Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ramazan ayı kaç gündür?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

    [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159328#msg159328 date=1345705796]
    Hüseyin Bin Hamdan El Hasîbi'nin nette bakabileceğimiz kitapları var mı? Özellikle hilal ve Ramazan orucu hakkında sözleri var mı? Birkaç rical kitaplarına baktım ismini bulamadım, Ayetullah Hoi'nin veya Şeyh Tusi'nin veya Ağa Bozorg-i Tahrani'nin rical kitaplarında ismi geçiyor mu? Rical-i Neccaşi'de isminin geçtiği yerin linkini verebilir misiniz? Meşhur alimlerden olsa bütün rical kitaplarında isminin geçmesi gerekir..
    [/quote]

    öncelikle uygun olduğumda konuya cevap yazacağımı söylemek isterim. velayet nuru hocam verdiğimiz hadislerin neden zayıf olduğunun delillerini ve başka yazacağınız bir şey varsa bu arada yazarsanız sevinirim. konuyla ilgili yazacağınız başka mesaj kalmadıysa da en kısa zamanda mesajlarınıza cevap yazacağım.

    Hüseyin bin Hamdan el Hasibi 260 yılında Mısır da doğan (bir rivayete göre de Irak’ın Cenbela şehrinde doğmuştur) Hüseyin bin Hamdan el-Hasiybi 287 yılında Arap Alevilerin liderinin olur.

    yazdığı kitaplardan biri olan ünlü Hidayetul Kübradır: http://gadir.free.fr/alhidaye/index.htm
    bir Arap Alevisi dostumuza ait olan bu siteden bu kitap dışında bir sürü kitap indirebilirsiniz.

    bir çok şii kitap hideyatul kübradan alıntı almıştır. genelde alıntılar el-hidaye kitabına dayanarak yazılmıştır.

    bahsettiğimiz konuda kendisinin direk rivayet ettiği bir hadis var mı yok mu bilmiyorum...

    من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
    أبو النواس

    Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
    Ebu Nevves

    Yorum


      Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

      [quote author=Mekzun link=topic=23732.msg159413#msg159413 date=1345765815]
      Bu arada Bektaşiler Alevi değildir, onların Alevilikle alakası yoktur.
      Alevi olan Kuran-ı Kerim ve Ehlibeyt'in yolunu izler.
      [/quote]

      Mekzun kardeşim ne olursa olsun bektaşi kardeşlerimizin her ne kadar eksikleri varsa da onları Aleviliğin dışına itmeyelim. sonuçta onlarda velayet kardeşlerimizler. bazıları tamamen şeriati inkar etsede bazılarının şeriati kabul ettiklerini de hatırlatmak isterim. onlara "Alevilikle alakaları yoktur" dememiz uygun değil düşüncesindeyim.

      من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
      أبو النواس

      Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
      Ebu Nevves

      Yorum


        Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

        [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159439#msg159439 date=1345783551]
        Muhterem kardeşim; bayram namazının güneş doğduktan sonra kılınması, günün güneşin doğmasıyla başlaması anlamına gelmez. Sizin bu sözünüze göre, sabah namazının gece namazlarından sayılması gerekir, oysa sabah namazı gece namazlarından değildir.
        Bir de günüz akşam ezanından sonra başlıyor demedim ben, bunun için niye gece kılmıyoruz demeniz yersizdir. Gün fecirden başlıyor dedim, ama siz güneş doğmasıyla başlıyor diyorsunuz. Arapça "yev" kelimesi genelde gece gündüz manasına gelir ama gündüz anlamında olan "nehar" gündüz için kullanıyor.
        Böyle şeylerle uğraşsak bir yere varamayız, sözünüzü ispatlamak için ayet ve hadislerden delil getirin lütfen..
        [/quote]
        Değerli Hocam Gün'den kastım "nehar" değil, "yevm" yani 24 saatlik zaman dilimidir. sizce bu 24 saatlik zaman dlimi ne zaman başlar, güneşin batımıyla mı, doğuşuyla mı? Ben "batımı" ile anladım sizin yazılarınızdan, eğer böyleyse neden gün (yani yevm) başladıktan sonra bayram namazı kılınanmıyor da güneşin doğması bekleniyor diye sordum.?

        Sabah namazından kastınızı anlamadım, ama fecr namazı gece'nin, dolayısıyla bir önceki günün namazıdır.

        Yorum


          Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

          [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159547#msg159547 date=1345937052]
          Muhterem kardeşim;
          Günlük, cuma, bayram ve nafile namazlarının ne zaman kılınacağını belirleyen şeriattır. Şeriat eğer bir kısmını gece, bir kısmını gündüz kılın demişse bizim vazifemiz -ister hikmetini bilelim ister bilmeyelim- ona tabi olmaktır. Günlük namazlarını kolaylık olsun, Allah ve ahiret unutulmasın diye 24 saate yaymıştır. İlk önce hangisinden başlanılması gerekir? diye soracak olurlarsa, bu erginlikle alakalı bir konudur, yani, eğer erginlik yaşına gündüz erdiğini anlarsa ibadetlerine gündüzden itibaren başlamalıdır, gece anlamış olursa geceden başlaması gerekir..
          Gecenin gündüzden önce olması, namazların da geceden başlaması anlamına gelmez. Onun için bayram namazı niye gecenin ilk vaktinde kılınmıyor diyemeyiz. Çünkü bunun vaktini belirleyen şeriattır, gecenin ilk vaktinde kılınacak olsaydı birçok sıkıntıları da olurdu, onun için ümmete kolaylık olsun diye gündüz kılınması kararlaştırılmıştır.
          "24 saatlik zaman dilimi ne zaman başlar" sözünüze gelince; bazılarına göre akşamdan, bazılarına göre güneşin doğmasından, bazılarına göre gecenin yarısından, bazılarına göre ise öğleden başlar..

          Sabah namazının gece namazlarından olduğuna dair bir deliliniz var mı? Günün orucu fecirden başlıyor değil mi? Fecirden başladığına göre fecir günün ilk vakti olmuyor mu? Fecir oruç günün ilk vakti oluyor da sabah namazı niye günün ilk namazı olmuyor?!
          Böyle mi devam edeceğiz
          [/quote]

          Hocam yazdıklarınızdan birşey anlamadığımı açıkça itiraf edeyim.

          1. ben şeriat hükümlerini tartışmaya açmıyorum. aksine hikmetini öğrenmek ve hikmetinden yola çıkarak aramızdaki meselelere çözüm bulmak istedim, ama siz "şeriat böyle demişse, bizim görevimiz uymak" mealinde ifadeler kullanmışsınız.

