Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    485

    Hadis Yazılımının Yasaklanmasının Nedenlerin Faktör Konumu: 1

    İslam felesefesindeki değer ve değişim konuları hakkında yeterli bir araştırma sonucunda İslam’ın asıl neden ve niteliklerindeki hadis yasaklanma ve hadis yazılmama konusundaki belge ve kaynakların düşündürücü olduğu gerçekleri ile karşı karşıyasınız. Bu elbette bazı kişi veya kişilere zor gelecek ama yinede Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları bu gibi meselelerin üzerinde ısrarla duracaktır.

    Evet anlaşıldığı gibi hadis yazılımının geciktirilmesinin sorumluluğu Hz. Peygamber (s.a.v.)’e nisbet verilmez. Çünkü hadisin yazılmaması hakkında Peygamber (s.a.v.)’e nisbet verilen sözlerin, çeşitli delillerle doğru olmadığını yukardaki araştırmalarımızda belge kaynaklarla ispatlamış olduk.

    Şimdi ise burda, hadis yazılmasına engel olan asıl faktörü ne olduğunu incelemek aşamasında en doğru zaman birimi olacaktır. Bu iş için daha çok Ehl-i Sünnet’in temel tarih kaynaklarından, ve diğer açıdan da yer yer Şia kaynaklarından yararlanmaya çaba göstermeye çalışacağız.

    Aişe’den şöyle rivayetler nakledilmiştir ki: ‘’Ben ve babam, Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın yaklaşık beş yüz hadisinin bir araya topladık. Bu sabah, yanıma gelerek, yanındaki hadisleri getir dedi.

    Ben o hadisleri babama götürdüm, o da hepsini yaktı ve ben öldükten sonra bunları senin yanında kalmasından korkuyorum dedi.’’ (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 5. Kenz-ul Ummal, cild. 1, sayfa. 174.) Acaba sizden soracağım bir soruya erkekçe cevap verebilir misiniz? Neden korkuyordu!...

    Ve yine İslam ulemaları içinde büyük bir yere sahip olan Zuhrî’den de şöyle naklolunmuştur ki: Ömer, Peygamber (s.a.v.)’in sünnetlerini yazmak istedi. Bir ay bu konu üzerinde düşündü, Allah’tan bir kılavuzluk istiyordu. Nihayet bir sabah artık kararını verdi ve ‘’Ben sizden önceki kavimşeri hatırladım, onlar yazdılar, yazdıklarına yönelerek Allah’ın kitabını terkettiler.’’ dedi. (Tabakat-ul Kubra, cild. 3, sayfa. 287. Musannef-i Abdurrazzak, cild. 11, sayfa. 257. Takyid-ul İlm, sayfa. 49. Tarih-ul Hulefa, sayfa. 118.:9)

    Eğer biraz yukardaki belge ve kaynaklara bakarsanız Ömer’in yapmış olduğu bu hareketin Hz. Muhammed (s.a.v.)’in emirlerine yüzde yüz ters düşmektedir, yani müslümanlığı kabullenmemekten başka bir şey değildir!... Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      486

      Hadis Yazılımının Yasaklanmasının Nedenlerin Faktör Konumu: 2


      Abdul’ala diyor ki; Kasım ibn-i Muhammed ibn-i Ebî Berk bana hadis okuyurdu. Bir ara bana şöyle dedi: Ömer’in zamanında hadis oldukça çok oldu. Ömer halktan bütün hadisleri toplamalarını istedi. Halk toplanan hadisleri onun yanına geitrince Ömer onların hepsini yaktı ve kitap ehl-i nin Misna yani diğer bir ismiyle anılan (veya Mişna)’sı gibi bir Misna olmamalıdır. dedi. (Tabakat-ul Kubra, cild. 5, sayfa. 188.)

      ‘’Misna’’ Yahudilerin, Allah’ın kitabını bırakarak kendilerine yazdıkları bir kitaptır. Güya Ömer Peygamber (s.a.v.)’in hadislerini o kitaba benzetmiş, Allah’ın kitabının yanında başka bir şeyin olmasını istememiştir.

      Yahya ibn-i Cude de şöyle naklediyor: ‘’Ömer, hadis ve sünnetleri yazmak istedi ama sonra pişman olup; ‘’Kimin yanında hadis varsa onu yoketsin.’’ (Câmi-u Beyan-il İlm, cild. 1, sayfa. 7. Takyid-ul İlm. Sayfa. 53.) diye şehirlere mektuplar yazdı.

      Ve yine bu konu ve meselelerde Urve ibn-i Zübeyr de der ki: ‘’Ömer, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sünnetini yazmak istedi. Bu konu hakkında Peygamber (s.a.v.)’in sahabesiyle istişare etti, onların hepsi yazılmasını istediler.

      Ama yine de Ömer bunun hakkında düşüneyim dedi, nihayet bir gün sabah kararını verdi ve dedi ki: ‘’Ben sünen-i yazmak istiyorum, ama sizden önceki bir kavmi hatırladım. Onlar bazı kitapları yazarak Allah’ın kitabını terkettiler.

