Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Detoks Diyeti

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Detoks Diyeti

    Geleneksel Çin Tıbbı Yin Yang
    Geleneksel Çin Tıbbının temel prensibi evrensel kutuplaşma kanunudur ve büyük yin yang kuramı olarak bilinir. İki bin seneden uzun bir süre önce yazılmış, önemli bir Çin tıp metni olan Sarı İmparatorun Dahili Tıp Klasiği'nde belirtildiği gibi eğer sıcak, (yang) ise, soğutmak (yin) gerekir; eğer boş (yin) ise, doldurmak (yang) gerekir.


    Tüm geleneksel Çin tıp uygulamaları dinamik kutuplaşma prensibi üzerine kuruludur. Bunu, kan ve doku kirliliğine uyarlarsak, eğer kirli (yang) ise, arındırmak (yin) gerekir. Eğer asidik (yang) ise, alkalik yapmak (yin) gerekir diyebiliriz.


    Ancak ne yazık ki, hayatın diğer ikilikleri gibi arınma işlemi de kirlenmek kadar kolay ve eğlenceli olmadığı için, bir çok insan kişisel temizlenmenin önemini göz ardı eder veya buna gerek görmez.

    Detoks günlük hayatımızda vücudurumu kirleten ve bizi mikroplara karşı savunmasız kılan toksinlere karşı en etkili savunmamızdır.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #17
      Ynt: Detoks Diyeti

      Detoks Diyetinde Suyun Önemi
      Su, evrensel çözücü ve Çin felsefesinde Tao'nun en kusursuz örnek sembolüdür. Lao Tze'nin Tao Teh Ching'de belirttiği gibi "hiçbir şey sudan yumuşak değildir / fakat nesnelere güç ve dayanıklılıkla saldırdığında / hiçbir şey ona dayanamaz". Su yeterli süre tanındığında, neredeyse tüm toksinleri çözüp, eriyik halinde tutup, atılım için başka bir yere taşıyabilir. Tıpkı şehir kanalizasyonu ve sanayi atık sistemleri gibi, su da atık maddelerin vücuttan çıkartılması için gerekli araçtır. Bu yüzden, detoks sürecinde dokulardan kana bırakılan tüm toksinleri ve artıkları eritip, nötrleştirip atmak için fazladan saf alkalik su içilmelidir. Su aynı zamanda besinleri yiyeceklerden çıkartıp onları kana taşıyan ve eriyik halinde hücrelere ulaştıran elementtir.


      İnsan vücudunun yüzde 70'ten fazlası sudan oluşur, kanın yüzde 90'ı ve beynin yüzde 85'i sudur. Kemiklerde bile yüzde 35 oranında su bulunur. Su, kanı ve dokuları temizlemek ve artıkları atmak için gerekli olduğu kadar, hayati sıvıların beslenmesi ve bütünleşmesi için de vazgeçilmezdir. Tüm bu fonksiyonları yerine getirebilmesi için yeterli miktarda su tüketilmelidir.

      Suyun enerjiyi ve bilgiyi taşımak için benzersiz bir kapasitesi vardır. Ayrıca vücudu temizlemek ve iyileştirmek için güçlü ve etkili bir araç olarak hassasiyetle programlanabilir. Elektroliz ve manyetik alanlar, ışık ve ses, oksijen ve bitkisel esanslar gibi değişik yöntemler kullanılarak suya enerji yüklenebilir ve belirli bilgi kalıpları yerleştirilerek, güçlü sağaltıcı temizleme ve iyileştirme özellikleri kazandırılabilir.


