Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

    Bir gün adamın biri Hz. Musa (a.s.)'ya geldi:

    - "Ya Musa ne olur dua et de ben hayvanların dilinden anlayayım ve bundan kendime hisseler çıkartarak daha iyi bir insan olayım." dedi.



    Hz. Musa (a.s.):

    - "Yürü işine git, kaldıramayacağın bir yükün altına girmeye çalışma, bu halin senin için daha hayırlıdır." dedi.

    Fakat adam dinlemedi ısrar etti:

    - "Ya Musa ne olur hiç değilse kapımda yatan köpekle horozun dilini anlayayım." dedi.

    Musa (a.s.) her ne kadar bundan vazgeçmesi için çalıştıysa da adam ısrar etti. Bunun üzerine Musa (a.s.) ona dua etti. Adam sevinerek evine döndü. Ertesi sabah hizmetçisi sofrayı kurarken bir parça ekmek fırlayıp düştü. Horoz koşarak bunu kaptı. Köpek buna kızdı:

    - "Be horoz bu yaptığın doğru mu? Sen buğday da yiyebilirsin arpa da. Mısır da yiyebilirsin, küçük taneleri de. Bense ekmekten başka bir şey yiyemem, neden benim rızkımı kapıyorsun?" dedi.

    Horoz cevap verdi:

    - "Haklısın fakat hiç tasalanma yarın bizim efendinin eşeği ölecek, sen de böylece karnını iyice doyuracaksın." dedi.

    Bunu duyan adam hemen eşeği pazara götürerek sattı.

    Ertesi sabah da bakalım köpekle horoz ne konuşacaklar diye onların yanına geldi.

    Köpek horoza sitem ediyor:

    - "Yahu horoz hani eşek ölecekti, biz de karnımızı doyuracaktık." diyordun.

    Horoz:

    - "Eşek ölmeye öldü lakin başka yerde. Çünkü sahibim onu sattı. Fakat hiç merak etme yarın at ölecek, o zaman da daha büyük bir ziyafete konacaksın." dedi.

    Bunu duyan adam hemen ahıra koştu, atı aldığı gibi pazara götürüp sattı. Sevinerek evine döndü:

    - "Bu hayvanların dilini öğrenmem çok iyi oldu. Böylece zarardan kurtuldum." diye düşünüyordu.

    Ertesi sabah yine acaba ne konuşacaklar diye köpekle horozun yanına gitti. Köpek yine horoza sitem ediyor, duruyordu:

    - "Yahu horoz bu sefer de dediğin olmadı, yoksa sen de mi yalana başladın." dedi.

    Horoz:

    - "Hayır ben yalan söylemedim at ölecekti lakin sahibimiz onu da sattı. Fakat merak etme, yarın sahibimizin çok değerli kölesi ölecek o zaman onun hayrına yemekler, helvalar verilecek hepimiz doyacağız." dedi.

    Bunu duyan adam o gün hiç beklemeden, kölesini götürüp sattı:

    - "Bu horozla köpeğin dilini öğrenmem iyi oldu. Böylece birçok zarardan kurtuldum." diye düşünerek sevindi ve ertesi gün yine köpekle horozun yanına koştu. İkisi yine konuşuyorlardı. Köpek bu sefer çok kızgındı:

    - "Yalancı horoz, hani köle ölecek, bu sayede karnımız doyacaktı, günlerden beri yalanlarınla avutuyorsun, bu sana yakışır mı?"

    Horoz:

    - "Ben yalancı değilim ve yalan söylemem, diye başladı. Köle öldü fakat burada değil, başka yerde. Çünkü sahibimiz onu sattı. Fakat hiç iyi etmedi. Çünkü bu sefer sıra kendine geldi. Zira ilkin kaza, bela eşeğe gelecek, böylece sahibimiz beladan-kazadan kurtulmuş olacaktı. Eşeği satınca, onun yerine ata geldi, atı da satınca, köleye geldi. Köleyi de satınca bela ona gelecek. Sıra onda, yarın sahibimiz ölecek, o sayede hepimiz doyacağız." dedi.

    Bunu duyan adam ah vah etti, başına vurdu fakat iş işten geçmişti.

    Böylece tamahkarlığın cezasını hayatıyla ödedi.


