Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

[yusuf83]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/256102.asp eller bağlı :'( ama cami Üsküdar Seyit Ahmet Yesevi Mescidi Bektaşi cami

Aşağıdaki haberde en altta bir kullanıcı yorum yazmış onun üzerine araştırınca gerçekten doğru olduğunu gördüm;

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...?viewid=368722

[Qom_u_ask]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

ama ben bunu bir şiiden çok emin bi şekilde söylerken duydum. bana hem de bi kaç kez ciddi olarak bildiğini ifade ederek yineledi.. valide handan kaldırıldı diye. o yüzden dedi nereden kaldırıldığını gizlediler gündeme bile gelmedi dedi..

bir şiinin haberi benim çin binlerce fasık tivi kanalından çok daha güvenilirdir. bu açıdan bu konuyu biraz daha araştırmam lazım.. sizin linkleri de bi izleyeyim bakalım.. aslında çok da önemli değil önemli olan onu şii olması..

[yusuf83]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

Evet ben de dikkat ediyorum, aslında her yazılan kelime önemli, bizim bu yazdıklarımız ileriki nesilleri bile etkiliyor siz araştırın yazın. Sonra gerçek olmaz da Sünni kesim tarafından iftiracı gözükebiliriz.

[Qom_u_ask]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

ilginç, Seyid Ahmet Deresi Camiinden kaldırılmış.. şii inancına göre yıkanmı ve kefenlenmiş ama cenazesini sünni hoca kıldırmış..

"...İran ve Azeri kökenli Şiilerin mezarlığı

Bağlarbaşı'ndaki Seyit Ahmet Deresi Vakfı Mescidi ve Mezarlığı, İran ve Azeri kökenli Şiilerin mescidi ve mezarlığı olarak biliniyor. Ünlü Türk edebiyatı araştımacısı ve tarihçi Abdülbaki Gölpınarlı da Seyit Ahmet Deresi Mescidi'nde cenaze namazı kılındıktan sonra aynı yere defnedildi. Mezarlıkta daha başka ünlü isimler de yatıyor. Cem Karaca'nın babası Mehmet İbrahim Karaca da Azeri kökenli bir Caferiydi. Bu nedenle Cem Karaca'nın cenazesi de Caferi inancına göre yıkanıp defnedildi. Sanatçı'nın babası gibi ünlü bir tiyatro sanatçısı olan annesi Toto Karaca ise Şişli Ermeni Mezarlığı'nda yatıyor.

Caferilik, Şiiliğin bir kolu olarak İran ve Türkiye'de yaygın bir mezhep. Caferiler, imamlığın Hz. Muhammed'in ölümünden sonra Hz. Ali'ye geçtiğine inanırlar. Hz. Ebubekir, Ömer ve Osman'ın halifeliğini kabul etmezler...."


Hamit Turan 10/02/2004 - 3:53
Önce, yeri belki hiç doldurulamayacak bir sanatçıyı kaybettiğimiz için milletimizin başı sağ olsun. Haberinizin son bölümünde yer alan "Cem Karaca"nın babası Mehmet İbrahim Karaca da Azeri kökenli bir Caferiydi. Bu nedenle Cem Karaca"nın cenazesi de Caferi inancına göre yıkanıp defnedildi." paragrafta gözlerden kaçan önemli bir nokta var. Cemin vasiyeti tam olarak yerine getirilemedi. Çünkü, cenazenin kaldırıldığı caminin imamı ikindi namazını bitirip cenaze namazını Caferî fıkhına göre kıldırmak üzere kalabalığın arasından cenazeye doğru gelene kadar, sünnî imam bunu fırsat bilerek cenaze namazını kendi mezhebine göre kıldırdı ve merhuma karşı suç işledi. Oysa, aynı imam görevi Caferî imam Mehmet Kıtaya bıraktığını ikindi öncesinde yanımda söyledi. Bunu Adı geçen mamdan sorabilirsiniz. Merhum Cem, bir röportajında küçük yaşta bir kadir gecesi babasıyla birlikte camileri dolaşırken Sümbül efendi camiine gittiklerini ve orda huşu içinde namaz kılarken, çember sakallı bir yaşlının omuzuna vurarak " evladım senin kıldığın bu namazın geçersizdir" demesiyle adeta birden asansörden düşer gibi sarsılarak, o temiz imanını ve inancını kaybettiğini anlatır. Ömrünün baharında softa bir dindar tarafından uzun bir süre innacından uzaklaştırılan Cem bey, musalla taşında da softa bir din görevlisi tarafından ruhu incitilerek yollanmıştır. Huzur-u mahşerde Cem"in elinin o imamın yakasında olacağını düşünüyorum. Söz konusu imam o anda yalnızca Merhum Cem"i değil, Cem"in inançtaşlarını da incitmiştir. Bir de haberinizde Caferîliği bir tarikat olarak tanıtmışsınız. Oysa Caferîlik bir tarikat değil bir mezheptir. Haberinizde güzel inceliklere dikkat çekmişsiniz , beğeniyle okudum. Teşekkürlerimi bildiririm."

alıntıdır..

