Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

    [quote author=ypa link=topic=17621.msg111943#msg111943 date=1291673724]
    bence sizin aktardığınız imama ait değil. İmam Muhammed Bakır Peygamber s.a.v. in abdest alışını nerde görmüş ki?[/quote]
    sorduğun soruya bak... Buhari Rasulullah Efendimizi s.a.a nerede görmüş ki, kendisinden hadis aktarıyor?

    Yorum


      ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

      [quote author=Elmeddin link=topic=17621.msg112066#msg112066 date=1291877360]
      sorduğun soruya bak... Buhari Rasulullah Efendimizi s.a.a nerede görmüş ki, kendisinden hadis aktarıyor?
      [/quote]

      Yorum


        ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

        [quote author=ypa link=topic=17621.msg111943#msg111943 date=1291673724]
        biz de başka şekilde okuduk. bir çok sayfa içerisinde geçiyor. ne olacak şimdii..

        bence sizin aktardığınız imama ait değil. İmam Muhammed Bakır Peygamber s.a.v. in abdest alışını nerde görmüş ki?

        iki satır okumadan söze birşeyler yazmak için katılma babında herhalde.

        bakıyorum benim başlıklar tekrar gün yüzüne çıkırılıyor. bu yeni kullanıcı da eskilerden herhalde. adını değiştirip gelenlerden. hayırlısı olsun. her zaman herkişiye cevabımız vardır. selam ve dua ile.
        [/quote]

        İlahi ypa, ruhunu öyle köreltmişsin ki asla içeriye ışık sızdırmıyor. Rasulullah İmam Muhammed Bakırın dedesi. Rasulullah nasıl abdest almışsa İmam Ali öyle almış, İmam Hasan İmam Hüseyn İmam Ali gibi, İmam Zeynülabidin babası ve amcası gibi, İmam Muhammed Bakır da babası İmam Zeynül Abidin gibi abdest almış, bunu anlamayacak kadar gafil misiniz?

        Ayrıca İmam Muhammed Bakır sahabeden Cabir Bin Abdillahı da bizzat görmüştür. Belki Cabir ona söylemiştir ne dersin, olamaz mı? Diğer kaynaklardan şüphen varsa, yani Rasulullahın Tahir Ehlibeytinden şüphe ediyorsan!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum


          Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

          konu üzerine diğer forumlarda yaptığım bir munazara zamanı elde ettiğim bilgileri gerekli olur düşüncesi ile buraya ekliyorum. çalışmanın adı: "nasibi kaynaklarında abdest ayetinin tefsiri konusunda Ehli Beyt a.s'a isnad edilen hadislerin araştırılıması"

          [quote author=mlk35 link=topic=59890.msg334266#msg334266 date=1336655701]
          bilakis Hz. Ali (ra), "ayaklarınızı Topuklara Kadar Yıkayınız" Diye Emir Buyurmuştur. (tefsir-i Kurtubi, C. 6, S. 93) Hz. Ali Bir Gün Halkın Arasında Hüküm Vermekte İken Mübarek Çocukları Hz. Hasan İle Hz. Hüseyin'in Abdest Ayetinin Ayaklarla İlgili Cümlelerini Mecrur Olarak "ve Ercüliküm" İbaresiyle "ve Ercüleküm" Okumuş Ve Şöyle Devam Etmiş Ve "kelamdan" (varid Olanın) Önü De Sonu Da Budur" Demiştir.[/quote]

          cevap:

          1. bu hadis Kuran'ı Kerimin açıkca "mesh edin" emrine muhalif olduğu için delil değildir.

          2. bu hadis Emevi kaynaklıdır ve Emevi hadisleri müslümanlar için delil değildir. çok merak ediyorum, acaba ben "el-Kafi" ve diğer İslami kaynaklardan imam Ali a.s'dan abdestte mesh edilmesi gerektiği yönünde hadis aktarsam sen onu kabul edecek misin? eğer sen bunu kabul etmeyeceksen hangi akıl -daha doğrusu akılsızlık- ile benim Emevi kaynaklarını kabul edeceğimi düşünürsün?

