Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=meşedi ali enis link=topic=24092.msg162546#msg162546 date=1349342573]
peki sen söyle şimdi bütün müçteitler ölse ve onların yazdıkları kitaplar ve öğrettikleri ameller yok olsa nasıl ibadet edeceksin?
[/quote]
Şimdi nasıl ediyosam aynen devam edecem.

[meşedi ali enis]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=Muhammed Taki link=topic=24092.msg162556#msg162556 date=1349357077]
Şimdi nasıl ediyosam aynen devam edecem.
[/quote]takıldığın yanlış mı doğru mu diye şüphe ettiğin şeyleri kime soracaksın?

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=meşedi ali enis link=topic=24092.msg162610#msg162610 date=1349413841]
takıldığın yanlış mı doğru mu diye şüphe ettiğin şeyleri kime soracaksın?
[/quote]
Alimlere soracam. Konumuz bu değil ama. benim asıl merak ettiğim
[quote author=Muhammed Taki link=topic=24092.msg162555#msg162555 date=1349357055]
Ali Hamaney'i Hz.Mehdi'nin seçtiğini nerden biliyorsunuz?
[/quote]

[Mufazzal]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

Hace Nasuruddin-i Tusi bu konuda şöyle diyor; “İmamet Allah’ın lütfüdür, hedefin ve amacın gerçekleşmesi için Allah’ın imam tayin etmesi gerekir. Elbette imamet makamı ya nas yoluyla ya da sıfat yoluyla tayin edilir. Hz. Peygamberden sonra imamet makamında olan Ehlibeyt İmamları nas yoluyla tayin olmuşlardır. Ancak gaybet döneminde ümmete rehberlik edecek fakih sıfat yoluyla belirtilmiştir. Dolayısıyla “lütuf kaidesi” İmam Mehdi (af) in gaybeti ile son bulmaz, aksine gaybet döneminde de “lütuf kaidesi” işlevliğini devam ettirir.

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=Murtazaali link=topic=24092.msg162621#msg162621 date=1349448133]
fakih sıfat yoluyla belirtilmiştir.
[/quote]
O sıfatlar nelerdir peki?

[Abalfazl]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

'İran İslam Cumhuriyetinde 'Veliyyi Asrın' ( imam Mehdi af) gizlilik süresi boyunca Ümmetin velayet ve imameti zamanının idrakinde, cesur, yönetme kabiliyet ve becerisine sahip adil ve muttaki fakih tarafından deruhte edilir.

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=Abalfazl link=topic=24092.msg162641#msg162641 date=1349473028]
'İran İslam Cumhuriyetinde 'Veliyyi Asrın' ( imam Mehdi af) gizlilik süresi boyunca Ümmetin velayet ve imameti zamanının idrakinde, cesur, yönetme kabiliyet ve becerisine sahip adil ve muttaki fakih tarafından deruhte edilir.
[/quote] bu özelliklerin ali hamaney'de olduğunu nerden bilebilirim?

[Mufazzal]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

İmam Humeyni (r.a) buyuruyor : “Velayet-i fakih, imamların sahip oldukları itibari makamların hepsine sahiptir.”



İmamların itibari makamları, dünyada yaşadıkları müddetce müslümanların bireysel ve kamusal alandaki sorunlarını gidermek ve ihtiyaçlarını temin etmek için sahip oldukları her türlü yetki ve velayettir. İfta, yargılama, müdüriyet, devlet kurma; yasama, yargı, yürütme, icra alanında kurum ve kuruluşları oluşturma vs. Velayet-i fakih bunların hepsine sahiptir hatta sahip olmaktan öteye vazifesidir.


Müctehid / Merce-i taklidler ise bu vazifeye vacib-i kifayi olarak sahiptirler yani velayet-i fakih olmak için hepsi hareket etmeli ve bu görevi üstlenmek için çaba harcamalıdırlar. Ama fakihlerden biri bu sahada belirgin bir şekilde ortaya çıkmış veya diğerleri tarafından tanıtılmış ise bu vazife diğerlerinin üzerinden kalkar ve ona itaat etmek zorundadırlar. Bir zamanda iki imam olamayacağı gibi aynı zamanda iki velayet-i fakih de olamaz.

