Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #91
    Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

    [quote author=Musavi link=topic=20410.msg138665#msg138665 date=1325424545]
    Yazmayacaktım ama dayanamadım...zerre haklı diyebilmeniz çok şaşırtıcı...adam hutbetul beyanı savunuyor kufur olabilecek çok seyi savunuyor siz ona haklı diyorsunuz..hakkı bulmuş mu ne hakkı bulması şii oldum demekle hak mı bulunuyor ?
    [/quote]
    sayin musavi, bir kac kitap okumakla alim olunacagini dusunuyor ve ufacik bilginle herkesi tekfir ediyorsun.
    veled-i zina imam olabilir mi? topicinde muspet yonde verdigin fetva ile veledi zina mumin olamaz mealindeki aciklamami Allahin adaletsizligi (hasa) olarak degerlendirmen, islam dininin ruhu olan ehlibeyt ilminin hakikatindan zerrece haberdar olmadigini gosterir. boylesi temel meselelere dahi vakif degilken baska meseleler hususunda insanlari yargilayip hukum vermen insafli mi?

    Yorum


      #92
      Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

      [quote author=Musavi link=topic=20410.msg138426#msg138426 date=1325315390]
      "Seyyid Ebû Şuayb Muhammed b. Nusayr Sâmirî Yahya b. Maîn'e: Ey Yahya! Hayatla birlikte sana bir hastalık geldiğinde veya ölümle birlikte bir felakete uğradığında; aşırı taassub için olan bu beşerî gömlekten sıyrılarak, nuranî ışıklar yaparak, temiz, temizlenmiş, yüce, bembeyaz koku ile, saf ve tertemiz kılan bu ulvî bir davetle çağır. Buna nuranî heykelleri tabi kıl ve ey delalet ile yol gösteren, kudreti ile zahir, hikmeti ile batın, kendisi ile varlığı gerekli, sıfatları ile, ismi ile konuşan! Ey O, ey her şeyi olan, evveli ve sonu olmayan ezelî! Sebeplerin sebebi, gayelerin gayesi, sonların sonu! Ey gizli sırları bilen, ey hazır, ey mevcud, ey zahir ve ey maksud olan, ey gizlenmeksizin gizli olan, ey nurundan nuruna parlayan ve nuru kendinde sönen! O nur senden başladı, sana dönüyor. Ey her nuru ortaya çıkaran, meydana çıkan! Her nura "isim", her isme mekan, her mekana makam, her makama "bab" kılan! O, O'ndan O'na yönelen "bab" ı irşad ediyor. Ve yine O'nda O'na giden "bab" a giriyor. Sen ey Emiru'n-Nahl, ey kendine yönelene yol gösteren Ali b. Ebî Tâlib! Her şey sensin, hû, yâ hû, yâ hû! Ey her şeyi kendisinden başka kimsenin bilmediği! "Sîn" ile ilgili meseleleri "selekûn, sulûken, selikûn, sâlikûn, selikin" bunlarla ilgili sorunların sordukları şeyi senden istiyorum. (13)"
      "İbnu'l-Veli'yi Yüceltme" başlığı taşıyan ikinci surede ise, Hz. Ali ile ilgili şu aşırı ifadeler yer alır: "Buyur, buyur ey Emiru'n-Nahl! Ey Ali b. Ebî Tâlib! Ey her arzu edenin sevip dilediği! Ey ulûhiyeti ile ezeli olan! Ey yaratılmışların aslı! Sen bizim gizli ilahımız, açıkça imamımızsın.


      Ahmet Turan, "Kitâbu'l-Mecmu'u'nun Tercümesi", Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 8, Samsun 1996, s. 8-11.
      13. Turan, "Kitâbu'l-Mecmu'u'nun Tercümesi", s. 8-9. Turan, "Kitâbu'l-Mecmu'u'nun Tercümesi", s. 9; Süleyman Efendi, a.g.e., s. 10.
      [/quote]
      Musavi,

      Arap Alevilerinde "kitab'ul mecmu" diye bir kitap yoktur. Bütün bunlar yalan ve iftiradan başka bir şey de değildir. Siz nasıl oluyorda Arap Alevi olmayan birinin tezlerine inanabiliyor sunuz?
      Ehlibeyt düşmanların uydurmalarına inanmanız ve onları burada paylaşmanız şaşırtıcıdır. Şunu unutmayınız ki; Ehlibeyt düşmanları Şii kardeşlerimiz hakkında da bize atılan -haşa- "Hz. Ali''ye Allah derler." ifitrasını atmıştır.

