Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Bir Zihin Kontrol mağduru anlatıyor...

    İslam İnkılabına karşı global emperyalizm, ülkemizde bütün klasik ya da yarı modern bütün sünni çevreleri islam inkılabı karşıtlığı çerçevesinde organize etmişti.

    Buna karşılık, devrimci bir köklü geçmişe sahip olmasa bile, fıtri bir dine bağlılık ve fıtri bir zulme karşı oluş ruhu ile bu ülkede din düşmanlarına karşı verilen mücadelelerin simgeleri olan Şeyh said Palevi ve Üstad Bediüzzamanın mücadelesi anadolu toprağında islami devrim kıvılcımlarını bu topraklara ve insanların ruhlarına ekmişti.

    Bu kıvılcımların neşvu nema bulduğu ruhlar, işte, evrensel istibarın bütün çabalarına, onca fitne ve fesadına rağmen İslam İnkılabına lebbeyk demişti.

    Bu arada eşyanın tabiatındaki daimi ibtila devam ettiğinden, bu yolda nice insanlar nefislerinin, heva ve heveslerinin, efendi ve hocalarının ve onların yanlışlarının kurbanları oldular. Yani bu sefer sorun inkılapçı müslümanlarda idi.

    Rejimle mücadelenin zemininin vahhabi kültürü olarak temayüz ettiği bu yıllar ne yazık ki ortaya hem vahhabi hem inkılabçı gibi türler ortaya koymuştu. İslam İnkılabı mektebi ile taban tabana zıt olmasına rağmen vahhabi kültürü ile yetişmiş nice genç insan bir yandan da islam inkılabı heyecanını taşıyor İslam İnkılabına müştak bir haleti ruhiye taşıyorlardı.

    Zamanla İslam İnkılabının nuru her türlü vesile ile temayüz edince vahhabizmden etkilenen bir kısım insanlar ya vahhabizmden yana tavır aldılar ya da vahhabizmi terkettiler.

    Vahabizmi terkedenler daha bir ihlasla islam inkılabı mektebine yönelirken, vahhabizmde direnenler çok kısa bir zamanda çözüldüler, liberalleştiler, dün söylediklerine taban tabana zıt hareketler tavırlar içerisine girdiler. Bir zamanlar küfür diye niteledikleri işleri bizzat kendileri yapmaya başladılar. Vahhabizm gerçeklere tosladı.

    Velhasıl bu adamlarda amerikancı islam kervanına katılmış oldular.
    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

    Yorum


      #17
      Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

      İslam İnkılabı bütün dünyada olduğu gibi bütün insanlık üzerinde de önemli etkiler bıraktı. Öyle ki insanlar bu etkinin İslam İnkılabından dolayı olduğunu bile bilememeyecek tarzda.

      Her insan, grup, cemaat, kitle, ülke, bölge bir şekilde etkilendi. Elbette İslam İnkılabının en fazla etkilediği kesim bu inkılabı gerçek anlamda anlayıp ona karşı çıkanlarla ona destek olanlarda olduğu aşikardır.

      İslam inkılabının insanların mayaları, ihlasları, o insanların Allaha yakınlık ve uzaklıkları, dostları, düşmanları, çıkarları, zevklerine göre de etkileri oldu.

      Mesela bir kısım insanlar arap tağuti rejimlerinin rabıtasından beslenen alimlerin nemalandığı gibi, onlarda islam inkılabından çıkar beklediler.

      Bazıları hizmet bizden, para sizden stratejisi ile irana gittiler, sözümona islami çalışmalarında kullanılmak üzere finans kaynağı temin etmek istediler. İran İslam Cumhuriyeti devasa bir devlet. Bu para karşılığı hizmete talip olanlara istedikleri ücreti nasıl temin ettikleri konusu ayrı bir konu. Vahhabizmden etkilenipte rabıtaya takılmayan çoğunuda medrese hocalarının oluşturduğu bu zatlar rabıtanın inkılap düşmanlarına verdiği ücreti, kendilerini inkılap dostu gördüklerinden islam inkılabından talep etmişlerdi.

