Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ
YİNE UZUN ÖMÜR HAKKİNDA
Ölüm hakkında uzman olan Metalınkof şöyle yazıyor: İnsanın bedeni otuz trilyon hücreden meydana gelmiştir. Hepsinin bir an içinde ölmesi ve yok olması mümkün değildir. O halde ölüm kesin ve tedrici bir şeydir ve insanın beyninde zamanla bir takım iyileşmesi ve düzelmesi olmayan kimyasal değişiklikler oluşmaktadır. 1959 yılında Kanada'nın Monteral şehrinde ölüm hakkında incelemeler yapan Dr. Hans Sılıe laboratuvarında basın üyelerinden bazısına, bir hayvana ait bir hücre dokusunu gösterdi ve bu hayvan hücre dokusunun hareket halinde olduğunu ve asla ölmeyeceğim iddia etti. Bu doktor ayrıca insan hücresinin de bu hale getirildiği taktirde bin yıla kadar yaşayabileceğim iddia etti.
Bu doktara göre ölüm tedrici bir hastalıktır ve hiç kimse yaşlılıktan ölmemektedir. Birinin yaşlılık sebebiyle ölmesi için tüm hücrelerinin yıpranmış olması ve tüm organlarının işlemez hale gelmiş olması gerekir. Halbuki durum böyle değildir. Çoğu yaşlılar öldüğünde bedeninin farklı organları ve hücreleri sağlamdır. Anı ölümler de insan organlarından birinin aniden işlemez hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. İnsanın tüm organları tıpkı bir makına gibi birbiriyle irtibat halindedir. Bir tek organı çalışmaz hale gelirse tüm organlarına felç inmektedir. Sözkonusu doktor günün birinde tıp ilminin ilerleyeceğim ve yem hücreler aşılama yoluyla insan bedeninin yıpranmış hücrelerim dirilteceğim ve bu vesileyle insan ömrünün istenildiği kadar uzatılabileceğim iddia etmiştir.*316
Meçnıkof nazariyesine göre fizyoloji ilmi, tabii ilerlemenin neticesi olan yaşlılıkla, organizma esasınca çeşitli tesirlerin (zehirlenme, hastalıklar vb özel etkenlerin) neticesi olan erken yaşlılığı birbirinden ayırmalıdır. O; yaşlılığı bir hastalık olarak kabul etmektedir ki bu da diğer hastalıklargibi tedavi edilmelidir. Keza mezkur şahıs insan ömrünün kat-kat arttırılabıleceğıne inanıyordu. İnsan hayatı, yarı yolda yolunu kaybetmişe benzemektedir. Bu yüzden insanın yaşlılık zevaline duçar olmadan normal fizyolojisine ulaşması için tüm güçlerimizi seferber etmeliyiz.*317
316- Danışmend dergisi, say 7, yl 3, Yabancı dergilerden tercüme Dr. Kuşyar.
317- Danişmend, say 4, yl 4, "ınsan yaşlanınca" kitabnın bir bölümünün tercümesi.
YİNE UZUN ÖMÜR HAKKİNDA
Ölüm hakkında uzman olan Metalınkof şöyle yazıyor: İnsanın bedeni otuz trilyon hücreden meydana gelmiştir. Hepsinin bir an içinde ölmesi ve yok olması mümkün değildir. O halde ölüm kesin ve tedrici bir şeydir ve insanın beyninde zamanla bir takım iyileşmesi ve düzelmesi olmayan kimyasal değişiklikler oluşmaktadır. 1959 yılında Kanada'nın Monteral şehrinde ölüm hakkında incelemeler yapan Dr. Hans Sılıe laboratuvarında basın üyelerinden bazısına, bir hayvana ait bir hücre dokusunu gösterdi ve bu hayvan hücre dokusunun hareket halinde olduğunu ve asla ölmeyeceğim iddia etti. Bu doktor ayrıca insan hücresinin de bu hale getirildiği taktirde bin yıla kadar yaşayabileceğim iddia etti.
Bu doktara göre ölüm tedrici bir hastalıktır ve hiç kimse yaşlılıktan ölmemektedir. Birinin yaşlılık sebebiyle ölmesi için tüm hücrelerinin yıpranmış olması ve tüm organlarının işlemez hale gelmiş olması gerekir. Halbuki durum böyle değildir. Çoğu yaşlılar öldüğünde bedeninin farklı organları ve hücreleri sağlamdır. Anı ölümler de insan organlarından birinin aniden işlemez hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. İnsanın tüm organları tıpkı bir makına gibi birbiriyle irtibat halindedir. Bir tek organı çalışmaz hale gelirse tüm organlarına felç inmektedir. Sözkonusu doktor günün birinde tıp ilminin ilerleyeceğim ve yem hücreler aşılama yoluyla insan bedeninin yıpranmış hücrelerim dirilteceğim ve bu vesileyle insan ömrünün istenildiği kadar uzatılabileceğim iddia etmiştir.*316
Meçnıkof nazariyesine göre fizyoloji ilmi, tabii ilerlemenin neticesi olan yaşlılıkla, organizma esasınca çeşitli tesirlerin (zehirlenme, hastalıklar vb özel etkenlerin) neticesi olan erken yaşlılığı birbirinden ayırmalıdır. O; yaşlılığı bir hastalık olarak kabul etmektedir ki bu da diğer hastalıklargibi tedavi edilmelidir. Keza mezkur şahıs insan ömrünün kat-kat arttırılabıleceğıne inanıyordu. İnsan hayatı, yarı yolda yolunu kaybetmişe benzemektedir. Bu yüzden insanın yaşlılık zevaline duçar olmadan normal fizyolojisine ulaşması için tüm güçlerimizi seferber etmeliyiz.*317
316- Danışmend dergisi, say 7, yl 3, Yabancı dergilerden tercüme Dr. Kuşyar.
317- Danişmend, say 4, yl 4, "ınsan yaşlanınca" kitabnın bir bölümünün tercümesi.
Yorum