Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

    [quote author=Elmeddin link=topic=17621.msg150960#msg150960 date=1336750381]
    • [li]يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فاغْسِلُواْ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُواْ بِرُؤُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَينِ
      ey iman edenler! namaza kalktığınız zaman, yıkayın: yüzünüzü ve dirseklere kadar ellerinizi ve meshedin başınızı ve inci kemiklerine kadar ayaklarınızı.

      Maide suresi 6-cı ayet
      [/li]

    burada çok zor olan bir şey yok, bu türkçemizde bildiğimiz "bileşik cümle" öğrneğidir. "yıkayın yüzünüzü ve ellerinizi" bir basit cümle, "mesh edin başınızı ve inci kemiklerine kadar ayaklarınızı" da bir basit cümledir. bu iki basit cümle "ve" ile bir birine bağlanmıştır. sizin yaptığınız ise ikinci basit cümledeki "mesh edin" emrine bağlı olan "ayaklarınızı" sözünü koparıp birinci basit cümledeki "yıkayın" emrine bağlamaktır. Kuran insanların konuştuğu, anlaştığı dil ile inmiştir, çok zor bir şey değil bu.

    şimdi siz bu ayetten nasıl "yıkayın" anlamının çıktığını anlata bilir misiniz?

    [/quote]

    Ercüleküm kelimesinin esre ve üstün olarak okunduğunda farklı anlama (mesh veya yıkama) geldiğini söylüyor Arapça bilenler.

    Yorum


      Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

      [quote author=Tanrı_kulu link=topic=17621.msg150969#msg150969 date=1336751503]
      Ercüleküm kelimesinin esre ve üstün olarak okunduğunda farklı anlama (mesh veya yıkama) geldiğini söylüyor Arapça bilenler.[/quote]

      böyle okuyanlar ne yapıyorlar biliyor musun? böyle okuyanlar yukarıda da söylediğim gibi ikinci basit cümledeki "ayaklarınızı" ifadesini kesip birinci basit cümledeki "yıkayın" emrine bağlamaktadırlar. eğer sadece dediğin gibi esre ve üstün okuma ile bu iş olsaydı o zaman başın da yıkanması gerekirdi. çünkü "ayaklarınızı ve başınızı" ifadeleri bir emre, "mesh edin" emrine bağlıdırlar.

      Yorum


        Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

        [quote author=Elmeddin link=topic=17621.msg150973#msg150973 date=1336751870]
        böyle okuyanlar ne yapıyorlar biliyor musun? böyle okuyanlar yukarıda da söylediğim gibi ikinci basit cümledeki "ayaklarınızı" ifadesini kesip birinci basit cümledeki "yıkayın" emrine bağlamaktadırlar. eğer sadece dediğin gibi esre ve üstün okuma ile bu iş olsaydı o zaman başın da yıkanması gerekirdi. çünkü "ayaklarınızı ve başınızı" ifadeleri bir emre, "mesh edin" emrine bağlıdırlar.
        [/quote]

        Allah razı olsun elmeddin kardeşimizden . ne kadar kolay izah ediyor.

        Yorum


          Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

          [quote author=muhendis76 link=topic=17621.msg150974#msg150974 date=1336752171]
          Allah razı olsun elmeddin kardeşimizden . ne kadar kolay izah ediyor. [/quote]

          Allah sizlerden de razı olsun. Ehli Beyt a.s mektebinde olduğumuz, Nebi s.a.a'in emri ile dinimizi Sakaleyn'den öğrendimiz, ilim şehrine kapısından girdiğimiz için Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır.

          Yorum


            Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

            [quote author=Tanrı_kulu link=topic=17621.msg150969#msg150969 date=1336751503]

            Ercüleküm kelimesinin esre ve üstün olarak okunduğunda farklı anlama (mesh veya yıkama) geldiğini söylüyor Arapça bilenler.
            [/quote]

            Ercülekum kelimesi 3 kıraatta erculikum diye okunuyor.

            ancak erculekum diye de okunsa buradan yine yıkama çıkmaz. çünkü :

            erculekum kelimesi bir önceki bi ruusikum kelimesinin mahalline atfen vemsehu kelimesine atfedilmiştir. Çünkü, her ne kadar ruusi kelimesi mecrur gibi dursa da aslında mef'uller asli olarak mansup olup, cer durumları arızidir. Ruus kelimesi de başındaki bi harfi cerri nedeniyle arızi olarak mecrur olup, lafzen mecrur mahallen mansuptur. dolayısıyla ercule kelimesi mahallen mansup olan ruus kelimesine atıftır. böylece yine vemsehu fiiline atfedilmiş olur.

            aksi durum zaten mevcut değildir. Yani bir fiil varken onu atlayıp uzak fiile gidiş için kuvvetli ve açık karine gerekir. ki bu da ayette yok. ve aynı şekilde yakın fiile atfının caiz olmadığına açık karine gerekir.. bu da yok.

            zaten bu nahiv bilgilerine sahip sünni alimler bile ayetten meshin emredildiğini yıkamanın asla çıkmayacağını söylüyorlar. örneğin prof. süleyman ateş, prof. abdülaziz bayındır.

