Ynt: Bir Zihin Kontrol mağduru anlatıyor...
İslam İnkılabına karşı global emperyalizm, ülkemizde bütün klasik ya da yarı modern bütün sünni çevreleri islam inkılabı karşıtlığı çerçevesinde organize etmişti.
Buna karşılık, devrimci bir köklü geçmişe sahip olmasa bile, fıtri bir dine bağlılık ve fıtri bir zulme karşı oluş ruhu ile bu ülkede din düşmanlarına karşı verilen mücadelelerin simgeleri olan Şeyh said Palevi ve Üstad Bediüzzamanın mücadelesi anadolu toprağında islami devrim kıvılcımlarını bu topraklara ve insanların ruhlarına ekmişti.
Bu kıvılcımların neşvu nema bulduğu ruhlar, işte, evrensel istibarın bütün çabalarına, onca fitne ve fesadına rağmen İslam İnkılabına lebbeyk demişti.
Bu arada eşyanın tabiatındaki daimi ibtila devam ettiğinden, bu yolda nice insanlar nefislerinin, heva ve heveslerinin, efendi ve hocalarının ve onların yanlışlarının kurbanları oldular. Yani bu sefer sorun inkılapçı müslümanlarda idi.
Rejimle mücadelenin zemininin vahhabi kültürü olarak temayüz ettiği bu yıllar ne yazık ki ortaya hem vahhabi hem inkılabçı gibi türler ortaya koymuştu. İslam İnkılabı mektebi ile taban tabana zıt olmasına rağmen vahhabi kültürü ile yetişmiş nice genç insan bir yandan da islam inkılabı heyecanını taşıyor İslam İnkılabına müştak bir haleti ruhiye taşıyorlardı.
Zamanla İslam İnkılabının nuru her türlü vesile ile temayüz edince vahhabizmden etkilenen bir kısım insanlar ya vahhabizmden yana tavır aldılar ya da vahhabizmi terkettiler.
Vahabizmi terkedenler daha bir ihlasla islam inkılabı mektebine yönelirken, vahhabizmde direnenler çok kısa bir zamanda çözüldüler, liberalleştiler, dün söylediklerine taban tabana zıt hareketler tavırlar içerisine girdiler. Bir zamanlar küfür diye niteledikleri işleri bizzat kendileri yapmaya başladılar. Vahhabizm gerçeklere tosladı.
Velhasıl bu adamlarda amerikancı islam kervanına katılmış oldular.
İslam İnkılabına karşı global emperyalizm, ülkemizde bütün klasik ya da yarı modern bütün sünni çevreleri islam inkılabı karşıtlığı çerçevesinde organize etmişti.
Buna karşılık, devrimci bir köklü geçmişe sahip olmasa bile, fıtri bir dine bağlılık ve fıtri bir zulme karşı oluş ruhu ile bu ülkede din düşmanlarına karşı verilen mücadelelerin simgeleri olan Şeyh said Palevi ve Üstad Bediüzzamanın mücadelesi anadolu toprağında islami devrim kıvılcımlarını bu topraklara ve insanların ruhlarına ekmişti.
Bu kıvılcımların neşvu nema bulduğu ruhlar, işte, evrensel istibarın bütün çabalarına, onca fitne ve fesadına rağmen İslam İnkılabına lebbeyk demişti.
Bu arada eşyanın tabiatındaki daimi ibtila devam ettiğinden, bu yolda nice insanlar nefislerinin, heva ve heveslerinin, efendi ve hocalarının ve onların yanlışlarının kurbanları oldular. Yani bu sefer sorun inkılapçı müslümanlarda idi.
Rejimle mücadelenin zemininin vahhabi kültürü olarak temayüz ettiği bu yıllar ne yazık ki ortaya hem vahhabi hem inkılabçı gibi türler ortaya koymuştu. İslam İnkılabı mektebi ile taban tabana zıt olmasına rağmen vahhabi kültürü ile yetişmiş nice genç insan bir yandan da islam inkılabı heyecanını taşıyor İslam İnkılabına müştak bir haleti ruhiye taşıyorlardı.
Zamanla İslam İnkılabının nuru her türlü vesile ile temayüz edince vahhabizmden etkilenen bir kısım insanlar ya vahhabizmden yana tavır aldılar ya da vahhabizmi terkettiler.
Vahabizmi terkedenler daha bir ihlasla islam inkılabı mektebine yönelirken, vahhabizmde direnenler çok kısa bir zamanda çözüldüler, liberalleştiler, dün söylediklerine taban tabana zıt hareketler tavırlar içerisine girdiler. Bir zamanlar küfür diye niteledikleri işleri bizzat kendileri yapmaya başladılar. Vahhabizm gerçeklere tosladı.
Velhasıl bu adamlarda amerikancı islam kervanına katılmış oldular.
Yorum