Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

    [quote author=sveydi link=topic=23374.msg152525#msg152525 date=1337670202]
    İmam mehdi (a.f) Naibini belirledi ve Şiaya yol gösterdi. sonra herkes yolunu seçti.... eğer bu dediğin kanunsa bana humeyni öncesinde ki naipleri saymanı isteyeceğim. sırasıyla.....
    [/quote]

    İslam İnkılabından önce Ulema doğal olarak İmam Mehdinin naipliğini yapıyordu. Her taklit mercii İmam Mehdinin doğal naibi idi. İslam İnkılabı ile şia fıkhı devlet eliyle uygulama alanı bulunca ortaya Velayeti Fakih kurumu çıktı. Taklit mercilerinin de kendisine itaat edeceği bir fenomen oldu Velayeti Fakih. Bu fiili bir hakikattir. Velayeti Fakih konusunda yazılan yüzlerce eser konunun kaynaklarını zikretmektedir.
    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

    Yorum


      Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

      [quote author=gulistan_2 link=topic=23374.msg152477#msg152477 date=1337632065]
      her nedense, murtazaalinin verdigi hadisler es gecilmis!
      miktat ve huge yoksa hadislere önem vermezmi oldular? ya da o hadislerde yazanlar islerinemi gelmedi?
      yine mousawi'nin, kuran tahrif edilmistir derken öte yandan nasil kuran ile teblig yapiyorsun demesinede ses verilmemis!?

      ve sveydi kardes, sizin sözleriniz arada kaynamis gitmis, neden?
      cünki siz, ne ahbari ne de usuli kardeslerde olmayan bir inanci tasiyorsunuz
      o yüzden mousawi kardesimiz, sizin söylediklerinize farkli cevap vermek durumunda kaldi, meraminiz acik degildi!
      [/quote]

      murtazaalinin kopyaladığı hadislerin karşı çıkılacak bir tarafı yok. elbetteki cennet ve cehennemin dereceleri vardır. herkes aynı şekilde cennete ve cehenneme girmeyecek. herkes yaptığı davranışlardan illaki sorumludur. ama şunu bilmek lazım,ceenete ancak imamet kapısından gidilir.imamet inancı olmayanın hiçbir kurtuluşu yoktur. bakın bu söz islamiyetin ilanından sonra yaşayanlar içindir. sonra çocukca sorular sormayın. bu imamet kapısndan girenlerin günahı veya sevabı varsa karşılığını görmeyecekmi elbette görecektir ama onun nihayeti cennettir. cezasını çektikten sonra

      Yorum


        Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

        yada belkide o günahaları silinip atılacaktır bunu bilemessin ama olmazsa olmaz olan imamet inancı ve Allah için sevmek ve düşman olmaktır.bunu yapanın kurtuluş yolu açıktır. ama yapmayanın imamın a.s emrine göre kurtuluşu yoktur

        Yorum


          Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

          Kim nereye gider bilmem ama huge kerrar ve miktat111 bu gidişle devam ederlerse cehenneme gidecekleri büyük ihtimal. Cehennem tellallığı yapmanız için sizi İmam Mehdi mi görevlendirdi, felaket telallları.
          Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
          Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

          Yorum


            Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

            [quote author=sveydi link=topic=23374.msg152521#msg152521 date=1337669142]
            şuanda bir naip yoktur
            İmam mehdi (a.f) gaybetil kübraya çekilmesinden sonra yeni bir naip ataması yapılmadı.
            [/quote]

            Aşağıdaki makale size iyi bir cevaptır.

            Veliyy-i Fakih





            Mercilik ve Rehberlik

            Soru 1: Taklit merciinin fetvalarıyla Müslümanların veliyy-i emrinin (rehberinin) siyasi, kültürel ve toplumsal konulardaki fetvalarının çelişmesi halinde Müslümanların görevi nedir? Bu hususta bir ölçü var mıdır? Mesela müzik konusunda taklit merciinin fetvası rehberin fetvasıyla farklıysa hangisine uyulması gerekir? Veliyy-i fakihin hükmü mercii taklidin fetvasına nerede tercih edilmelidir?


            Cevap: İslâm ülkesinin idaresi ve Müslümanların geneline ait konularda Müslümanların veliyy-i emrinin (rehberin) görüşüne uyulması gerekir. Taklit merciinin fetvasına sadece ferdî meselelerde uyulabilir.


            Soru 2: Bildiğiniz gibi Usul-u Fıkıh'ta "içtihatta tecezzi" (içtihadın bölünmesi) adı altında bir bölüm vardır. İmam'ın mercilik ile rehberlik makamını ayırması içtihadın tecezzisinde atılan bir adım değil midir?


            Cevap: Taklit mercii ile rehberliğin ayrılmasının içtihattaki tecezziyle bir ilgisi yoktur.