          3. bu hadis hatta Emevilerin kendisi için bile delil olamaz. hadisin orjinalini aktarıyoruz:

          • [li]وقد روى عاصم بن كليب عن أبي عبد الرحمن السلمي قال : قرأ الحسن والحسين - رحمة الله عليهما - علي ( وأرجلكم ) فسمع علي ذلك وكان يقضي بين الناس فقال : ( وأرجلكم ) هذا من المقدم والمؤخر من الكلام
            Asım b. Kuleyb Ebu Abdurrahman es-Sülemi'den şöyle rivayet etmiştir: Hasan ile Hüseyin -Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun- bana "ayaklarınızı da mesnedin" anlamına gelecek şekilde lam har­fini esreli olarak okudular. Bu sırada davacılar arasında hüküm veren Ali r.a bunu işitti ve "Ayaklarınızı da yıkayın" anlamına gelecek şekilde "lâm" harfini üstün olarak düzeltti ve dedi ki "İşte bu, mukaddem olan, söz ve söylenişi İtibari ile muahher olan türdendir."

            Kurtubi, "Camiul Ahkam", 6/57
            [/li]


          hadisin senedinde işaretlediğim ravi Asım b. Kuleyb hicretin 137-ci yılında ölmüştür, Kurtubi'nin ise doğrum tarihi net olarak bilinmemekle birlikte hicri 671 yılında vefat ettiği kesin olarak bilinmektedir. 671 ile 137 arasında ne kadar fark var biliyor musunuz? tam 534 yıl, bu demektir ki, isnad kopuk yani munkatıdır ki, bu da zayıf hadis kategorisine girer, bkz: munkatı ne demektir

          Ashabın Ulemasından Bulunan Abdullah Bin Mes'ud Ve Abdullah Bin Abbas (ra) Da, "ve Ercüleküm" Okurlardı. (tefsir-i Kurtubi, C. 6, S. 93)
          Kurtubi bu sözleri isnadsız, belgesiz söylemektedir. eğer böyle sözlerin bir anlamı varsa o zaman bende diyorum ki: hayır, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mesud gibi ashabın uleması dahi ayaklaın meshi görüşündeydiler.

          ama ben delilsiz konuşmayı sevmem, çünkü isnad dindendir. o yüzden sana bizzat kendi kaynağından olmak üzere isnad ile ibni Abbas r.a'ın görüşünü aktarıyorum behey nasibi:

          • [li]وقال ابن جرير : حدثنا أبو كريب ، حدثنا محمد بن قيس الخراساني ، عن ابن جريج ، عن عمرو بن دينار ، عن عكرمة عن ابن عباس قال : الوضوء غسلتان ومسحتان
            ...ikrime İbni Abbas'tan Şöyle Rivayet Etti: "abdest İki Yıkama Ve İki Mesh'tir"

            وقال ابن أبي حاتم : حدثني أبي ، حدثنا أبو معمر المنقري ، حدثنا عبد الوهاب ، حدثنا علي بن زيد ، عن يوسف بن مهران ، عن ابن عباس : ( وامسحوا برءوسكم وأرجلكم إلى الكعبين ) قال : هو المسح
            ...yusuf B. Mihran İbni Abbas'tan "ve İmsehu Bi Ruûsi-kum Ve Ercule-kum ilâ El Ka'beyni" Ayeti Hakkında Şöyle Dedi: "bu Mesh'tir"

            ibni Kesir, "tefsirul Kuranil Azim", 3/52-53
            [/li]


          Nezzal Bin Sebre, Hz. Ali (ra)'den Naklederek Demiştir Ki: Ali (ra) Öğle Namazını Kıldırdıktan Sonra, Küfe Meydanında Halkın Arasına Oturmuştu. İkindi Vaktine Kadar Orada Kaldı. İkindi Olunca Bir Su Küpünün Yanınaa Vardı. Bir Avuç Dolusu Su Alıp Onu Yüzüne, Ellerine, Başına Ve İki Ayağına Sürdü, Sonra Ayağa Kalkıp Onun Artanını Ayakta Olduğu Halde İçti, Sonra, "halktan Bazı Kimseler, Ayakta Su İçmeyi Kerih Görüyorlar. Resulullah (sav), Benim Yaptığımı Muhakkak Yapmıştır" Dedi Ve Şöyle Devam Etti: "bu, Abdestini Bozmayanın Abdestidir" Dedi.

          hazret-i Ali'ye (ra) Nisbet Edilen Ve Ayaklar Üzerine Meshetmekle İlgili Bunun Dışında Bir Beyan Yoktur. Abdesti Olanın Eline, Yüzüne, Başına Ve Ayaklarına Su Sürmesi, Serinlemek İçin Olmaktadır. (tefsir-i İbni Kesir, C. 2, S. 26)
          cevap:

          1. bu hadis bize karşı delil değildir.

