Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Sakife Sonrası

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

    [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62062#msg62062 date=1258667513]
    Ehli sünnetin inancina göre peygamberler haric hic kimse masum olmadigi icin sizin gördügünüz sekilde görülmez hic birsey.
    [/quote]
    ehlibeyt masum değil mi

    Yorum


      Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

      [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62057#msg62057 date=1258666646]
      şeytanım var benden uzak durun naptığımı bilmem, size zarar veririm diyen biri nasıl Kur'an'da açıkça her tür kötülük ve günahtan temizlendiği açıkça beyan edilmiş Ehlibeytin 1. İmamının önüne geçip onu yönetme ve yönetimden uzak tutma cür'etini taşıyabilir? insanlar nasıl bu gerçeğe rağmen İmamı bırakıp Ebubekiri emrine itaat edilmesi farz bir lider olarak görüp emanetleri ehil olmayan bu kişiye verebilir?[/quote]

      Yorum


        Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

        BİR RÜYA-İ SADIKA

        Sahih-i Buhari'de yalancı Esved ve Müseyleme ile ilgili şöyle bir hadis okuyoruz: Allah Resûlü buyuruyor: “Bir kere uyurken rüyamda bana yerden medfun hazineler getirildi ve avucumun içine iki altın bilezik konuldu. Bu rüyam bana ağır geldi. Sonra Allah, bana, bunlara üflemekliğimi vahyetti. Ben de üfledim. Hemen ikisi de gitti. Ben bu bilezikleri iki yalancı (türedi) ile te'vil ettim ki, ikisi arasında bulunduğum San'a'lı (Esved-i Ansî) ile Yemame'li (Müseyleme)dir”. Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Terc., c. 10, s. 378, Siret-i İbn Hişam, c. 4, s. 339.

        Gerçekten de Allah Resûlü'nün hastalığı ağırlaşınca Esved, sözde peygamberliğini ilân etti (!) ve kendisine “Rahmanü'l-Yemen” adını verip kâhinlik kıyafetine bürünmüş bir halde dolaşmaya başladı. Bilhassa “Ans” ve “Mezhiç” kabileleri, bu türediye arka çıkıyorlardı. O sırada Yemen'e hakim olan Ebna'lar, İran asıllı olduklarından, Esved, Arap kabilelerine dayanarak Ebna'ların hakimiyetini kırmak amacını güdüyordu. Arapların ırkî duygularını çok iyi bilen Esved, bu tür bir propaganda ile Arap kabilelerini Ebna'lar aleyhinde kullanmakta zorluk çekmeyeceğini biliyordu.

        Başlangıçta yedi yüz savaşçıyla ortaya çıkan Esved, Resûlullah (s.a.a.)'ın Yemen valisine hitaben şöyle bir mektup yazdı: “Ey bize karşı direnenler! Elimizden aldığınız topraklarımızı bize geri verin. Topladığınız malları da iade edin. Çünkü biz, o topraklara ve mallara sizden daha layıkız ve size nisbetle, o mallarla yerler üzerinde daha çok hak sahibiyiz. Siz de kendi işinize bakın.”. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 435.

        Yorum


          Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

          KAYS KARANLIK İŞLERE Mİ BULAŞIYOR?

          Kays b. Hübeyre'nin sahabi olup olmadığı konusunda ihtilâf mevcuttur. Belazuri, Peygamber (s.a.a.)'in, Kays b. Hübeyre'yi, Esved'le savaşmak üzere San'a'ya gönderdiğini ileri sürüyorsa da İbn Abdilberr, onun sahabi olmadığını iddia etmiştir. Belazuri, Fütuhü'l Buldan, s. 153, KBY. İbn Hacer Askalani, El-İsabe, c. 3, s. 260.

          Belazuri'ye göre Allah Resûlü, Kays'ı, Esved'le savaşmak üzere gönderdi, ancak yolda kendisine Resûlullah'ın vefat ettiği haberi ulaşan Kays, Esved'e bir mektup göndererek kendisiyle aynı görüşte olduğunu gösteren ifadeler kullandı. Bunun üzerine Esved, Kays'ın San'a'ya girmesine izin verdi. Belazuri, Fütuhü'l Buldan, s. 153-154, Kültür Bakanlığı Y.

          San'a'ya giren Kays, daha önce gizlice İslâm'a girmiş olan Firuz b. Ed-Deylemî ile dostluk kurmaya çalıştı. Belazuri, Fütuhü'l Buldan, s. 154.