      Bizim bir kutsal kitabımız vardır, o da Allah'ın kitabı Kuran-ı Kerim'dir.

      Tarih boyunca Aleviler hakkında çok şey yazıldı ve halende yazılmakta... Yazılanların çoğu Alevi olmayan kişilerin kaleminden çıktı.
      Sana tavsiyem; Arap Alevileri, Arap Alevilerin dilinden anlatacak kitaplar oku. o Zaman gerçeği daha iyi görürsün.
      "İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

      İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)

      Yorum


        #93
        Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

        Uzun bir zaman oldu forumu incelmiyorum. Normalde daha önce en azından hafta da bir kontrol ederdin neler tartışılıyor diye. Ama bir baktım ki büyük hata etmişim mutlaka haftada bir incelemek lazım ki büyük bir düprizle karşılaşmayayım diye.
        Forumda gördüğüm yazılar açıkçası beni çok üzdü özellikle musavi isimili arkadaşın yazıları. Nusayriler yani Arap Alevileri Hz. Ali ye Allah derlemiş te Hasibinin kitabında yazıyormuş. Ben Hasibinin birkaç kitabını okudum kitaplığımda da vardır. Bana adını ve sayfa numarasını verirse bende okuyayım demek ki benim gözümden kaçmış. Yoksa Musavi kardeş işkembeden mi atıyor?
        Hadi anladık Emevi zihniyetini taşıyan Sünni kesim bizlere hepimize iftiralar atıyor sırf Hz. Ali’nin velayetinde olduğumuz için peki sözde kendine Ehlibeyt şiası diyen kesimden biri, başka bir Alevi kesime iftira etmesi ne kadar hoş ve etik bir şeydir? Ehlibeyt bunumu emretti?
        Musavi kardeşim http://www.velayet.com/index.php?topic=22393.0 bu topikte yazdıkları da aynı derecede ilginç.. o başlangıçta koyduğun uzun yazıyı nereden buldun ve kopyalayıp yapıştırdın? Tam anlamıyla biz bir şirk fırkasıyız demek o kadarına bizi iyi tanıyorsun. Allahtan kork, birde Ehlibeyt şiası olacaksın…. katli vacipler falan (editlenmiş yazılarda bundan bahsettiğin tartışmada diğer arkadaşların sana tepkisinden anlaşılıyor.) biz bunları ilk önce ibni Teymidyeden duyduk acaba bir akrabalığınız mı var? Belli bir topluluğu kafirlikle suçluyorsunuz neye dayanarak? Ali ye Allah diyorlar diyorsunuz peki deliliniz nedir? Her hangi bir Arap Alevisi alimi bunumu söyledi? Böyle bir inanca sahip olduklarını kendilerimi ikrar etti size? Onların yazılı bir metnini mi okudunuz? Buyrun karşınızda bir Arap Alevisi var. Kanımı helal kılıyorsanız Maraşta Alevileri katledenlerden farkınız ne o zaman? Sayın Musavi Sivasta Alevileri yakanlardan farkınız ne? Yoksa senin için fark etmez onlar Bektaşi yakın gitsin diyenlerden misin? Alta yazmışsın forumdan ayrıldım diye niye kaçıyorsun? Buradaki tüm şia Kardeşlerimizin senin gibi duyduğu yada okuduğu her saçmalığa inanmadığı için darılıp tamı gittin?