[enculus44]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

Ehli Beyt Mektebine hoş geldin yusuf83. Allah yar ve yardımcınız olsun.
Çevremdeki insanların bir çoğu sonradanEhlibeyt Mektebini tanıyanlardan oluşmakta. Ben ve akranlarım ikinci kuşağız.

İnternet büyük bir nimet ki ehlibeyt dostlarını buluşturma imkanı sağlıyor.Ancak her türlü doğru ve yanlış bilgiye ulaşmak da mümkün.Benim kaygı duyduğum nokta şu ki doğru bilgi edinmeden yanlış bilgilerle doğruları sorgulama yapmak.Önce yanlış bilgi öğrenerek doğruya ulaşmak çok güç.Müsade buyurursanız küçük bir kaç tavsiyede bulunmak isitiyorum.

Sizin yaşadıklarınıza benzer yaşantıları olan insanların sayısı iletişim araçlarının bilgiyi ulşatırmadaki hızından dolayı artmaktadır.(Bu sebeplerden sadece bir tanesi)Aklınıza takılan soruların cevaplarına en doğru ve kısa yoldan ulaşmanız fikrimce tanınmış alimlerimizle irtibata geçmeniz ve bu irtibatı koparmamanız ve bu alimlerimizin tavsiye edeceği sizin gibi araştırarak Ehli Beyt Mektebinin varlığından haberdar olup bu mektebin öğrencileri olanlarla irtibatlı olmanızdır.Bu size ileride karşılaşabileceğiniz muhtemel durumlarda faydalı bilgilere ulaşma imkanı sağlayacak diye düşünüyorum.

Peygamberimiz ve Ehlibeyt İmamlarımızın yaşadığı dönemdelerdeki ehlibeyt dostlarının akıllarına takılan meseleleri gidip sorma imkanları vardı. Zamanımızın İmamı Hz. Mehdi (Allah O'nun zuhurunu yakınlaştırsın) gaybette olduğundan bizler bir müctehide ve Veliyi Fakih'e bağlı kalmak zorundayız.Bu bağlılık da bizi yanlışa sapmaktan koruyacaktır.

Allah şu anki araştırma azminizi daim eylesin. İmanınızı kamil eylesin.Sıratı mustaqimden ayırmasın.

Hak yoluna, sıratı mustaqime hoş geldiniz.

Bu yolun yolcusu olarak bu dünyadan göçüp kevser havzunda kevser sakisinden su içmeyi Allah nasib etsin.

Selam ve dua ile...

[yusuf83]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

[quote author=enculus44 link=topic=13033.msg80427#msg80427 date=1272151916]
Ehli Beyt Mektebine hoş geldin yusuf83. Allah yar ve yardımcınız olsun.
Çevremdeki insanların bir çoğu sonradanEhlibeyt Mektebini tanıyanlardan oluşmakta. Ben ve akranlarım ikinci kuşağız.

İnternet büyük bir nimet ki ehlibeyt dostlarını buluşturma imkanı sağlıyor.Ancak her türlü doğru ve yanlış bilgiye ulaşmak da mümkün.Benim kaygı duyduğum nokta şu ki doğru bilgi edinmeden yanlış bilgilerle doğruları sorgulama yapmak.Önce yanlış bilgi öğrenerek doğruya ulaşmak çok güç.Müsade buyurursanız küçük bir kaç tavsiyede bulunmak isitiyorum.

Sizin yaşadıklarınıza benzer yaşantıları olan insanların sayısı iletişim araçlarının bilgiyi ulşatırmadaki hızından dolayı artmaktadır.(Bu sebeplerden sadece bir tanesi)Aklınıza takılan soruların cevaplarına en doğru ve kısa yoldan ulaşmanız fikrimce tanınmış alimlerimizle irtibata geçmeniz ve bu irtibatı koparmamanız ve bu alimlerimizin tavsiye edeceği sizin gibi araştırarak Ehli Beyt Mektebinin varlığından haberdar olup bu mektebin öğrencileri olanlarla irtibatlı olmanızdır.Bu size ileride karşılaşabileceğiniz muhtemel durumlarda faydalı bilgilere ulaşma imkanı sağlayacak diye düşünüyorum.