          Firuz, Kays'ı yanına alarak birlikte gizlice İran asıllı, Ebnalıların başkanı olan Dâzeveyh'ın yanına gittiler, Dâzeveyh, Müslüman oldu. Bu arada başkanlarının İslâm'a girdiğini gören Ebnalıların tümü, Müslüman oldular. Belazuri, Fütuhü'l Buldan, s. 154.

          Dâzeveyh'ın halkı ile birlikte Müslüman olması, hem San'a'da güçlenmesine yol açtı hem de Esved için önemli bir tehlike oluşturmaya başladı. Ne var ki, ileride görüleceği gibi Esved'in öldürülmesinden sonra Kays, Firuz ve Dâzeveyh arasında anlaşmazlık çıktı. Bununla birlikte, Muaz b. Cebel'in insanlara namaz kıldırması hususunda anlaştılar. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 440.

          Yorum


            Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

            “ESVED'I ÖLDÜRÜN!”

            Esved, irtidat ettiği sıralarda Allah Resûlü, Sehr b. Bazan'ı San'a'ya vali, Muaz b. Cebel'i de Yemen'e öğretmen ve denetimci olarak göndermişti. Yalancı Esved'in peygamberlik iddiasında bulunduğu haberi Medine'ye ulaşınca Yüce Nebi, Yemen'e elçiler göndererek Müslüman halkın, Esved'e karşı cihad etmesini istedi. Bu arada Esved, mürtedlerin başında olduğu halde Necran'a karşı saldırıya geçerek bölgeyi zapt etmiş, Sehr b. Bazan'ın komutasındaki birliği de yenilgiye uğratarak onu şehit etmiş ve Sehr'ın eşi Mezburan Azad'la da zorla evlenmişti. Esved, Ebnalara da çok fena muamelede bulunmuş, bunun sonucu olarak da onlardan bir kısmı gizliden kaçmışlar, bir kısmı da dinlerinden dönmüş görünerek yerlerinde kalmışlardı. Böylece Esved, Hadramat bölgesi sınırından Taif'e ve Bahreyn bölgesinden Aden'e kadar olan toprakları eline geçirmiş bulunuyordu. İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 310.

            Bu gelişmeler üzerine Resûlullah, Vebr b. Yahnes ed-Deylemî adında bir kişiyle Yemenlilere gönderdiği bir mektupta, Müslümanlardan ya çarpışarak ya da bir suikast ile Esved'ı öldürmelerini emrediyordu. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 436. İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 310.

            Resûlullah'ın bu çağrısı üzerine Ebnalılara mensup Firuz Ed-Deylemî, Esved'in sarayına gizlice girmeyi başararak Esved'in karısı Mezburan Azad ile yalancı Esved'e nasıl suikast düzenlenebileceği konusunu görüştü. Mezburan Azad'ın amcasıoğlu olan Firuz, Azad'a, Esved'in yaptığı zulüm ve vahşeti anlatarak bu türedinin mutlaka öldürülmesi gerektiğini beyan etti. Diyarbekrî, Tarihü'l Hamis, c. 2, s. 156.

            Buna karşılık Azad, Esved'in, kocasının katili olduğunu ve zorla evlenmek mecburiyetinde bırakıldığını ifade ederek Esved'in öldürülmesi için elinden gelen yardımı esirgemeyeceğini vaad etti ve şöyle dedi: “Allah'a yemin ederim ki, Allah, onun kadar kendisinden nefret ettiğim başka bir adam yaratmış değildir. Allah'ın hak kıldığı işleri yapmıyor, Allah'ın haram kıldığı işlerden de geri durmuyor. Siz, onu öldürmeye karar verdiğiniz zaman bana haber verin ki, bu iş için size yardımcı olayım”. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 437-438.

            Yorum


              Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

              NEBEVÎ EMİR İFA EDİLİYOR

              Hazırlanan plan gereği bir gece, Firuz ve arkadaşları, Azad'ın da yardımıyla Esved'in sarayına girdiklerinde onu yatakta uyur buldular. Firuz, önce bir eliyle Esved'i sakalından tutup boynunu kırdı, akabinde de bir darbe ile kafasını kesti. Esved, öyle şiddetli bir böğürtü çıkardı ki, odanın dışarısında bulunan muhafızlar, Esved'in odasına doğru koşuştular ve kapıyı vurarak bu sesin nereden geldiğini sordular. Karısı Azad, içerden onlara “Peygamber'e (!) vahy geliyor!” deyince muhafızlar kapıdan uzaklaştılar. Diyarbekrî, Tarihü'l Hamis, c. 2, 157.

