Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

EHLİ BEYT HADİSLERİ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    EHLİ BEYT HADİSLERİ

    “Veşşâ diyor ki : “Eğer bilmiyorsanız zikir ehline sorun.”(1) ayetini İmam Rıza aleyhisselam’a sorduğumda buyurduki:Biz Ehli Beyt zikir ehliyiz.Sorular bize sorulur.Dedim ki:Soru sormak bize vacip midir?Buyurdu ki: Evet.Tekrar arzettim:Peki siz sorularımıza cevap vermek zorunda mısınız?Buyurdu ki :Hayır.İstersek cevaplarız, istersek cevaplamayız.Allah’ın şu ayetini okumadın mı: “Bu bizim sana hediyemizdir.İster onu bağışlarsın istersen saklarsın.Bundan dolayı da hesap vermek zorunda değilsin.(2)”(3).
    (1)M übarek “Nahl”suresi 43.ayeti şerife.(2)Mübarek “Sad” suresi 39.ayeti şerife.(3)Usul ü Kâfi c1 sf 210 ,3.hadisi şerif.

    #2
    Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

    Birçok sapıklık vardır ki Kur’an ayeti ile kaplanıp süslenmiş tıpkı bakır dirhemin gümüş kaplama ile kaplandığı gibi.Normalde hakiki sanılır ama işin uzmanları gerçeği hemen anlarlar.

    Bihar ul Envar c2 sf 96, 39.hadisi şeriften.

    Yorum


      #3
      Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

      Bizim şiilerimiz olduğunu sanarak başkalarının ipine sarılanlar yalancıdırlar.”

      Bihar ul Envar c2 sf 98, 49.hadis.İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’dan.

      Yorum


        #4
        Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

        “Ey halk!Fitnelerin başlamasının sebebi heva ve heveslere uyulması, Allah’ın kitabına karşı çıkılarak bid’atle ortaya çıkan hükümlerdir.Bu sayede birileri birilerinin velayetine girer.Eğer batıl batıllığı ile kalsa,akıl sahiplerine gizli kalmaz.Eğer hakk,saf hakk olarak kalsa ihtilaf olmaz.Biraz hakktan alıntı yapılıyor,biraz da batıldan.Bu ikisi birbirine karışıyor ve böylece şaytan kendi velilerine hakim oluyor.Yalnızca Allah’ın kendilerine teveccüh ettikleri kurtuluyor.”
        Usul ü Kâfi c1 sf 54,1.hadis.

        Yorum


          #5
          Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

          “...Alimlerden bazıları bize kin güderler ama bize açık düşmanlık edemediklerinden dolayı bizim ilimlerimizden bir kısmını öğrenir ve şiilerimizin yanında sözlerimizi değiştirir ve düşmanımızın yanında bizim makamımızı küçük düşürürler.Sonra da o ilimlere bizim asla kabul etmediğimiz birçok yalan ve uyduruk sözler eklerler ve bizim zayıf şiilerimiz de biz Ehli Beytin ilmi diye o sözleri kabul ederler.Onlar sapıktırlar ve başkalarını da sapıttırırlar.Onlar şiilerimize ,Hz.Hüseyn ve ashabını öldüren lanetî Yezid’in ordusundan daha zararlıdırlar.Yezidin ordusu canlara ve mallara zarar veriyorlardı. Kötü alimler ise bizi kabullenmiş ve düşmanımızdan uzak görünerek zayıf şiilerimizin kalbine şüphe ve tereddüt sokarlar.Onların sapmasına ve hakka ulaşmasına engel olurlar...”
          Avâlim ulUlûmc1sf406.BiharulEnvar,İhticac,Tefsiri İmamHasanı Askeri a.s

          Yorum


            #6
            Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

            İmamımız Hasan-ı Askeri aleyhisselam da babasının buyurdukları çerçevesinde şöyle buyuruyor:
            “Eğer Mehdi aleyhisselam’ın gaybetinden sonra halkı ona davet eden ve ona yönlendiren ve Allahın delilleri ile onun dinini savunan ve zayıf kulları İblis ve onun askerlerinden ve tuzaklarından ve Ehli Beyt düşmanlarından koruyan alimler olmasaydı, birtek fert dahi kalmaz, herkes Allahın dininden çıkardı.Ama o alimler tıpkı geminin kaptanının dümeni tuttuğu gibi zayıf şiilerimizin kalbini korumuştur.Allah katında en üstün olanlar da onlardır.”
            Bihar ul Envar c2 sf 6 12.hadis. “El İhticac”dan

            Yorum


              #7
              Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

              İmamımız Câferi Sadık aleyhisselam bakın bize hangi ölçüyü tavsiye ediyor:
              “Şiilerimizin bizim yanımızdaki değerini bizim rivayetlerimizi nakledip anlamalarıyla bilin''

              Gaybet-i Şeyh Nu’manî (r.a.) sf 22.