      Bu adamlara İrandan büyük ihtimalle sivil yapılanma va vakıflardan gönderilen ücretler devam ettikçe kendilerince İslam inkılabına hizmet sadedinde kendilerince çalışmalar yaptılar. Ancak bu insanlar islam inkılabı adına sadece ismini biliyorlardı. İslam İnkılabına muhabbetleri ilahi ahkamı, şeriati ğarrayı hakim kılmasından duydukları muhabbetten öte geçmiyordu. Ne devrimden, ne sosyal vakalardan, ne toplum psikolojisinden bir şey anlamıyorlardı.

      Bu yüzden İslam İnkılabını idrak etmiş müdrik ulema karşısında farklı bir konuma geldiler. Çünkü eylem ve söylemleri ile inkılabı yansıtmaktan uzak idiler. İslam inkılabı toplumda inkılabi çevrelerde anlaşıldıkça bunların yüzeyselliği sığlığı anlaşılıyordu. Bunlar ise bu sığlıklarını savunmaya, islam inkılabı bağlamında topluma yayılan bilince karşı çıkıyorlardı.

      Zamanla bunların islam inkılabına güya dostluklarının ucunda bir de ücretin olduğu anlaşılınca bu durum inkılabın sorumlularının haberdar olmasının sağlanmasına kadar sürdü. Bu yüzden bu durumda hüccet tamam olduğunda bunlara akan finansman kaynağı kesiliyor, bu kesinti üzerine bu güya inkılap dostları hemen islam inkılabına sırt çeviriyor, hemen toplumda islam inkılabı aleyhine çalışmalara başlıyorlardı.

      Kardeşlerimiz için bu söylenenler birer hikaye gibi glemesi muhtemeldir. Ancak anlatılanların bir arka planı, bir gerçeği, olayların kahramanları velhasıl herşeyi fiilen vardır ve şimdilik biz de mahfuzdur.

      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

      Yorum


        #18
        Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

        devamini bekliyoruz kardesim
        emeginiz icin Allah razi olsun


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #19
          Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

          Gayri islami rejim, İslam İnkılabının etkilerinden her zaman korktu ve daima bu etkileri kırma ve nötralize etmeye çalıştı.

          İslam inkılabına mezhebi bakışla yaklaşanları ta başından beri ayırmış, onları islam ınkılabı karşısında amerikancı islam yapısı olarak baştan organize etmişti.

          Rejmini üzerinde durduğu sorun, bu sefer islam inkılabına olumlu yaklaşanları islam inkılabından nasıl uzaklaştıracağı idi. Rejim kendi eliyle kurup örgütleyip diğer bütün illegal kürt hareketlerini onun vasıtasıyla sindirdiği pkk bölgede hem halkı islamdan ve dolayısı ile islam inkılabından uzaklaştırıyor, hem de marksist bir manifesto ile yola çıkardığı pkk militanları temizlemekte de sıkıntı yaşamıyordu.

          Güneydoğu bölgesinde, islam inkılabı heyecanı ile dolu bir kitle vardı. Bu kitle dindar halkın çocukları gençlerden oluşuyordu. İslam inkılabı onların gözünde zulme direnişin adresiydi. İslam İnkılabına yaklaşımları duygusal planda kalıyordu.

          Rejim adamları vasıtasıyla bu kitleyi kontrol etmeyi başardı. Bir zamanlar islam inkılabı muhabbeti ile dolu gençler, ya inkılaba düşmanr ettirildi ya da düşman olmayanlar ise balta ile satır ile tasfiye edildi. Bir kısmı ise kandırıldı, bu yapılanma tümüyle inkılapla hiç bir alakası kalmadığı halde halkın gözünde iran yanlısı imajını acımasızca kullanmaya devam etti.

          Bu rejim yapılanmasının bölgeye ve ülkeye korkunç kötülükleri oldu. Onlar sayesinde bölge halkı hem islama hem de islam inkılabına soğudu, pkk nın kucağına itildi.