            Soru 3: Ben herhangi bir taklit merciini taklit etmiş olursam, Veliyyi Emr-i Müslimin de saldırgan kâfirlere, zalimlere karşı savaş veya cihat ilân ederse, taklit ettiğim müçtehit de savaşa katılmama izin vermezse o zaman onun emrine uymalı mıyım?


            Cevap: Veliyyi Emr-i Müslimin'in emirlerine, Müslümanların genelini ilgilendiren meselelerde uyulması farzdır. Müslümanların geneline ait olan meselelerden biri de tağut ve kafirlerin saldırıları karşısında İslâm ve Müslümanları savunmaktır.


            Soru 4: Veliyyi fakih'in hükmü ve fetvası ne derece mükellefi bağlar. A'lem olan mercii taklidin fetvasıyla farklı olduğu takdirde hangisi öncelik taşır ve hangisine uyulmalıdır?


            Cevap: Veliyyi Emr-i Müslimin'in hükmüne uymak herkese farzdır. Taklit merciinin fetvası veliyy-i emr'in hükmüyle farklı olduğu takdirde, taklit merciinin fetvasının geçerliliği kalmaz.
            Veliyy-i Fakih ve Şer'î Hâkimin Hükmü



            Soru 5: Velâyet-i fakihe mefhum ve mısdak yönünden inanmak aklî delile mi dayanmaktadır, şer'î delile mi?


            Cevap: Adil ve alim fakihin hükümet etmesi anlamına olan velâyet-i fakih, şer'î bir hükümdür. Ve akıl da bunu desteklemektedir. Mısdakını belirlemek için ise, İslâm Cumhuriyeti'nin anayasasında açıklanmış olan insanlar arasında kabul edilmiş aklî bir yol (yöntem) mevcuttur.


            Soru 6: Şer'î hükümlerin uygulanması İslâm ve Müs-lümanların maslahatı gereği veliyyi fakih'in hükmüyle durdurulabilir mi?


            Cevap: Duruma göre değişir.


            Soru 7: İslâm hükümetinde yayın organları veliyy-i fakih'in emrinde ve kontrolünde mi olması gerekiyor, yoksa dini havzalar ve başka teşkilatların mı?


            Cevap: Veliyyi Emr-i Müslimin'in emir ve kontrolünde olması gerekir. Bu organlar ilahi ilim ve maarifi yaymak, İslâm ve Müslümanlara hizmet etmek, İslâm toplumunun sorununu çözmek ve fikri yönden ilerletmek, Müslümanların birliğini korumak, kardeşlik ruhunu aralarında yaymak ve benzeri işlerle görevlidir.


            Soru 8: Mutlak şekilde velâyet-i fakih'i kabul etmeyenlere hakiki Müslüman denilebilir mi?


            Cevap: İmam Mehdi'nin (canımız ona feda olsun) gaybeti döneminde içtihad veya taklit yönünden mutlak şekliyle velâyet-i fakih'i kabul etmeyenler bu görüşlerinden dolayı dinden çıkıp mürted olmazlar.


            Soru 9: Veliyy-i fakih'in velâyeti (tasarruf hakkı) tekvini midir? Ve bu velâyet hakkından istifade ederek maslahat için dini hükümleri herhangi bir sebepten dolayı, örneğin; genel bir maslahatı gözeterek kaldırabilir mi? Neshedebilir mi?


            Cevap: Resulullah'ın (s.a.a) irtihalinden sonra İslâm'da hiçbir şer'î hüküm neshedilemez. Mevzunun değişmesi, zaruretlerin ortaya çıkması veya bazı geçici sebeplerden dolayı bazı hükümlerin uygulanmaması neshetmek demek değildir. Tekvini velâyet ise kabul edildiği taktirde sadece masumlara mahsustur.


            Soru 10: Adil fakihin velâyetini (tasarruf hakkını) sadece hisbî işlerle (yetimin malını korumak gibi Allah Tealâ'nın terk edilmesine razı olmadığı işlerle) sınırlı bilenlere karşı nasıl bir tavır almalıyız? Şunu da biliyoruz ki, bu görüşte olanların bazı temsilcileri onlara uyarak bu fikri yaymaktalar.


            Cevap: Velâyet-i fakih ilkesi, her asır ve zamanda toplumun yönetimi, toplumsal meselelerin idaresi için hak olan İsna Aşeriyye mezhebinin esaslarından biri sayılır. Bunun kökü imamet esasına dayanmaktadır. Kendine göre bir delile dayanarak fakihin velâyeti olmadığına inanan ise mazurdur. Ancak; böyle birisinin tefrika ve bölücülük yapması caiz değildir.


            Soru 11: Veliyy-i fakih'in emri tüm Müslümanları mı bağlar, yoksa sadece onu taklit edenler için mi geçerlidir? Fakihin mutlak velâyetine inanmayan birisinin veliyy-i fakih'in emrine uyması farz mıdır?