    Kaynak: Mesnevi'de Geçen Bütün Hikayeler (Mehmet Zeren)-Semerkand Yay.

    ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

    #2
    HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

    Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım
    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

    Yorum


      #3
      HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

      Allah cemi cümlemizden razı olsun arkadasim.
      ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

      Yorum


        #4
        HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

        vAY BE..

        ne ilginççç..

        bize Mevlana'dan böyle güzel hikayeleri anlatmadılar da onu kötülemek için neler varsa aktardılar.. bi insan ancak hazineden ancak böyle uzak tutulur...

        Allah razı olsun kardeşim..

        demek ki insan hiç tamahkarlık etmese ölmeyecek...

        Yorum


          #5
          HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

          Yunus Emrenin yıllar önce duydugum çok güzel bir lafı hatırıma geldi şimdi.

          ''Yaşadıgımız her günü, yaşadıgınız ilk, yaşayacagınız son gün gibi yaşamalıyız.'' Yunus EMRE

          Ölümsüzlügün sırrınıda anlatan bir kıssas varda hatırımda degil. Yazıya alınca onuda gönderirim insallah...

          Allah bütün dostlardan razı olsun...
          ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

          Yorum


            #6
            HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

            Bizde bazı insanlara kötü yakıştırmalar yapıyorlar ama araştırıyorum sonra bakıyorum ki dediginiz gibi ''göründügü gibi degilmiş''. Halbuki arkadan konusmak giybet etmek ölü kardeş eti yemekle eş deger iken . bunu müslümanlık adina yapiyorlar. Sonrada sorsanız size zındık derler. Arkadan konusmanın size ayetlerini nakledeceklerdir. İşde malesef müslümanlık güzel dinimiz oldugu gibi uygulansa bu sonuçlar çıkmayacak. Neyse konumuza bir güzel anekdotla devam edelim. Mevlana efendimiz için derlerki içki içerdi. Ama araştırdım Hacı Bektaşi Veli'nin Velayetnamesinde de geçer bu : ''Mevlana hazretlerinden dostu Şems Tebrizi meyhaneye gidip şarap getirmesini söler. Ama bütün üzüm kökleri kesilmiştir şehirde. Amaç şarap içilmesini önlemek. Nihayet meyhanecinin evine gider ve bir testi meyi alır ve yola düşer Mevlana... Yaptıgı iş dogru olmadıgı için dönüşte çok endişelidir. Testiyi düşürür, yerde kırk parça şarapda yerlerde. Tabi ordan geçenler Mevlana hz. içki içiyor diye düşünür. Şems Tebrizi gelir ve yerdeki şaraba eli çalar ki pekmez olmuş. Oradaki zındıklar durur mu tabiki Mevlana içki içiyor diye dedikodular alır gider. Önce Konya halkı sonrada taki Osmanlıı padişahı murat han duyana kadar saraya ulaşir... Sonrası malum içki o dönemde yasaklanmiştir.'' Mevlananın makalatında bu şekilde yine Elif Şafak'ın Aşk adli eserinde farklı boyutu ile Mevlananın ne kadar engin büyük bir tasavvuf ehli oldugunu anlatir.........
            ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

            Yorum


              #7
              HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

              Mevlana hümanist miydi?

              biz biliyoruz ki büyük şahsiyetler herkesçe sevilir tanıtır takdir edilir. Ama İslam'ın büyükleri ise sadece layık olanların yararlandığı birer yıldız gibidirler ve onların yollarını aydınlatırlar..

              Ehlibeyt imamları Mevlanadan çok büyüktürler tıpkı Peygamberimiz s.a.a. gibi..

              Bu büyük şahsiyetler kesin eserleri ve hadislerle belli sınırda tutulmuş hayatları çevresinde hurafeler örülmemiştir. insanlara hep iyiliği emreder onların dünyadan göçseler de bıraktıkları.. adlarına anlatılanlar..

              Ama bazı büyük şahsiyetlerin ise hayatları dejenere edilmiş hayatlarıyla ilgili öyle uydurmalar olmuştur ki neredeyse gerçek kişiliğini ortaya koyup ondan istifade imkansızlaşmıştır

              İsa a.s. bunlardan biridir. Eğer Kur'an İsa a.s.'ın bir Peygamber olduğuna şahitlik etmese belki de biz onu buda gibi görebilirdik (haşa.) hatta buda'nın da aslında zamanında böyle bir put olmadığını ve peygamber olduğunu söyleyenler de var..

