Sakife Sonrası

[Kumeyl]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

Amma büyütüldü bu konu ya. Kaç kere tekrar ettiniz zaten Mufazzal abi nerede yanlış yaptığınızı, nerede bulamadığınızı ve nereyi düzelttiğinizi... Bence de konu bitmiştir.
İyiki bir hata bulundu ama artık olay bitmştir tekrar tazelemenin anlamı yok. Konuyu okuyanlar yeterince idrak etmiştir bu meseleyi artık. Hudeyfe'nin de yanlışı var ne olmuş yani asalım mı keselim mi? Bizler 14 masum değilizki olur hatalar. Yeterki düzeltilsin. Düzeltmiş de...

[Hudeyfe]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

Mufazzal senden istirham ediyorum bir daha bu konuları en azından telefonla benle görüşme. Telefonda da ne dediysem sözümün arkasındayım burda da ne dedi isem.

Zahmet edip ilk mesajını okusan anlarsın hatanı ama yok okuma zahmetinde bulunmuyorsun. Sana kolaylık olsun diye kopyalıyayım ben

Ebu Bekir b. Ebi Kuhafe, Sakife'de bir oldu bittiyle iktidarı ele geçirdikten sonra halkı camide topladı ve bilinen kişiliğiyle bağdaşmayan bir konuşma yaptı. Zira halife, Müslüman halkı adeta tehdit edercesine şöyle diyordu: “... Bana musallat olan bir şeytanım vardır. O bana geldiği zaman benden uzak durun ki, sizin saçlarınıza ve canlarınıza zarar vermeyeyim!”. Taberi, Tarihü'l Ümem ve'l Mülûk, c. 4, s. 43, Darü'l Fıkr, İbn Sa'd, Tabakatü'l Kübra, c. 3, s. 212, İbn Kayyım el-Cevziyye, Mecmeuz Zevaid, c. 5, s. 183, İklim yayınları, İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 428.

Bi zahmet bunu düzelt benim üzerinde durduğum budur. Zadul Mead te olup olmaması değil.

Yas Gülü bi zahmet bu konudan uzak durun her konuya yazma mecburiyetinde değilsiniz.

[Kumeyl]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

Her konuya mı! El-insaf...
MaşaAllah MaşaAllahh başarılarınızın devamını dilerim hudeyfe.

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

[quote author=Hudeyfe link=topic=8481.msg61015#msg61015 date=1257846069]
Mufazzal senden istirham ediyorum bir daha bu konuları en azından telefonla benle görüşme.[/quote]

Allah korusun artık kardeş. Ya Telefon ya forum. Telefonu artık tercih etmiyorum. Çünkü usandım artık.

[quote author=Hudeyfe link=topic=8481.msg61015#msg61015 date=1257846069]
Zahmet edip ilk mesajını okusan anlarsın hatanı ama yok okuma zahmetinde bulunmuyorsun. Sana kolaylık olsun diye kopyalıyayım ben.[/quote]

Pardon kardeş. Bunun içinde özür diliyorum. Cilt ve Sayfa numaraları aynı olunca sadece Zadul meadı silmiş yerine mecmeuz zevaid yazmışım. Ama yazar ismini silmeyi unutmuş yada gözümden kaçmış. Bunuda düzelttim şimdi. Bunu bana daha anlaşılır bir dille telefonda anlatabilirdin. Mufazzal Zadul Meadı silmişsin, mecmeuz zevaidi yazmışsın ama İbni kayyimi silmeyi unutmuşssun gibisinden...

[quote author=Hudeyfe link=topic=8481.msg61015#msg61015 date=1257846069]
Bi zahmet bunu düzelt benim üzerinde durduğum budur. Zadul Mead te olup olmaması değil.[/quote]

Tamam düzelttim kardeş. Uyarın için Teşekkürler.

