Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet
İbrahim'in (a.s) Kur’an'daki Kıssası
İbrahim (a.s) çocukluk yaşından doğru ve yanlışı ayırt etme yaşına erişinceye dek uzlet haleti içinde ve kendi kavminin muhitinden uzak bir yerde yaşadı. Daha sonra onların arasına geldi ve amcasının yanına vardı, ama onun ve kavminin puta taptığını gördü. İbrahim ise amcasının ve kavminin yaptığını beğenmedi.
Hz. İbrahim öte yandan putperest toplulukla da tartışıyordu. (Enbiya, 51-56; Şuara, 69-77 ve Saffat, 83-87) İbrahim (a.s) güneşe, aya ve yıldızlara tapan başka bir topluluk hususunda da bu cisimler hakkında delil ortaya koyuyor ve onları hakka uydurmaya çalışıyordu. Böylece kavmi arasında putlardan ve sahte ilahlardan saptığı söylentisi yayıldı. (En’am, 74-82) İnsanların toplu ibadet merasimini düzenlemek için şehirden dışarı çıktıkları bir gün İbrahim hasta olduğu bahanesiyle onlarla birlikte gitmedi, şehirde kaldı, ardından puthaneye girdi ve kendisinin yanına varacakları düşüncesiyle büyük put dışında tüm putları kırdı. Halk geri dönüp mabutlarının başına gelen belalardan haberdar oldukları zaman bunun sebebini araştırmaya başladılar. Onlar şöyle dediler: “İşittiğimize göre İbrahim adında bir genç putları kötülemektedir.”
Bu yüzden İbrahim’i (a.s) kendi aralarına çağırdılar. Onu insanların yanına getirdiler ve böylece insanların tanıklık etmesini istediler. İnsanların önünde İbrahim’i sorguladılar ve şöyle dediler: “Ey İbrahim! Sen mi ilahlarımıza böyle yaptın?” İbrahim şöyle buyurdu: “O büyükleri bu işi yapmıştır. Eğer konuşuyorsa ona sorunuz.” İbrahim en büyük putu bırakmış onu kırmamış baltayı onun omzuna veya omzuna yakın bir yere asmış böylece de bu işin büyük putun işi olduğunu ve diğer putları onun kırdığını ima etmeye çalışmıştı.
…Halk şöyle dedi: “Onu yakınız. İlahlarınıza yardım ediniz.” Bunun üzerine büyük bir ateş yaktılar, ateşten bir cehennem meydana getirdiler. Bu işe hepsi ortak bir şekilde katıldı. Daha sonra İbrahim’i ateşe attılar. Ama Allah ateşi onun için serin ve esenlik kıldı ve onların komplosunu yerle bir etti. (Enbiya, 57-75 ve Saffat, 88-98)
…Evet Allah İbrahim’i ateşten kurtardıktan sonra İbrahim onları kendi Hanif ve Tevhid dinine davet etti. Ancak çok azı ona iman etti.
…Sonunda İbrahim (a.s) ve ona iman eden kimseler kavimlerinden beri olduklarını ilan ettiler. Bizzat İbrahim baba diye hitap ettiği ama gerçekte babası olmayan *10193 Azer’den beri olduğunu ilan etti. Eşi ve Lut ile birlikte mukaddes topraklara hicret etti ve böylece orada kültürsüz ve sapık kavminden uzak bir şekilde Allah’a ibadete koyuldu (Mumtehine, 4 ve Enbiya, 71). İşte burada münezzeh olan Allah yaşlılık çağına eren İbrahim’e İsmail, İshak ve İshak’ın soyundan olan Yakub’un dünyaya geleceğini müjdeledi. Bir müddet sonra önce İsmail sonra İshak dünyaya geldiler. Allah onu iki çocuğunu ve torunlarını bereketli kıldı.
İbrahim (a.s) Rabbinin emri üzere susuz ve bitkisiz bir vadi olan Mekke topraklarına doğru yola koyuldu. O zamanlar henüz küçük bir çocuk olan oğlu İsmail’i oraya bıraktı ve kendisi mukaddes topraklara geri döndü.