              Şimdi Mevlanayı müslüman kafir herkes seviyor. Batıda derslerde okutuluyor. Hümanizmin en büyük örneği olarak görülüyor.

              Mevlana gerçekten de bir hümanist miydi yoksa o da Ehlibeyte bağlı İslam sistem içnden hayata ve varlığa bakan ama evrensel hakikatleri o kadar güçlü dile getiren biri mi idi. Ki hiç kimse ondan müstağni kalmadı?..

              Yorum


                #8
                HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                Hazreti Mevlana, Haçlı ve moğol istilaları ile yer ile yeksan olmuş islam aleminde, müslümanların varoluşlarını ikamet etmek isteyen, bunu yaparken de ümmetin ortak değerlerine vurgu yaparak, mezhep ve meşrebine vurgu yapmadan, konjonktürün gerektirdiği durumlarda, zamanı islamın lehine çevirmeye çalışan bir bilgedir.

                Mevlanayı şii şii bilmiştir. Sünni sünni bilmiştir. Zaten haçlı ve moğol saldırıları ile yok olma durumuna gelmiş o zamanın islam aleminde başka türlü davranması da beklenemezdi.

                Moğol ve haçlı seferleri öncesi islam aleminin durumu ise, yoğun mezhepi çatışmaların yaşandığı bir dönem olduğu unutulmamalıdır.

                Birbirlerinin enerjilerini birbirlerini yiyerek harcayan islam dünyası, böylece moğal ve haçlıların önünde direnecek gücü bulamamış ve tarumar olmuştur. İlahi kader, sünnetullah, sanki müslümanların ne zaman nerede ne yapması gerekenleri bilmeyen müslümanlara ceza olarak haçlı ve moğolları adeta musallat etmiş.
                Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                Yorum


                  #9
                  HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                  Mevlana Celalettin Rumi tarih üstü bir insandır. Onun üzerine dünya üzerinde bizden fazla araştırma yapıldıgı da ortadadır. MEVLANA'yı aleviler,sünniler,şiiler ve bir çok din ve mezhebe sahip dünyanın dört köşesinden milyonlarca insan düşüncelerini ve açtıgı aydınlık yolu sahiplenmekdedir. Ki o kadar büyük bir ilim kapısıdır. Esas olan da şudur ki onun gönüllerde olması İLAHİ AŞKA ERMİŞ OLMASI. Kuran-ı kerim onun döneminde halka açık şekilde anlatılmış. İyilik güzellik hakikat dürüstlük vasıfları onun mesnevisindeki menkıbelerle hayat bulmuştur. Bugunda bizleri aydınlatan ENGİN BİR IŞIK DEMETİ halinde kuşaktan kuşaga sürmektedir...


                  ''Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
                  ister kafir, ister mecusi,
                  ister puta tapan ol yine gel,
                  bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
                  yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...''
                  HZ.MEVLANA


                  Bu kadar güzel bir sözden sonra alevi sünni putperes olmusun çok da önemli degil. İşaret ettigi Allah yolundaki manevi aydınlıgı ne kadar yakalayabiliyoruz önemli olan budur. Mevlana efendimizin mekanı cennet nurlu aydınlık dolu eserleride bizlere aydınlanma yolunda rehber olsun...

                  ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

                  Yorum


                    #10
                    HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                    ama bu sözler şimdi gel her türlü melanetini bizim korumamız altında sürdür anlamında alıyorlar.. ve hümanizm/insanı merkeze alan bir sistemde, merkezde Allah bulunmaz. Bu da müslümanın savunacağı bir sistem değildir..

                    Mevlana bir hümanist miydi?

                    Yorum


                      #11
                      HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                      mevlananın mushethcen hıkayeleri de var kitaplarında...oyle kı burada yazsam banlanırım

                      Yorum


                        #12
                        HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                        [quote author=NESIMI link=topic=19128.msg115483#msg115483 date=1295387908]
                        Önce Konya halkı sonrada taki Osmanlıı padişahı murat han duyana kadar saraya ulaşir... Sonrası malum içki o dönemde yasaklanmiştir.'' Mevlananın makalatında bu şekilde yine Elif Şafak'ın Aşk adli eserinde farklı boyutu ile Mevlananın ne kadar engin büyük bir tasavvuf ehli oldugunu anlatir.........
                        [/quote]

                        hocam Mevlana yanlış hatırlamıyorsam osmanlı imp. kurulmadan önce yaşamıştı. bu hikayede bir yanlışlık var. murat han dediğiniz kendi içip başkasına yasaklayansa yanlış hatırlamıyorsam 17.yy. padişahıydı.