          2. sizin kendi imamınız olan Ahmed b. Hanbel Hz. Ali a.s'dan mesh hükmünü rivayet etmiştir:

          • [li]حدثنا عبد الله حدثني أبو خيثمة وثنا إسحاق بن إسماعيل قالا ثنا جرير عن منصور عن عبد الملك بن ميسرة عن النزال بن سبرة قال : صلينا مع علي رضي الله عنه الظهر فانطلق إلى مجلس له يجلسه في الرحبة فقعد وقعدنا حوله ثم حضرت العصر فأتى بإناء فأخذ منه كفا فتمضمض واستنشق ومسح بوجهه وذراعيه ومسح برأسه ومسح برجليه ثم قام فشرب فضل إنائه ثم قال انى حدثت ان رجالا يكرهون ان يشرب أحدهم وهو قائم انى رأيت رسول الله صلى الله عليه و سلم فعل كما فعلت
            ...Nezal b. Sebura dedi ki: Biz Ali r.a ile öğle namazını kıldık, sonra Rahbe denilen yere gidip oturdu. biz de onun etrafına oturduk. daha sonra ikindi vakti oldu, ona bir kap su getirdiler içinden bir avuç su alıp ağzını çalkaladı, burnuna su aldı, yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini sıvazlayarak yıkadı; başına ve iki ayağına da mesh etti; sonra kalkıp kapta kalan suyu içti ve şöyle dedi: "Ben Resulullah'ın, aynı benim yaptığım gibi yaptığını gördüm."
            [/li]


          hadisten sonra Ahmed b. hanbel'in kitabını tahkik etmiş olan Şuayb el-Arnaut diyor ki:
          • [li]تعليق شعيب الأرنؤوط : إسناده صحيح رجاله ثقات رجال الشيخين غير إسحاق بن إسماعيل فمن رجال أبو داود
            hadisin isnadı sahih'tir, İshak b. İsmail hariç ricalleri sikat (güvenilirlerden) ve Şeyhayn (Buhari ve Müslim) ricalleridir ki, o (İshak b. İsmail) de Ebu Davud'un ricalindendir.

            Ahmed b. Hanbel, "Müsned", 1/159, hadis 1366
            [/li]


          ibni Arabi Demiştir Ki: "ulema, Ayağı Yıkamanın Vacip Olduğu Üzerinde İttifak Etmiştir. Taberi'den Başka Bunu Reddedeni Bilmiyorum." (tefsir-i Kurtubi, C. 6, S. 91)
          cevap:

          1. Kuran ve sünnet karşısında bu icmanın sinek kadar değeri yoktur.

          2. nasibilerin kendi icması bize karşı delil değildir, çünkü İslam uleması da mesh edileceği yönünde ittifak etmiştir.


          Bu Kelimeyi Mecrud Olarak "ve Ercüliküm" Okuyanlardan Bir Kısmı "ayakları Mesihten Murat, Yıkamaktır" Demişlerdir. Sahih Olan Da Budur. Zira Mesh Kelimesi, Sıvazlamak İle Yıkamak Arasında Müşterek Bulunmaktadır. Bazen Yıkamada Bazen De Meshetmekte Kullanıldığı Olmuştur. (tefsir-i Kurtubi, C. 6, S. 92)
          o zaman nasıl oluyorda baş ve ayaklar için verilmiş olan bir emir baş konusunda meshi, ayaklar konusunda ise yıkamayı gerektiriyor? yav siz hakikaten sapıksınız. sapıklığınızı ortaya koymak için bir örnek: diyelim ki, birisi şöyle diyor: Ahmed ve Şahin yürüyün

