Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Neden Şii Değilim?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #61
    Ynt: Neden Şii Değilim?

    [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59262#msg59262 date=1256936340]
    Araştırma yapıyorum meshedi , onun için buraya geldim , benim bilmediklerime ulaşmamda yardımcı olursunuz diye... Yas gülü , islamın ilk emri ve anlamanın önemi hakkında beni aydınlattığın için teşekkür ederim...
    [/quote]
    Araştırma yapanlar birkaç açıdan araştırma yapar:
    1: Ne olduğunu hiç bilmediği bir mesele hakkında araştırma yapanlar. araştırmanın sonucunun nereye gideceğini bilmezler.
    2: Bir şeyi ret etmek için doğru olmadığına inandığı için kendi inancına delil bulmak içinaraştıranlar
    3: Bir şeyin doğruluğuna inanıp onun doğruluğunu ispatlamak için araştıranlar:
    4: Ya da doğru veyahut yanlışlığına inandığı bir meseleyi hem ya doğruysa hem de ya yanlışsa mantığı çerçevesinde araştıranlar.
    Sizce hangisi makbuldür.
    Allah emeklerinizi boşa çıkarmasın. Araştırmalarınzda size yardımcı olsun, işiniz kolay olsun inşallah.
    nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
    noktayı koyacak olan sensin anlasana
    ...

    Yorum


      #62
      Ynt: Neden Şii Değilim?

      [quote author=Yas Gülü. link=topic=9211.msg59263#msg59263 date=1256936427]
      Aydınlanmana sevindim abla
      [/quote] Çok komik ya!

      Yorum


        #63
        Ynt: Neden Şii Değilim?

        [quote author=Mevlüt link=topic=9211.msg59264#msg59264 date=1256936649]
        [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59254#msg59254 date=1256934623]
        [quote author=mikdat bin esved link=topic=9211.msg59247#msg59247 date=1256929993]
        [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59153#msg59153 date=1256899455]
        Helal etmiyorum kardeşim... Size de güzel paylaşımlar olsun...
        [/quote]


        Canınız sağolsun elif kardeşim,helal etmesenizde önemli değil.
        [/quote] Önemli değil?
        [/quote]

        Elif bacım;
        Yaşınıza göre davranmadığınızı düşünüyorum!
        İslam Dininde Kinin ve Küslüğün Yeri Yoktur!
        Yanlışmı Biliyorum Yoksa!
        [/quote] Bu konularla lütfen açtığım başlığı doldurmayın... Konu üzerinde tartışılan maddelerdir... Bi sorun varsa bunu forumda değil özelde hallederiz halledilir

        Yorum


          #64
          Ynt: Neden Şii Değilim?

          [quote author=Mevlüt link=topic=9211.msg59264#msg59264 date=1256936649]
          [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59254#msg59254 date=1256934623]
          [quote author=mikdat bin esved link=topic=9211.msg59247#msg59247 date=1256929993]
          [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59153#msg59153 date=1256899455]
          Helal etmiyorum kardeşim... Size de güzel paylaşımlar olsun...
          [/quote]


          Canınız sağolsun elif kardeşim,helal etmesenizde önemli değil.
          [/quote] Önemli değil?
          [/quote]

          Elif bacım;
          Yaşınıza göre davranmadığınızı düşünüyorum!
          İslam Dininde Kinin ve Küslüğün Yeri Yoktur!
          Yanlışmı Biliyorum Yoksa!
          [/quote]

          Kesin Kanıya Vardım Artık!
          Ümit Yok Bence ;D ;D ;D

          Yorum


            #65
            Ynt: Neden Şii Değilim?

            [quote author=meshedi313 link=topic=9211.msg59265#msg59265 date=1256936757]
            [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59262#msg59262 date=1256936340]
            Araştırma yapıyorum meshedi , onun için buraya geldim , benim bilmediklerime ulaşmamda yardımcı olursunuz diye... Yas gülü , islamın ilk emri ve anlamanın önemi hakkında beni aydınlattığın için teşekkür ederim...
            [/quote]
            Araştırma yapanlar birkaç açıdan araştırma yapar:
            1: Ne olduğunu hiç bilmediği bir mesele hakkında araştırma yapanlar. araştırmanın sonucunun nereye gideceğini bilmezler.
            2: Bir şeyi ret etmek için doğru olmadığına inandığı için kendi inancına delil bulmak içinaraştıranlar
            3: Bir şeyin doğruluğuna inanıp onun doğruluğunu ispatlamak için araştıranlar:
            4: Ya da doğru veyahut yanlışlığına inandığı bir meseleyi hem ya doğruysa hem de ya yanlışsa mantığı çerçevesinde araştıranlar.
            Sizce hangisi makbuldür.
            Allah emeklerinizi boşa çıkarmasın. Araştırmalarınzda size yardımcı olsun, işiniz kolay olsun inşallah.
            [/quote] Benim sebebim hiç birine uymuyor... Sadece Ehl-i Beyt'in biz Sünnilerce ihmal edildiğini düşünüyorum ve Şia kaynaklarıyla buna daha çok vakıf olacağımı düşünüyorum...

            Yorum


              #66
              Ynt: Neden Şii Değilim?

