Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

    [quote author=NESIMI link=topic=19128.msg115651#msg115651 date=1295532576]
    ''Günün birinde bir tane fili karanlık bir odaya koymuşlar. Sonrada sırasıyla içeri girenlerinde gözlerini kapatip sormuslar : 'İçerde ne gördünüz'
    Kimisi - içerde hortum gibi bişey,
    Kimisi- deve gibi bişey
    Kimisi- boynuz gibi bişey diyip çeşitli yorumlarda bulunmuslar.
    İçerdekilerin Hepsininde görüş kabini degerlendiriş biçimi farklı çıkmış.''

    Hepimizinde sonuçda ulaşacagımız apaçık ortada olan Allah'u taalaya ulaşmakdır.

    Hepinizede degerli sunum görüş fikir sorgulamadan yargılamadan düşüncelerinizi sagduyulu bir şekilde paylaştiginiz için teşekür ederim.
    [/quote]

    Nesimi kardeşim örnek ne kadar güzelse sondaki açıklamanız da o kadar güzelki Allah'ın ve onun yolunun apaçık olduğunu ifade etmişsiniz. Allah razı olsun.

    bizde bunu söylüyoruz zaten. apaçık olan yolun adı da bellidir, kullanacağı argümanlar da bellidir. neden kendimizi karanlık bir odaya koyup apaçık olandan faydalanmıyor da hep sadece bir ucundan tutunmaya çalışıyoruz ki?

    gözümüzü o nura çevirsek o ışığı yüreğimize davet etsek, zihinlerimizde ki karanlık odayı aydınlatsak ve bütünü görsek Hakka daha çok yaklaşmış olmazmıyız? o zaman derdimizi anlatmak için O'nun sözlerinden başka söze, O'nun nitelendirmelerinden başka nitelendirmelere ihtiyaç mı duyarız?

    hem Mevlana yaşadığı ortamdaki puslu havayı, karışık zihinleri bu örnekle ne güzel anlatmış. bir türlü bütünü göremeyen ve o bütünün sadece bir cüzüne bağlanıp onu hak sayanların düştüğü yanlışı, aslında hepsinin aynı şeyi farklı yönlerinden gördüğü için değerlendirmelerinin nasıl nakıs kaldığını, bunun için gerçeğin nuruyla aydınlanmanın gereğini ne kadar etkileyici anlatmış.

    anlatmak istediğimiz kendi kavramlarımızı bırakıp başka kavramlara yöneldiğimizde içine düştüğümüz karanlığın bizlere hakikat diye ancak hakkın bir kısmını o da yanlış bir şekilde tanıtabileceği ve bizlerin hakikat sandığımız bu yanlış tanımlamayı başkalarına aynı yanlışla anlatacağımız ve bir süre sonra hakikatten bir eser kalmayacağıdır.

    Önemli olan takip ettiğimiz yolun aslını iyi araştırmak ve o yolun öncülerinin yaşayışlarını ve o yola düşman olanların oyunlarını iyi idrak etmemizdir. bunu yaparsak kopması mümkün olmayan bir kulpa sarılmış oluruz İnşaallah.
    KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

    Yorum


      #32
      HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

      hattı imam kardeşim..

      yok kardeşim sizin yazılarınızı biliyorum.. bol editli bir yazınız dışında pek şikayetim yok.. Elhamdülillah ki Ehlibeyt mektebinin günümüzdeki başı konumundaki velayeti fakihe bağlı olduğunuz yazılarınızdan da belli oluyor..

      saldırı olmadıkça hakarette bulunmuyorsunz. ki o hakarete de ayet izin vermektedir.. bir nevi meşru savunma deniyor buna.. zarar kadar zarar vermek mübah.. affetseniz daha iyi olur ama Eyyub a.s. sabrı yok dediğiniz gibi.. biz de zamanla hatalar yapıyoruz biz sizi değerlendirecek konumda değiliz.

      ancak burası site ve bizim sorumluluğumuz var.. hakaret karşısında hakareti hoş görmemiz çok da hoş olmuyor..

      bu arada özel mesaj gönderemiyorum. mesajlarınızı alınca genelde bir kaç yerde özel mesaj gönderemediğimi yazmıştım.. sanırım görmediniz..

      Yorum


        #33
        HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

        [quote author=Qom_u_aşk link=topic=19128.msg115656#msg115656 date=1295535890]

        ancak burası site ve bizim sorumluluğumuz var.. hakaret karşısında hakareti hoş görmemiz çok da hoş olmuyor..

        bu arada özel mesaj gönderemiyorum. mesajlarınızı alınca genelde bir kaç yerde özel mesaj gönderemediğimi yazmıştım.. sanırım görmediniz..
        [/quote]

        hocam sorumluluğunuzun farkında olduğum için habire özür diliyorum ya sizden. sizi bu tür mesajlarımı editlemek zorunda bıraktığım için hakkınızı helal edin.

        ben sorun halloldu da siz bana kızdınız diye yine de mesaj yazmadınız sandım.
        KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

        Yorum


          #34
          HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

          sanırım benden başka herkesin sorunu halloldu bir benimki sürüyor hala daha şu anda bile düzelmiş değil..