Peygamberimiz ve Ehlibeyt İmamlarımızın yaşadığı dönemdelerdeki ehlibeyt dostlarının akıllarına takılan meseleleri gidip sorma imkanları vardı. Zamanımızın İmamı Hz. Mehdi (Allah O'nun zuhurunu yakınlaştırsın) gaybette olduğundan bizler bir müctehide ve Veliyi Fakih'e bağlı kalmak zorundayız.Bu bağlılık da bizi yanlışa sapmaktan koruyacaktır.

Allah şu anki araştırma azminizi daim eylesin. İmanınızı kamil eylesin.Sıratı mustaqimden ayırmasın.

Hak yoluna, sıratı mustaqime hoş geldiniz.

Bu yolun yolcusu olarak bu dünyadan göçüp kevser havzunda kevser sakisinden su içmeyi Allah nasib etsin.

Selam ve dua ile...
[/quote]

Allah hepimizin araştırma azmini daim eylesin. İnternet iyi ki varmış. Günler normal seyrinde sıradan şekilde ilerlerken, internet sayesinde ne oyunları, ne hakikatleri gördüm artık bir bir kitapları, videoları, insanları sorgulayabiliyoruz. Özellikle de son 100 yılı. Kaç kişinin hakkını iade ettim, araştırdıkça. Siz de ikinci nesilmişsiniz, aileniz internetin yaygın olmadığı zamanda hak yola geçmiş, onların ki benim olayımdan daha kıymetli. İnşallah hepimiz o sudan içmeye hak kazanırız. Sağol kardeşim.

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biriside mektebe girdikten sonra karşılaşacağınız bir kısım klasik din anlayışına ters gibi görünen, fakat sadece ehlibeyt alimlerinin ilmi delilleri esas alan izahatıyla aydınlığa kavuşan meselelerdir.

Bunun örnekleri çoktur. Mesela ehlibeyt imamlarının (a.s)hz peygamber(s.a.a) hariç diyer bütün peygamberlerden üstün olması konusu.

Bu konu özellikle şia düşmanlarının ellerindekii en büyük kozlardan birisidir.Nasıl olurda imam Ali a.s hz musa'dan,isa'dan ibrahim'den üstün olur gibi zahiri manada çelişki gibi görünen,ama ehlibeyt mektebinin alimleri tarafından batınına yapılan ilmi ve akli deliller ve yorumlar, aslında hiçbir çelişkiye yer olmadığını ortaya koymuştur.

hz peygamber s.a.a Allahın dinini kemale erdiren hatemül enbiya,eşrüfül mahlukat,rahmetenlilalemin olan yüce peygamberdir.

Hz PEYGAMBER S.A.A tüm insanlara ve cinlere gönderilen,kendinden sonra başka bir peygamber gelmeyecek olan ve allahın dinini KEMALE erdiren Allahın son hüccetidir.

Allah c.c ın yüce peygamberimize yüklediyi misyon diyer bütün peygamberlerin yüklendiyi misyonlardan kıyaslanamayacak kadar üstün ve büyüktür.

Bu büyük misyonun peygamberden sonraki taşıyıcıları uygulayıcıları olan resulullahın hak vasileride yüklendikleri bu misyon itibarıyla diyer peygamberlerden daha üstündür.Yani imamları üstün yapan;diyer peygamberlere verilmeyen fakat efendimizde hasıl olan kemale ermiş dini,resulullahdan sonra devam ettirme insanların üzerinde bu dinle hükmetme gibi, Allahın dininin uygulanması noktasında onlara verilen üstün görev sebebiyledir.

Bir insanı diyer bir insandan üstün yapan kensinde hasıl olan (iman takva ihlas gibi)üstün vasıflardır.

Ehlibeyt imamlarının omuzlarındaki yük resulullahın kemale erdirdiyi Allahın yüce dinidir. işte bu görev, resulullahdan sonra o yükü omuzlayarak hüccetin tamamlanacağı güne kadar imam mehdi a.f üzerindedir.onun içindirki mehdi a.f zuhur ettiyi zamam hz isa a.s onun arkasında namaz kılacaktır mehdi a.f ye tabi olacaktır.çünkü mehdia.f üzerindeki yük itibariyle hz mesihden üstündür.aksi olsaydı hz mehdi a.f hz mesih'e tabi olurdu.

Tabiki diyer peygamberlerde Allahın kulları arasından seçip yücelttiyi tertemiz nebiler ve resullerdi.

Fakat yüklendikleri misyon sınırlıydı hiçbiri tüm insanlığa ve cinlere gönderilmemiş ve getirdikleri dinde kemale ermemişti.

