Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

    Arkadaşlar; Konuyla alakası olmayan ikili atışmaları temizledim, görürsem yine silerim. Mümkünse, bir birinize kızmadan, münazara adabına uygun, sakince, birbirinizi kırmadan, yanlış anlamadan yazışmaya devam ediniz.

    Serdarcan Kardeşim; Sizden ricam lütfen yazdığınız kelimelere dikkat edin ve konunun seyrinde yazışınız. Konu içerisinde konu açmamaya, soru sormamaya dikkat ediniz.

    Seyyah kardeşim; Buna emin olun ki, bizim için Serdarcan veya Mufazzal ne kadar değerli ise sizlerde öylesiniz. Hatayı, kötü kelimeyi, Serdarca veya Mufazzalda yazsa kesinlikle uyarılır, uyarı dikkate alınmaz ise gerekli caze anında verilir.

    Farklı forumlarda, bazı yöneticilerin taassuptan kaynaklanan, tutucuklarını bu forumda göremezsiniz.

    Devam edebilirsiniz yazışmanıza.
    En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 18:47.

    Yorum


      Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

      [quote author=Seyyah link=topic=1684.msg14178#msg14178 date=1238841047]
      Tirmizî şöyle diyor: "Mut'a nikâhı İslâm'ın ilk günlerinde idi. Adam bir şehre gittiğinde kimse ile tanışmadığından orada kalacağı süre kadar bir kadınla evlenebilir. O da eşyasına bakar, muhafaza eder, işini düzene kordu."[/quote]

      Bismillahirrahmanirrahim

      Rivayetin devamını bildiğinizden emin olarak devam edeyim inş.

      Bu rivayet müt'a nikâhı hakkındaki ayetin Mekke döneminde neshedilmiş olmasını gerektirir. Çünkü Mü'minun suresindeki ayet Mekke döneminde inmiştir.

      Yorum


        Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

        Bismillahirrahmanirrahim

        Mut’a dilimizce Muslumanlara tanınan bir tür kolaylıktır. Şöyle ki, toplumun içerisindeki bir grup insanlar maddi imkansızlık ve çeşitli zorluklar dolayısıyla evlenememektedirler. Bir grup insanlar da işleri gereceğince uzun yolculuklara çıktıklarından eşlerinden uzak kılar ve cinsel isteklerini nasıl gidereceklerini bilemezler ve bu, onlar için gerçek bir sorun haline gelir. Hal böyleyken tatmin olmak için, helal yollar arar. Yine bazıları da öğrenci olup evlenmenin tahsilleri için zaralı olduğu düşünerek mukaddes evliliği ertelerler. Tabi bu arada, cinsel isteklerini giderebilmek için çeşitli yollara başvululur.

        Yine kadınlar arasında dul olup da evlenmek şansı az olan kadınlar vardır. Her insanda olduğu gibi dul kadınlarda da cinsel birleşme isteği doğacak, o da bu isteğini tatmin etmeye çalışacaktır.

        Acaba nasıl tatmin olunmalıdır? Hal böyleyken yukarıda zikredilen gruplara şöyle bir baktığımızda cinsel isteklerini tatmin etmek veya bastırmak için aşağıda sıralanan yöntemlerden birine başvurması gerekecektir.

        1- Cinsel istekği yok edici illaçlar kullanılmalı.

        2- İstimna etmeli.

        3- Zinaya başvurmamalı.

        4- Televizyon, dergi, sinama vb.gibi erotik sahneler segileyen kitle iletişim araçlarına (!) göz gezdirmemeli.

        5- Rahipiği seçmeli (Yani tamamen ilişkiyi terk etmeli).

        6- Mut’A (geçici evlilik) yapmalı.


        Şimdi bu karışık ve keşmekeş yoldan kurtulmak için bunların hepsini inceleyelim.

        Birinci şikta cinsel isteği yok edici ilaçlar kullanma önesine yer verilmiştir. Bu, İslam dışı bir hareket olup dinimizce yasaklanmıştır. Zira, cinsel istek fıtri bir duygudur ve fıtratı öldürmek ise, kesinlikle yasak ve haramdır. Dolayısıyla bu yola başvurmak ilahi emirlere karşı gelmek olacaktır.

        İstimna ve zina ise bir sonraki konuda açıklayacağımız gibi haram olup, hem toplum hemde Allah tarasından çirkin gürülen bir uygulamadır. Dolayısıyla 2. Ve3. Şık da kabul edilmeyecektir.

        Dördüncü şıkta yer verilen seyretme yoluyla tatmin olma isteği de, göz zinası olarak nitelendirilip, fesada yol açtığından dinimizce haram kılınmıştır.

        Beşinci şikta binaen Resulullah efendimiz bu konuda: “İslam ‘da rahiplik yoktur... “ Gerçekten de rahiplik, bir tür fıtrata dolayısıyla ilahi yaratılışa karşı gelmek demektir ve yine dinimizce haramdır.