                        [quote author=Musavi link=topic=19128.msg115548#msg115548 date=1295453780]
                        mevlananın mushethcen hıkayeleri de var kitaplarında...oyle kı burada yazsam banlanırım
                        [/quote]

                        musavi kardeş bu söylediklerini, yanlış anlama ama ben daha önce tekfirci güruhtan da duymuştum. onlar içkiyi övüyor diye zaten bütün tasavvuf ehlini neredeyse tekfir ediyorlardı. bizler bu insanları araştırırken önce yaşadıkları dönemi ve halkın ilim seviyesini de dikkate almalıyız. bazen halk bizlerin şimdi kabullenemeyeceği türden sözlerle doğruyu anlıyordu ve mevlana gibi alimler bu tür örnekleri vermek durumunda kalıyordu. veya bazen bir hakikati sembollerle anlatmak durumunda kalıyorlardı.

                        Resulullah öğüt isteyen kimilerine namaz kıl dediği halde, kimlerine sabrı, kimilerine ise başka şeyleri tavsiye etmişti. oysa bu tavsiyelerin toplamı İslamı oluşturuyordu. ama bu insanların eksiklerine ve kapasitelerine göre konuşuyordu Resulullah. bazı hakikatleri direk söylerse kabul etmekte güçlük çekebileceklere karşı farklı konuşuyordu. hatta meşhur ebu zere söylediği "selmanın bildiğini bilsen" hadisi bunun en güzel örneğidir.

                        bizler alabileceğimiz kadarını öğrenebiliyoruz. zamanla bu seviyemiz artıyor ve başka hakikatleri öğrenme zamanı geliyor. 1. sınıfa giden çocuk dört işlemi bilmezken, lisedeki logaritma öğreniyor. bu yüzden öğretmenlerin öğretme teknikleri de öğrenciye göre değişiyor. mevlana ve diğer alimleri böyle değerlendirin.

                        ayrıca sizin bahsettiğiniz o hikayeleri ben eminim ki mesela Şehid Mutahhari de okumuştur ama mevlanadan örnekler vermeye ve onu övmeye devam etmiştir.
                        KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                        Yorum


                          #13
                          HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                          BEN BİRŞEY DEMEDİM SADECE MUSTHECEN HIKAYELER VAR DEDİM

                          Yorum


                            #14
                            HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                            Mevlana yaşadıgı dönem içersinde bulundugu siyasi ortam anadolunun iç çekişmeler ve buhranlar içersinde oldugu bir dönemdir. Mevlana Celalatddin Rumi bir padişah degildi fakat tüm insanların gönüllerinde taht kurmuştur. Sıkıntılı bu dönemlerde insanlara umut aşılamiş gönülleri yıkmadan GÖNÜLLERE GİRMEYE çalışmıştır. 800 yılı aşkın süredir bizlere ulaşabiliyorsa bu onun ne kadar hoşgörülü bir insan oldugunun beyanıdır. Hümanist düşüncede insan merkezdedir. Merkezi insanı alan hümanist düşünce ancak insanın kendisini ve karşisindakini sevmesi ile başlar. Mevlana efendimizin bunla ilgili güzel bir anekdotu vardır...

                            Mevlanayla ilgili kısa bir hikaye ;
                            Mevlana akşam namazına gidecektir fakat geç kalmak üzeredir.Çabucak abdest alarak yola koyulur fakat dar bir sokaktan geçerken karşısına boylu boyunca yatan iri bir köpek çıkar. Hayvan yolu kaplamıştır ve huzurla uyumaktadır. Mevlana köpeği rahatsız etmek istemez fakat geçemezde.Çömelir köpeğin önüne tefekküre dalar. Durumu gören bir adam kızgınlıkla kovalar köpeği.Hayvan inleyerek uzaklaşır oradan.Mevlana üzüntüyle döner adama ve "NEDEN İNCİTTİNİZKİ!BİZ DAHA ÇOK BEKLERDİK." der.