      Allah’a andolsun ki, ben Allah’ın kitabını başka bir şeyle örtmem.’’ (Tebrib-ur Ravî, cild. 2, sayfa. 68.) Burdan da anlaşılıyordi Ömer haşa Hz. Peygamber (s.a.v.)’den daha akıllı ve daha imanlıymış. Sizce bunun temel anlamı neye varacaktır?!...

      Bu rivayetler şunu göstermektedir ki, sahabenin hepsi veya en azından onların bazısıyla hadis yazılımın hakkında istşare olunmuş, hepsi de hadis yazılımından yana olduklarını söyledikleri halde ama ne fayda hikmettir ki, halife, bir ay düşündükten sonra mezkur sebepten dolayıda yazılmasına engel olmuştur. Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        487

        İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını Hadis

        Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
        1

        Size burda sorulması gereken bir konu hakkında yapılması gereken veya gerekmeyen bir mesele hakkında görüşlerin verilmesi veya verilmemesi konusu kimlere yarayacaktır ve kimlere yaramayacaktır. Burda elbette bir sınıfa faydası dokunması gerekir diğer bir sınıfa ise zararları konunacaktır. Bu yararları dokunan sınıf eğer egemen ve idareci şeklindeyse durum ne olacaktır?

        Halifelerin hadis yazılımın engellenmesi peşinden, onların davranış ve hareketlerini sünnet telakkî eden sahabe ve tabiinden bazıları da keni ferdi ve menfaati düşünceleri doğrultusunda hadis yazmaktan çekinip sadece hafızlarına dayanarak hadisleri göğüsten göğüse intikal ettirdiler.

        Nitekim de onların hadis yazmayı ayıp bildikleri bile naklolunmuştur. (Tedrib-ur ravî, cild.2, sayfa. 109.) Oysa ki Kur’an ve Hz. Peygamber (s.a.v.), İlim yazılımını övmüşlerdir ve yazmaları içinde tavsiyelerde bulunmuşlardır.

        Ve yine bu mesele hakkında Ebu Berde der ki: Babam, Ebu Musa Eş’âri’ye Benden yazdığın şeyi yanıma getir dedi. Onlar babamın yanına getirdiğinde hepsini mahvedip, siz de bizim gibi sadece ezberleyin dedi. (Keşf-ul Estar, cild. 1, sayfa. 109.)

        Çalışmalarımızı Ehl-i Sünnet alimlerin sahih bildikleri Abdurrahman ibn-i Seleme den devam edelim. Bakalım bundan ne gibi bir hadis kaydedilecektir: ‘’Abdullah ibn-i Amr’dan duyup yazdığım hadisleri ezberledikten sonra hepsini yokettim’’ diyor. (el-Ma’rife ve’t Tarih, cild. 2, sayfa. 523.)

        Asım da şöyle nakletmektedirler: ‘’Ben bir kitabı İbn-i Sirin’in yanına bırakmak istedim, fakat o bundan çekindi ve yanıma kitap bırakılmasına müsade etmem dedi.’’ (el-Kafiye, sayfa. 353. el-Ma’rife ve’t Tarih, cild. 2, sayfa. 59.) Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          488

          İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını Hadis

          Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
          2

          Ebu Nazre der ki: Ebu Said’e bize hadis yaz dediğimde şöyle dedi: ‘’Yazmam; yazarak size (başka bir) Kur’an oluşturmak istemem; biz Peygamber (s.a.v.)’den aldığımız gibi siz de bizden alın.’’ Yine şöyle diyordu: ‘’Hadisi birbirinize nakledin, zira biriniz unuttuğunda deiğeri ona hatırlatır..’’ (Hayat-us Sahliyye, cild. 1, sayfa. 243.)

          İbn-i Ebu Temim der ki; İbn-i Sirin ve ashabının hadis yazmadığını söylemişler. (Hayat-us Sahliyye, cild. 1, sayfa. 243.) Bence sizin bildiğiniz gibi cennet bu gibi insanlarla doludur. Acaba böyle insanlara cennet yakışır mı? Eğer bu gibi insanlar cennet’e girmeye hak kazanırsa Şeytanın cehennem’de ne işi olabilir?...

          İbn-i Ebu Temim de; ‘’İbn-i Sirin ve ashabının hadis yazmadığını söylemişlerdir.’’ (Teratib-ul İdariyye, cild. 1, sayfa. 62. et Turuk-ul Hikemiyye, sayfa. 256.)

          Ve yine kendi kaynakların öncülerinden ‘’Abdullah ibn-i Müslim, Said ibn-i Cübeyr’in hadis yazmaktan hoşlanmadığını nakletmişlerdir.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 6, sayfa. 258.)

