Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.
Her gün aşura! Her Yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 797
Bu Mesele Hakkında Makrizi’nin
Sözlerinden Çıkarılan Sonu. Gerçekler Konumu: 1
1- Daha önce de işaret ettiğimiz Kur’an ayet ilkesine ve yine yukardaki deyimede işaret ettiğimiz gibi mezkur sebeplerin sadece dört mezhebin yayılmasında büyük tesiri olmuştur.
Hatta bu mezhepler, Fatımi halifeleri Mısır’da hakimiyeti ele geçirdikten (Hicri. 358) sonra gerilemeye başlamış, ancak Hicri. 567 yılında tekrar canlanmış ve Hicri. 665. yılından ‘’Hutat-ül Makrizi’’ kitabının te’lif edildiği yıl olan Hicri. 804’e kadar tanınmış ve sadece dört hak mezhepler olarak muamele görmüşlerdir.
Birçok etken, dört mezhebin hayatını sürdürmesi ve yayılmasında etkili olmuştur. Bu yüzden mezkur dört mezhep güneden güne daha bir ilerleyip yayılırken deiğer mezhepler özellikle de Hicri. 665 yılında sonra gerilemiş ve hatta yavaş yavaş yok olmaya terkedilmişlerdir.
2- Hicri. 665 yılından itibaren İslam devletinin yani (kendi deyimleri ile İslam dinin) bazı temelsiz şeyler isnad edilmiş ve İslam devleti (dini) adına bir takim bid’âdler ortaya çıkarılmıştır.
Halbu ki mukaddes İslam devleti yani (dini) bütün müslümanların birlik olmasını istemekte ve bu iş birliğinin Kur’an ayet ilkesi olan ‘’Dinlerini parça-parça, bölüp bölük-bölük fırkalara ayıranlarla hiçbir ilgin olamaz ve şüphe ki, onların bu hareketini Allah soracaktır ancak ve sonra da işledikleri işleri haber verecektir onlara.’’ (al-An’ân Sûresi. 159.ncü ayet ilkeleri.) dışına çıkmamalarını şart koşup kıyamette kadar da İslam devletinin bakı kalacağının işaret etmiştir.
Ama ne yazıktır ki birtakım kişilerin istekleri açılarında programlar, müessese ihtilaf darbeleri ile ve kurumların şahşiyeti fikirlerin ön gördüğü şekilleri ile hilafet makamlarının işgalı ile İslam devleti devrilerek yerine Emevi saltanat sultanları ile idarelerini Emevi oğullarına devr edilmiştir.
İslam, insanlar arasında dostluk ve sevgiyi mecburi farz kılarken ve hayır işlerle devleti yardımlaşmayı tefrikayı kaldırmayı zorunlu bir egemen işçi sınıfı haline getirilmesi gerekirken ne yazıktır ki yukarda anılan kaynak ve belgeleri ile tekrar Emevi zihniyetine teslim edilmiş müslümanların Kur’an akaidi dışına çıkarak dört mezhep feodal düşüncelerin esiri haline getirmişlerdir.Yazan. imam Dikmen
Her gün aşura! Her Yer Kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 797
Bu Mesele Hakkında Makrizi’nin
Sözlerinden Çıkarılan Sonu. Gerçekler Konumu: 1
1- Daha önce de işaret ettiğimiz Kur’an ayet ilkesine ve yine yukardaki deyimede işaret ettiğimiz gibi mezkur sebeplerin sadece dört mezhebin yayılmasında büyük tesiri olmuştur.
Hatta bu mezhepler, Fatımi halifeleri Mısır’da hakimiyeti ele geçirdikten (Hicri. 358) sonra gerilemeye başlamış, ancak Hicri. 567 yılında tekrar canlanmış ve Hicri. 665. yılından ‘’Hutat-ül Makrizi’’ kitabının te’lif edildiği yıl olan Hicri. 804’e kadar tanınmış ve sadece dört hak mezhepler olarak muamele görmüşlerdir.
Birçok etken, dört mezhebin hayatını sürdürmesi ve yayılmasında etkili olmuştur. Bu yüzden mezkur dört mezhep güneden güne daha bir ilerleyip yayılırken deiğer mezhepler özellikle de Hicri. 665 yılında sonra gerilemiş ve hatta yavaş yavaş yok olmaya terkedilmişlerdir.
2- Hicri. 665 yılından itibaren İslam devletinin yani (kendi deyimleri ile İslam dinin) bazı temelsiz şeyler isnad edilmiş ve İslam devleti (dini) adına bir takim bid’âdler ortaya çıkarılmıştır.
Halbu ki mukaddes İslam devleti yani (dini) bütün müslümanların birlik olmasını istemekte ve bu iş birliğinin Kur’an ayet ilkesi olan ‘’Dinlerini parça-parça, bölüp bölük-bölük fırkalara ayıranlarla hiçbir ilgin olamaz ve şüphe ki, onların bu hareketini Allah soracaktır ancak ve sonra da işledikleri işleri haber verecektir onlara.’’ (al-An’ân Sûresi. 159.ncü ayet ilkeleri.) dışına çıkmamalarını şart koşup kıyamette kadar da İslam devletinin bakı kalacağının işaret etmiştir.
Ama ne yazıktır ki birtakım kişilerin istekleri açılarında programlar, müessese ihtilaf darbeleri ile ve kurumların şahşiyeti fikirlerin ön gördüğü şekilleri ile hilafet makamlarının işgalı ile İslam devleti devrilerek yerine Emevi saltanat sultanları ile idarelerini Emevi oğullarına devr edilmiştir.
İslam, insanlar arasında dostluk ve sevgiyi mecburi farz kılarken ve hayır işlerle devleti yardımlaşmayı tefrikayı kaldırmayı zorunlu bir egemen işçi sınıfı haline getirilmesi gerekirken ne yazıktır ki yukarda anılan kaynak ve belgeleri ile tekrar Emevi zihniyetine teslim edilmiş müslümanların Kur’an akaidi dışına çıkarak dört mezhep feodal düşüncelerin esiri haline getirmişlerdir.Yazan. imam Dikmen
Yorum