          şimdi senin gibi bir sapık kenardan çıkıyor ve "yürüyün emri Ahmed için yürümek ama Şahin için uçmak anlamına geliyor" diyor

          Yorum


            Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

            [quote author=mlk35 link=topic=59890.msg334277#msg334277 date=1336716596]
            taberî (rahi­mehullâh) Sened Eşli­ğin­de, Hazret-i Hasen Ve Hazret-i Hüseyin (radıyallâhu Anhümâ)nın, İlgili â­yette Geçen “ercü­le­küm” Keli­me­sini Mansub O­kuduklarını Ve Haz­ret-i Ali (radıyallâhu Anh)ın, A­yaklarla İlgili Vazîfenin Yıkamak Olduğu Yö­nün­de İnsanlara Hükmettiğini (fetvâ Verdiğini) Nak­le­der. (taberî, Câmi‘u’l-beyân:4/173)[/quote]

            cevap:

            1. nasibilerde akıl kıtlığı olduğunu göz önüne alarak tekrar ediyorum. nasibi kaynakları şiilere karşı delil değildir ve olamazda. sadece nasibilerin kaynakları değil genel olarak hiç bir muhalifin kaynağı kendi muhalifine karşı delil konumunda değildir. yani müslümanlar hristiyanlara, hristiyanlar müslümanlara; Şiiler nasibilere, nasibiler Şiilere; Şiiler zeydilere, Zeydiler Şiilere ve bu gibi hiç muhalif muhalifine kendi kaynağından delil getiremez. zira muhalif zaten bu kaynağı kabul etmediği için muhaliftir, eğer muhalif sizin kaynağını kabul etseydi zaten muhalif olmazdı. nasibilerde akıl kıtlığı olduğu göz önüne alarak kendi imamları ibni Hazm'ın sözlerini aktarıyorum (ibni Hazm sünni olduğu ve s. için değil sözleri mantığa dayandığı için):

            • [li]لا معنى لاحتجاجنا عليهم برواياتنا ، فهم لا يصدّقونها ، ولا معنى لاحتجاجهم علينا برواياتهم فنحن لا نصدّقها ، وإنّما يجب أن يحتجّ الخصوم بعضهم على بعض بما يصدقّه الذي تقام عليه الحجّة به
              Şiilere karşı kendi hadislerimizden delil getirmenin anlamı yoktur. çünki Şiiler bu hadisleri kabullenmiyorlar. Şiilerinde bize karşı kendi hadislerini delil getirmelerinin anlamı yoktur. çünki bizde o hadisleri kabullenmiyoruz. bu sebepten dolayı muhaliflerle munazara ederken muhalifin kabullendiği ve muhalif için hüccet sayılan kaynaklardan delil getirmemiz gerekir.

              ibni Hazm, "el-Fasl", 4/159
              [/li]

            2. hadis hatta nasibi hadis ilmine göre bile sahih değildir, hadisin aslı:
            • [li]حدثني الحسين بن علي الصدائي ، قال : حدثنا أبي ، عن حفص [ ص: 55 ] الغاضري ، عن عامر بن كليب ، عن أبي عبد الرحمن قال : قرأ علي الحسن والحسين رضوان الله عليهما ، فقرآ : ( وأرجلكم إلى الكعبين ) فسمع علي رضي الله عنه ذلك وكان يقضي بين الناس فقال : "وأرجلكم" ، هذا من المقدم والمؤخر من الكلام
              ...Ebu Abdurrahman dedi ki: Hasan ile Hüseyin -ALLAH'ın rahmeti üzerlerine olsun- bana "ayaklarınızı da meshedin" anlamına gelecek şekilde lam har­fini esreli olarak okudular. Bu sırada davacılar arasında hüküm veren Ali r.a bunu işitti ve "ayaklarınızı da yıkayın" anlamına gelecek şekilde "lâm" harfini üstün olarak düzeltti ve dedi kKi "işte bu, mukaddem olan, söz ve söylenişi itibari ile muahher olan türdendir."

