Hz. Ömer'in Fazileti

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

benim antipatimde senin gibi yarattıklarla...cahil cuhelalarla

[kevserr]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

karşılıklıymış o zaman hislerimiz sevindim buna

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

kaç yaşındasın sen ya ?

[kevserr]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

13

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

belli belli.

[kevserr]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

sahi sen şii degilsin suni degilsin sen ne si n?

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

ben muslumanım...

[kevserr]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

inan bende bundan farklı bir cevap verecegını dusunmuyordum: ))

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

biz neyiz?

bu baylar, direk Peygamberden hatta ona bile kaptırmadan direk vahiy dünyaya düşer düşmez cebrailden öğrendiler dinlerini.. bu yüzden adları sadece müslümandır.

bizse bize kadar bu dini ve Kur'an'ı, Kur'an'ın dili arapçayı ibadetleri, kültürü taşıyan toplumun içinde bu kültürü düzelten ve doğrularını koruyup yayan Ehlibeytin günümüz temsilcisi ve Masum İmama bağlı alimlerden alıyoruz..

bu yüzden biz şiiyiz. direk zaman ve mekanı aşamayıp direk cebrailden alamayan diğerleri de sünni

ama bu beyefendilerden başka akıllı yok da bunlar müslüman..

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

nerde o masum imamınız gören yok bilen yok...

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

biz şiiler görmediğimize bağlanmayız..

görmüyorsan o senin sorunun.. bizim değil..

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

siz nerde gördünüz.edebiyat bunlar.bana akli delil vereceksin romantik deliller değil.

[Qom_u_ask]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

al sana akli deliller:

http://www.rasthaber.com/yazar_7208_376_SIITAKLITSISTEMIUZERINDEGAYIBELI.html

şiada hiç bir şey tesadüfi değildir, şiayı incelesen delillerini ve yaşantısını görsen İmam Zaman a.f.in dipdiri ve işinin başında oldunu güneşi, öğle sıcağında gördüğünden daha net görürsün.

hadislere inanmayan birisin. ayeti de arapça bilmediğinden başkasının mealinden okuyorsun. o zaman sen Kur'an'a değil başkasının Kur'an'a baktığı pencereden bakıyorsun buna da Kur'anda yok diyorsun.

Nisa 41

فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هَؤُلاء شَهِيدًا

Fe keyfe izâ ci’nâ min kulli ummetin bi şehîdin ve ci’nâ bike alâ hâulâi şehîdâ(şehîden).

1. fe keyfe : artık, o zaman nasıl olur, nasıl olacak
2. izâ : olduğu zaman
3. ci'nâ...(bi) : getirdik
4. min kulli : hepsinden, her birinden
5. ummetin : ümmet
6. bi şehîdin : şahit
7. ve ci'nâ ...(bi) : ve getirdik
8. ke : seni
9. alâ hâulâi : onların üzerine
10. şehîden : şahit olarak

bunları toparla. sözlük anlamları bunlar ayetin.

burda her ümmetten bir şahit diyor. Ümmet kelimesini bana Peygamberin s.a.a. kullandığı anlamını bul söyle. bu günkü kültürden veya meallerden kabul etmiyorum. Peygamber s.a.a. ses kaydını ya da görüntüsünü isterim.. Allah adil değil mi? O gün yaşayanlar Peygamberi görüp ondan bi şey soracaklar ama bu gün ben soramayacağım..

İmam Zaman a.f.'in yaşadığına ve işinin başında olduğuna dair ikinci bir ayet:

يَوْمَ نَدْعُو كُلَّ أُنَاسٍ بِإِمَامِهِمْ فَمَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ فَأُوْلَئِكَ يَقْرَؤُونَ كِتَابَهُمْ وَلاَ يُظْلَمُونَ فَتِيلاً

Yevme ned’û kulle unâsin bi imâmihim, fe men ûtiye kitâbehû bi yemînihî fe ulâike yakreûne kitâbehum ve lâ yuzlemûne fetîlâ(fetîlen).

