Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #91
    Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

    bu başlıkta silindi.

    silinenleri silene sorun. bana neden soruyorsunuz.
    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

    Yorum


      #92
      Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

      bu ifadenizden sonra şunu anlıyorum ki yazdığın mesajı kaydet diyorsun yani..
      eyvAllah.

      kaydedelim.
      silindiğinde direkt mailinize gönderirim siz de eklersiniz. başka türlü çözemeyeceğiz anlaşılan..
      Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
      Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

      Yorum


        #93
        Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

        Bazıları demişlerdir ki: Nasb kıraatine göre
        "erculekum=ayakları-nız..." kelimesi "vucûhekum=yüzleriniz" kelimesine
        matuftur. Cerr kıraatinde ise, tâbi oluşa yorumlanır. Ama
        biz daha önce, insan öz doğasıyla örtüşen bir beliğ konuşmanın
        böyle bir ihtimali içermediğini belirtmiştik.

        Bazıları: Cerr kıraatini yorumlarken bunun anlamsal değil, lafzî
        bir atıf örneği olduğunu söylemişlerdir. "alleftuha tbnen ve mâen
        barî-den=deveyi samanla yemledim ve soğuk suyla" ifadesinde ol-

        Mâide Sûresi 6-7 .................................................. ............ 381

        duğu gibi. ["Mâen bariden=soğuk suyla" ifadesi, anlam açısından
        "tbnen=saman" ifadesine matuf değildir. Bundan bir fiil takdir edilir.
        Örneğin "sakey-tuha", yani suvardım soğuk suyla gibi. Ayet de
        bunun bir örneğidir. Yani "erculikum" şeklinde okunsa bile, bu
        meshin gerekliliğine kanıt oluşturmaz, lafzî açıdan "biruûsikum"
        yerine matuf olsa bile anlam açısından "erculekum" yerine matuftur
        ve yıkamanın zorunluluğunu ifade eder!!!]


        buna cevap yazılmış ama olmayacak bir şey olmadığı taletabainin de aktardığı şekildedir.

        İlginç kısmı ise mesh mi yıkamamı konusunun fıkhın konusu olduğu bu konuda tartışmayacağını belirtmesidir.



        Bu görüşle ilgili değerlendirmemiz şudur: Bu yaklaşımın
        dayanağı, atfın durumuna ilişkin iraba uygun bir amelde bulunan
        bir fiilin takdir edilmesidir. Buna örnek olarak sunulan şiir kanıt
        oluşturur. Ayetle ilgili olarak takdir edilen bu fiil ya "yıkayın"
        olacak ve o da harfi cerle değil, bizzat geçişli fiildir ya da başka bir
        fiil olacaktır. Bu ise ifadenin zahirine aykırıdır ve lafız açısından
        buna ilişkin hiçbir kanıt yoktur. Öte yandan örnek olarak sunulan
        şiir ise ya aklî mecaz dediğimiz türe girer ya da "alleftu" fiilinin
        "verdim", "doyurdum" vb. anlamları içermesi şeklinde gerçekleşen
        kullanımlardır. Kaldı ki, bu tür kullanımları içeren şiirler açısından
        normal bir fiilin takdiri şeklinde bir uygulamaya baş vurulmazsa,
        anlamı bozuk ve fasit kabul edilir. Şu hâlde, bu tür kullanımlar için
        düzeltici, normalleştirici ifadelerin takdir edilmesine ihtiyaç vardır.
        Fakat ayetin, lafzî açıdan zorunlu ve bilinen böyle bir takdire
        ihtiyacı yoktur. Ayakları yıkamanın zorunluluğu anlayışından hareketle,
        "erculi-kum=ayaklar" ifadesinin mecrur oluşuyla ilgili olarak şu iddiayı
        ileri sürenler de olmuştur: Evet atıf önceki kelimeyle ilintilidir,
        ancak meshetme yıkamanın hafif şeklidir. Yani meshetme de bir
        bakıma yıkamadır. Dolayısıyla ayakların meshedilmesi ifadesiyle
        onların yıkanmalarının kastedilmiş olmasını önleyecek hiçbir engel
        söz konusu değildir. Bunu destekleyen bir unsur da ifadede yer
        alan sınırlandırma ve vakitlendirmedir. Bu ise, yıkanan organ, yani
        yüz için söz konusudur. Meshedilen organ açısından böyle bir duruma
        rastlanmıyor. "Ve üzerindeki çıkıntıya kadar ayaklarınızı..."
        ifadesiyle meshetmeyle ilgili sınırlandırma kalkınca, bunun da yıkama
        hükmüne tâbi olduğu anlaşılmış oluyor. Çünkü sınırlandır-