              Esved'in öldürüldüğü haberini Ezd kabilesine mensup Vebr b. Yuhanes, ezan okuyarak halka duyurdu. İbn Esir, El-Bidaye, c. 6, s. 440.

              Muaz b. Cebel de mescitte topluca namaz kıldırarak İslam'ın hakimiyetini her tarafa haykırdı. Resûlullah (s.a.a.), Esved'in öldürüldüğü gece, olayı Medine'de etrafındakilere vahy yoluyla haber vermiş ve şöyle buyurmuştur: “El-Ansî öldürüldü. Onu mübarek aileden mübarek birisi olan Firuz öldürdü”. İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 277.

              Bu olay, Peygamberimizin vefatından beş sene önce vuku bulmuştur. Belazuri, Fütuhü'l Büldan, s. 155, Kültür Bakanlığı y.

              Böylece zalim, yalancı ve fasık Esved'in hayatı üç ay sürmüştür.

              Görülüyor ki, yalancı Esved'in hayatı, biri siyasî, diğeri dinî olmak üzere iki yönlüdür. Gösterdiği kehanet ve ipnotizmacılık marifetiyle halkın bir kısmını kendine inandırabilmeyi başaran Esved, “Rahman” adında bir meleğin kendisine vahy getirdiğini ve peygamber olduğunu iddia etmişse de öldürülmesiyle her şey sönmüştür. İhtimâl ki, onun peygamberliğine (!) ancak yakınları inanmışlardır. Nitekim yukarıda belirttiğimiz gibi Esved'in öldürülmesi esnasında onun müthiş bağırtısını duyan nöbetçilere, Azad, “Kendisine vahy geliyor” dediğinde nöbetçiler geri dönmüşlerdi. Demek ki, nöbetçiler, kendisine vahyin geldiğine inanıyorlardı. Ancak Esved'in çok taraftar bulmasını, onun peygamberlik iddiasında bulunmasıyla değil,Ebnalılara karşı, Arapların başına geçerek millî bir isyan havası oluşturmasıyla izah etmek gerekir.

              Yorum


                Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

                KAYS'TEN KALLEŞÇE BİR TUZAK

                Esved'in öldürülmesinden sonra Dâzeveyh, faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Ancak San'a halkı arasında Kays'ın Dâzeveyh'ı öldürdüğü kanaati hakimdi. Hatta bu olaya tanıklık yapan kadınlar vardı. Gerçekten de Kays, onu şöyle bir tuzağa düşürmüştü: Kays, bir yemek ziyafeti düzenlemiş, önce Dâzeveyh'i davet etmişti. Dâzeveyh, yemeğe gelince Kays acele davranıp onu öldürmüştü. İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 346.

                Sonra yemeğe gelmesi için Firuz'a haber salmış, Firuz, yolda gelirken bir kadının başka bir kadına şöyle dediğini işitmişti: “Vallahi, bu da arkadaşı gibi öldürülecektir”.

                Firuz, bu sözü duyunca, yarı yoldan geri dönmüş ve arkadaşlarına, Dâzeveyh'in öldürüldüğü haberini vermişti. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 476.

                Kays, bu tuzakla emeline ulaşamayınca İranlı Ebnalara karşı San'a Araplarından olan Amr b. Madikerb'le işbirliği yaptı. Amr, İslam'ın varlığından haberdar olduğu zaman Kays'a birlikte Muhammed'le görüşmek üzere Hicaz'a gitmeyi teklif etmiş, Kays, Amr'ı akılsızlıkla itham etmişti. Ancak Amr, yine de Medine'ye giderek Müslüman olmuş, Kays ise “Benim emrime aykırı hareket ettin, gittin.” diyerek Amr'ı kınamıştı. İbn Kesir, El-Bidaye. c. 5, s. 178.

                Ne var ki, daha sonra Amr, irtidat etmiş ve Esved el-Ansî'ye sözde biat etmiş, mürted olmuştur. İbn Sa'd, Tabakatü'l Kübra, c. 5, s. 526.

                Mürted Araplarla ittifak kuran Kays, Firuz ile Dâzeveyh'in çocuklarına ve Ebna halkına saldırıp onları Yemen'den sürdü, bunların bir kısmını karaya, bir kısmını da denize doğru sürgün etti. Bu gelişmeler üzerine Firuz, gücünü toparladı ve Kays ile müttefiki olan mürted bozuntularına karşı şiddetli bir meydan savaşı yaptı... Kays ile müttefiki mürted Amr b. Madikerb, Firuz'e esir düştüler. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 476.