                            Şimdi biz sokagın ortasında yatan köpegi kaldıran insanda ''insan sevgisini görebilirmiyiz'' . İstedigi kadar namaz kılsın oruç tutsun bu adam nafile. İnsanı insan olarak görüp hayvanı hayvan olarak görmeyenden nasıl insanlık yada Allah'ı anlamasını düşünebiliriz. Sonra bu köpegi kaldıran en yüce duyguları barindiran yüreginde Kurandan hatim indirse ne fayda. Hayvanda insanda önce bir deger teşekkkül etmelidir. Mevlana bunu anlatmak istemistir. Ama zındık olan o hayvanı öldürür yeri gelir olur mu ‘’en güzel müslümanlık zarar vereni hayvanda olsa ortadan kaldırmaktır’’ demek ister. Peki bu aşamada insanlıgın tahakkuk etmesini bekleyebilirmiyiz.... İmkansızdır... ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v) bu anlamda düşünürsek köpegi Allah'ın yarattıgı bir varlık gibi görmeyip yok sayan insan acaba ne kadar insanlıkdan söz edebilir.

                            Şahsen ben hümanist bir ruha sahibim. Merkeze insanı koymusumdur. Şu sitedeki üyelerin hepside benim için birer degerdir. Hepinizinde Allah nazarında yeri ve önemi ayrıdır. Birinizin kalbini incitsem sorumlusu benim yada aynı incinmeyi yaşarsam yine aynısı geçerlidir. Yani neye göre merkez alıyoruz önemli olan odur? Hakikate erebilmek. Herkesi sevip sayıp insanca kimseyi kırmadan incitmeden Hacı Bektaşi Velinin ''İncinsende incitme'' felsefesini esas alarak. şimdi illaki soranlar olacaktır hem hümanist hem Allah'a ulaşmak. İncinsende incitme sözü kimin için sölenmiştir. Toplumda yaşayan biz insalar için. Bİzlerde ömrümüz yettigi kadar yaşayacagiz. Ölüm hepimiz için ama hepimizde yaptıklarımızdan mesulüz. Kırdıysak cezasını kırıldıysak da onun sormlulugunu üzerine düşenler verecektir.

                            Tarih ve düşünce sisteminini incelerken de dönemine göre yanılgıya düşmemeliyiz. Hümanist ruhu Ortaçag karanlıgında düşünürsek ;yaşanan buhranda insanlar kiliselerden insanı merkez alan sistemlere geçiş yapmışlardır. İnsanı merkez alirkende zaten yüce yaratıcıyı ALLAH'ı saf dışında bırakmışlar. Öle bir hümanist düşünce zaten bizim düşünce sistemimiz de ne Hacı Bektaşi Veli ne Yunus Emre’de nede başka bir gönül erinde vardır. Olması da imkansızdır. Amacımız zaten Allah Muhammed(s.a.v) Hz.Ali ve yüce Ehli_Beyti’nin nuruna hasıl olmak degilmidir....

                            Allahdan geldik Allah’a gidiyoruz. Çıkış noktamızda Yüce Allahdır ulaşacagımız da Yüce Allah’dır….
                            ''Bi kişinin kalbini kırmak ,yetmiş iki kere Kabe'yi yıkmakdan daha günahdır.'' Hz.MUHAMMED (s.a.v)

                            Yorum


                              #15
                              HADDİNİ AŞMANIN ZARARI (MEVLANA)

                              [quote author=Musavi link=topic=19128.msg115560#msg115560 date=1295466298]
                              BEN BİRŞEY DEMEDİM SADECE MUSTHECEN HIKAYELER VAR DEDİM
                              [/quote]

                              Musavi kardeş, kendiniz söylemiştiniz, iktibas çevresi ile bir zamanlar birlikte olduğunuzu. Sanırım o birliktelikten izler taşıyorsun gibi. Mesnevideki hikayelerin maksadı müstehcen hikaye anlatmak değil, yaşanan olaylardan insanlara dersler sunmaktır. Tıpkı Kuranı Mecidin Hazreti Yusuf a.s. kıssasını anlatması gibi. Yoksa Kuranda mı müstehcen kıssa anlatıyor.
                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X