        382 ............................................ El-Mîzân Fî Tefsîr-il Kur'ân – c.5

        ma açısından yıkama olgusuna daha uygundur.

        Aslında bu, konuya ilişkin yorumların en seviyesizidir. Çünkü
        meshetme yıkamadan ayrıdır ve bu iki eylem arasında birbirini gerektirme
        gibi bir zorunluluk yoktur. Kaldı ki, başın değil de ayakların
        meshedilmesini yıkama şeklinde yorumlamak, dayanaksız bir
        tercihtir. Bu iddiayı ileri sürenlere sormak lazım: Kitap ve sünnette
        mutlak olarak meshetme şeklinde geçen bütün ifadeleri yıkama
        şeklinde, yıkama olarak geçen ifadeleri de meshetme şeklinde yorumlamanızı
        engelleyen nedir? Neden yıkamadan söz eden rivayetler
        meshetme ve meshetmeden söz eden rivayetler yıkama
        şeklinde algılanmıyor? Böylece bütün kanıtlar, açıklayıcıları olmaksızın
        mücmel kanıtlar olurlar.




        Eleman güzel güzel açıklamış.aslında bir de yorumları olmasa mesele anlaşılmanın ötesinde kavranmış bile.


        İslam kütüphanesinden meal:
        Abdest hakkındaki kesin bir hüküm de başı ve inci kemiklerine kadar da ayakları mesh etmek¬tir. Bu konuda sadece nassın teyit etmiş olduğu ri-vayetler kabul edilebilir ve naslara muhalif olan rivayetler merduttur. Apaçık nassın haber-i vahid ile nesh edilmesi mümkün değildir.
        Ayet apaçık meshi emretmektedir. Dikkat ederseniz Kur'ân-ı Kerim'in zahiri de bu manaya delalet etmektedir. Zira Allah Teâlâ ayetin başın-da şöyle buyurmaktadır: "Feğsilu vucuhekum ve eydiyekum." (Yüzlerinizi ve ellerinizi yıkayın.) Ve eydiyekum'daki vav-ı atife vasıtasıyla yüzden son-ra ellerin yıkanmasının gerekliliğini emretmekte-dir. İkinci hükümde ise şöyle buyuruyor: "Vemse-hu biruisukum ve erculekum" (Başınızı mesh edin ve inci kemiklerine kadar ayaklarınızı da.) "Ercu-lekum"u vav-ı atifeyle bir öncesine yani "biru-isukum" kelimesine atfederek ayakların da mesh edilmesini emretmektedir. Yüz ve ellerin yıkanma-sına hükmedildiği gibi, burada da baş ve ayakla-rın mesh edilmesi emredilmektedir. Şüphesiz yıka-mak meshin yerini alamaz.
        Yani yüz ve elleri farz olarak yıkamak gerek¬tiği gibi baş ve ayakları da farz olarak mesh etmek gerekir. Birini mesh ederken diğerini yıkamak as-la doğru değildir. Aksi takdirde iki cümle arasın-daki "vav" harfi anlamsız kalır.
        Ayrıca İslâmi hükümlerde zorluk ve meşakkat yoktur. Her akıllı insanın da kabul edeceği üzere ayakları yıkamak mesh etmekten daha meşakkatli¬dir. Ayakları mesh etmek kolay olduğu için şer'i hükümler de buna hükmetmiştir ve zaten ayetin zahiri de bunu göstermektedir.
        Kur'ân hükümlerinin tam aksine olan hüküm ise mest ve çorabın üzerine mesh edilmesidir. Bu-rada da Kur'ân-ı Kerim 'in açık hükümlerine aykı¬rı görüşler beyan edilmiştir. Çünkü Kur'an ayak¬ların üzerine mesh edilmesini hükmetmektedir, mest veya çorapların üzerine değil. Ayakların mesh edilmesine cevaz verilmezken, nasıl olur da mest veya çorabın mesh edilmesine cevaz verilebi¬lir? Herkesin de bildiği gibi, mest veya çoraplara mesh etmek, ayaklara mesh etmekten ayrı bir şey¬dir ve baş yerine sarık vb. şeylere mesh etmek de aynı şekilde Kur'an'ın zahirine aykırıdır.
        Fahr-u Razi bu ayetin tefsirinde, Kur'ân-ı Kerim'in zahirine göre meshin farz oluşu noktasında uzun açıklamalar yapmıştır, isteyenler gerçekleri bulmak için Fahr-u Razi'nin tefsirine müracaat etsinler.)


        Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
        Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

        Yorum


          #94
          Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

          yok öyle demiyorum en azından silindiğini tahmin ettiğiniz başlığı söyleyin biz bakalım arşive gerçekten silinen mesajınız var mı?

          ben konuyla alakası olmayan kişisellik ifade eden sertleşmeye neden olabilecek bir kaç mesajınızı silmiştim ama bilgi içermiyordu onlar

          onlar mı diye düşündüm.. ama sildiğimde belirtiyordum..

          diğer arkadaşların da farklı bir ugulama yapacaklarını pek düşünmüyorum yine de siz öyle dediğiniz için arşive bakarım

          çünkü silinenler arşivde saklanıyor ordan da silinmiyor...

          Yorum


            #95
            Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

            [quote author=ypa link=topic=17621.msg107783#msg107783 date=1287372144]
            abdest alışınızı tarif etmemişsiniz. Etseydiniz ben de diyecektim vay o topukların haline. Birbirimizi kandırmayalım lütfen, bi zehmet etrafa bizi yönlendirmeden gerçek hayatta nasıl abdest alıyorsunuz buyrun:....... tvalaete girdniz çıktınız ondan sonra anlatın zahmet olmaz değil mi bir çok şii açıklamalarınızı bekliyor.[/quote]

            Biz neyi tartışıyoruz, sen neyin üzerinde ısrar ediyorsun. Link veriyoruz bakmıyorsun, illa da buraya yazmamızı istiyorsun. Peki ısrarınız üzerine nasıl abdest aldığımızı kısa olarak yazayım, belki konuyu saptırmak için bir şeylere takılırsın:
            Tuvalete gitmek ihtiyaç olursa tuvalate gidilir, ihtiyaç olmazsa zaten gitmeye bile gerek yoktur.
            Abdeste başlamadan önce ellerin bileklere kadar yıkanması, ağıza ve buruna su almak sünnettir.
            Yine suya bakarken, el, ağız, burun, yüz ve kollar yıkanırken ve baş ve ayaklar meshedilirken bazı duaların okunması da sünnettir.
            Şimdi yüzü; baş parmakla orta parmak arası kadar saçın bittiği yerden çenenin sonuna kadar yıkıyoruz, sonra sağ kolu ve daha sonra da sol kolu dirseklerden parmak uçlarına kadar yıkıyoruz. Sonra başımızın ön tarafını ve ayak üzerindeki çıkıntıya (veya mafsala) kadar ayaklarımızı meshediyoruz...
            Not: Eğer ayaklar necis veya kirli olursa abdest almadan önce ayakları yıkayıp kuruluyor, ondan sonra abdeste başlıyoruz.