          Rejim daha sonra bu yapılanma eliyle islam inkılabına muhabbet eksenli diğer islami hareketleri sindirmeye, yok etmeye, eritmeye karar verdi. İddiaları ise şuydu, Tek İslami Hareket. Parçalanmış bir hareketin başarı şansı olmaz deniyordu. Halbuki kimse onlarla ne başında ne sonunda birlikte değildi ki bir parçalanmadan söz edilebilsin. Bu hareket elbetteki bu düşüncesini kendisini kontrol eden rejimden almaktaydı, rejimin hedefide bütün inkılapçı müslümanları tek merkezden kontrol etmek istiyordu. Onların hedefi rejimin çarklarına uymayan, uzlaşmayan, rejime bağlı olmayan insanları, önderleri yok edip, onlara tabi cemaatleri rejime bağlı yapılanma içerisine sokup kontrol etmekti. Bu adamlar o zaman şöyle diyorlardı: Bakınız pkk nasıl ayakta kalmış ve mücadele ediyor, diğer bütün kürt hareketlerini DDKD, KUK, RIZGARİ gibi hareketleri yok etti, onların tabanlarına el koydu ve tek hareket haline geldi bu yüzden mücadeleye devam ediyor.
          Halbuki bilmiyorlardı ki, pkk yı rejim diğer bağımsız muhalf kürt örgütlerini yok etmek için bizzat kendisi kurmuştu. Aynı şeyi islami hareketler içinde düşünmüşlerdi, ancak Allahın izni ile bunu başaramadılar.

          İslam inkılabına gerçek anlamda sadık müslümanlar, bunların rejimle bağlantılarını deşifre edip halka ilan ettiler. Bütün hareketleri adım adım takip edilip komploları bertaraf edildi. ....

          Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
          Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

          Yorum


            #20
            Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

            Evrensel istikbar dünyanın her noktasında olduğu gibi ülkemizde de İslam İnkılabının etkilerini yok etmek için her türlü yola başvurdu.

            Ülkemizde, islam adına var olan ve topluma mal olmuş bütün cemaatler, yapılanmalar, organizasyonlar, aralarındaki onca farklılıklara rağmen bir tek ortak noktada birleştirilmeye çalışıldı: İran İslam İnkılabına Düşmanlık.

            Birbirlerini tekfir edebilecek kadar birbirinden uzak bütün fırkaların ortak noktası bu idi. Diğer taraftan bütün bunlara rağmen İslam İnkılabından ayırılamamış yapılanmalar ise, ya sızma hareketleri ile kontrol edilmeye çalışılıyor ya da kontrol edilemeyenler ise her türlü muhbirlik, casusluk ve fişleme hareketlerine maruz bırakılıyordu.

            Öte yandan İslam İnkılabını halkın gözünden düşürmek maksatlı olarak, gerçek anlamda İslam İnkılabına düşman hareketler icat ettiler. Bu hareketlere tabi olan insanlar islam inkılabı düşmanlığı ile eğitilip sokağa salındıkları halde, müslüman halka bunları İrancılar olarak tanıttılar, ve bu güruhta İrancı olduklarını, İrandan silah aldıklarını v ekafir türkiye cumhuriyeti rejimin çok kısa bir zamanda yerle yeksan edeceklerini tv ekranlarından ilan ediyorlardı.

            Böylece halkın islama, islam inkılabına ve islamın geleceğine ümitleri kalmasın isteniyordu. Çünkü ortaya sürülen güruh bütün görüntüsü ile halkın nefretini çekecek tarzda davranıyor özellikle halkın islama ve islam inkılabına nefreti sağlanacak tarzda hareket ettiriliyordu.

            İslam inkılabı düşmanı bu yapılanmaları örgütleyip halkın arasına saldıkları, bazı gruplarıda kontrol altına alıp halka reklamını yaptıkları halde, var oluş felsefesi, eserleri, tavır ve hareketleri ile islam inkılabına gerçek anlamda bağlı olan islami hareketi ise asla gandeme getirmiyorlar, halkın gözünden özenle saklamaya çalışıyorlar, tanınıp benimsenmesini her türlyü yöntemle engelliyorlardı.

            İnkılaba düşman olan adına da İrancı dedikleri yapılanmaların insanları reklam amaçlı kısa sürelerle tutuklayıp bırakıyorlar böylece halka, gerçek irancıların bunlar olduğu imajını vermeye çalışıyorlardı.