      Günümüzde herkesin suyu, temizleyici ve arındırıcı özelliklerini geliştirecek, dokularda hidrasyonu sağlama ve hücrelere besi ve tıbbi bitkisel özleri taşıma kapasitesini artıracak şekilde programlamak için yararlanabileceği, hem geleneksel hem de modern teknolojik yöntemler vardır. Su, dahili olduğu kadar harici kullanım için de sağaltıcılıkla programlanabilir ve her iki uygulama da herhangi bir detoks programı için çok yararlıdır.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #18
        Ynt: Detoks Diyeti

        Detoks Diyeti İle Drenajların Temizliği
        Herhangi bir detoks diyet programında boşaltım organları vücuttaki organlardan ve dokulardan çıkan birikmiş toksik atıkları işlemek ve dışarıya atmak için fazla mesai yapmak zorunda kalırlar. Boşaltım organları yanlış beslenme alışkanlıkları ve kirlilik yüzünden, zaten aşırı çalışmak zorunda kalmışken, detoks süreci yüzünden aniden kana, bağırsaklara, böbreklere ve cilde salınan extra toksin yükü üzerine eklenir. Bu yüzden detoks esnasında, atılımda maksimum verimi organlarda minimum toksik stresle elde edebilmek için, boşaltım organlarına tüm tamamlayıcı desteğin verilmesi çok önemlidir.


        Vücutta, toksik atıkların sistemden dışarıya çıkarıldığı dört ana drenaj bulunur; cilt, akciğerler, böbrekler ile mesane ve kolon.

        Günlük yaşamınızda, kanınız ve dokularınız kirlendikçe bu drenaj toksik kalıntılar, kurumuş mukoza salgısı, ölü mikroplar ve diğer biyo-atıklar tarafından tıkanır. Kolon açısından durum, mutfak lavabosundakine çok benzer; ardı ardına yağ katmanları, kısmen çürümüş yiyecekler ve diğer çöpler zamanla borunun duvarlarına yapışarak, pis suyun aktığı geçici daraltırlar. Bu yapışkan atık katmanı, toksinlerle ve mikroplarla dolu olduğu için kolon duvarlarından geçişme (ozmos) yoluyla kana karışarak kanı kirletir ve toksinlerin tümü vücutta dolaşmasına sebep olur.

        Toksik atıkların dört atılım organından onlara zarar vermeden drenajını sağlamanın çeşitli yolları vardır.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #19
          Ynt: Detoks Diyeti

          Hidrasyon Dehidrasyon

          Kronik su kaybı yani dehidrasyon, günümüzde tüm dünyada sık rastlanan bir durum haline gelmiştir. Amerikan halkının %75'inin kronik su kaybı durumunda yaşadığı tahmin edilmektedir. Diğer sanayileşmiş ülkelerdeki düzeylerin de benzer olması olasıdır. Vücuda susadığında "su iç" sinyali veren susuzluk refleksi, açlıkla karıştırılmakta ve araştırmayı teşvik ederek obeziteye ve yiyecek bağımlılığına sebep olmaktadır. Washington'da yapılan bir araştırmada, bir bardak suyun "gece atıştırmaları" nı ciddi boyutta aza indirdiği saptanmıştır.

          Dehidrasyon kronik bir kan zehirlenmesi durumu yaratır ve gündüz halsizliğinin, tembel metabolizmanın, depresyonun ve konsantrasyon zorluğunun temel sebeplerinden biridir. Aynı zamanda kanseri de körükler. Birkaç araştırma, ortalama insanın günde beş bardak saf su içerek kolon kanseri riskini %45, göğüs kanseri riksini %80 ve mesane kanseri riskini %50 azaltabildiğini göstermiştir. Başka bir araştırma da, günde sekiz bardak su içilmesinin sırttaki ve eklemlerdeki ağrıları önemli ölçüde azalttığını göstermiştir.


          Dehidrasyon baş ağrısı da olmak üzere kronik ağrıların ve kronik halsizliğin gizli sebebidir. Dehidrasyon kanı ve diğer vücut sıvılarını kurutur, bu da hücrelerin büzülmesine ve toksik atıklarını atamamalarına sebep olur. Hücreler doğru biçimde su aldığında genişler ve doğal olarak, kendilerini toksik atıklardan temizlemek üzere harekete geçer.