        Altıncı ve son önerme ise en salih yol ve önermelidir. Yalnız, akit öncesi ve yerine getirilmesi gereken şartlar vardır. Örneğin akitten önce kadına verilmesi gereken mehir miktarı belirlenmeli, iki tarafın da rızası doğrultusunda kadına teslim edilmelidir.

        Kadın dul olmalı ve gereken iddetini tamamlamalıdır.


        Yorum


          Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

          Bismillahirrahmanirrahim

          Ehl-i Sünnet alimlerinin kafalarında canlandırıp reddettiği müt’a ile Ehl-i Beyt mektebinin kabul ettiği müt’anın birbirlerinden çok farklı olduğu kesindir. Ehl-i Sünnet mektebinin kafasındaki müt’a nikâhı gerçekten de başı-boş bir fuhuş aracıdır. Böyle bir nikâhı kabul etmenin elbette imkân ve ihtimali yok! Ehl-i Beyt mektebi böyle serseri, başı-boş ve hiçbir hukûkî düzenlemesi olmayan bir müt’a nikâhını kabul etmez; şiddetle reddeder.

          Ehl-i Beyt mektebinde müt’a nikâhının bir takım temel özellikleri ve hukûkî düzenlemeleri vardır ve bu nikâha bu şartlar dahilinde izin verilir. Söz-konusu hukûkî düzenlemelerden en önemlileri şunlardır:


          1. Müt’a nikâhında, tıpkı dâimî nikâhta olduğu gibi, tarafların rızası şarttır.

          2. Nikâh îcâb ve kabûl ile kıyılır. Yani taraflardan birisi teklifini usulü dairesinde karşı tarafa iletecek ve o da bu teklifi kabul ettiğini söyleyecek.


          3. Kıyılan nikâhın meşru ve sıhhatli olabilmesi için yakın akrabalık, süt bağı, din farklılığı, kadının bir başkasının nikâhı altında veya iddet halinde olması gibi bir takım engeller bulunmamalı.

          4. Müslüman bir erkek müslüman yada en azından Ehl-i Kitâb bir kadınla, müslüman bir kadın ise yalnızca kendisi gibi müslüman bir erkekle müt’a nikâhı yapabilir.


          5. Nikâh karşılığında kararlaştırılacak hem mehrin (ücret) hem de ecelin (süre) her iki taraf için de belirli olması gerekir.

          6. Müt’a nikâhından sonra cinsel ilişki olsun olmasın kadın, kararlaştırılan mehrin (ücretin) tamamını hemen alabilir. Ancak asıl hak ediş, gerekli istifadeden sonradır.


          7. Nikâh kıyılırken taraflar, cinsel ilişki olmaması dahil, bir takım şartlar ileri sürebilirler.

          8. Nikâhın sıhhati için şahit bulundurmak şart değildir.

          9. Aklı başında reşid olmuş kimselerin sadece kendi rızalarının bulunması yeterlidir.


          10. Detaylı açıklaması kitaplarda yer alan bir takım kusurlar dolayısıyla bu nikâha son verilebilir.

          11. Müt’a nikâhında talâk (boşama) olmaz.


          12. Müt’a nikâhında taraflar arasında miras tahakkuk etmez. Ancak nikâh kıyılırken şart koşulursa, mektepte en yaygın görüşe göre miras cereyan eder. Bu evlilik sonucu doğan çocuk ile ebeveyni arasında karşılıklı miras alış verişi ise vardır.

          13. Müt’a nikâhında neseb hükümleri işler. Yani böyle bir nikâh sonucunda çocuk dünyaya gelirse, o çocuğun nesebi sabit, babası belli olur.


          14. Müt’a nikâhında iddet hükümleri vardır. Dolayısıyla nikâhta belirlenen süre sona erdiğinde; kadın hamile ise doğum yapıncaya kadar iddet bekler. Hamile değilse iki hayız müddeti bekler. Hayız görmeyen kadınların iddeti ise 45 gündür.

          15. Tarafların müt’a nikâhıyla ilgili gerekli bütün hükümleri ve hukûkî düzenlemeleri bilmeleri gerekir. Aksi halde onlara izin verilmez. (Hukuki düzenlemelerin tefsilatı için Şii kaynaklara ve Risalelere Müracat ediniz)

          İşte, görüldüğü gibi bu nikâhın da -tıpkı diğer nikâhta olduğu gibi- kendine özgü hukûkî düzenlemeleri ve şartları var. Ehl-i Beyt imamlarımız müt’a nikâhına bu şartlar dahilinde izin verirler.

          Ayrıca bu ruhsatın sadece bu nikâhın hükümlerinden haberdar olanlar için geçerli olduğunu İmam Ali er-Rızâ (as)ın buyruğu ile belirtelim. Bu yüzden imamlarımız (as), kişisel ve toplumsal bir takım yaralar açmaması için, “müt’a nikâhı” nedir bilmeyen, onun hükümlerinden habersiz kişilere müt’ayı yasaklamış, onları bundan men etmişlerdir.

          İmam Ali er-Rızâ (as) şöyle buyurmaktalar: “Müt’a sadece onu (n hükümlerini) bilene helaldir; bilmeyenlere ise haramdır.”