          Şeriat böyle demiş de neden demiş, bunlar belirli bir düzene göre işlemezmiydi? neyse bunu geçelim.

          2. günün (yani yevm'in) ilk vakit namazı hangisidir diye sormuşum, ne demek istediğinizi anlamadığım bir açıklama yapmışsınız (hani şu erginlik meselesi) bunu biraz daha netleştirirseniz anlamama yardımcı olursunuz.

          3. "Gecenin gündüzden önce olması, namazların da geceden başlaması anlamına gelmez." Demişsiniz.

          hocam, yevm gecenin başlamasıyla başlayan vakitlerdeki namazlar günün ilk namazları değil mi? Ve bayram namazı neden güneş doğmadan kılınmıyor dedim?

          bunun sosyal bir kolaylık olduğu bir görüştür, başka bir sebebi de olabilir, mesela günün güneşle başlaması gibi.

          4. "24 saatlik zaman dilimi ne zaman başlar" sözünüze gelince; bazılarına göre akşamdan, bazılarına göre güneşin doğmasından, bazılarına göre gecenin yarısından, bazılarına göre ise öğleden başlar.." demişsiniz.

          Hocam ben size göre hangisidir diye sordum? yoksa başkalarına göresini biliyorum ki bize göre güneşin doğmasıyla başlar. size göre "salat el vusta " hangi vakittir?

          Yorum


            Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

            [quote author=sveydi link=topic=23732.msg159508#msg159508 date=1345859182]
            öncelikle uygun olduğumda konuya cevap yazacağımı söylemek isterim. velayet nuru hocam verdiğimiz hadislerin neden zayıf olduğunun delillerini ve başka yazacağınız bir şey varsa bu arada yazarsanız sevinirim. konuyla ilgili yazacağınız başka mesaj kalmadıysa da en kısa zamanda mesajlarınıza cevap yazacağım.[/quote]

            Muhterem kardeşim, Şeyh Tusi (r.a), verdiğiniz hadislerin neden zayıf olduğunu açıklamıştır, tekrar okumanızı tavsiye ederim. Konuyla ilgili araştırmalarım devam ediyor, siz cevap yazabilirsiniz.
            Bir de bu konularla ilgili alimlerinizin yazılarını görmek isterim. Ramazan orucuyla ilgili yazdıkları bir kitap var mı, Arapça, türkçe farketmez, linkini verirseniz memnun olurum. İlmi hal kitabınız var mı, varsa ona nasıl ulaşabilirim.
            Hüseyin bin Hamdan el Hasibi hakkında Farsça birkaç makale buldum, "Hidayetul Kübra" kitabını eleştirmişler, daha okumadım, inceleyeceğim inş.


            Bu hadis de gecenin gündüzden önce olduğunu göstermektedir:

            و في تفسيره أيضا عن سعيد عن الصادق (عليه السلام) قال: إن في الفطر تكبيرا قلت: ما التكبير إلا في يوم النحر، قال: فيه تكبير و لكنه مسنون في المغرب و العشاء و الفجر و الظهر و العصر و ركعتي العيد. و في الكافي، عن سعيد النقاش قال: قال أبو عبد الله (عليه السلام) لي في ليلة الفطر تكبيرة و لكنه مسنون، قال: قلت: و أين هو؟ قال: في ليلة الفطر في المغرب و العشاء الآخرة و في صلاة الفجر و في صلاة العيد ثم يقطع، قال: قلت: كيف أقول! قال: تقول الله أكبر. الله أكبر. لا إله إلا الله و الله أكبر. الله أكبر على ما هدانا. و هو قول الله و لتكملوا العدة يعني الصلاة و لتكبروا الله على ما هداكم و التكبير أن تقول: الله أكبر. لا إله إلا الله و الله أكبر. و لله الحمد، قال: و في رواية التكبير الآخر أربع مرات.

            http://www.holyquran.net/cgi-bin/alm...;sp=5&sv=0

            Tefsir'ul-Ayyâşî'de, Sa­id'in İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şu söz­le­ri ri­va­yet et­ti­ği an­la­tı­lır: "Fı­tır Bay­ra­mı'n­da (Ra­ma­zan Bay­ra­mı) tek­bir ge­ti­ri­lir." De­dim ki: "Sa­de­ce kur­ban bay­ra­mın­da tek­bir ge­ti­ri­lir." De­di ki: "Fı­tır Bay­ra­mı'n­da da ge­ti­ri­lir. An­cak bu bay­ram­da­ki tek­bir ge­tir­me, ak­şam, yat­sı, sa­bah, öğ­le, ikin­di ve iki rekât bay­ram na­ma­zı­nın sün­ne­ti­dir." [Tefsir'ul-Ayyâşî, c.1, s.82]

            el-Kâfi'de, Sa­id Nakkkaş'ın şöy­le de­di­ği ri­va­yet edi­lir: İmam Cafer Sadık (a.s) ba­na de­di ki: "Fı­tır Bay­ra­mı ge­ce­sin­de tek­bir ge­ti­ri­lir, ama bu sün­net­tir." De­dim ki: "Ne za­man tek­bir ge­ti­ri­lir?" De­di ki: "Bay­ram ge­ce­si ak­şam, yat­sı, sa­bah ve bay­ram na­ma­zın­da tek­bir ge­ti­ri­lir ve bu­ra­da son ve­ri­lir." "Pe­ki na­sıl tek­bir ge­tir­me­li­yim?" di­ye sor­dum. Şöy­le bu­yur­du: "Al­lah-u Ek­ber [Al­lah en bü­yük­tür] Al­la­hu Ek­ber, La ilâhe il­lal­lah [Al­lah'tan baş­ka ilâh yok­tur] Val­la­hu Ek­ber, Al­lah-u Ek­ber ala ma he­da­na. [Bi­zi doğ­ru yo­la ilet­me­si­ne kar­şı­lık ola­rak tek­bir ge­ti­ri­yo­rum.] Bu, 'Sa­yı­yı (ya­ni na­ma­zı) ta­mam­la­ma­nız ve si­zi doğ­ru yo­la ilet­me­si­ne kar­şı­lık ola­rak Al­lah'ı bü­yük ta­nı­ma­nız (tek­bir) için­dir.' aye­ti­nin içe­ri­ği­dir. [Ya­ni "sa­yı­yı ta­mam­la­ma­nız için" aye­tin­den mak­sat, na­ma­zı ta­mam­la­ma­nız­dır.)
            [Furu-u Kâfi, c.4, s.166]
            عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