            Yorum


              Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

              bu uyarımdan sonra konu ile ilgisi olmayan tek yazıya bile izin vermeyeceğim, yazan kim olursa olsun bu değişmez.

              Yorum


                Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                [quote author=Qom u aşk link=topic=17621.msg150990#msg150990 date=1336761654]
                zaten bu nahiv bilgilerine sahip sünni alimler bile ayetten meshin emredildiğini yıkamanın asla çıkmayacağını söylüyorlar. örneğin prof. süleyman ateş, prof. abdülaziz bayındır.
                [/quote]
                [flash=450,300]http://youtube.com/v/R066l7Wol-8[/flash]
                [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



                [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

                Yorum


                  Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                  [color=rgb(0, 0, 0)]İbn Abbas, Enes b. Mâlik gibi sahâbîlerin ve tabiîlerden bazılarının çıplak ayakları üzerine meshettiklerine dair rivayetler bu görüşü destekler mahiyettedir.[/color][color=rgb(0, 0, 0)]Taberî’nin kanaati de bu doğrultudadır. Ona göre yüce Allah, teyemmümde yüzün tamamını toprakla meshedilmesini emrettiği gibi abdestte de ayakların tamamının su ile meshedilmesini emretmiştir.” (Diyanet Tefsiri-5/6 açıklaması.)[/color]
                  “İmam Taberî bu kıraati ve dolayısıyla bu anlamı tercih ettiği gibi Peygamberimizin dördüncü göbekten torunu olan İmam-ı Cafer-i Sadık mezhebinin mensupları da ayeti böyle anlamışlardır. Ayetin siyakından (bağlamından) da bu mana anlaşılıyor.

                  Yüce Allah, abdestte vücudun iki temel uzvunun yıkanmasını emretmiştir ki, bunlar yüz ve kollardır. İki uç uzvun da meshedilmesini emretmiştir ki bunlar da baş ve ayaklardır. Âyette; “..yıkayınız..” fiilinden sonra iki tümleç getirmiştir. Bunlar, yüz ve ellerdir. Demek ki yüz ve eller (dirseklerle birlikte) yıkanacaktır. “…meshediniz…” fiilinden sonra da iki tümleç getirmiştir. Bunlar da baş ile ayaklardır. Demek ki bunlar da meshedilecek uzuvlardır. Ayette bu manayı son derece güçlendiren ince bir nokta vardır. Kur’ân-ı Kerîm’de her kelime birbiriyle son derece uyumlu ve mütenâsibtir. Şimdi “..yıkayınız..” fiilinden sonra gelen iki tümleçten ilki nasıl bir tek uzvu, ikincisi ise iki uzvu (yani iki eli-kolu) gösteriyorsa, “meshediniz..” fiilinden sonra gelen iki tümleçten de birincisi bir tek uzvu (yani başı), ikincisi ise iki uzvu (yani ayakları) göstermektedir. Eğer, “ercül” (ayaklarınız) tümleci “vücûh” (yüzleriniz)’a atfedilmiş (bağlanmış) olsa, bu ahenk ve tenâsüb (uygunluk) bozulur ki bu, Kur’ân’ın bilinen mucizevî ahenk ve üslubuna aykırı olur… Yani abdestte yıkanması gereken uzuvların teyemmümde mesh edilmesi emredilmiş fakat abdestte mesh edilecek uzuvlar, meshten düşürülmüştür. Bu da ayakların, yıkama uzvu değil, mesih organı olduğunu kanıtlar.” (Süleyman Ateş Tefsiri, 5/6 açıklaması.)
                  [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



                  [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

                  Yorum


                    Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                    [color=rgb(0, 0, 0)]Maide 6′ncı ayetin açık hükmüne göre yüz ve kollar yıkanır, baş ve ayaklar meshedilir. Peygamber ailesi böyle yapmış, Peygamber’e yıllarca hizmet etmiş olan Enes ibn Malik böyle olduğunu söylemiş. Ayakları yıkama uygulamasının Emeviler tarafından yerleştirildiğinde kuşku görmüyorum. (Süleyman Ateş -Vatan Gazetesi -12/3/2004)[/color]
                    [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



                    [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

                    Yorum


                      Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                      Emeviler, Abbasiler, Ehlibeyt Mektebinin toplumda kök salmasını önlemek için dinde her şeyi mümkün mertebe Ehlibeytin öngördüğünden farklı hale sokmaya çalışmışlardır. Ve bu farklılığı oturtmaya çalışıp, geçerli din anlayışı haline getirerek Ehlibeyt Mektebini sanki normalden farklıymış gibi algılatmaya çalışmışlardır.