          Tüm vücut dokuları, vücudun değişik bölümleri hareket ettikçe birbirine sürtünen fasya (akzar) adı verilen zarflar ile kaplanmıştır. Bütün bu zarflar arasında, çeşitli organlar ve dokular birbirlerine temas ettiklerinde aralarındaki sürtünmeyi azaltmak üzere, bir su katmanı bulunmalıdır. Vücut susuz kaldığında bu fasyalar arası yağlanma katmanı da kurur ve bunun sonucunda oluşan dokular arası sürtünme, yangıya ve kronik ağrıya sebep olur. Bu, birçok insanın bugün yakındığı kronik ağrı sendromunun ana sebebidir ve aslında günde yeterli miktarda saf alkalik su içerek büyük ölçüde giderilebilecekken, toksik kimyasal ilaçlara milyonlarca dolar harcanmaktadır. Eğer iyonize mikro-kümelenmiş veya oksijenleştirilmiş su gibi özel oalrak enerji verilmiş sular içerseniz, hidrasyonun sağaltıcı etkileri daha da artar ve hızlanır. Bu yüzden, baş ağrısı da dahil olmak üzere her türlü kronik ağrı ve gündüz halsizliği için ilk çare, iyi kaliteli suyla günlük doğru hidrasyonu sağlamak olmalıdır.


          Günümüzde bütün dünyada insanlar tarafından tüketilen su, çıkardığından daha fazla toksik maddeyi vücutlarına taşımaktadır. Tipik çeşme suyu içinde klor, flor, alüminyum yanı sıra kurşun, kadmiyum ve nikel gibi çeşitli toksik ağır metaller barındırır. Bu, vücudun fonksiyonları için ihtiyaç duyduğu "yaşayan" suyun aksine, asit ve kimyasal katkılarla "öldürülmüş" sudur. Satılan şişe sularının da birçoğu daha iyi değildir ve bugünlerde pahalı gurme sağlık içeceği olarak sunulan sözde "maden suları"ndaki mineraller de hücrelerin özümsemek ve yararlanmak için ihtiyaç duyduğu iyonize, mikro-kümelenmiş formda değildir.

          Sadece alkalik su, kan ve dokulardaki asitleri nötrleştirebilir ve atılmak üzere taşıyabilir ve sadece alkalik mineraller vücuda faydalıdır. Negatif iyonlarla yüklenmiş su, serbest radikallere karşı güçlü bir antioksidan olarak işlevseldir ve hücrelerle dokuları dejeneratif hasarlara karşı korur, kandaki tüm toksinler artı elektrik yükü taşıdığı için negatif iyonlar tarafından nötrleştirilebilirler. İçtiğiniz suyu inceleyin, araştırın ve öyle için.


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #20
            Ynt: Detoks Diyeti

            Mikro Su
            Japonya'da yakın zamanda, sağlık çevrelerinde mikro su ve ya "yeniden yapılandırılmış su" olarak da bilinen alkalik, iyonize mikro-kümelenmiş su üreten bir aygıt geliştirildi.


            --------------------------------------------------------------------------------

            --------------------------------------------------------------------------------

            Bu, mutfak tezgahının üstüne koyulup herhangi bir musluğa bağlanabilen, büyük bir sözlük boyutlarında, ufak bir mekanizmadır. Su önce katı partikülleri ve mikroplardan arındırılmak üzere çok ince bir kömür filtresinden geçirilir ardından da platin kaplı iki titanyum levhanın bulunduğu bölüme aktarılır. Elektroliz yöntemi sayesinde sudaki alkalik mineraller bir levhada toplanırken, klor, flor ve ağır metaller gibi asidik elementler de diğer levhaya çekilir. Asitli su bir çıkış tüpü sayesinde musluğa boşalırken, alkalik su ayrı bir çıkıştan kullanım için alınır.

