte bir şey söylememiştir..Ve şu yazıda görülen dinin ve imanın kabul etmeyeceği hurafeler nedeniyle fayda bir yana imanın aleyhine işleyen bir mekanizmadır:
            http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...amet.html#more

            Yorum


              #96
              Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

              [quote author=ahmed.nazif date=1393666655 link=topic=25344.msg172715#msg172715]
              Ehl-i sünnette Allah'ın belirlediği bir imamet anlayışı yok..Bunun kulların faydasına olduğu görüşü ise pratikte çok fazla bir şey ifade etmiyor..Örneğin Hz. Hasan , Hüseyin ve Hz. Ali hepsi imamdır ama hiç biri toplumun faydasına olabilecek herhangi bir noktada, nübüvvetin varisliğinde , insanların dünya ve ahiret mutluluğuna giden yollarda Hz. Ebu Bekir ve Ömer kadar muvaffak olamaıştır..Hz. Hasan yönetimi kendi eliyle Hz. Muaviye'ye devretmiştir..
              İmamiyet itikadı en başta Sahabileri tekfir etmekle işe başlamıştır..Hiç bir zaman bu itikad insanlara sanal, farazi hayali şeylerden öte bir şey söylememiştir..Ve şu yazıda görülen dinin ve imanın kabul etmeyeceği hurafeler nedeniyle fayda bir yana imanın aleyhine işleyen bir mekanizmadır:
              http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...amet.html#more
              [/quote]
              Teoride Peygamberlik makamına yakındır , örneğin imamın vahiy alması ile Peygamberinki bir birine çok benzer.Pratikte ise İmamın makamı Peygamberden de üstündür..İşte bunlar benim bildiklerimden bazıları.

              Yorum


                #97
                Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                [quote author=ahmed.nazif date=1393666789 link=topic=25344.msg172716#msg172716]
                Teoride Peygamberlik makamına yakındır , örneğin imamın vahiy alması ile Peygamberinki bir birine çok benzer.Pratikte ise İmamın makamı Peygamberden de üstündür..İşte bunlar benim bildiklerimden bazıları.
                [/quote]
                Konu geniş olduğu için bir noktaya odaklanıp oradan konuya başlayabiliriz:
                Örneğin aşağıdaki bilgi eğer yanlış değilse sizce ne anlama geliyor ?:
                Bilgi feedbacki: Di­ğer çözüm yolu ise ilginçtir. Buna göre yeni bir olay vuku bulduğunda, ya da yeni bir ilim ortaya çıktığında Allah, o ilmi öncelikle ahirete intikal etmiş olan hz. Muhammed’e ardından hz. Ali’ye, ondan sonra da bilgiyi teker teker vefat etmiş imamlara aktarır. Bu işlem yaşanılan zamanın imamına gelinceye kadar böylece devam eder.[64] Bu şekilde son imamın hz. Muhammed’den ve kendisinden önceki imamlardan daha fazla bilgi­ye sahip olma durumu ortadan kalkmış olur. Bu yorum tarzı, pratikte ortaya çıkan hadiselerin, daha önce ileri sürülmüş teorilere nasıl şekil verebildiğinin güzel bir örneği olmalıdır.3. Efdaliyet
                Efdaliyet, Allah tarafından atanmış imamların bir takım mükemmel sıfatlara sahip olması,[65] onların her hususta efdal, ekmel insanlar olmasıfikrine dayanır.[66] Bu düşünceye göre imamlar, ümmetin en üstünleridir­ler.[67] İmamiler bu tezi gerekçelendirirken Mu’tezili alim Kadi Abdulcebbar’ın da belirttiği gibi, peygamberlerin efdaliyetinden hareket etmişler­dir.[68] Onlara göre peygamberler nasıl en üstün insanlar ise, aynı şekilde dinde hüccet olan kişiler de en üstün kimseler olmalıdırlar.[69] Mefdul bir kişinin peygamber olması nasıl düşünülemez ise mefdul bir kimsenin imam olması da düşünülemez.[70]İmamiyye Şiası, imamların efdaliyeti hususunda ittifak halinde ol­masına rağmen, imamların efdaliyetlerinin dereceleri hususunda arala­rında ihtilaf mevcuttur.[71] Bu ihtilaf, peygamberler ile kıyaslanmaları ko­nusunda da karşımıza çıkmaktadır. Bu hususta İmamilerin üç ayrı eğili­me sahip oldukları görülmektedir.[72] Bunlardan bir kısmı peygamberlerin imamlardan üstün olduğunu savunmaktadır.[73] Mesela bir rivayette Ali er-Rıza(203/818)’nın Abbasi halifesi Me’mûn(198-218/813-833)’a veli­aht olmayı kabul etmesi savunulurken,[74] Ali er-Rıza’nın görevi, hz. Yu­suf'un Mısır’da aldığı görev ile kıyaslanmaktadır. Nebinin imamdan üs­tün olduğu ve bir nebinin görev almasının meşru görülmesinin, Ali er- Rıza’nın veliahtlığının da meşruluğuna delalet ettiğini söylemektedirler.[75] İkinci bir grub ise imamların Ulu’l-Azm haricindeki tüm peygamberler­den üstün olduğunu savunmaktadır.[76] Bunlara göre imamlar, Ulu’l-Azm olan hz. Nuh, hz. İbrahim, hz. Musa, hz. İsa ve hz. Muhammed’in[77] dışın­daki tüm peygamberlerden üstündürler. Bu kanaatte olanlar muhteme­len fazilet hususunda imamları, bu beş Peygamber ile eşit statüde kabul etmektedirler.