          Yorum


            #35
            HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

            selamünaleyküm

            Yorum


              #36
              HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

              ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuhu

              Yorum


                #37
                HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                Aleykum selam Degerli ; HATTI-İMAM , MEHMET UFUKALP Qum_u_aşk ve konuyu takip eden degerli dostlar hepinizede selam olsun. Allah'ın selamı hepinizinde üzerinizde olsun. Hatt-ı imam öncelikle degerli kardeşim sonuçda büyükde olsam küçükde olsam nihayetinde kardesiz. Eyvallah gerçektende fevkalede ince bir ruha sahipsin incitmemek için sorman bile bir razılıktır. Emin olun ki şu sitede kimsenin ne kalbini kırmak nede incitmek aklımın ucundan geçmez. Sizlerden en ufak rencide edecek söz tümcesi görmedim.

                Allah razı olsun hepinizdenSorularınıza elimden geldigi kadar dilimin döndügü kadar tercüman olmaya çalışıyım. Şunu belirteyim ki konu hümanist düşünceden açıldı eksenimi sınırlarımı çizdim gerçektende hepinizde ; engin bir yaklaşım büyük bir olgunlukla yüce yaratıcımıza ulaşmak gayesi ile bu düşünceden faydalanmak istedigimi anladınız.

                Tabiki degerli kardeşlerim sadece hümanizimle yada yada sadece sevgi sadece sabır sadece dogruluk sadece vefa sadece saygı ile bir kelimede bitiremiyecegimiz bir konunun bir parçasıydı üzerinde durdugumuz. Farzı misal Yüce Allah'ımızın zati ve subuti sıfatları vardır benim belirttigim ise sadece insanlarda olan belkide bir agacın yapragı düzeyinde bir örnekdi. Birbirimizi tam tanımadıgımız için tabiki farklı tepkisel yaklaşımlar malumunuz ne kadar samimi olup olmadıgını bilmediginizden sizde açık bir şekilde düşüncelerinizi dillendiriyorsunuz. Ben gerçektende sizin yazdıklarınızı okuyorum degerlendiriyorum ve haznemde yorumlayarak emin olunki faydalanıyorum. Tabiki bir bütün olarak degerlendirmek ve bu yolda kelimeler sunmak daha hayırlıdır elbette.

                Konumuzun anlam ve bütünlügü için o sadece hümanizm açısından degerlendirmek durumunda oldugumu sölememe gerek yokdur.

                Bir digier önemli noktada Atatürk konusunda ülkemiz kurtuluş savaşı yıllarında sevr anlaşması ile yedi parçaya bölündü. Bu durumda Atatürk Yüce Allah'ın bir lutfu olarak memleket bütünlügünü saglamaya vesile oldu. Bugun bize bir el uzanmasaydı bugun bu kadar rahat konuşamayacagımız aşikardı. Allah razı olsun Atatürk ilk defa tarihde emperyalist güçlere boyun egmeden ülke bagımsızlıgını öne çıkartarak bizleri düzlüge çıkarttı.

                Sizlerin düşüncelerinizede elbette saygı duyuyorum kendi tasarrufunuz. Lakin Aleviler ilk defa Atatürk ile nefes aldılar. Osmanlı hani hanifi mezhebi ile yönettiklerini iddia edenler bizlere asırlardır zulum ediyorlardı. Müslümanlıgı bizler bu günlere kadar taşımış Aleviligimizden Allah'a inancımızdan ödün vermediysek bu Hızır Paşalara Yavuz Selim lere Ebu Suud lara olan korkusuzca mücadellenin sonunda gelmiştir. Allaha şükürler olsun ki Müslüman kisvesinde Kuranın kerimin neresindeyse hangi sayfasında ise bunlar asırlardır bizleri yok saymaya bu yolumuzdan engellemeye çalışdılar. Sürekli Hz.Ali Allah Muhammed sevgisini yok etmeye çalışdılar. Ne acıdır ki bunuda İSLAM bagladılar ya HELAL OLSUN…

                Kuranimızda karıncanın canına bile kıymak günahdır aslında…. Ama bizler MÜSLÜMANLIK bunlarda yakmak yıkmak oldugu için sürekli ezildik yeri geldi şeh Bedrettin yeri geldi NESİMİ yeri geldi PİR SULTAN OLDUK haykırdık geçegimizi…. Ama Kuranı yüce kitap sünniligi mezhep edinmiş pek degerlii Müslüman din kardeşleri bu yüce kitabı hep yanlış yorumladılar…. Sandılar ki Kuranı kerim öldürmeyi emrediyor….

                Şahsıma bugune kadar Atalarima zulmdeden baski gösteren Müslüman kisvesi insanlara hakkımı haram ediyorum….. Dua etmek huzurdur ama ben o eziyeti gösterenler için ezrail olarak niteledigim bu insanları hayırla yad etmiyecegim…. Kuranı Kerimde demiyormu baskıdan zulumden yana olmayınız….