          İbrahim Nehaî de hiçbir şey yazmadığını şöyler. Ona, neden bir şey yazmıyorsunuz dediklerinde, insan bir şeyi yazdığında sadece onunla yetinir cevabını verdi. (Tabakat-ul Kubra, cild. 6, sayfa. 271.)

          Ve yine Nevevi ise şöyle anlatmaktadırlar: ‘’Sahabenin bütün gayreti, cihad, nefisle mücadele ve ibadet idi. Bundan dolayıda kitap te’lif etmeye fırsat bulamadılar (!!) Tabiin de aynen onlar gibi kitap te’lif etmeye fırsat bulamadı.’’ (Trabtib-ul İdariyye, cild. 2, sayfa. 249.)

          Habib İbn-i Ebu Sabit’ten de buna benzer bir söz nakledilmiştir. (Tabakat-ul Kubra, cild. 6, sayfa. 320.)
          ‘’Hasan İbn-i Ebî’l Hasan, ölüm yatağından hizmetçisinden, tandırı yakarak bir sahife hariç tüm kitapları onun içine atmasını istedi.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 7, sayfa. 175.) Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.):
            489

            İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını Hadis

            Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
            3

            İbn-i Sirin der ki: Eğer kitap yazmaya kararlı olsaydım. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in mektuplarını kitap haline getirirdim.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 7, sayfa. 175. Sünen-i Darimi, cild. 1, sayfa. 120.)

            Süfyan’dan şöyle nakledilmektedirler: ‘’Amr ibn-i Dinar’ Süfyan hadisleri yazıyor dediklerinde Amr yerinden kalkıp; ‘’Hadisleri yazan kalkıp gitsin’’ dedi. Bunun üzerine ben artık ondan bir şey yazmadım, sadece ezberlemekle yetiniyordum.’’ (Tabakat-ul Kubra, cild. 5, sayfa. 480. Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 113.)

            Ve yine İbn-i Tavus babasından nakleder ki: ‘’Bir adam Abdullah ibn-i Abbas’dan bir soru sordu, Abdullah onun sorusundan hoşlanmadı: adam Abdullah’tan cevabını yazmasını istedi, ama Abdullah, biz ilmi yazmayız. ded.’’ (Musannef-i Abdurrazzak, cild. 11, sayfa. 258. Takyid-ul İlm, sayfa. 42.)

            ‘’Malik ibn-i Enes der ki: İbn-i Müseyyib, kendisinden bir kitap geriye bırakmadığı halde öldü; Kasım ibn-i Muhammed, Urvet ibn-i Zübeyr ve İbn-i Şehab-i Zuhrî de aynı şekilde kendilerinden bir yazı geriye bırakmadan öldüler.’’ (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 11.)

            Mensur ibn-i Mu’temer de bir şey yazmadığını bildirmiştir. Yunus ibn-i Ubeyd’den de aynı söz naklolmuştur. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 142-145.) Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              490

              İslam Ulema Sahabenin Tabiinden Bazılarını Hadis

              Yazılımına Karşı Çıkışı Konumu:
              4


              İbn-i Ebu Zueyb hakkında ise şöyle nakledilmiştir ki: O, hadis ve sözleri ezberliyordu, bir şey yazmıyordu. O beşinci tabakadadır, yani Hicri yılın İkinci asrın ortalarında yaşamıştır. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 192.)

              Said ibn-i Abdulaziz’in de bir şey yazmadığını söylenmiştir ki: Buda aynı kaynak kitaplardadır. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 219.)

              İsmail ibn-i Ayyaş (altıncı tabakadandır) onbinlerce hadis ezberlemiştir, ama hiç birini yazmadığı için geleceğe ışık olma zevkinden marum kalmıştır. Umarım ki ahirettende marum kalacak Hz. Peygamber (s.a.v.) şefaatından da mahrum kalacaktır. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 254.)

              Ebu Hatem de, Ebu’l Velid Tiyalisi’nin elinden bir yazı görmediğini nakletmektedirler. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 382.)

              Evet değerli Ehl-i Sünnet ulemaları sizlerin burda görmüş olduğunuz bu sahısların hepsini yedinci tabakadan olup hadis yazmaktan kaçındıklarını öğrenmiş oldunuz. Bundan sonra ihlahi ki; bunlardan hadis nakledip bunları çok büyük bir mevkiye koymaya çalışacaksınız. Acaba sizce bunlar Ehl-i Sünnet ulemaların sahih hadis nailcileri olarak kabul edebilecek miziniz?!...

              Nufeylî hakkından da, ‘’Onun elinde bir yazı görülmemiştir’’ denilmektedirler. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 441.) Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                491

                Allah’u Teala’nın Kitabının Yanın da

                Başka Bir Semavî Kitap Konumu:
                1

                Aslında yukardaki başlık kolay görülsede öyle sandığı gibi kolay olmayan bir terimdir. Onun içinde Hz. Muhammed (s.a.v.)’in elçiliğini kabullenmek ve daha sonra da diğer semavî kitaplarda mashatlar kullanmak doğru bir çözm olmayacaktır.