İsmail Mekke’de büyüyüp gelişti, orada sakin olan bir grup Araplar etrafına toplandı böylece Mekke şehri oluşmaya başladı.
İbrahim (a.s) Mekke ve Allah’ın evini bina etmeden önce ve daha sonra arada bir İsmail’i görmek için Mekke topraklarına gidiyordu. (Bakara, 126 ve İbrahim, 35-41) o daha sonra Beytullah’ul Haram’ı İsmail ile birlikte yaptı. Beytullah’ul Haram Allah tarafından insanlar için yaptırılan ilk evdir. Bereketli ve dünya insanlarının hidayet sebebi olan bir evdir. Onda apaçık ayetler ve İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren herkes güvendedir. (Bakara, 127-129 ve Al-i İmran 96-97) İbrahim (a.s) Kabe’yi bina ettikten sonra hac emrini verdi ve Kabe ile ilgili merasimleri teşri etti. (Hac, 26-30)
Ardından Allah İbrahim’e oğlu İsmail’i kesmesini emretti. Bunun üzerine İbrahim hac merasimini yapmak için İsmail ile dışarı çıktı. Sa’y yapılan yere vardığında şöyle buyurdu: “Oğulcağızım.! Seni rüyada kestiğimi gördüm.” İsmail şöyle buyurdu: “Ey babacığım! Sen emrolunduğun şeyi yerine getir. Allah’ın izniyle beni sabredenlerden bulacaksın.”Her ikisi de Allah’ın emrine teslim olduktan sonra İbrahim (a.s) oğlunu yüzüstü yere uzattı, o anda şu ses yükseldi. “Ey İbrahim! Rüyanı gerçekleştirdin.”Münezzeh olan Allah O’na büyük bir kurban feda etti” (Saffat 101-107). *10194
10193* Bu konu İbrahim suresinde İbrahim’in ifade ettiği sözden anlaşılmaktadır.
10194* Tefsir’ul Mizan 7/215
İbrahim'in (a.s) Kur’an'daki Kıssası
İbrahim (a.s) çocukluk yaşından doğru ve yanlışı ayırt etme yaşına erişinceye dek uzlet haleti içinde ve kendi kavminin muhitinden uzak bir yerde yaşadı. Daha sonra onların arasına geldi ve amcasının yanına vardı, ama onun ve kavminin puta taptığını gördü. İbrahim ise amcasının ve kavminin yaptığını beğenmedi.
Hz. İbrahim öte yandan putperest toplulukla da tartışıyordu. (Enbiya, 51-56; Şuara, 69-77 ve Saffat, 83-87) İbrahim (a.s) güneşe, aya ve yıldızlara tapan başka bir topluluk hususunda da bu cisimler hakkında delil ortaya koyuyor ve onları hakka uydurmaya çalışıyordu. Böylece kavmi arasında putlardan ve sahte ilahlardan saptığı söylentisi yayıldı. (En’am, 74-82) İnsanların toplu ibadet merasimini düzenlemek için şehirden dışarı çıktıkları bir gün İbrahim hasta olduğu bahanesiyle onlarla birlikte gitmedi, şehirde kaldı, ardından puthaneye girdi ve kendisinin yanına varacakları düşüncesiyle büyük put dışında tüm putları kırdı. Halk geri dönüp mabutlarının başına gelen belalardan haberdar oldukları zaman bunun sebebini araştırmaya başladılar. Onlar şöyle dediler: “İşittiğimize göre İbrahim adında bir genç putları kötülemektedir.”
Bu yüzden İbrahim’i (a.s) kendi aralarına çağırdılar. Onu insanların yanına getirdiler ve böylece insanların tanıklık etmesini istediler. İnsanların önünde İbrahim’i sorguladılar ve şöyle dediler: “Ey İbrahim! Sen mi ilahlarımıza böyle yaptın?” İbrahim şöyle buyurdu: “O büyükleri bu işi yapmıştır. Eğer konuşuyorsa ona sorunuz.” İbrahim en büyük putu bırakmış onu kırmamış baltayı onun omzuna veya omzuna yakın bir yere asmış böylece de bu işin büyük putun işi olduğunu ve diğer putları onun kırdığını ima etmeye çalışmıştı.