            Öte yandan gerçek bir inançla islam inkılabına sadık islami cemaat, rejimin her türlü zulmüne, işkencesine, takibine, mahrumiyetine maruz kalıyor, öğrenci evleri, kitabevleri, mescidleri, baskınlara maruz kalıyor, yakma, yıkma, engelleme, hapis ve her türlü sindirme hareketi uygulandığı halde ülkede hiç kimse, ne olup bittiğinden haberdar edilmiyordu. Ki muhtemeldir ki kardeşlerimiz de bu konuda hiç bir haber sahibi değillerdir.
            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

            Yorum


              #21
              Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

              yazinizin devamini bekliyorum kardesim....


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #22
                Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                1989 yılı adeta hendeğin kazıldığı ve insanların saflarının belirginleştiği yıllardı. Bütün dünya 1988 de İranın BM ateşkes kararını kabul edip savaşa son vermesi sebebiyle, İranı sanki, yenik, tükenmiş bitmiş bir ülke gibi görmeye başladılar. Bütün kafirler İslam İnkılabına son darbeyi her türlü yolla vurmaya hazırlanmışken, bütün münafıklar da İslam İnkılabına düşmanlıklarını alenen gösterdi kendilerini açığa çıkardılar. İşte tam bu sıralarda Salamon Ruşdinin Şeytan Ayetleri adlı romanı çevresinde fitne değirmeni oluşturdular.

                İslam İnkılabı bütün haşmeti ile bu densizliğe kalkışanlara savaş açtı. Bütün bu fitne hareketine destek olan ülkelerle diplomatik ve benzeri krizler yaşandı, büyükelçiler geri çekildi, adeta savaş açma durumuna geldi.
                Kafirler ve münafıklar 8 yıl süren savaşta iran halkının, yorgun, bitkin, bezgin ve inkılaba sırt çevirmiş halde olduğuna hükmediyorlardı.

                Gelişi devrim olan Yüce İmam Humeyni a.s. ın rihleti de bir devrim oldu. 30 milyona yakın insan onun yasına, cenaze merasimine katılarak İmamlarına yüzçevirmediklerini dosta düşmana gösterdiler.

                Bu olayların ülkemize de yansımaları oldu. İranın ateşkesle savaştan çıkması bazı inkılapçı çevrelerde hayal kırıklığına dönüştü, İslam İnkılabını eleştirmeye başladılar.

                İslam İnkılabı mektebi elhamdulillah ki anadolu coğrafyasında da hattı imamı esas almış islamidavet cemaati yoluna devam ediyordu. İnkılabi kültürün yaygınlaştırılması maksadıyla DAVET dergisi yayın hayatına başlıyordu.

                Varlıklarını inkılabi gençlere borçlu olan kimi çevreler de, kendi fikir ve düşüncelerini İslam İnkılabı haberleri ile harmanlayarak yayınlar yapmaya başladılar.

                İnkılabı seven gençlerde sevinmişlerdi, ne güzel islam inkılabını esas alan dergiler yayın hayatına başladılar diye.

                Ancak Davet dergisinde İslam İnkılabı ile ilgili FECR suresinin tefsirine diğer dergilerden eleştiri yöneltildi.
                İnkılabı mı Kurana uydurmak gerekiyor, Kuranı mı inkılaba uydurmak gerekiyor diye Fecr Suserisin İslam İnkılabı bağlamında tefsirine itiraz yönelttiler. Bu tefsiri cifircilikle suçladılar. Sonradan bu tefsirin İmam Humeyniye ait olduğunu anladıklarında baltayı taşa vurduklarını anladı ve özür meyanında yazılar yazdılar.

                Yayının inkılapçı müslümanlar arasında gereksiz polemiğe neden olduğu anlaşılınca Davet dergisi yayınına son verdi, tabii, fıtri tebliğ ve faaliyetlere devam edildi.

                Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                  ecriniz bol olsun kardesim
                  giris yapip katilimda bulunacak kadar vaktim olmadiginda dahi
                  buraya yazdiklarinizi mutlaka okuyor ve sonucu sabirsizlikla bekliyorum


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                    mehmetufukalp kardesim yazmaktan vazmigecti acaba


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                      Seksenli yıllar, iran İslam İnkılabı tanınıp anlaşılınca kendi yapılarına uygun görmeyen amerikancı islam kesimi islam inkılabının karşısında yer aldığı yıllar olurken, doksanlı yıllar, İslam İnkılabını benimseyen ya da benimsemiş görüntüsü verenlerin ayrışma yılları oldu.

                      İslami hareket görüntüsü altında, hedefleri halk olan, zalim yönetimlerin izalesine yönelik hiç bir çabayı bünyelerinde barındırmayan, vahhabizm kültüründen etkilenmiş yapılar da doksanlı yıllarda amerikancı islam saflarına katılıyorlardı.

                      Tabanlarını islam inkılabına sadık gençlerden zahmetsizce oluşturan kimi yapılanmalar da, tabanlarına ihanet içerisine girerek islam inkılabı ile yollarını ayırıyor, tabanlarını kaybetmeyecek tarzda yavaş yavaş saflarını belli ediyorlardı. Bünyelerinde islam inkılabına sadık, okuyan, anlayan, yaşayan bilen inkılabi gençliği çeşitli vesilelerle bünyelerinden atmaya, sindirmeye, yok etmeye çalışıyorlardı.

                      Doksanlı yıllar, seksenli yıllarda pkk yi dengelemek için rejimin oluşturduğu hizbikontra yapılanmasının, islam inkılabına sadık ya da sempati ile bakan cemaatleri ya yoketmek üzere tedhiş ve sindirme hareketlerinin başlamasına tanık oldu. Rejim bu organizasyon ile islam inkılabına sadık veya sempati ile bakan müslümanları hedef almıştı tümüyle.

                      Bu hareket, tabanına aldığı insanlara kitap dergi ve benzeri ilimle irtibat kuracak kaynakları yasaklıyor, ele geçirdikleri insanları tam bir mankurt haline getiriyor, tümüyle zihinsel kontrol kıskacında bir robot gibi kullanmaya başlıyordu.

                      Bölgede kendileri haricinde hiç kimseyi islami hareket olarak görmüyor, ancak hedef olarak islam inkılabını seven müslümanları görüyorlardı. Bu karanlık güruh bölgede tehdit, şantaj, kavga, dayak, yaralama, öldürme eylemleri ile tam bir sindirme hareketine başladı.

                      Daha önce pkk ile çatıştıkları için, bölge halkını kaybetseler bile türkiye kamuoyunda iyi bir imaj elde ettiklerinden, inkılapçı müslümanları sindirmek için pkk ile ateşkes yapıp, satorların ucunu müslümanlara çevirmeye başladılar. Artık bir müslüman ya camide, ya sokakta, ya namazda, ya çarşıda, ensesine inecek bir satırla bu dünyayı terkediyordu. Hedef seçilenlerin ortak özellikleri islami duyarlılıkları olan insanlar olmalarından başka bir şey değildi. Bu örgüt camileri işgal etti. Kuran okumaktan aciz insanlar camilerde insanlara kuran dersleri vermeye başladılar. Camilere namaz vakitlerinde bile insanlar engellenmeye başladı. Bu meyanda binlerce onbinlerce müslümanı katliam edip yok ettiler.

                      Bu insanların tabanı kendilerini rejimin yönlendirdiğinden haberleri yoktu. Çünkü onlara okuma, anlama, öğrenme yasaklanmıştı. Onlara sadece körükörüne ittaat öğretilmişti. Onlar da o kör itaatle islama hizmet ettiklerini sanıyorlardı. bu örgüt, askeri birliklerin yanında çalışma kampları oluşturdu. O kamplarda çeşitli askeri, gerilla eğitimleri aldılar. Bu tür hareketlerle de kendilerini diğer islami hareketlerden güçlü görüyor övünüyorlardı.

                      Halkın düğünlerini, mevlitlerini, cenaze törenlerini örgütsel hareketleri için bir zemin olarak kullanıyor, düğünlerde hareketin önde gelenleri halay çekerek insanlara bu güne kadar göremedikleri güya islami bir tebliğ yöntemi sunuyorlardı................