1. yevme : o gün
2. ned'û : davet edeceğiz (ederiz), çağıracağız (çağırırız)
3. kulle : herkes, hepsi, bütün
4. unâsin : insanlar
5. bi imâmi-him : imamları ile
6. fe : o zaman
7. men : kim, kimse
8. ûtiye : verilir
9. kitâbe-hu : onun kitabı (kendi kitabı)
10. bi yemîni-hi : onun sağında
11. fe ulâike : o zaman işte onlar
12. yakreûne : okurlar
13. kitâbe-hum : onların kitapları
14. ve lâ yuzlemûne : ve zulmedilmezler
15. fetîlen : hurma çekirdeğindeki küçük iplik (zerre kadar)

buradan da ünasin kelimesinin Peygamber s.a.a.'in ses veya görüntü kaydından anlamını istiyorum. Çünkü Allah adilse, (bize göre adil) Peygamberin bana bunu kendi sesinden açıklaması lazım. Peygamber bana gönderilmedi mi? ben aracılara güvenmiyorum. çünkü onlar biri öyle diyor biri şöyle.. birbirine zıt şeylerin delil olma bilgi nitelikleri ortadan kalkar. yani zıtlıklar birbirini götürür misali dinde birbirine zıt açıklamalar benim o olay üzerinde şüphelerimi kaldırmaz artırır. bu yüzden ünasin kelimesini Peygamber dilinden anlamını bana ver.

Çünkü her ünasini, imamıyla çağırdığımız zaman diyor. bu imam kim? ben de bu ünasinin içinde miyim? bak ayette iğne ucu kadar zulmedilmezler diyor. O zaman sahabenin gördüğü muameleyi ben de görmek istiyorum. Onlar az bir ihtilaf durumunda koşuyorlardı Peygambere sorup meselenin aslını öğreniyorlardı. sen de bana bu ünas ve imam kelimelerinin anlamını Peygamberin kendi sesinden vermelisin.. yoksa ben senin dinine inanmam çünkü şüphelerle doludur.

bir ayet daha:

لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ

Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz(azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bil mu’minîne raûfun rahîm(rahîmun).

1. lekad : andolsun ki
2. câe-kum : size geldi
3. resûlun : bir resûl
4. min enfusi-kum : sizin içinizden
5. azîzun : azîz olan
6. aleyhi : onun üzerinde
7. mâ anittum : sizin üzüldüğünüz şey
8. harîsun : çok düşkün
9. aleykum : size
10. bi el mu'minîne : mü'minlere
11. raûfun : şefkatli
12. rahîmun : merhametli

ben bu Peygamberin kendi sesinden duymak istiyorum. ona kocasından şikayet eden bir kadın geldi. dedi sorunumu nasıl çözeceğim. bunun üzerine Allah'ın indirdiği ayeti okudu Peygamber s.a.a. ona. Ve eşlerin anlaşmazlığı durumunda sorunu akrabalarından gönderecekleri birer hakemlerle çözmelerini söyledi.

Şimdi bu ayete göre bizim içimizden olup, bize çok şefkatli, en ufak bir sıkıntıya uğramamız ona çok ağır gelen bir Peygamber var. ben bu peygambere inananlarının bu gün küfür karşısında inim inim inlediğini soracağım. bu Peygamber ümmetine karşı madem çok şefkatli, bu küfür karşısında akan kanlardan rahatsız değil mi? küfür karşısında müslümanların zilletinin ihtilaflardan bir araya gelememekten güçlerinin dağıldığından gerçekleştiği malumumuz. bir karıkocanın ihtilafını halleden din müslümanların ihtilaflarını nasıl halledeceklerini söylememiş mi? Peygamberin kendi ağzından bu ihtilafları nasıl hallettiğini duymak istiyorum bana getir EHLI-TEVHİD. hadis kabul etmem. madem ayet var o zaman onun farklı açıklamalarını veren hadisleri saymam Peygamberin kendi masum ağzından duymak istiyorum. bu benim hakkım.

Çünkü Allah da çok şefkatli. Eğer dinin bana doğru anlatmayacaksa göndermeseydi! bana, uyun: dediği alim ve akılların her biri bir yana çekiyorsa bunlardan hangi birine uyacağım!.. böyle din gönderilmez!.. EHLİ-TEVHİD BENİM BÖYLE BİR DİNİM YOK!, Benim dinim Peygamberin direk ağzından bana ulaştı. Masum elden ve dilden. şayet sen buna inanmıyorsan o zaman bana Peygamberin kendini getir ya da ses görüntü kaydını.