              [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59255#msg59255 date=1256934822]
              [quote author=meshedi313 link=topic=9211.msg59253#msg59253 date=1256934594]
              Elinize bir kitap alıyorsunuz ve onu ortasından okumaya başlıyorsunuz. Bu doğru olmaz. Bir kitap okuyacaksanız onun içindekileri sağlıklı olarak kavramak öğrenmek istiyorsanız en başıdan en sonuna kadar okumalısınız.
              Başlığı açan arkadaşın durumu da biraz öyle olmuş sanırım. Bence "Şia"yı bir kitap gibi düşünün ve kitabı ortadan okumayınız. Zira ortadan okuduğunuz zaman yanlış anlama idrak edememe gibi durumlar ortaya çıkacak nihayetinde yanlş fikirlere kapılabileceksiniz.
              Şia'nın cevaptan aciz olduğu hiçbir mevzu yoktur!
              Tüm canlara selamlar...
              [/quote] meshedi kardeşim... Vaktiyle biri yabancı bir ülkede araştırıp hidayete ermiş.. Sonra İstanbula gelmiş ve müslümanları görünce demiş ki "İyi ki kitaplardan öğrendim İslamı... Eğer sizden öğrenseydiim asla müslüman olmazdım!" Kitap okumak en iyi yaptığım işlerdendir... Teşekkürler....[/quote]

              Maşaallah. Tebrik ederim. Yerinde ve doğru bir söz.

              Yorum


                #67
                Ynt: Neden Şii Değilim?

                [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]
                Ehl-i Beyt'in , Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat tarafından ihmal edildiğini düşünmekle beraber , Şia'nın bazı düşüncelerini anlamıyorum... Mesela:

                1- Kuleyni’nin el Kafiyesinde Cafer es-Sadık’ın dilinden akarılan bir rivayette , asıl Kur’an’ın 17000 ayetten müteşekkil olduğu söylenir. Yine Kuleyniden bir rivayette Muhammed el Bakır’ın “Kur’an’ın tamamını [Allah tarafından] indirildiği şekliyle cem etiğini ileri süren yalancıdır. Kkur’an’ı Allah’ın inzal ettiği biçimde cem ve hıfz eden sadece Ali ve ondan sonraki imamlardır” dediği nakledilir. (Konuyla ilgili: Bu günkü mushafta toplam 6236 ayet mevcuttur. Şiilere göre 1074 ayet kayıp!)[/quote]

                sevgili Elif kardeşim evet Kafide öyle bir rivayet var, bende okudum ancak sizin yanlış anladığınız bir dururm var. ama hadisin açıklaması da var. isterseniz aşağıda verdiğim linke bakın

                [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]
                2- Yakubi , Tabersi ise Kur’an’ın sahabeyi zem eden ayetlerle başladığını , bu mushafı hz. Ali’nin , hz. Ebubekir ve Ömer’e gösterdiğini , Hz. Ömer’in hz. Ali’yi bu Kur’an’ı açığa çıkardığı için öldürmeye yeltendiğini söyler.

                Bu iki maddeye göre Kur'an , elimizde bulunandan farklı... 15 / HİCR - 9 : Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız , ayetine uymuyor bu düşünceler..[/quote]

                evet Hz. imam Ali (a) böyle bir mushaf toplamış ve Ebu Bekire sunmuşdur ancak kabul görülmemişdir. bu mushaf şu an Hz. imam Mehdidedir (a). ancak bu mushafla şuan elimizde olan mushaf arasındakı fakr sadece ayetlerin dizilmesi sırasına göredir. şöyle ki, Hz. imam Alide (a) olan mushaf ayetlerin nüzul sırasına göre dizilmiştir. yani Kuran kesinlikle tahrif edilmemiştir. bu konuda şianın en büyük alimlerinden ve 3 hadiscisinden biri olan Şeyh Saduğun "Şia inançları" hakkındakı risalesini okumanızı tavsiye ederim. bu linkten okuya bilirsiniz: http://www.islamkutuphanesi.com/turk...cmi_meblag.htm Hz. imamın (a) topladığı mushafın Ebu Bekir tarafın kabul edilmemesini sebebi bu mushafda her ayetin kendi yanında tefsiri olmasıdır. yani bu Kuran müslümanların elinde olsaydı imamet hakkında hiç bir problem olmayacak ve dolayısıyla bazılarının amelleri ortaya çıkacakdı.

                [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]
                3- Al-i İmran 28 deki kafirlere karşı “tukah” tarzı korunmayı şia , azınlık psikolojisiyle galip olan ehl-i sünneti hasım olarak algılamış tüm mü’minlere karşı koşulsuz takiyye yapma luzümu hissetmiş , ikiyüzlü kimlikle yaşamayı ifade eden takiyye kavramına dönüştürmüşlerdir...

                Bütün müslümanlar kardeş değil mi?[/quote]

                evet tüm müslümanlar kardeşdir. kald ki , takiyye ikiyüzlülük değil. bakın bazı yerler vardır insanın takiyye yapması gererekir. mesela diyleim ki, vahabiler tüm ülkeye hakim ve şiaları katl ediyorlar. bu durumda şiaların ortaya çıkıp hepsinin ölmesinin bir anlamı yoktur aksine şiilerin takiyye yapıp canlarını koruması ve güç bulunca yeniden düşmanlara karşı çıkması gerekir. ayrıca şia asla ehli sünnete kafir gözüyle bakmaz, aksine şehadet getiren herkes müslümandır der. isterseniz buna iliçkin alimlerden fetvalar ve ya kitaplardan hadisler yaza bilirim.