                Yukarıdaki rivayetlere dikkat edilecek olursak, hadis yazılımının câiz olduğunu reddedenlerin bahanelerinin şu olduğunu görülür: Hadis yazıldığı takdirde Allah’ın kitabı karşısında bir kitap olacaktır, bu durumda insanlar Allah’ın kitabını terkedip diğer kitaplar peşinde gideceklerdir.

                Biz ilerde de bu değerli ve önemli meselelerin doğru olup olmadığını tahkik edip bunun bir bahaneden başka birşey olmadığını izah edeceğiz inşallah. Bizce kitap ve sünnet, birbirinin tamamlayıcısıdır, bütün müslümanlar, (Allah’ın kitabı bize yeter diyenler hariç) bu ikisinin bir birinin kopmaz bir parçası olduğunun bilincindedirler.

                Burada şu noktaya değinmemiz gerekir ki: Bu mesele ve konuları söyleyenler (halifelerin kendisi veya onların amellerini yorumlayanlar) Hz. Peygamber (s.a.v.)’den ‘’Allah’ın kitabının yanında başka bir kitap’’ diye bir şey duymuşlardı. Fakat kasıtlı veya kasıtsız olarak o sözden yanlış neticeler çıkarılmıştır.

                Asıl mesele şudur: Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından bazıları Tevrat’tan ve Yahudilerin diğer kitaplarından bazı nüshaların peşine gitmişlerdi.

                Hz. Peygamber (s.a.v.) bundan haberdar olunca, onlardan, Allah’ın kitabının yanında bir kitap aramamalarını istedi. Bu konu hakkında şu rivayete dikkatinizi çekmek isterim: Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  492

                  Allah’u Teala’nın Kitabının Yanın da

                  Başka Bir Semavî Kitap Konumu:
                  2

                  Cabir der ki: Ömer ibn-i Hattap, Hz. Resulullah (s.a.v.)’e Tevrat’tan bir nüsha getirerek: ‘’Bu nüsha tevrattandır, onu okuyuyorum.’’ dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) sustu, yüzünün rengi değişti. Bunu gören Ebu Bekr, Ömer’e: Anan matemine otursun!

                  Hz. Peygamber (s.a.v.)’in renginin değiştiğini görmüyor musun? dedi. Ömer Peygamber (s.a.v.)’in yüzüne bakarak dedi: Peygamber’in gazabından Allah’a sığınıyorum; Allah’ı Rab, İslam’ı din ve Muhammed’i de Peygamber olarak kabul etmiş bulunmaktayım.

                  Bu esnada Resul-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu: ‘’Allah’a andolsun ki, eğer Musa buraya gelir de siz ona uyarak beni terketseniz doğru yoldan sapmış olursunuz. Eğer Musa hayatta olup beni görmüş olsaydı mutlaka bana uyardı.’’ (Sünen’id Darimi, cild. 1, sayfa. 116. Müsannef-i Abdurrazzak, cild. 10, sayfa. 313.)

                  Ve yine Ehl-i Sünnet sahabelerin başında gelen ve sözlerinde yüzde yüz doğruluk payı olan Ebu Kulabe der ki: Ömer ibn-i Hattab, kitap okuyan birisinin yanından geçiryordu, okunan sözler ilgisini çekince bir müddet onu dinledi ve sözlerinden hoşlandı, bunun üzerine bu sözlerdenbana da yazar mısın? dedi.

                  Adam yazmayı kabul edince Ömer bir kağıt parçası alıp onun yanına geldi, o da onun önünü ve arkasını o yazılarla doldurdu. Sonra Peygamber (s.a.v.)’in yanına getirip onları okudu. Resulullah (s.a.v.) bu sözleri duyunca yüzünün rengi değişti.

                  Ensar’dan olan biri Ömer’e şöyle dedi: Annen matemine otursun! Peyagmber (s.a.v.)’in yüzünün rengini görmüyor musun? Bu sırada Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: ‘’Ben peygamberlerin sonuncusu olarak gönderildim, getirilecek şeylerin hepsini getirdim.’’ (Müsannef-i Abdurrazzak, cild.6, sayfa. 113. Mecma’uz Zevaid, cild. 1, sayfa. 182.)

                  Acaba Ömer hz. Peygamber (s.a.v.)’i peygamber olarak kabul etmiyor muydu? yoksa O’nun son İslam peygamberi olduğuna kanat mı? getirmek istemiyordu. İşte asıl sorun burda.