                Mustafa Kemal nazlum lilletlerden yana oldu bagımsızlıgımızı kazandırdı acaba bunu neden görmüyoruz….. Onun için Atatürk ün biz Alevileri gün yüzüne çıkartıgı asırlardır süren esaret hayatından kurtardıgı için bir vefa borcumuz vardır. Mustafa Kemal ilf defa ülkemizde kendi döneminde Kuran-ı Kerim i meal ettirmiştir. Ben o kadar da din düşmanı oldugunu asla düşünmüyorum. Bugun başımızdakiler Irakda 1 milyon insanın ölmesine zemin hazırlayıp hava üstlerini açtılar. Mustafa Kemal ise elinde olmayan imkanlarla iman gücüyle bu memleketin düzlüge çıkmasına müsade verdi. Yine sölüyorum bugun ırakda 1 milyon insanı ölüme iten MÜSLÜMAN olmakdan utanıyorum…. Allah bizlerin bu zulme itiraz etmedigimiz için hesabını soracaktır onuda biliyorum…….
                Peki degerli kardeşlerim Allah razılıgı için sormak isterim bugun müslümanlık la yönetyilen bugun arabistan ırak filistin .......... hattı zatında İRAN hariç varmıdır ki başka bir ülke ulusal güçleri ile hareket etsin.....

                önceki bir yazımda iranla ilgili bir yazıda okudu iseniz İRAN ın kılıcı keskin olsun dedim. Ülkemiz Müslümanlık kisvesindeki yöneticilerle yönetiliyor.Peki nasıl oluyorda bu dönemde Irak ı vuracak hava limanını bu Müslüman din kardeşleri açtırıyor.? Tezat degilmidir sizce? Mustafa Kemal bu yönü ile sizin açınızdan bir araç ama benim açimdan da iman dolu bir yürekle memleketi yedi parçaya bölünmesine izin vermemiş bir kahramandır. Esasında sölemek istedigim bu memleketi bizim atalarımız kurdu. Hepimizin dedesi nenesi bu yolda canlarini yola koydular…. Şu anda ermeninin yahudinin yunanlının italyanın yapamadigi bölme parçalama amacını bugun bizim kendi Müslüman başbakanımız BOP eş başkanı olarak yapmıyor mu? Hayır demediniz mi Atatürk bir vasıtadır. Katılmadıgımı siz degerli arkadaşlara belirtirim. Memleketi bölünmeden kurtarmak mı daha hayırlıdır yoksa bütün bir devleti açılımlarla müslümanız diyip milyonlarca MÜSLÜMAN kardeşimizin ölmesine göz yummak mıdır alet olmak. Sizlerden de bu sualime cevap vermenizi isterim.



                Ayrıca tekrar kırmadan incitmeden birbirimizi anlamak tevazu ile düşüncelerimizi tellendirmek güzel ahlakımızı imanımızı anlayışımızı hoşgörümüzü yani ‘’hayırlı insan’’ KURAN-I KERİM in en büyük amacı degilmidir. Şunuda belirteyim ki sizi tek kelime ile kırmanın bile bir cezası vardır. Siz sölemesenizde ben her tümcemde buna hassasiyetle dikkat ediyorum. Hepimizde aynı yere gitmeyecegimiz mi? Hatt-ı imam kardeşim senin dilin biraz bu şekilde bira yanmiş sanırım. Ama emin ol bu kardeşin rencide etmemeyi şiar edinmiştir. Bizde güzel bir söz vardir ; ‘’İNCİNSENDE İNCİTME!! HACI BEKTAŞİ VELİ…… Kırarsak incitirsek ne önemi kalır Müslüman olmamızın degerli kardeşim. Ama insanlarin amelleri gerçektende farklıdır ve bunu sadece yüce yaratıcımız bilir. Hepimizide güzel ahlaklı hoşgörülü imanından didarından ayrılmayan kulları olmayı mashar eylesin…. Ve Yüce Allah sizler gibi mülayim hak dostlarini Peygamber efendimizin şefaatine nail eylesin….


                Selamlar saygılar….
                ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

                Yorum


                  #38
                  HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                  sizler gibi ahlaki degerleri kelimelere aksetdiren dini ahlak yönü ile ifa eden gönül dostlarına teşekürler. Yunus Emre'de asırlar önce sizin gibi gönül dostlarına ne güzel seslenmiş....

                  Elif okuduk ötürü
                  Pazar eyledik götürü
                  yaratılanı hoş gör
                  Yaradandan ötürü
                  YUNUS EMRE
                  ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

                  Yorum


                    #39
                    HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                    Bir digier önemli noktada Atatürk konusunda ülkemiz kurtuluş savaşı yıllarında sevr anlaşması ile yedi parçaya bölündü. Bu durumda Atatürk Yüce Allah'ın bir lutfu olarak memleket bütünlügünü saglamaya vesile oldu. Bugun bize bir el uzanmasaydı bugun bu kadar rahat konuşamayacagımız aşikardı. Allah razı olsun Atatürk ilk defa tarihde emperyalist güçlere boyun egmeden ülke bagımsızlıgını öne çıkartarak bizleri düzlüge çıkarttı.
                    Kıymetli Nesimi kardeşim. İyi niyetli temiz fıtratlı, güzel üsluplu, şahsiyetli birisi olduğunuzu ifadelerinizden anlıyoruz. Bu güzellikleri koruyarak çok rahatlıkla fikri polemiklerimizi sürdürebiliriz.

                    M.Kemal konusunda üzülerek yanıldığınızı söylemek istiyorum. Çünkü m. kemal Allahın bir lütfu değil, hatası sevabı ile emperyalist avrupanın önünde bir set gibi duran Osmanlı imparatorluğunu ortadan kaldırmak için batının kullandığı bir maniveladır.