                [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]
                4- 12. İmam Hasan’ın oğlu Kâim , 5 yaşında iken 40 yaşındaki insanın olgunluğuna erişmiş , Abbasilerin kendisini öldürme isteği sebebiyle “gaybet” devresine girmiş , babasının ölümü üzerine evin mahzenine inerek gözden kaybolmuş...

                Bu olağanüstülük de pek mantıklı gelmiyor açıkçası... [/quote]

                bu şaşılacak bir şey değildir. zira Allah istediğine ihsan eder. buna ilişkin Kuranda örneklerde vardır. nasıl ki, Hz. İsa (a) henüz bebekken konuşmuş ve peygamberlik yapmışdır. eğer "ama o peygamberdi" derseniz deriz ki, peygamberde imamda Allah tarafından tayin edilir öyleyse Allah imamada ihsan ede bilir. kaldı ki, imam (a) sadece canı tehlikede olduğu için gayba çekilmemişdir, bunun başka ilahi sebepleri vardır. bu konuyla ilgili link vericem inşallah bakarsın

                [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]
                5- Bedâ:
                1- İlimde Bedâ: Allah’a bildiği şeyin aksine bir durumun zahir olmasıdır.
                2- İradede Bedâ : Doğru ve isabetli olan şeyin mesbuk ilahi ifade ve hükmün hilafına zuhur etmesi
                3- Emirde Bedâ: Allah’ın bir şeyi emretmesi , daha sonra bu ilk emrin hilafına başka bir şeyi emretmesidir.
                Tusi ilk iki bedâyı zât-ı ilahiye eksiklik atfedildiği için red etmiştir.

                Bedâ fikrinin ortaya çıkışı: Es-Sakafî , Emeviler’in yıkılması hedefine , hz. Hüseyin’in öcünü almak için ayaklanmasıyla ulaşmış ve buarada Aleviliğin dini bir inanca dönüşmesine zemin hazırlayan fikirler üretmiştir.
                Kehaneti çıkmayan Sakafî , durumu kurtarmak için , Ra’d 39 (Allah dilediğini siler , dilediğini sabit kılar ayetine atıfta bulunarak bedâ fikrini ortaya atmış…

                ?????????

                6-
                [/quote]

                öncelikle Sakafi kim bilmiyorum ama beda konusunu yanlış anladığın ortada. beda Allahın değişen takdiri demekdir. kesinlikle Allahın (haşa) bazı şeyleri bilmediği demek değildir. bu konuda imam Sadıkdan (a) güzel ve detaylı açıklamalar var istersen bu linke bak: http://www.islamkutuphanesi.com/turk...tabi/index.htm saygılarımla Elmeddin

                Yorum


                  #68
                  Ynt: Neden Şii Değilim?

                  Elmeddin... Allah razı olsun... Gönülden teşekkürlerimi ve + mı sunarım... İ

                  Yorum


                    #69
                    Ynt: Neden Şii Değilim?

                    Alıntı sahibi: Elif.. üzerinde 28 Ekim 2009, 21:18:13
                    3- Al-i İmran 28 deki kafirlere karşı “tukah” tarzı korunmayı şia , azınlık psikolojisiyle galip olan ehl-i sünneti hasım olarak algılamış tüm mü’minlere karşı koşulsuz takiyye yapma luzümu hissetmiş , ikiyüzlü kimlikle yaşamayı ifade eden takiyye kavramına dönüştürmüşlerdir...

                    Bütün müslümanlar kardeş değil mi?


                    evet tüm müslümanlar kardeşdir. kald ki , takiyye ikiyüzlülük değil. bakın bazı yerler vardır insanın takiyye yapması gererekir. mesela diyleim ki, vahabiler tüm ülkeye hakim ve şiaları katl ediyorlar. bu durumda şiaların ortaya çıkıp hepsinin ölmesinin bir anlamı yoktur aksine şiilerin takiyye yapıp canlarını koruması ve güç bulunca yeniden düşmanlara karşı çıkması gerekir. ayrıca şia asla ehli sünnete kafir gözüyle bakmaz, aksine şehadet getiren herkes müslümandır der. isterseniz buna iliçkin alimlerden fetvalar ve ya kitaplardan hadisler yaza bilirim.

                    yıl 1989 imam r.a. henüz hayattaydı bir caferi ağabeyin daveti üzerine bir arkadaşla evine misafir olduk... sohbet ediyorken akşam ezanı okundu... kalktı hemen yakınımızda namaz kılmaya başladı.. biz şok olmuştuk.. namaz bittikten sonra hemen sorduk:
                    bizden canına zarar gelir diye bir endişenmi var? (kaldıki günaşırı birlikte olup sohbet ettiğimiz birisiydi)
                    hayır dedi..
                    peki neden namazını hanefiye göre kıldın... takiyye yapmanı gerektiren nedir?
                    ...
                    cevap amiyane tabirle kem küm...
                    bu üçtür yazamıyorum... sayfa fazla karakter almıyormu????
                    devam yazıyı yani... ??? ???
                    http://img218.imageshack.us/img218/7...akacxb3dz6.gif

                    Yorum


                      #70
                      Ynt: Neden Şii Değilim?