              Taberi, "Tefsir et-Taberi", 10/55, hadis 11458
              [/li]

            hadisin senedinde işaretlediğim ravi Hafs zayıftır, nasibilerin rical ve hadis alanında otorite olan imamı ibni Hacer bu ravinin biogarfisinde diyor ki:
            • [li]حفص بن سليمان الأسدي أبو عمر البزاز الكوفي
              Hafs b. Süleyman el-Esedi Ebu Amr el-Kufi

              وقال عثمان الدارمي وغيره عن ابن معين ليس بثقة
              وقال ابن المديني ضعيف الحديث وتركته على عمد
              وقال البخاري تركه
              وقال مسلم متروك
              وقال النسائي ليس بثقة ولا يكتب حديثه وقال في موضع آخر متروك الحديث
              وقال صالح بن محمد لا يكتب حديثه وأحاديثه كلها مناكير
              وقال أبو زرعة ضعيف الحديث
              وقال ابن أبي حاتم سألت أبي عنه فقال لا يكتب حديثه هو ضعيف الحديث لا يصدق متروك
              Osman ed-Darimi ve başkaları ibni Main'den şöyle rivayet ettiler: "sika (güvenilir) değildir"
              Ali el-Medeni dedi ki: "hadiste zayıftır, terk edilmiştir"
              Buhari dedi ki: "terk edilmiştir"
              Müslim dedi ki: "metruk (reddedilmiş)'tir"
              Nesai dedi ki: "sika (güvenilir) değildir, hadisi yazılmaz" başka bir yerde ise şöyle demiştir: "hadisleri metruk (reddedilmiş)'tir"
              Salih b. Muhammed dedi ki: "hadisleri yazılmaz ve tüm rivayet ettikleri münkerdir"
              Ebu Zura dedi ki: "hadiste zayıftır"
              ibni Ebi hatem dedi ki: babama onun hakkında sordum, dedi ki: "hadisi yazılmaz, o hadiste zayıftır, sadık değildir, metruk (reddedilmiş)'tir"

              ibni Hacer, "Tehzib et-Tehzib", 2/345, 700-cü ravi
              [/li]

            bunun Yanında Ali (radıyallâhu An­h)ın: “a­yakları Topuklara Kadar Yıka­yın” Diye Emrettiği De Bilinmektedir. (taberî, Câmi‘u’l-beyân:4/172)
            cevap:

            1. yukarıda nasibi kaynaklı hadiserin hücciyeti olmadığı kousuna değindik.


            2. bu hadis hatta nasibilerin kendi hadis ilmine göre bile sahih değildir. hadisin aslı şöyledir:
            • [li]حدثنا ابن حميد ، قال : حدثنا الصباح ، عن محمد وهو ابن أبان ، عن أبي إسحاق ، عن الحارث ، عن علي قال : اغسلوا الأقدام إلى الكعبين
              ...Haris Ali'den şöyle rivayet etti: "ayakları topuklara kadar yıkayın"

              Taberi, "Tefsir et-Taberi", 10/54, hadis 11454
              [/li]

            hadisin senedinde işaretlediğim ravi ibni Humeyd zayıftır, nasibi rical alimi ez-Zehebi onun biografisinde diyor ki:
            • [li]محمد بن حُمَيْد ابن حَيَّان
              Muhammed b. Humeyd b. Hayyan

              وأما البخاري ، فقال : في حديثه نظر
              وقال صالح بن محمد : كنا نتهم ابن حميد
              قال أبو إسحاق الجَوزجاني : هو غير ثقة
              وقال النسائي : ليس بثقة
              وقال العقيلي : حدثني إبراهيم بن يوسف ، قال : كتب أبو زرعة ، ومحمد بن مسلم ، عن محمد بن حُميد حديثا كثيرا ، ثم تركا الرواية عنه
              Buhari "onun hakkında değişik görüşler vardır" demiştir.
              Salih b. Muhammed dedi ki: "ibni Humeyd itham edilmiştir"
              Ebu İshak Cevzecani dedi ki: "o sika (güvenilir) değildir"
              Nesai dedi ki: "sika (güvenilir) değildir"
              Ukayli dedi ki: İbrahim b. Yusuf bana dedi ki: Ebu Zura ve Muhammed b. Müslim Muhammed b. Humeyd'den bir çok hadis rivayet etmiş, fakat daha sonra onun hadislerini terk etmişlerdir.

              ez-Zehebi, "Siyer", 11/503-504
              [/li]

            Yorum


              Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

              Emeklerinden ötürü Allah razı olsun kardeş. Sağolasın varolasın...