                    Yani m.kemalin yaptığı şey kurtuluş savaşı ve bağımsızlık değil, ülkeyi batı medeniyetine teslim eden, batı medeniyetini, kültürünü örnek alan, batı medeniyetinin kontrolünde ve onların izni ile kurulan bir ülkeye tahakküm etmektir.

                    Osmanlının alevilere yaptıklarının farkındayım ve yaptıklarına karşıyım. Yalnız alevilere cumhuriyet rejiminin ve m. kemalin yaptıklarının da osmanlıdan bir farkı kalmamıştır. Cumhuriyet kurulalı 88 yıl olmuş ama, aleviler arzuladıklari ve bekledikleri noktayı hala cumhuriyet rejiminden alabilmiş değillerdir. Ayrıca Dersimde Şirzide ve daha bir çok yerde bizzat m. kemalin emrinde yapılan alevil katliamlarını, alevi analarının ağlatılmasını da unutmamak lazım.

                    Bütün bunlarla birlikte m. kemal İslama, Kur'ana Rasulullaha inanmadığını kendi el yazmalarında belirtmiştir. Meclis ve genelkurmay arşivlerinden alınan kaynaklarla yayımlanan kitaplarda bunu açık açık görebiliriz. Bu konuda "Bir başka açıdan Kemalizm " diye Abdurrahman Dilipakın derlediği belgeler bütün var. Orada çok açık görebiliriz.

                    Müslümanların bağımsızlığı, yöneticilerinin Nesli Nebi, Ehli Beyt nesli olduğu ve Muhammedi İslamın uygulandığı bir yönetime sahip olduklarında gerçekleşir. Ancak o zaman bağımsız oluruz. Batı medeniyetini örnek alıp, onların kültür ve yaşam tarzını bu millete zorla dayayan birisinin, batılı efendilerinin emrettiklerini yaparak kurduğu bir yönetim bağımsız bir yönetim olamaz. Şapka giymedi diye insanların öldürüldüğü bir yönetim nasıl bağımsız olabilir, nasıl insani olabilir, nasıl benimsenebilir.

                    Bu ülkede 88 yıldır İslama ve İslami Mukaddesata karşı savaş açılmış ve islamın değerleriyle bu güne kadar alay edilmiş ve islam en büyük tehlike olarak belirlenmiştir. Böyle bir ülke müslümanlar için nasıl bağımsız bir ülke olarak algılanabilir ki? Saygılarımla.
                    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                    Yorum


                      #40
                      HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                      önceki bir yazımda iranla ilgili bir yazıda okudu iseniz İRAN ın kılıcı keskin olsun dedim. Ülkemiz Müslümanlık kisvesindeki yöneticilerle yönetiliyor.Peki nasıl oluyorda bu dönemde Irak ı vuracak hava limanını bu Müslüman din kardeşleri açtırıyor.? Tezat degilmidir sizce?
                      Bu tespitlerinize gönülden katılıyoruz. Aynen söylediğiniz gibidir.
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        #41
                        HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                        Ayrıca tekrar kırmadan incitmeden birbirimizi anlamak tevazu ile düşüncelerimizi tellendirmek güzel ahlakımızı imanımızı anlayışımızı hoşgörümüzü yani ‘’hayırlı insan’’ KURAN-I KERİM in en büyük amacı degilmidir. Şunuda belirteyim ki sizi tek kelime ile kırmanın bile bir cezası vardır. Siz sölemesenizde ben her tümcemde buna hassasiyetle dikkat ediyorum. Hepimizde aynı yere gitmeyecegimiz mi? Hatt-ı imam kardeşim senin dilin biraz bu şekilde bira yanmiş sanırım. Ama emin ol bu kardeşin rencide etmemeyi şiar edinmiştir. Bizde güzel bir söz vardir ; ‘’İNCİNSENDE İNCİTME!! HACI BEKTAŞİ VELİ…… Kırarsak incitirsek ne önemi kalır Müslüman olmamızın degerli kardeşim. Ama insanlarin amelleri gerçektende farklıdır ve bunu sadece yüce yaratıcımız bilir. Hepimizide güzel ahlaklı hoşgörülü imanından didarından ayrılmayan kulları olmayı mashar eylesin…. Ve Yüce Allah sizler gibi mülayim hak dostlarini Peygamber efendimizin şefaatine nail eylesin….

                        Selamlar saygılar….
                        Dualarınız dualarımızdır muhterem kardeşim. Gerçekten çok güzel ifade etmişsiniz. Böyle duaya amin dememek mümkün mü?

                        İnsan tavırlarına örnek bir rivayet anlatılır Hz. Mevlanadan. Mevlananın talebelerinden birisi Mevlanaya şöyle der; Ey üstadım;

                        Şeriat Tarikat Yoldur Varana,
                        Hakikat Marifet andan içeru.

                        Bu ne demektir, der. Hz. Mevlana da bu soruya talebenin algısını hesap ederek somut bir şekilde cevap vermek ister. Der ki, bak şu medresede 4 kişi ibadet ve zikrle meşguldür. Var onlara git, her birinin ensesine okkalı bir tokat vur. Ondan sonra gel anlatayım.

                        Talebe gider 1. nin ensesine iyi bir tokat yerleştirir. Tokatı yiyen kişi de kalkıp aynısını bu tokatı vurana iade eder. Yine yerine oturur, işine devam eder.