            [quote author=ypa link=topic=17621.msg107783#msg107783 date=1287372144]
            verdiğim örneğe özür dleyerek başladım. Bilinen bir örnek olduğu için verdim. liseye gitmiş her talebe bu örneği duymuştur diye... çokta rahatsız olduysanız silerim. Fakat şahsa hakaretten kaçınmayanların biz böyle örnekler vermekten kaçınırız cümlesi havada ve boş bir cümledir. [/quote]
            İlmi bir platforumda sokak ağzıyla konuşulmaz, diğer bir sitede de yine filimde gördüğünüz bir şeyi hatırlayarak bir cümle kurmuştunuz, tafşanın... falan demiştiniz, size göre bu sözler normaldır ama bize göre bunlar doğru sözler değildir. Böyle bir ortamda yanlış anlaşılabilecek ve argo sayılacak sözler ağıza alınmamalıdır. Biz de sizin gibi örnek verebiliriz ama bu bize yakışmaz..

            [quote author=ypa link=topic=17621.msg107783#msg107783 date=1287372144]
            ırakta da ayaklar meshi meselesine gelince benim orda ülkeden ziyada kastmın şia olduğu açıktır. bunu neden böyle yorumladınız anlamadım. ırak ın bir kısmı da şii olduğu için onlarda mesh ediyorlar.[/quote]
            Siz "bütün Arap ülkeleri abdeste ayaklarını yıkıyorlar, onlar anlamıyorlar da siz mi anlıyorsunuz" manasında bir söz srfettiniz, ben de cevabınızda bütün Araplar abdest alırken ayaklarını yıkamıyorlar dedim; Irak, Lübnan ve diğer birçok Arap ülkelerinde milyonlarca insanın abdest alırken hiç de ayaklarını yıkamadıklarını, tam tersine meshettiklerini söyledim. Bu günlerde kafanız herhalde karışıktır, çok basit sözleri bile yanlış anlıyor veya anlamakta zorlanıyorzunuz.

            [quote author=ypa link=topic=17621.msg107783#msg107783 date=1287372144]
            Sorun şurda bizden senet isteyenler ehl-i beyt imamlarından geldiğine neden senet isteyip bakmazlar. Mesela Hz Ali r.a. ın hutbeleri dediğiniz nehcul belağa ne kadar sahihtir. Kim satır satır not almış yazmıştır. O kadar uzun vaazları kabul eden sizler bir çok Sahabe nin naklettiği hadisi şerifleri kabul etmezken neden düşünmüyor sunuz[/quote]

            Konumuz Nehcul Belağa değildir, konuyu saptırmanız acizliğinizi gösterir. Nehcül Belağa'yı kimin telif ettiğini ve kaynaklarının neler olduğunu merak eden gidip araştırır, kaynaklarına bakar. Nehcül Belağa'da yer alan sözler, Hz. Ali'nin hutbeler, mektupları ve kısa sözleridir. Bir adam bunları okumadan ölse bile neden okumadın diye sormazlar. Ama abdest meselesi öyle değildir, her gün birkaç defa yapmamız gerekir, yanlış yapılırsa namaz da bozulur vs... Bununla onu kıyaslamak bile yanlıştır...