                  Merre Hamdanî de şöyle nakletmektedirler:

                  ‘’Ebu Merre el Kindî, Şam’dan bir kitap getirip İbn-i Mes’ud’a verdi. İbn-i Mes’ud o kitabı gözden geçirdi, sonra su gertirip o yazıları silerek şöyle dedi: Sizden önceki ümmetler bu çeşitli kitaplara uyarak Allah’ın kitabını terkettileri’’ Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    493

                    Allah’u Teala’nın Kitabının Yanın da

                    Başka Bir Semavî Kitap Konumu:
                    3


                    Husayn, bu rivayete ilişkin de şöyle anlatmaktadırlar: Eğer o yazı Kur’an veya sünnetten olsaydı, ibn-i Mes’ud kesinlikle onu mahvetmezdi, o yazı kitap ehlinin kitaplarından olduğundan dolayı onu yoketmişlerdir. (Garib-ul Hadis, cild. 4, sayfa. 48. Câmi-ı Beyan’il İlm, cild. 2, sayfa. 52. Takyid-ul İlm’de de buna benzer şöyle bir hadis geçiyor: Yemen’de ibn-i Mes’ud’un yanına bir kitap getirdiler, ondaki hadisler Ehl-i Beyt’le ilgili olduğundan dolayı onu mahvetti.)

                    Amr ibn-i Yahya vasıtasıyla İbn-i Cu’de’den şöyle naklolunmuştur ki: Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzuruna bir kitap getirdiklerinde şöyle buyurdular: ‘’Kendi Peygamberinin getirdiğinden yüz çevirir diğer Peygamberlerin getirdikelerine yönelen bir ümmete, bu akılsızlık ve dalelet yeter.’’ (Câmi’u Beyan-il İlm, cild. 2, sayfa. 50.)

                    Bu değerli rivayettin de Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanına getirilen kitabın nasıl bir kitap olduğunu ve böylece ‘’Allah’ın kitabının yanında bir kitap’’ sözünün anlamının aydınlığa kavuştuğunu gösteriyor.

                    Ve yine İbn-i Abbas şöyle naklediyorlar: ‘’Aramızda Allah’ın kitabı olduğu halde? Nasıl olur da ehl-i kitaptan soru sorarsınız.’’ (Müsannef-i Abdurrazzak, cild. 10, sayfa. 314. Cami-u Beyan-il İlm. Cild. 2, sayfa. 51.)

                    Evet bu rivayetler Hz. Resulullah (s.a.v.)’in; ‘’Allah’ın kitabının yanında bir kitap’’ buyurmasıyla maksadının israilliyatı yayma çabaları hedef aldığını açıkça göstermektedir, Kur’an’ın tamamlayıcısı olup ümmetin icmasıyla uyulması farz olan sünneti yazmak sözkonusu edilmemiştir.

                    Alimlerin sonradan hadisleri yazması, bizim bu konu ve meselelerdeki görüşümüzü te’yid etmektedir. Urve gibi kimseler, meseleyi iyi kavrayamadıkları için veya Ehl-i Beyt’te düşmanlıklarından garazı olarak Allah’ın kitabının yanında diğer bir kitabın olmasını istemiyoruz diyerek yazılan hadisleri ateşe atıp yakmışlardır.

                    Bu konu ve meseleler hakkında elimizde sayısız kaynaklarında bulunduğu gerçeğini inkâr edilecek gibi değildir. (el İmam Zeyd, ‘’Ebu Zuhre’den’’ sayfa. 167.) Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      494

                      Allah’u Teala’nın Kitabının Yanın da

                      Başka Bir Semavî Kitap Konumu:
                      4


                      Bizce hadis yazılmamanın engellenmesinin asıl nedeni ve hefedi diğer delillerin de te’yid ettiği muhakkakik Seyyid Cafer Murtaza’nın buyurduğu gibi şudur:

                      Yahudiler iki fırkaya bölünmüşlerdi, bir fırka Tevrat’ın dışındaki şeylerin de yazılım ve tedvinin kabul ediyordu, diğer bir fırka ise Tevrat’tan başka hiçbir şeyin yazılmasını kabul etmiyorlardı. İkinci fırkaya yani ‘’Kurra’’ deniliyordu.

                      Babası Yahudi olan Müslüman olmuş ‘’Ka’b-ul Ahbar’’ ikinci gruptan idi. Bu sözün delili de şudur: Ömer ondan şiir söylemesini istediğinde, Arap hakkında dediği şeylerden biri de şudur: ‘’İsmail evlatlarından bir kavim, İncilleri sadece göğüslerinde tutmuş, hikmetle konuşur...’’

                      Büyük bir ihtimalle halife bu görüşü yani (Tevrat ve kitabullah’dan başka bir şeyin yazılmamasını), iyimser olduğu ve saygı gösterdiği ‘’Ka’b-ul Ahbar’’dan kabul etmişlerdir. Nitekimde hadis yazılımının yasaklanması da onun hükümetinin siyasetleriyle uygun olup sultası altındaki uşakların sayesinde sağlamlaştırıyorlardı.

                      Çünkü bu hareketi onun muhalliflerinin faziletleriyle ilgili olan ve onları güçlendirecek olan etkenlerden yok olmasına sebep oluyordu.’’ (es-Sahih min siyret-in Nebeiyy’il A’zem (s.a.v.), cild. 1, sayfa. 27. ‘’Dipnotta kaydeilmiştir.’’

