Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

    [quote author=Musluman-ol-yeter link=topic=21650.msg131685#msg131685 date=1316290141]
    Hocam bu paylasim icin allah razi olsun , beni kafama takilan soru bu bu boylese o zaman hz peygamber 12 imamin isimini aciklamayib ki onlar bilmiyormus :-\
    [/quote]

    kardeşim sen buralarda mıydın.?? uzun zamandır yoksun da dedim bu neden kaçtı acaba. hoş geldin.
    [center]
    ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
    [center]
    Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
    Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

    Yorum


      Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

      [quote author=Osman_ufuk link=topic=21650.msg131913#msg131913 date=1316447641]


      Bana de bu 100 sene yaşıyan imamınız ne edip islam ümmeti için ?! Hangi şiani düz yola koyup, ne kitap yazıp! Katoliklerin imamları - PAPA dünyada katoliklere destek edir , sizin imamınız nerede ?! Ne faydası var onun ?!




      [/quote]

      Bu konuda size aktaracağım cevap:
      GAYBETTE BULUNAN İMAMIN FAYDASI
      Hz. Mehdi ile ilgili kafaları meşgul eden sorulardan biri de "Gaib İmamın faydası nedir?" şeklindedir.

      Bir başka izahla:

      İmam, insanların rehberidir. Dini yayma, toplumsal sorunlara çözüm getirme, İslam düşmanlarına karşı mücadele etme, iyiliği emredip kötülükten sakındırma, mazlumları savunma, ilahi hüküm ve hadleri uygulama ve kısacası toplumsal adaleti gerçekleştirme gibi rehberliğin vazgeçilmez görevleri vardır.

      O halde gaip olan bir imam, bu görevleri nasıl üstlenebilir?

      Bu sorunun cevabının açıklık kazanması için şu noktaya dikkat edilmesi gerekir: İnsanlar, gaybet döneminde masum bir önderin aşikar olmaması yüzünden bir çok feyizden mahrum kalmalarına rağmen, bir çok yönden de imamın varlığından faydalanmaktadırlar. Çünkü masum imamın varlığının faydası, sadece aşikar olarak yol göstermek, toplumsal sorunları çözümlemek gibi yukarıda sözü edilen işlerden ibaret değildir. İmamın varlığının başka önemli faydaları da vardır. Biz bu konuyla ilgili olarak Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt İmamlarından nakledilen bir takım hadislere işaretle bu faydaların bir kısmını açıklamaya çalışacağız.

      O halde gaip olan bir imam, bu görevleri nasıl üstlenebilir?

      a) İmam Feyiz Vasıtasıdır

      "Gaib İmamın faydası nedir?" gibi sözler daha çok imamet ve velayetin ma-nasını bilmeyen, imamın sadece hüküm bildiren ve hadleri uygulayan bir şahıs olduğunu düşünenlerin sözüdür; oysa imamet ve velayet makamı bu zahiri makamlardan daha önemli bir mana ifade etmektedir.

      Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili olarak elimize ulaşan çeşitli hadisler içerisinde, yukarıdaki soruya cevap niteliği taşıyan derin anlamlı kısa bir ifade görülmektedir.

      Hz. Peygamber efendimize (s.a.a) "Gaybet döneminde Hz. Mehdi'nin varlığının ne gibi faydası olacaktır" şeklinde yöneltilen bir soruya şöyle cevap verdiler:

      "Beni peygamber olarak gönderen Allah'a andolsun ki, insanlar gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi ondan faydalanırlar."



      İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyurdu: "Biz, Müslümanların imamı, dünya ehlinin hüccetiyiz. Yıldızların gök ehline güvence ve kurtuluş vesilesi olduğu gibi, bizler de yer ehlinin güvence kaynağı ve kurtuluş vesilesiyiz. Bizim hürmetimize, Allah istemedikçe gökten bir şey yere düşmez. Bizim vasıtamızla Hak-k'ın rahmet yağmuru yağmakta ve yeryüzü bereketlerini çıkarmaktadır; eğer biz yeryüzünde olmasaydık, yeryüzü üzerin-dekilerini yutardı. Allah Ademi yarattığı günden beri yeryüzü hiçbir zaman hüccetsiz kalmamıştır. Ama bu hüccet bazen zahirdir ve tanınır, bazen de gaip ve gizlidir. Kıyamete kadar da yeryüzü hüccetsiz kalmayacaktır. Eğer imam olmazsa, Allah'a hakkıyla ibadet edilmez."

      Süleyman A'meş diyor ki: "İnsanlar gayıp imamın varlığından nasıl faydalanabilirler?" diye sorduğumda İmam şöy-le buyurdu: "Bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi."



      Allame Meclisi Bihar-ul Envar kitabında, insanların gaybet döneminde İmamdan faydalanmalarının, bulutların arkasında kalan güneşten yararlanmalarına benzetilmesini ve bu iki hususun ortak yönlerini geniş bir şekilde ele almış ve şu hususlara değinmiştir:

      1- İlim ve hidayet nuru İmamın aracılığı ile insanlara ulaşmaktadır. Birçok hadisten de anlaşıldığına göre varlık alemi imamların hürmetine yaratılmıştır. Eğer onlar olmasaydı, varlık nuru başkalarına ulaşmazdı. Onların bereketiyle, onların şefaatçiliğiyle, onların aracılığıy-la ilim ve öğretiler Allah tarafından insanlara ulaşır. Belalar onların vasıtasıyla defedilir. Aksi takdirde insanlar yapmış oldukları kötülüklere karşılık çeşitli azaplara yakalanırlardı. Nitekim Allah, Peygamberle ilgili şöyle buyuruyor: "Sen onların içinde bulundukça, Allah onlara azap edecek değildir." (Enfal, 33)

      2- İnsanlar bulutların arkasında kalan güneşten faydalanmalarıyla birlikte sürekli olarak güneşin önünde engel olan bulutların çekilmesini ve güneşin tamamen ortaya çıkarak gözler ile görülmesini ve daha fazla faydalanılmasını beklerler. Gaybet döneminde de ihlaslı müminler, her an Hz. Mehdi'nin (a.s) zuhur etmesini bekler ve hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmazlar.

