Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

    kravat takma bazi is yerlerinde iscilere zorunlu mu kiliniyor? öyle durumlarda mi kravat takmaya cevaz veriliyor?

    Yorum


      #77
      Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

      Muhammet kardeşim, bu zorunluluk İran'da elbette olmuyor. Ama Türkiye gibi yerlerde bir çok öğretmen, memur şia arkadaşlarımız var. saygılarımla
      Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

      "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

      Yorum


        #78
        Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

        şah döneminde sanırım zorunluydu ve şeriati de bir öğretmen olduğu için bu zorunluluk gereği kravat takması gerekiyordu. ancak zorunluluk okulda olur. oysa şeriatinin tüm konferanslarda hatta dışarıda kravatlı olduğu görülüyor. benim bildiğim zorunluluk nedeniyle kravat takan biri okuldan daha çıkmadan kravatı çıkarıp okulda bırakır. dışarıdaki resimlerinde kravatlı göremezsiniz onu... ama şeriati öyle sanıyorum ki kravatı seviyordu...

        Yorum


          #79
          Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

          [quote author=selmancan link=topic=25159.msg173909#msg173909 date=1401892486] şah döneminde sanırım zorunluydu ve şeriati de bir öğretmen olduğu için bu zorunluluk gereği kravat takması gerekiyordu. ancak zorunluluk okulda olur. oysa şeriatinin tüm konferanslarda hatta dışarıda kravatlı olduğu görülüyor. benim bildiğim zorunluluk nedeniyle kravat takan biri okuldan daha çıkmadan kravatı çıkarıp okulda bırakır. dışarıdaki resimlerinde kravatlı göremezsiniz onu... ama şeriati öyle sanıyorum ki kravatı seviyordu... [/quote]

          bence de
          Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

          "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

          Yorum


            #80
            Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

            Caiz olduğunu sizin söylemenizin ne önemi var.Aziz İmamlardan böyle bir rivayet ya da uygulama yok sonra çıkarılmış bir Bid'attır. Bazı Taklit mercileri de Haram olduğunu söylüyor yani caizdir sözü sizi bağlar caiz değildir diyen Merciileri niye görmüyorsunuz...
            YaptınızYapmadınız

            Yorum


              #81
              Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

              frk kardeşim. Ben bilgi sahibi olmadığımdan soruyorum. Lütfen kravatın takılmasının caiz olduğunu bildiren Müçtehitlerimizin fetvalarını yayınlarsanız sevinirim. Bunu bilgilenmek amacı ile soruyorum. Tabiki Ali Şeriati'nin taklit ettiği merci kravatı helal bilmişse, buradane benim ne de selmancanın diyeceği bir şey olamaz. Ben de kendi adıma özür dilerim o zaman.O zaman da siz haklı olursunuz. saygılarımla...
              Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

              "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

              Yorum


                #82
                Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                o daha muzik aletlerinden bahsediyor sanki seriati aletlerden dolayi bu merasimlerin safevi bidati oldugunu soyluyormus gibi

                Yorum


                  #83
                  Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                  KRAVAT fetvasıyla ilgili bir cevabım savunmam olmadı ben müzikte kaldım...Kravat fetvası vermem ama İranda inkilabi ve devlet yetkililerinin Batı giyimi olan Pantolon Ceket v.b giyimleri giydiklerini biliyoruz Kravat veya pantolon ceket hepsi Batı-l Ali Şeriati yaparsa haram başkası yaparsa helal mi olur...
                  YaptınızYapmadınız

                  Yorum


                    #84
                    Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                    Bu ceket konusu benimde kafama takılmıyor değil? Mutlaka bir açıklaması vardır diye düşünüyorum. Acaba ceket, kravat kadar Batı kültürünün Şiarı olma özelliğini kazanmadı mı? Veya ceket tarzı bir giyim ortadoğuda var mıydı?