            Japonya'da mikro-su, kanser, bağışıklık eksikliği ve diğer birçok yıpratıcı durumun tedavisinde başarıyla kullanılmıştır ve şimdi de Batı'da da yaygınlaşmaktadır. Alkalik Ol yada Alkalik Öl isimli kitabın yazarı Dr. Theodore Baroody mikro-kümelenmiş suyu, klinik çalışmalarında tedavi aracı olarak kullanmakta ve "benim fikrime göre bu teknoloji önümüzdeki senelerde, sağlık hizmetlerinde çalışanların ve toplumun genel sağlık yaklaşımını değiştirecektir" diye belirtmektedir.

            Mikro-su Japonya'da barlar ve gece kulüplerinde tüm buzlar bu suyla üretilmekte ve içkiler bu mikrosuyla hazırlanmaktadır. Müşteriler ne kadar içki içerlerse içsinler, ertesi gün kendilerini akşamdan kalma hissetmediklerini söylemektedirler. Bunun sebebi, negatif yüklü alkalik mikro suyun, alkolün asidik yan ürünlerini nötrleştirmesi ve onları karaciğer, beyin ve diğer dokularda takılıp kalmadan vücuttan atmasıdır.


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #21
              Ynt: Detoks Diyeti

              Hidroterapi Detoks Diyetinde Cilt Bakımı
              Detoks sırasında cildin, atıkların çıkış noktalarından biri olması nedeniyle, ağır bir görevi vardır ve gözeneklerinden çıkan toksinlerle temas yüzünden kolaylıkla hasar görüp bozulabilir. Bu yüzden detoks diyeti süresince zarar görmesini engellemek ve lenflerden, kandan ve dokulardan atılan toksinlerin atılımını hızlandırmak için, cilde özel önem vermek gerekir.


              --------------------------------------------------------------------------------

              --------------------------------------------------------------------------------

              Vücudun içinin hafif alkalik olmasının aksine, cildin dış yüzeyinin, harici patolojenlerin istilasını engellemek için hafifçe asidik olması gerekmektedir. Vücuda içerden saldıran mikroplar, anaerobikken ve asidik ortamda var olabilirken, vücudun dış yüzeyine saldıran aerobiktir ve asitli ortama dayanamazlar; bu yüzden cildin pH değerinin hafifçe asidik olması gerekir.

              Birçok insan, içinde güçlü alkalik deterjanlar bulunan banyo sabunları ve şampuanlar kullanarak bu asit örtüsünü yıkarlar. Bu, cildi enfeksiyonlara, isiliğe ve tahrişlere karşı savunmasız bırakır. Bu yüzden normal ticari banyo sabunlarının ve şampuanlarının kullanımı azaltılmalı veya saf sebze özlerinden, yemiş ve bitkilerden elde edilen uçucu yağlar kullanılarak üretilmiş, kimyasal katkılar barındırmayan çeşitleri tercih edilmelidir.

              Diğer bir çözüm ise, banyonuzda bir kova mikro su cihazıyla üretilmiş iyonize asitli su bulundurup cildinizi ve saçınızı duştan sonra bu su ile durulamaktır. Bu su, filtrelenmiş, iyonize ve mikro kümelenmiştir ve dahili olarak kullandığınız alkalik versiyonu gibi, son derece saftır ve güçlü sağaltıcı özellikler taşır, saçlarınız ve cildiniz için antiseptik asitleştirici olarak işlevseldir.

              Detoks diyeti boyunca cildinizi korumanın ve toksik atıkların gözeneklerden atılımını hızlandırmanın en iyi yolu vücudunuzu ıslatmaktır; hatta bu, sadece deniz tuzu veya Epsom tuzu ve uçucu bitkisel yağlar eklenmiş sıcak suyla ayak banyosu bile olabilir. Tüm vücudunuzu ıslatma imkanınız veya evde küvetiniz yoksa, ayak bileklerinize kadar gelen tuzlu suyla yapılan ayak banyosu, toksinlerin lenf kanalları aracılığıyla ayaklarınıza indirip atılımını sağlamak için çok etkilidir.