            Cevap: Şia fıkhına göre, Müslümanların veliyy-i emrinin emirleri tüm Müslümanları bağlar. Onun emir ve yasaklarına uymak diğer fakihleri taklit edenler bir yana, o fakihlere bile farzdır. Bize göre fakihin velâyetini kabul etmek, İslâm'a bağlılık ve masum imamların (a.s) velâyetinden ayrılmaz.


            Soru12: Fakihin mutlak velâyetinin (velâyet-i fakih-i mutlakın) anlamı nedir?


            Cevap: Şartları taşıyan fakihin mutlak velâyetinden maksat, şudur: Kıyamete kadar baki kalacak ve semavi dinlerin sonuncusu olan yüce İslâm dini, hükümet ve yönetim dinidir. İslâm toplumunun tüm kesimleri için, ümmeti iç ve dış düşmanlardan koruyacak, onlara adil bir şekilde hükmedecek, zayıfların hakkını koruyup, sa-vunacak, siyasî, ekonomik vb. konularda ilerlemelerini sağlamaları için gerekli vesileleri hazırlayacak bir ve-liyy-i emr, bir şer'î hakim, yani bir rehberin olması gerekir.
            Yukarıda zikredilenlerin uygulamaya geçirilmesi bazılarının istek, çıkar ve aşırı serbestliğiyle çelişebilir. Müslümanların emiri (yöneticisi) İslâm fıkhı ışığında toplumu yönettiğinde ihtiyaç duyduğu gerekli icraatları yapması ona farzdır.
            Buna göre de İslâm ve Müslümanların maslahatlarıyla ilgili konularda karar ve yetkisi tüm halkın yetkisinden üstte olmalıdır. Bunlar, fakihin mutlak velâyetinin sadece küçük bir bölümünü oluşturur.


            Soru 13: Ölü müçtehidde baki kalmak fakihlerin fetvalarına göre; bir müçtehidin izinine bağlı olduğu gibi, ölmüş veliyy-i fakihin emir ve hükümlerinin de geçerliliği, diri olan veliyy-i fakihin iznine mi bağlıdır. Yoksa kendiliğinden baki midir?


            Cevap: Veliyy-i Emr-i Müslimin tarafından alınan karar ve hükümler belirli bir zaman için ve geçici olmazsa aynen geçerliliğini korur. Ancak sağ olan veliyy-i fakih onu kaldırmayı maslahat görürse kaldırabilir.


            Soru 14: Mutlak velâyeti kabul etmeyen ve İslâm Cumhuriyeti'nde yaşayan bir fakihin veliyy-i emrin emirlerine uyması farz mıdır? Eğer veliyy-i emrin emrine uymazsa fasık olur mu? Veya mutlak velâyeti kabul eden bir fakih kendisini bu makama daha uygun bildiğinden veliyy-i emrin emirlerine uymazsa fasık olur mu?


            Cevap: Veliyy-i Emr-i Müslimin'in hükümet ve yönetimle ilgili emirlerine uymak tüm mükelleflere hatta fakih bile olsa farzdır. Ben daha uygunum bahanesiyle velâyet makamını üstlenmiş kimseye muhalefet etmek caiz değildir. Elbette; bu hüküm, veliyy-i fakihin belirlenmiş kanunî yoldan velâyet makamını üstlenmiş oldu-ğu takdirde geçerlidir. Eğer kanunî yoldan başa geçmiş olmazsa, mesele tamamen değişir.


            Soru 15: Gaybet döneminde, şartları taşıyan bir müç-tehidin, ceza kanunlarını uygulamaya yetkisi var mıdır?


            Cevap: Gaybet döneminde ceza kanunlarını uygulama farzdır; buna yetkili şahıs Müslümanların veliyy-i emridir.


            Soru 16: Velâyet-i fakih; taklidi bir konu mudur? Yoksa itikadî bir mesele midir? Velâyet-i fakih'e inanmayanın hükmü nedir?


            Cevap: Velâyet-i fakih, mezhebin esaslarından olan velâyet ve imamete ait konulardandır. Ancak diğer fıkhî hükümlerin şer'î delillerinden çıkarıldığı gibi, velâyet-i fakih'e ait olan hükümler de şer'î delillerden çıkarılmaktadır. Buna göre de, istidlal yoluyla velâyet-i fakih'in kabul edilemeyeceği görüşüne varan kimse mazurdur.


            Soru 17: Bazı yetkililerden "idare etme velâyeti" diye bir şey duyuyoruz; yani bir üst yetkiliye kayıtsız şartsız itaat etme. Bu konudaki görüşünüz ve şer'î vazifemiz nedir?


            Cevap: İslâm devletinde geçerli idarî kanun ve kurallara dayalı olarak verilen emirlere muhalefet etmek caiz değildir. Ama İslâmî kavramlar arasında "yönetim ve idare etme velâyeti" diye bir şey yoktur.