            [quote author=ypa link=topic=17621.msg107783#msg107783 date=1287372144]
            abdestte ayaklar yıkanır arkadaşım. Mesele bu kadar açıktır. Ama taassup benim mi sizin mi gözünüzü kör etmiş bilemyorum...[/quote]
            Kesinlikle senin gözünü kör etmiştir. Zira birçok aliminiz bu konuda ihtilaf vardır diyor ama Ehlibeyt İmamları ve dolayısiylle Şia alimleri arasında bu konuda asla ihtilaf yoktur, Sünni alimlerden birçokları da onların sözünü desteklemektedir.1
            2 Nahiv kuralları ayakların meshetmesini söylüyor, yıkamak nahiv kurallarına aykırıdır, bunu diyen Şia alimlerinin yanı sıra birçok Sünni alimleriniz de vardır.
            3 Ayetin devamında su bulamadığınızda yüzünüzü ve ellerinizi toprakla meshedin diyor, neden ayaklarınızı da meshedin dememiş? Eğer ayaklar yıkanan azalardan olsaydı onun da zikredilmesi gerekmez miydi?!! Bu bile sizin ne kadar yanlışlıkta olduğunuzu apaçık göstermektedir.
            Teyemmümde ayakların zikredilmemesine cevabınız nedir?!!
            عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

            Yorum


              #96
              Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

              sn. ypa, eğer size göre ayet açık bir şekilde ayaklarınızı yıkayın (!) diyorsa, neden bazı alimleriniz yıkayın sözünü prantez içerisine almış veya neden bazıları meshedin demiş?!!

              Tefhimul kuran tefsiri:
              6 "Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da" (yıkayın.)

              Fizilalil kuran:
              6-“ Ey müminler, namaza durmak istediğiniz zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız. Başınızı meshediniz, topuklara kadar ayaklarınızı da.”

              Ali Bulaç:
              6- "Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da" (yıkayın.)

              Sadeleştirilmiş Elmalılı Hamdi Meali1 :
              “Ey iman edenler, namaza kalkacağınız vakit, yüzlerinizi, dirseklere kadar; ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshadip topuklara kadar ayaklarınızı" (yıkayın).

              Süleyman Ateş:
              “Ey inananlar, namaza dur(mak iste)diğiniz zaman yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerizi; meshedin: başlarınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı."
              عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

              Yorum


                #97
                Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                [quote author=ypa link=topic=17621.msg107990#msg107990 date=1287524011]
                Buhârî ve Müslim'in Sahîh'inde Ebu Uvâ-ne'nin... Abdullah İbn Âmir'den naklettiği rivayette o, şöyle demiş : Bir­likte gittiğimiz bir seferde Rasûlullah (s.a.) geride kalmıştı. Biz, ona ulaştık. Namaz vakti geçmek üzere idi. Ve namaz ikindi namazıydı. Biz de abdestimizi alıyorduk. Ayaklarımıza meshediyorduk. Rasûlullah (s.a.) sesini yükselterek bağırdı ve abdestinizi yenileyin. Vay sırtlara ce­hennemden, buyurdu. Keza Buhârî ve Müslim'in Sahîh'lerinde Ebu Hüreyre'den, Müslim'in Sahîh'inde Hz. Âişe'den nakledilir ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuş : Abdesti yenileyin. Vay sırtlara cehennemden.

                Leys İbn Sa'd... Abdullah İbn Hâris'ten nakleder ki; o, Rasûlullah (s.a.) in şöyle buyurduğunu duymuş : Vay sırtlan ve ayakların altına ateşten. Beyhakî ve Hâkim de bu hadîsi rivayet ederek isnadının sahîh olduğunu söylerler.
                [/quote]
                "Hz. Resulullah'la birlikte yolculuktaydık; Resulullah (s.a.a) bizden geriye kaldı; (biraz bekledikten) sonra gelip bize ulaştı. İkindi namazının vakti de gelip çatmıştı. Abdest alırken ayaklarımızı meshediyorduk. Resulullah (s.a.a), "Vay topuklara ateşten!" buyurdu ve bu cümleyi iki veya üç defa tekrarladı."
                [Sahih-i Buhârî, C.1, S.42, (Abdest Kitabı, Ayakları Yıkama Bâbı). Bu hadis, Amr, Âişe ve Ebu Hureyre'nin rivâyetinde geçmiş, Buhârî ve Müslim'in şartına göre de sahihtir.]