                    Çünkü ehl-i sünnette de bu durum var. Ehli Sünnette de bazı din adamları kravat takmıyorlar ama ceket pantolon giyiyorlar (abdurrrahman dilipak) . Ama belki ortadoğudan da çıkmış olablir. Veya ceketle kravatın farkı nedir?
                    Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                    "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                    Yorum


                      #85
                      Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                      Bu kiyafet konusu bence sikintili degil arkadaslar. O haram bu haram diyemeyiz. Hani haram diye birsey hic duymadim kiuafet hakkinda. Ehlibeytten gelen hadislerde de der ki kiyafet abartili olmasin gosterisli olmasin sade olsun temiz olsun vb.. eger madem gayrimuslim giysileri haram ise kulturel degil ise peygamberimiz zamaninda kafirler de uzun aba bol carsafli kiyafetler giyerdi muslumanlar da. O zaman kulturel giysinin degismesi gerekirdi. Gunumuzde ceket kravat gibi seyler sirf yabanci kulturden geldi diye giymemiz haram olsa o zaman gunumuzde sadece peygamberimizin giydigi seyleri giymeliyiz. Yabanci teknolojiler yabancilardandir onlari kullanmayalim peygamberimizin zamaninda ne varsa onlari kullanalim dersek bu sefer bidat diye adlandiririz o zaman da icinden cikamayiz o bidat bu bidat dersek o zaman tespihten tutalim minareye kadar hersey bidat olur. Peygamberimiz saa sac ve sakal rengi hakkinda buyurmustur ki " sacinizi ve sakalinizi boyayin ki yahudilere benzemeyin" halbuki suan oyle durum gecerli degil. Ya da sunnet olmalidir. Ya da peugamberimiz dediyse farz olmalidir. Gibi gibi. Isin icinden cikamayiz. Ha sonuc olarak aklima su da geliyor ben Imam Mehdi yi takim elbiseli bir sekilde hayal edemem bu dogru. Peygamberimiz gibi aba giyen biri beklerim. Ama bunun aba gibi kiyafetlwr disindaki kiyafetler yabanci olsa giymek iyi olmaz anlami tasir mi sanmiyorum
                      İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

                      Yorum


                        #86
                        Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                        Bu bidat konusu maalesef çok karıştırılıyor. Bidat varolan bir şeyi değiştirmektir. Örneğin teravih namazı tek kılınan bir namazken değiştirilerek cemaatle kılınmaya başlandı ve "bu ne güzel bir bidattir" denildi. Şimdi teknoloji, islamın hangi ibadetini değiştirdi. Örneğin mikrofon kullanmak. İslam'da varolan bir ibadeti mi değiştirdi? Ezandan hayya ala hayril amel" in çıkartılması gibi? bidat değildir. Yani siz dört rekatlık namazı 6 rekat yaparsanız bu bidattir. Ama başka dinlerin mensuplarına benzememek İslam'da var olan bir şeydir, Eğer bu değiştirilirse ve canım ne gereği var denirse asıl o zaman yaptığımız bidat sayılmaz mı? Çünkü varolan bir hükmü değiştirmiş olmaz mısınız?

                        Birde batı, kültürünü bize aşılayarak, sinsice bizi bozmak istiyor. İran gençliği maalesef (hepsi değil) bu akıma kapılmışlar. Şimdi ben bir topluma benzememenin önemini daha iyi anlıyorum.
                        Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                        "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                        Yorum


                          #87
                          Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                          Ehl-i Beyt alimleri sitesinden aldığım bir yazı sanırım benim bidat konusunda varsa yanlışım onu da düzeltecek niteliktedir. Lütfen aşşağıda Ehli Beyt alimimizin kaleminden çıkmış enfes bir yazıduruken, benim yanlışlar barındırması muhtemel olan yukarıdaki yazımı okumayın. saygılarımla.

                          1. Sözlük Açısından Bidat Nedir?

                          “Bidat” geçmişi ve öncesi olmayan yeni bir şeyin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Bu yenilik her ne konuda olursa olsun sözlük açısından bidat anlamına gelmektedir.

                          2. Şia ve Sünni Ulema Açısından Bidatin Istılahı Anlamı

                          Istılah açısından bidat sözlük anlamına göre daha has bir anlama sahiptir. Zira bidatin ıstılah anlamı genel olarak dinin muhtevasında yenilik getirmek anlamındadır. Bu yenilik getirme bazen ibadet veya alış veriş hükümlerinde bir cüzün veya şartın arttırılmasında ortaya çıkar veya dinde olmayan bir amelin dine eklenmesiyle kendisini gösterir ve bazen de dini konuların bazı bölümlerinin eksiltilmesinde görülür. Burada Sünni ve Şia ulemanın bidat hakkındaki bazı sözlerine değineceğiz:

                          Seyyid Murtaza şöyle yazmaktadır: “Bidat, dine bir şeyi eklemek veya ondan dine dayandırılmadan bir şeyin eksiltilmesi anlamına gelir.” Allame Meclisi ise şöyle yazmaktadır: “Allah Resulünden sonra ortaya çıkmış olup, hakkında has bir nassın veya umumlarda gelmeyen şeydir.” İbni Abidin şöyle yazmaktadır: “Bidat, Resulullah'tan maruf olmayan hilaf şeye inanmaktır. Buda müşahede üzerine değil, bilâkis şüphe üzerine olur.” İbni Hacer Askalani şöyle yazmakta: “… Ortaya çıkmış olup da şeriatta yeri olmayan şeye dini açıdan bidat derler…”

                          3. Bidatin Erkanı

                          Bidatin iki ana rüknü vardır: Dini hudutlar içindeki bidat haramdır. Bu esas üzerine insanların çeşitli yaşam alanlarında ortaya çıkan yenilikler bu kaidenin dışındadır. Günümüzde teknolojinin gelişmesinden kaynaklanan gözle görülür biçimde olağanüstü ilerleme ve gelişmeler kaydedilmiştir. Bunların hiçbirinin bidatle uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Elbette bazı dini kavrayamayan kişiler bu tür ilerlemelere haram ve bidat damgası vurmaktadırlar. Ancak onlar büyük bir yanlış ve hata içindedirler. Çünkü İslam dini insanların refah ve mutluluğu için olan maddi ilerlemelere muhalif değildir.

                          İkinci rükün ise o yenilik hakkında şer'i has veya umum bir delilin olmamasıdır. Zira bu durumda herhangi bir yenilik söz konusu değildir, bilakis önceki konu tekrarlanmış veya tekit edilmiştir.

                          4. Bidatin Hükmü

                          Bir çok ayet ve hadisten Allah'ın dininde bidat çıkarmanın haram olduğu kesin ve kati bir durum olduğu anlaşılmaktadır. Zira Allah'ın kendisi dini hükümleri maslahat ve zararlar ölçüsüne göre düzenleyerek tanzim etmiştir ve bir çok konuda insan aklı bu hükümlerin ölçü ve miyarını kavrayamamaktadır. Bu yüzden beşer, ilahi hükümlerde kendi istek ve keyfine göre değişiklik yaparak onda oynayamaz. Burada bazı ayetlerin açıklamasında getirilen bazı hadislere ehli sünnet ve Şia gözüyle bakacağız:

                          ???? ???????????? ??? ???????? ??????? ?????? ???? ?????? ???????????? ?????? ???????? ?????????? ???? ???????? ?????? ?????? ???? ????? ??????? ???????????

                          (Ey Peygamber! Arap müşriklerine) De ki: Allah'ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz? (Yunus Suresi, 59. Ayet)

                          Aşağıdaki iki hadiste bu rivayetlere birer örnektir:

                          ???? ???(?) ?????: ?? ?? ???? ????? ???? ???? ? ???????? ? ????? ??????? ????? ?? ???? ???? ? ?? ????? ???(?) ?? ????? ??? ???? ??????? ???

                          Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim benim ümmetimi aldatır ve kandırırsa Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onun üzerine olsun!” Ashap ey Resulullah! Aldatma ve kandırma nedir? diye sorduklarında. Resulullah şöyle buyurdu: “Birinin halk için bidat çıkarması ve halkın da o bidate amel etmesidir.”[1]

                          İmam Cafer Sadık (a.s) bidat ehline şöyle buyurmuştur: “Bidat ehliyle görüşmeyin, onlarla oturup kalkmayın, sonra halkın yanında onlar gibi olursunuz.”
                          Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                          "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                          Yorum