            Soru 18: Amirler kendi şahsî işlerini kendileri yapacak olsalar vakitleri zayi oluyor diye, o işleri için emirlerinin altında olanlara emir verebilirler mi?


            Cevap: Mesullerin (üst makamların) herhangi bir görevliye kendi şahsî işlerini yaptırmak için emir vermeleri caiz değildir. Eğer; şahsi işlerinde çalıştırırlarsa onların normal ücretleri, çalıştıranların üzerine gelir.


            Soru 19: Veliyy-i fakih tarafından çeşitli teşkilatlarda görevlendirilmiş olan temsilcinin, çıkarmış olduğu kararlara uymak farz mıdır?


            Cevap: Veliyy-i fakih tarafından kendisine verilen salahiyet çerçevesinde çıkardığı, uyulması zorunlu kurallara muhalefet etmek caiz değildir.

            TEBYAN
            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

            Yorum


              Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

              miktat111, nerede cocukca soru sordum acaba ki, bura da soracagim cocukca bir sorunun önünü kesmis oldunuz? cok ayip!

              sordugum sorular ve o sorulara verilen cevaplari tartarak, tek basima bulmusum ehlibeyti!
              bu bana övünc olarak yeter

              gercekten, sizin anlattiginiz Allah, cennet ve cehennem taksiminde zalim (hasa) oluveriyor, bu kadar kisir bir fikri, sonsuzlugun sahibine nasil yakistirabiliyorsunuz? ama (Hakaret algilamayin), bu söylediklerimi algilayabilmenizi beklemiyorum sizden, gercekten sizler, düsüncelerinizi öylesine tek noktaya odaklamissiniz ki, nöronlarinizin örgüsü baska bir alisverise imkan tanimamis, dolayisi ile, haksiz, güdük ve kisir bir kapiya cikiyor izahlariniz....sizin kendi ic dünyanizda seyr etmediginiz gibi, dis dünyayi ve alemleride seyretmemis oldugunuz, cok acik, malesef

              SVEYDI
              önceki sayfada yazdigimi okumamis olsa gerek, tekrar ediyorum
              gerci yukarda miktat'in yaptigi alinti da da var
              lutfen, size yönelik hitabimi düsünün

              miktat ve hugenin söyledikleri, ucu kesik, güdük, zalimane ve umarsiz kaliyor
              yalnizca sizin inancinizla bu söylemler yerine oturabiliyor, yani bu noktada sizin miktat ve huge ile ayni seyleri savunmaniz ayni sebeplere dayanmadigi gibi, ayni cözümsüzlükte de seyretmemekte, bunun aciklamasini yaparsaniz, insanlar sizinle onlar arasindaki farki veya benzerligi daha iyi anlamis olacaklar


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                [quote author=Murtazaali link=topic=23374.msg152427#msg152427 date=1337619705]
                Bu Mektepde, hiç tevhidden bahsedilmez mi?
                Hiç Adalete, Nübüvvete, Mead'a diğer meselelere değinilmez mi?
                Evet...İman ettik İmamet Kalp konumundadır. İman ettik buna. Ama buna biz iman ettik. İman etmeyenlerin İman etmesi için ne yapacağız...
                Velayetin yoksa bitmişsin mi diyeceğiz, yoksa Kuran Tahrif edilmiştir seni kandırıyorlar mı diyeceğiz, Yoksa Ehl-i Beyt yaratılmadı mı diyeceğiz, yoksa bol bol sevdiğine veya annesine, babasına Lanet mi okuyacağız...

                Bazı insanlar vardır, Vahdet için inancından taviz verir
                bazı insanlarda vardır belli bir meseleye takılmış, her yerde onu der durur.
                Örneğin Halifelere lanet okuyan birisi, laneti babasının yanında okusa babasıda amin demese babasına bile lanet okuyacak zihniyete sahiptirler.
                Din bu mudur ya...Derler ki, Din sevgi ve Nefrettir. Amenna...Kabul ettik, İman ettik...Ee hani bu sevgi...Hep nefret mi? Nefreti bile başaramayan bir insanlık yığını var. Nefret derken bazıları kılıç kalkan zannediyor...Gerçi o da hep dildedir ama, dışarıda kuzu gibidirler...