              Yorum


                Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                [quote author=Murtazaali link=topic=17621.msg150886#msg150886 date=1336728369]
                Emeklerinden ötürü Allah razı olsun kardeş. Sağolasın varolasın...
                [/quote]


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                  elmeddin Allah seni var etsin
                  [center]
                  ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                  [center]
                  Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                  Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                  Yorum


                    Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?
                    • [li]حَدَّثَنَا هَنَّادٌ وَقُتَيْبَةُ قَالَا حَدَّثَنَا أَبُو الْأَحْوَصِ عَنْ أَبِي إِسْحَقَ عَنْ أَبِي حَيَّةَ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ كَفَّيْهِ حَتَّى أَنْقَاهُمَا ثُمَّ مَضْمَضَ ثَلَاثًا وَاسْتَنْشَقَ ثَلَاثًا وَغَسَلَ وَجْهَهُ ثَلَاثًا وَذِرَاعَيْهِ ثَلَاثًا وَمَسَحَ بِرَأْسِهِ مَرَّةً ثُمَّ غَسَلَ قَدَمَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ ثُمَّ قَامَ فَأَخَذَ فَضْلَ طَهُورِهِ فَشَرِبَهُ وَهُوَ قَائِمٌ ثُمَّ قَالَ أَحْبَبْتُ أَنْ أُرِيَكُمْ كَيْفَ كَانَ طُهُورُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
                      ...Ebu Hayye dedi ki: Ali’yi gördüm abdest aldı ellerini tertemiz yıkadı, sonra ağzına üç sefer su verdi; üç seferde burnuna su verdi; yüzünü de üç sefer yıkadı; kollarını da üç defa yıkadı; başını bir sefer meshetti; ayaklarını topuklarına kadar yıkadı sonra kalkıp abdestten artan suyu ayakta olduğu halde içti ve şöyle dedi: "Rasulullah s.a.a’in abdestinin nasıl olduğunu size göstermek istedim."

                      Tirmizi, "Sünen", Taharet kitabı, hadis 48
                      Ebu Davud, "Sünen", Taharet kitabı, hadis 116
                      Nesai, "Sünen", Taharet kitabı, hadis 115
                      [/li]


                    hadisin senedinde işaretlediğim ravi Ebu Hayye meçhuldür, nasibi rical alimi ez-Zehebi onun biografisinde diyor ki:

                    Yorum


                      Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                      Allah hepinizden razı olsun. bu çalışmayı yapmama sözünü ettiğin forumda benimle yazışan bir nasibi sebep oldu, hadisleri aktardıkca araştırdım hepsi zayıf veya meçhul çıkmakta. Allah'a hamdolsun ve Allah c.c nasibinin sebebiyyet verdiği bu işi hidayeti için vesile kılsın inşaAllah.

                      Yorum


                        Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                        [quote author=Elmeddin link=topic=17621.msg150923#msg150923 date=1336736940]
                        Allah hepinizden razı olsun. bu çalışmayı yapmama sözünü ettiğin forumda benimle yazışan bir nasibi sebep oldu, hadisleri aktardıkca araştırdım hepsi zayıf veya meçhul çıkmakta. Allah'a hamdolsun ve Allah c.c nasibinin sebebiyyet verdiği bu işi hidayeti için vesile kılsın inşaAllah.
                        [/quote]

                        İşte bu tavır, gönüllere hidayet ışıklarının girmesini sağlar. Allah razı olsun kardeşim.
                        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                        Yorum


                          Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                          Ayakları mesh etmeye bidat demek te haddi aşmaktır bence eğer diyen varsa. Çünkü İbni Abbas gibi sahabilerin mesh etmeyi yeterli gördüklerine dair rivayetlerde vardır.

                          Ama Şia nın (caferilerin) yıkamaya batıl demeside yanlış. Çünkü bahsi geçen ayet iki manaya da gelebiliyor.