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #22
                Ynt: Detoks Diyeti

                Deniz Suyu Deniz Tuzu Rafine Edilmemiş Tuz
                Deniz suyunun pH'si sağlklı kanınki ile aynıdır ve insan vücudunun gereksinimi olan tüm mineralleri ve iz elementlerini doğru oranlarda içinde barındırır. Bu yüzden deniz, özellikle modern diyetlerde eksik olan nadir iz elementleri açısından, insan vücudu için mükemmel bir mineral kaynağıdır. Ayrıca kanda ve dokularda asidozu engelleyen alkalik elementler için de zengin bir kaynaktır.

                Deniz suyunu hergün bir bardak saf suda seyreltip içebilirsiniz. Eğer denize yakın bir yerde bir detoks programına katılıyorsanız, detoks sırasında dokularınızdan atılan asidik atıkları nötrleştirmek ve programı desteklemek üzere gerekli mineralleri vücudunuza takviye etmek için, deniz suyu içmeniz çok iyi bir yöntemdir.


                Denizden gerekli iz elementleri ve alkalik mineraller için kaynak olarak yararlanmanın diğer bir yolu ise, tüm yemeklerinizde rafine edilmemiş deniz tuzu kullanmaktır. Bunun için en iyi seçenek kelt deniz tuzu olacaktır. Kelt kelimesi burada, Kuzey Fransa'nın Britanya kıyılarında bugün hala uygulanmakta olan, eski bir Kuzey Avrupa deniz tuzu toplama yöntemi anlaındadır. Bu yöntem tüm gerekli elementlerin ve önemli iz elementlerinin de sulu tortuda kalmasını sağlar. Salamura su veya ana içki oalrak bilinen bu sulu tortu, tuz güneş ve rüzgarla kuruyup toplandıktan sonra tuzlada kalan koyu kalıntı sudur. Bu sulu tortunun çoğu toplanan deniz tuzunda kalır ve gerçek Kelt deniz tuzuna, onu sıradan rafine tuzdan ayıran, karakteristik açık gri rengini ve hafif nemini verir. Kelt kelimesi günümüzde süpermarketlerde bulunan sözde deniz tuzundan farklı olarak, rafine edilmemiş ve doğal olarak toplanmış deniz tuzunu belirtir. Ticari olarak rafine edilmiş deniz tuzu ısıtılır, ağartılır, genelde kar beyazı olması ve topaklaşmaması için katkı maddeleriyle işlenir, ama bu işlem içindeki birçok gerekli besleyici elementi, özellikle de sulu tortudaki hayati iz elementlerin kaybetmesine sebep olur.


                Kelt deniz tuzu, içinde her biri insan sağlığı için gerekli olan 84 mineral ve iz elementi barındırır. Açık gri renk ve nemli kristaller, tuzdaki sulu tortunun barlığını belirten izlerdir. Vücuda tüm gerekli mineralleri sağlamanın yanı sıra, detoks ve gençleşmek için çeşitli faydalar sunar. İçinde, endüstriyel olarak işlenmiş sofra tuzuna katılan rafine iyottan farklı olarak, vücudu ortamdaki radyasyonun ve atmosferdeki radyoaktif serpintinin zararlı etkilerinden koruyan organik iyot barındırır.

                Günümüzde doktorlar, yüksek tansiyon riskini önlemek için insanlara tuz kullanımını azaltmalarını şiddetle tavsiye eder fakat bu tavsiye sadece, içinde anormal düzeyde yüksek sodyum barındıran ve aşırı sodyumu dengelemek üzere hiç sinerjik koruma faktörü bulunmayan, endüstriyel olarak işlenmiş sofra tuzu için geçerlidir. Çünkü sofra tuzundaki sodyum sertleştirilmiştir.