          Yorum


            Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

            [quote author=ypa link=topic=1684.msg14271#msg14271 date=1238854595]
            şunada arada cevap verir misiniz?

            1 saatliğine parası anlaşılmış, her iki tarafında rızası olarak muta nikahı yapılabilr mi?

            [/quote]

            Bismillahirrahmanirrahim

            Değerli kardeşim, tahrik edici cümleleri yazarak ne yapmaya çalıştığınızı anlamış değilim. Konuyu tahrikler sonucu curcunaya çevirmek istiyorsanız bunu belirtiniz. En son beyan ettiğim iki yazıyı okuyarak bu sorunuzun cevabını alabilirsiniz.

            Kimse saatlik veya dakkalık (Sizlerin tabiri ile) Muta nikahı yapmaz. Muta başı boş bir iş olmadığı gibi hükümleri yukarıdada belirttiğim gibi ağırdır. Bakire bir kızla, Hayat kadını ile Kesinlikle Muta Haramdır. Bunun haricinde, Şartlar, hukuku, hükümleri tastamam yerinde ise Muta Nikahı 1 saatliğinede Helaldir. (Aman çarptırmayın.) Veya (Tahrike devam etmeyin) (İlmi noktada kaynaklarla yazışınız).

            Yorum


              Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

              Bende bir şey sorucam..
              Şimdi öncelikle bu şıklardan ziyade biz ehlisünnet olarak zaten mutayı Resullullah ın hükümü ile hükmü güncelleyen Hz.Ömer r.a görüşleri ile ve kaynaklarımızla zaten red ediyoruz..
              o yüzden ekstra alternatif şık üretilmesi ve mübah hale getirilmesi bizim açımızdan zaten gereksiz olmuş..
              ama sormak istediğim şimdi ehlisünnet olup evlenmeyip veya belirli yaşda olup hala bekar olan erkekler bizde muta mübah değilken sizce nasıl bir nefis tutma olayını seçicekler!
              yad nasıl bu kadar dirayet sahibi olabiliyorlar..
              dediğiniz şıkkın hiçbirini uygulamayan ve dirayetli olmayı başarabilen bir çok insan mevcuddur muhakakki..
              o zaman şiaya caiz olan mutada nefsi erkeğin düşünüldüğünde fıtratı olarak çok çok zorsa neden ehlisünnetçe ki en doğrusu kaynaklarda haram o zaman nasıl bu kadar dirayeti olabiliyorlar sizce demekki istedimi başarabiliyorlardır kiiiiii evlenemeyen bir çok alim yaa müceddid varkeen .
              günaha düşmeye meyillileri varsayarsak sizin şıklarınızla.


              ve ikinci sorum nikah şahitlendirmekdir ve insanlara nikahını duyurmakdır.
              şimdi muta nikahı yaparken sizde şahitlendiriyormusunuz eğer evli iseniz duyuruyormusunuz muta nikahınızda..
              yoksa sadece iki kişinin arasında kalan bir sırlı nikahmı..
              evlilier muta yaparken eşlerinin haberi oluyormu?,
              vee bu muta nikahı size göre nefsin talebinin hangi sınırında devreye giriyor hemenmi karşılıyorsunuz nefsinizin isteğini yoksa bir müdddet mücadeleden sonramı?

              Yorum


                Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                Bismillahirrahmanirrahim

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                Şimdi öncelikle bu şıklardan ziyade biz ehlisünnet olarak zaten mutayı Resullullah ın hükümü ile hükmü güncelleyen Hz.Ömer r.a görüşleri ile ve kaynaklarımızla zaten red ediyoruz..[/quote]

                Mutayı kim yasakladı, kim haram etti? Resulullah efendimiz mi? Yoksa Halife Ömer mi? Yoksa sizin dediğiniz gibi Resulullah yasakladı ve Halife Ömerde güncelledi mi? Eğer bu ise lütfen ciddi olarak sizden bu konuda kaynak istiyorum. Hangisini belirtirseniz belirtin ama iddianızı kaynakla ispatlayınız.

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                ama sormak istediğim şimdi ehlisünnet olup evlenmeyip veya belirli yaşda olup hala bekar olan erkekler bizde muta mübah değilken sizce nasıl bir nefis tutma olayını seçicekler![/quote]

                Bu sorunun Muhatabı bizler değil Ehl-i sünnet erkeklerdir. Acaba bekarlar, evlenemeyenler nefislerini nasıl tutuyorlar. Bazı Mezhep imamlarının içtihatla sınırlı derecede cevaz verdiği istimna (el veya farklı bir cisim ile tatmin olma) ile mi? Fuhuş mu? Ruhbanlık mı? veya ne?

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                dediğiniz şıkkın hiçbirini uygulamayan ve dirayetli olmayı başarabilen bir çok insan mevcuddur muhakakki..[/quote]

                Ben kaynaklara dayanarak zannetmiyorum desem yanılmam herhalde. Çünkü her iki tarafında kabul ettiği gibi Şehvet bir ruhtur. Zaptedilmesi sizce ne ile ve nasıl mümkün olur?