                Yorum


                  #98
                  Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                  Konu geniş olduğu için bir noktaya odaklanıp oradan konuya başlayabiliriz:
                  Örneğin aşağıdaki bilgi eğer yanlış değilse sizce ne anlama geliyor ?:
                  Bilgi feedbacki: Di­ğer çözüm yolu ise ilginçtir. Buna göre yeni bir olay vuku bulduğunda, ya da yeni bir ilim ortaya çıktığında Allah, o ilmi öncelikle ahirete intikal etmiş olan hz. Muhammed’e ardından hz. Ali’ye, ondan sonra da bilgiyi teker teker vefat etmiş imamlara aktarır. Bu işlem yaşanılan zamanın imamına gelinceye kadar böylece devam eder.[64] Bu şekilde son imamın hz. Muhammed’den ve kendisinden önceki imamlardan daha fazla bilgi­ye sahip olma durumu ortadan kalkmış olur. Bu yorum tarzı, pratikte ortaya çıkan hadiselerin, daha önce ileri sürülmüş teorilere nasıl şekil verebildiğinin güzel bir örneği olmalıdır.
                  3. Efdaliyet:Efdaliyet, Allah tarafından atanmış imamların bir takım mükemmel sıfatlara sahip olması,[65] onların her hususta efdal, ekmel insanlar olmasıfikrine dayanır.[66] Bu düşünceye göre imamlar, ümmetin en üstünleridir­ler.[67] İmamiler bu tezi gerekçelendirirken Mu’tezili alim Kadi Abdulcebbar’ın da belirttiği gibi, peygamberlerin efdaliyetinden hareket etmişler­dir.[68] Onlara göre peygamberler nasıl en üstün insanlar ise, aynı şekilde dinde hüccet olan kişiler de en üstün kimseler olmalıdırlar.[69] Mefdul bir kişinin peygamber olması nasıl düşünülemez ise mefdul bir kimsenin imam olması da düşünülemez.[70]İmamiyye Şiası, imamların efdaliyeti hususunda ittifak halinde ol­masına rağmen, imamların efdaliyetlerinin dereceleri hususunda arala­rında ihtilaf mevcuttur.[71] Bu ihtilaf, peygamberler ile kıyaslanmaları ko­nusunda da karşımıza çıkmaktadır. Bu hususta İmamilerin üç ayrı eğili­me sahip oldukları görülmektedir.[72] Bunlardan bir kısmı peygamberlerin imamlardan üstün olduğunu savunmaktadır.[73] Mesela bir rivayette Ali er-Rıza(203/818)’nın Abbasi halifesi Me’mûn(198-218/813-833)’a veli­aht olmayı kabul etmesi savunulurken,[74] Ali er-Rıza’nın görevi, hz. Yu­suf'un Mısır’da aldığı görev ile kıyaslanmaktadır. Nebinin imamdan üs­tün olduğu ve bir nebinin görev almasının meşru görülmesinin, Ali er- Rıza’nın veliahtlığının da meşruluğuna delalet ettiğini söylemektedirler.[75] İkinci bir grub ise imamların Ulu’l-Azm haricindeki tüm peygamberler­den üstün olduğunu savunmaktadır.[76] Bunlara göre imamlar, Ulu’l-Azm olan hz. Nuh, hz. İbrahim, hz. Musa, hz. İsa ve hz. Muhammed’in[77] dışın­daki tüm peygamberlerden üstündürler. Bu kanaatte olanlar muhteme­len fazilet hususunda imamları, bu beş Peygamber ile eşit statüde kabul etmektedirler.