                Kays ve Amr'ın bunca cinayet ve ihanetlerine rağmen Firuz, bunları savaş meydanında cezalandırmak yerine Kays ve Amr'ı, Muhacir b. Ebu Ümeyye nezaretinde Dâzeveyh'in katili olarak Halife Ebu Bekir'e gönderdi. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 476.

                Yorum


                  Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

                  [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62069#msg62069 date=1258669210]
                  [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62062#msg62062 date=1258667513]
                  Ehli sünnetin inancina göre peygamberler haric hic kimse masum olmadigi icin sizin gördügünüz sekilde görülmez hic birsey.
                  [/quote]
                  ehlibeyt masum değil mi
                  [/quote]

                  Siaya göre masum ehli sünnete göre masum degil diye biliyorum.
                  Allah Bize Yeter!
                  O Ne Güzel Vekildir...

                  Yorum


                    Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

                    HALİFE, KAYS VE AMR'I AFFEDİYOR

                    Kays'ı sorgulayan Halife EbuBekir, ona “Ey Kays! Sen Allah'ın kullarını öldürdün, müminleri bırakıp mürtedlerle bağlantıya girdin” diye çıkıştı. İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 348.

                    Belazuri'ye göre halife, minberin önünde Kays'a elli defa yemin ettirdi ve her defasında Kays, Dâzeveyh'i öldürmediğine dair yemin etti. Fütuhü'l Büldan, s. 155, Kültür Bakanlığı yyınları.

                    Bunun üzerine halife, onu serbest bıraktı ve Bizans'la savaşmak üzere Müslümanlarla Şam taraflarına gönderdi. Fütuhü'l Büldan, s. 155.

                    Halbuki Kays ve Amr, hem açık nassa hem de halifenin, asilere ve mürtedlere yönelik yayımladığı genelgeye aykırı davrandıkları için mutlaka cezalandırılmaları gerekirdi. Bk. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 450-451.

                    Kaldı ki, Kays'ın, Dâzeveyh'i gizlice öldürdüğü gerçeğini herkes biliyordu. Bk. İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 348.

                    Üstelik yukarıda belirtildiği gibi Kays'ın, müminleri öldürdüğü ve mürtedlerle işbirliği yaptığı gerçeğini halife de bilmekte, Kays da mürtedlerle yaptığı işbirliğini itiraf etmekte, ama ne hikmetse halife, Kays ve Amr'ı serbest bırakmaktadır.

                    Gerçekten de Kays'ın karanlık kişiliği, işlediği cinayet ve ihanetler ve San'a'lı mürtedlerle işbirliği yapması ortada iken halifenin onu serbest bırakması anlaşılır gibi değildir. Yukarıda görüldüğü gibi Kays'ın San'a'ya gidip, Esved'e peygamberlik konusunda kendisine inandığını söylemesi, öte taraftan da İran asıllı Firuz ve Dâzeveyh'in destek ve yardımlarıyla Esved belâsı defedildikten sonra da Kays'ın İran kökenli Ebna halkını San'a'dan sürgün etmeye kalkışması, Dâzeveyh'i öldürmesi, Firuz'a tuzak kurması ve Esved taraftarı mürtedlerle işbirliği yaparak San'a'da Arap egemenliğine dayalı bir düzen kurmaya çalışması, mazur görülebilir fiiller değildir. Onun Esved'e karşı takiyye yaptığı iddia edilebilse de Kays'ın Dâzeveyh'i öldürmesi, Firuz'u öldürmeye kalkışması ve mürted Araplara dayanarak Müslüman Ebna halkına karşı savaşması, onun karanlık bir emel peşinde olduğu izlenimini güçlendirmektedir.

                    Biz, Kays b. Hübeyre'nin de Esved'den sonra San'a'ya “emir” olmak uğruna Arapçılık yapıp Ebna halkını San'a'dan sürmeye çalışmakla Esved'in politikasını sürdürmeye çalıştığına inanıyoruz. Bk. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 440.