Bunlardan kimisi ailesine, kimisi yaşadığı köye, kimisi yaşadığı kavime, kimiside yaşadığı ülkelerine gönderilen peygamberler idi.vazifeleri sadece bunlarla sınırlıydı.

Bu sınırlı misyonları, resulullahın herşeyi kapsayan misyonuyla karşılaştırdığımız zaman resulullahın üstlendiyi misyonun ne kadar büyük olduğunu görüyoruz. işte bu üstün misyonu taşımakla yürütmekle uygulamakla vazifeli ALLAH C.C TARAFINDAN GÖREVLENDİRİLEN RESULULLAHIN HAK VASİLERİ,DİYER PEYGAMBERLERDEN ÜSTÜNDÜR.

Ehlibeyt mektebiyle yeni tanışan kardeşlerimizin bu gibi konulara çok dikkat etmesi gerekir.

[yusuf83]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

Evet katılıyorum Zülfikar kardeşim. Bilhassa münazaralarda bize düşen; savunacağımız şeyi birkaç kez düşünüp yazmak ya da herhangi bir şüphe varsa araştırıp konuya dahil olmak. Birşeyi savunmak için hem karşı tarafın konusunu, hem kendi savunduğumuz konuyu detaylıca bilmemiz gerekirken münazaralarda her forumda dikkatimi çeken münazaraya giren kardeşlerin münazara sayesinde bişeyler öğrenmesi. Biz onlara benzemeyelim. Ama farklı zamanlar içinde her iki tarafın da yanlısı olabilmenin getirdiği avantajla Şiiler in bilgi konusunda daha bilinçli ve sağlam olduklarından eminim. Bize de düşen bu kaleyi bozmamak. Bizim klavyemizden çıkan kelimeler önemli.

[serdarcan]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

yusuf kardeşim hoşgelmişsin aramıza ve mektebimize..Rabbim her kuluna senin gibi ehlibeyt dostu olmayı nasip etsin.

Peşaver Geceleri isimli kitabı mutlaka okumanı öneririm..şia ile sünniler arasındaki ihtilaflı bütün konuları bulabilirsin..o kitabında çevirisini yapanlardan birisi Mufazzal kardeşimizin abisi Mehdi Aksu hocamızdır..tekrar hoş sefa geldin

[yusuf83]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

[quote author=serdarcan link=topic=13033.msg82821#msg82821 date=1273949750]
yusuf kardeşim hoşgelmişsin aramıza ve mektebimize..Rabbim her kuluna senin gibi ehlibeyt dostu olmayı nasip etsin.

Peşaver Geceleri isimli kitabı mutlaka okumanı öneririm..şia ile sünniler arasındaki ihtilaflı bütün konuları bulabilirsin..o kitabında çevirisini yapanlardan birisi Mufazzal kardeşimizin abisi Mehdi Aksu hocamızdır..tekrar hoş sefa geldin
[/quote]

Evet Peşaver Geceleri'nin ismini çok duyuyorum. Okuyacağım mutlaka. Sağolasın Serdarcan kardeşim. Çok mutluyum bu forumda. İki kişilikli olmak zorunda olsam da kalbimin attığı yer burası. Değer görmek ne güzel...

[gulistan_2]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

pesaver gecelerini okumak zaten zor degil
sürükleyici bir kitap, insan cabucak okuyor, zaten kaynak niteliginde oldugu icin sürekli tekrarlaniyor, ben cok faydalandim

[FLSTNLi]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

Bu kitabı http://www.al-shia.org/html/tur/books/book2/0-17.htm adresinden PC üzerinden de okuyabilirsiniz.

[yusuf83]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

Teşekkürler FLSTNLİ kardeşim. Bir link daha var elimde. Onu da verelim;

http://www.caferilik.com/kutuphane/d...r_geceleri.pdf

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

[quote author=mirzehan link=topic=13033.msg79320#msg79320 date=1271541745]
Hoşgelmişsiniz yusuf83 Kardeşim
Ne mutlu size ki kendi iradenizle sorgulayıp Ehl-i beyt (a.s.) ın ışığını bulmuşsunuz..
zaten o ışık her daim heryerde en parlak ama önüne isli camdan engel çekenleri farketmek biraz zor olabiliyor..

Allah kabul etsin.. Allah yoluna gönül veridklerinizin şefaatini nasib etsin..

bu arada meslektaşımmışsınız buada ayrıca sevindim.. benden başka yoktu galiba yazılımcı.


[/quote]

[Musavi]

Ynt: Nasıl Şii Oldum - 26 / yusuf83

HOSGELDİNİZ KARDESIM.