                  [64] Rivayet için bkz. Kuleynî, 1, 199. Krş. Kohlberg, “İmam and Community in the Pre- Ghayba Period” s. 30.
                  [65] Krş. Subhi, Ahmed Mahmud, Nazariyyetu’l-İmame lede’ş-Şîati'l-İsnâ 'Aşeriyye, Beyrut 1991, s. 161.
                  [66] Bu hususta bkz. Sadûk, Uyunu Ahbâr-ı Rıza, s. 423; Tabersi, Ebû Ali el-Fadl b. Haşan (548/1153), İ’lâmu’l-Verâ b. Alamul-Hudâ, Beyrut 1985, s. 437; Nasıruddin Tûsî, Risâle-i İmamet, s. 187; Sâdâbâdî, s. 59; Zencârıî, 1, 78; Rıza el-Muzaffer, s. 52; Feyyaz, s. 134.
                  [67] İmamiyye’ye göre imamlar, ümmetin en faziletli şahıslardırlar. Bkz. Tûsî, İktisâd, s. 307; Kâşânî, 1, 377; Hillî, Keşfu’l-Murâd, s. 205; Zencânî, 1, 44. '
                  [68] Bkz. Kadî Abdulcebbar, el-Muğrıîfî Ebvâbi't-Tevhîd ve'l-'Adl, thk. Abdulhalîm Mahmûd, Süleyman Dünyâ, yrz. trz., XX, 1, 109
                  [69] Bkz. Tûsî, İktisâd, s. 308; Duhayyil, I, 14
                  [70] Müfîd, el-İfsâh fi İmameti Emîri’l-Mü'minîn, Kum 1412, s. 37.
                  [71] Bu hususta bkz. Saffâr, s. 500; Mesudi, İsbatu’l-Vasiyye, s. 278, 281; Müfîd, İfsâh, s. 37.
                  [72] Müfîd, Evâilu’l-Makâlât, s. 81 vd. Eş'arî’nin de bu hususta üç eğilime işaret ettiği görül­mektedir. Ancak ondaki ayırım İmamilerin tasnifi ile örtüşmemektedir. Eş'arî’ye göre, Birinci grup peygamberlerin imamlardan üstün olduğunu, ama imamların da melekler­den üstün olduğunu savunur. İkinci grup, imamların peygamberlerden ve meleklerden üstün olduğunu savunur. Mu’tezili fikirlere yakm üçüncü grup ise melek ve peygam­berlerin imamlardan üstün olduğunu savunur. Böylece ortaya imam, melek ve pey­gamber kıyaslaması çıkmaktadır. Bkz. Eş’arî, 1,120
                  [73] Müfîd, Evâilu’l-Makâlât, s. 81. ' .
                  [74] Emin ile Me’mûn arasındaki mücadele, Emin’in 198/813 de ölümüyle sona erer. Me’m- ûn, ülkenin her tarafında hakimiyetini sağlar. Artık Abbâsî devletinde onun dönemi başlamıştır. 201/816 yılma gelindiğinde ise Me’mûn, Ali er-Rızâ’yı veliaht atama karan alır. Bu hadise, Abbâsî hanedanı dışından birinin veliaht atanması nedeniyle büyük yankı bulur. Kaynakların aktardığına göre Me’mûn, Ali er-Rıza’yı MerVe davet ederek kendisine hilafeti teklif eder. O, bunu kabul etmez. Bunun üzerine kendinden sonra halife olması için veliahtlığı kabul etmesini ister. Ali er-Rızâ, önce bunu da reddeder; ancak onun kararlılığı ve ısrarı karşısında veliahtlığa razı olur. Bkz. Kuleynî, 1, 408; Müfîd, İrşâd, 11, 260; Suyûtî, CelaleddinAbdurrahmanb. EbîBekr (911/1505),Tarihu’l- Hulefâ, Beyrut, 1977, s. 270; Meclisî, XLIX, 134.
                  [75] Bkz. Sadûk, İlelu’ş-Şerayi’, s. 238
                  [76] Müfîd, Evâilu’l-Makâlât, s. 8