      3- Hz. Mehdi'yi (a.s) bu kadar alamet ve faydalarının olmasına rağmen inkar etmeye kalkışan kimsenin durumu, bulutların arkasında olan güneşin varlığını inkar eden kimseye benzer.

      4- Bazen güneşin bulutların arkasında kalması, insanlar için daha faydalı olabilir. Bugün de Hz. Mehdi'nin (a.s) gaybette olmasının insanlar için birtakım faydaları olabilir.

      5- Bulutların arkasından çıkan güneşe ancak bazı kimseler bakmaya muvaffak olurlar. Hz. Mehdi (a.s) de gaybet dönemimde bazıları tarafından görülebilir ve ziyaretine erişilebilir.

      6- Güneş, herkesin faydalanması içindir; ama kör olan kimse güneşin ışığından faydalanamaz. Hz. Mehdi'nin (a.s) varlığından kalbi kör olan kimseler dışında herkes faydalanır.

      7- Güneşin ışığı evlere kabiliyetleri, pencerelerinin büyüklüğü ve küçüklüğü oranında yansır. İnsanlar da, İmamın hidayet nurundan kendi kabiliyetleri oranında yararlanabilirler. Açık havada olup da vücudunu dört bir yandan güneşin ışığına sunan kimse ile güneşin ışığı ile kendi arasında engeller bulunan kimsenin ışıktan yararlanmaları elbette ki aynı oranda olamaz. İnsanlar bütün engelleri kaldırmalıdırlar ki, hidayet nuru onları dört bir yandan kuşatsın.

      Bu açıklamalardan şu sonuç ortaya çıktı: İmamın gerekliliği hüküm bildirmek ve hadleri uygulamak gibi görevlerle sınırlı değildir.

      Sahih hadislerden anlaşıldığına göre ve irfan ehli alimlerinin ortaklaşa kabullendikleri ilke üzere kesin ilahi irade gereği, gayp alemiyle insanlar arasında aracı olması ve ilahi feyzlerin mecrası olması için sürekli olarak bir masum imamın (insan-i kâmilin) varolması bir zarurettir. Nitekim önceden İmam Zey-nelabidin'den (a.s) nakledilen hadis bu hususu açıklamaktaydı.

      b) İmam Ümit Kaynağıdır

      Gaib İmama (a.s) inanmak, kurtuluşu beklemek ve onun zuhurunu gözlemek, insanlara büyük bir ümit vermektedir. Bu ümit, başarı ve ilerlemede en büyük etkenlerden biridir. Ümitlerini yitiren bir topluluk asla başarıya ulaşamaz.

      Örneğin karargâhta bulunan bir komutanın varlığı, askerlere ümit verir ve onların çaba göstermelerini sağlar. Komutanın ölüm haberini duyan bir ordu, ileri teknikle donanmış olsa da dağılıverir ve askerler ümitsizliğe kapılırlar.

      Bir önderin hasta veya yolculukta da olsa, hayatta olması toplum düzeninin korunmasına sebep olur; ölüm haberi ise ümitsizlik ve karamsarlığa neden olur.

      Ehlibeyt mektebine inananlar, zayıf tabakanın her geçen gün daha bir zayıflaması, toplumsal sorunların fazlalaşması ve sömürgeciliğin gelişmesi gibi sorunlar karşısında, ümitsizliğe kapılmaz ve kendilerini yalnız hissetmezler.

      Hz. Mehdi'nin (a.s) hayatta olmasına inanmanın, gönüllerdeki ümidi canlı tut-ması, titrek kalplere huzur vermesi, maddeciliğin hakim olduğu bu karanlık dönemde müminleri inançlarında sabit kılması, hayırseverleri iş ve faaliyetlere itmesi, yenilgi ruhunu yok etmesi, insanları tevhit hükümetini kurarak, zulmü tamamen yok edecek bir inkılap hazırlığı içinde olmaya sevk etmesi, hedef yolunda çalışmaya, nefis tezkiyesi ve ilahi öğretilerle ilgilenmeye ve zuhur için gerekli şartları oluşturmaya teşvik etmesi, tartışma götürmez bir gerçektir.

      Ayrıca İmamın (a.s) gaybette olması, onun büsbütün bir gizlilik içinde ve gözle görülmez bir varlık olduğu anlamına gelmez. Gaib olması, başkalarının onu tanımaması anlamına gelir. İmam (a.s) tıpkı diğerleri gibi normal bir yaşantıya sahiptir. Onu başkalarından farklı kılan özellik, uzun ömürlü olması ve tanınmaz bir şekilde yaşamasıdır. Dolaysıyla İmam (a.s), gaybet döneminde liyakatli insanlarla irtibat halindedir; onları özel olarak eğitmekte ve büyük bir inkılap için hazırlamaktadır.

      c) Dinin Korunmasına Vesiledir

      Hz. Ali (a.s) her dönemde insanların ilahi önderlere olan ihtiyaçlarını şöyle açıklıyor:

      "Yeryüzü Allah için hüccet ve burhanla kıyam eden imamdan boş kalmaz. Bazen o imam zahir ve açık, bazen de gizlidir. Allah'ın hüccetleri iptal edilmesin diye böyledir bu. Onlar nerededirler? Allah'a andolsun ki sayı açısından azdırlar, ama değer ve makam açısından büyük. Yüce Allah, onlar vasıtasıyla kendi hüccet ve burhanlarını korumaktadır..."