        من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
        أبو النواس

        Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
        Ebu Nevves

        Yorum


          #94
          Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

          Birde size bir link veriyorum bu linkte bir beyan var bu saçma iftiralara cevap olarak hazırlanmış Alevilerin akidesini anlatan bir yazı. Arapça bilenleriniz okusun altında Lübnan ve süriyedeki Arap Alevisi şeyhlerinin imzası var. Musavi bey zahmet edip okurlar inşallah.. http://alawiyoun.net/node/1422
          orada 80 arap alevisinin imzası var.

          من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
          أبو النواس

          Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
          Ebu Nevves

          Yorum


            #95
            Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

            Sayın sveydi Sivasta alevileri sünniler öldürmedi. Başbağlarda da sünnileri aleviler öldürmedi. Varlığını çaışma, terör tedhiş, vahşet ve kana borçlu olan islam düşmanı rejimin karanlık yüzleri öldürdü.
            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

            Yorum


              #96
              Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

              [quote author=Mekzun link=topic=20410.msg138705#msg138705 date=1325438846]
              Bana danışmanız daha doğru olur diye düşünüyorum. Öğrenmek istediğiniz nedir bana sorabilirsiniz, Allah'ın izniyle ve bilgim ölçüsünde yanıtlarım.
              Hilal nur kardeşime de hala yanıt veremedim ama ilk fırsatta vereceğim inşallah

              Malumunuz her zaman müsait olamıyorum.
              [/quote]

              öğrenmek istediğim nusayri akidesi,fıkıh sistemi,ibadetleri vs... bununla alakalı kaynak site varmı bakabileceğim.
              Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
              İmam Ali (a.s)

              Yorum


                #97
                Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                [quote author=mikdat bin esved link=topic=20410.msg139871#msg139871 date=1326310962]
                öğrenmek istediğim nusayri akidesi,fıkıh sistemi,ibadetleri vs... bununla alakalı kaynak site varmı bakabileceğim.
                [/quote]

                Kaynak iste diyebileceğimiz tam bir site yok. ama bilgilendirme amaçlı küçük siteler mevcut. Arap Aleviliğinin akidesi Şia akidesi ile bire bir aynı sadece aramızda bir kaç fark var. bu farklar. İmamlara bakış (yani İmamların ve Peygamberlerin beşeri olmadığı) yeniden doğuş. İmam Hasan el Askeri ve İmam Muhammed el- Mehdi (a.s.a) in babı konusunda şia kesiminden ayrılmaktayız.

                من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                أبو النواس

                Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                Ebu Nevves

                Yorum


                  #98
                  Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                  [quote author=sveydi link=topic=20410.msg139927#msg139927 date=1326379588]
                  yeniden doğuş.
                  [/quote]



                  [quote author=Murtazaali link=topic=17513.msg106227#msg106227 date=1285930498]

                  Prof. Dr. Hüseyin HATEMİ

                  Biz Ehlibeyt'e bağlı olan Müslümanlar, kendiliğimizden söz söylememeye, Kur'an'ı Kerim'i ve Ehlibeyt'in tebliğini esas almaya özel bir gayret göstermeliyiz. Çünkü yine özellikle bu konu; İblis'in insanlığa düşmanlığı dolayısı ile en yoğun bir şekilde ayartmalarına, iğvalarına vesile yaptığı bir konudur. Batı'da ve Doğu'da insanlığın maalesef önemli bir bölümü "Kuzu postunda gelen Kurtlar"ın da, ins şeytanlarının da işbirliği ile ayartılmaktadırlar. Kur'an'ı Kerim'in ilk suresi olan mübarek Fatiha Suresinde, "İhdina's-Sırat-el-Mustakiym!" duası telkin edilir. Hidayet Allah'dan istenir. Yanlış yol, İblis'in yolu; "gazaba uğramışlar"ın, yani iradi seçimleri ile İblis'in telkinlerini seçip –çağın terimi ile- gizli veya açık olarak "satanist" konumunda olanların, bir de bilinçli iradeleri ile İblis'i seçmiş olmasalar dahi, "Kuzu postundaki Kurtlar"a inanarak yine şeytani tebliğlere kapılmış olanların yoludur" Sırat-ı Mustakiym"e gelince, bu yol, "en'amte aleyhim"in yoludur. "En'amte aleyhim", "Seçkin görevliler"dir, "ismet" nimeti ile görevlendirilen ve nimetlendirilen kullardır. Bunların başında "Rahmeten lil-alemin" olan, "Ulu yaradılış ile yaratılmış" (Huluk-i Azim) Resul-i Ekrem (s.a.a) gelir. Allah'ın bütün sadık elçilerinin Nur'u, Nur'i Muhammedi'den kaynaklanır. İblis de bunu bildiği için Resul-i Ekrem'i (s.a.a) insanlığın tanımaması için bütün gayreti ile didinir. Bunda başarıya ulaşabilir, Resul-i Ekrem'i (s.a.a) insanlığa kendi çizdiği bir "tasvir" ile tanıtabilirse, ardından elbette O'nun Ehlibeyt'ini de yanlış tanıtır. Ardından da "Kuzu postuna girmiş kurtlar"ın yanlış yorum ve öğretileri, insanlığı "zulmet"lere götürüp Nur'dan uzaklaştıran batıl inanç ve uygulamalar gelir. "Reenkarnasyon" (tekrar bedenlenme) bu şeytani öğretilerden birisidir ve yukarda söylediğimiz gibi, başlıcalarından birisidir. Son yıllarda bu batıl öğreti maalesef bulaşıcı ve tehlikeli bir ruh ve akıl hastalığı mikrobu olarak, etki alanını genişletmiştir.