                          Mesh etmek ruhsat yıkamak azimettir. Ya da mesh etmek farzı yerine getirir ama yıkamakta sünnet sevabı ekler dense ihtilaf aşılabilir. Her iki manaya gelen ayet ve hadisler var çünkü.

                          Yorum


                            Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                            [quote author=Tanrı_kulu link=topic=17621.msg150958#msg150958 date=1336749586]
                            Ayakları mesh etmeye bidat demek te haddi aşmaktır bence eğer diyen varsa. Çünkü İbni Abbas gibi sahabilerin mesh etmeyi yeterli gördüklerine dair rivayetlerde vardır.[/quote]

                            sahabenin tümü mesh ediyordu.

                            Ama Şia nın (caferilerin) yıkamaya batıl demeside yanlış. Çünkü bahsi geçen ayet iki manaya da gelebiliyor.
                            nasıl oluyor o? eğer siz arapça biliyorsanız buyrun konuşalım. ayeti aktarıyorum:
                            • [li]يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فاغْسِلُواْ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُواْ بِرُؤُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَينِ
                              ey iman edenler! namaza kalktığınız zaman, yıkayın: yüzünüzü ve dirseklere kadar ellerinizi ve meshedin başınızı ve inci kemiklerine kadar ayaklarınızı.

                              Maide suresi 6-cı ayet
                              [/li]


                            burada çok zor olan bir şey yok, bu türkçemizde bildiğimiz "bileşik cümle" öğrneğidir. "yıkayın yüzünüzü ve ellerinizi" bir basit cümle, "mesh edin başınızı ve inci kemiklerine kadar ayaklarınızı" da bir basit cümledir. bu iki basit cümle "ve" ile bir birine bağlanmıştır. sizin yaptığınız ise ikinci basit cümledeki "mesh edin" emrine bağlı olan "ayaklarınızı" sözünü koparıp birinci basit cümledeki "yıkayın" emrine bağlamaktır. Kuran insanların konuştuğu, anlaştığı dil ile inmiştir, çok zor bir şey değil bu.

                            şimdi siz bu ayetten nasıl "yıkayın" anlamının çıktığını anlata bilir misiniz?

                            Yorum


                              Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                              [quote author=Tanrı_kulu link=topic=17621.msg150958#msg150958 date=1336749586]
                              Mesh etmek ruhsat yıkamak azimettir. Ya da mesh etmek farzı yerine getirir ama yıkamakta sünnet sevabı ekler dense ihtilaf aşılabilir. Her iki manaya gelen ayet ve hadisler var çünkü.[/quote]

                              cevap:

                              1. bu hadisler Kuran'a muhalif olduğu için bir değere sahip değildir.

                              2. mesh etmek Kuran'ın açık emridir, ek olarak bu konudaki hadisler hem Şii ve hemde Sünni kaynaklarında Ehli Beyt imamlarından a.s ve sahabe r.a'dan rivayet edilmiştir. yıkama ile ilgili hadisler ise çoğunun senedi doğru olmamak ile birlikte yanlızca sünni kaynaklarından rivayet edilmiştir.

                              Yorum


                                Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?
                                • [li]وقال ابن جرير : حدثنا أبو كريب ، حدثنا محمد بن قيس الخراساني ، عن ابن جريج ، عن عمرو بن دينار ، عن عكرمة عن ابن عباس قال : الوضوء غسلتان ومسحتان
                                  ...İkrime ibni Abbas'tan şöyle rivayet etti: "abdest iki yıkama ve iki mesh'tir"

                                  وقال ابن أبي حاتم : حدثني أبي ، حدثنا أبو معمر المنقري ، حدثنا عبد الوهاب ، حدثنا علي بن زيد ، عن يوسف بن مهران ، عن ابن عباس : ( وامسحوا برءوسكم وأرجلكم إلى الكعبين ) قال : هو المسح
                                  ...Yusuf b. Mihran ibni Abbas'tan "ve imsehu bi ruûsi-kum ve ercule-kum ilâ el ka'beyni" ayeti hakkında şöyle dedi: "bu mesh'tir"

                                  ibni Kesir, "Tefsirul Kuranil Azim", 3/52-53
                                  [/li]

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X