                Magnezyum insan sağlığı için en gerekli makro- minerallerden biridir fakat günümüzde Amerika ve Batı Avrupa'daki en zengin, gelişmiş ülkelerdeki insanlar bile, kritik bir magnezyum eksikliği çekmektedir. Magnezyum eksikliği kalp problemlerindeki ana faktördür ve Amerika'daki araştırmalar, ölümcül kalp krizi vakalarının yarısından fazlasının, zamanında yeterli magnezyum takviyesi ile engellenebileceğini göstermiştir. Magnezyum eksikliği anyı zamanda depresyona, uykusuzluğa,sinir bozukluklarına ve merkezi sinir sistemiyle ilgili diğer problemlere yol açar. Magnezyum detoks sürecinin vazgeçilmezlerinden çünkü magnezyum detoks işlemi sırasında ihtiyaç duyulan çok sayıda alkalik enzimin üretimi için gereklidir.


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Detoks Diyeti

                  Oksijenli Su
                  Metabolizma için gerekli yakıt olmasının yanı sıra, oksijen aynı zamanda vücut için bir temizlik aracıdır. Tüm toksinler, vücuttan dışarı taşınıp atılabilmeleri için ilk önce oksijenle birleşmek zorundadırlar. Oksijen, bakteri ve virüsleri öldürür, toksinleri nötrleştirir ve kanı, dokuları ve diğer hücreleri arıtır. Zararlı ve yararlı her türlü bakteriyi öldüren antibiyotiklerin aksine, oksijen sadece vücudu istila eden, anaerobik zararlı bakterileri yok eder, bağırsaklardaki ve diğer dokulardaki yararlı bakterilere zarar vermez.


                  Oksijen takviye etmek üzere, oksijenleştirilmiş su oluşturmanın en kolay yollarından biri, bir bardak suya birkaç damla hidrojen peroksit damlatmaktır. Hidrojen peroksit, barındırdığı ekstra oksijen molekülü haricinde suyla aynı moleküler yapıya sahiptir. Suda eritildiğinde her hidrojen peroksit molekülü, normal sıradan bir su molekülüne ve bir de serbest oksijen molekülüne bölünür. Bu serbest oksijen molekülü kana karışarak tüm dokulara ulaşır ve bütün vücudu arındırıcı oksijenle zenginleştirir. Hidrojen peroksidi oksijen desteği için kullanmaya başladığınızda, bir profesyonel sağlık uzmanına danışmanızda fayda vardır.


                  Detoks tedavisinde her gün düzenli alınan ufak dozda hidrojen peroksit, kana bırakılan toksinlerle baş etmek üzere vücuda oksijen desteği verir. Ayrıca salgınlar sırasında grip ve benzeri bulaşıcı hastalıklardan korunmak amacıyla, bu oksijenleştirilmiş sudan günlük dozlarda da alabilirsiniz. 1983 yılının sonbaharında, 11 milyon tavuğun ölümüne sebep olan kuş gribi sırasında içme sularına ufak miktarlarda hidrojen peroksit karıştırılan 1 milyon tavuğun hiç biri hastalanmamış ve ölmemiştir.


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Detoks Diyeti

                    Detoks Diyeti Yaparak Asitlerin Atılımı
                    Detoks programlarının en önemli stratejisi, asidik kalıntıları hafif alkalik olan kan, lenf ve diğer vücut sıvılarının içinden çıkartmaktır. Vücuttaki toksinlerin neredeyse hepsi asit formunu alır ve böylece kanın ve diğer vücut sıvılarının normal alkalik dengesini sağlamak için bunların nötrleştirilmesi ve vücuttan atılması gerekir. Geleneksel Çin Tıbbı'nda kan, lenf, safra ve diğer gerekli vücut sıvıları toplu olarak jing-yi yani hayati sıvılar diye adlandırılırlar ve jing-yinin durumu, özellikle de kan dolaşımını, kişinin hastalık veya sağlığıını belirleyen en önemli faktörler olarak kabul edilir.


                    Kan vücuttaki her hücrenin gereksinimlerini karşılar. Hücreyi besler, yıpranmış bölümlerini yeniler ve atıkları toplar. Kirli kanın çok az besin taşıdığı ve atıklarla zaten doymuş olduğu için hücresel atıkları alıp götürme görevini yerine getiremediği açıktır.