            Yorum


              Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

              [quote author=cundep link=topic=23732.msg159567#msg159567 date=1345925412]
              Hocam ben size göre hangisidir diye sordum? yoksa başkalarına göresini biliyorum ki bize göre güneşin doğmasıyla başlar. size göre "salat el vusta " hangi vakittir?
              [/quote]

              el-Kâfi[141], Men La Yah­zu­ru­hu'l-Fa­kih[142], Tefsir'ul-Ayyaşî'de[143] ve Tefsir'ul-Kummî'­de, "Na­maz­la­rı ve or­ta na­ma­zı­ ko­ru­yun." aye­ti­nin tef­si­ri bağ­la­mın­da, çe­şit­li ri­va­yet ka­nal­la­rın­dan, İmam Muhammed Bâkır (a.s) ve İmam Cafer Sadık'ın (a.s) "Kuş­ku­suz or­ta na­ma­zı, öğ­le na­ma­zı­dır." de­dik­le­ri ri­va­yet edi­lir.

              Ben derim ki: Bu gö­rüş Ehlibeyt İmamları'n­dan ko­nu­ya iliş­kin ola­rak, ay­nı ifa­de tar­zıy­la ri­va­yet edi­len ha­dis­ler­den ağır ba­san bir de­ğer­len­dir­me­dir. El­bet­te, Ehlibeyt İmamları'n­dan ge­len ba­zı ri­va­yet­ler­de, or­ta na­ma­zı­nın cu­ma na­ma­zı ol­du­ğu be­lir­ti­lir. An­cak bu ri­va­yet­ler­de on­la­rın öğ­le ile cu­ma na­ma­zı­nı bir gör­dük­le­ri, iki ay­rı na­maz ola­rak de­ğer­len­dir­me­dik­le­ri unu­tul­ma­ma­lı­dır. Ni­te­kim el-Kâfi ve Tefsir'ul-Ayyaşî'de Zü­ra­re ka­na­lıy­la İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s) şöy­le de­di­ği ri­va­yet edi­lir:
              (Ri­va­ye­tin met­ni el-Kâfi'den alın­mış­tır) Yü­ce Al­lah bu­yu­ru­yor ki:
              "Na­maz­la­rı ve or­ta na­ma­zı­ ku­ru­yun." Or­ta na­ma­z öğ­len na­ma­zı­dır. Re­su­lul­lah'ın kıl­dı­ğı ilk na­maz­dır. Öğ­len gün­dü­zün or­ta­sı­dır. Öğ­len na­ma­zı, gün­dü­zün kı­lı­nan sa­bah ve ikin­di na­maz­la­rı­nın or­ta­sın­da­ki bir va­kit­te kı­lı­nır. Bu ayet in­di­ği za­man, Re­su­lul­lah (s.a.a) bir se­fer­de bu­lu­nu­yor­du. Bu na­ma­zın için­de ku­nut du­a­sı­nı da oku­du. Bun­dan son­ra öğ­len na­ma­zı­nın se­fer­de ve ha­zar­da bu hâliy­le kı­lın­ma­sı­nı ön­gör­dü. Mu­kim olan için de iki re­kat ila­ve et­ti. An­cak Re­su­lul­lah (s.a.a) mu­kim (se­fer­de ol­ma­yan) için ila­ve et­ti­ği bu iki re­ka­tı, cu­ma gü­nü­ne öz­gü bir uy­gu­la­ma ol­mak üze­re kal­dırdı. Çün­kü ima­mın oku­du­ğu iki hut­be, iki re­kat ye­ri­ne geç­mek­te­dir. Bu yüz­den cu­ma gü­nü ce­ma­at­le na­maz kıl­ma­yan bir kim­se di­ğer gün­ler­de­ki gi­bi, öğ­len na­ma­zı­nı dört re­kat kıl­ma­lı­dır..."

              Gö­rül­dü­ğü gi­bi, ri­va­yet­te öğ­le ve cu­ma na­maz­la­rı, bir na­maz ola­rak de­ğer­len­di­ri­li­yor ve bu­nun ayet­te işa­ret buy­ru­lan "or­ta na­maz" ol­du­ğu­na hük­me­di­li­yor. Ne var ki ko­nu­ya iliş­kin ri­va­yet­le­rin bir ço­ğu­nun ri­va­yet zin­ci­rin­de ko­puk­luk var­dır. Ri­va­yet zin­ci­ri sağ­lam olan­la­rın­sa, me­tin­le­rin­de ka­rı­şık­lık gö­ze çarp­mak­ta­dır. el-Kâfi'de yer alan ri­va­ye­ti bu­na ör­nek gös­te­re­bi­li­riz. Bu­nun ya­nın­da, ri­va­ye­tin, in­ce­le­di­ği­miz aye­te tat­bi­ki ve uy­gun­lu­ğu da pek açık de­ğil­dir. Yi­ne de, doğ­ru­su­nu yü­ce Al­lah her­kes­ten da­ha iyi bi­lir.

              ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde, Ah­med, İbn Menî', Neseî, İbn Ce­rir, Şa­şi ve Zi­ya Zib­re­kan ka­na­lıy­la şöy­le ri­va­yet eder­ler: Bir gün Zeyd b. Sa­bit, top­lu hâl­de bir yer­de bu­lu­nan Ku­reyş ka­bi­le­si­ne men­sup bir grup in­sa­nın ya­nın­dan ge­çi­yor­du. On­lar, iki kö­le­yi ona gön­de­re­rek "or­ta na­ma­zı" hak­kın­da­ki gö­rü­şü­nü sor­du­lar. De­di ki: "Öğ­le na­ma­zı­dır." Onu bı­ra­kıp Usa­me b. Zeyd'in ya­nı­na gel­di­ler ve on­dan sor­du­lar. O şu ce­va­bı ver­di: Or­ta na­ma­zı, öğ­le na­ma­zı­dır. Resulullah He­cir de­ni­len yer­de öğ­len na­ma­zı­nı kıl­dı­ğı za­man ar­ka­sın­da bir ve­ya iki saf in­san bu­lu­nu­yor­du. Ge­ri ka­lan in­san­lar, soh­be­te dal­mış gün­lük iş­le­riy­le uğ­ra­şı­yor­lar­dı. Bu­nun üze­ri­ne yü­ce Al­lah şu aye­ti in­dir­di: "Na­maz­la­rı ve or­ta na­ma­zı­nı ko­ru­yun ve Al­lah'a gö­nül­den bo­yun eği­ci­ler ola­rak ita­at edin." Aye­tin ini­şin­den son­ra Re­su­lul­lah efen­di­miz (s.a.a) şöy­le bu­yur­du: İn­san­lar ya na­maz vak­ti gün­lük iş­le­ri ile uğ­raş­mak­tan vaz­ge­çer­ler ya da ev­le­ri­ni ya­ka­rım."

