EHLİ BEYT HADİSLERİ

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

- İmam Caferi Sadık aleyhisselam buyuruyor ki:
“Hiçbir Peygamber yoktur ki, Peygamber olabilsin; meğer Bizim (aleyhimusselam) hakkımızı tanır ve Bizim (aleyhimusselam) faziletimizi, Bizden (aleyhimusselam) ayrı olanlara üstün bilir.”

Kaynak: Bihar-ul Envar; c. 26, s. 281.

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

Merhum Kuleyni, Muhammed b. Zeyd Taberi’nin şöyle dediğini nakleder:
“Ben, İmam Rıza (aleyhisselam)’ın yanı başında durmuştum ve Beni Haşim’den bir grup da İmam (aleyhisselam)’ın yanında idiler. İmam Rıza (aleyhisselam), İshak b. Hüseyn Abbasi’ye hitaben şöyle buyurdu: “Ya İshak! Duyduğuma göre halk, Bizim onları kendi kölelerimiz olarak gördüğümüzü söylüyormuş. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) ile olan yakınlığıma, akrabalığıma andolsun ki, böyle bir şey yoktur. Ne Ben böyle bir şey demişim, ne Babalarımdan (aleyhimusselam) birinden böyle bir şey duymuşum ve ne de Babalarımdan (aleyhimusselam) biri Bana böyle bir şey rivayet etmiş. Ancak, Ben diyorum ki: “Bize itaat etmek halka farz olduğundan dolayı Bizim emirlerimize uymak zorundadırlar ve dini açıdan da Bizim dostlarımızdırlar. Burada olanlar olmayanlara bunu duyursun.”

Kaynak: Usul-u Kâfi; c. 1, s. 187/ Emali (Tûsi); c. 1, s. 21/ Emali (Müfid); s. 156/ Müsned’ül İmam’ır-Rıza (aleyhisselam); c. 1, s. 96.

[alias]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

İmam Ebi Ebdillah Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihi Veselleme arz olundu: Ya Resulellah! Sallallahu Aleyhi ve Alihi Vesellem yer ve gökler yaratılmadan önce sizler neydiniz? Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihi Vesellem şöyle buyurdu: Biz arşın etrafında nurlardık. Allahı tesbih ve takdis ediyorduk. Ta ki Allahu Teâlâ melekleri yaratana kadar. Onlara, beni tesbih ve takdis edin diye buyurdu. Onlar, Ey Rabbimiz! Bizim bir ilmimiz yok, diye arz ettiler. Allah, bize tesbih edin, diye buyurdu. Biz de tesbih ettik. Ve melekler bizim tesbihimizle tesbih ettiler. Allahu Teâlâ yalnız bizi öz nurundan yarattı ve Şialarımızı da bizim nurumuzun ışığından yarattı. Ve Şialarımız bizdendir.

Kaynak: Ğurerul Exbar, sa: 204

[alias]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

Bir zenci İmam Ali Bin Ebi Talib Aleyhisselamın huzuruna vardı ve arz etti: Ya Emirel Mu minin! Aleyhisselam ben hırsızlık yaptım bana had uygula. İmam Aleyhisselam, belki korunaksız bir yerden çaldın diye buyurdu başını öne eğdi ve konuyu kapattı. Zenci, Ya Emirel Mu minin! Aleyhisselam, Korunaklı bir yerden çaldım bana had uygula diye arz etti. İmam Aleyhisselam, belki önemsiz bir miktar çaldın diye buyurdu başını öne eğdi ve konuyu kapattı. Zenci: Ya Emirel Mu minin! Aleyhisselam, önemli bir miktar çaldım diye arz etti. Üçüncü sefer itiraf ettiğinde Emirel Mu minin Aleyhisselam onun elini kesti. Zenci kesilen kısmı aldı ve gitti yolda şöyle söylüyordu: Emirel Mu minin Aleyhisselam, İmamul Muttaqin Aleyhisselam, Gaidil Ğurul Muhaccelin (yüzü parıldıyanların komutanı) Aleyhisselam, Ye subud Din (dinin kıralı) Aleyhisselam, Seyyid-ul Vasiyyin (vasilerin efendisi) Aleyhisselam, benim elimi kesti diyerek onu methediyordu. İmam Hasan ve İmam Hüseyin Aleyhi
masselam onunla karşılaştılar ve övgüsünü işittiler babalarının yanına vardıklarında yolda bir zenci gördük seni övüyordu diye buyurdular. Emirul Mu minin Aleyhisselam o zenciyi çağırması için birini gönderdi. Zenci geldiğinde ona şöyle buyurdu: Ben senin sağ elini kestiğim halde sen beni mi övüyorsun? Zenci arz etti: Ya Emirel Mu minin Aleyhisselam senin sevgin etime ve kemiğime karışmış sen bana had uyguladın eğer beni paramparça etseydin sevgin kalbimden gitmezdi. İmam Aleyhisselam ona dua etti ve elinin kesilen kısmını yerine koydu eskisi gibi sağlıklı ve düzgün oldu.