                  Yorum


                    #99
                    Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                    Bu arada Hz. Muhammed (s.a.v.) ile Hz. Ali arasında keyfiyetimi bilmediğim bir şekilde bilgi nakli olmasını teorik olarak reddetmiyorum ve ilim şehri hadisini bu şekilde anladığımı belirteyim..(ehl-i sünnette bu fikirler yoktur..Okuduklarımdan kendi çıkarımım bu) Ancak her şeyi olduğu gibi Şia bu konuyu da yalanlarıyla (bu sözleri hakaret için veya rencide etmek için yazmıyorum size , benim düşüncelerimi öğrenmek istediğini varsayarak yazıyorum) ekleme ve çıkartmalarıyla bu hakikatı yukarıda alıntıladığım bilgi geri beslemesine dönüştürmüştür..Şianın yalanlarından biri de vahiy evine saldırı meselesidir..Şahsen o rivayetin de sadece söylemde, dilde kalan bir hakiki yönü vardır..Ancak şia o hakikatı alıp ona kunfuzu , kırbacı , yangını, tekmeyi bin bir türlü senaryoyu eklemiştir..İşte benim düşüncem böyle..Konuyla ilgili- tartışdığımız mesele harici olacak ama belki merak edersiniz diye- Yazılarım da şöyle:
                    http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...ti-hzomer.html
                    http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...hzomer_13.html
                    http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...hzomer_14.html
                    http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...hzomer_15.html

                    Yorum


                      Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                      [quote author=ahmed.nazif date=1393668128 link=topic=25344.msg172719#msg172719]
                      Bu arada Hz. Muhammed (s.a.v.) ile Hz. Ali arasında keyfiyetimi bilmediğim bir şekilde bilgi nakli olmasını teorik olarak reddetmiyorum ve ilim şehri hadisini bu şekilde anladığımı belirteyim..(ehl-i sünnette bu fikirler yoktur..Okuduklarımdan kendi çıkarımım bu) Ancak her şeyi olduğu gibi Şia bu konuyu da yalanlarıyla (bu sözleri hakaret için veya rencide etmek için yazmıyorum size , benim düşüncelerimi öğrenmek istediğini varsayarak yazıyorum) ekleme ve çıkartmalarıyla bu hakikatı yukarıda alıntıladığım bilgi geri beslemesine dönüştürmüştür..Şianın yalanlarından biri de vahiy evine saldırı meselesidir..Şahsen o rivayetin de sadece söylemde, dilde kalan bir hakiki yönü vardır..Ancak şia o hakikatı alıp ona kunfuzu , kırbacı , yangını, tekmeyi bin bir türlü senaryoyu eklemiştir..İşte benim düşüncem böyle..Konuyla ilgili- tartışdığımız mesele harici olacak ama belki merak edersiniz diye- Yazılarım da şöyle:
                      http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...ti-hzomer.html
                      http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...hzomer_13.html
                      http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...hzomer_14.html
                      http://ahmednazif.blogspot.com.tr/20...hzomer_15.html
                      [/quote]
                      Ana fikri yazmayı unutmuşum: Şianın tahrif ettiği meselelerin bir kısmının gerçekten bir hakikatı var.Ancak şia onların üzerinde ekleme ve çıkartma yaparak yenilir-yutulurluğunu kolaylaştırmıştır..Vahiy evine saldırı örneği aynen bu şekil bir tahriftir..Sıfırdan bir rivayet üretme yerine var olan rivayeti dizayn etmek ve onu istediğin bir vasfa indirgemek veya dönüştürmek mezhep çıkarları için daha rantabl.