                      [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]


                      1- Kuleyni’nin el Kafiyesinde Cafer es-Sadık’ın dilinden akarılan bir rivayette , asıl Kur’an’ın 17000 ayetten müteşekkil olduğu söylenir. Yine Kuleyniden bir rivayette Muhammed el Bakır’ın “Kur’an’ın tamamını [Allah tarafından] indirildiği şekliyle cem etiğini ileri süren yalancıdır. Kkur’an’ı Allah’ın inzal ettiği biçimde cem ve hıfz eden sadece Ali ve ondan sonraki imamlardır” dediği nakledilir. (Konuyla ilgili: Bu günkü mushafta toplam 6236 ayet mevcuttur. Şiilere göre 1074 ayet kayıp!)

                      [/quote]


                      1- (630)... Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir. ebu Abdullah (cafer Sadık aleyhisselam)'ın yanına gittim ve O'na dedim ki: "Sana kurban olayım! Sana bir soru sormak istiyorum, acaba burada sözlerimi işitecek başka biri var mıdır?" Ebu Abdullah bulunduğu yerle evin başka bir bölmesini ayıran prdeyi kaldırdı, oraya başını uzatıp baktıktan sonra şöyle dedi: " Ey Ebu MUHAMMED! Ne istersen sor" Dedim ki: "Sana kurban olayım! Senin şiilerin. Rasulullah (sallALLAHu aleyhi ve alihi)'nin Ali (aleyhisselam)'a bir ilim kapısını öğrettiğini ve bu kapının da O'na bin kapı açtığını söyleyip duruyorlar, acaba bu söylenenler doğru mudur?"
                      İmam şöyle buyurdu: "Ey Ebu MUHAMMED! Rasulullah (sallalahu aleyhi ve alihi) bin kapı kapı öğretti ve bunların her biride bin kapı açar. Dedim ki: " ALLAH'a yemin ederim ki ilim budur" İmam bir saat boyunca düşünceye dalarak yeri çiziktirdi. Sonra şöyle dedi. "Evet Ebu MUHAMMED! Camia ( bütün ilimleri kapsıyan) bizim yanımızdadır. Camia'nın ne olduğunu biliyorlar mı?" Dedim ki: "Sana kurban olayım' Camia nedir? Buyurdu ki: "Bir sahifedir ki, uzunluğu Rasulullahın ziraiyle yetmiş zira eder.. Peygamberimiz ayzdırmış, Ali de yazmıştır. Orada bütün helal ve haramlar, insanların ihtiyaç duydukları herşey vardır. Hatta birini tırmalayıp yaralamanın cezası bile onda yazılıdır.
                      Sonra İmam (aleyhisselam) elini omuzuma koydu ve dedi ki: "Bana izin verirmisin ey Ebu MUHAMMED?" Dedim ki: "sana kurban olayım! Kendimi size adamışım dilediğinizi yapın." Bunun üzerine imam beni çimdikledi ve ardın da." işte bu çimdiğin cezası bile orada yazılıdır." O sırada İmam bir parça öfkelenmiş görünüyordu.
                      Dedim ki:"İlim budur." Buyurdu ki: "Bu ilimdir: ama ilim sadece bundan ibaret değildir." Sonra bir saat kadar sustu, ardından şöyle dedi: "Cifir ilmi bizim yanımızdadır. İnsanlar cifir ilminin ne olduğunu nereden bilecekler?" Dedim ki: "Cifir nedir?" Buyurdu ki: "Deriden bir kaptır ki, Peygamberlerin, vasilerin ve israiloğullarının geçmiş ulemasının ilimlerini kapsar." Dedim ki: "Hiç kuşkusuz ilim budur." Buyurdu ki: "Bu ilimdir, ama ilim sadece bundan ibaret değildir."
                      Sonra bir saat kadar konuşmadı, ardından şöyle buyurdu: "Hiç kuşkusuz Fatıma (selamullahi aleyha)'nın mushafı" da bizim yanımızdadır. Fatımanın mushafının ne olduğunu nerden bilecekler?" Dedim ki: Fatıma'nın mushafı nedir? Buyurdu ki: "Sizin şu Kur'an'ınızın üç misli bilgi kapsayan bir mushaftır. ALLAH'a yemin ederim ki, sizin şu Kur'an'ınızdan bir tek harf yer almaz o mushafta."
                      Dedim ki: "ALLAH'a yemin ederim ki ilim budur." Buyurdu ki; "Bu ilimdir; ama ilim sadece bundan ibaret değildir." Sonra bir saat kadar sustu, ardından şöyle buyurdu: "Bu güne kadar olanlara ve bundan sonra kıyamete kadar olacaklara ilişkin ilim, bizim yanımızdadır." Dedim ki; "Sana kurban olayım. ALLAHa yemin ederim ki, ilim budur." Buyurdu ki: "Bu ilimdir; ama ilim sadece bundan ibaret değildir." Dedim ki; "sana kurban olayım. Peki ilim nedir?"
                      Buyurdu ki; "İlim, gece ve gündüz bir işten sonra meydana gelen bir başka işle ve bir şeyden sonra meydana gelen bir başka şeyle ilgili olarak ortaya çıkan şeye denir."
                      (Usul-u Kafi SAHİFE, CİFİR, CAMİA VE FATIMA MUSHAFI BABI hadis no 630 sayfa 332- 333 Darul Hikem yayın evi türkçe baskısı)






                      Bu konu hakkında Usul-u Kafi deki ilk hadis özellikle bu hadis nazarında bizi şirkle suçlarlar ama nedense bu hadisi açıklıyan bir sonraki hadislere bakmazlar.