                            #88
                            Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                            Ozdemir abi zaten ben bunlar bidattir demedim. Hani cok ayrintisina girip o yanlis bu yanlis diyen birisi bu bidat o bodat de der. Kiyafet konusunda da dedigim gibi kulturel seylere dinimiz karsi degil eger dinimize zarari yoksa. Ornek veriyorum rahib kiyafeti kulturel degil semboliktir. Onu rahipler giyer. Eger bir musluman onu giyerse bu nasil bir musluman ki rahip kiyafeti giyiyor deriz. Dinimiz bunu istemez amenna. Ama takim elbise pantolon gibi seyler evet gavurlar bulsa bile bu biz gavurlara benzedik anlamini tasimaz. Takim elbise sembolik degildir cunku. Giyen kisinin dinini yansitmaz bilemeyiz. Ha peygamberimizin zamaninda yahudilerin saci sakali beyazmis peygamberimiz muminlere yahudilere benzememesi idin boyaya izin vermistir. Yani benzeme olmasin diye. Ben de hassasim bu haram gibi konularda ama dinimiz herseyi kisitlamaz. Dedigim gibi peugamberimizin zamanindaki kiyafet ile bu zamani kiyaslayamayiz. Takim elbiseli peygamber diye bir goruntu olusmaz. Bunun sebebi peygamberlerin bulundugu toplumlardan olmasidir. Atiyorum eger soguk iklimde bir peygamber gorev yapmis ise onun kiyafeti de ona ozeldir. Zaman degistikce teknoloji gelistikce modern şık kiyafetler cikiyor, ehlibeytten okudugum hadislere gore de abartisiz, vucut hatlarini belli etmeyen, sade kiyafet olmali.
                            Yanlis anlasilmasin ben bu dogrudur bu yanlistir demiyorum sadece fikrimi soyluyorum varsa yanlisim duzeltin ama bir kiyafet gavurlar tarafindan yapildi giyilmemeli ayridir. Giyersen gavurlara benzersin demek ayridir. 1. Zaten sorun olmaz zira Peygamberimiz saa bir yahudi ile hurma karsiligi calismistir. ( kuyu olayi) sonuc olarak 2. Secenek yani gavurlara benzeme benzememe durumu. Bu konuda tartisilmali bence. Takim elbise ceket pantolon giyen birisi gayrimuslimlere benzer mi? Buna cogu kisi hayir der cunku degisken bir cevap. Ama sembolik olan kiyafetler hususunda konu degisir tabii ki
                            Vesselam
                            İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

                            Yorum


                              #89
                              Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                              Basliga gore konuyu dagitan benim, toparlamak da bana duser kusura bakmayin..

                              Ali seriati oyleydi boyleydi iyiydi kotuydu dersek taraftarlik gibi olur. Ehlibeytimizin kurallari dinimizin kurallaridir. Bir sii ise kurani ve ehlibeyti takip eder, bu sahis ( tanimiyorum sadece yazar oldugunu biliyorum) eger ehlibeytin yolundan gidiyorsa sii idir. Yok eger gitmiyorsa bu bizi baglamaz.

                              Birgun bir adam imam Ali ye gelerek; " ya emirel muminin senin sialaeindan birisi buyuk bir gunah isledi ( hangi gunah oldugunu hatirlayamadigimdan belirtmedim) bunun uzerine imam Ali, o kisi eger boyle bir gunah islemisse benim sialarimdan degildir cevabini vermistir

                              Demem o dur ki bu sahis dine gore yanlis birseyler yapiyorsa belirtip ispatlamaliyiz, yok eger bulamiyorsak susmaliyiz. Fakat apacik kanit oldugu zaman da kendi reyimize gore konusmamaliyiz. Degmez arkadaslar birbirimizi kirmaya uzmeye. Allahin selami uzerinize olsun...
                              İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

                              Yorum


                                #90
                                Ynt: Ali Şeriati nin şii dünyasındaki yeri

                                selam sana da olsun sevgili Seghalaine.

                                Değerli kardeşim bugün bu meseleyi Kadir AKARAS hocaya açtım. Niçin kıravat ve ceket batı kaynaklı olmasına rağmen biri helal biri haram.

                                Eğer dedi bir giyisi batının simgesi olmaktan çıkmışsa bunu giymenin bir sakıncası yoktur. Yani günümüzde ceket giyene kimse sen batıcısın demesse bunu giymenin bir sakıncası yoktur. Zira o simge olmaktan çıkmıştır. Kravatta öyledir. Eğer bir toplumda kıravat giyen sen batıcısın diye eleştirilirse ona giymek haram olur. Yani bazı şeyleri örf belirler. Örneğin santranç bir toplumda kumar aleti sayılmazsa (rehberin fetvası) o haram sayılmaz. Ama başka toplumda kumar aleti sayılırsa haramdır.

                                Örneğin kıravat eğer türkiye'de halkın kınamayacağı, eleştirmeyeceği bir şey haline gelmişse veya artık batı bunu şiar edinmekten çıkarmışsa o bölgede takan kişiye haram olmaz. Örneğin kot pantolunu gençler giyerse örfen o genç kınanmaz. Ama alim giyerse ve halk onu kınarsa bunu giymemesi gerekir.
                                Namazı hafife alana biz Ehl-i Beyt'in şefaatı ulaşmayacak. İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                                "Şiilerimiz halvetlerde/yalnız kaldıklarında Allah'ı çok zikredenlerdir." İmam Cafer-i Sadık (a.s.)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X