                  Alevi vatandaşlarımızdan birisini getirerek fikrini sorması dolayısı ile varlığından haberdar olduğum ve ruh sağlığı açısından son derece tehlikeli bir kitap'ta (Yazarı olan kadın, birkaç yıl öncesine kadar "önemli" bir siyasi mevkide olan ve maalesef aynı zamanda "ruhiyat" alanında profesörlük unvanı taşıyan bir kimse tarafından hararetle övülmekte ve desteklenmekte idi), reenkarnasyon inancı –desteklenmekte ve savunulmakta değil- dayatılmakta idi. Profesör Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün bazı kitaplarında da, daha "bilimsel" ve "İhtiyatlı" bir görünüm altında da olsa, maalesef bu inancın telkin edildiği görülmektedir. Bu zat, kitaplarının yeni baskılarında sürekli eski görüşlerini kitaptan çıkarmak ve bazen bir sonraki baskıda da tekrar koymak ile de maruf olduğu için, Kur'an'ın Temel Kavramları, 19. Basım, İstambul, 1999'daki "Reenkarnasyon" öğretisini sonradan kitaptan çıkarıp çıkarmadığını şu anda bilmiyorum. Fakat bir ara önemli sayıda kimse O'nun "öğretisi" ile "reenkarnasyon" inancını savunmakta idiler.

                  Yukarıda söyledim: Biz inanca ilişkin öğretileri Kur'an-ı Kerim'i aklımız ile tefsir ederek bu kaynaktan alırız. Farklı yorumlar karşısında aklımız karışıyorsa, "Sakaleyn" hadisine uyar ve Ehlibeyt'e sorarız. Şimdi bunu yapalım.

                  2- Kur'an-ı Kerim ve Reenkarnasyon İnancı

                  Kur'an-ı Kerim'in 23. Suresinin (Müminun), 99-100. ayetleri açıktır: "Beni Dünya'ya tekrar gönder! Diyen Nefs'in bu talebi kabul edilemez. Ölen kimsenin Nefs'i önünde, kıyametten sonraki Ba's-ü Ba'd-el-Mevt (ölümden sonraki dirilme) gününe kadar bir "berzah" vardır ve bu berzah aşılmaz.