                      Yorum


                        Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                        BİSMİHİ TEALA
                        HAMD ALEMLERİN RABB’İ ALLAH’A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
                        RABB’İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM[/t]

                        Selamun Aleykum Sayın ahmed.nazif bey



                        Böylesi uzunca bilgiler kopyla yapıştır yaprak konu dağılmaya sebebiyet vermeyelim lütfen önemli nükteler yeterlidir. Allah'a şükür kendi İmamet hakkında bilgim vardır sadece Ehl-i Sünnet nazarında İmamet'i anlatmanızı istedim...




                        .Bunun kulların faydasına olduğu görüşü ise pratikte çok fazla bir şey ifade etmiyor..

                        Nasıl yani farz edin ki Allah'ın seçmiş olduğu bir imam'ı nasıl anlamsızlıık atfedebilirsiniz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in peygamberliğinde pratikliğinde ne eksik gördünüz ki!?


                        Örneğin Hz. Hasan , Hüseyin ve Hz. Ali hepsi imamdır ama hiç biri toplumun faydasına olabilecek herhangi bir noktada, nübüvvetin varisliğinde , insanların dünya ve ahiret mutluluğuna giden yollarda Hz. Ebu Bekir ve Ömer kadar muvaffak olamaıştır.
                        Konumuzu dağıtmamk istemiyorum. Bu geniş bir islam tarihine yazışmamız demektir. kısacası söylemek gerekirse Bu cümleye göre Allah (c.c) haşa Aişe, Talha, Zübeyir, Muaviye ve Yezit gibilerin el ele vererek Hz. imam Ali (a.s), Hz. İmam Hasan (a.s) ve Hz. İmam Hüseyin (a.s) engel olmuşlardır. ? Gerek sahabe anlayışınıza ters düşmemez mi? burada kusur kimde?

                        Hz. Hasan yönetimi kendi eliyle Hz. Muaviye'ye devretmiştir..
                        Hz. Resulullah (s.a.a) de bir çok savaşcısı olmasına rağmen müşrikler ile hudeybiye antlaşması imzalamıştı her nekadar Ömer b. Hattab karşı çıkmasına rağmen...!

                        İmamiyet itikadı en başta Sahabileri tekfir etmekle işe başlamıştır..
                        Tekfir etmek ne demek? bir kaç cümle ile açıklarmısnız.


                        fayda bir yana imanın aleyhine işleyen bir mekanizmadır:
                        Hz. İmam Ali (a.s), Hz. İmam Hüseyin (a.s) ve Hz. İmam Hüseyin (a.s) ne gibi zararlar gördünüz bana söyleyebilirmisiniz...?

                        Ben sizden Ehl-i Sünnet'te ki İmamet nasıl olmalıdır sordum siz ise eleştirel bir yol izlediniz. lütfen herkesin inandığı kendisine.. biz bakalım Kur'an ve Hadis ışığında İslam tarihi sürecindeki oluşumları izlemeye çalışalım sırası ile...

                        Yorum


                          Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                          imamiyet faraziyesi ve onun imanın en önemli şartlarından biri olduğu inancı bizzatihi iman esaslarından olmayan bir şeyin dışarıdan ona dahli olduğu için imanın zararına işler dedim..Tabi bunları senin duygu ve düşünceni rencide etmek için söylemiyorum bunu iyi anla..
                          Nasılki bir kişi kendinden iman esası belirleyemez bu da öyledir..Dolayısıyla imamiyet inanışı etrafında şekillenen inanç esasları tamamen veya kısmen yeni bir din doğurmuştur..Bu dine göre Kutsal kitabımızda onlarca ayette övülen muhacir ve ensarın tekfiri gerekiyordu..Çünkü onlar Allahın belirlediği imama sırt çevirmiş veya savaş açmıştı..Bu teorik olarak bir peygambere savaş açmak gibidir..Nasılki tarih boyunca Peygamberler hep şirk ve küfürle savaşmıştır imamlarda öyle..Hz. Alinin karşına geçipte son dakika tevbesiyle /golüyle paçayı Hz. Talha gibi kurtaramamış ashabın hepsi kafirdir..Zaten onlar gadir-i hum da biar ettikleri hz. Ali'ye sırt çevirerek bir kere Hz. ALİ 'yi bile değil Allah'ı ve onun dinini karşısına almış ve küfre girmeyi alışkanlık edinmiş kişilerdi..(TABİ BU SİZE GÖRE BÖYLE)