              Aye­tin iniş se­be­bi ola­rak ri­va­yet edi­len bu olay, baş­ka bir ka­nal­dan Zeyd b. Sa­bit'e ve baş­ka­la­rı­na da da­yan­dı­rıl­mış­tır.

              Bi­li­niz ki: "Or­ta na­ma­zı"nın açık­la­ma­sı­na iliş­kin yo­rum­lar, grup­la­rın da­yan­dık­la­rı ri­va­yet­le­rin fark­lı­lı­ğı­na pa­ra­lel ola­rak, fark­lı­lık ar­zet­mek­te­dir. Ba­zı­la­rı­na gö­re, or­ta na­ma­z, sa­bah na­ma­zı­dır. Bu gö­rüş Hz. Ali'den (a.s) ve bir grub sa­ha­be­den ri­va­yet edil­miş­tir. Bir gru­ba gö­re; öğ­le na­ma­zı­dır. Bu da Resu­lal­lah'tan ve ba­zı sa­ha­be­ler­den ak­ta­rıl­mış­tır. Di­ğer ba­zı­sı­na gö­re; ikin­di na­ma­zı­dır. Bu da Resulullah'tan ve ba­zı sa­ha­be­ler­den ri­va­yet edil­miş­tir. Suyutî, ed-Dürr'ül-Mensûr ad­lı tef­si­rin­de, bu hu­sus­ta el­li kü­sûr ha­dis ri­va­yet eder. Bir di­ğer grup da: Or­ta na­ma­zı­nın, ak­şam na­ma­zı ol­du­ğu gö­rü­şün­de­dir. Ba­zı­la­rı­na gö­re, or­ta na­ma­zı­nın han­gi na­maz ol­du­ğu bel­li de­ğil­dir. Tıp­kı, ka­dir ge­ce­si­nin, ge­ce­ler için­de giz­len­miş ol­ma­sı gi­bi, o da na­maz­lar için­de giz­len­miş­tir. Bu iki yo­rum­la il­gi­li ola­rak da ba­zı sa­ha­be­ler­den bu­nu pe­kiş­ti­ri­ci söz­ler ri­va­yet edil­miş­tir. "Yat­sı na­ma­zı­dır." di­yen­ler ve "cu­ma na­ma­zı­dır." di­yen­ler de var­dır.

              عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

              Yorum


                Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                [quote author=cundep link=topic=23732.msg159567#msg159567 date=1345925412]
                Hocam yazdıklarınızdan birşey anlamadığımı açıkça itiraf edeyim.
                1. ben şeriat hükümlerini tartışmaya açmıyorum. aksine hikmetini öğrenmek ve hikmetinden yola çıkarak aramızdaki meselelere çözüm bulmak istedim, ama siz "şeriat böyle demişse, bizim görevimiz uymak" mealinde ifadeler kullanmışsınız.
                Şeriat böyle demiş de neden demiş, bunlar belirli bir düzene göre işlemezmiydi? neyse bunu geçelim.[/quote]
                Burada çok büyük bir alim vardı. Diyordu ki, ben bazen konuştuğumda konuşmamı herkes anlar, biraz derin konuşunca dinleyicilerden birkaç kişi anlar, daha derin konuşunca ne kendim anlarım ne de dinleyiciler Bizimki de böyle oldu galiba
                Güzel kardeşim, ben de diyorum ki, şeriat hükümlerinin bazılarının hikmetini bize öğretmişler bazılarını ise öğretmemişler veya bize ulaşmamıştır. Mesela sabah namazı neden iki rekat kılınıyor veya akşam namazı neden üç rekat kılınıyor? Her amelin hikmetini bileceğiz diye bir şey yoktur. Bayram namazı da böyledir. Bayram namazı niye öğle veya ikindi vakitleri kılınmıyor da kuşluk vaktinde kılınıyor? Hadislerde bazen bunların hikmetleri bize bildirilmiş, bazen de bize bildirilmemiş. Bu çeşit soruların sonu gelmez, önemli olan Allah'ın emrine kayıtsız şartsız teslim olmaktır.

                [quote author=cundep link=topic=23732.msg159567#msg159567 date=1345925412]
                2. günün (yani yevm'in) ilk vakit namazı hangisidir diye sormuşum, ne demek istediğinizi anlamadığım bir açıklama yapmışsınız (hani şu erginlik meselesi) bunu biraz daha netleştirirseniz anlamama yardımcı olursunuz.[/quote]

                "Nehar"ın ilk vakit namazı sabah namazıdır, "yev"in ilk vakit namazı ise akşam namazıdır. Resulullah'ın (s.a.a) kıldığı ilk namaz öğle namazı olabilir ama ergenlik/buluğ çağına eren herkes öğle namazından başlayacak diyemeyiz. Çünkü herkes aynı zaman diliminde dünyaya gelmemiştir, aynı vakitte ergenik/büluğ çağına ermemiştir. Bir genç eğer akşam vakti ergenlik çağına erdiğini anlarsa akşamdan itibaren ibadetlerine başlaması gerekir, fecir vakti anlarsa fecirden, öğle vakti anlarsa öğleden itibaren başlaması gerekir.