…Halk şöyle dedi: “Onu yakınız. İlahlarınıza yardım ediniz.” Bunun üzerine büyük bir ateş yaktılar, ateşten bir cehennem meydana getirdiler. Bu işe hepsi ortak bir şekilde katıldı. Daha sonra İbrahim’i ateşe attılar. Ama Allah ateşi onun için serin ve esenlik kıldı ve onların komplosunu yerle bir etti. (Enbiya, 57-75 ve Saffat, 88-98)
…Evet Allah İbrahim’i ateşten kurtardıktan sonra İbrahim onları kendi Hanif ve Tevhid dinine davet etti. Ancak çok azı ona iman etti.
…Sonunda İbrahim (a.s) ve ona iman eden kimseler kavimlerinden beri olduklarını ilan ettiler. Bizzat İbrahim baba diye hitap ettiği ama gerçekte babası olmayan *10193 Azer’den beri olduğunu ilan etti. Eşi ve Lut ile birlikte mukaddes topraklara hicret etti ve böylece orada kültürsüz ve sapık kavminden uzak bir şekilde Allah’a ibadete koyuldu (Mumtehine, 4 ve Enbiya, 71). İşte burada münezzeh olan Allah yaşlılık çağına eren İbrahim’e İsmail, İshak ve İshak’ın soyundan olan Yakub’un dünyaya geleceğini müjdeledi. Bir müddet sonra önce İsmail sonra İshak dünyaya geldiler. Allah onu iki çocuğunu ve torunlarını bereketli kıldı.
İbrahim (a.s) Rabbinin emri üzere susuz ve bitkisiz bir vadi olan Mekke topraklarına doğru yola koyuldu. O zamanlar henüz küçük bir çocuk olan oğlu İsmail’i oraya bıraktı ve kendisi mukaddes topraklara geri döndü.
İsmail Mekke’de büyüyüp gelişti, orada sakin olan bir grup Araplar etrafına toplandı böylece Mekke şehri oluşmaya başladı.
İbrahim (a.s) Mekke ve Allah’ın evini bina etmeden önce ve daha sonra arada bir İsmail’i görmek için Mekke topraklarına gidiyordu. (Bakara, 126 ve İbrahim, 35-41) o daha sonra Beytullah’ul Haram’ı İsmail ile birlikte yaptı. Beytullah’ul Haram Allah tarafından insanlar için yaptırılan ilk evdir. Bereketli ve dünya insanlarının hidayet sebebi olan bir evdir. Onda apaçık ayetler ve İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren herkes güvendedir. (Bakara, 127-129 ve Al-i İmran 96-97) İbrahim (a.s) Kabe’yi bina ettikten sonra hac emrini verdi ve Kabe ile ilgili merasimleri teşri etti. (Hac, 26-30)
Ardından Allah İbrahim’e oğlu İsmail’i kesmesini emretti. Bunun üzerine İbrahim hac merasimini yapmak için İsmail ile dışarı çıktı. Sa’y yapılan yere vardığında şöyle buyurdu: “Oğulcağızım.! Seni rüyada kestiğimi gördüm.” İsmail şöyle buyurdu: “Ey babacığım! Sen emrolunduğun şeyi yerine getir. Allah’ın izniyle beni sabredenlerden bulacaksın.”Her ikisi de Allah’ın emrine teslim olduktan sonra İbrahim (a.s) oğlunu yüzüstü yere uzattı, o anda şu ses yükseldi. “Ey İbrahim! Rüyanı gerçekleştirdin.”Münezzeh olan Allah O’na büyük bir kurban feda etti” (Saffat 101-107). *10194
10193* Bu konu İbrahim suresinde İbrahim’in ifade ettiği sözden anlaşılmaktadır.
10194* Tefsir’ul Mizan 7/215
Yorum