[Hudeyfe]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

Teşekkürler Yas Gülü

Rica ederim Mufazzal

Hz Ebubekirin ben-i sakife de veya mescid te okumuş olduğu hutbeye dönelim inş. Görelim Mevlam ne eyler ne eylerse güzel eyler

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

[quote author=Hudeyfe link=topic=8481.msg61018#msg61018 date=1257847234]
Hz Ebubekirin ben-i sakife de veya mescid te okumuş olduğu hutbeye dönelim inş. Görelim Mevlam ne eyler ne eylerse güzel eyler
[/quote]

Hudeyfe kardeşim, Halife Ebu Bekirin Sakifede ve Mesciddeki Hutbelerini lütfen farklı bir başlıkta masaya yatır ve incele. Okur, istifade ederiz inş. Bu başlıkta olmasın bu. Bu başlığı devam ettirmek ve sonlandırmak istiyorum artık.

[Hudeyfe]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

EĞER BEN BUNLARI YAZMAM İLE BÖBÜRLENDİĞİMİ KENDİMİ BİR ŞEY ZANNETTİĞİM DÜŞÜNCESİ İZLENİMİNİ VERİYORSAM VEYA BİRİLERİNİN BÖYLE DÜŞÜNMESİNE VESİLE OLUYORSAM YADA BÖYLE BİR DÜŞÜNCEDE İSEM ANDOLSUN DEĞİL BURAYA BU FORUMA ASLA VE KATTİYYEM BİR DAHA BİR ŞEY YAZMAM

EĞER BU BAŞLIKTA BEN ŞİAYA ŞİA ALİMLERİNE LAF GETİRDİĞİM KONUSUNDA BİR DÜŞÜNCE OLUŞTU VE BİRİLERİ BU DÜŞÜNCEYE KAPILMASINA VESİLE OLDU İSEM DEĞİL BU BAŞLIKTA BU SİTEDE BİR DAHA BİR ŞEY YAZMAM

EĞER BU DÜŞÜNCELER OLUŞTU İSE SİTE YÖNETİMİNDEN İSTİRHAM EDİYORUM BENİ SİTEDEN ATINIZ

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

Bu mesele benim için kapanmıştır.

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

SAKİFE YÖNETİMİ GÜVEN VERMİYOR

Önceleri, Müslümanlar arası anlaşmazlık söz konusu olduğunda durum Allah Resûlü'ne arz ediliyor, O da adaletle hükmedip, haklının hakkını veriyor, Müslümanlara düşen, itaat oluyordu. Peygamber (s.a.a.), ayrı ayrı her kabile halkına eşit muamele ediyor, aşiret kayırma arzu ve temayüllerine asla rıza göstermiyordu. O, kabilecilik şuur ve taassubunu ortadan kaldırarak hayatı boyunca hep “din birliği” ilkesini yerleştirmeye çalıştı. Şüphesiz bu da bedevî Arapların Resûlullah'a itaat edip boyun eğmelerini kolaylaştırmıştır.

Ancak insanları tarak dişleri gibi eşit gören Peygamber (s.a.a.), vefat edip Ebu Bekir halife olunca Arap kabileleri arasında endişeler yoğunlaştı... Bazıları, “İslâm” konusunda şüpheye düşme gafletine yönelirken diğer bazıları da “Hilâfet” makamını eline geçiren kabilenin, diğer kabileleri ezeceği inancını açıkça dile getirmeye ve Ebû Bekir'e güvenmediklerini haykırmaya başladılar. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s.445.