                  Bu ayetten önce de, açıkça "reenkarnasyon" inancının şeytani olduğu belirtilir:

                  De ki Rabbim sana sığınırım şeytanların hemezatından ve sana sığınırım onların (Şeytanlar) hazır bulunmalarından! (Müminun, 97-98) şeytanlar, büyük şeytan (ayartıcı) İblis'e tabi olarak, insanları zulmetlere itmeye çalışan ayartıcılardır. (Mine'l-Cinneti ven'nas. Nas suresi) Kur'an-ı Kerim'in son ayeti) insan ile Nur arasına girmeyi başarınca, insanı Allah'ı zikretmekten uzaklaştırınca, inatçı ve dirençli bir "şeytan" olarak, devamlı onunla birlikte olmaya, "hazır" olmaya çalışabilir (Hacc suresi, 3, Saffat suresi, 7)

                  "Şeytan tasallutu" denen marazi durumun temel sebebi, Allah'ı anmaktan yüz çevirmek, Allah ile ilişkisini kesmektir. (Zuhruf suresi, 43/36. ayeti okuyunuz)

                  Bütün şeytani darbelerden travmalardan, şeytani tasallut ve vesveselerden korunmak için Allah'a sığınmak, O'na bağlanmak gerekir. O'na bağlanmanın en yüce derecesi de Resul-i Ekrem (s.a.a) sevgisi ve bağlılığı ile olur. (Al-i İmran, 3/31)

                  Reenkarnasyon inancı "şeytanlar" tarafından, özellikle "ruh çağırma" celseleri ile telkin edilir. Bu celselerde "ihzar" edilen "görünmez varlıklar" ölmüş insanların "nefs"leri değil, "cinn cinsinden şeytanlar"dır. (Ayartıcılar). Bunlar "Gaib"den, gelecekten haber veremezler. Ancak, maziden ve halden, geçmişden ve şimdiki zamandan, bilgi verme sureti ile bu celselere katılanları aldatır, ardından da vahy'e aykırı "yaldızlı sözler" le insanları yoldan çıkarabilirler." (En'am, 6/112)

                  Bu konuyu başka bir yazıda ele almak üzere, "reenkarnasyon inancı"nın Kur'an-ı Kerim'de kesin olarak çürütüldüğünü tekrar edelim. Müminün Suresi (23)nin 97-100 ayetlerini siz de dikkatle okuyunuz.

                  2. Ehlibeyt'in sözü:

                  Resul-ü Ekrem'in (s.a.a) "Hulefa-i Raşidin"i olan On iki imam ile, bir parçası olan Betül ve Azra Fatımat-uz-Zehra "yıldızlar" gibidir. Bu Hulefa-i Raşidin'den İmam Aliyyu'r-Rıza (a.s), "Reenkarnasyon" konusunda şöyle buyurmuştur:

                  "Tenasühe inananlar kafirdir."

                  Bkz. İmam Rıza (a.s)'dan Hadis Pınarı, Şeyh Saduk Merhum'un Uyun-u Ahbari'r-Rıza çevirisi, Kasım 2001, Almanya-Nürnberg, 46.bölüm, 2, s.600)

                  Şu halde, Habl-i İlahi olan Kur'an-ı Kerim'in yukarıda zikredilen ayetinin açık manası, "sağlam halka" olan (Urvet'ul-Vuska) Ehlibeyt'in beyanı ile de şüpheye yer vermeyecek şekilde tefsir edilmiş olmaktadır.

                  3. Tereddütlerin İzalesi

                  a) Reenkarnasyon inancının, seçkin görevlilerin ölümlerinin bizim ölümlerimiz gibi olmadığı inanç gerçeği ile ilgisi yoktur.

                  b) Mesih ve Mehdiye iman ile de ilgisi yoktur. Şeytanî olan, Mesih veya Mehdi (a.s)'ın, kendisi olduğunu iddia edenlerin bunu "reenkarnasyon" inancına dayandırmalarıdır.

                  c) İmam Rıza (a.s)'ın sözündeki "tenasuh"u, hayvan bedeninde geri gelmeye hasrederek, insan bedeninde geri gelmenin mümkün olduğunu iddia etmek de "şeytanî"dir. Tenasuh'un dar anlamı esasen "reenkarnasyon"dur, insan bedeninde tekrar doğmaktır. Bu konuda Molla Sadra merhumun Mebde ve Mead'ına başvurulabilir. (Farsça çeviri Ahmed Hüseyni-i Erdekani, Tehran 1362, Ondokuzuncu Fasıl, s. 381 vd.) "Hayvan bedeninde doğma" inancının özel adı neskh (tenasuh) değil meskh (mesh), bitki şeklinde gelme inancının "fesh" cemadat'da gelmenin adı ise "reskh"dir.