              Yorum


                #8
                Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                İmamlarımızın vasiyetinden: “İlminden yararlanmayandan ilim öğrenme. Onun ilminin ona faydası yoksa sana da faydası olmaz.”

                Bihar ul Envar c2 sf 99 53.hadis

                Yorum


                  #9
                  Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                  İmam Caferi Sâdık aleyhisselam buyurdu ki : “Bu dine şahıs hatırına giren bu dinden yine şahıs hatırına çıkar tıpkı girdiği gibi.Ama dine kitap ve sünnetle girenin dağlar yok olsa da dini yok olmaz.”
                  Bihar ul Envar c2 sf 105 67.hadis.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                    Resulullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem buyurdu ki: “Miraç gecesi arşın direklerine şöyle yazdığını gördüm:Ben Allahım!Benden başka ilah yoktur.Adn cennetini kendi kudretim ile yarattım.Muhammed halkın içindeki şeçtiğim en üstün insandır.Onu Ali ile onayladım ve ona Ali ile yardım ettim.”

                    Bihar ul Envar c 27 sf 2 ,4.hadis. “Emali-i Şeyh Sadûk”

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                      Fazl bin Şazan diyor ki; “Muhammed bin Umeyr dedi ki:İmam Musa el Kâzım aleyhisselam’a hayye alâ hayril amelin neden ezandan çıkarıldığını sordum?Buyurdu ki: Zahiri sebebini mi istiyorsun yoksa işin iç yüzünü mü?Dedim ki:İkisini de. Buyurdu ki;Zahiri nedeni şu ki:Halk namaza güvenip cihaddan kaçmasın diye.Ama işin iç yüzü şu ki:Amellerin en hayırlısı velayettir.Hayye alâ hayril amelin ezandan çıkarılmasını emreden şahıs ona çağırılmayı ve teşvik edilmeyi engellemek istemiştir.”

                      İlel uş Şerayi’ c2 sf 368,4.hadisi şerif

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                        Muhammed bin Mervan der ki: İmam Muhamed Bâkır aleyhiselam bana dedi ki:Hayye alâ hayril amel’in tefsirini biliyor musun?Dedim ki:Hayır!Buyurdu ki: Seni iyiliğe çağırıyor.Kime iyilik yapmaya biliyor musun?Dedim ki;Hayır. Buyurdu ki ;Fâtıma ve onun evlatlarına iyilik yapmaya çağırır.”(1)

                        Muhaddis el Nûri ise “Müstedrek ul Vesail”adlı kitabında şöyle rivayet eder:
                        “İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a hayye alâ hayriel amel’in tefsiri sorulduğunda buyurdu ki:Amellerin en hayırlısı velayettir.Başka bir rivayette de Fatıma ve evlatlarına iyilik yapmaktır.”(2)