Bunlara göre kabileler arasındaki denge terazisinin bozulma ihtimâli yüksekti. Şöyle ki, çoğu kabileler, Muhacir’lerle Ensar'ın “Hilâfet” hususunda aralarında tartıştıklarını ve Muhacir’lerin, Ensar'a “Başkanlar bizden, vezirler sizden olsun.” teklifinde bulunduklarını, buna karşılık Ensar'ın da Muhacir'lere “İki başkanlı” bir sistem önerdiğini duymuşlar ve geleceklerinden endişeye düşmüşlerdi. Hatta yukarıda geçtiği gibi Sakife'deki tartışmada Ensar bile Muhacir’lere güvenmediklerini açıkça dile getirmişti. Sözgelimi Beni Abs, Beni Mürre, Beni Zübyan ve Beni Kinane kabileleri, Ebu Bekir'in halifeliğine itiraz edip şöyle diyorlardı: “Aramızda bulunduğu sürece Resûlullah'a itaat ettik. Ey Allah'ın kulları, şu Ebu Bekir de ne oluyor? Resûlullah vefat ederken kendisinden sonra Ebu Bekir'i bize veliahd mı tayin etti? Eğer durum böyleyse Allah'ın ömrüne yemin ederiz ki, bu, bizim belimizi kıracaktır”. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 445-446.

Görülüyor ki, Allah Resûlü'nün vefatından hemen sonra, kabilelerin hilafet konusundaki arzu ve tartışmaları, kabilecilik ruhunun tekrar hortlaması ihtimâlinin güçlendiğini açıkça ortaya koyar. Ayrıca Müslüman halk arasında ayrılığa düşülen, tartışılan ilk mesele de böylece “İmamet” meselesi olur. Ensar, Kureyş'ten korkmakta, Evs ve Hazrec, birbirlerinden çekinmektedir. Böyle olduğu halde Muhacirlerden Haşimoğullarının, Ensar'dan da Evs ve Hazrec kabilelerinin, Peygamber (s.a.a.)'e yakınlıkları, faziletleri, İslâm dinine giriş hususundaki öncülük ve öncelikleri, Allah'ın dinine yardım edişleri gibi hususiyetleri vardı. Ama diğer kabilelerin ne ilk Müslümanlardan olmaları itibariyle ne de Resûlullah'a akrabalık gibi Araplarca üstünlük kazandıran hususiyetleri yoktu. Üstelik Ebu Bekir, Sakife'de açıkça “Muhacirler emir, Ensar, vezirdir” diyerek iktidarı Ensar'la paylaşmış, diğer kabileler hesaba katılmamış, görüşlerine başvurulmamış, Peygamber'in yakını ve temsilcisi olan Ehl-i Beyt ise mağdur ve mahrum bırakılmıştı.

İşte, “Hilafet” hususundaki bu tartışmaların sair kabileler üzerinde olumsuz etki yaptıkları ve bu nedenle Ebu Bekir'in yönetimine boyun eğmeyip isyan ettikleri söylenebilir. Başka bir ifade ile yönetimde kimin olacağı konusunda yapılan politik, kabilevî ve dinsel tartışmalar, Müslüman halk üzerinde de parçalayıcı rol oynar, isyan ve irtidat hareketleri, halk arasında yaygın bir şekilde konuşulur ve tartışılırdı. Ancak bu tartışmalar, mümkün olduğunca yönetici sınıftan gizli tutulurdu. Nitekim Ömer b. Hattab, bir yolla, halk arasında yaygın bir biçimde konuşulan seçim meselesini ve bunun doğuracağı tehlikenin boyutlarının konuşulduğunu duyunca hemen insanları toplamış ve onlara hitaben “Zannediyorum ki, diğer Araplar ve müttefikleri, bu seçim işini ve Kureyş'in liderliğini onaylamadıkları takdirde onlar tarafından Kureyş'in başına gelecek tehlikenin büyüklüğünden ve korkumuzdan bahsediyorsunuz.” der ve söz konusu ettiğimiz gerçeğe işaret eder. Hasan İbrahim Hasan, İslam Tarihi, c. 2, s. 16.