                      2-(631)....Hammad b. Osman şöyle rivayet etmiştir: Ebu Abdullah ( Cafer Sadık aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum: "Zındıklar yüz yirmi sekiz seninsinde ortaya çıkacaklardır. Ben bunu Fatıma ( selamullahi aleyha)'nın mushafında gördüm." Dedim ki; "Fatıma'nın mushafı ne dir?" Buyurdu ki; "Rasulullah ( sallALLAHu aleyhi ve alihi)vefat edince. fatıma ( selamullahi aleyha). AAALLAH Azze ve Celleden başka kimsenin bilmediği bir üzüntüye kapıldı. ALLAH kederini dindirip, teselli etmek ve O'nunla konuşmak üzere bir melek gönderdi. Fatıma (selamullahi aleyha) bu olayı Emir'ül mü'minin (aleyhisselam)'a şikayet etti. ( Meleğin sözlerini yazamamasını şikayet etmiş olabilir)
                      Emir'ül-mü'minin ( Ali b. Ebu Talib aleyhisselam) dedi ki; Meleğin geldiğini hissettiğin, sesini duyduğun zaman bana haber ver." Fatıma (selamullahi aleyha) meleğin gelişini Emir'ül-mü'minin'e haber verdi, O da duyduklarının tümünü yazdı. Sonun bu sözlerden bir mushaf meydana geldi. Bu mushafta helal ve harama ilişkin herhangi bir şey yoktur. Sadece ilerde olacaklara ilişkin bilgiler vardır."
                      (Usul-u Kafi SAHİFE, CİFİR, CAMİA VE FATIMA MUSHAFI BABI hadis no 631 sayfa 333 Darul Hikem yayın evi türkçe baskısı)

                      Rivayetlerdende görüldüğü gibi Hz Fatıma(as) Mushafı haşa KURAN değildir,KURAN'a alternatif değildir yada KURAN'ın tahrif edilmiş şekli değildir.
                      KURAN'dan bambaşka içinde helal ve haramların olmadığı bir kitaptır.

                      Bugün bizler nasıl ehli sünnet rivayetlerinde geçen İbni mesud Mushafı yada Ubey bin kab mushafını KURAN'ın tahrifine yormuyorsak ehli sünnetinde konuyu cımbızlamadan önyargısız araştırıp biz şiilere tahrifçi samgası vurmaması lazım.
                      Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                      İmam Ali (a.s)

                      Yorum


                        #71
                        Ynt: Neden Şii Değilim?

                        [quote author=falakacı link=topic=9211.msg59321#msg59321 date=1256986812]
                        yıl 1989 imam r.a. henüz hayattaydı bir caferi ağabeyin daveti üzerine bir arkadaşla evine misafir olduk... sohbet ediyorken akşam ezanı okundu... kalktı hemen yakınımızda namaz kılmaya başladı.. biz şok olmuştuk.. namaz bittikten sonra hemen sorduk:
                        bizden canına zarar gelir diye bir endişenmi var? (kaldıki günaşırı birlikte olup sohbet ettiğimiz birisiydi)
                        hayır dedi..
                        peki neden namazını hanefiye göre kıldın... takiyye yapmanı gerektiren nedir?
                        ...
                        cevap amiyane tabirle kem küm...
                        bu üçtür yazamıyorum... sayfa fazla karakter almıyormu????
                        devam yazıyı yani... ??? ???
                        [/quote]evet biraz uzuın yazınca bende de sorun oluyor bu sebeple altıncı maddeyi yazamamışım... sn falakacı anlattığınız olay ilginç cidden... hoşgeldiniz + sıyla birlikte teşekkürler...

                        Yorum


                          #72
                          Ynt: Neden Şii Değilim?

                          [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]

                          2- Yakubi , Tabersi ise Kur’an’ın sahabeyi zem eden ayetlerle başladığını , bu mushafı hz. Ali’nin , hz. Ebubekir ve Ömer’e gösterdiğini , Hz. Ömer’in hz. Ali’yi bu Kur’an’ı açığa çıkardığı için öldürmeye yeltendiğini söyler.

                          Bu iki maddeye göre Kur'an , elimizde bulunandan farklı... 15 / HİCR - 9 : Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız , ayetine uymuyor bu düşünceler..

                          [/quote]

                          Burada sözü edilen rivayeti okumadım ilmi olarak cevap verebilmemiz için mutlaka rivayetin metni ve kaynağı olması gerekir bizimde o kaynaktan rivayeti bulmamız ve orijinalini buraya aktarıp üzerinde konuşmamız gerkir.

                          Şuan Kum'da,meşhed'de vb.... şehirlerde bütün şia kaynaklarına sahip alimlerimiz abilerimiz mevcuttur.Rivayeti sabah sorarsak akşam cevabını alıp buraya yazabiliriz.
                          O yüzden bu maddeyi irdelemek için ben elif kardeşimizden eğer biliyorsa rivayet metnini ve kaynağını yazmasını istirham edicem.
                          Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                          İmam Ali (a.s)

                          Yorum


                            #73
                            Ynt: Neden Şii Değilim?

                            http://www.velayet.com/index.php?topic=8472.0

                            Yorum


                              #74
                              Ynt: Neden Şii Değilim?

                              [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg58861#msg58861 date=1256756053]
                              Ehl-i Beyt'in , Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat tarafından ihmal edildiğini

                              5- Bedâ:
                              1- İlimde Bedâ: Allah’a bildiği şeyin aksine bir durumun zahir olmasıdır.
                              2- İradede Bedâ : Doğru ve isabetli olan şeyin mesbuk ilahi ifade ve hükmün hilafına zuhur etmesi
                              3- Emirde Bedâ: Allah’ın bir şeyi emretmesi , daha sonra bu ilk emrin hilafına başka bir şeyi emretmesidir.
                              Tusi ilk iki bedâyı zât-ı ilahiye eksiklik atfedildiği için red etmiştir.