                Yalan konuşmanın, takiye yapmanın anlamı yok. Ve biz artık gündüzleri şiicilik, akşamları ahbaricilik, geceleri ise gulatçılık oyunu oynayanları rahatlıkla anlayabiliyoruz. Bize bu anlayışı yaptıkları ile kazandıranlara Teşekkür bile ederim.
                [/quote]

                yüregine bereket kardesim


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                  [quote author=Murtazaali link=topic=23374.msg152429#msg152429 date=1337619986]
                  Ravi şöyle diyor: "İmam Sadık (A)'a şöyle dedim: Bizlere nakledildiği üzere siz şöyle buyurmuşsunuz: "Bizleri tanıdığınız takdirde, istediğiniz gibi amel edin." İmam, "Evet ben öyle dedim." diye buyurdu. Ben, "Eğer o insan zina etse hırsızlık yapsa şarab içse de mi?" diye sordum. İmam bana şöyle buyurdu: "İnnalillah ve innaileyhi Raciun. Allah'a and olsun-ki bizlere insafsızlık etmişler. Bizler bile amellerimizle muaheze edilecekken nasıl olur da onlardan hesab kaldırılmış olabilir. Ben sadece şöyle dedim: "Bizleri tanıdıktan sonra küçük veya büyük her türlü hayır amellerini işleyin; bu sizden kabul edilir." (Usul-i Kafi c/2 s/464 İman ve Küfür kitabı 5. hadis)

                  BU HADİS USUL-İ KAFİDE BÖYLE GEÇER. AMA DİLLERDE DOLAŞAN ŞEKLİNE BAKINCA EYVAHLAR EDERDİK.
                  [/quote]


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                    [quote author=Murtazaali link=topic=23374.msg152432#msg152432 date=1337620221]
                    Ebi Cafer (A) şöyle buyurmuştur: "Ey Cabir şii (taraftar) olduğunu söyleyen birine sadece biz Ehli Beyt-i sevmesi yeterli midir? Vallahi bizim şiilerimiz sadece Allah'tan sakınan ve sadece Allah'a itaat edendir. O halde Allah'tan korkunuz ve Allah indinde olanlara ulaşmak için amel ediniz. Allah ile sizin hiç biriniz arasında herhangi bir yakınlık yoktur. Allah-u Teala'ya en sevgili olanınız ve en değerli olanınız, şüphesiz ki en takvalı olanınız ve itaatte en iyi amel edeninizdir. Ey Cabir; Vallahi Allah-u Teala'ya sadece itaatle yakınlık elde edilebilir. Bizimle ne cehennemden kurtuluş için bir beraat ve ne de herhangi bir kimse için Allah (c.c.)'a bir hüccet vardır. Kim Allah (c.c.)'a itaat ederse o bizim dostumuzdur. Ve her kim Allah (c.c.)'a isyan ederse o bizim düşmanımızdır. Bizim velayetimize sadece amel etmek ve günahlardan sakınmak ile nail olunur."[/quote]


                    ameli, milletin, inancina, kutsal bildiklerine, anne ve babasinin nikahina küfür ve hakaret ederek, gerceklere perde olmaktan ibaret olup bunu da kendisinde bir fazilet bilenlere yaziklar olsun


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                      düşünsenize bir adamı


                      sunni hadisini okuyacak ebubekiri sevmeyen cehenneme gider


                      şii hadisini okuyacak onu seven cehenneme gider.


                      adam karar veremiyor , adam yüzde 50 olasılıkla cayır cayır yanma ihtimali ile karşı karşıya.


                      hangi kararı verse ateşe gitme şansı var.


                      sırf birisini sevdi sevmedi diye bir adamı yakmak nasıl birşey ?
                      Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

                      Yorum


                        Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                        [quote author=Murtazaali link=topic=23374.msg152434#msg152434 date=1337620482]
                        Kafi'de yar alan bir hadiste İmam Bakır (A) şöyle buyurmaktadır: "Ey Al-i Muhammed'in şiileri sizler orta yolda olunuz. Taki ileri gidenler sizlere geri dönsün ve geride kalanlar sizlere mülhak olsun." Sa'd adında Ensardan birisi şöyle arzetti: "Fedan olayım ileri gidenler kimlerdir?" İmam şöyle buyurdu: "Onlar öyle insanlardır ki bizim kendi hakkmızda, demediğimiz şeyleri onlar bizim hakkımızda derler. Dolayısıyla onlar bizden değildir. Bizde onlardan değiliz." O halde geride kalanlar kimdir?" diye sorulunca da İmam şöyle buyurdu: "O kimsedir ki hidayet talibidir ama bunun yolunu bilmiyor ve kendisine hayrın ulaşması için amel etmek istiyor." İmam daha sonra şiilerine dönerek şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, bizde Allah (c.c.)'ın azab ve gazabından kurtuluş için bir beraat yoktur ve bizimle Allah arasında bir akrabalıkta yoktur. Ve bizim Allah-u Teala için bir hüccetimiz de yoktur. Biz Allah-u Teala'ya sadece itaat ile yakınlaşırız. Sizden her kim Allah-u Teala'ya itaat ederse, bizim velayetimizin ve dostluğumuzun da kendisine bir faydası vardır. Ama kim Allah (c.c.)'a itaat etmezse bizim velayetimizin ona hiç bir faydası yoktur. Yazıklar olsun size, sakın gururlanmayın... Yazıklar olsun, eyvahlar olsun size, sakın gururlanmayın.
                        [/quote]