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

KABİLELERDE İSYAN DALGALARI

İsyan ve irtidat hareketlerine başlıca şu kabileler katılırlar: Esed'ler, Gatafanlar, Eşca'ların bir kısmı, Temim'ler, Süleym'lerden bazıları, Havazin'lerin bir kısmı, Beni Hifaf'lar, İmrülkays'lar, Zekvan'lar, Beni Cariye'ler, Hanife'ler, Bahreyn ahalisi, Benu Bekr b. Vail'ler, Deba'lar, Nemr b. Kasıt'lar, Kelb'ler, Kudaa'lardan bazıları ve Beni Amir'lerin hepsi. Diyarbekrî, Tarihü'l Hamis, c. 2, s. 202.

İsyanlara katılmayan kabileler de şunlardı: İki mescid (yani Mekke ile Medine) arasındaki kabilelerle, Eslem'ler, Gifar'lar, Cuheyn'ler, Müzeyne'ler, Kaab ve Sakif'ler. Ayrıca Tay'lar, Hüzeyl'ler, Becile'ler, Haş'am'lar, Tihame yakınındaki Havazin'ler, Yemen'de Kinde'ler ve Hadramut'lular. Diyarbekrî, Tarihü'l Hamis, c. 2, s. 202.

Halife Ebu Bekir'in yönetimine karşı çıkan bu kabileleri iki ana grupta toplayabiliriz. Birinci grupta yer alanlar, mürted olmadığı halde Halife EbuBekir'e biat etmeyi reddedip bu gerekçe ile ona zekât vermekten kaçınanlardır. Bunlar, namazı kılıyorlar, sadece zekât'ın halifeye değil,Peygamber'e verilmesi gerektiğini iddia ediyorlardı. Bunlar, delil olarak da şu ayeti ileri sürüyorlardı: “Ey Muhammed! Mallarının bir kısmını, kendilerini temizleyip arıtacak sadaka olarak al, onlara dua et, senin duan onlar için bir huzur ve güvendir”. Tevbe suresi, ayet: 103.

Bu ayeti, delil olarak ileri süren kabileler, şöyle diyorlardı: “Zekâtımızı, ancak duası bizim için güven ve huzur olana veririz”. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 442.

Gerçekten de bazı kabilelerin mezkur ayeti bu şekilde te'vil etmeleri ve böylece Ebu Bekir'in dinî cephesinden tereddüd ederek ona güvenmemeleri ilginçtir.

Bunlardan bazıları da sırf Ebu Bekir'in şahsına itiraz ediyorlar ve şöyle bir şiirle itirazlarını dile getiriyorlardı:
“Resûlullah aramızda bulunduğu sürece itaat ettik,
Ama Ebu Bekir'in hakimiyeti de ne demek oluyor? Buna şaşıyoruz”. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 442.

İkinci grupta ise dinden dönenler (mürtedler) yer alıyordu.
Bu arada halife seçilen Ebu Bekir'in askerî alandaki ilk icraatı, Usame b. Zeyd'i, bir ordu ile Suriye'ye göndermek oldu. Bilindiği gibi Resûlullah henüz sağ iken Usame'yi bu iş için görevlendirmiş, ancak Peygamber'in tüm emir ve ısrarlarına rağmen Muhacir ve Ensar, işi ağırdan almışlar ve ordunun yola çıkıp hareket etmesini pasif bir direnişle engellemişler, Resûlullah'ın emirlerine uymamışlardı.
Halife seçilen Ebu Bekir, Peygamber (s.a.a.)'ın verdiği emri iptal etmeyeceğini söyleyerek Usame'yi Suriye taraflarına gönderdi. Suyuti, Tarihü'l Hulafa, s. 74.

Bu sırada Ömer b. Hattab, Muhacir ve Ensar'ın temsilcisi olarak Ebu Bekir'e başvurarak Resûlullah'ın, komutan tayin ettiği Usame'nin azledilmesini ve daha yaşlı birisinin komutan tayin edilmesini istemişse de halife, Ömer'in sakalından tutarak onu azarlamış ve isteğini geri çevirmişti. Taberi, Tarihü'l Ümem ve'l Mülûk, c. 4, s. 46, Darü'l Fıkr, İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 307-308.