                        (1)Maanil Ahbar(Şeyh Saduk) sf 42. 3.hadisi şerif.(2)Müstedrek ul Vesail c4 sf 70.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                          Musa bin Uşeym diyor ki: “İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’ın yanında idim.Adamın biri İmam’a bir ayetin hakkında soru sordu.İmam onun cevabını verdi.Sonra başka biri gelerek ona aynı ayeti sordu.İmam aleyhisselam birinci adama verdiği cevabın tersini ona verdi.Bu durumdan o kadar şüphelendim ki kendi kendime dedim ki:Bir vav harfini dahi kaçırmayan Ebu Kutade’yi(1) Şam’da bırakıp bütün sözleri birbirine zıt olan bu adama neden geldim ki?Ben bunları düşünürken üçüncü bir şahıs daha gelip ona aynı soruyu sorduğunda o ikisine verdiği cevaptan daha başka bir söz söyledi.İşte o anda anladım ki imam tüm bunları takiye olarak cevapladı.O sırada bana dönerek buyurdu ki:Ey İbni Uşeym!Allah azze ve celle Süleyman bin Davud’a yetki verek dedi ki: “Bu bizim hediyemizdir.İster öğret ister öğretme.Sana hesap soramazlar.”(2)Ve Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’e yetki vererek buyurdu ki: “Resulün size emrettiğini yapın ve size yasakladığını da yapmayın.”(3)Peygambere verilen bu yetki bize de verilmiştir.”(4)
                          (1)Ehli Beyte düşman olan alimlerden biri.(2)Mübarek “Sad” suresi 39.ayeti şerife.(3)Mübarek “Haşr”suresi 7.ayeti şerife.(4)Usul ü Kâfi c1 sf 265 ve 266,2.hadisi şerif.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                            Zürare bin A’yan da diyor ki;İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a bir soru sordum, bana cevabımı verdi.Sonra birisi gelerek aynı benim sorduğum soruyu sordu.İmam bana verdiği cevabın tersini ona verdi.Sonra birisi daha geldi ve imam ikimize de verdiği cevabın dışında bir cevap verdi.O ikisi gittikten sonra İmam’a şöyle arzettim: “Ey Resulullah’ın oğlu!Bu iki adam senin Irak’taki şiilerinden idiler.Her
                            ikisine de birbirine zıt cevaplar verdin?Buyurdu ki:Ey Zürare!Bu,bizim ve sizin için daha hayırlıdır.Eğer hepiniz aynı görüş üzerine birleşirseniz başkaları sizin birlik ve beraberlik içinde olduğunuz kanısına varır ve sizi ve bizi darmadağın ederler.Sonra İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a şöyle arzettim;Eğer şiilerinizi ateşe sokup çıkarsanız sizin yanınızdan çıkarken ihtilaf içinde çıkarlar.Sonra bana tıpkı babasının verdiği cevabı verdi.”(1)
                            İşte imamlarımız aleyhimusselam dostlarına ve düşmanlarına karşı böyle davranmak zorunda kalmışlardır.Düşmanın gözünü boyamak için imamlarımız bazen şiilerinin arasında düşmanın gözünde önemli görülen birçok küçük konularda ihtilaf yaratmak zorunda kalmışlardır.Onun için Şeyh Saduk şöyle rivayet eder: Hureyz diyor ki:İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a şöyle arzettimostlarınız arasındaki ihtilaftan daha ağrıma giden birşey yok?Buyurdu ki:Bu ,benden önce de böyle idi.”(2)
                            Şeyh Tûsi’nin rivayetine göre İmam Musa el Kâzım aleyhisselam’a şiiler arasındaki görüş ayrılıklarının sebebi sorulduğunda buyurdu ki: “Bu ihtilafı ben oluşturdum.Eğer siz bir görüş üzerinde birleşirseniz sizi öldürürler.”(3)
                            Hatta bazen çok ince ayrıntılar da dahi ihtilaflar görülmüştür tıpkı namazın vakitlerinde olduğu gibi.Mesela İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a şiilerin namazın vakitleri konusundaki ihtilafları sorulduğunda buyurdu ki: “Onların içine bu ihtilafı ben attım.”(4)
                            Yine Şeyh Tusi “Tehzib” adlı kitabında şöyle rivayet eder: “İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a birisi şöyle sordu;Camiye girdiğimde bazı şiilerin öğle namazı kılarken bazılarının ise ikindi namazı kıldıklarını gördüm. Buyurdu ki;Onlara bunu ben emrettim.Eğer aynı vakitte namaz kılsalar tanınır ve öldürülürler.”(5)
                            İnsaflı olanlar söylesin!
                            (1) Usul ü Kâfi c1 sf 65,5.hadisi şerif.
                            (2) İlel uş Şerayi’ c2 sf 395,14.hadisi şerif.
                            (3) İlel uş Şerayi’ c2 sf 395,15.hadisi şerif.
                            (4) Uddet ul Usul (Şeyh Tusi) c1 sf 343.
                            (5) Hadaiq un Nâzira c1 sf 6.

                            İmam aleyhisselam şiilerinin aynı vakitte kılmalarından çekiniyorsa Aliyyen Veliyyullah’ın ezan ve kamette açıkça söylemeleri gerektiğini buyurabilirler miydi?

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: EHLİ BEYT HADİSLERİ

                              Muaviye bin Ammar diyor ki;İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a şöyle arzettim:Sizin hadislerinizi halkın arasında yayan ve sizin sözünüzü söyleyerek halkın ve şiilerinizin kalbini sağlamlaştıran bir adam var.Aynı zamanda sizin şiilerinizden çok ibadet eden bir adam da var.Ama o bu durumda değildir.Sizce hangisi daha üstündür? Buyurdu ki: Bizim sözlerimizi rivayet ederek şiilerimizin kalplerini sağlamlaştıran adam bin âbidden daha üstünüdür.(1)

                              (1) Usul ü Kâfi c1 sf 33,9.hadisi şerif.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X