                    Denilebilir ki, Kays, adeta ikinci bir Esved olarak ortaya çıkmış, Arap ırkçılığına sırtını dayayarak Müslüman Ebna halkını te'dibe çalışmıştır. Kays'ın, San'a'da baş olma uğruna her yolu ve aracı mübah gören makyevalist bir tablo çizdiği söylenebilir. Şüphesiz bundan çıkarılabilecek dinî ve tarihî ibretler vardır.
                    Kays'ın etkisiz hale getirmeye çalıştığı Firuz ise İslam'dan haberdar olduğu zaman, Medine'ye giderek İslâm'la müşerref olmuş bir zattı. Bk. İbn Sa'd, Tabakatü'l Kübra, c. 5, s. 534.

                    O, Kays gibi çıkar ve makam uğruna ne yalancı Esved’lerle işbirliği yapmış ne de karanlık cinayetlere katılmıştır. Kays, Arap olmayan Müslüman Ebna halkını sürgün edip öldürürken İran kökenli Firuz ise hislerine mağlup olmamış ve Arap asıllı mürted işbirlikçi Kays'ı esir aldığı halde onu yargılamak üzere Halife EbuBekir'e göndermiş, ancak yukarıda görüldüğü gibi halife, Kays'ı serbest bırakmıştı. Allah Resûlü, Firuz için “Esved'i salih bir adam olan Firuz öldürdü.” buyurmuştu. Firuz, Osman b. Affan'ın hilafeti döneminde Yemen'de vefat etmiştir. İbn Sad, Tabakatü'l Kübra, c. 5, s. 534. İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 277.

                    Yorum


                      Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

                      TULEYHA'NIN İRTİDADI

                      Elçiler yılı olarak bilinen Hicretin 9. yılında Beni Esed kabilesinden Medine'ye gelip Müslüman olanlar arasında Dırar b. Ezver ile Tuleyha da vardı. İbn Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 292.

                      Tuleyha, kavmine geri dönünce irtidat etti ve peygamberlik iddiasında bulundu. Diyarbekri, Tarihü'l Hamis, c. 2, s. 160. Yakubi, Tarihü'l Yakubi, c. 2, s. 129.

                      Şöyle ki, Resûlullah'ın ağır hasta olduğu haberi yayılınca Tuleyha, bunu fırsat kabul edip Peygamberlik iddiasında bulundu ve Hibal b. Huveylid'i, Peygamber (s.a.a.)'e gönderdi. Hibal, “Tuleyha'nın peygamber olduğunu ve kendisine “Zun-nun” adında bir meleğin vahiy getirdiğini” söyleyince Allah Resûlü, “Bir de melek mi buldu?” buyurdu. Buna karşılık Hibal ise “Ben Hüveylid'in oğluyum.” şeklinde cevap verince Peygamber (s.a.a.) “Allah seni kahretsin ve şehadet rütbesinden mahrum kılsın.” buyurdu. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 7, s. 196.

                      Bu arada Resûlullah, Dırar b. Ezver'i, Beni Esed kabilesine gönderdi, ancak o sırada Peygamber (s.a.a.) vefat etti. Diyarbekri, Tarihü'l Hamis, c. 2, s. 160.

                      Resûlullah'ın vefatından sonra da eylemine devam eden Tuleyha, Zul-Kassa savaşında İslam ordusuna yenilerek pekçok kayıp vermiş ve kaçarak canını kurtarmayı başarmıştı. Ancak Halife EbuBekir, bu defa Halid b. Velid'i bir ordu ile Tuleyha'nin üzerine gönderdi. Taberi, Tarihü'l Ümem ve Mülûk, c. 4, s. 68, Darü'l Fıkr.

                      O sırada Beni Esed b. Huzeyme kabilesine ait olan “Buzaha” suyu üzerinde bulunan Tuleyha ile Gatafan kabilesi başkanı Uyeyne b. Hısn'ın kuvvetleri, Halid b. Velid'in keşif amacıyla öncü kuvvet olarak gönderdiği Ukkaşe ve Sabit b. Akram'ı şehit ettiler. Belazurî, Fütuhü'l Büldan, s. 139, KBY.

                      Bu çarpışmalarda Tuleyha'nın oğlu Hibal de Ukkaşe tarafından öldürüldü. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 452.

                      Bu gelişmeler üzerine Halid b. Velid, ordusuyla mürtedlerin üzerine şiddetli bir baskın yaparak düşmanı zor durumda bıraktı... Bu arada yedi yüz süvarisiyle Tuleyha'nın yanında yer alan Gatafan kabilesi başkanı Uyeyne b. Hısn, adamlarıyla kurtuluşu kaçmakta buldular. Diyarbekrî, Tarihü'l Hamis, c. 2, s. 207, İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 454.