      Zamanın geçmesi, şahsi fikir ve değerlendirmelerin dini konulara karıştırılıp din adına sunulması, sapık mekteplerin aldatıcı ve çekici programlarına yönelme, fasit ellerin semavi öğretilere uzanması, İslâm kanunlarının pratik alandan uzaklaştırılması vb. faktörler el ele vererek, İslâm kanunlarından bazılarının unutulmasına, asaletini yitirmesine ve tahrif edilmesine neden olur.

      Vahiy olarak inen bu öğretiler, onun bunun beyinleriyle temas etme sonucu siyahlaşır ve ilk günkü parlaklığını yitirir. Bu nurun, karanlık fikirlerin çerçevesinden geçmesi sonucunda, ışığı azalır ve yansıması zayıflar. Hatta dar görüşlü insanların, bu güzel İslam ağacına artırdıkları dal ve budaklarla tanınmaz bir hale gelir. Peygamber efendimize (s.a.a) hitaben kaleme alınan bir şiirde şöyle denilmiştir:

      "Süsleme peşindeler şeriatını

      Güzelleştirmedeler dinini

      Eklenen dal ve budaklardan

      Görsen tanıyamazsın artık, sen onu"

      Durum böyleyken acaba Müslümanlar içinde, İslam'ın yasa ve öğretilerini gelecek nesiller için olduğu gibi koruyan birinin bulunması gerekmez mi? Acaba yeniden mi vahiy inecektir?! Kesinlikle hayır. Çünkü vahiy kapısı ebediyete dek kapanmıştır. Öyleyse asıl din nasıl korunmalı? Tahrifler ve hurafeler nasıl önlenmeli? Bu, ancak masum bir İmam vasıtasıyla gerçekleşir. Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: "Yeryüzü Allah için, hüccet ve burhanla kıyam eden İmamdan boş kalmaz... Allah'ın hüccetleri iptal edilmesin diye böyledir bu."

      D) Yaratılış Hedefini Temsil Ediyor
      Akıllı hiç bir insan, hedefsiz ve amaçsız hareket etmez. Akıl ve ilim öncülüğünde atılan her adım, muhakkak hedef doğrultusunda ve amaca yönelik olmalıdır.

      İnsanların kendi işlerinde varmak istedikleri hedef ve amaç, eksiklik ve ihtiyaçlarını gidermektir. Yüce Allah'ın işlerindeki hedef ise, yaratıkların ihtiyaçlarını gidermesidir. Allah'ın işlerinde kendine yönelik bir ihtiyacı karşılamak istemesi düşünülemez. Çünkü zatı her yönüyle sınırsız ve her türlü eksiklikten pak ve münezzehtir. Şu örneğe dikkat ediniz:

      Uygun bir toprakta, gül ve meyve bağı icat etmek için ağaç ve fidan dikiliyor. Bağa su verirken ağaç ve güllerin yanında, faydasız birtakım bitkiler de sudan yararlanır ve yeşerir. Burada bağ sahibinin ana hedefi ağaç ve güllere su vermektir. Ancak bunun yanında, bazı yararsız bitkilerin de sudan yararlanması kaçınılmazdır. Eğer bir ağaç dışında, bağda büyüyen bütün ağaçlar, güller kurur, ancak salim kalan bu ağaç öylesine verimli olur, tüm ağaçlardan beklenilen meyveyi yalnız başına verirse, bağ sahibi yine bağla ilgilenir ve birçok yararsız bitkiler de yararlansa bile su vermeyi sürdürür. Ancak verimli olan o bir ağaç da kurursa artık bağ sahibi bağı sulamaktan vazgeçer. Yansi faydasız bitkilerin hayatı, verimli ağaç ve güllerin varlığına bağlıdır. Bunlar varolduğu müddetçe onlar da var olurlar.

      Konunun sonunda şunu da belirtmek isteriz ki, gaybet döneminde İmamın varlığının faydaları, sadece sözü edilen faydalarla sınırlı değildir, diğer birçok faydaları da vardır ki, biz onlara yer veremedik. Umarız ki açıklanan faydalar bu hususta yeterli olur.

      Buraya kadar sözü edilen faydalardan şu sonuç ortaya çıkıyor ki, gaybet döneminde İmamı, topluma faydası olamayan bir varlık olarak nitelendirmek ve Hz. Mehdi'ye inanmanın Şia toplumunda durgunluk ve gevşemeye yol açtığını söyleyerek Mehdilik inancına saldırıda bulunmak, imametin ne anlama geldiğini kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır.




      EY OSMAN UFUK KARDEŞİM.

      HALA TÖVBE EDİP İMAN ETMEYECEK MİSİN??
      [center]
      ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
      [center]
      Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
      Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

      Yorum


        Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

        benim iki defa kıyas ettiğim yerleri de yaz da ona göre cevap yazacağım..
        :
        bu gün hangimiz devlet başkanı ya da cumhur başkanıyla görüşüp direk kendisinden emir alıyoruz? ondan emir almadık diye kendi kafamıza göre mi yaşıyoruz? onun valileri kaymakamları ve müdürleri var. yönetim işlerinde uygulanan cari olan kanunları var. Bir gelenek olmuş. herkes başkana karşı görevlerini biliyor. ve böylece kimse direk başbakandan emir almasa da onun gösterdiği şekilde davranmaya devam ediyor.
        İmamlar da böyle.. Gizli yaşayan İmam Mehdi a.f.'in bu durumu hadislerle açıklanmış önceden bununla ilgili hükümler icraya konmuştur. Gizli yaşamdaki İmam (a.f.) bulut ardındaki güneş gibidir. Güneş görünmez ama yine yer yüzünü ışıtır ve ısıtır, bitkiler ve diğer canlılar onun dolaylı ışığıyla hayatlarını sürdürürler.
        Sen kendi cevabında iki defa kiyas ettin! Ama kiyas senin mezhebinde haramdır.