                        İnsanları Rabbinin yoluna maharetli bir yöntemle ve güzel öğütlerle çağır, onlarla üslupların en güzel, en etkilisi ile tartış. Hiç şüphesiz Rabbin, yolundan sapanları herkesten iyi bildiği gibi, doğru yolda olanları da herkesten iyi bilir.
                        (nahl 125)

                        Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın; O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır. (A'RAF SURESİ / 56)

                        "Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı -adaleti gözeterek- tam tutun ve insanların eşyasını değerden düşürüp- eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın." (
                        HUD SURESİ / 85)

                        "Ki onlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyor ve dirlik-düzenlik kurmuyorlar (ıslah etmiyorlar)." (
                        ŞUARA SURESİ/ 152)


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi


                          Mufazzel şöyle naklediyor:
                          İmam Caferi Sadık Aleyhisselam’a arz ettim:
                          İmam Ali Aleyhisselam hangi sebepten dolayı cennet ve cehennemin bölücüsüdür?

                          İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu:
                          Çünkü O’nun sevgisi iman ve ona buğz etmek küfürdür. Cennet iman ehli için cehennem de küfür ehli için yaratıldı. Bu yüzden İmam Ali Aleyhisselam cennet ve cehennemin bölücüsüdür. Cennete İmam Ali Aleyhisselam’ı sevenden başkası giremez ve cehenneme O’na buğz edenler dâhil edilirler.

                          Mufazzel arz etti: Ey Resulullah’ın oğlu nebiler ve vasileri nasıl? Nebiler ve vasileri İmam Ali Aleyhisselam’ı seviyorlar mıydı? Ve onların düşmanları İmam Ali Aleyhisselam’a buğz ediyorlar mıydı?

                          İmam Aleyhisselam: Evet, diye buyurdu.

                          Mufazzel arz etti: Bu nasıl olur?

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Meğer bilmiyor musun Hayber günü Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdular ki: Yarın sancağı öyle bir kişiye vereceğim ki O Allah’ı ve resulü’nü seviyor, Allah ve resulü de O’nu seviyor. O fethetmeden asla dönmez Allah O’nun eliyle fetheder.

                          Mufazzel arz etti: Evet, biliyorum.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Meğer bilmiyor musun Allah-u Teala Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’e kızartılmış bir kuş bağışladığında Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdular: Allah’ım sana en sevgili olan kimseyi gönder bu ihsanını benimle beraber yesin. Ve bununla İmam Ali Aleyhisselam’ı kastetmişti.

                          Mufazzel arz etti: Evet, biliyorum.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah ve resulünü seven, Allah ve resulünün de sevdiği kimseyi nebiler ve vasilerinin sevmesi caiz değil mi?

                          Mufazzel arz etti: Caizdir.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah Celle Celaluhu’nun resulünün ümmetinden olan müminlerin Allah’ın habibini, resulün habibini ve nebilerin habibini sevmesi caiz değil mi?
                          Mufazzel arz etti: Caizdir.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah’ın bütün nebi ve resulleri ve cümle müminler İmam Ali Aleyhisselam’ın muhibbi (seveni) olduğu ispat olur. Ve işte böylece onlara muhalif olanların tamamı İmam Ali Aleyhisselam’a ve bütün muhiplerine karşı buğz ettikleri ve düşman oldukları ispat olur.

                          Mufazzel arz etti: Evet. Böylece sabit olur evvelden ahire kadar İmam Ali Aleyhisselam’ı sevmeyen cennete dâhil olamaz.
                          Dolayısıyla İmam Ali Aleyhisselam cennet ve cehennemin ayırıcısıdır.

                          Mufazzel arz etti: Ey Resulullah’ın oğlu dert ve kederimi yok ettin, daha fazla buyurun ve beni şereflendirin.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Sor ey Mufazzel.

                          Mufazzel arz etti: Ya İmam, İmam Ali Aleyhisselam mı muhibbini cennete ve O’na buğzedeni cehenneme koyacak yoksa Rızvan (cennetin sahibi olan melek) ve Malik (cehennemin sahibi olan melek) mi?

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Ey Mufazzel meğer bilmiyor musun Allah Tebareke ve Teala mahlûkatı yaratmadan bin yıl önce resulünü bütün nebilere mebus etmedi mi? Onlar ruhlar halindeydiler.

                          Mufazzel arz etti: Evet.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Meğer bilmiyor musun Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem onları Allah’ın tevhidine, itaatine ve emrine tabi olmaya davet etti ve onlara cennet vaat etti. Muhalif olanlara ve nebilerin icabet ettiklerini inkâr edenlere de cehennem vaadi verdi.

                          Mufazzel arz etti: Evet.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Rabb’inden taraf verdiği sözün kefili değil mi?