Kaynak: Mustedrekul Vesail c.18, s.101, Biharul Envar c.41, s.202

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

— İmam Ali aleyhisselam’ın Velayetiyle kıyamet sahnesine gelmeyenleri bekleyen son…

Ömer nakleder ki:
“Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve aleyhi ve selem) huzurunda ve O hazretin camisinde öğlen namazını cemaatle kıldıktan sonra, mihrabına dayanarak ay gibi son derece nurlu bir haldeydi. Ashap O’nun etrafına toplandıktan sonra aniden gökyüzüne doğru baktı bir müddet sonra da yere bakıp ardından dağlara ve vadilere baktı. Ve şöyle buyurdu: “Ey Müslüman cemaat! Allah size rahmet eylesin, susun! Bilin ki, cehennemde Ziya diye adlandırılan bir dere vardır, o derede bir kuyu vardır ve kuyuda bir yılan vardır. Cehennem o dereden, dere o kuyudan, kuyu o yılandan her gün yetmiş defa Allah’a şikâyette bulunuyor.” Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’e: Birbirlerinden şikâyet eden bu büyük azap kimler içindir diye sorulduğunda, O hazret şöyle buyurdu: “O azaplar, kıyamet sahrasına İmam Ali bin Ebu Talip aleyhisselam’ın vilayetiyle gelmeyenler içindir.”

Kaynak:El- Rovze; c. 9/ Bihar-ul Envar; c. 39, s. 250.

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

Vilayeti temsil eden ağacın şahadetlerden sonra tamamen kuruduğuna dair…


- Hind binti Cun şöyle nakleder:
“Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Ummu Me’bed’in çadırında oturduğu vakit, namaz için abdest aldı, orada kurumuş bir bitki vardı. Hazret (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) mübarek ağzının suyundan bir miktar ona attı, o kurumuş bitki hemen yeşillendi parlak güller açmaya, yaprakları yeşillenmeye başladı ve nihayetinde meyve verdi.
Biz, o ağaca teberrük ediyor, hastalarımızı onun vasıtasıyla tedavi ediyorduk. Hazreti Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) dünyadan gittiklerinde o ağaç eski tazelik ve güzelliğini kaybetti ve Hz. Ali aleyhisselam şehit olduktan sonra bir daha da meyve vermedi.
Uzun bir zaman geçtikten sonra, bir sabah vakti ağacın dallarından taze kan aktığını ve dallarının solmaya başlayarak bir et misali döküldüğünü gördüğümüzde, kesin çok önemli bir hadisenin meydana geldiğini düşünerek kötü bir haberin geleceği korkusuyla o geceyi gamlı ve hüzünlü bir halde geçirdik. Akşam olup karanlık çöktüğünde o ağacın altından ağıt, ağlama seslerinin yükseldiğini ve şöyle dediğini duyduk: Ey Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) Evladı (aleyhisselam)! Ey peygamberin (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) vâsisinin (aleyhisselam) evladı (aleyhisselam)! Ey Zehra Betül’ün (selamullahi aleyha) Evladı (aleyhisselam)! Ey değerli seyyit ve önderlerin baki kalanı (aleyhisselam)!
O sırada uğultular daha da çoğalmaya başladı. Biz, onun söylediklerinin çoğunu anlamıyorduk. Çok geçmeden Hz. İmam Hüseyin aleyhisselam’ın şehit edildiği haberi geldi ve o ağaç kendisinden hiçbir eser kalmayacak şekilde kurudu.”