        1)imamın idare etmesini devlet başkanın ya da cumhur başkanın idare etmesi ile kiyas,
        2) ise imamı güneş ile kiyas ettin!

        [color=red]Bu nedir ? Senin şia usulunden haberin var mı, sen kiyas edirsen ?!


        Şia tarih boyunca hiç bir zaman zalim kralların gölgesinde nemalanıp onlardan aldığı ulufelerle ayakta durmadı. Tam tersine krallara hep baş kaldırarak onlara muhalefet ederek varlığına her türlü tehditlerle boğuştu.
        Bunu hak söyledin. Şialar tarih boyu müslüman ülkelerde hakimlere karşı fitne kaldırıplar.

        ikincisi hak olmayan ve masum imamın irşad etmediği bir gurup olaydı şia da sünniler gibi binbir parça olmaz mıydı? şia neden tek vücuttur tek yapıdır. tüm dünyada aynı şekilde namaz kılar ibadet ederler? bunları bir arada tutan İmam Zaman a.f.'ten başka kimdir?

        Hahaha. Şialar tek vücüttu ? Sen gel sizin alim olan Naubahtinin Firaku Şianı oku, bak bakalım nasıl 11 imamın öldükten sonra şialar parcalandılar.

        biz kimin yolundayız bizi kim irşad ediyor sanıyorsunuz?

        Yorum


          Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

          sana zahmet veriyor gibiyim. en azından kendimi öyle hissediyorum ama sen de kabul etmelisin ki iddia sahibi iddiasını ispat zorundadır.

          benim iki yerde kıyas ettiğimi oysa benim mektebimde kıyasın caiz olmadığını söylemişsin. Şimdi de benim mektebimde kıyasın haram olduğunu deliliyle açıkla..

          ancak şu kadarını söylemeliyim ki İmamı Zaman a.f.'in gaybetinin güneşe benzetilmesi benim benzetmem yani kıyasım değil. Bu hadistir.

          Size göre madem hakim iktidara karşı isyan fitnedir o zaman Muaviye İmam Ali a.s.'a isyan ettiği için Fitnecidir değil mi?

          Evet şiiler olarak biz itiraf ediyoruz ki Dünya Müstekbirlerine dün de karşı çıktık bu gün de karşı çıkıyoruz. Zalimlerin ve tağutların kaşrısında dikiliyor onları meşru kabul etmiyor ve onlara isyan ediyoruz. İsyan ediyoruz bu isyana da fitne değil KIYAM diyoruz. Tağutu red diyoruz. Kafirlerin zalimlerin ve fasıkların ümmet üzerinde meşruiyeti yok diyoruz. Dün olduğu gibi bu gün de şianın yüce eri İmam Humeyni bu gerçeği bakın nasıl dile getiriyor:

          "ey dünya mustazafları ayaga kalkınız kıyam ediniz başınızdaki zalim yöneticilerden hesap sorunuz biz AMERİKA,yı ayaklarımızın altına aldık işlerimize karışmasına müsade etmiyoruz sizde öyle yapın ayaklarınızın üzerine durun ve batıya karşı gelin unutmayın KAN kılıca galip gelmiştir
          [imam ruhulah [r.a]

          Yorum


            Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

            şia tek vücuttur şiiler şiadan ayrıldıklarında farklı inançlara sapabilirler. bir sistemden onu anlamayan ve uygulamayan taraftarlarının yaptıklarından dolayı suçlu diye bahsetmek ilmi değildir.

            Şimdi kendini müslüman görenlerden İslam mı sorumludur? Müslümanların güçsüz ve sömürgeler altında hep ezilmeleri İslam'ın zayıf ve ezilen bir din olduğunu mu gösterir. Hayır sadece kendilerine müslüman diyenlerin İslam'dan uzaklaştıklarını gösterir.

            Şia tek sistemdir. ve asla birden fazla inanç ve ibadet sistemi yoktur. Ama bunu anlamamış ve tam eğitilip öğrenememiş ve kendilerine şii adı verenler başka başka guruplara ayrılmış olabilirler. Ki bahsedilen de budur sizin alıntılarınızda.

            Ben şia ekolüyle (sistemiyle) sünni ekolü karşılaştırdım. Sünni ekole (inanç sistemine göre) birden fazla gurup sistem olabilir mi olamaz mı? olabilir. Tam 6 tane farklı inanç ve yaşam ilkelerine sahip olan mezheplerin hepsi birden hak sayılıyor.

            Şiada böyle bir şey var mıdır? hayır asla.

            bir kere şiada inançta mezhep olamaz çünkü inançta taklit caiz değildir. Böylece sünnilerdeki maturidilik ve eş'arilik ya da halefilik ve selefiliğin şiada karşılığı yoktur.

            ikinci olarak şiada birbirine zıt helaller ve haramlar koyan mezheplerin hepsi birden haktır inancı yoktur. hanefilikle şafilik birbirine zıt haram ve helaller koyacaklar ibadetleri bozan şeylerde ibadetlerin farzlarında farklı olacaklar ama her biri de hak olacak..

            böyle bir inanç şiada yoktur.. Elhamdulilah. Şiada mezhep kavramı ve ayrılığı yoktur..