                  Molla sadra merhum, tenasuh inancının alken de muhal olduğunu ispat etmektedir. "Nefs", "beden" ortamında gelişir. "Nefs"in, başka bir bedende tekrar dünyaya gelmesine imkan yoktur.

                  d) Şu halde bazı kimselerin kendi doğumlarından önce ölmüş kimselerin bazı halleri hakkında bilgi vermeleri de, işin içinde "şarlatanlık" olmadığı hallerde, "şeytanî" telkinlerdir.

                  Reenkarnasyon inancını yayan ve savunan çevrelerden ve kimselerden Allah'a sığınalım ve sakınalım. Allah bizi Ehlibeyt'ten ayırmasın.[1]

                  [1]- Genel olarak "Şeytani öğretiler" ve "Etkiler" konusuna tekrar döneceğiz. "Reenkarnasyon" hakkında Ehlibeyt mektebi açısından kaleme alınmış bir inceleme için bkz. Muhammd Hadi Ma'rifet, Farziyye-i Bazgeşt-i Ruh, Seyyid Nasrullah Ayeti-i Mukaddem çevirisi, Muessese-i İmam-ı Sadık (a.s), N.9, 1395 Hicri Kameri, Kum.

                  [/quote]

                  Yorum


                    #99
                    Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)



                    "Reenkarnasyon" (tekrar bedenlenme) bu şeytani öğretilerden birisidir ve yukarda söylediğimiz gibi, başlıcalarından birisidir. Son yıllarda bu batıl öğreti maalesef bulaşıcı ve tehlikeli bir ruh ve akıl hastalığı mikrobu olarak, etki alanını genişletmiştir.

                    Öncelikle Hüseyin hateminin sizin için ne olduğu nasıl bir değer olduğunu bilmiyorum. ha eminim ki en büyük şia alimleriniz bile yeniden doğuşu şiddetle red ederler. ama yukarıda şeytani diyor ilginç geldi bana çok iddialı bir tabir kullanmış. şimdi ben şia kaynaklarında da bu akıl ve ruh hastalığını teyid eden yazılar hadisler var desem bana ne derdin Abdullah kardeşim?



                    Yukarıda söyledim: Biz inanca ilişkin öğretileri Kur'an-ı Kerim'i aklımız ile tefsir ederek bu kaynaktan alırız. Farklı yorumlar karşısında aklımız karışıyorsa, "Sakaleyn" hadisine uyar ve Ehlibeyt'e sorarız.


                    çok güzel demiş iyide bizde aynı şeyi yapıyor ve kurAn ve Ehlibeyte tabiyiz. bu çizginin dışına çıkmak İslam çizgisinin dışına çıkmaktır.

                    Kur'an-ı Kerim'in 23. Suresinin (Müminun), 99-100. ayetleri açıktır: "Beni Dünya'ya tekrar gönder! Diyen Nefs'in bu talebi kabul edilemez. Ölen kimsenin Nefs'i önünde, kıyametten sonraki Ba's-ü Ba'd-el-Mevt (ölümden sonraki dirilme) gününe kadar bir "berzah" vardır ve bu berzah aşılmaz.


                    şimdi değerli kardeşim Kur'anın bir bütünsellik içinde değilde sadece bu ayete göre değerlendireceksen. buna göre Rec'atte yoktur. hayda ne yani rec'atte şeytani bir şeymi oluyor??
                    birde bu ayette dönek isteyen Herkesin geri dönüşü red ediliyor yoksa belli bir kesimin ki onlar geri dönme talebinde bulunuyor ve red ediliyor?
                    Bu ayetten önce de, açıkça "reenkarnasyon" inancının şeytani olduğu belirtilir:


                    Ayetleri birbiri ile karıştırmasın önceki ayetleri sonra gelen ayetlerle birleştirip yorumlar yapacağına, yani kendi yorumunu yapacağına gitsin yukarıdaki sakaleyn hadisini uygun şekilde Bu Kuran ayetini Ehlibeyte sorsun ve bana Ehlibeytin bu ayet ile ilgili ne dediğini anlatsın. Ehlibeyt bu yorumu yapmamışken o nasıl bu yorumu yapabiliyor?