Kaynak: Es-Sakibi fil Menakib; s. 111/ El-Katre; c. 2, s. 83.

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

Ehl-i Beyt aleyhimusselam’ın şan, fazilet ve makamını inkâr edenlerin durumuna dair…

38- Aban bin Ehmer Hz. İmam Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder:


“Ey Aban! İnsanlar Hz. Ali aleyhisselam’ın: “Eğer istersem bu ayağımla Şam’da olan Muaviye bin Süfyan’ın göğsünden vurarak tahtından aşağı düşürürüm” buyruğunu nasıl inkâr edip kabul etmezler? Ama Hz. Süleyman’ın varisi olan Asif bin Berhiya’nın Belkıs’ın tahtını göz açıp kapamaktan daha kısa sürede Hz. Süleyman’ın yanında hazır ettiğine inanırlar?
Meğer bizim Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) bütün peygamberlerin en üstünü değil midir? O’nun (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) Vasi ve Halifesi (aleyhisselam) bütün vasilerin ve halifelerin en üstünü değil midir? Acaba Hz. Ali aleyhisselam’ı Süleyman’ın vasisi kadar bile bilmiyorlar mı?
Allah Bizi (aleyhimusselam) ve hakkımızı inkâr edip, makam, şan ve faziletlerimizde şüphe edip, görmezlikten gelip, kabul etmeyenler arasında hâkimlik etsin.”

Kaynak: El-İhtisas; s. 207/ Bihar-ul Envar; c. 14, s. 115.

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

— Şeytan’ın İmam Ali (aleyhisselam)’a düşman olan herkesin malına ve çocuklarına ortak olduğuna dair...

45- Salman-ı Farisi’den şöyle naklolunmuştur:
“Şeytan; Hz. Ali aleyhisselam’a küfür eden bir gurubun yanından geçerken onların önünde durdu. Ondan kim olduğunu sorduklarında, ben Ebu Merre’yim, dedi.
Onlar: Söylediklerimizi işittin mi?
Şeytan: Yazıklar olsun sizlere ki, mevlanız Ali bin Ebu Talip’e (aleyhisselam) kötü söz söylüyorsunuz. Onlar: O’nun (aleyhisselam) bizim emir sahibi ve mevlamız olduğunu nereden bildin.
Şeytan: Peygamberinizin (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şu kelamından: “Ben (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) kimin mevlası isem, Ali’de (aleyhisselam) onun mevlasıdır. Rabbim, O’nu (aleyhisselam) seveni sev ve O’na (aleyhisselam) düşman olana düşman ol. O’na (aleyhisselam) yardım edene yardım et ve O’na (aleyhisselam) karşı çıkana karşı çık.”
Onlar: Acaba sen O hazretin (aleyhisselam) muhip ve şialarından mısın?
Şeytan: Hayır, ben O’nun (aleyhisselam) velayetine boyun eğenlerden veya O’nun (aleyhisselam) şialarından değilim. Ancak Hz. Ali’yi (aleyhisselam) seviyorum ve ben O’na (aleyhisselam) düşman olan herkesin malına ve çocuklarına ortağım.
Onlar: Bize Hz. Ali (aleyhisselam) ile ilgili bir hadis söyler misin?
Şeytan: Ey ahdinden dönmüş zalim ve dinden dönmüşler! Dinleyin de size söyleyeyim: Ben on iki bin yıl cinlerle beraber Allah’a ibadet ettim. Ve onlar helak olduktan sonra yalnızlığımdan Allah’a şikâyet ettim ve beni dünyanın gökyüzüne götürdüler. Orada on iki bin yıl meleklerle ibadet ettim. Allah’ın tasbih ve takdisiyle meşgul iken yansıma ve pırıltısı çok fazla olan bir Nur bizim önümüzden geçti. Meleklerin hepsi O Nur (aleyhisselam) için secde ettiler ve subbuh’un kuddus deyip, bu Nurun, (aleyhisselam) ya mukarreb bir melek veya bir mursel peygambere ait olduğunu düşündüler. Onlara şu nida geldi: Bu Hz. Ali’nin (aleyhisselam) toprağının nurudur.”

Kaynak: Emaliyi Saduk; s. 427/ Bihar-ul Envar; c. 39, s. 162/ Medinet-ul Meaciz; c. 1, s. 123/ İleluş-Şerai; s. 142.