            Yorum


              Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

              Qom_u_aşk
              sana zahmet veriyor gibiyim. en azından kendimi öyle hissediyorum ama sen de kabul etmelisin ki iddia sahibi iddiasını ispat zorundadır.
              benim iki yerde kıyas ettiğimi oysa benim mektebimde kıyasın caiz olmadığını söylemişsin. Şimdi de benim mektebimde kıyasın haram olduğunu deliliyle açıkla..
              [b]9-(103) ...İbn Şubrume şöyle rivayet eder:
              Cafer b. Muhammed (aleyhisselâm)'dan duyduğum bir hadis var ki, onu hatırladıkça kalbim çatlayacakmış gibi olur.
              İmam buyurdu ki: «Bana babam anlattı, o da dedemden dinlemiş, o da Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'den bildirmiştir. İbn Şubrume der ki: Allah'a yemin ederim ki, babası dedesi adına ve dedesi de Resûlullah adına yalan söylememiştir.
              Resûlullah şöyle buyurdu:
              Kıyasa göre amel eden kimse hem kendisini helâke sürüklemiştir hem de baş­kalarını Nasihi, mensuhu, muhkemi ve müteşâbihi bilmeden ilimsizce insanlara fet­va veren kimse, hem kendini helâka sürüklemiş olur hem de başkalarını.»[5]



              Ehlibeyt İmamları (s.a.a) Allah'ın Kitabından aldıkları ve Resul-i Ekrem (s.a.a)'den kendilerine miras olarak ulaşan sünnete uygun davranıyor, mekteplerinin izleyicileri olan fakihlere bunları öğreterek onları kendi reylerine, kıyas, istihsan ve içtihad denilen şeye -ilerideki incelemelerimizde bu konuyu ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz inşallah-uymaktan sakındırıyorlardı.
              http://www.islamkutuphanesi.com/turk...ealim2/10.html


              Çünkü Şia mezhebine göre Allah'ın dininde kıyasa başvurmak kesin olarak haramdır.
              http://islamkutuphanesi.com/karsilas...kte/taklit.htm

              ancak şu kadarını söylemeliyim ki İmamı Zaman a.f.'in gaybetinin güneşe benzetilmesi benim benzetmem yani kıyasım değil. Bu hadistir.
              Şu metn ile bir tane sahih ŞİA hadis ver. Senedi olsun ve dakik kitapta yerin yaz

              Size göre madem hakim iktidara karşı isyan fitnedir o zaman Muaviye İmam Ali a.s.'a isyan ettiği için Fitnecidir değil mi?
              Sehabeler arasında olan fitneye bizim devride yalnız fitne ehli burnunu sokar.

              Yorum


                Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                [quote author=meşedi ali enis link=topic=21650.msg131985#msg131985 date=1316530876]
                O halde gaip olan bir imam, bu görevleri nasıl üstlenebilir?

                a) İmam Feyiz Vasıtasıdır

                "Gaib İmamın faydası nedir?" gibi sözler daha çok imamet ve velayetin ma-nasını bilmeyen, imamın sadece hüküm bildiren ve hadleri uygulayan bir şahıs olduğunu düşünenlerin sözüdür; oysa imamet ve velayet makamı bu zahiri makamlardan daha önemli bir mana ifade etmektedir.

                Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili olarak elimize ulaşan çeşitli hadisler içerisinde, yukarıdaki soruya cevap niteliği taşıyan derin anlamlı kısa bir ifade görülmektedir.

                Hz. Peygamber efendimize (s.a.a) "Gaybet döneminde Hz. Mehdi'nin varlığının ne gibi faydası olacaktır" şeklinde yöneltilen bir soruya şöyle cevap verdiler:

                "Beni peygamber olarak gönderen Allah'a andolsun ki, insanlar gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi ondan faydalanırlar."


                İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyurdu: "Biz, Müslümanların imamı, dünya ehlinin hüccetiyiz. Yıldızların gök ehline güvence ve kurtuluş vesilesi olduğu gibi, bizler de yer ehlinin güvence kaynağı ve kurtuluş vesilesiyiz. Bizim hürmetimize, Allah istemedikçe gökten bir şey yere düşmez. Bizim vasıtamızla Hak-k'ın rahmet yağmuru yağmakta ve yeryüzü bereketlerini çıkarmaktadır; eğer biz yeryüzünde olmasaydık, yeryüzü üzerin-dekilerini yutardı. Allah Ademi yarattığı günden beri yeryüzü hiçbir zaman hüccetsiz kalmamıştır. Ama bu hüccet bazen zahirdir ve tanınır, bazen de gaip ve gizlidir. Kıyamete kadar da yeryüzü hüccetsiz kalmayacaktır. Eğer imam olmazsa, Allah'a hakkıyla ibadet edilmez."

                Süleyman A'meş diyor ki: "İnsanlar gayıp imamın varlığından nasıl faydalanabilirler?" diye sorduğumda İmam şöy-le buyurdu: "Bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi."

                llame Meclisi Bihar-ul Envar kitabında, insanların gaybet döneminde İmamdan faydalanmalarının, bulutların arkasında kalan güneşten yararlanmalarına benzetilmesini ve bu iki hususun ortak yönlerini geniş bir şekilde ele almış ve şu hususlara değinmiştir:

                1- İlim ve hidayet nuru İmamın aracılığı ile insanlara ulaşmaktadır. Birçok hadisten de anlaşıldığına göre varlık alemi imamların hürmetine yaratılmıştır. Eğer onlar olmasaydı, varlık nuru başkalarına ulaşmazdı. Onların bereketiyle, onların şefaatçiliğiyle, onların aracılığıy-la ilim ve öğretiler Allah tarafından insanlara ulaşır. Belalar onların vasıtasıyla defedilir. Aksi takdirde insanlar yapmış oldukları kötülüklere karşılık çeşitli azaplara yakalanırlardı. Nitekim Allah, Peygamberle ilgili şöyle buyuruyor: "Sen onların içinde bulundukça, Allah onlara azap edecek değildir." (Enfal, 33)

                2- İnsanlar bulutların arkasında kalan güneşten faydalanmalarıyla birlikte sürekli olarak güneşin önünde engel olan bulutların çekilmesini ve güneşin tamamen ortaya çıkarak gözler ile görülmesini ve daha fazla faydalanılmasını beklerler. Gaybet döneminde de ihlaslı müminler, her an Hz. Mehdi'nin (a.s) zuhur etmesini bekler ve hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmazlar.