Bir kısım ashab ise Arabistan yarımadasında patlak veren isyan ve karışıklıkları gerekçe göstererek halifeden, Usame'nın kuvvetlerinin ihtiyaten bekletilmesini istediler. Ancak halife, kabilelerin isyanı gerekçesiyle bütün gücü seferber etmeye gerek olmadığını söyleyerek bu öneriyi de reddetti..

Ayrıca halife, ilk askerî icraat olarak Usame'yi Suriye'ye göndermekle kendisinin, Peygamber (a.s.)'in yolunda olduğunu gösterecek ve böylece Usame'nin komutanlığına itiraz meselesinden dolayı sarsılan prestijini yeniden kazanacaktı. Bilindiği gibi Muhacir ve Ensar, Resûlullah'ın tüm ısrarlarına rağmen Usame'nin komutanlığına itiraz etmişler ve hareket emrine uymamışlardı. Doğrudan olmasa bile Ebû Bekir'in de bu paralelde tavır koyduğu bilinmektedir.

[serdarcan]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

ALLAH c.c Razı olsun Mufazzal kardeşim..

Bu olaylar islamın nasıl bölünüp parçalandığının açık belgesidir ve sorumlular bellidir..

Avukata gerek yoktur ve suçlu suç üstü yakalanmıştır.

[Hudeyfe]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

Mecmeuz Zevaid, c. 5, s. 183, Beyrut Baskısı

Ebi Bekir el-Heysemi'nin Mecmeuz Zevaid adlı eserinde cild 5 sayfa 183 te 183 nolu sayfanın sondan 5 ve 4. satırında rivayet geçmektedir. ( Lübnan Beyrut baskısı) Bu eser İsam ( İslam Araştırma Merkezi)'mın 39286-5 nolu demirbaş ve 297-334 Tasnih nosunda HEY-M maddesinde bulabilirsiniz. Bu arada bir hatırlatmada bulunayım ilgili tasnih ve madde de 2 baskı vardır bir Kahire baskısı diğeri Beyrut baskısı Kahire baskısı yeni basımdır ve bu baskıda ilgili cild ve sayfa numarasında bulamazsınız. Ama beyrut baskısında ilgili cild ve sayfa numarasında bulabilirsiniz ve baya eski bir eserdir.

Dileyenlere ilgili yerlerin fotokopilerini gönderebilirim.

BURDA NE ŞİAYI NE ŞİA ALİMLERİNİ YALANCI ÇIKARMAK İÇİN BAZI ŞEYLERE İTİRAZ ETMİYORUZ ARAŞTIRILIP SUNULMASINI İSTİYORUZ.

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

[quote author=Hudeyfe link=topic=8481.msg61162#msg61162 date=1257943216]
SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

Mecmeuz Zevaid, c. 5, s. 183, Beyrut Baskısı

Ebi Bekir el-Heysemi'nin Mecmeuz Zevaid adlı eserinde cild 5 sayfa 183 te 183 nolu sayfanın sondan 5 ve 4. satırında rivayet geçmektedir. ( Lübnan Beyrut baskısı) Bu eser İsam ( İslam Araştırma Merkezi)'mın 39286-5 nolu demirbaş ve 297-334 Tasnih nosunda HEY-M maddesinde bulabilirsiniz. Bu arada bir hatırlatmada bulunayım ilgili tasnih ve madde de 2 baskı vardır bir Kahire baskısı diğeri Beyrut baskısı Kahire baskısı yeni basımdır ve bu baskıda ilgili cild ve sayfa numarasında bulamazsınız. Ama beyrut baskısında ilgili cild ve sayfa numarasında bulabilirsiniz ve baya eski bir eserdir.[/quote]

Emeğin için Allah razı olsun kardeşim. Bu meseledeki bu hatamdan dolayı sana baya zahmet verdim. Mecmeuz Zevaidde bu meselnenin çıkması ve doğrulanması beni birazda olsa sevindirdi. Teşekkür ederim.