                        2. sine vurur, ikinci kişi ise kalkıp neden bana vurdun, ub yaptığın haksızlık diye talebeyi sözle ikaz eder, yine işine devam eder.

                        3. süne vurur, üçüncü kişi ise geri döner, kendisine kimin tokat vurduğuna şöyle bir bakar, tekrar işine devam eder.

                        4. süne vurur, dördüncüsü ise, kendini meşguliyetine zikrine öyle kaptırmıştır ki, kendisine tokat vurulduğunu bile farketmez, görmez duymaz, bildiği işi ile meşgul olmaya devam eder.

                        Talebe olanları mevlanaya anlatır, hal mesele böyle diye.

                        Mevlana buyurur ki, bak evladım 1. kişi sana şeriati garranın kendisine verdiği hak ile muamele etti, bu hukuktur, Sana misli ile mukabele etti, kısas etti. Şeriat Mertebesi.

                        2. Kişi, kısas etmedi, hakkını sana bağışladı, sana tebliğ etti, sana marufu hatırlattı. Tarikat Mertebesi.

                        3. Kişi ise, hiç bir karşılık vermedi, şöyle bir döndü geri baktı, içinden dedi ki, acaba rabbim beni hangi kulu ile imtihan ediyor dedi. Bu kişi de Hakikat mertebesinde hareket etti.

                        4. Kişi ise Allah ile öyle hemhal olmuş ki, seni görmedi, duymadı hissetmedi bile. Bunun mertebesi de marifet mertebesi.

                        İşte ehli sünnetin tasavvuf, Ehli Beyt Mektebinin de irfan diye adlandırdığı boyut bu dördüncü kişinin boyutu.

                        Bütün insanların ideal boyutu bu ancak her insan bu boyuta ulaşamıyor tabi.

                        İşte her her ne kadar bir çok kardeşimiz bu dört boyuttan birisinde ise de şahsımız zaaflarımızdan olsa gerek hep şeriat boyutunda kalıyoruz ve gücümüz ona yetiyor belki, iyiye iyi davranabiliyoruz, kötüye ise misli ile mukabele etmek zorunda kalıyoruz.

                        Burada insanların dikkat edeceği husus, kötülüğü başlatan ile ona misli ile mukabelede bulunanı aynı kategoride değerlendirmemesidir.

                        Rabbimiz hepimize İslamı İrfan boyutunda yaşamayı nasip etsin.
                        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                        Yorum


                          #42
                          HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                          [quote author=NESIMI link=topic=19128.msg116252#msg116252 date=1296081977]
                          Hatt-ı imam kardeşim senin dilin biraz bu şekilde bira yanmiş sanırım. Ama emin ol bu kardeşin rencide etmemeyi şiar edinmiştir. Bizde güzel bir söz vardir ; ‘’İNCİNSENDE İNCİTME!! HACI BEKTAŞİ VELİ…… Kırarsak incitirsek ne önemi kalır Müslüman olmamızın degerli kardeşim.

                          [/quote]

                          Nesimi kardeşim yazdığın mesaja dilim döndüğünce (ya da elim yazdığınca diyelim) cevap yazmadan önce eğer seni kıracak herhangi bir tabir kullandıysam hakkını helal et. çünkü bilerek yaptığım bir eylem yok ortada. yukarıda alıntıladığım satırlarında neden incindiğini bildirirsen şahsından tekrar özür dileyebilirim. bizim derdimiz kavga etmek ve kalp kırmak değil. eğer bir hakikatin ucundan tutunmuşsak bunu başkalarına iletme görevini ifa etmektir. kimi zaman başarılı oluruz kimi zaman bizden kaynaklanan kusurlardan dolayı Rabbim başarıyı bizden uzaklaştırır. ama Mehmet abinin dediği gibi bizler hala nefsimizi yenebilmiş insanlar değiliz. bu yüzden bazen istemden de olsa kalbimiz kırıldığı için kalp kırabiliyoruz. hakkınızı helal edin.

                          [quote author=NESIMI link=topic=19128.msg116252#msg116252 date=1296081977]

                          Bir digier önemli noktada Atatürk konusunda ülkemiz kurtuluş savaşı yıllarında sevr anlaşması ile yedi parçaya bölündü. Bu durumda Atatürk Yüce Allah'ın bir lutfu olarak memleket bütünlügünü saglamaya vesile oldu. Bugun bize bir el uzanmasaydı bugun bu kadar rahat konuşamayacagımız aşikardı. Allah razı olsun Atatürk ilk defa tarihde emperyalist güçlere boyun egmeden ülke bagımsızlıgını öne çıkartarak bizleri düzlüge çıkarttı.

                          [/quote]

                          hocam sevr anlaşmasıyla ülkemizi kimlerin 7 ye böldüğünü bana izah edebilir misiniz? ve sizin Allah'ın lütfu olarak kabullendiğiniz atatürk'ün kurtuluş savaşından sonra ülkenin kıblesini kimlere doğru çevirdiğini, kılıktan kıyafete, takvimden saate, alfabeden eğitime vb. kadar bütün sosyal yaşamı kimlere benzetmek için çaba gösterdiğini ve bunu yaparken kimlerle mücadele ettiğini de bana açıklar mısınız? acaba Allah'ın lütfu bu milletin değerlerini inkar etmek ve bu milleti özünden, inancından, kültüründan ve sosyal yaşantısından koparıp İslam düşmanlarının yaşadığı gibi yaşamaya zorlamak şeklindemi tecelli etmiştir? eğer öyleyse Rabbim bu lütfundan şuan da İslam düşmanı olan hiçbir milleti mahrum etmemiştir.