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

— Ehl-i Beyt aleyhimusselam’ın layık olduğu şekilde tanınmayıp, fazilet ve üstünlüklerini inkâr edenlere yazıklar olsun…

46- Salman-ı Farisi, Hz. Ali aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu nakleder:
“Ya Salman! Bizi (aleyhimusselam) layık olduğumuz şekilde tanımayıp, Bizim (aleyhimusselam) fazilet ve üstünlüğümüzü inkâr edenlere yazıklar olsun. Ey Salman! Söyle bakalım şu iki yüce insandan hangisi daha üstündür? Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) mi, Hz. Süleyman mı?”
Salman: Elbette ki, Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve alihi daha üstündür.
??Hz. Ali (aleyhisselam) buyurdular: “Asif bin Berhiya Belkıs’ın tahtını fars ülkesinden Seba’ya bir göz kapatma anı kadar kısa sürede getirdi ve kitap ilminden yalnızca bir harf biliyordu. Ama yanında bin kitap olan Ben (aleyhisselam), ondan kaç kat daha fazla bir kudrete sahibim? Allah-u Teâla Hz. Âdem’in oğlu Şays’e elli sahife, Hz. İdris’e otuz sahife ve Hz. İbrahim’e yirmi sahife indirdi. Ve aynı şekilde Tevrat, İncil, Zebur ve Furkan’ı indirdi.” Salman: Ey benim Mevlam (aleyhisselam)! Evet, Sizin (aleyhisselam) buyruğunuz gibidir.
İmam (aleyhisselam): “Ey Salman! Her kim Bizim (aleyhimusselam) şanımız ve ilmimizde şek ederse, Bizim (aleyhimusselam) marifetimizi ve hukukumuzu alaya alıp maskara etmiş gibidir. Hâlbuki Allah-u Teâla Bizim (aleyhimusselam) Vilayetimizi kendi kitabının birçok yerinde vacip saymış ve amel edilmesi gereken şeyleri beyan etmiştir ki, bu apaçık ortadadır.”

Kaynak: İrşad-ul Gulub; c. 2, s. 416/ Muhtezer; s. 107.

[Mufazzal]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

[quote author=ebuzer111 link=topic=23024.msg155435#msg155435 date=1339337656]
— Şeytan’ın İmam Ali (aleyhisselam)’a düşman olan herkesin malına ve çocuklarına ortak olduğuna dair...

45- Salman-ı Farisi’den şöyle naklolunmuştur:
“Şeytan; Hz. Ali aleyhisselam’a küfür eden bir gurubun yanından geçerken onların önünde durdu. Ondan kim olduğunu sorduklarında, ben Ebu Merre’yim, dedi.
Onlar: Söylediklerimizi işittin mi?
Şeytan: Yazıklar olsun sizlere ki, mevlanız Ali bin Ebu Talip’e (aleyhisselam) kötü söz söylüyorsunuz. Onlar: O’nun (aleyhisselam) bizim emir sahibi ve mevlamız olduğunu nereden bildin.
Şeytan: Peygamberinizin (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şu kelamından: “Ben (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) kimin mevlası isem, Ali’de (aleyhisselam) onun mevlasıdır. Rabbim, O’nu (aleyhisselam) seveni sev ve O’na (aleyhisselam) düşman olana düşman ol. O’na (aleyhisselam) yardım edene yardım et ve O’na (aleyhisselam) karşı çıkana karşı çık.”
Onlar: Acaba sen O hazretin (aleyhisselam) muhip ve şialarından mısın?
Şeytan: Hayır, ben O’nun (aleyhisselam) velayetine boyun eğenlerden veya O’nun (aleyhisselam) şialarından değilim. Ancak Hz. Ali’yi (aleyhisselam) seviyorum ve ben O’na (aleyhisselam) düşman olan herkesin malına ve çocuklarına ortağım.
Onlar: Bize Hz. Ali (aleyhisselam) ile ilgili bir hadis söyler misin?
Şeytan: Ey ahdinden dönmüş zalim ve dinden dönmüşler! Dinleyin de size söyleyeyim: Ben on iki bin yıl cinlerle beraber Allah’a ibadet ettim. Ve onlar helak olduktan sonra yalnızlığımdan Allah’a şikâyet ettim ve beni dünyanın gökyüzüne götürdüler. Orada on iki bin yıl meleklerle ibadet ettim. Allah’ın tasbih ve takdisiyle meşgul iken yansıma ve pırıltısı çok fazla olan bir Nur bizim önümüzden geçti. Meleklerin hepsi O Nur (aleyhisselam) için secde ettiler ve subbuh’un kuddus deyip, bu Nurun, (aleyhisselam) ya mukarreb bir melek veya bir mursel peygambere ait olduğunu düşündüler. Onlara şu nida geldi: Bu Hz. Ali’nin (aleyhisselam) toprağının nurudur.”