                sn. ypa, bu hadisinizde, "ayaklarımıza mesediyorduk" diyor. Resulullah (s.a.a) de bunu görünce; "Vay topuklara ateşten" veya sizin tercümenize göre "vay sırtlara cehennemden" buyuruyor.
                Neden vay topuklara?!
                Yıkanmayan yer sadece topuklar mıydı yoksa ayakların diğer yerleri de mi yıkanmamışdı? Eğer diğer yerleri meshedilerek yıkanmamış idiyse ki hadis öyle diyor, o zaman niye sadece "vay topuklara ateşten" buyurmuştur?!
                Az yazıp çok düşünmenizi tavsiye ederim.
                عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

                Yorum


                  #98
                  Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                  ondan sonra cevaplayalım sorularınız. Elmedin efendiye söyleyin mesajlarımdan uzak dursun. ...EDİT... ise söylesin.. ona göre davranalım.Bir hakkım varsaki bir ewmek var. Helal değildir biline.
                  ypa can senin için aynı şeyleri 70 defamı söylemem gerek? yav başlığın adı "ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?" yani konumuz bu, bundan nkonuşacağız. kalkıp "el Kafi, Nehcul Belağa", "Gazali şunu dedi". "sen ehli sünnet alimi olurdun", "seyyidler dedelerine uydukca onlara itaat edilir", "bana nasıl abdest aldığınızı anlatın" gibi şeyleri buraya yazman yasaktır. neden? çünkü başlığın adı "ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?" eğer diğer konularda bir problemin, bir sorun varsa geç başlık aç devam et. düşündünmü neden acaba bazı mesajların siliniyor bazıları silinmiyor?

                  Yorum


                    #99
                    Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                    abdest tarifiniz güzel. ayaklarınızı yıkadığınızı biliyordm tahmin ettiğim gibi. sıralama farklı

                    arada şununda cevabını alalım: abdest için tuvalete gitmenin hükmü nedir?


                    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                    Yorum


                      Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                      islam alimleri neden yıkayını parantez içine almış:

                      siznkilerin hatası. onlarında mesh edin kelimesini parantez içine alması gerkirdi.

                      cümle ayaklarınızı da ...
                      diye bitiyor. burada önceki iki fiiile atıf var. ehl-i sünnet atfın yıkamaya olduğunu düşündüğü için (yıkayınız) derken sizinkiler bir yanlışa daha imza atarak (mesh edin) demek yerine parentez kullanmıyorlar.


                      arapların bir çoğu hangisi. şii den başka ayak yıkamayan var mı arkadaşım. bir inat uğruna.
                      yapmayın böyle...

                      Ayaklar yıkanır. ovula ovula parmak aralarında ki pamuklar alınarak tertemiz yıkanır. fıtra da sünnete uygun olan budur.



                      bir de şu sitede kullanılan dil konusunda bana olan uyarınıza teşekkür ederim aynı üslubu uyarıları, zevkle okuduğunuz, şahsıma yapılan hakaretlerde de görmek isterim. bu yapılmaz diye en azından bir iki cümle sarfetmenizi beklerim...

                      kullandığım cümlelere aşırı dikkat ederken herkesin bildiği kelimeleri kullanmakta bir hata görmedim onu da düzeltirim inşAllah..

                      Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                      Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                      Yorum


                        Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                        [quote author=Elmeddin link=topic=17621.msg108347#msg108347 date=1287811355]
                        ondan sonra cevaplayalım sorularınız. Elmedin efendiye söyleyin mesajlarımdan uzak dursun. ...EDİT... ise söylesin.. ona göre davranalım.Bir hakkım varsaki bir ewmek var. Helal değildir biline.
                        ypa can senin için aynı şeyleri 70 defamı söylemem gerek? yav başlığın adı "ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?" yani konumuz bu, bundan nkonuşacağız. kalkıp "el Kafi, Nehcul Belağa", "Gazali şunu dedi". "sen ehli sünnet alimi olurdun", "seyyidler dedelerine uydukca onlara itaat edilir", "bana nasıl abdest aldığınızı anlatın" gibi şeyleri buraya yazman yasaktır. neden? çünkü başlığın adı "ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?" eğer diğer konularda bir problemin, bir sorun varsa geç başlık aç devam et. düşündünmü neden acaba bazı mesajların siliniyor bazıları silinmiyor?
                        [/quote]