                          [quote author=NESIMI link=topic=19128.msg116252#msg116252 date=1296081977]

                          Sizlerin düşüncelerinizede elbette saygı duyuyorum kendi tasarrufunuz. Lakin Aleviler ilk defa Atatürk ile nefes aldılar. Osmanlı hani hanifi mezhebi ile yönettiklerini iddia edenler bizlere asırlardır zulum ediyorlardı. Müslümanlıgı bizler bu günlere kadar taşımış Aleviligimizden Allah'a inancımızdan ödün vermediysek bu Hızır Paşalara Yavuz Selim lere Ebu Suud lara olan korkusuzca mücadellenin sonunda gelmiştir. Allaha şükürler olsun ki Müslüman kisvesinde Kuranın kerimin neresindeyse hangi sayfasında ise bunlar asırlardır bizleri yok saymaya bu yolumuzdan engellemeye çalışdılar. Sürekli Hz.Ali Allah Muhammed sevgisini yok etmeye çalışdılar. Ne acıdır ki bunuda İSLAM bagladılar ya HELAL OLSUN…

                          Kuranimızda karıncanın canına bile kıymak günahdır aslında…. Ama bizler MÜSLÜMANLIK bunlarda yakmak yıkmak oldugu için sürekli ezildik yeri geldi şeh Bedrettin yeri geldi NESİMİ yeri geldi PİR SULTAN OLDUK haykırdık geçegimizi…. Ama Kuranı yüce kitap sünniligi mezhep edinmiş pek degerlii Müslüman din kardeşleri bu yüce kitabı hep yanlış yorumladılar…. Sandılar ki Kuranı kerim öldürmeyi emrediyor….

                          Şahsıma bugune kadar Atalarima zulmdeden baski gösteren Müslüman kisvesi insanlara hakkımı haram ediyorum….. Dua etmek huzurdur ama ben o eziyeti gösterenler için ezrail olarak niteledigim bu insanları hayırla yad etmiyecegim…. Kuranı Kerimde demiyormu baskıdan zulumden yana olmayınız….

                          Mustafa Kemal nazlum lilletlerden yana oldu bagımsızlıgımızı kazandırdı acaba bunu neden görmüyoruz….. Onun için Atatürk ün biz Alevileri gün yüzüne çıkartıgı asırlardır süren esaret hayatından kurtardıgı için bir vefa borcumuz vardır. Mustafa Kemal ilf defa ülkemizde kendi döneminde Kuran-ı Kerim i meal ettirmiştir. Ben o kadar da din düşmanı oldugunu asla düşünmüyorum. Bugun başımızdakiler Irakda 1 milyon insanın ölmesine zemin hazırlayıp hava üstlerini açtılar. Mustafa Kemal ise elinde olmayan imkanlarla iman gücüyle bu memleketin düzlüge çıkmasına müsade verdi. Yine sölüyorum bugun ırakda 1 milyon insanı ölüme iten MÜSLÜMAN olmakdan utanıyorum…. Allah bizlerin bu zulme itiraz etmedigimiz için hesabını soracaktır onuda biliyorum…….
                          Peki degerli kardeşlerim Allah razılıgı için sormak isterim bugun müslümanlık la yönetyilen bugun arabistan ırak filistin .......... hattı zatında İRAN hariç varmıdır ki başka bir ülke ulusal güçleri ile hareket etsin.....
                          [/quote]

                          haklısınız Osmanlı zamanında taht korkusu ve İran daki safevilerle olan mücadelelerden dolayı ehl-i beyt dostları çok çileler çekmiş ve ezilmiştir. zaten saltanat belası ve zulmü İslam ile bağdaştırılmaya çalışıldığı andan itibaren Ehl-i beyt dostları çeşitli zulüm ve baskılar altında olmuşlardır. ama bu onların bir zulmü kınayıp başka bir zulmü alkışlamalarına hiç sebep olmamıştır.

                          bizler bağımsızlığımızı kazanmak için mücadele eden halkımızın başına bizlerin düşmanlarının dostlarının geçtiğini ve önce bizlerden görünüp sonra bizlere zulm ettiklerini söylüyoruz. bugünkü durumu sizde biliyorsunuz. bizdenmiş gibi yapanların allah ve dostlarına tahammülleri olmadığı gibi onların iktidar olduğu bu sistemi kuranlarında o devirlerde Allah ve dostlarına tahammülleri yoktu. binlerce insanın asıldığı, cahilleştirildiği, namuslara, vicdanlara musallat olunduğu, Kur'anın öğrenilmesinin ve yaşanılmasının yasaklandığı bir zulmün uygulayıcısı olan atatürke siz nasıl hayranlık duyarsınız?