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                o zaman şiaya caiz olan muta eğer düşünüldüğünde fıtratı olarak çok çok zorsa neden ehlisünnetçe ki en doğrusu kaynaklarda haram o zaman nasıl bu kadar dirayeti olabiliyorlar sizce demekki istedimi başarabiliyorlardır kiiiiii evlenemeyen bir çok alim yaa müceddid varkeen .[/quote]

                Burada beni yanlış anlamayın lütfen. Allah rızası için yanlış anlamayınız.

                Biz bir çok bekar alim, evliyayı, lavaboda, tuvalette, yatağında göremiyoruz değil mi? Veya görmedik veya görmediler değil mi? Çarşıda, pazarda, derste, gördük, gördünüz gördüler değil mi?

                Ayrıca maalesef bazı içtihat sahibi dediğiniz Evliya veya alimler buna güzel bir kılıf bulmuş ve istimnaya kolaylık sağlayarak kimisi caiz etmiş, kimisi sınırlı derecede caiz etmiştir. Halbu ki Kuran İstimnanın Haram olduğunu belirtmiştir:

                “Ve öyle kişilerdir onlar ki mahrem yerlerini korurlar. Ancak eşleri ve malları olan cariyeleri müstesna ve bunda da hiç kınanmaz onlar. Bunun ötesinde bir şey isteyenlerse, onlardır haddi aşanlar.” (Müminin süresi 5-6-7. Ayetler)

                Bu açık ayete rağmen İstimna kapısını açıp, caiz diyenleri, zorda kalırsanız 2 parmağınızla veya elinizle yapıp meni çıkarmanızın sakıncası yoktur diyenleri öğrenmek için googleye istimna yazın araştırın karşınıza mutlaka çıkacaktır.

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                şimdi muta nikahı yaparken sizde şahitlendiriyormusunuz eğer evli iseniz duyuruyormusunuz muta nikahınızda..[/quote]

                Mutada şahit gerekliliği ve duyurma gerekliliği yoktur.

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                evlilier muta yaparken eşlerinin haberi oluyormu?[/quote]

                Olanda vardır olmayanda. Ama buna emin olun Evliler genelde gidip muta yapmaz. Yapanlar ise ya şöfördür, yada bekardır.

                [quote author=nuru dilara link=topic=1684.msg14277#msg14277 date=1238855506]
                vee bu muta nikahı size göre nefsin talebinin hangi sınırında devreye giriyor hemenmi karşılıyorsunuz nefsinizin isteğini yoksa bir müdddet mücadeleden sonramı?[/quote]

                Valla ne diyeyim bilmiyorum. Bu soruyu en iyisi muta yapan birisine yada, şehvet baskısına dayanamayıp istimnaya koşan bir zata sorunuz.

                Yorum


                  Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                  Allaha emanet olunuz. Allah ibadet ve itaatlerinizi kabul etsin inş.

                  Yorum


                    Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                    Mutayı kim yasakladı, kim haram etti? Resulullah efendimiz mi? Yoksa Halife Ömer mi? Yoksa sizin dediğiniz gibi Resulullah yasakladı ve Halife Ömerde güncelledi mi? Eğer bu ise lütfen ciddi olarak sizden bu konuda kaynak istiyorum. Hangisini belirtirseniz belirtin ama iddianızı kaynakla ispatlayınız.
                    seyyah kardeş kaynakları ile anlattı buyurun oraya başvurun ama isterseniz gene alıntı yaparak gönderebilirim!
                    sorun haram olmasında şuan şahıs tartışması yapmıyoruz Önce REsullullah yasaklamıştır daha sonrada hz Ömerde yeniden uygulanmasından dolayı hükümü tekrar etmiştir..
                    şahısları konuşmakdan ziyade fillin haremiyetini konuşalım bence..

                    Bu sorunun Muhatabı bizler değil Ehl-i sünnet erkeklerdir. Acaba bekarlar, evlenemeyenler nefislerini nasıl tutuyorlar. Bazı Mezhep imamlarının içtihatla sınırlı derecede cevaz verdiği istimna (el veya farklı bir cisim ile tatmin olma) ile mi? Fuhuş mu? Ruhbanlık mı? veya ne?

                    d)Hiçbiri
                    e)dirayetleridir yada allahualem..

                    Ben kaynaklara dayanarak zannetmiyorum desem yanılmam herhalde. Çünkü her iki tarafında kabul ettiği gibi Şehvet bir ruhtur. Zaptedilmesi sizce ne ile ve nasıl mümkün olur?
                    zaptedilmesi bir çok şeyle mümkün olabilir ama konuyu +18 lik hale getirmek istemiyorum konu bu değil çünkü.


                    Burada beni yanlış anlamayın lütfen. Allah rızası için yanlış anlamayınız.