                      Çaresiz kalan Tuleyha da askerlerine “Siz de benim gibi kaçın ve canınızı kurtarın.” diyerek Şam taraflarına kaçtı. İbnülesir, El-Kamil, c. 2, s. 320.

                      Yalancı Tuleyha, yenilip kaçtığı ve kuvvetleri bozguna uğradığı halde İbn Kesir'in şu sözlerini ibretle okuyalım:

                      “... Halid b. Velid, Buzaha'da bir ay kaldı. İnip çıkıyor, dolanıyor ve Ebu Bekir'in yakalanıp öldürmelerini tavsiye ettiği adamları arıyordu. Bunları bir ay süre ile aramaya devam etti. İrtidat ettikleri zaman aralarındaki Müslümanları öldürdükleri için bunlardan Müslümanların öcünü alıyordu. Kimini ateşle yakmış, kimisinin kafasını taşla ezmiş, kimini yüksek dağların zirvesinden aşağı yuvarlamıştı ki, bu ölüm haberlerini duyan diğer mürted Araplar, ibret alsınlar”. İbn Kesir, El-Bidaye, c. 6, s. 455.

                      Yorum


                        Ynt: HALİFE EBU BEKİR DÖNEMİ VE İLK İCRAATLARI

                        [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62114#msg62114 date=1258714477]
                        [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62069#msg62069 date=1258669210]
                        [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62062#msg62062 date=1258667513]
                        Ehli sünnetin inancina göre peygamberler haric hic kimse masum olmadigi icin sizin gördügünüz sekilde görülmez hic birsey.
                        [/quote]
                        ehlibeyt masum değil mi
                        [/quote]

                        Siaya göre masum ehli sünnete göre masum degil diye biliyorum.
                        [/quote]

                        Peki İslam'a yani size göre?

                        Yorum


                          Ynt: Sakife Sonrası

                          [quote author=Muvahhid link=topic=8481.msg61840#msg61840 date=1258465205]
                          Ayrıca Alim arkadaşa sorar verilen cevabı size iletirim .[/quote]

                          Muhterem Muvahhid Kardeşim! Alim arkadaşınızdan cevap gelmedi mi? Belki unutmuşsunuzdur diye hatırlatmak istedim.

                          Yorum


                            Ynt: Sakife Sonrası

                            [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62132#msg62132 date=1258731128]
                            [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62114#msg62114 date=1258714477]
                            [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62069#msg62069 date=1258669210]
                            [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62062#msg62062 date=1258667513]
                            Ehli sünnetin inancina göre peygamberler haric hic kimse masum olmadigi icin sizin gördügünüz sekilde görülmez hic birsey.
                            [/quote]
                            ehlibeyt masum değil mi
                            [/quote]

                            Siaya göre masum ehli sünnete göre masum degil diye biliyorum.
                            [/quote]

                            Peki İslam'a yani size göre?
                            [/quote]

                            Islama göresini bilemem,bana görede öyle.
                            Allah Bize Yeter!
                            O Ne Güzel Vekildir...

                            Yorum


                              Ynt: Sakife Sonrası

                              [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg64243#msg64243 date=1260212989]
                              [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62132#msg62132 date=1258731128]
                              [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62114#msg62114 date=1258714477]
                              [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=8481.msg62069#msg62069 date=1258669210]
                              [quote author=HiLaLNuR link=topic=8481.msg62062#msg62062 date=1258667513]
                              Ehli sünnetin inancina göre peygamberler haric hic kimse masum olmadigi icin sizin gördügünüz sekilde görülmez hic birsey.
                              [/quote]
                              ehlibeyt masum değil mi
                              [/quote]

                              Siaya göre masum ehli sünnete göre masum degil diye biliyorum.
                              [/quote]

                              Peki İslam'a yani size göre?
                              [/quote]

                              Islama göresini bilemem,bana görede öyle.
                              [/quote]

                              33/33 ü nasıl anlıyorsunuz? ve imamların masum olduğuna dair
                              2/124'ü?

                              Yorum


                                Ynt: Sakife Sonrası

                                33/33 Ehlibeytin günahsiz olduguna inaniyorum
                                2/124 da imamlarin masumuiyeti hakkinda birsey yok zaten sadece imamlarin Allah katindan secildikleri var.
                                Allah Bize Yeter!
                                O Ne Güzel Vekildir...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X