                [quote author=cundep link=topic=23732.msg159567#msg159567 date=1345925412]
                3. "Gecenin gündüzden önce olması, namazların da geceden başlaması anlamına gelmez." Demişsiniz.
                hocam, yevm gecenin başlamasıyla başlayan vakitlerdeki namazlar günün ilk namazları değil mi? Ve bayram namazı neden güneş doğmadan kılınmıyor dedim?
                bunun sosyal bir kolaylık olduğu bir görüştür, başka bir sebebi de olabilir, mesela günün güneşle başlaması gibi.[/quote]

                Siz cevabını vermişsiniz işte, ben de demiştim ki: "gecenin ilk vaktinde kılınacak olsaydı birçok sıkıntıları da olurdu, onun için ümmete kolaylık olsun diye gündüz kılınması kararlaştırılmıştır." Ama gündüz kılınması bunun gündüzün geceden önce olduğuna delil olamaz.
                Gerçekten halk arasında bayram gecesi denilince, bayram gününden sonra gelen gece mi anlaşılıyor? Bayram gecesi şu zikirleri okuyun, bayram gecesi okunan zikirleri bayram günü bayram namazından önce de okuyun denilirse, siz bunu nasıl anlarsınız yani bayram gecesinin gündüzden önce olduğunu mu anlarsınız yoksa gündüzden sonra gelen geceyi mi anlarsınız? Li yetmainne qelbi
                عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

                Yorum


                  Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                  [quote author=cundep link=topic=23732.msg159519#msg159519 date=1345867473]
                  Değerli Hocam Gün'den kastım "nehar" değil, "yevm" yani 24 saatlik zaman dilimidir. sizce bu 24 saatlik zaman dlimi ne zaman başlar, güneşin batımıyla mı, doğuşuyla mı? Ben "batımı" ile anladım sizin yazılarınızdan, eğer böyleyse neden gün (yani yevm) başladıktan sonra bayram namazı kılınanmıyor da güneşin doğması bekleniyor diye sordum.?[/quote]
                  Muhterem kardeşim;
                  Günlük, cuma, bayram ve nafile namazlarının ne zaman kılınacağını belirleyen şeriattır. Şeriat eğer bir kısmını gece, bir kısmını gündüz kılın demişse bizim vazifemiz -ister hikmetini bilelim ister bilmeyelim- ona tabi olmaktır. Günlük namazlarını kolaylık olsun, Allah ve ahiret unutulmasın diye 24 saate yaymıştır. İlk önce hangisinden başlanılması gerekir? diye soracak olurlarsa, bu erginlikle alakalı bir konudur, yani, eğer erginlik yaşına gündüz erdiğini anlarsa ibadetlerine gündüzden itibaren başlamalıdır, gece anlamış olursa geceden başlaması gerekir..
                  Gecenin gündüzden önce olması, namazların da geceden başlaması anlamına gelmez. Onun için bayram namazı niye gecenin ilk vaktinde kılınmıyor diyemeyiz. Çünkü bunun vaktini belirleyen şeriattır, gecenin ilk vaktinde kılınacak olsaydı birçok sıkıntıları da olurdu, onun için ümmete kolaylık olsun diye gündüz kılınması kararlaştırılmıştır.
                  "24 saatlik zaman dilimi ne zaman başlar" sözünüze gelince; bazılarına göre akşamdan, bazılarına göre güneşin doğmasından, bazılarına göre gecenin yarısından, bazılarına göre ise öğleden başlar..

                  [quote author=cundep link=topic=23732.msg159519#msg159519 date=1345867473]
                  Sabah namazından kastınızı anlamadım, ama fecr namazı gece'nin, dolayısıyla bir önceki günün namazıdır. [/quote]

                  Sabah namazının gece namazlarından olduğuna dair bir deliliniz var mı? Günün orucu fecirden başlıyor değil mi? Fecirden başladığına göre fecir günün ilk vakti olmuyor mu? Fecir oruç günün ilk vakti oluyor da sabah namazı niye günün ilk namazı olmuyor?!
                  Böyle mi devam edeceğiz
                  عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

                  Yorum


                    Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                    [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159572#msg159572 date=1345933383]
                    el-Kâfi[141], Men La Yah­zu­ru­hu'l-Fa­kih[142], Tefsir'ul-Ayyaşî'de[143] ve Tefsir'ul-Kummî'­de, "Na­maz­la­rı ve or­ta na­ma­zı­ ko­ru­yun." aye­ti­nin tef­si­ri bağ­la­mın­da, çe­şit­li ri­va­yet ka­nal­la­rın­dan , İmam Muhammed Bâkır (a.s) ve İmam Cafer Sadık'ın (a.s) "Kuş­ku­suz or­ta na­ma­zı, öğ­le na­ma­zı­dır." de­dik­le­ri ri­va­yet edi­lir.

                    Ben derim ki: Bu gö­rüş Ehlibeyt İmamları'n­dan ko­nu­ya iliş­kin ola­rak, ay­nı ifa­de tar­zıy­la ri­va­yet edi­len ha­dis­ler­den ağır ba­san bir de­ğer­len­dir­me& amp;shy;dir. El­bet­te, Ehlibeyt İmamları'n­dan ge­len ba­zı ri­va­yet­ler­de, or­ta na­ma­zı­nın cu­ma na­ma­zı ol­du­ğu be­lir­ti­lir. An­cak bu ri­va­yet­ler­de on­la­rın öğ­le ile cu­ma na­ma­zı­nı bir gör­dük­le­ri, iki ay­rı na­maz ola­rak de­ğer­len­dir­me& amp;shy;dik­le­ri unu­tul­ma­ma­lı&a mp;shy;dır. Ni­te­kim el-Kâfi ve Tefsir'ul-Ayyaşî'de Zü­ra­re ka­na­lıy­la İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s) şöy­le de­di­ği ri­va­yet edi­lir:
                    (Ri­va­ye­tin met­ni el-Kâfi'den alın­mış­tır) Yü­ce Al­lah bu­yu­ru­yor ki:
                    "Na­maz­la­rı ve or­ta na­ma­zı­ ku­ru­yun." Or­ta na­ma­z öğ­len na­ma­zı­dır. Re­su­lul­lah'ın kıl­dı­ğı ilk na­maz­dır. Öğ­len gün­dü­zün or­ta­sı­dır. Öğ­len na­ma­zı, gün­dü­zün kı­lı­nan sa­bah ve ikin­di na­maz­la­rı­nın or­ta­sın­da­ki bir va­kit­te kı­lı­nır. Bu ayet in­di­ği za­man, Re­su­lul­lah (s.a.a) bir se­fer­de bu­lu­nu­yor­du. Bu na­ma­zın için­de ku­nut du­a­sı­nı da oku­du. Bun­dan son­ra öğ­len na­ma­zı­nın se­fer­de ve ha­zar­da bu hâliy­le kı­lın­ma­sı­nı ön­gör­dü. Mu­kim olan için de iki re­kat ila­ve et­ti. An­cak Re­su­lul­lah (s.a.a) mu­kim (se­fer­de ol­ma­yan) için ila­ve et­ti­ği bu iki re­ka­tı, cu­ma gü­nü­ne öz­gü bir uy­gu­la­ma ol­mak üze­re kal­dırdı. Çün­kü ima­mın oku­du­ğu iki hut­be, iki re­kat ye­ri­ne geç­mek­te­dir. Bu yüz­den cu­ma gü­nü ce­ma­at­le na­maz kıl­ma­yan bir kim­se di­ğer gün­ler­de­ki gi­bi, öğ­len na­ma­zı­nı dört re­kat kıl­ma­lı­dır..."