                              Bedâ fikrinin ortaya çıkışı: Es-Sakafî , Emeviler’in yıkılması hedefine , hz. Hüseyin’in öcünü almak için ayaklanmasıyla ulaşmış ve buarada Aleviliğin dini bir inanca dönüşmesine zemin hazırlayan fikirler üretmiştir.
                              Kehaneti çıkmayan Sakafî , durumu kurtarmak için , Ra’d 39 (Allah dilediğini siler , dilediğini sabit kılar ayetine atıfta bulunarak bedâ fikrini ortaya atmış…

                              ?????????

                              6-
                              [/quote]KUR AN-DA BEDA


                              Allah’ın izni olmadan hiçbir Peygamber için mucize getirme imkanı yoktur. her müddetin (yazıldığı ) bir kitap vardır. Allah dilediğini siler dilediğini sabit bırakır .Bütün kitapların aslı onun yanındadır. Rad 38-39



                              . Allah dilediğini siler Yani Allah’ın eli bağlı değildir. Her zamanda bu yazılan takdirdeki rızkı, eceli ,saadeti ve bedbahtılığı değiştirebilir ve aynı şekildede dilediğini de sabit bırakır. Zira bütün kitapların aslı onun yanındadır. Yani değişme ve tebdil olmayan Levh-i Mahfuz Allah’ın yanındadır.
                              Taberi ,Kurtubi ve ibn-i Kesir ‘in bu ayetin tefsirinde naklettikleri rivayet bizim sözümüzün doğruluğunu gösterir. O rivayetin hülasası şundan ibarettir.

                              İkinci halife Ömer b. Hattab, Kabe’nin etrafında tavaf ederken şöyle diyordu. Ya Rabb’i eğer bizi saadetli insanların zümresinden karar kılmış isen, beni onların arasında sabit kıl.Eğer beni bedbahtların zümresinden yazmış isen beni bedbahtların içerisinden sil ve bana saadetlilerin içerisinde yer ver. Zira sen istediğini siler ve dilediğini de sabitleştirirsin Çünkü asıl kitab senin yanındadır.

                              Ebu Vail’in defalarca şöyle dediğini nakletmişlerdir. Ya Rabbi eğer bizi bedbahtların zümresinden karar kılmış isen onların arasından bizi sil ve bize saadetlilerin arasında yer ver eğer saadetlilerin arasında bizi karar kılmış isen bizi orada sabitleştir. Zira sen dilediğini siler ve dilediğinide sabitleştirirsin ve asıl kitab senin yanındadır.

                              Her iki Rivayette Taberi yukarıdaki ayetin tefsirinde zikretmiştir. Ebu Vail Şakik b. Seleme Esedi Kufe’lidir Onun hayatı Tehzib’ut Teheb’in c10 s 354 de şöyle naklolunmuştur. O güvenilir birisidir. Hem cahiliye dönemini ve hem de islam dönemini derk etmiştir. Sahabe ve tabiinin döneminde yaşamış ve Ömer b. Abdulaziz’in hilafet döneminde 100 yaşında iken vefat etmiştir.


                              Kurtubi’de Sahihi Buhari ve Sahihi Müslim’in naklettikleri rivayetlede bu manaya istidlal etmiştir. Rivayet Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu nakleder.
                              “Rızkının bolluğundan ve ömrünün uzunluğundan sevinen yakınlarına iyilik etmelidir”.

                              Sahihi Buhari c3 s 34 Kitab’ul adab bab 12,13 Sahihi Müslim s 1982 h 20 ve 21 Bab-ı Sılat’ur Rahm: Müsned-i Ahmed c3 s 248, 266






                              İbn-i Abbas’tan nakolunmuşturki: O ömürde ve ecelde nasıl çoğalma olur sorusunun cevabında Allah-u Teala’nın şu buyruğunu demiştir. Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını taktir eden ancak O’dur bir de onun katında muayyen bir ecel vardır. (Enam2)

                              İbn-i Abbas söyle demiştir. Ayetteki birinci ecel kulun doğumundan ölümüne kadar olan eceldir. İkinci ecel yani Allah’ın yanında muayyen olan ecel ise ölüm zamanından kıyamete kadar berzahda geçirdiği dönemdir. Allah’tan başka kimse onu bilmemektedir. Eğer kul Allah’tan korkar ve sıla-i rahim yapar ise Allah dilediği gibi onun berzah ömründen alıp birinci ömrüne (dünya) ekler ve eğer kul itaatsizlik yapar ve sıla-i rahmi keserse Allah dilediği gibi onun dünyevi ömründen alır(onu azaltır.) ve berzahtaki ömrüne ekler (ve onu böylelikle çoğaltır)
                              Tefsir-i Kurtubi c9 s 329, 331

                              İbn-i Kesir bu sözde istidlal etmiş ve şöyle demiştir. Bu söz Ahmed’in, Nesei ‘nin ve ibni Mace ‘nin naklettikleri rivayetle uyum sağlamaktadır. Onların naklettikleri rivayet şudur: Resul-ü ekrem (sav) şöyle buyurmuştur. İnsan (bazen)günahtan dolayı rızktan mahrum olur. Belayı ve kaderi duadan başka bir şeyle değiştiremez,iyilikten başka bir şeyle ömrünü çoğaltamaz.
                              Süneni ibn-i Mace’nin Mukaddemesi bab 10 s 90