                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                        bu bilgiler bana cok enteresan geliyor
                        sagduyulu bir insanin deneyim ve gözlemleri olarak bu yazdiklariniz zihnimde önemli yer edinecek


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                          Siyasal Bilgiler fakültesindeki arkadaşlardan birisine kürt halkını rejimin kontrolüne sokmak için görev verilmişti. Diğerine ise islam inkılabından etkilenen islami duyarlılık sahibi insanları rejime entegre etme görevi. Bunlardan birisi a. öcalandır ki pkk eliyle rejimden bağımsız hareket eden kürt örgütlerini sindirerek pkk yı rejime, derin devlete, ergenekon yapılanmasına bağladı.
                          Diğer zat ise Hüseyin Durmaz dan başkası değildi. Nedense sonradan soyadını velioğlu olarak değiştirme gereği duymuştu.

                          Bu zat ise Diyarbakırda İlim Kitabevinde örgütlenmeye başlamıştı. Kitabevi Balıkçılarbaşı semtinde bir pasaj içerisinde sota sayılabilecek bir yerde idi. Direkt caddeye açılmıyordu kapısı. Kitabevi asma katlı idi, çoğu insan bitabevinin içeriden yukarıya açılacak ikinci bir katının olduğunu bilmiyordu. H. Velioğlu genelde ikinci katta, kitabevine gelenlerin haberi olmayacak şekilde bulunur, aşağıda konuşulanları takip ederdi.

                          Bu adamlar 1989 yılına kadar halka kendilerini İslam İnkılabına sempatizan olarak tanıttılar. Daha çok Mısır ihvanının takipçileriymiş izlenimini vermeyi de ihmal etmezlerdi.

                          89 dan sonra ne olduysa oldu, grup kitap ve dergi sansürüne başladı. Kitabevlerine dergi almıyorlar, sempatizanlarına dergilerden uzak durmalarını salık veriyorlardı.

                          O yıllarda oralarda bulunduğumuz için yaşananlara bizzat tanık oluyorduk. Ancak bu adamların hem islami inkılabı sempatizanı gözüküp hem de dergi kitap okumalarına sınır getirmelerine bir anlam veremedik ve biz bu sınırlamayı kabul etmedik ve hiç uymadık.

                          Çünkü onların dergilere kitaplara sınırlama getirip sansür uyguladıkları tam o zamanda islam inkılabı ile ilgili dergiler kitaplar yoğun bir şekilde yayınlanmaya başlamıştı. Bu grup bu hedeflerini takipçileri arasında çok sıkı bir şekilde uyguladı. O zamanlar İslami Davet ve Tevhid adlı dergiler yayına başlamıştı.

                          Biz bu sansürün rejim tarafından uygulandığını çok iyi biliyorduk. Çünkü hedef bu yapılanma ile islam inkılabına sempatizan olabilecekleri toparlayıp islam inkılabına soğutmaktı ki, bu dergilerde ne oluyordu. Bu dergiler İslam İnkılabını anlatarak rejimin kontrolündeki bu hareketin tabanının rejimi kontrol edenlere karşı uyanmalarına neden olabilirdi. ....................

                          Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                          Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                            Diğer zat ise Hüseyin Durmaz dan başkası değildi. Nedense sonradan soyadını velioğlu olarak değiştirme gereği duymuştu.

                            Bu zat ise Diyarbakırda İlim Kitabevinde örgütlenmeye başlamıştı. Kitabevi Balıkçılarbaşı semtinde bir pasaj içerisinde sota sayılabilecek bir yerde idi.


                            Bence bazı şeyleri editleyin Mehmet abi.
                            Sonra bu yazdığınız isimler ve verdiğiniz mekan isimleri başınıza iş açmasın...
                            "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                              acarmi dersin safamerve bacim?
                              mehmetufukalp kardesimiz bakalim ne diyecek bu konuda


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: Toplumsal Zihin Kontrolü Kıskacında Ülkemiz İnsanı (Mehmet Ufukalp'ten)

                                Evet, açması muhtemel.
                                Sonra Mehmet Ufukalp abiyi ergenekon dalgalarında görmeyelim
                                Mazallah ...
                                "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X