                    Gö­rül­dü­ğü gi­bi, ri­va­yet­te öğ­le ve cu­ma na­maz­la­rı, bir na­maz ola­rak de­ğer­len­di­ri&a mp;shy;li­yor ve bu­nun ayet­te işa­ret buy­ru­lan "or­ta na­maz" ol­du­ğu­na hük­me­di­li­yor. Ne var ki ko­nu­ya iliş­kin ri­va­yet­le­rin bir ço­ğu­nun ri­va­yet zin­ci­rin­de ko­puk­luk var­dır. Ri­va­yet zin­ci­ri sağ­lam olan­la­rın­sa, me­tin­le­rin­de ka­rı­şık­lık gö­ze çarp­mak­ta­dır. el-Kâfi'de yer alan ri­va­ye­ti bu­na ör­nek gös­te­re­bi­li&am p;shy;riz. Bu­nun ya­nın­da, ri­va­ye­tin, in­ce­le­di­ği&amp ;shy;miz aye­te tat­bi­ki ve uy­gun­lu­ğu da pek açık de­ğil­dir. Yi­ne de, doğ­ru­su­nu yü­ce Al­lah her­kes­ten da­ha iyi bi­lir.

                    ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde, Ah­med, İbn Menî', Neseî, İbn Ce­rir, Şa­şi ve Zi­ya Zib­re­kan ka­na­lıy­la şöy­le ri­va­yet eder­ler: Bir gün Zeyd b. Sa­bit, top­lu hâl­de bir yer­de bu­lu­nan Ku­reyş ka­bi­le­si­ne men­sup bir grup in­sa­nın ya­nın­dan ge­çi­yor­du. On­lar, iki kö­le­yi ona gön­de­re­rek "or­ta na­ma­zı" hak­kın­da­ki gö­rü­şü­nü sor­du­lar. De­di ki: "Öğ­le na­ma­zı­dır." Onu bı­ra­kıp Usa­me b. Zeyd'in ya­nı­na gel­di­ler ve on­dan sor­du­lar. O şu ce­va­bı ver­di: Or­ta na­ma­zı, öğ­le na­ma­zı­dır. Resulullah He­cir de­ni­len yer­de öğ­len na­ma­zı­nı kıl­dı­ğı za­man ar­ka­sın­da bir ve­ya iki saf in­san bu­lu­nu­yor­du. Ge­ri ka­lan in­san­lar, soh­be­te dal­mış gün­lük iş­le­riy­le uğ­ra­şı­yor­lar&a mp;shy;dı. Bu­nun üze­ri­ne yü­ce Al­lah şu aye­ti in­dir­di: "Na­maz­la­rı ve or­ta na­ma­zı­nı ko­ru­yun ve Al­lah'a gö­nül­den bo­yun eği­ci­ler ola­rak ita­at edin." Aye­tin ini­şin­den son­ra Re­su­lul­lah efen­di­miz (s.a.a) şöy­le bu­yur­du: İn­san­lar ya na­maz vak­ti gün­lük iş­le­ri ile uğ­raş­mak­tan vaz­ge­çer­ler ya da ev­le­ri­ni ya­ka­rım."

                    Aye­tin iniş se­be­bi ola­rak ri­va­yet edi­len bu olay, baş­ka bir ka­nal­dan Zeyd b. Sa­bit'e ve baş­ka­la­rı­na da da­yan­dı­rıl­mış& amp;shy;tır.

                    Bi­li­niz ki: "Or­ta na­ma­zı"nın açık­la­ma­sı­na iliş­kin yo­rum­lar, grup­la­rın da­yan­dık­la­rı ri­va­yet­le­rin fark­lı­lı­ğı­na pa­ra­lel ola­rak, fark­lı­lık ar­zet­mek­te­dir . Ba­zı­la­rı­na gö­re, or­ta na­ma­z, sa­bah na­ma­zı­dır. Bu gö­rüş Hz. Ali'den (a.s) ve bir grub sa­ha­be­den ri­va­yet edil­miş­tir. Bir gru­ba gö­re; öğ­le na­ma­zı­dır. Bu da Resu­lal­lah'tan ve ba­zı sa­ha­be­ler­den ak­ta­rıl­mış­tır . Di­ğer ba­zı­sı­na gö­re; ikin­di na­ma­zı­dır. Bu da Resulullah'tan ve ba­zı sa­ha­be­ler­den ri­va­yet edil­miş­tir. Suyutî, ed-Dürr'ül-Mensûr ad­lı tef­si­rin­de, bu hu­sus­ta el­li kü­sûr ha­dis ri­va­yet eder. Bir di­ğer grup da: Or­ta na­ma­zı­nın, ak­şam na­ma­zı ol­du­ğu gö­rü­şün­de­dir. Ba­zı­la­rı­na gö­re, or­ta na­ma­zı­nın han­gi na­maz ol­du­ğu bel­li de­ğil­dir. Tıp­kı, ka­dir ge­ce­si­nin, ge­ce­ler için­de giz­len­miş ol­ma­sı gi­bi, o da na­maz­lar için­de giz­len­miş­tir. Bu iki yo­rum­la il­gi­li ola­rak da ba­zı sa­ha­be­ler­den bu­nu pe­kiş­ti­ri­ci söz­ler ri­va­yet edil­miş­tir. "Yat­sı na­ma­zı­dır." di­yen­ler ve "cu­ma na­ma­zı­dır." di­yen­ler de var­dır.
                    [/quote]
                    Allah razı olsun Hocam bütün bunlardan bir tek şey anladım, o da salatul vusta'nın n olduğunun net olarak bilinmediğidir. Peki Allahu teala biz kullarını böyle muallakta bırakır mı? Yani doğrusunu bilen birilerinin olması gerekmiyor mu?
                    Yani aslında bu soru cevap vermeniz üzere sorduğum bir soru değil.