                    İmam Aliyyu'r-Rıza (a.s), "Reenkarnasyon" konusunda şöyle buyurmuştur:
                    "Tenasühe inananlar kafirdir."

                    İmam burada hangi tenasuhten bahsetmiş? Arap Aleviliğinin inandığı yeniden doğuş Ahiret inancını, cennete ve cehennemi inkar eden türden bir şey olsaydı mesela Hintliklerdeki gibi. O zman bu hadis bizi bağlar derdim. ama imam kimin hakkında demiş ve nasıl bir tenasuhtan bahsetmiş?
                    Eğer Şii kardeşlerimiz Rec'ate inanıyorsa bizde yeniden doğuşa inanıyoruz

                    من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                    أبو النواس

                    Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                    Ebu Nevves

                    Yorum


                      Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                      Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin. Günahlarımızı kabulleniyoruz. Şimdi (bu ateşten) bir çıkış yolu var mı?”Mu'min 11

                      Yorum


                        Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                        [quote author=Qom_u_aşk link=topic=20410.msg139965#msg139965 date=1326442648]
                        Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin. Günahlarımızı kabulleniyoruz. Şimdi (bu ateşten) bir çıkış yolu var mı?”Mu'min 11

                        [/quote]
                        bu ayeti söyleyenler kim? ve nereden nasıl bir ateşten çıkış aramaktalar? ben merak ediyorum...

                        من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                        أبو النواس

                        Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                        Ebu Nevves

                        Yorum


                          Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                          sveydi

                          yukarıdaki alıntıyı inşaALLAH seni düşünmeye sevk eder diye alıntılamıştım yanılmışım.
                          cevaplarına bakıyorum seni zerre kadar düşünmeye sevk etmemiş.

                          Yorum


                            Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                            [quote author=Abdullah link=topic=20410.msg140036#msg140036 date=1326483483]
                            sveydi

                            yukarıdaki alıntıyı inşaALLAH seni düşünmeye sevk eder diye alıntılamıştım yanılmışım.
                            cevaplarına bakıyorum seni zerre kadar düşünmeye sevk etmemiş.


                            [/quote]

                            Ben daima düşünen biriyimdir Abdullah kardeşim.

                            Paylaşımın ve beni düşündüğün için yinede teşekkürler. Umarım sende benim ne demek istediğimi düşünürsün. Bir şeye körü körüne inanmak vardır birde bir şeye gerçek olduğunu bilip inanmak vardır. ve inan bana ben körü körüne inanmıyorum.

                            من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                            أبو النواس

                            Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                            Ebu Nevves

                            Yorum


                              Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                              [quote author=sveydi link=topic=20410.msg139964#msg139964 date=1326442492]
                              Eğer Şii kardeşlerimiz Rec'ate inanıyorsa bizde yeniden doğuşa inanıyoruz
                              [/quote]