[Mufazzal]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

“Velayet-i fakih” ile “Müctehidlerin velayetlerinin” farkları :

1-Merce-i taklidlerin velayeti, ister İslam devleti olsun, ister olmasın velayetleri vardır. Velayet-i fakihin velayeti ise İslam devleti kurulduğunda fiiliyata geçer.

2- Merce-i taklidlerin velayetleri mahcurlar/ kısıtlılar üzerindedir, ama Velayet-i fakihin İslam ahkamının icra edilmesi, İslam toplumunun manevi ve maddi ihityaçlarını temin etmek, ülkeyi ve nizamı düşmanlardan korumak, ülkede vahdeti korumak içindir.

3- Merce-i taklidlerin velayetleri kendi mukallidlerinin üzerindedir,Velayet-i fakihin velayeti ise hem mukallidleri hem de bütün bir ümmet üzerindedir.

4- Merce-i taklidler, mahcurların işlerini bazen aracı ile halleder, bazen ise doğrudan kendisi onların işlerine halleder. Ama toplumu idare ve yönetme manasındaki Velayet-i fakih, toplumun düşünce ve taakkul yeteneklerini güçlendirip, insanları harekete geçirerek, Allah yolunda kıyama ve İslami hedefleri hakim kılmaya davet edip yönlendirir. Doyasisiyle insanlar “işin kaynağıdırlar”, “işi üretendirler”,”işleri yapılan” değil.”

5- Merce-i taklid ile müslümanlar arasındaki ilişki, “müctehid – mukallid” ilişkisidir verdiği fetva sadece mukallidleri bağlar. Ama Velayet-i fakih ile müslümanların ilişkisi “imam/ rehber – ümmet” ilişkisidir. Yani verdiği hüküm, hem mukallidlerini kapsar, hem de mukallid olmayanı, hatta müctehidin kendisini ve diğer müctehidleri de kapsar.


Öyleyse Müctehid / Merce-i taklid ile Velayet-i fakihin farkı vardır. Her Merce-i taklid velayeti fakih değildir. Merce-i taklidin velayeti, “kısıtlılar işlerini yapmak” ve “ifta / fetva verme” alanındadır ama Velayet-i fakihin velayeti bu görevlerin yanısıra peygamber ve imamın icra görevine de sahip olmasıdır.

[Mufazzal]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

Ayetullah Ehedi Nejad, Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Sıddıki’den şöyle nakletmiştir: Ben hacca gitmek istediğim her zaman, önce Ayetullah uzma Bahauddini’nin yanına gider tavsiye, düstur ve zikir alırdım. Yine bir gün hac’da amel etmek için tavsiye almaya üstadımın yanına gittim. Bana Mescid-i Haram’da güney doğu kapısından yedi adım hareket et ve orada otur yedi zikri oku ve ne dileyin varsa iste.


Ben dediği şekilde yerine getirdim… Baktım Sıddıki Bey Medine’ye dönsün diye anons yapıyorlar. Ben Medine’ye döndüm ve tekrar bir müddet kaldıktan sonra Mekke’ye geri döndüm. Yani iki kere hac yapmış oldum. Kum’a döndükten sonra üstadım, Ayetullah uzma Bahauddini’nin yanına gittim… Üstadım bana şöyle buyurdu: "Bu yıl ki zikrin semeresinin ne olduğunu anladın mı? Dedim ki: Hayır üstat. Bana şöyle buyurdu: Birinci semeresi şu oldu ki iki kere hac yapmış oldun. Ben, bunu siz nereden biliyorsunuz? Dedim. Şöyle buyurdu: "Ben de seninle idim ve seni görüyordum!" Sonra şöyle devam etti: Bu yılki zikrin ikinci semeresi ise şu oldu: "Ayetullah uzma Hamaney’i Mevla’mız Sahibe’z Zaman Hz. İmam Mehdi’nin (Allah zuhurunu acil etsin) ziyaretine nail oldular."

[Mufazzal]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

Seyyid Hasan Nasrallah şöyle anlatıyor:

"Bir defa Lübnan Hizbullah hareketi şurasıyla birlikte Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin yanındaydık. Hizbullah’ın zor günleriydi ve çok sıkıntı yaşıyorduk. Şerm-uş Şeyh konferansı düzenlenmiş ve Hizbullah’ın ortadan kaldırılması için tüm komplolar kurulmuştu.