                          Mufazzel arz etti: Evet.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: İmam Ali Aleyhisselam Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem halifesi ve ümmetinin İmamı değil mi?

                          Mufazzel arz etti: Evet.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Rızvan ve Malik, İmam Ali Aleyhisselam’ın kurtuluş ehli olan şia ve muhipleri için istiğfar eden melekler cümlesinden değil mi?

                          Mufazzel arz etti: Evet.

                          İmam Aleyhisselam buyurdular: Dolayısıyla İmam Ali Aleyhisselam Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’den taraf cennet ve cehennemin bölücüsüdür. Rızvan ve Malik AllahResulullah S Tebareke ve Teala’nın izniyle allallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in emriyle sudur olup vücuda gelmiş iki melektir. Ey Mufazzel gizli ilim hazinesinden olan bu hadisi al ve kadrini bil. Ehli olmayana da nakletme.


                          Kaynak: İlel-ul Şerai, Kelimat-ul Meknune



                          [quote author=Musavi link=topic=20045.msg121092#msg121092 date=1301095382]
                          Mufazzel şöyle naklediyor: İmam Caferi Sadık Aleyhisselam’a arz ettim: İmam Ali Aleyhisselam hangi sebepten dolayı cennet ve cehennemin bölücüsüdür? İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu: Çünkü O’nun sevgisi iman ve ona buğz etmek küfürdür. Cennet iman ehli için cehennem de küfür ehli için yaratıldı. Bu yüzden İmam Ali Aleyhisselam cennet ve cehennemin bölücüsüdür. Cennete İmam Ali Aleyhisselam’ı sevenden başkası giremez ve cehenneme O’na buğz edenler dâhil edilirler. Mufazzel arz etti: Ey Resulullah’ın oğlu nebiler ve vasileri nasıl? Nebiler ve vasileri İmam Ali Aleyhisselam’ı seviyorlar mıydı? Ve onların düşmanları İmam Ali Aleyhisselam’a buğz ediyorlar mıydı? İmam Aleyhisselam: Evet, diye buyurdu. Mufazzel arz etti: Bu nasıl olur? İmam Aleyhisselam buyurdular: Meğer bilmiyor musun Hayber günü Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdular ki: Yarın sancağı öyle bir kişiye vereceğim ki O Allah’ı ve resulü’nü seviyor, Allah ve resulü de O’nu seviyor. O fethetmeden asla dönmez Allah O’nun eliyle fetheder. Mufazzel arz etti: Evet, biliyorum. İmam Aleyhisselam buyurdular: Meğer bilmiyor musun Allah-u Teala Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’e kızartılmış bir kuş bağışladığında Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdular: Allah’ım sana en sevgili olan kimseyi gönder bu ihsanını benimle beraber yesin. Ve bununla İmam Ali Aleyhisselam’ı kastetmişti. Mufazzel arz etti: Evet, biliyorum. İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah ve resulünü seven, Allah ve resulünün de sevdiği kimseyi nebiler ve vasilerinin sevmesi caiz değil mi? Mufazzel arz etti: Caizdir. İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah Celle Celaluhu’nun resulünün ümmetinden olan müminlerin Allah’ın habibini, resulün habibini ve nebilerin habibini sevmesi caiz değil mi? Mufazzel arz etti: Caizdir. İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah’ın bütün nebi ve resulleri ve cümle müminler İmam Ali Aleyhisselam’ın muhibbi (seveni) olduğu ispat olur. Ve işte böylece onlara muhalif olanların tamamı İmam Ali Aleyhisselam’a ve bütün muhiplerine karşı buğz ettikleri ve düşman oldukları ispat olur. Mufazzel arz etti: Evet. Böylece sabit olur evvelden ahire kadar İmam Ali Aleyhisselam’ı sevmeyen cennete dâhil olamaz. Dolayısıyla İmam Ali Aleyhisselam cennet ve cehennemin ayırıcısıdır. Mufazzel arz etti: Ey Resulullah’ın oğlu dert ve kederimi yok ettin, daha fazla buyurun ve beni şereflendirin. İmam Aleyhisselam buyurdular: Sor ey Mufazzel. Mufazzel arz etti: Ya İmam, İmam Ali Aleyhisselam mı muhibbini cennete ve O’na buğzedeni cehenneme koyacak yoksa Rızvan (cennetin sahibi olan melek) ve Malik (cehennemin sahibi olan melek) mi? İmam Aleyhisselam buyurdular: Ey Mufazzel meğer bilmiyor musun Allah Tebareke ve Teala mahlûkatı yaratmadan bin yıl önce resulünü bütün nebilere mebus etmedi mi? Onlar ruhlar halindeydiler. Mufazzel arz etti: Evet. İmam Aleyhisselam buyurdular: Meğer bilmiyor musun Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem onları Allah’ın tevhidine, itaatine ve emrine tabi olmaya davet etti ve onlara cennet vaat etti. Muhalif olanlara ve nebilerin icabet ettiklerini inkâr edenlere de cehennem vaadi verdi. Mufazzel arz etti: Evet. İmam Aleyhisselam buyurdular: Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Rabb’inden taraf verdiği sözün kefili değil mi? Mufazzel arz etti: Evet. İmam Aleyhisselam buyurdular: İmam Ali Aleyhisselam Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem halifesi ve ümmetinin İmamı değil mi? Mufazzel arz etti: Evet. İmam Aleyhisselam buyurdular: Rızvan ve Malik, İmam Ali Aleyhisselam’ın kurtuluş ehli olan şia ve muhipleri için istiğfar eden melekler cümlesinden değil mi? Mufazzel arz etti: Evet. İmam Aleyhisselam buyurdular: Dolayısıyla İmam Ali Aleyhisselam Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’den taraf cennet ve cehennemin bölücüsüdür. Rızvan ve Malik Allah Tebareke ve Teala’nın izniyle Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in emriyle sudur olup vücuda gelmiş iki melektir. Ey Mufazzel gizli ilim hazinesinden olan bu hadisi al ve kadrini bil. Ehli olmayana da nakletme.