                      Bu konu ve meseleler hakkında sayın ve değerli ustadlarından olan Ustad Seyyid Cafer Murtaza Amili’nin sözlerinden, Halifenin bu tavrının bir kaç şeyden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

                      Onlardan ve en önemlisi, kitap ehlinden etkilenmesi; bu da daha önceleri onların kitaplarını okumuş olmasından olacak. Urvet ibn-i Zübeyr’in şu sözü halifenin ehl-i kitaptan etkilendiğini te’yid etmektedir;

                      ‘’Halife ilk önce Resulullah (s.a.v.)’ın sünnettini yazmak istiyordu, hatta bu konu ve meseleleyle ashapla istişare bile etti, onlar da sünnettin yazılmasından yana olduklarını söylediler, ama sonra bu işden vazgeçtiler ve şöyle dediler: ‘’Kitap ehlinden bazı insanlar, Allah’ın kitabının yani (Tevratın) karşısında bazı kitaplar yazdılar, sonraları bu iş Allah’ın kitabının terkedilmesine sebep oldu, ben Allah’ın kitabının yok olmasına sebep olacak bir şeyi onun karşısında yer vermem.’’

                      Bundan dolayıda sünneti yazmayı terketti.’’ (Takyid-ul İlm, sayfa. 51. Câmiu Beyan-il İlm, cild. 1, sayfa. 64. Kenz-ul Ummal, cild. 5, sayfa. 239.) Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.):
                        495

                        Allah’u Teala’nın Kitabının Yanın da

                        Başka Bir Semavî Kitap Konumu:
                        5


                        Halifeler bu istidlalı, büyük bir ihtimalle, ‘’Kurra’’ fırkasından olup zahirde iman getirmiş görünen Ka’b-ul Ahbar’ın telkiniyle olmuştur.

                        Zaten bu konu ve mesele hakkında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in vefatlarında sonra ki dönem zarfında İslam devletinin ihtilalini yapıt İslam ordunu ellerine geçiren birinci halife ve ikinci halife olabilecek Ömer’in Müslüman ordularının Hiristiyan ve Yahudi orduları ile savaşmamaları içinde planların yapıldığı gerçeklerini diğer araştırmalarımızda belge ve kaynakları ile ispatlayacağız inşallah!

                        Ka’b-ul Ahbar, İslam’a tam manasıyla bağlı olmadığı gerçek delillerde ister bu araştırmalarımızda isterse de gelecek Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarında delil olarak gösterilecektir.

                        Ebu Berde de babasından; ‘’İsrailoğulları bazı kitaplar yazarak Allah’ın kitabını (Tevrat’ı ) terkettiler’’ diye naklediyorlardır. (Sünen-i Darimi, cild. 1, sayfa. 124. Takyid-u İlm, sayfa. 56. Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 296.)

                        Ve yine bu araştırmamızda ve istidlal de ki bölümünün önceki istidlalin bir nenzeridir. O’nun için de burda verilmiş kaynakları sağlamlığı bakımında dolayı en mühtebir sahih hadis kaynaklarındandırlar.

                        Yahudilerin müslümalar arasındaki en kötü etkilerinden biri de hadis yazmayı önlemeğe çalışmalarıydı. Muhakkiklerden birinin dediğine göre Yahudilerin ‘’Telmut’’ adlı kitabında (Tevrat’tan sonra en önemli kitap) şöyle yazılmıştır: Sözlü olarak naklettiğin şeyleri yazmaya hakkın yoktur.’’

                        ...Müslümanlar arasındaki hadis yazmamak fikrinin ‘’Ka’b-ul Ahbar’ın’’ telkinlerinden olması uzak bir ihitmal değildir. Bazıları bunu hadis şeklinde zikretmişlerdir. Halife, topladıklarında hadisleri yaktıktan sonra; ‘’Ehl-i kitabın ‘’Misna’’ (veya Mişna)’sı gibi bir Misna’’ (Buhus’un mea ehl-is Sünneti ve’s Selefiyye sayfa. 97. Tabakat-ul Kubra, cild. 5, sayfa. 188.) demesi onu Ehl-i kitabın takındığı tavıra uyduğunu göstermektedir.

                        Bizce en doğrusu birinci asrın sonuna kadar hadis tedvini genel bir şeklinde gerçekleşmedi. Ama ikinci asrın evvelinde düzensiz olarak kitaplar yazılmaya başladı. İkinci asrın ve üçüncü asırda da artık büyük tedvinler yapıldı.

                        Nitekim de sihahım hepsi ikinci asırdan sonra tedvin oldu. Gerçi bunların düzensiz tedvinlerin üzerinden yapılmış olması da mümkündür.

                        Ama Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarımız da sıhahlardaki hadislerin çoğu göğüsten göğüse intikal ettiği anlaşılmaktadır. Bunun delili de ikinci asırda, bazı yazıların dışında ki tedvinin olmamasıdır.