                3- Hz. Mehdi'yi (a.s) bu kadar alamet ve faydalarının olmasına rağmen inkar etmeye kalkışan kimsenin durumu, bulutların arkasında olan güneşin varlığını inkar eden kimseye benzer.

                4- Bazen güneşin bulutların arkasında kalması, insanlar için daha faydalı olabilir. Bugün de Hz. Mehdi'nin (a.s) gaybette olmasının insanlar için birtakım faydaları olabilir.

                5- Bulutların arkasından çıkan güneşe ancak bazı kimseler bakmaya muvaffak olurlar. Hz. Mehdi (a.s) de gaybet dönemimde bazıları tarafından görülebilir ve ziyaretine erişilebilir.

                6- Güneş, herkesin faydalanması içindir; ama kör olan kimse güneşin ışığından faydalanamaz. Hz. Mehdi'nin (a.s) varlığından kalbi kör olan kimseler dışında herkes faydalanır.

                7- Güneşin ışığı evlere kabiliyetleri, pencerelerinin büyüklüğü ve küçüklüğü oranında yansır. İnsanlar da, İmamın hidayet nurundan kendi kabiliyetleri oranında yararlanabilirler. Açık havada olup da vücudunu dört bir yandan güneşin ışığına sunan kimse ile güneşin ışığı ile kendi arasında engeller bulunan kimsenin ışıktan yararlanmaları elbette ki aynı oranda olamaz. İnsanlar bütün engelleri kaldırmalıdırlar ki, hidayet nuru onları dört bir yandan kuşatsın.

                Bu açıklamalardan şu sonuç ortaya çıktı: İmamın gerekliliği hüküm bildirmek ve hadleri uygulamak gibi görevlerle sınırlı değildir.

                Sahih hadislerden anlaşıldığına göre ve irfan ehli alimlerinin ortaklaşa kabullendikleri ilke üzere kesin ilahi irade gereği, gayp alemiyle insanlar arasında aracı olması ve ilahi feyzlerin mecrası olması için sürekli olarak bir masum imamın (insan-i kâmilin) varolması bir zarurettir. Nitekim önceden İmam Zey-nelabidin'den (a.s) nakledilen hadis bu hususu açıklamaktaydı.[/quote]
                Bana feylosofların irfanı cevapı lazım değil.
                Kiyas etmek sizin mezhebinizde haram olan şey değil mi ? İmamı nasıl güneşe kiyas edirsiniz?

                Getirdiğin hadislerin hatta şia nezerinden sahih olması şüphelidir.


                Hz. Peygamber efendimize (s.a.a) "Gaybet döneminde Hz. Mehdi'nin varlığının ne gibi faydası olacaktır" şeklinde yöneltilen bir soruya şöyle cevap verdiler:
                "Beni peygamber olarak gönderen Allah'a andolsun ki, insanlar gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi ondan faydalanırlar."
                Bu hadise hiç olmasa bir tane sahih şia senet ver.

                İmam, insanların rehberidir. Dini yayma, toplumsal sorunlara çözüm getirme, İslam düşmanlarına karşı mücadele etme, iyiliği emredip kötülükten sakındırma, mazlumları savunma, ilahi hüküm ve hadleri uygulama ve kısacası toplumsal adaleti gerçekleştirme gibi rehberliğin vazgeçilmez görevleri vardır.
                Şimdi söyle : Mehdi olan 12-ci imamısız. Nasıl dini yayır, kafirlere karşı mücadele edir? Bana irfanı yok, delil ile sübüt ile cevap ver.

                Yorum


                  Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                  [quote author=Ammar bin Yasir link=topic=21650.msg131934#msg131934 date=1316458563]
                  Subhanallah hakikaten sizin kendi akidenizden haberiniz yok. Git bir ibn Babveyh al Qumminin dediklerine bak, sonra sünnilere tene et :

                  مقدمة كتاب من لايحضره الفقيه - ج 1 - ص 70
                  9/ جواز السهو على النبي (ص) وسماه اسهاء من الله تعالى تبع في رايه ذلك شيخه محمد بن الحسن بن الوليد وتبعه على رأيه ذلك الشيخ الطبرسي في مجمع البيان كما نقل عنه التنكانبي في قصص العلماء والسيد الجزائري في الانوار النعمانية وفخر الدين الطريحي في مجمع البيان مادة (بدا) والمحقق الفيض الكاشاني في الوافي على مايظهر من كلامه ونقل عن الشيخ البهائي رحمه الله انه قال : ( الحمد لله الذي قطع عمره ولم يوفقه لكتابة مثل ذلك ) ونقل عن الشيخ أحمد الاحسائي انه قال : ( الصدوق في هذه المسألة كذوب ) ولايخلو قولهما من سوء ادب نربأ بامثالهما عن ذلك ونسأل الله العصمة والتوفيق . . . أ.هـ

                  yine biryerlerden kesip yapıştırmışsın, iyide be adam bizler senin gibi ilimli irfanlı adamlar deyiliz ki, yazdıkların, yapışdırdıkların ne anlama geliyor türkcesin bir yazki yazdığınında bir deyeri, bir faydası olsun.. kim bilir, belki okuduktan sonra biz de kanırız.. sana yol gösterenlerin isteyide bu degilmi? anlamını yaz arkadaş, merak etdim..
                  [/quote]



                  Saduk olan şeyhiniz deyip (s 359 Man La Yahduruhul Faqih):

                  إن الغلاة والمفوضة لعنهم الله ينكرون سهو النبي صلى الله عليه وآله ويقولون: لو جاز أن يسهو عليه السلام في الصلاة لجاز أن يسهو في التبليغ لان الصلاة عليه فريضة كما أن التبليغ عليه فريضة.