                          alevileri gün yüzüne çıkarmak ne demek? gün yüzüne çıkardıklarını katletmedimi? kendi manevi kızı değilmiydi dersimde mazlumların üzerine bomba bırakan? mehmet abinin verdiği diğer örnekleri kim uyguladı o sözleri kim söyledi? bakın bu sistemi kuranların yaşantısını değil aleviyim derken kendisinden olduğunuzu söylediğiniz İmam Ali'nin yaşantısını bir daha inceleyin. bu sistemin başındakiler ya muaviye ya yezid gibi yaşamıyormu? atatürkün sözleri imana ve inanca bakışını, eylemlerini,yaşantısını, istiklal mahkemelerinin kararlarını bir daha gözden geçirin. bunca mazlum neden dolayı şehit edildi? biz hangi zulümden kurtarılmış olduk? mesela başımızda İngilizler olsaydı veya fransızlar olsaydı (ki atatürkün kurduğu sistemle bu zaten oldu) şuanki durumumuzdan daha beter ne olacaktı? aksine bizler dostumuzu düşmanımızı daha iyi bilecektik ve ona göre tedbir alacaktık.

                          bakın sizde "ben okadar da din düşmanı olduğunu sanmıyorum" demişsiniz. peki ne kadar dine düşmandı? on yılda onmilyon genç yetiştirirken bunu Kur'an hükümlerine göremi yapmıştı yoksa bu milletin savaştığı o batılı emperyalistlerin öğretilerine göremi yapmıştı? kurduğu sistemin hangi yönü İslama dayalıydıki siz onu İslamın dostu olarak fehmediyorsunuz?

                          doğrudur Kur'anı tercüme ettirmiştir ama bunu bu halkın diğer İslam milletleri ile irtibatını biraz daha kesmek ve aslında Kur'an hakikatlerinden biraz daha uzaklaştırmak için yapmıştır. aynı ezanı türkçeleştirmesi gibi.

                          Allah aşkına söyleyin o dönemlerin tarihini anlatan bir tek kitapta İslama hizmet için veya İslam milletleri ile birlik olmak için yaptığı birtek eylemden bahsedilmişmi? yoksa tam aksine hurafe kabul edip dinin, karşı çıkabildiği(kendince) hükümlerine savaş mı açmıştır? din öğretimini engellemişmidir yoksa yaymışmıdır? onun kurduğu bu sistem en basitinden içkiyi, zinayı, faizi, Allah'ın indirdikleri ile hükmetmemeyi meşru saymamış mıdır? bu mudur İslam kahramanlığı?

                          bize bu dönemin hükümetinden örnek vermeniz gerekmez çünkü bizler bu sistemin hiçbir hükümetini kabul edemeyiz. bu sistemin temelinde zulüm ve küfür vardır. bizlerin bu sistemle varoluş mücadelesi vardır. İmam Mehdi(a.f.) nin zuhuruna kadar sürecek bir mücadele ki insanlığın yaratılışından beri hak ve batıl savaşı olarak adlandrılmıştır.

                          [quote author=NESIMI link=topic=19128.msg116252#msg116252 date=1296081977]
                          önceki bir yazımda iranla ilgili bir yazıda okudu iseniz İRAN ın kılıcı keskin olsun dedim. Ülkemiz Müslümanlık kisvesindeki yöneticilerle yönetiliyor.Peki nasıl oluyorda bu dönemde Irak ı vuracak hava limanını bu Müslüman din kardeşleri açtırıyor.? Tezat degilmidir sizce? Mustafa Kemal bu yönü ile sizin açınızdan bir araç ama benim açimdan da iman dolu bir yürekle memleketi yedi parçaya bölünmesine izin vermemiş bir kahramandır. Esasında sölemek istedigim bu memleketi bizim atalarımız kurdu. Hepimizin dedesi nenesi bu yolda canlarini yola koydular…. Şu anda ermeninin yahudinin yunanlının italyanın yapamadigi bölme parçalama amacını bugun bizim kendi Müslüman başbakanımız BOP eş başkanı olarak yapmıyor mu? Hayır demediniz mi Atatürk bir vasıtadır. Katılmadıgımı siz degerli arkadaşlara belirtirim. Memleketi bölünmeden kurtarmak mı daha hayırlıdır yoksa bütün bir devleti açılımlarla müslümanız diyip milyonlarca MÜSLÜMAN kardeşimizin ölmesine göz yummak mıdır alet olmak. Sizlerden de bu sualime cevap vermenizi isterim.

                          [/quote]

                          Amin. Rabbim İranın o keskin kılcı ile hakla batılın arasını hem gönüllerde hem de zihinlerde tamamen ayırsın.

                          daha önce de yazdım biz şimdiki hükümet ve başındakiler dahil hiçbir yönetimin destekçisi ve takipçisi değiliz elhamdülillah. çünkü iktidar oldukları sistem Allah ve yolunun düşmanı olduğu için onlarda bu düşmalığın temsilcileridir.

                          hangi imanlı yürek koca bir milleti inancında uzaklaştırmak için hertürlü zulmü caiz görür. hangi imanlı yürek güya düşman olduklarının yaşantısını ve inancını içinde bulunduğu topluma zorla ve zulümle dayatır. haklısınız ülkemiz sevr ile bölünemedi ama bir bütün olarak o bölmek isteyenlerin kucağına bırakıldı. ses çıkarabilecek bütün önderle (alevi-sünni farketmez) öldürüldü, asıldı yok edildi. terör havası bütün vatandaşları tesir altına aldı ve korku imparatorluğu kuruldu. hangi imanlı yürek buna sebep olabilir? bizim öğrendiğimiz imanlı yürekler Allah Resulü ve Ehl-i beyt imamlarıdır ki sizin önder kabul ettiğinizin bu şahsın yaşantısına sahip, zihniyetine sahip olanlarla mücadele etmiş ve bu yolda şehit olmuşlardır.