                    Yorum


                      Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                      [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159573#msg159573 date=1345936637]
                      Burada çok büyük bir alim vardı. Diyordu ki, ben bazen konuştuğumda konuşmamı herkes anlar, biraz derin konuşunca dinleyicilerden birkaç kişi anlar, daha derin konuşunca ne kendim anlarım ne de dinleyiciler Bizimki de böyle oldu galiba
                      Güzel kardeşim, ben de diyorum ki, şeriat hükümlerinin bazılarının hikmetini bize öğretmişler bazılarını ise öğretmemişler veya bize ulaşmamıştır. Mesela sabah namazı neden iki rekat kılınıyor veya akşam namazı neden üç rekat kılınıyor? Her amelin hikmetini bileceğiz diye bir şey yoktur. Bayram namazı da böyledir. Bayram namazı niye öğle veya ikindi vakitleri kılınmıyor da kuşluk vaktinde kılınıyor? Hadislerde bazen bunların hikmetleri bize bildirilmiş, bazen de bize bildirilmemiş. Bu çeşit soruların sonu gelmez, önemli olan Allah'ın emrine kayıtsız şartsız teslim olmaktır.

                      "Nehar"ın ilk vakit namazı sabah namazıdır, "yev"in ilk vakit namazı ise akşam namazıdır. Resulullah'ın (s.a.a) kıldığı ilk namaz öğle namazı olabilir ama ergenlik/buluğ çağına eren herkes öğle namazından başlayacak diyemeyiz. Çünkü herkes aynı zaman diliminde dünyaya gelmemiştir, aynı vakitte ergenik/büluğ çağına ermemiştir. Bir genç eğer akşam vakti ergenlik çağına erdiğini anlarsa akşamdan itibaren ibadetlerine başlaması gerekir, fecir vakti anlarsa fecirden, öğle vakti anlarsa öğleden itibaren başlaması gerekir.

                      Siz cevabını vermişsiniz işte, ben de demiştim ki: "gecenin ilk vaktinde kılınacak olsaydı birçok sıkıntıları da olurdu, onun için ümmete kolaylık olsun diye gündüz kılınması kararlaştırılmıştır." Ama gündüz kılınması bunun gündüzün geceden önce olduğuna delil olamaz.
                      Gerçekten halk arasında bayram gecesi denilince, bayram gününden sonra gelen gece mi anlaşılıyor? Bayram gecesi şu zikirleri okuyun, bayram gecesi okunan zikirleri bayram günü bayram namazından önce de okuyun denilirse, siz bunu nasıl anlarsınız yani bayram gecesinin gündüzden önce olduğunu mu anlarsınız yoksa gündüzden sonra gelen geceyi mi anlarsınız? Li yetmainne qelbi
                      [/quote]

                      Değerli hocam benim temel aldığım kaynaklarda bayram gecesinin önemi ile ilgili bir bilgiye rastlamadım. pratikte ise "bayram arafesi" uygulamaları vardır.

                      Hocam ben günün ilk vakit namazının ergenliğe göre değil de ilahi şeriata göreki manasını sormuştum, sağolun siz her ikisini de cevaplandırdınız, ama ben bu ergenlik olayıyla ilgili yönünü mantıklı bulmadım, fakat "günün ilk namazı akşam namazıdır" ifadeniz daha önce savunduklarınızla tutarlılık arzediyor, beklediğim cevap da bu yöndeydi.
                      bilgiler için Teşekkür ederim.

                      Yorum


                        Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                        [quote author=cundep link=topic=23732.msg159590#msg159590 date=1346002167]
                        Değerli hocam benim temel aldığım kaynaklarda bayram gecesinin önemi ile ilgili bir bilgiye rastlamadım. pratikte ise "bayram arafesi" uygulamaları vardır.[/quote]

                        Muhterem kardeşim; sizin temel aldığınız kaynaklar nelerdir bilemiyorum ama bizim kaynaklarda (hadis ve rivayetlerde) bayram veya cuma gecesiyle ilgili yapılması tavsiye edilen birçok amel ve dualar zikredilmiştir, bunlar da o gecelerin ne kadar önemli olduğunu gösterir. Sizde dua veya ilmi hal kitapları var mı yok mu bilmiyorum ama eğer varsa bu gecelerle ilgili mutlaka dua ve zikirler de vardır.

                        [quote author=cundep link=topic=23732.msg159590#msg159590 date=1346002167]
                        Hocam ben günün ilk vakit namazının ergenliğe göre değil de ilahi şeriata göreki manasını sormuştum, sağolun siz her ikisini de cevaplandırdınız, ama ben bu ergenlik olayıyla ilgili yönünü mantıklı bulmadım, fakat "günün ilk namazı akşam namazıdır" ifadeniz daha önce savunduklarınızla tutarlılık arzediyor, beklediğim cevap da bu yöndeydi.
                        bilgiler için Teşekkür ederim.[/quote]

                        Değerli kardeşim; ben de İlahi şeriate göre açıkladım. Bazı hadislerde Hz. Peygamber'in (s.a.a) kıldığı ilk namaz öğle namazıdır diye geçer ama ergenlik çağına eren herkes öğle namazından başlamalıdır diye bir şey yoktur. Çünkü eğer bir insan akşam vakti ergenlik/buluğ çağına erirse, mesela muhtelim olarak bulûğa erdiğini anlarsa, onun vazifesi guslederek o andan itibaren namaza başlamasıdır. Bunun neresi mantıksızdır? Öğle namazını bekleyecek olursa akşam, yatsı ve sabah namazları nasıl olur?!
                        "günün ilk namazı akşam namazıdır" sözüne gelince; türkçede "yevm" lafzı olmadığı için bu söz belki yanlış anlaşılabilir. Arapça'da geceyle gündüze "yevm" diyorlar, gece de Şeriate göre gündüzden öncedir, dolayısiyle akşam namazı yevmin (yani geceyle gündüzün) ilk namazı oluyor.
                        Bu konu üzerinde bundan fazla durmaya gerek görmüyorum, her iki tarafın görüşleri anlaşılmıştır, isteyen istediği şekilde amel edebilir.
                        saygılarımla..
                        عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

                        Yorum


                          Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                          Değerli hocam ben yazmayacaktım, ama beni yanlış anladığınızı görünce açıklama gereği duydum. Ben yevm'in başlama zamanına göreki ilk vakit namazını öğrenmek istemiştim çünkü akşam ile yatsı arasında kaldım, siz bunu cevaplandırırken de diğer yönünü de açıklamıştınız. yani anlaşılmayan birşey kalmadı.

                          emeğinize ve gönlünüze sağlık.
                          saygı ve sevgilerimle.