                    Biz bir çok bekar alim, evliyayı, lavaboda, tuvalette, yatağında göremiyoruz değil mi? Veya görmedik veya görmediler değil mi? Çarşıda, pazarda, derste, gördük, gördünüz gördüler değil mi?

                    Ayrıca maalesef bazı içtihat sahibi dediğiniz Evliya veya alimler buna güzel bir kılıf bulmuş ve istimnaya kolaylık sağlayarak kimisi caiz etmiş, kimisi sınırlı derecede caiz etmiştir. Halbu ki Kuran İstimnanın Haram olduğunu belirtmiştir:
                    göremiyoruz derken bunu iki gözünüzlemi teşhis ettiniz yoksa zana dayanarakmı veya varsayarakmı icad ettiniz?
                    bu kısımı anlamadığım için bir yorum getiremiceğim çünkü sadece sizi bağlıyor.
                    ayrıca istimna anladığım şeyse ki ne olduğunuda net anlayamadım bunun hakkındada yorum getiremiceğim..
                    ayrıca sizi gayette yanlış anlıyacağım kaynaksız konuşma diye mantık getiriyorsanız bana sizin böylesi bir yorumunzda kaynak beklemek çok doğal..
                    bu çok saçma ve kaynaksız örnekler..

                    Eğer istimna anladığım şeyse yolladığınız ayet farkılı bir yol ve zina için mahrem yerlerinizi koruyun diyor bakın bu zinadır!!
                    dediğiniz şey için değil !!,


                    sizde Allah a emanet olun ve ecmain inş..

                    Yorum


                      Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                      Mutada şahit gerekliliği ve duyurma gerekliliği yoktur.
                      o zaman bu kadının hiç bir şekilde bir anlamı olmamakla beraber sadece çok özür diliyorum ama vasıta aracı olmakdan başka bir anlam ifade etmiyor sizin için..
                      çok utanç verici bir bayan olarak..

                      Valla ne diyeyim bilmiyorum. Bu soruyu en iyisi muta yapan birisine yada, şehvet baskısına dayanamayıp istimnaya koşan bir zata sorunuz.

                      mutayı savunan zihniyetinde olan herkese yönelik bir soru için aynı zihniyetin bir açıklaması vardır muhakkki..
                      bu şahsi bir soru değil muta zihniyetini savunan tüm zihniyetedir ki demekki verebilecek bir cevabınız yok!!


                      selametle

                      Yorum


                        Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                        10 uncu sayfadada ben kaynakları yazdım.hemde ehlisünnet kaynakları ve delilleri..sen onlara neden bakmıyorsun da seyyahın eklediğini bizim okumamızı söylüyorsun..11 sayfa oldu bir çok kaynak yazıldı sen onlara bakma sonra gel birisi 2 3 tane eklesin onları bize gerçek diye yuttur nerde o bolluk..bende ekledim onuncu sayfaya bak ve kendi kaynaklarını kendi gözlerinle gör..

                        verecek cevabımız yokmuş muş vaybe bizi köşeye sıkıştırdın tebrik ederim sizi..bilginin efendisi dahil hiçbir sitede hiçbir konuda ALLAH a şükür olsun ki altta kalmadık anlımızın akıyla çıktık bütün soruların ve konuların altından..sorunda samimi isen şahsi kininden dolayı bunu yapmıyorsan bu konuyu baştan oku ve gör bakalım 11 sayfada nerede cevap verememişiz..samimi isen buyur
                        ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                        Yorum


                          Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                          1. erkeklerin bu konudaki durumlari hakkinda kesin konusabilmek icin erkek olmak gerek! erkek degilsek, onlar hakkinda özel zaruri durumlar hakkinda ahkam kesemeyiz, zira bizim duygusalligimiz bu siniri zorlar, fakat dinde zaruri haller icin öngörülen cevazlar (bu konuda) duygusallikla alakali degildir...zira bayanlar icin zaruri haller cevazlarida vardir...evvela bu iki farkli cinsin farkli zaruret durumlarini kabul edebilmemiz gerekir...bizim icin verilen cevazlar da her yerde erkeklerin isine gelmiyor ve buna ragmen hüküm geregi kabul etmek durumunda kaliyor olabilirler!

                          2. mesele biz kadinlarin razi olacagi veya olmayacagi sözkonusu edilerek cözüme kavusturulmasi mümkün olsaydi, 4 evlilik cevazi sözkonusu bile olamazdi! iki cevaz var ise, muta ve ikinci bir evlilik, öyle bir durumda kalsam, bi tane daha evlenip ömür boyu beni bu duygusal zorluga itmektense, muta yap derdim!