                  Ğulat ve müvafidda, Allah onlara lanet etsin, Nebini (sallalahu alaihi va alihi) sehf etmesini inkar ettiler. Ve dediler ki : Aleyhisalamın namazda sehf etmese caizdirse onda davette de caiz olar, ona göre ki nasıl ki salat onun üzerinde farz idi, davette farz idi




                  Ve sonra dedi:

                  وكان شيخنا محمد بن الحسن بن أحمد بن الوليد رحمه الله يقول: أول درجة في الغلو نفي السهو عن النبي صلى الله عليه وآله، ولو جاز أن ترد الاخبار الواردة في هذا المعنى لجاز أن ترد جميع الاخبار(4) وفي ردها إبطال الدين والشريعة.
                  Ve bizim şeyhimiz Muhammad ibn al-Hasan ibn Ahmad ibn Al-Valid, Allah ona tahmet etsin dedi: Ğuluvun birinci derecesi odur ki Nebi: Sehf etmesini inkar edesen. Bu barede haberleri red etmek caiz olsaydı, ona bütün haberleri redd etmek olardı, ve bunda şeriatın ve dinin iptali var.


                  Sonra Saduk dedi:

                  وأنا أحتسب الاجر في تصنيف كتاب منفرد في إثبات سهو النبي صلى الله عليه وآله والرد على منكريه إن شاء الله تعالى.

                  Ve ben ecr kazanmak ümüdi ile Nebinin sehfin ispat olması için, ve onu inkar edenlere redd olarak, özel kitap yazmak isterim.

                  Yorum


                    Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                    yani sen gulat mı oluyorsun

                    Yorum


                      Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                      Nebi s.a.a. asla yanılmaz biz şiiler için bu kesin ve net bir inanç olduğu gibi buna Kur'an'dan sayısız delillerimiz vardır.

                      Peygamberin yanıldığını iddia edenler sadece kendileri yanılmaktadırlar ve bu konuda delil olarak gösterilen hadislerin tamamı Emevilerin uydurmalarıdır ki bunlarla da hedefleri vardır..

                      Yorum


                        Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                        [quote author=Osman_ufuk link=topic=21650.msg132004#msg132004 date=1316543835]
                        Bana feylosofların irfanı cevapı lazım değil.
                        [/quote]

                        SANA FEYLOSOFLARIN ceabı lazım değil Vahhabilerin cevabını versem kabul eder misin??
                        onu da kabul etmezsin. şianın hadislerini kabul etmiyorsun. sana Ehli Sünnetin Hadislerini getirsem tövbe edip Hz. Mehdi' yi(Allah onun zuhrunu acil esin) kabul edecek misin??

                        edecek misin
                        etmeyecek misin??

                        ben sana deyim sende bunları Sahih Dediğin ehli sünnetin kaynakları arasından kontrol et ve hepsini yaz ki Mehdi'nin (allah onun zuhrunu acil etsin) Şia Değil İSLAM İNANCI olduğunu öğren.

                        BAK:
                        1- Ali (a.s)’dan; dedi ki: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu:

                        “Dünyanın sonuna bir gün kalsa dahi, Allah zulüm ve kötülükle dolmuş olan yeryüzünü adaletle doldurması için, bizden (veya benim Ehl-i Beyt’imden) bir kişiyi gönderecektir.”[1]

                        Müsned-i Ahmed bin Hanbel, c.1, s.99, hadis: 734; Sünen-i Ebî Davud, hadis: 3734; İtikad-ı Beyhakî, s.105; Yenabî’ül-Mevedde, s.432; Nur’ül-Ebsar, s.145.




                        2.Ebu Hüreyre’den; dedi ki: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu:

                        “Eğer dünyanın ömründen sadece bir gün kalmış olsa dahi, Allah o günü Mehdi’nin hükûmete ulaşması için uzatacaktır.”[2]

                        Sahih-i Tirmizî, hadis: 2157; Müntehab-u Kenz’il-Ummal, c.6, s.30; Mesabîh’üs-Sünne, Eşrat’us-Sâa babı; Sünen-i Ebî Davud, hadis: 3733.



                        3- Ebu Said Hudrî’den; dedi ki: Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

                        “Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmadıkça kıyamet kopmaz.” Sonra buyurdu ki: “Sonra benim itretimden -veya (tereddüt ravidendir) Ehl-i Beyt’imden- bir kişi zuhur edecek ve yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.” [3]

                        [3]- Müsned-i Ahmed, c.3, s.36, hadis: 10887; el-Müstedrek, c.4, s.557; Yenabî’ül-Mevedde, s.186.

                        Bu hadisi Hâkim, el-Müstedrek’inde tahriç ettikten sonra, onun Şeyhayn’in (Buharî ve Müslim) şartına göre sahih hadis olduğunu, ancak onu tahriç etmediklerini kaydetmiştir.



                        BU HADİSLERİ KAYNAKLARINI KABUL EDİRSEN YOKSA ETMİRSEN SÖYLE DEVAM EDELİM?