                      Bunu maalesef önemli ölçüde de başarmışlardır. İnsanlar yanlış din algılarını normal zannedip Ehlibeytin Asıl İslamını sanki sonradan icad edilmiş gibi görmekte, bu yüzden haşa bida demektedirler. Kendilerinin haklılığınada ölçü olarak çoğunluğu gösterip, egemenlerin zorbalığı altında oluşturulan edilgen çoğunluğu hakkın ölçüsü esası gibi algılatmaya çalışmışlardır.


                      Ve bu meyanda nice mevzu hadis uydurmuşlar, bu mevzu hadisler üzerinde fıkıh usulleri tedvin etmişlerdir. İşin garibi, İslamın aslı esası temeli olduğu halde şiada bile mevzu hadislerin söz konusu olduğudur. Temeli yalandan oluşan emevi zihniyetinin abbasi zihniyetinin yalana ihtiyacı olacağı muhakkak, ama, mevzu hadislerin şia hadis kitaplarına da bulaşması taaccubu gerektirecek bir durum.
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                        şiilerin yazdığı hadis kitaplarında uydurma hadislerin olmasıyla sünnilerin yazdığı kitaplarda uydurma hadislerin olması aynı şey değildir. Şiilerdeki uydurma hadisler şiilere zarar vermezken, onların üzerine din bina edilmezken, sünnilerin kitaplarındaki uydurma hadisler sünnilere zarar vermektedir. din bu uydurma hadisler üzerine bina edilmektedir.

                        Şia, tek bilgi merkezli bir mektep değildir. aynı zamanda bilginin yanısıra onu kontrol edip, tahkik eden, doğru anlamını açıklayan ve çağa göre yorumlayan uydurma olanlarını iptal eden canlı bir İmamın olması şii kitaplardaki uydurma hadislerin amele dönüşmesini ve üzerine geleneğin oluşmasını engellemiştir. Oysa sünnilik bilgi merkezlidir. Yaşayan masum imam inancı üzerine kurulmayan sistemin, uydurma hadisler konusunda hakemlik yapacak ve bunların zararlarından, mezhep bağlılarını koruyacak bir sistemleri yoktur. Bu yüzden sünnilikte uydurma hadisler bidatlarla dolu bir dini gelenek oluşturmuştur.

                        şiilerin yazdığı hadis kitaplarındaki uydurma hadislerin olması ile sünni kitaplardaki uydurma hadislerin olmasından dolayı hadis kaynaklarına ve dolayısıyla her iki ekole eşit bakmak ahmakçadır. ya da ihanet ve garazlıdır...

                        Yorum


                          Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                          Şii Kaynaklarda ki uydurma Hadisle, Sünni Kaynaklarda ki Uydurma Hadisin arasında Fark yoktur. Uydurma, Uydurmadır. Sünni devletler ve yönetimlerin eline geçen fırsatta, Uydurma sözlerle Mektep tesis edebilmişlerdir. Fakat Şia'nın eline öyle bir fırsat geçmemiştir yada çok nadirdir. Örneğin Ayetullah Behbehaninin Hayatını okuyanlar Kerbelada Uydurma Hadisler üzerine kurulu Ahbari düzeni görebilirler. Çünkü Kerbela o dönem Ahbariliğin kalesi idi. Uydurma uydurmadır. Bu gün Şia'nın eserlerinde nerde uydurma, nerde saçma bir rivayet varsa alıp onunla amel eden yoluna devam eden niceleri vardır. Azınlık olabilirler ama sözleri büyüktür. Ve hele bir de o nicelerinin eline Yönetme Fırsatı geçtiğini düşünün? Devlet kurduğunu düşünün. Durum değişmez. Şia'da ki Uydurma ne ise, Ehl-i Sünnette ki Uydurma da odur. Allah uydurma hadislere bel bağlayıpda, onunla fırsatı ele geçirmeye çalışan sünni ve Şii görünümlü sözde şii ve sünnilere fırsat vermesin inş.