Kaynak: Emaliyi Saduk; s. 427/ Bihar-ul Envar; c. 39, s. 162/ Medinet-ul Meaciz; c. 1, s. 123/ İleluş-Şerai; s. 142.
[/quote]

Şeytan İmam Ali a.s'ın üstü örtülü şiilerinden oldu. Gözümüz Aydın.

"Onlar: Acaba sen O hazretin (aleyhisselam) muhip ve şialarından mısın?
Şeytan: Hayır, ben O’nun (aleyhisselam) velayetine boyun eğenlerden veya O’nun (aleyhisselam) şialarından değilim. Ancak Hz. Ali’yi (aleyhisselam) seviyorum ve ben O’na (aleyhisselam) düşman olan herkesin malına ve çocuklarına ortağım."

Bu Hadis denilen sözleri nerden nasıl bulup getirirsiniz anlamıyorum. Allah insafınızı versin. Ebu Bekir, Ömer Düşmanlığının sadece bir kişide Şeytan sevgisine neden olduğunu zannediyordum...Peh...Hadise bak...Şirin Hadis, Bal Kaymak...

Allah Şeytanada, Hadis Uyduranlarada lanet etsin.

Sahihliğini ispat edin, bir müçtehitten bir şerhini sunun kabul etmeyene lanet olsun...

[Mufazzal]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

Şeytan: Yazıklar olsun sizlere ki, mevlanız Ali bin Ebu Talip’e (aleyhisselam) kötü söz söylüyorsunuz.

????????

[gulistan_2]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

[quote author=Murtazaali link=topic=23024.msg155444#msg155444 date=1339338552]
Şeytan İmam Ali a.s'ın üstü örtülü şiilerinden oldu. Gözümüz Aydın.
[/quote]


:d

[Mehmet UFUKALP]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

[quote author=Murtazaali link=topic=23024.msg155444#msg155444 date=1339338552]
Şeytan İmam Ali a.s'ın üstü örtülü şiilerinden oldu. Gözümüz Aydın.

"Onlar: Acaba sen O hazretin (aleyhisselam) muhip ve şialarından mısın?
Şeytan: Hayır, ben O’nun (aleyhisselam) velayetine boyun eğenlerden veya O’nun (aleyhisselam) şialarından değilim. Ancak Hz. Ali’yi (aleyhisselam) seviyorum ve ben O’na (aleyhisselam) düşman olan herkesin malına ve çocuklarına ortağım."

Bu Hadis denilen sözleri nerden nasıl bulup getirirsiniz anlamıyorum. Allah insafınızı versin. Ebu Bekir, Ömer Düşmanlığının sadece bir kişide Şeytan sevgisine neden olduğunu zannediyordum...Peh...Hadise bak...Şirin Hadis, Bal Kaymak...

Allah Şeytanada, Hadis Uyduranlarada lanet etsin.

Sahihliğini ispat edin, bir müçtehitten bir şerhini sunun kabul etmeyene lanet olsun...

[/quote]

Bu kadar yalan hadisi ebu hüreyre bile uyduramazdı yani?

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurmuşlardır:“Bilin ki, Hz. Hüseyin (aleyhisselam) cennet kapılarından bir kapıdır. O’na (aleyhisselam)düşman olan kimseye Allah-u Teâlâ cennetin kokusunu dahi haram kılmıştır.”

[ebuzer111]

Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

...edit...

Uyarmıştım özelden. Forumda Ehl-i Sünnete ve onların Mukaddeslerine hakaret, lanete asla müsade etmeyeceğim bile. İma ile olsa bile. 1. Nolu uyarıyı aldınız...