                          Yorum


                            Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                            Hudeybiye kıyası bence doğru bir kıyas değil..Ancak bu kıyasa göre de siz haksız çıkarsınız..İmamın tüm işleri , anlaşmaları eğer sahihse (nasılki Hudeybiye anlaşması Müslümanlar için de bağlayıcıydı) Hz. Muaviye'ye uymanız gerekiyor..Çünkü o Hz. Hasan ile yapılan anlaşma gereği halifeliğe gelmişti..Hz.Hasan masumiyet mührüyle onun hilafetini kutsamış olur..Çünkü masumun yaptığı işleri, kararlarını onaylamak gerek..Eğer buna mecburdu desen bu benim açımdan kabul edilebilir değil..Çünkü karşıdakiler müşrik veya kafir ise bu kadar saayıyı elde etmişsen devam etmen gerekirdi..Aynen Hz. Ali'nin sıffındeki durumu gibidir bu..
                            Ne hzHasan ne Hz. Ali(r.anhum) karşılarındakini müşrik veya kafir görmedikleri için vakaların gerisi öyle devam etmiştir..Yoksa 50 binden fazla bir sayıya ulaşan orduyla küfrün başını hiç daha ayapa kalkamayacak şekilde kesmek gerekliydi.

                            Yorum


                              Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                              Hz. İbni Ömerden gelen bir rivayet (ben her nekadar kuşkuyla baksam da) Hz. Muaviye'nin tebası içinde mehdi gibi karşılandığını halkın refah , huzur ve mutluluk olarak yüksek bir seviyeyi yakaladığını söyler..Hz. Ali ne acıdır ki sonrasında 2 oğlu bu seviyede dünyevi bir başarı yakalayamadılar.Hz. Ali önce cemel sonra sıffin sonra da nehrevan savaşındaki süper başarılara rağmen ordunun motivasyonunda keskin düşüşe engel olamamıştır..O durumu hep hayıfla ve üzüntüyle hatırlarım..3 kere peş peşe destan yazan orduu 4. kere çağrılmaya daha bir aşk ve şevkle gitmesi gerekirken çağrılan meydan bir tek hz ALİ gidiyor..Eğer Harici serkeşi Hz. Ali'yi şehid etmeseydi Hz. Ali için dünyevi açıdan inanılmaz acı günler kapıdaydı..Çünkü halk nedense kendisine adeta sırt dönmüştü.

                              Yorum


                                Ynt: ilk dönemde Ebu Bekir ve Ömer'in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?

                                BİSMİHİ TEALA
                                HAMD ALEMLERİN RABB’İ ALLAH’A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN
                                RABB’İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM[/t]

                                Selamun Aleykum Sayın ahmed.nazif bey




                                Ben sizden Ehl-i Sünnet'te ki İmamet nasıl olmalıdır sordum siz ise eleştirel bir yol izlediniz. lütfen herkesin inandığı kendisine.. biz bakalım Kur'an ve Hadis ışığında İslam tarihi sürecindeki oluşumları izlemeye çalışalım sırası ile...

                                O kimse değil mi Hz. İmam Ali (a.s) gibi birisine biat etmekten geri durup Yezit'e biat eden İbni Ömer !


                                Hz. Ali ne acıdır ki sonrasında 2 oğlu bu seviyede dünyevi bir başarı yakalayamadılar.

                                Eğer şia'nın itikadında kıstas dünya zenginlikleri olsa idi... size hak vermemek ile zulmetmiş oluruz... Ancak şu hadisi bir mutala etmeniz de fayda vardır...

                                “Allah, bu dini facirlerin / fasıkların eliyle de güçlendirir." Hafız Heysemî, Taberanî’nin -Amr b. Numan tarikiyle- yaptığı rivayetin sahih olduğunu belirtmiştir.(bk. Mecmau’z-Zevaid, 5/303).

                                Eğer Harici serkeşi Hz. Ali'yi şehid etmeseydi Hz. Ali için dünyevi açıdan inanılmaz acı günler kapıdaydı..Çünkü halk nedense kendisine adeta sırt dönmüştü.
                                Bu düşüncüye göre Bu harici yaptı doğru bir işti... ?

                                Allah'ın hidayeti ile olun...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X