                        bana sormadan mesajımı silme arkadaşım. sana göre boş veya konu ile alakasız gelebilr. belki daldan dala atlanıyor gözükebilir. sor ben izah ederim... silme mesajlarımı...

                        başka konu açmıyorum gereksiz çünkü...

                        ayaklarınızı yıkadığınız halde mesh etmeyi savunuyorsunuz. daha ne olsun..
                        neyi konuşalım..

                        sorularım var ama hepsinde öküz altında buzağı arandığı için yazmak istemiyorum açıkçası.

                        samimi bulduğum kardeşlere özelden sorar öğrenirim inşAllah..
                        selam ...
                        Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                        Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                        Yorum


                          Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                          bana sormadan mesajımı silme arkadaşım. sana göre boş veya konu ile alakasız gelebilr. belki daldan dala atlanıyor gözükebilir. sor ben izah ederim... silme mesajlarımı...

                          başka konu açmıyorum gereksiz çünkü...

                          ayaklarınızı yıkadığınız halde mesh etmeyi savunuyorsunuz. daha ne olsun..
                          neyi konuşalım..

                          sorularım var ama hepsinde öküz altında buzağı arandığı için yazmak istemiyorum açıkçası.

                          samimi bulduğum kardeşlere özelden sorar öğrenirim inşAllah..
                          selam ...
                          sen kimsinki ben sana soracağım? forumun kuralları var ve kurallara her kes uymalıdır. başlık ile uyumlu olmayan her mesajı kim yazarsa yazsın, hangi başlıkta yazarsa yazsın sileceğim.

                          Yorum


                            Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                            ben ... EDİT ... deyince kızıyorlar.

                            hesap sorma değil hak hukuk meselesi...
                            senin kafan başlıkla bir ilgi kuramayabilir. bir sor da açıklayalım diyorum..
                            geçsin tarafsın . tarafsız bakamazsın. müsade et de ilgili ilgisiz mi araştıralım diyorum..

                            ben Allah ın kuluyum.. ne kınayanın kınamasından ne de tehdidinden korkarım. daha tanıyamadınsa tanı...

                            başlıkla ilgi ... EDİT .... muhataplarımla arama girme.

                            selam
                            Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
                            Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

                            Yorum


                              Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                              korkarım ki ortalık yine gerildi..

                              RAbbim bizi nefsimizin eline bırakmasın..

                              sakin olun lutfen. ortada bir şey yok..

                              mesajlarınız silinmeyecektir ve silinmemektedir.. en son hangi mesajınız ne zaman silindi ypa ?

                              Yorum


                                Ynt: ABDESTTE AYAKLARIN YIKANMASI MI MESHEDİLMESİ Mİ?

                                [quote author=Qom_u_aşk link=topic=17621.msg108432#msg108432 date=1287867217]
                                korkarım ki ortalık yine gerildi..

                                RAbbim bizi nefsimizin eline bırakmasın..

                                sakin olun lutfen. ortada bir şey yok..

                                mesajlarınız silinmeyecektir ve silinmemektedir.. en son hangi mesajınız ne zaman silindi ypa ?
                                [/quote]

                                arşivi inceledim şimdilik tamamını inceleme imkanım olmadı..

                                sn ypa iki gün önce silinen bir mesajınıızı iade ediyor ve sizden yönetim adına özür diliyorum.. Silen arkadaşımızın inşaAllah bundan böyle daha dikkatli olacağı konusunda iyimserim..

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X