                        Benaenleyh, uzun bir süre boyunca da hadis yazılmamış genellikle ezberlemek yoluyla göğüsten göğüse entikal etmek zorunda kalmıştır. (Bazı musannifler, ikinci asırda hadis tedvinine başlamış olsa da, genellikle vefatşarı üçüncü asırdadır.) Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          496

                          Hadislerin Naklinde ki Önlemeler Konumu: 1

                          Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmalarının her çalışma konumu konusu meselelerinde kendisine özgü bir düşünce tarzındaki belgelerin Ehl-i Sünnet alimlerince sahih kabul edilmiş kişi veya şahısların vermiş oldukları kaynak belgeleriyle sağlam bir delildir.

                          O’nun için de buradaki çalışmalarımız olsun veya daha önceki araştırmalarımızın objektif düşünce doğrultusundaki tavır ve davranışları olsun kişi veya kişilerin şahsi fikirlerin doğrultusunda olmadığı İslam anayasasının hukuksal yönetme ve yönetilme hükümetlerinin idari şekliyle konu almasına özen göstermiştir.

                          Buraya kadar İslam tarih açısından hadis yazılımının nasıl önlendiğine değindik. Şimdi ise İslam tarih açısından bazılarının ve hatta hadis nakletmeyi bile önlemeye çalıştığına değinerek bu meseleler üzerinde oynana oyunların su yüzüne çıkmasına yardımcı olacağız.

                          Hadis yazılımına karşı çıkan bir grup halkı daha çok Kur’an’a yönlendirmenin gerekliliğini vurgularak hadis naklini engelliyorlardı. Güya bu işden hedefleri, sadece hadise önem vermemekti; tabi ki, bunun bir takım siyası ve menfaatı sebepleri de bulunmaktaydı.

                          Kur’za ibn-i Ka’b der ki: Biz Medine’den Irak’a gitmek istiyorduk, Ömer de bizimle beraber şehrin çıkışına kadar geldi ‘’ne için geldiğimi biliyor musunuz?’’ dedi. Biz cevaben, her halde, Peygamber (s.a.v.)’in ashabından olduğumuzdan dolayı bizi uğurlamak için geldiniz dedik.

                          Ömer, ‘’Şunu söylemek için geldim Kur’an’ı yaymaya çalışınız, Peygamber’den az hadis naklediniz; gidin, bu işden ben de sizinle ortağım’’ dedi.

                          Burda Ehl-i Sünnet camiasının devamlı olarak islam ulemaları içinde hak edilmeyen vasitaların bazı insanların çıkarlarına mal ederek Hz. Peygamber (s.a.v.) ve O’nun pak ve masum Ehl-i Beyt’i (itreti Resulullah s.a.v. ihanet etmişlerdir.)

                          Ama farkında değildirler. Bu konu ve meseleler hakkında yine kendi ulemalarında sahih kişilikle kabul edilen Kur’za ibn-i Ka’b belge sunmaya devam edeceğiz. Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            497

                            Hadislerin Naklinde ki Önlemeler Konumu:
                            2


                            (Kur’za diğer bir rivayette de şöyle anlatmaktadırlar: ‘’Ben bir kavmin arasında oturmuştum, onlar hadis hakkında konuşuyorlardı, ben onlardan daha çok hadis ezberlediğim halde, Ömer’in tavsiyesini hatırlayınca susmayı tercih ettim.)’’

                            Ve yine buna benzer bir rivayette Zehebi de Kur’za’dan şöyle naklediyor: ‘’Halk, bize hadis naklet dediğinde, Ömer bizi bu işden nehyetmişti diyordum.’’ (Sünen-i darimi, cild. 1, sayfa. 79. Hayat-us Sahabe, cild. 3, sayfa. 257. Câmî-u Beyan-il İlm, cild. 2, sayfa. 120 Tabakat-ut Kubra, cild.6, sayfa. 7. Müstedrek-i Hakim, cild. 1, sayfa. 152. Hakim ‘’Bu hadis, sened yönünden sahihtir’’ diyor. Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 7. Tarih-u Fıkh-il İslamî, sayfa. 41.)

                            Ve yine İbn-i Asakir, İbrahim bin Abdurrahman’ın şöyle dediğini rivayet ediyorlar: Allah’a andolsun ki, Ömer Peygamber (s.a.v.)’in ashabından olan ‘’Huzeyf bi Yeman’’, ‘’Ebu Derda’’, ‘’Ebuzer’’ ve ‘’Ukbet bin Amîr’’... gibi kimseleri biraraya toplayıp onlara şöyle dedi: ‘’Dünyanın dört bir yanına yaydığınız bu hadisler nedir?’’ Ashab: ‘’Bizi hadis nakletmekten alımı koruyorsun?’’ dedi... (Hayat-us Sahabe, cild. 3, sayfa. 272. Kenz-ul Ummal, cild. 5, sayfa. 239.)