                          Rabbim kimi ne için takip ettiklerini bilenlerden ve kendimizi adlandırdığımız (alevi diyerek İmam Ali'den olduğumuzu kastettiğimiz gibi) önderlerimizin dost bildiklerini dost, düşman bildiklerini düşman bilenlerden eylesin bizi.

                          sürçü lisan ettiysek affola.
                          KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                          Yorum


                            #43
                            HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                            [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=19128.msg116261#msg116261 date=1296111388]

                            İşte ehli sünnetin tasavvuf, Ehli Beyt Mektebinin de irfan diye adlandırdığı boyut bu dördüncü kişinin boyutu.

                            Bütün insanların ideal boyutu bu ancak her insan bu boyuta ulaşamıyor tabi.

                            İşte her her ne kadar bir çok kardeşimiz bu dört boyuttan birisinde ise de şahsımız zaaflarımızdan olsa gerek hep şeriat boyutunda kalıyoruz ve gücümüz ona yetiyor belki, iyiye iyi davranabiliyoruz, kötüye ise misli ile mukabele etmek zorunda kalıyoruz.

                            Burada insanların dikkat edeceği husus, kötülüğü başlatan ile ona misli ile mukabelede bulunanı aynı kategoride değerlendirmemesidir.

                            Rabbimiz hepimize İslamı İrfan boyutunda yaşamayı nasip etsin.
                            [/quote]

                            bu cümleler evet bakış açısına bağlı olarak yola çıkışlarına göre, sünni tasavvufçular için doğru da olsa hakikat ve pratik açısından doğru değildir.

                            çünkü kendisine vurandan haberi bile olmayacak derecede Allah ile hemhal olmak sufi tarikatlarda ulaşılabilen bir makam değildir. Onlarda olsa olsa zikir ve taatla öylesine hemhal olmaktır ki, çevrelerinde dönen zulümlere gözlerini yumarlar, en zalimcesine zulmeden iktidarlar tüm İslamı silmeye çalıştıkları zamanlarda bile bunlara asla dokunmazlar bu yüzden dokunmamışlardır..

                            Oysa şiadaki irfan ise Ali a.s. ile tecessüm etmiştir. Ali a.s.'dan çok zikir ve taatla hemhal olan namazda kendini kaybeden biri yoktur.. Ama o rukudayken, mescide gelmiş ve kimseden bir sadaka alamamış kimseyi görüyor onu farkediyor ve parmağındaki yüzüğü işaret ediyor.

                            işte Allah ile hemhal olmak bu şekildedir. namazda bile olsan toplumsal sorumluluğuna asla gözlerini yumamazsın..

                            oysa sünni tasavvuflar tarikatlar zalimlere karşı koyamamanın, ama iç boyutta onlara teslim de olmamanın bir nevi formülünü bulmuşlardır. Siyasetle ilgilenmemişlerdir.

                            bu onların zalimlerce yönlendirilidğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü başında masum bulunmayan zamanın imamına biat etmeyen her akım tağuta biat etmiş onun hesapları doğrultusunda ilerliyor demektir..

                            Yorum


                              #44
                              HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                              Qumu aşk kardeşim, söyledikleriniz hakikattir. Buna itirazımız yoktur.
                              Belki mevlanadan anlattığımız bu rivayetin çerçevesinden bahsetmedik. Mevlananın anlattığı bu hadise, müslümanların müslümanlara takındığı tavırla ilgilidir.

                              Müslümanların zalim kafirlerle, tuğyanla ilgili takındığı tavır değildir. Hani Maide suresi 54. ayeti kerimede " Müminlere karşı alçak gönüllü...." olma durumu.

                              4. kişinin tavrı meczupca kendisine ne yapıldığının farkında olmayan biri olmasından ziyade, müslümanlar tarafından kendisine yönelecek her eziyeti affeden ve karşılık vermeyen kişi anlamındadır.

                              Ayrıca tasavvuf, Ehlibeyt mektebinin şekil olarak değilde öz olarak ehli sünnete yansıması, sızması olayıdır. Boşuna tarikatlerde ehli beyt sevgisi yoktur.

                              Bu günkü haline bakıp tarihte tasavvuf adına yaşanmış her şeyi bu günkü tağuti uşakların payandaları imiş gibi değerlendirmemek gerek.

                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum


                                #45
                                HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                                Sn Üyemiz;

                                Burası her görüşten üyenin bulunduğu bir yerdir. Geçmişte iyiler olmuş kötüler olmuştur. Bunları tartışacak yeterli özgürlüğün olmaması nedeniyle bu mesajınızı silmek zorunda kaldık..

                                Mesajlarınızı gerginlik yaratacak ve yasalar karşısında sitemizi zor durumda bırakacak türden yazmayınız..

                                Anlayışla karşılayacağınızı umuyor, teşekkür ediyoruz....

                                Velayet.com Yönetimi
                                ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X