                          3. sunu da unutmayalim; erkekler icin bu hal bir "zaruret" olabilir...fakat kadinlar icin bir iliski gerceklesebilmesi icin bi takim duygusal olusumlar sarttir! bunlar icerisinde her iki cins icinde istisna kisilikler mutlaka vardir...burada mesele her ne kadar erkegin cevazi olursa olsun, is yine kadindan bitecektir...dolayisi ile kadinsal özellikler ve önsartlari söyle bir düsünürseniz, muta yapmaya müsade edilecek kadinlarin öyle bol bol olduklarini söyleyemeyiz! ve diger kisitlamalarda düsünüldügü zaman, mutanin hicte öyle kolay birsey olmadigini görürüz

                          4. bu cevaz hicbir sekilde erkegin nefsine sunulmus bir hizmet degildir...esi olan ve zaruretide olmayan bir erkek, Allah korkusu taniyorsa böyle birseyden uzak kalir, nefsinin pesine düsmez ve bilirki bunun arkasi gelmeyecektir...Allah korkusu tanimayan bir erkek icinse bunun ne mutasi farkeder ne de zinasi!

                          5. yine erkeklerin, ailelerine karsi yaklasimlari ne olursa olsun, zivanadan cikmamis biriyse, onun fitratina göre, ailesinin devamliligi ve ayakta kalabilirligi herseyden önce gelir ve hicbir erkek bu rizikoya girmek istemez! zira muta yapacagi kadinlarin duygusalliga kapilip kendilerine olmadik sorunlar cikarmayacagindan hicbir erkek emin olamaz!

                          6. hayatta insanin inis cikislari, ailelerin ciddi boyutta sarsildigi dönemler vardir...böyle dönemlerde insanlar kabiliyetleri ölcüsünde yaklasim gösterirler...insanlarin hepsi ayi degil, imanlar her zaman sarsilmaz ve nefs hicbir zaman galebe calmaz degilki!

                          7. mutadan nasil bir sey anliyorsunuz ki; böyle insanlar oturuyor sokaklarda gözüne kestirdigine gidiyor, hadi gel muta yapalim diyor,o da olur neden olmasin diyor ve bir saatligine muta yapip, hadi eyvallahmi diyorlar!? bu kadar kolay degil kardesim..önceki sayfalara bakiniz, insani boyutlarini düsününüz..iki cins arasindaki farkliliklari ve toplumsal engelleri düsününüz...fikhi ayricaliklari var,müsade alinmasi durumu var, var da var...hastaligi var, sakatligi var, acizligi var...

                          daha önceki sayfalar da da yazmistim...bende esimde sonradan sii olmus insanlariz...esimle diyalogumuz cok güzel...esimde bugüne kadar bir kez olsun bana karsi degisik bir tavir görmedim...esim gün boyu evde yok, gece yarilari geliyor...olay sizin sandiginiz boyutta ve kolaylikta olsaydi, ben sürekli bu düsünceyle yasamam gerekecekti...

                          insanlarin bir hayati, kurulu düzeni, esi, ailesi, cocuklari var...isleri var, yasamin zorluklari var, getir götür var, bu kadar basit bir sey degil yani...

                          bir erkek esi sakatlansa ne olacak!? ikinci kezmi evlenecek
                          gücü yetmezse ne yapacak? ilk esi bosayip o haliyle birakacakmi?
                          her ikisinide yapamazsa ne yapacak? nefsine hakim olacak öylemi?

                          bu nereye kadar mümkün olabilir? herkes bir degilki
                          yukarida belirttigim ve adaben belirtemedigim daha bir sürü sey var
                          biraz daha genis cercevede düsünülse bu cevazinda 4 evlilik cevazina benzer bir yani oldugunu göreceksiniz...

                          hadi bayanlar duygulari ile hareket edip bu isi anlamiyorlar veya gönüllerine yatmiyor diyelim
                          peki ya erkekler! erkeklerdemi bu cevazin zaruri olabilecegi hallerden habersizler!?

                          ben bu dinin insanin fitratina uygunluguna iman ediyorum...bu uygunluk hizmet seklinde degil, ifrat ve tefrite sürüklemeyecek, insani felakete götürmeyecek cevazlar seklinde dir...birilerinin gönlüne hos gelir gelmez ile de degil...öyle olsaydi bayanlarin bazi zaruretlerine de deginilmezdi! demekki erkek kadin ve insan bütünü dahilinde her alan hesab edilmistir...

                          Rabbime sükürler olsun
                          Allahim, her ne olursa olsun, senden geleni bocalamadan kabul etme liyakati ver bana


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                            insanların anlamadığı yada anlamak istemediği konu şu,muta dedinmi tamam bunlar sürekli bu işi yaparlar canları istediği zaman yaparlar gözlerine kestirdiklerine hemen muta nikahı kıyarlar v.s

                            amaç üzüm yemek olsa can feda ama görünen o ki amaç bağcıyı dövmek..daha önceki sayfalardada izaht ettik bir çoğumuz..mutanın var olduğunu ehlisünnet kabul ediyor ama peygamberin daha sonra yasakladığını söylüyorlar..bunu söylerken hz Resulullahı kendi kafasına göre hükmü koyan ve kaldıran olarak görmekteler..bunu neden söylüyorum.

                            1...ilk önce biz 12 imam şiası diyoruz ki bu dinin peygamberi dinde hiçbir şeyi eksik bırakmamış ki ondan sonra gelenler eksik kalanı tamamlasın..buna itirazı olan varmı yok eksik kalan şeyler vardı ondan sonra gelenler tamamladılar diyen varsa buyursun.