                          Yorum


                            Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                            [quote author=Murtazaali link=topic=17621.msg151962#msg151962 date=1337249193]
                            Şii Kaynaklarda ki uydurma Hadisle, Sünni Kaynaklarda ki Uydurma Hadisin arasında Fark yoktur. Uydurma, Uydurmadır. Sünni devletler ve yönetimlerin eline geçen fırsatta, Uydurma sözlerle Mektep tesis edebilmişlerdir. Fakat Şia'nın eline öyle bir fırsat geçmemiştir yada çok nadirdir. Örneğin Ayetullah Behbehaninin Hayatını okuyanlar Kerbelada Uydurma Hadisler üzerine kurulu Ahbari düzeni görebilirler. Çünkü Kerbela o dönem Ahbariliğin kalesi idi. Uydurma uydurmadır. Bu gün Şia'nın eserlerinde nerde uydurma, nerde saçma bir rivayet varsa alıp onunla amel eden yoluna devam eden niceleri vardır. Azınlık olabilirler ama sözleri büyüktür. Ve hele bir de o nicelerinin eline Yönetme Fırsatı geçtiğini düşünün? Devlet kurduğunu düşünün. Durum değişmez. Şia'da ki Uydurma ne ise, Ehl-i Sünnette ki Uydurma da odur. Allah uydurma hadislere bel bağlayıpda, onunla fırsatı ele geçirmeye çalışan sünni ve Şii görünümlü sözde şii ve sünnilere fırsat vermesin inş.[/quote]

                            Barekallah.
                            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                            Yorum


                              Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                              Aklıma bir olay geldi. Bir dönem birisi ile sohbet ediyorduk. Çok radikaldi. Uydurma Hadisler üzerine konuşuyorduk. O sünni kaynaklarda geçen tüm hadislerin uydurma ve batıl olduğunu savunuyordu. Ben ise tersini. Ben Uydurma hadislerin Şii kaynaklarda da var olduğunu ve olabilkeceğini söylediğimde bana, "O Kaynaklarda geçen uydurma hadislere Kurban" demişti. İlginç bir yaklaşım bu. Şimdi bu söz de aklıma şunu getirdi. Adamın birisi yanımda bir hocaya soru soruyor, diyor ki: Hocam Şii birisi Namaz kılmasa, Zina yapsa, Oruç tutmasa sadece ve sadece Ehl-i Beyte sevgi beslese, bu hali ile o kişi Cehenneme gider mi?" Hoca, "Hayır gitmez, Şia'ya cehennem haramdır" demişti. Devamında "Buna dair Hadislerimiz çoktur" demişti. Şimdi bu adamın eline Devlet geçse artık siz düşünün gerisini... Bunlar Şii değil...SÖZDE ŞİİLER...

                              İşte bundan dolayı bazıları öyle bir doldurulmuş öyle bir yıkanmış ki, Namazdan ürkek koyun gibi kaçarlar yada kazaya bırakırlar yada kılmazlar, ya da elin kızını kandırır her türlü pisliği yaparlar, ya da müçtehitlere küfrederler, ya da tahrif vardır derler, ya da dümen üstüne dümen çevirirler ve... sadece yılda bir kez Huseyn Huseyn deyip dövünürler veya bol hadis naklederler...Ve Mantık şu olur...Bu benim günahlarımı affettirir...Mantık budur...Atmıyorum bunu...Yaşayan bilir kardeş...Yaşamayan ne bilecek...Duymak değildir bu...Görmek bir başkadır...Birazcık gerçekçi olalım... Şimdi bunların eline Devlet geçse bu gün Emevi Sünniliğinden ne farkı kalır?

                              Hamdolsun Şia haktır. Ama Ne kadar şia'yız ona da bakacağız. Taassuba gerek yok. Şiilik, Hak mektep, Gökten Zembille indi ama bunu Şiiler için diyemeyiz. Ya da demeye kalkarsak o zaman Şia'nın açılımını yapıp içini doldurduktan sonra şöyle deriz...Selman Gökten Zembille indi. Ebu Zer, Mikdat, Humeyni, Hamanei, Malik Eşter Zembille indi...Ben değil...Onlar indi... (Bu bir benzetme veya örnektir. Yanlış anlaşılmasın)

                              Yorum


                                Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                                Mufaddal, Allah razi olsun
                                bu aciklamalarinla taassuba kapilmanin, illede sünniye karsi sii üstünlügü taslamanin hangi boyutlara varabilecegini, cok carpici bir sekilde göstermis oldun
                                En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 01.08.2020, 22:46.


                                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X