                              Başka bir hadiste şöyle buyurmuştur Dua ve alın yazısı gök ve yer arasında birbiriyle mücadele ederler.
                              Tefsir ibn-i Kesir c2 s519

                              Taberi ve Suyuti Allah dilediğini siler ve (dilediğini de) sabit bırakır ve bütün kitabların aslı O’nun yanındadır. ayetinin tefsirinde ibn-i Abbas’ın şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir. Allah-u Teala iyi baht ve kötü baht dışında her yılın işlerini Kadir gecesinde takdir eder.
                              Tefsir-i Taberi c13 s 111 Tefsir-i Suyuti c4 s 65





                              EHL-İ SÜNNET’İN HADİS KAYNAKLARINDA BEDA


                              Teyalisi Ahmed b. Hanbel ibn-i Sad ve Tirmizi kendi eserlerinde şöyle naklederler: Resul-ü Ekrem şöyle buyurdular: Allah-u Teala ,Adem in neslini ona gösterdi. Adem onların arasında nur çehneli birisini gördü ve şöyle dedi. Ya Rabb’i bu kimdir? Allah-u Teala şöyle buyurdu: Bu senin evladın Davud’dur. Adem Ya Rabb’i O’nun ömrü ne kadardır? diye sual etti. Yüce Allah söyle buyurdu altmış yıldır. Ya Rabb’i O’nun ömrünü çoğalt diye arz etti. Yüce Allah kendi ömründen ona bağışlamadığın müddetçe bu olmaz diye buyurdu. Benim ömrüm ne kadardır? diye sordu. Bin yıl diye buyurdu. Adem Ya Rabbi ben ömrümden kırk yılını ona bağışladım dedi. O’nun vefat vakti gelince ölüm melekleri onun yanına geldiler. O henüz benim ömrümden geride kırk yıl var dediğinde melekler ise sen o kırk yılı Davud’a bağışladın dediler.
                              Müsned-ı Teyalisi s 350 h, 2692 Müsned-i Ahmed cl s 251,298, ve 371 Tabakat-ı İbn-i Sad cl s7-9 Sünen-i Tirmizi c11 s196,197


                              Celaleddin Suyuti kendi tefsirinde Ali ibni Ebu Talib’in Peygamberden Allah dilediğini siler ayetini tefsirinden sual edince şöyle buyurduğunu nakletmiştir. Ben senin ve ümmetimin gözlerini bu ayetin tefsiriyle aydınlatacağım: Allah yolunda sadaka vermek, anneye ve babaya iyilik etmek ve iyi işlerde bulunmak Bedbahtlığı iyi bahta dönüşür insan ömrünün çoğalmasına sebep olur ve kötü ölümleri engeller.
                              Celaleddin Suyuti Durrul Mensur c3 s 66

                              Müslim sahihinde Enes b. Malik’ten Peygamberin şöyle buyurduğunu nakleder “Rızkının çoğalmasını ecelinin gecikmesini isteyen sıla-i rahimde bulunsun


                              Sahih-i Müslim c5 s 142 kitab-ul Birr ves sıla ve Edeb,Yukarıdaki rivayetin aynısını Buhari’de nakletmiştir.Sahih-i Buhari c8 s6 bab-ı Men Busite lehu fir rızk bi siletin

                              Bu hadislerden anlaşılan odurki insanların rızıklarını ömürlerini uzatmaları bir nevi insanın yapmış olduğu amellerle orantılıdır.O halde kimse benim ömrüm tayin edilmiştir ben bana tayin edilen ömrün dışında fazla ömür yaşamam ,bana tayin edilen rızıktan başka rızka sahip olamam dememelidir.İlk hadise dikkat edilirse Allah-u Teala Hz Adem(as)’a ömrünün 1000 yıl olduğunu söylemesine rağmen Melekler Hz Adem(as)’ı kendisine söylenen ömrün bitmesine daha 40 yıl varken canını almaya gelmişlerdir.Buda gösteriyorki Hz Davud (as)asıl ömründen 40 yıl fazla yaşamıştır.demekki Allah dilediğini siler ve (dilediğini de) sabit bırakır ve bütün kitabların aslı O’nun yanındadır (Rad 39)



                              Beda inancının eserleri

                              Eğer bazı insanlar birilerinin daima saadetliler zümresinde olduğunu ve bunun asla değişemeyeceğine ve bazılarıda birilerinin bedbahtlar ve şekavetliler zümresinden olduğuna ve bunun da asla değişmeyeceğine, yerini saadete bırakmayacağına inanırsa böyle bir inanca sahip olan birisi tövbe etmeyeceği gibi aksine günahlarına devam eder. Zira bedbahtlığın onun kesin ve değişmeyen alın yazısı olduğuna inanır, diğer bir taraftan da Şeytan saadet içerisinde olan birisine bu kanaldan yaklaşır ve ona sen saadetliler zümresindesin diyerek vesvese eder, dolayısıyla onu ibadetlerinden soğutur ve gevşekleştirir.