                            2...peygamber içtihat mercii değil bu konuda verdiği fetvayı daha sonra yasaklasın..

                            3...kuranın koyduğu bir hükmü hiçbir peygamber kaldırmaz kaldıramaz ancak ve ancak bir başka ayet o hükmü kaldırır..buna en büyük delil bakara suresi 106

                            Bakara suresi..106- Bir âyetin hükmünü değiştirir, yahut geri bırakırsak ya ondan hayırlısını getiririz, yahut onun eşidini. Bilmez misin ki Allah'ın her şeye gücü yeter.

                            4...nisa suresi 24.ayeti indiren ALLAH c.c bu ayeti nesh edemezmiydi..haşa bizim keyfimize göremi haraket edecek yüce yaradan..

                            5...Asıl önemli olan ALLAH ın ve PEYGAMBERİN kaldırmadığı bir hükmü ne olursa olsun kim olursa olsun halifede olsa o hükmü kaldırabilirmi..?

                            6..Ehlisünnet kaynakları hükmün ikinci halife tarafından kaldırıldığını itiraf ediyorlar ama ona bir kılıf uydurma çabasındalar..sahabe ve halife adı altında herşeyi yapabileceğine inanıyorlar..

                            ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                            Yorum


                              Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                              Sizler işi özel hayata döktünüz ve kimse sizden özel hayatınızın ve yaşam şeklinizin dökümanını istemedi ki açıklama yapmak zorunda değilsiniz.
                              benim muta hakkındaki görüşüm mezhebim olarak reddim ve dini boyut kısmı kimsenin özel hayatı eş ile muhatab şeklinin bizim için bir anlamı yok ve şia sizden ibarette değil!
                              Bakın olayları anlamak istediğiniz şekle ve yörüngeye sokuyorsunuz.
                              Ben bu işin din yönünü daha çok merak ediyorum nefsi yönünü değil..
                              Ehlisünnet kaynaklarında REsullullah ın muta konusunda hadisleri mevcut ve onun ışığında Hz.Ömer yeniden uygulanmasına karşı REsullullahın hükmünü hatırlatıp tekrar haram ilan edilişi ve Muta yasaklanmadan önce işlenen fiil olduğu için hakkında olumlu hadis getimenizde çok normal ama bu onun varolduğuna delil olabilir olsada sonradan gelen hükümle o fiiil hükümsüz kılınıp yine en başta REsullalhın men etmesi daha sonrada Hz.Ömerinde bunu tekrar insanlardan men etmeş olmasıdır altının çizilecek kısmı..
                              yani sizin sandığınız veya anlamak istediğiniz helalı haram kılma gibi bir durum mevzu bahis değildir..
                              Ben itikatım gereği mutayı kabul etm,yorum ehlisünnette bu şekilde..
                              bunun için siz bana muta hakkında burada çarşaf çarşaf kaynakda sunsanız bunların hepsi benim için boşdur..
                              ve aynı şekilde bende çarşafçarşaf sunsam sizin için boşdur..
                              o yüzden benim için duygusal ve şahsi hayatttan ziyade n Kuran ve HAdis boyutu önemlidir...
                              Benim ayrıntılara girmemin sebebi Mufazzalın şıkları yüüzündendir..
                              yoksa bayanım diye erkeklerin durumundan konuşamıyacağım mevcudluğu varsa o zaman bazı bayan modlarda bu konu hakkında sukut gösterebilirlerdi ama herkes mutanın arkasında durmuş bayan olarak..
                              o yüzden benimde yazmam hiçde abesle iştigal değildir..
                              kii velhasıl siz inandığınız şekilde amel edebilirsiniz..
                              unutmayın ki dört eşlilik Kuranda geçer ama muta ne Kuranda geçer nede hadislerde !!
                              ve bunun için benim Kuran ve hadisle yasaklanan muta nikahını çok evliliğe tercih edebilme gibi bir lüksümde maalesefki yok...
                              o yüzden RAbbim basiretimizi açsın..
                              En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 18:48.

                              Yorum


                                Ynt: Mut'a Nikahı ve Helal Oluşunun Delili

                                birseyi ifade ederken kurulan cümleler birilerinin istegine göre döküman olarak cikarilip buraya yazilmiyor zaten...meselenin dini boyutunun güncel yasamdaki olabilirligi hakkinda daha gercekci bir bakis acisina ulasabilmemiz icin böyle bir örnek gerekiyordu...

                                din zaten insan yasamini düzenlemek icin var...hic kimse benim yasadigim sekliyle yasayacak inanciyla da yazmadim...sia olsun sünni olsun, her kesimden insanin, her cevazi keyfince kullananlari oldugunu biliyoruz...siada mutlaka mutayi nefsince kullananlar oldugu gibi, sünnide de 4 evlilik hakkina dayanarak imam nikahini kötüye kullananlar var...fakat bu insanlarin nefsleri adina yaptiklari seyler, dindeki o kuralin varlik sebebine halel getirmez! öz itibariyle ne icin vardir, bunu anlayabilmek icinde, olaya nefsi yönden degil, dini yönden bakan insanlarin yasam tarzlarindan getirilecek örnekler, anlamak isteyenler icin en kestirme yoldur...