Eğer bu gün her konuda tüm müslümanların inanacağı tek doğru yoksa, böyle bir din olmaz olsun. bu din birbirini yalanlayan çelişkiler yumağıdır. ben bunu kabul etmem. eğer doğru tekse o zaman hangisi bana masum bir elle gösterilmesi lazım. ben hatalı birine uymam. ona uyacağıma kendim hata yapar ona uyarım.. ne farkı var. kendine himmeti olmayan ben neden uyayım..

Geçmişte insanların vahyi her biri bir yana çekiştirip oyuncak haline getirdiklerinde, vahyin bir onuru var diyerek Allah masum bir peygamber gönderir ve vahyin doğru anlatımını ona yaptırırdı. Şimdi bu Allah (haşa) adaletini mi yitirdi, yoksa insanlara bu doğruyu anlatacak bir insan mı bulamadı? Vahyi çelişkisiz doğru anlatacak bir masum bulamadıysa insanlığı artık yok etsin. yok etmediğine göre, (kıyamet kopmadığına göre) yoksa bir masum el gönderdi de biz mi görmüyoruz, yoksa, insanlar hadi bir süre daha yaşayın bakalım affettim sizi, peygamber kalmadı elimde napayım ya a bu günün böyle olacağını nerden bileyim peygamberliği sona erdirmiş bulundum.. sizi de affettim dinden sorumlu değilsiniz mi dedi? böyle dediyse yine bu kez mucizevi şekilde Kur'an konuşsun da bana biri bi tafafa diğeri diğer tarafa çeken açıklamacılardan kabul etmem..

bu gün biz müslümanları kim birleştirecek? Kur'an mı? O zaman bana öyle bir Kur'an getir ki, mucizevi şekilde konuşsun. kendini yanlış anlayanı azarlasın doğru anlayana işaret etsin ki ona uyalım. ya da kendisi ayaklansın yürüsün en büyük meydanda adalet savaşı için tüm müslümanları toplasın. tüm tvlerin canlı yayınlarında tüm dünya istikbarına meydan okuyup, onların karşısında dimdik durup çelişkisiz şekilde Allah'ın delillerini açıklasın. asla birbirine zıt hükümler olmasın bunda..

İmam Humeyni gibi dursun emperyalizmin önünde.

يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ

Yurîdûne li utfiû nûrallâhi bi efvâhihim vallâhu mutimmu nûrihî ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).

1. yurîdûne : istiyorlar, isterler
2. li yutfiû : söndürmeyi
3. nûra allâhi : Allah'ın nuru
4. bi : ile
5. efvâhi-him : onların ağızları, ağızları
6. ve allâhu : ve Allah
7. mutimmu : tamamlayan, tamamlayacak olan
8. nûri- hî : onun nuru, nurunu
9. ve lev : ve bile, olsa bile
10. kerihe : kerih gördü, hoşlanmadı
11. el kâfirûne : kâfirler

bu ayette geçen Nur ne? Peygamber ağzından ya da mucizevi şekilde konuşan ve kendini yanlış anlayanları tartaklayan Kur'an'dan dinlemek isterim. her biri bir yana çeken çelişkili aracılardan istemem kabul etmem.

Bu nuru kim hakim kılacak. bana inandığını söyle hikaye hayal masal okuma. Sen bu nurun hakim olacağına inanıyor musun, ama nasıl?

sen adil bir Allah'a inanıyor musun? adaletini nerede gördün? inandığını yaz istiyorum..

(burada yazdıklarımız EHLI-TEVHİD'in sistemine göre yazılmıştır. Ona hastır. başkaları yanlış anlayabilir..Ha bir de ateistlerin çok işine yarar bunlar.. Çünkü sünni-mealci din anlayışı bol bol ateist yetiştrimektedir. )