İslam dünyasının aziz rehberiyle görüştüğümüz sırada, rehber bize ümit vererek şöyle buyurdular: "Siz zafer kazanacaksınız" bu tür şeyler çok önemli değil.

Sonra şöyle devam etti: Ben, ülke idaresi konusunda sıkıntı çektiğim ve hiçbir çıkış yolu bulamadığım durumlarda dost ve yakınlarıma hazırlanın Cemkeran’a gidiyoruz, diyorum. Kum’un yolunu tutuyor ve Cemkeran Camisine doğru yol alıyoruz. Orada imam Mehdi (a.f) ile dertleşip, sorunları arz ettikten sonra; ben orada gayıptan bir elin bana yol gösterdiğini hisseder, orada ne yapmam gerektiği hususunda karar alır ve aldığım kararı pratiğe dökerim ve sorunlar bu şekilde hallolur.

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=Murtazaali link=topic=24092.msg162648#msg162648 date=1349503012]
Bir zamanda iki imam olamayacağı gibi aynı zamanda iki velayet-i fakih de olamaz.
[/quote]
Birde bu konu var. Diyelim ki Irak'a şii şeriatı geldi. Irak nasıl yönetilecek 2 velayet-i fakih olmayacağına göre?

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=Murtazaali link=topic=24092.msg162651#msg162651 date=1349503754]
Seyyid Hasan Nasrallah şöyle anlatıyor:

"Bir defa Lübnan Hizbullah hareketi şurasıyla birlikte Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin yanındaydık. Hizbullah’ın zor günleriydi ve çok sıkıntı yaşıyorduk. Şerm-uş Şeyh konferansı düzenlenmiş ve Hizbullah’ın ortadan kaldırılması için tüm komplolar kurulmuştu.


İslam dünyasının aziz rehberiyle görüştüğümüz sırada, rehber bize ümit vererek şöyle buyurdular: "Siz zafer kazanacaksınız" bu tür şeyler çok önemli değil.

Sonra şöyle devam etti: Ben, ülke idaresi konusunda sıkıntı çektiğim ve hiçbir çıkış yolu bulamadığım durumlarda dost ve yakınlarıma hazırlanın Cemkeran’a gidiyoruz, diyorum. Kum’un yolunu tutuyor ve Cemkeran Camisine doğru yol alıyoruz. Orada imam Mehdi (a.f) ile dertleşip, sorunları arz ettikten sonra; ben orada gayıptan bir elin bana yol gösterdiğini hisseder, orada ne yapmam gerektiği hususunda karar alır ve aldığım kararı pratiğe dökerim ve sorunlar bu şekilde hallolur.
[/quote]
Yazıyı tam olarak anlamadım. Orada imam Mehdi (a.f) ile dertleşip, sorunları arz ettikten sonra; ben orada gayıptan bir elin bana yol gösterdiğini hisseder, yani burda Hz.Mehdi ile görüştüğünü söylemiyor. Sadece cemkeran'da tefekkür edip sonra içine bir his doğdunu ve bununla amel ettiğini söylüyor.

[Muhammed Taki]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

[quote author=Muhammed Taki link=topic=24092.msg162654#msg162654 date=1349504920]
Yazıyı tam olarak anlamadım. Orada imam Mehdi (a.f) ile dertleşip, sorunları arz ettikten sonra; ben orada gayıptan bir elin bana yol gösterdiğini hisseder, yani burda Hz.Mehdi ile görüştüğünü söylemiyor. Sadece cemkeran'da tefekkür edip sonra içine bir his doğdunu ve bununla amel ettiğini söylüyor.
[/quote]
Neyse bu şimdilik önemli değil. Şuan merak ettiğim :
[quote author=Muhammed Taki link=topic=24092.msg162653#msg162653 date=1349504707]
Birde bu konu var. Diyelim ki Irak'a şii şeriatı geldi. Irak nasıl yönetilecek 2 velayet-i fakih olmayacağına göre?
[/quote]

[Qom_u_ask]

Ynt: Rehber (ra) İmamlara Benzetilmesine Kızdı

Niye? Bu iki ülke İmam Zaman a.f.'in iki eyaleti gibi faaliyet yürütemez mi?