                                altini cizmek istediginiz kisim hakkinda serdarcan kardesimizin yazdiklari yeterli izahtir! bir hükmün resulullah tarafindan kaldirildigini söyleyebilmeniz icin, kuranda ki ilgili ayetin, yine kuranin bir baska ayeti ile yürürlükten kaldirilmis olmasi gerekir...
                                kuranda bu ayeti nesh eden bir baska ayet olmadigina göre, resulullahin da kendi kafasinca harami helal, helali haram etmesi düsünülemez...ayet var olduguna ve nesh edilmedigine göre, resulullah döneminde ve ikinci halifenin dönemine kadarda bu nikah var olduguna göre, bu nikah dinen gecerlidir...
                                aksi taktirde
                                1- resulullah kendince hüküm koymus
                                2- resulullah men etmis ama ilk halife uygulamamis
                                3- veya resulullah men etmemis ama ikinci halife men etmis
                                benzeri sonuclar cikar buradan...ki bunlardan hicbiri ehlisünnet adina celiskisiz bir aciklama olmaz!

                                derseniz kuran nesh etmis, ayet getirmeniz gerekir
                                derseniz resulullah men etmis, hangi ayete göre? yoksa kendiligindenmi hüküm koymus?
                                derseniz resulullah men etmis ama ilk halife ebu bekir uygulamis, bu kez ebubekri kurana muhalif göstrirsiniz!
                                derseniz resulullah men etmemis ama ikinci halife men etmis, bu kezde ikinci halifeyi kurana muhalif göstermis olursunuz!

                                bu durumda, mutanin nesh edilmemis bir cevaz hükmü oldugu gerceginden baska bir aciklama zaten bulamazsiniz!

                                iste sizin itikadinizca bu durum böyle celisik, karmasik ve icinden cikilmaz bir durumda dir...
                                siz helali ve harami sonradan kendi kafasina göre yorumlayanlari hakli gösterebilmek icin elinden geleni yapan bir itikat üzere oldugunuz icin, buraya sunulacak hicbirsey size kar etmeyecek zaten...ikinci halifeyede kar etmemis!

                                kuran ve hadis boyutu hakkinda ise, bu konu 11 sayfa yazilirken, tartisilirken ilk olarak kuran ve sünnetten yana meseleyi arastirmak isteyen siz oldugunuzumu saniyorsunuz? 11 sayfalik bu konuyu bastan itibaren okursaniz, kuran ve sünnet icerikli yazilmis olanlari zaten görmüs olursunuz.

                                bayan oldugunuz icin, erkeklerin durumundan konusamayacaginizi söyleyecek belki en son kisi ben olurum...zira benim icin ilmi bir tartismanin erkek/disi gibi takintisi yoktur...ancak bazi yerlerde adab geregi ifade sekilleri kisitli olur o kadar...ancak kesin olan bir sey var, bir erkek sizin özel halinizden dem vurup, ahkam kesemeyecegi gibi, bizlerde erkeklerin bazi halleri hakkinda ne kadar ahkam kessek bostur...onlar kendi durumalarini illa ki kendileri daha iyi bilirler...biz ancak örneklerle bir miktar anlayabiliriz...

                                bakin, hala ne kuranda gecer ne hadiste diyorsunuz
                                su on sayfa yazilip cizilenleri okumadan böyle bir seyi iddia etmeniz ne kadar garip!
                                kuran ve hadisle zaten olmadigini iddia ettiginiz seyi, yine kuran ve hadisle yasakliyorsunuz!? nasil oluyor bu?
                                kardesim,
                                bir sey ya kuran ve hadisle vardi sonradan yasaklandi
                                a) yine kuran yoluyla ve bunu hadis bize bildirdi!
                                b) kuran ve sünnet disinda birileri yasakladi!
                                ya da böyle birsey kuran ve hadiste yoktu sonradan cikarildi
                                a) ayet te de var hadistede var
                                b) eski bir adetti, (icki vb. gibi) sonradan yasaklandi

                                ayet ve hadis diyorsunuz, ayet ve hadisle var olana, ayet ve hadisle yok denilemeyisini sindiremiyorsunuz! arti birde öfkeleniyorsunuz!

                                cok eslilige tercih edebilecek birseyleriniz olmadigina eseflenmeyiniz
                                zira öylede olsa böyle de olsa, kadinlara hos gelmeyecek bir durum sözkonusu
                                birini bir digerine tercih edebileceginiz bir baska alternatife sahip olmaniz, kadinsi yönden baktiginiz zaman pek te lüks görünmüyor!

                                biraz daha sakin olursaniz, bu kadar cok noktayi gözden kacirmadan tartisabilirsiniz

                                o yüzden veya bu yüzden Rabbim basiretimizi acsin insaAllah


                                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X