[Ammar bin Yasir]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

Allahın selamı burda tüm emeyi geçen arkadaşların üzerine olsun.. konuyu titizlikle incelemekdeyim, henüz 9. sayfada olmama rağmen bir deyerlendirme yapmak istedim, müsadenize sığınarak.
benim fazla okumuşluğum yok (bu tip konularda), şiiliye de yeni geçmiş bulunuyorum, ama artık kesinlikle emin olduğum bir şey varki bu ümmet malesef, ama malesef, hiç bir zaman bir görüşde, vahtet içinde olamayacak! Gerçi Peygamberimiz (s.a.a.) bunu 73 fırkaya bölünmekle bağlı bildirmiş olduğu hadisinde açıkca belirtmiş ama, samimi, hoş görüşlü bir çok müslüman (her halde) bir ümüt diye çalışmalar yapmışlar, yapmaktalar, ama bütün bunların bir sonuç vereceyini asla düşünmüyorum, düşünemiyorum, bir ihtimal veremiyorum (çok optimist bir insan olmama rağmen).. bu sitede, bu konuda yazışmalar bile bir nevi bunu ispat ediyor.. eger tüm delilleri ortaya koyduktan sonra bile hayır böyle diyildir denile biliyorsa artık fazlada konuşmaya hacet yoktur demekki! çünki bu teslimiyyet meselesi.. islamın teslimiyyet, müslümanınsa teslim olmuş demek olduğu belki duyulmuş ama benimsenilmemiş demekki.. Resulullahın (s.a.a.) her dediyine lebbeyk, sadaka resulullah demenin tam manasıyla nasıl olacağını, neden Ehli Beyte bu kadar önem verildiyini, neden bütün delillere rağmen başkalarınında Ehli Beyte mansup olduklarının iddia edildiyini anlamak istemeyenler malesef Peygamber efendimizin (s.a.a) kendi ifadesiyle imtina edenler olurlar..
er ya da gec her kes hakkın ne olduğunu anlayacaktir!
Allahın inayeti hepinizin üzerine olsun..
selametle..

[mkaradas]

Ynt: Hz. Ömer'in Fazileti

Nisa 41

فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هَؤُلاء شَهِيدًا

Fe keyfe izâ ci’nâ min kulli ummetin bi şehîdin ve ci’nâ bike alâ hâulâi şehîdâ(şehîden).

1. fe keyfe : artık, o zaman nasıl olur, nasıl olacak
2. izâ : olduğu zaman
3. ci'nâ...(bi) : getirdik
4. min kulli : hepsinden, her birinden
5. ummetin : ümmet
6. bi şehîdin : şahit
7. ve ci'nâ ...(bi) : ve getirdik
8. ke : seni
9. alâ hâulâi : onların üzerine
10. şehîden : şahit olarak

Bu alıntı yaptığın ayet meali , tıpkı senin buraya aktardığın ayetleri mesnet yaparak kendisinin seçilmiş mehdi oldugunu beyan eden sapık iskanderevrenosoğlu denen yalançının sitesinden alınmış. Tamamı o şahıs tarafından meallendirilmiş ve tıpkı senin söylediğin sözlerin benzerini aynı ayetlerin üstü yorumlarla kendisine yorumluyor, kendisi ve müridleri

Sadece oda değil ,dünyanın dört bir yanında tıpkı onun gibi yüzlerce sahtekar mehdi ve onların aldanmış müridleri tarafından.Hem günümüzde hemde tarih içerisinde sapkın hareketlerin, grubların ,şahısların tamamı tamamen aktardığın ayetleri kendileri için aynı mantıkla yorumluyorlar.Kadiyanilikten bahaiiliğe, ahmedilerden adnan oktara kullanılan ayet ve yorumlar birebir sizin yorumlarınızla üç aşşagı beş yukarı örtüşüyor.

Bunların dışında yani bir şekilde yalançı mehdiler elinde kandırılmış müridler, mezhepsel aidiyetin yanlı ögretisinin baglıları, Kur'an ayetlerini bağlamından koparıp kendi heva ve hevesleri dogrultusunda okuma yapanlar dışında , vahyi bir bütün olarak algılayan efendimizin sahih sünnetine sadık alimler tarafından bu tip okuma ve yorumlamalara normal bir okumada asla rastlamıyoruz.

Buna benzer , bırakın benzerini yakınından geçen tek bir açıklamayı kendinize misal Şehid Seyyid Kutup'dan Mevdudiden ve bu çizgide ilmini herkesin yakından bildiği degerli alimlerden tek bir açıklama gösteremezsiniz. Belki Kum'da bir yerde mollalar arasında, Meşhede insanlar arasında böyle okumalar bir şekilde yaygın olabilir ama tüm dünya müslümanların yaşadığı dünya üzerinde bu fikirin orantısal karşılığı istatistik grafiğine bile girmez.

Olay ilimden kopunça yukarda verdiğim örnekte kimlerin kimlerle yanyana geldiği çok çarpıçı örneginiz ;

Tam yerine denk gelmiş manzara koydum.

Yani şu: Bu size bir cevap değil, ufak bir tesbit.