                            Evet arkadaşlar biraz olsun gözlerini açın ve gerçek olan bir İslam felsefesinin neden ve nitelikleriyle kendini başbaşa bırakın. Eninde sonunda bu fani dünyadan gitmek zorundasınız? Hiç olmasa bir defa da doğru sözlü olup doğru bir araştırma ehl-i olmaya çalışın...

                            Burda yine siz değerli araştıtmacı arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Burda verilen belge ve kaynaklara ihtibar ederek doğru sözlü olun. Bakın yine şu hadislerde ne gibi rivayetler bulunmaktadırlar:

                            ‘’Halife, Ebu Musa Eş’arî’yi Irak’a gönderdiğinde Ömer onlara şöyle dedi: ‘’Onları hadisle meşgul etme, ben de bu işte seninle ortadığım’’ (sana yardıcıyım) Ya peki cehennem azabında da bana ortak olabilecekmisin?...(el Bidaye ve’n Nihaye, cild. 8, sayfa. 107. Müellif: Bu hadis Ömer’den meşhurdur.)’’ Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              498

                              Hadislerin Naklinde ki Önlemeler Konumu:
                              3


                              Tabaranî de, İbrahim bin Abdurrahman’dan şöyle naklediyor: Ömer, ‘’Abdullah ibn-i Mes’ud’’, ‘’İbn-i Mensur-i Ensarî’’ ve ‘’Ebu Derda’yı’’ yanına açırttırıp: ‘’Hz. Peygamber (s.a.v.)’den naklettiğiniz bu kadar hadis nedir?’’ dedi ve sonra onları, ölünceye kadar Medine’de hasetti.’’ (Hayat-us Sahabe ‘’Mecma-uz Zevaid’den naklen.’’ Cild. 1, sayfa. 149. Tabakat-ul Kubra, cild. 5, sayfa. 239. Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 7. el Mevzuat, cild. 1, sayfa. 94. el Muhaddis-il fasıl, sayfa. 133.)

                              Ve yine bakalım bunlardan hangi hadisleri inkar edebilecek ve kendinizi kurtuluş vasıtasına nasıl bindirebileceksiniz?...
                              Evet sizlerinde sandığı gibi bu fertler ne yazık ki Hz. Peygamber (s.a.v.)’in meşhur sahabeleri olduğu gerçeğini hiç kimsenin inkâr edemeyeceği gerçeğidir...

                              Ehl-i Sünnet camiası onların sözlerinin doğruluğu hakkında hiç teredut ve şüphe etmemektedirler. Halifenin kendisi de İbn-i Mes’ud’u Irak’a gönderdiğinde, ona önemden dolayı Irak’lılara, ‘’Ben İbn-i Mes’ud’u size göndermekle kendi zararıma fakat sizin yararınıza bir iş yaptıp.’’ dedi. (Tezkiret-ul Huffaz, cild. 1, sayfa. 14.)

                              Ve yine bu konu hakkında İbn-i Hazm, halifeye yönelik olan böyle bir tenkitin farkına varmış, fakat halifeyi eleştirmeye cesaret edemediğinden hadisin mürsel ve zayıf olduğunu söylemiştir. Ama biz bu rivayetin kaç yolla nakledidiğini biliyoruz. Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                499

                                Hadislerin Naklinde ki Önlemeler Konumu: 4


                                İbn-i Meysem ‘’Mec’ma-uz Zevâd’inde (cild. 1, sayfa. 149) bu rivayeti naklettikten sonra onun bir kaç yolla Ömer’den naklolunduğunu vurgulamıştır. İbn-i Hazm, daha sonra bu rivayeti tahlil ederek şöyle diyor: ‘’Bu rivayet doğru değildir.

                                Çünkü onu kabul edersek, o sözü söyleyenin İslam dininden çıkmış olduğunu söylememiz gerekir. Çünkü bu sözü söyleyen Resulullah (s.a.v.)’ın hadislerini inkar etmeye ve gizlemeye çalışıyor.’’ (el- Ahkam, cild. 2, sayfa. 139, ‘’es Sünne Kalb-el Tedvin kitabından naklen, sayfa. 108.’’)

                                ‘’esSünne Kalb-et Tedvin’’ kitabının yazarı da bu mesele hakkında şöyle naklediyor: ‘’İsmi geçen sahabelerin çok hadis nakletmelerinden dolayı hapsi mahkum edilmeleri konusu doğru değildir. Çünkü, Ebu Hureyre, çok hadis nakledenlerden biri olmasına rağmen hapse atılmamıştır.’’ (es-Sünne Kalb-et Tedvin, sayfa. 108.)

                                Bizce bu kitabın yazarının sözü doğru değildir. Çünkü, Ebu Hureyre, Ömer’in kendisini hadis nakletmeden menettiği kimselerdendi, o da Ömerin sözünü dinleyerek hayatta olduğu sürede çok az hadis nalketti. Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X