                              Ama beda ilkesine inanan bir müslüman yapacağı iyilikler ihsanlar karşısında,önüne iyi şeylerin çıkacağına ve kötü şeylerin çıkacağına ve kötü şeylerin iyi şeylere dönüşeceğine inanır. Öte taraftan da şeytani fiillerde de bulunanlar, bu kötü fiiller neticesinin bir gün karşılarına çıkacağına inanırlar, işte bu bedanın fayda ve eserlerinden sadece bir tanesidir.

                              Netice olarak şunlar söylenebilirki Şia inancına göre beda ilahi irade gereği kaza ve kaderin değişmesine denmektedir. Ama bazıları kendi kehanetlerinden dolayı bu konuyu yanlış yorumlayarak Allah’a nispet verilen bedanın insanlarda olduğu gibi ortaya çıkan, yeni bir durumdan sonra görüşünü değiştirerek önceki iradesinin hilafına bir iş yapmaya denildiğini ileri sürmüşlerdir. Ehl-i Sünnet’ten bazıları Şianın bu anlamda bedaya inandığını söyleyerek bunun Allah’a cehalet ve noksanlık isnat etmeyi gerektirdiği şeklinde itirazlarda bulunmuşlardır. Oysa beda inancının hem kul hemde Allah’u Teala’da aynı manada olduğunu söylemek doğru değildir. Şianın böyle bir şeye inandığını söylemek kesinlikle yanlış olup ve bu tür sözler bir iftira niteliğinden başka bir şey taşımaz Şianın geçmişte ve şimdiki sözleri tam bir açıklıkla net olarak ortadadır.

                              İster Şia ve isterse Ehl-i Sünnet olsun eğer Allah’u Teala’nın kaderi değiştirdiğine inanmasaydık fazla namaz ve dualarımızın ne faydası olurdu? Yine hepimiz Allah’u Teala’nın Peygamber vesilesi ile ahkamın değiştirip şeriatları neshettiğine ve hatta Hz Resulullah (sav)’in şeriatında bile nasih ve mensuh olduğuna inanmaktayız Buna göre bedaya inanmak küfür olmadığı gibi dinden çıkmak demek de değildir.. Bu yüzden Ehl-i Sünnet’te bazılarının bu konuda Şiayı eleştirip itirazda bulunmak gibi bir hakları yoktur.

                              Yahudiler , Allah’ın eli bağlıdır dediler elleri bağlandı onların ve bu dediklerinden dolayı lanetlendiler Oysa onun elleri açıktır, dilediği gibi infak eder.
                              Görüldüğü gibi Allah’ın kendi yazdığı kaderi değiştiremeyeceği görüşünü ortaya attıkları için Yahudiler lanetlenmektedirler, işte bu lanetli anlayışa karşı Ehl-i Beyt beda yani Allah yazgısı üzerinde değişiklik yapabileceği gereğini ortaya koymuştur.
                              Allah dilediğini siler ve (dilediğini de) sabit bırakır ve bütün kitabların aslı O’nun yanındadır (Rad 39)

                              Bu ayetlerde açıkca anlaşıldığı gibi kader yazıları değişebilir Eğer kaderde yazılan hiçbir şey ortadan kaldırılıp yerine yenisini sübuta getirilemeyecek olursa ne çalışmanın, ne ibadetin, nede duanın bir anlamı kalır. Rızkına katkısı olmayacaksa niçin çalışsın? Akıbetiyle ilgili bir şeyi değiştiremeyecekse niçin ibadet etsin? Geleceğiyle ilgili kaderinde yazılanlar değişmeyecekse niçin dua etsin? Yunus (as) ın bedduasıyla kavmine yazılan bela, kavminin tevbe istiğfar ve dualarıyla ortadan kaldırılmadımı Yüce Allah

                              Rabbiniz dediki bana dua edin: size icabet edeyim ...(Mümin 60)
                              Ayetinde de öyle buyurmuyormu? Kaderimiz duayla değişmeyecekse dua etmenin ne anlamı kalır? Yüce Rabbimiz

                              Bu da bir millet kendilerinde bulunan (güzel ahlak ve meziyetleri) değiştirinceye kadar Allah’ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır.
                              Enfal 53

                              Bir toplum kendilerindeki özelikleri değiştirinceye kadar Allah onlar da bulunanı değiştirmez. Rad 11

                              Ayetlerinde menfi veya müsfet yönde toplumun kendisini değiştirmesi yönünde ancak onlara ait olan (kader) in değişebileceğini belirtmiyormu? Çalışmasının ümidi olmayan bir kimse için bütün bunların hiçbir anlamı kalmıyor Beda Allah’ın kader üzerinde değişiklik yapabileceği inancı işte bu ümitsizliğin ilacıdır. Bu inanç insana çalışıp didinmesinin rızkında artışa yaptığı, iyiliklerin ömrünün uzamasına, fakir fukaraya yapacağı yardımların belaları ondan uzaklaştırmaya, ibadet ve dualarının akibetini güzelleştirmeye vesile olabileceğini ümidini veriyor Bu ümitse onun bunları daha bir şevk ve zekle yapmasını sağlıyor Bütün bunları yapması onun için bir anlam kazanıyor
                              Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                              İmam Ali (a.s)

                              Yorum


                                #75
                                Ynt: Neden Şii Değilim?

                                [quote author=Elif.. link=topic=9211.msg59320#msg59320 date=1256986037]
                                Elmeddin... Allah razı olsun... Gönülden teşekkürlerimi ve + mı sunarım... İ
                                [/quote]

                                Allah hepimizden razı olsun inşallah

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X