                          Yorum


                            Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                            [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159335#msg159335 date=1345710863]
                            Mehterem kardeş, ayet çok net ve açıktır. Bunu sağa sola çekmeye gerek yok. Oruç gecesi; "refes, size helal kılındı, fecre kadar yiyip için, sonra da sabahtan akşama kadar oruç tutun" diyor. Bundan daha açık ne istiyorsunuz? Oruç gecesi; oruç tutacağın güne daha başlamadan yiyip içtiğin ve diğer helallerden istifade ettiğin gecenin ta kendisidir. Siz zorla oruç gününden sonraki geceyi oruç gecesi olarak kabul ettirmeye çalışıyorsunuz, oysa ayet sizin düşündüğünüz gibi buyurmuyor. Bu konuda kimin Kur'an'la konuştuğunu okurlara bırakıyorum..
                            [/quote]

                            Öncelikle İşlerimin yoğunluğu nedeniyle cevap yazamadığım için baz arkadaşlardan özür diliyorum.
                            Cevaplara sırayla İlk önce bu mesajdan başlamak istedim. Özellikle bakara 187 ayeti ile ilgili….
                            Hocam ayet çok net ayetin iniş sebebini bilince de daha netleşiyor. Bu ayetin iniş sebebi şia kitaplarında kısaca şöyle yazılıdır: ayet Havvan b. Cubeyr el-Ansari hakkında inmiştir. Kendisi peygamber (s.a.a) ile beraber hendekteydi ve oruçluydu. Oruçlu haliyle geceledi. Bu ayet inmeden önce birileri gece uyursa yemek ve içmek ona haram olurdu. Havan ailesinin yanına gitti ve yemek var mı? diye sordu. Ona: hayır, ama uyuma sana yemek hazırlayalım dediler. Kendisi yaslandı ve uyuya kaldı. Ertesi gün uyandığında hendeğe yine gitti ve orada bayıldı. Resulullah onun bu halini gördü ve ona durumu anlatıldı. Bunun üzerine Allah (c.c) bu ayeti indirdi. Bakara 187.
                            Bu yazdığım olay bir çok şii kitabında geçmektedir eminim velayet nuru hocamda okumuştur. Kafi 4/98 tefsir iyaşi 1/83 te bu hadisi okuyabilirsiniz.
                            Şimdi dikkat ettiyseniz ayet iniş nedeni olarak oruçlu kişilerin oruca başlamasından sonra geceleyin eşlerine yaklaşma ve yemek yeme ve içme izni vermektedir. Bu ayet sizin düşünceniz olan gece önce yaratıldı tezinizi desteklememektedir.

                            من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                            أبو النواس

                            Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                            Ebu Nevves

                            Yorum


                              Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                              [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159338#msg159338 date=1345716857]
                              Muhterem kardeşim, peki Allah Teala hilali ne için karar kılmıştır? Bu ayetle ne buyurmak istiyor:
                              189- "Sana hilal halindeki aydan sorarlar. De ki: «Onlar, insanlar ve hac için belirlenmiş vakitlerdir."
                              Hadisler Ramazan 29'la da çıkar diyor, 29'da hilal gözükürse iftar et diyor, hilali gördüğünde oruca başla, yine hilali gördüğünde iftar et diyor. Sizin delil olarak sunduğunuz birkaç zayıf hadis onlarca sahih hadisler karşısında bir hiçtir. Hilalle ilgili hadisleri toplasan yüzün üzerinde hadis vardır. Bilim de sizi desteklemiyor, bilim kameri aylar 29 ve 30dan çıkıyor diyor. Hilalle ilgili o kadar hadisi nasıl görmezlikten gelebiliyorsunuz? Kaç hadis; hesapla amellerinizi yapın diyor? Rasathanelerin, teleskopların göremediği hilali, sizler nasıl görebiliyorsunuz, yoksa kalp gözüyle mi görüyorsunuz? Sizler bu konuda Rumlara ve farslara uymuşsunuz, çünkü onlar da hesap üzere hareket ediyorlarmış.
                              [/quote]
                              Verdiğiniz bu ayet için öncelikle evet hilal vakti bilmek için yaratıcı yaratmıştır. Ama burada hilale dayanarak ramazanın birinci gününü asla öğrenemeyiz bilisel olarak bu imkansız. Hilale dayanarak siz yaptığınız hesabın doğruluğunu ispatlarsınız. Bakın bir örnek vereceğim: bilim adamları ramazan ayının ilk günü 18 temmuz dediler. Sünniler 20 şiiler 21 dediler hilale göre oruç tutuluyor ve üç ayrı tarih. Bilim adamları da hilale göre bu tarihi veriyor Sünnilerde Şiilerde. Ama ortada üç farklı tarih var. İşte ruyetin doğurduğu sonuçlar.
                              Fatır bayramı ile ilgili 4 farklı tarih var. Sünniler cumartesi hamaney Pazar günü dedi şirazi ise pazartesi dedi. . İşte ruyet… bizim hesabımıza göre ise fatır bilim adamların dediği gün, Cuma günüdür.
                              Yanlış anlaşılmasın eğer ruyet ile Şiilerin iki mercisi iki farklı tarih veriyorsa bu konuda ciddi bir sorun var demektir.

                              من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                              أبو النواس

                              Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                              Ebu Nevves

                              Yorum


                                Ynt: Ramazan ayı kaç gündür?

                                [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23732.msg159339#msg159339 date=1345717208]
                                Hayır aykırı değildir, yasin suresinin 40. ayeti ayın güneşin, gecenin ve gündüzün nasıl bir düzen içerisinde hareket etmesinden bahsedir, eğer bu ayetten gündüzün geceden önce olduğunu çıkaracak olursanız, ayın da güneşten önce yaratılmış olduğunu kabul etmeniz gerekir. Çünkü güneş de aya çatamaz diyor.
                                [/quote]
                                Bu sonuca nasıl vardığını merak ediyorum???? Yasin 40 ayeti net bir ayettir bu konuyu tartışmak bile gereksiz nitekim bir yazınızda siz bile bu ayete göre gündüz geceden önce yaratılmış olabilir demiştiniz. Şia kitaplarında da ayet ile ilgi gece gündüzü geçemez şeklinde yorumlar mevcut.

                                من لم يكن علويا حين تنسبه فما له في قديم الدهر مفتخر
                                أبو النواس

                                Nesebini (inancını) sorduğunda Alevi değilse, o kişinin Ahiret günü övüneceği hiçbir şeyi yoktur.
                                Ebu Nevves

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X