[f_altan]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

[quote author=Hudeyfe link=topic=8481.msg60899#msg60899 date=1257773104]
SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

Sayın Mufazzal sizden istirham ediyorum lütfen ilk beyan edilen Halife Ebubekirin sözü ile alakalı konu bitmeden başka şeyler eklemeyiniz.

Tarihi Taberi c.3 s.244
Tarihul Hulefa s.71
El İmame ve Siyase s.22
Kenzul Ummal

Bu verdiğiniz kaynaklarda Halife Ebubekirin hutbesi ile alakalımıdır?

Bide Ebi Bekir el-Heysemi'nin Mecmeuz Zevaid sizde varmı? Veya bu makaleyi yazan alimde varmı? mecmeuz Zevaid İbn-i Kayyum el Cevziyye'nin değil Ebi Bekir el-Heysemi'nin ben öyle biliyorum varsa yanlışım düzeltirmisiniz?

Taberi Tarihi bendeki sağlam yayınlarından çıkana bakarım.

El İmame ve Siyase İbn-i Kuteybe'nindir onada bakarım.

Kenzul Ummal kaçıncı hadis?

Tarihul Hulefa Celalettin Suyuti'nindir bulabilirsem onada bakarım.

Yalnız senden istirham ediyorum konu bitmeden başka konulara atlamıyalım ve tüm kaynakları taksit taksit vermeyiniz bir arada veriniz.
[/quote]

Söz konusu rivayet şu kitaplarda geçiyor:

Kenz'ul-Ummal, c.3,s.135
Tarih-i Taberi, c.3,s.210-211 Mısır baskısı.
Mecma'uz-Zevaid, c.5,s.182-183
el-İmametu ve's- Siyase, s.16
el-Bidaye ve'n-Nihaye, c.6,s.307
Şerh-i Nehcul-Belağa, İbn-i Ebi'l-hadid, c.2,s.8

[Mufazzal]

Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

[quote author=Muvahhid link=topic=8481.msg60615#msg60615 date=1257583253]
[b]Zadu'l-Mead, İbni Kayyim, Eserinde bu rivayet geçiyor ama bu rivayetin İbni kayyim, delilleriyle sahi olmadığını ve hadis ravilerinin arasında YALANCI Ravilerin var olduğunu ( Abdullah ibni Cuheyme ) söyler ve rivayeti rededer. [b][/quote]

Bismillahirrahmanirrahim

Aslında bu meseleye tekrar dönmek istemiyordum. Yalnız bir taraftan Hudeyfe kardeşim diğer taraftan bizzat ben, günlerce Zadul Meadda, Ebu Bekire ait "benim bir şeytanım var..." sözünü araştıra durduk. Sırf bunun için Hudeyfe kardeşimizin, bildiğim kadarı ile 3 binek değiştirerek İSAM'a gitti. Arapça ve Türkçe nüshalarına baktı ama bulamadı. Bu esnada bende gerek alimlere müracaat ederek gerek evimdeki baskıya ve gerekse net üzerindeki Zadul Meadlara müracaat ederek araştırdım ama bende bulamadım.

Ama MUVAHHİD isimli kardeşimiz, yukarıdada kendisine ait sözünde okuduğunuz gibi, bu sözün Zadul Meadda geçtiğini, Fakat bu rivayetin ravilerinden olan Abdullah ibni Cüheymeden dolayı İbni Kayyimin rivayeti reddettiğini belirtmiş.

Şimdi MUVAHHİD kardeşimden ricam! ALLAH RIZASI İÇİN BU SÖZÜN, HANGİ ZADUL MEADDA, HANGİ YAYIN EVİNİN ÇIKARDIĞI ZADUL MEADDA, HANGİ YILDA BASILAN ZADUL MEADDA VE HANGİ CİLT HANGİ SAYFADA GEÇTİĞİNİ YAZAR MISIN?