                          Kaynak: İlel-ul Şerai, Kelimat-ul Meknune
                          [/quote]
                          [center]
                          ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                          [center]
                          Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                          Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                          Yorum


                            Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                            demek ki ne oluyormuş? bir müslüman ister sünni olsun ister şii olsun imam Ali a.s olan sevgisi üzere cennete nasil olunurmuş.

                            şu anda dünyada hiçbir sünni benim şiilikten haberim yoktu duymadım diyemez.
                            çünkü iran islam cumhuriyeti islamiyetin tek savunucusudur bunu hemen hemen bütün sünni liderler söylemektedir.

                            iran islam cumhuriyetini duymuş ama önemsememiş araştırmaış ve kendi inancı üzere ölmüşse cennete nazil olamaz.

                            çünkü kişi kuran'a inanmıştır.

                            Kuran, imam ALİ a.s velayetini şart koşmuştur. sünniler bunu inkar edemez


                            Bakınız Nisa Suresi 59 ayet:

                            يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْء
                            فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

                            Yâ eyyuhâllezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum, fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilâllâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri). Zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen).

                            Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.



                            nisa 59 sünnilerin kendi tefsirlerinde 12 imam a.s göstermektedir.
                            hangi sünni ben görmedim diyebilir?
                            [center]
                            ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                            [center]
                            Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                            Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                            Yorum


                              Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                              Vakifûhüm innehüm mes’ûlûn”

                              Meali: “Durdurun onları, onlar sorguya çekileceklerdir” (Saffat Süresi 24. Ayet)

                              Resulullah (saa) bu ayet için şöyle buyurdu:
                              “Onlar, Ali bin Ebi Talib’in velayetinden sorguya çekileceklerdir”
                              ...Kaynaklar:
                              (el-Haskani’ nin “Şevahid’ et-Tenzil” c.2, s.106 / Yenabi ul Mevedde s.238, 296 / İbni Hacer’in “es-Sevaik’ul Muhrika” s.89)
                              sünniler bu tefsirlerin kendi kitaplarında olmadığını görmedim mi diyecek?
                              [center]
                              ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                              [center]
                              Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                              Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                              Yorum


                                Ynt: Kaplanın ceylan avı haramdır - Said Nursi

                                Yine nasları kendi kalıplarınıza göre işlemeye başladınız. Eğer sizin anlatış tarzınız makuil olsaydı, sizin bu anlatım tarzınıza göre ulema anlatırdı. Ama görüyoruz ki, sizin anlatım tarzınıza göre anlatan bir alim yok.


                                Ya siz hiç düşünmüyor musunuz? İslami vahdet için çabalayan şii ulema neden böyle konuşuyor diye. Ayetullah Cevad Halisi sünni müslümanlardan bahsederken neden onları birer cehennem adayı gibi görmüyor da siz görüyorsunuz? Sizin anlattığını naslardan o alimler bihaber midirler? Bunda bir gariplik yokmu?


                                Yoksa o alimlerin haşa ikiyüzlülük ettiklerini mi iddia ediyorsunuz? Acaba cahillerinin mert alimlerinin iki yüzlü olduğu bir mektebe insanlar nasıl inanabilir? Haşa bütün bunlar için haşa.


                                Şiayı alimlerinden, ehil olanlarından, hem de islami vahdetin ve islam inkılabının farkında olan alimlerinden öğrenmek gerekiyor. Sizler insanları cehennemle korkutarak mı şii yapmaya çalışıyorsunruz? Bu hiçte Ehlibeyt mektebinin hikmet merhamet ve şefkat içerikli tebliğine uymuyor.
                                Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                                Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X