                        [center]
                        ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                        [center]
                        Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                        Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                        Yorum


                          Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                          [quote author=Osman_ufuk link=topic=21650.msg132004#msg132004 date=1316543835]

                          Kiyas etmek sizin mezhebinizde haram olan şey değil mi ? İmamı nasıl güneşe kiyas edirsiniz?
                          [/quote]
                          [b]

                          sen ve senin gibi inkarcıların olacağını vallahi hadislerde okumuştum.

                          çünkü sen hadisleri inkar ediyorsun Ebu bekir ömer de öyle yapmıştı.
                          (Allah resulullahın hadislerini inkar edene lanet etsin)
                          BUNA AMİN DİYEBİLİR MİSİN?
                          AMİN DEMEZSEN İNKARCI OLDUĞUNU KABUL EDERSİN

                          Sende onları takip ediyorsun bu yüzden senden değişik ameller beklemiyorum.


                          HADİS: Hz. Resulullah (s.a.v), “Gaybet döneminde Hz. Mehdi’nin varlığının ne gibi bir faydası olacaktır?” şeklinde sorulan bir soruya şöyle cevap verdiler: “Beni peygamber olarak gönderen Allah’a ant olsun ki insanlar, gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi ondan faydalanırlar.”
                          (Bihar’ül-Envar, cilt: 52, sayfa: 93)


                          [quote author=Osman_ufuk link=topic=21650.msg132004#msg132004 date=1316543835]


                          Bu hadise hiç olmasa bir tane sahih şia senet ver.

                          [/quote]

                          (Bihar’ül-Envar, cilt: 52, sayfa: 93)


                          [quote author=Osman_ufuk link=topic=21650.msg132004#msg132004 date=1316543835]

                          Getirdiğin hadislerin hatta şia nezerinden sahih olması şüphelidir.


                          [/quote]
                          bizim kitaplarımız sizinkiler gibi boş laflarla dolu olduğunu mu sanıryorsunuz??
                          Vallahi siz kitaplarınızdan getirdiğimiz hadislerin birini kabul ederken diğerini kabul etmiyorsunuz.


                          Bizim kitabımızda ne varsa kabul ediyoruz.


                          Sana senin kaynaklarından çok değil bir hadis verecem onu kabul et:

                          “Ümmetim içerisinde Mehdi vardır. O zuhur edip, beş, yedi veya dokuz yıl yaşayacak. (Süredeki tereddüt, hadisin senedinde olan Zeyd’in tereddüdünden dolayıdır) Allah Resulü sonra şöyle devam etti: “Gök yağmurunu yağdıracak, yer bitkisinden bir şeyi saklamayacak, mal yığın gibi çoğalacak; bir kişi gelip ona: ‘Ey Mehdi, bana bağışta bulun, bana bağışta bulun’ diyecek. Bunun üzerine, Mehdi ona taşıyabileceği kadar mal verecektir.” [24]

                          [24]- Sünen-i Tirmizî, hadis: 2158. Tirmizî, Ebu İsa’dan naklen bu hadisin hasen olduğunu kayderek, onun birçok kanaldan Ebu Said’den rivayet edildiğini de kaydetmiştir. Ayrıca bkz. Müsned-i Ahmed, hadis: 10737; et-Tac’ül-Cami Li’l-Usul, c.5, s.364.
                          [center]
                          ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                          [center]
                          Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                          Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                          Yorum


                            Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                            meşhedi ali enis kardeşim,

                            sahihi tirmizi hangi kitap?

                            sakın süneni tirmizi olmasın?

                            Yorum


                              Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                              [quote author=Qom_u_aşk link=topic=21650.msg132010#msg132010 date=1316547944]
                              yani sen gulat mı oluyorsun
                              [/quote]

                              Qaliba senin gozleri zayif goruyor. Dikkatla okusan seyhiniz SADUK diyor ki: Peygamberin yanildigini kabul ediyor. Hatta peygamberin yanildigini inkar edeni (sizler inkar ediyorsunuz ) lanetliyor,hatta sizi gibilere reddiye yazmak istiyor.

                              :d


                              Osman Hocam Allah sizden razi olsun bunlar rezil ediyorsunuz ya bunlar munazarda kuyuya atiyorsunuz ya allah sevabinizi artirsin

                              Yorum


                                Ynt: Şiilere imamet hakkında bir kaç soru

                                [quote author=Osman_ufuk link=topic=21650.msg132003#msg132003 date=1316543815]
                                Qom_u_aşk
                                [b]9-(103) ...İbn Şubrume şöyle rivayet eder:
                                Cafer b. Muhammed (aleyhisselâm)'dan duyduğum bir hadis var ki, onu hatırladıkça kalbim çatlayacakmış gibi olur.
                                İmam buyurdu ki: «Bana babam anlattı, o da dedemden dinlemiş, o da Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'den bildirmiştir. İbn Şubrume der ki: Allah'a yemin ederim ki, babası dedesi adına ve dedesi de Resûlullah adına yalan söylememiştir.
                                Resûlullah şöyle buyurdu:
                                Kıyasa göre amel eden kimse hem kendisini helâke sürüklemiştir hem de baş­kalarını Nasihi, mensuhu, muhkemi ve müteşâbihi bilmeden ilimsizce insanlara fet­va veren kimse, hem kendini helâka sürüklemiş olur hem de başkalarını.»[5]



                                http://www.islamkutuphanesi.com/turk...ealim2/10.html


                                http://islamkutuphanesi.com/karsilas...kte/taklit.htm

                                Şu metn ile bir tane sahih ŞİA hadis ver. Senedi olsun ve dakik kitapta yerin yaz

                                Sehabeler arasında olan fitneye bizim devride yalnız fitne ehli burnunu sokar.

                                [/quote]

                                Qom_u_ask

                                Neden delil getiremiyorsun kardes seni suruyor sende kaciyorsun

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X