                              Ric'at, tenasüh inancını gerektirmektedir.
                              Cevap:
                              Bu şüpheyi cevaplamadan önce birkaç konunun açıklık kazanması gerekir:
                              1- Ehlibeyt İmamlarından mütevatir olarak nakledilen rivayetler, tenasüh inancının batıl ve imkanız olduğunu vurgulamaktadır. Bu konuda Şia ittifak etmiş, bir çok makale ve kitaplar yazmışlardır.
                              Me'mun, İmam Rıza'ya, "tenasüh" görüşü hakkında ne diyorsunuz? diye sorunca İmam (a.s), "Tenasühe inanan kafirdir ve cenneti yalanlamış olur."[46]
                              Şeyh Saduk ise şöyle der: Tenasüh görüşü batıl bir görüştür. Tenasühe inanan kafirdir; çünkü tenasüh, cennet ve cehennemi yalanlamayı içerir.[47]
                              2- Tenasühe inananlar, kıyamet ve ahireti yalanlayan batıl inaç sahibi kişilerdir. Aş'eri, "Mekalat-ul İslâmiyyin" adlı eserinde Şia'nın ric'at inancıyla, Gulat(aşırıcılar)ın tenasüh inancı arasında şu şekilde fark gözetmiştir:
                              Rafiziler, ölülerin kıyametten önce dünyaya dönüşü konusunda iki gruba ayrılmışlardır:
                              a- Ölülerin kıyametten önce dünyaya döneceklerine inanmaktadırlar,[48] rafizlilerin çoğunluğunun görüşü budur;[49] ve yine İsrailoğulları'nda vuku bulan her şeyin bir benzerinin bu ümmette de vuku bulacağına, Allah Teala'nın, İsrailoğulları'ndan bir grubu ölümlerinden sonra dirilttiği gibi bu ümmetten de bir grup ölüyü dirilteceğine ve kıyametten önce dünyaya döndüreceğine inanmaktadır.
                              b- İkinci grup ise her şeyin boş olduğuna inanan, kıyamet ve ahireti inkâr eden, kıyamet ve ahiret diye bir şeyin olmadığını, sadece ruhların başka bedenlere girdiğini söyleyenlerdir. Bu görüşe göre, iyi biri olursa ruhu zarar ve acı görmeyen bir bedene intikal eder ve eğer kötü birisi olursa ruhu zarar ve acı gören bedenlere intikal eder; bunun dışında bir şey yoktur ve dünya sürekli olarak böyle kalacaktır.[50]
                              Resulullah'ın Ehlibeyti'nin ve Şiî tarihinin bize vermiş olduğu derslerden biri şudur: Onlar Gulat'ı tekfir eder ve onlardan uzak olduklarını ilan ederlerdi. Bu konuda onların burada değinemeyeceğimiz meşhur bahisleri vardır.
                              Doktor Ziyauddin-i Ris, Şia fırkalarını saydıktan sonra şöyle diyor: Şia fırkalarına beşinci bir kol daha eklenmiştir, o da Gulat'tır. Ama gerçekte Gulat Şia'dan değildir, onların aşırıcılıkları onları İslâm dairesinden çıkarmıştır.[51]
                              3- Ric'atin batıl tenasüh inancı olduğunu kabul ederek ric'ati reddedenler, tenasühle cismani mead arasında fark gözetmemişlerdir. Ric'at cismani mead türündendir. Tenasüh ise, ruhun bir bedenden ayrılarak diğerine intikalidir. Oysa cismani mead böyle değildir. Cismani mead, birinci bedendeki ruhun kişisel özellikleriyle dünyaya dönüşüdür; ric'at de böyledir.
                              Eğer ric'at tenasüh olsaydı bu durumda Hz. İsa (a.s) tarafından ölülerin dirilişi de tenasüh olurdu ve yine eğer ric'at tenasüh olsaydı diriliş ve cismani mead da tenasüh olurdu.[52]
                              Bundan böyle bilimde çocuklaşan birisi kalkıp da, "Ric'at düşüncesi, aralarında büyük fark olmasına rağmen Fisağuris'in ileri sürdüğü tenasüh düşüncesine benzemektedir..." diyemez.[53]

                              yazının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsin
                              http://quran.al-shia.org/tr/F&Q/02.htm


                              birde tenasuhla ilgili daha önce tartışılmış başlık

                              http://www.velayet.com/index.php?topic=6972.0

                              Yorum


                                Ynt: Alevi Müslümanlar (Nusayriler - Arap Alevileri)

                                [quote author=sveydi link=topic=20410.msg139966#msg139966 date=1326443074]
                                bu ayeti söyleyenler kim? ve nereden nasıl bir ateşten çıkış aramaktalar? ben merak ediyorum...
                                [/quote]
                                bu ayettekiler ikinci kez dünyada yaşam şansı verilen ancak yine kötü yaşayan ve cehennemi katmerli olarak hak eden suçlulardır. feryatları cehennemden gelmektedir.

                                şia bu ayeti rec'at, yeniden dünyaya geliş yaşamına delil olarak gösterir.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X