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Detoks Diyeti

                      Geleneksel Tayland Masajı Nuat Boran
                      Tayland masajı aslında Hindistan kökenlidir, ancak asırlar boyunca Çin'den, merdiyenlerdeki hassas noktalara akubası (acupressure - akupresür ) uygulamak gibi bazı teknikleri de benimsemiştir. Tayland masajı, dünyadaki en etkili ve kapsamlı masaj sistemdiri ve bu masajda derin doku masajı, yoga, akubası terapisi, eklem ve omurga çalıştırma ve endokrin bezlerinin doğrudan tetiklenmesi gibi teknikler bir arada kullanılır.


                      Vücudu çeşitli pozisyonlarda baş aşağı tutarak vücut sıvılarını hareketlendirmek için yerçekiminden bile faydalanılır. Tayland masajına özel diğer bir hareket ise, arter kapatmaktır. Bacaklara giden ana arterlere 3-45 saniye kadar elle basınç uygulanarak akış kesilir ve sonra aniden serbest bırakılır. Bu kan, damarların duvarlarındaki enkazı da sökerek güçlü bir dalga halinde bacaklara hücum eder ve tüm sistemdeki dolaşımı canlandırır.


                      Nuat boran olarak bilinen ve günümüzde Tayland'da hala uygulanan geleneseksel Tayland masajının seansı normal olarak en az bir saat, tercihen 2 veya 3 saat sürmelidir. Tayland'da geleneksel eğitim almış bazı yaşlı masaj ustaları iki saatten daha kısa süreli masaj uygulamayı reddederler çünkü bu terapi, çok yavaşça ve sistematik olarak tüm sistemi, vücudun bütün organları, bezleri ve dokuları ve enerjinin kanalları, şakraları ve alanları da dahil olmak üzere temizler, kuvvetlendirir ve tekrar dengeler.

                      Arter kapatma ve omurilik esnemesi gibi teknikler oldukça güçlü oldukları için art arda ve hızlı uygulanamazlar ve dolayısıyla bu da zaman alır. Sert ve yumuşak teknikler birbirlerini takip edecek şekilde uygulanır ve ehr temek değişiklikten sonra vücuda kendini ayarlaması ve tekrar dengelemesi için zaman tanınır. Her sağaltıcı masaj gibi Tayland masajından sonra da bir iki bardak saf su içilmelidir çünkü derin doku masajı vücutta bulunan toksik kalıntıların, atılım amacıyla kana ve lenfe bırakılmasına sebep olur.


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: Detoks Diyeti

                        Japon Shiatsu Masajı
                        Shaiatsu geleneksel bir masaj tekniğidir. Değişik noktalarla ilişkili organlarda özel sağaltıcı etki yaratmak üzere farklı akapunktur noktalarına başparmak veya parmak eklemleriyle derin doku basıncı uygulamayı temel alan Çin akubası tekniklerine dayanır.


                        Bu teknik ellerinden enerji yayma yani fa chi yeteneği geliştirmiş bir terapist tarafından uygulanırsa özellikle etkili olur çünkü hastanın enerji sistemine yollanan bir turbo şarj iyileştirici enerji akubasının sağaltıcı faydalarını artırır.

                        Son yıllarda shiatsu ve geleneksel tayland masajı Avrupa ve Kuzey Amerika'daki alternatif tıp uzmanlarının dikkatini çekmiş ve Batı dünyasından pekçok istekli genç şifacı Tayland'a ve Japonya'ya gelip bu eski iyileştirme sanatlarını, hünerli ustaların gözetimi altında öğrenmekte ve kendi ülkelerine döndüklerinde de profesyonel olarak uygulamaktadır.

                        Eğer detoks diyeti uyguladığınız çevrede kalifiye bir shiatsu veya geleneksel tayland masajı uzmanı varsa, günlük uygulamalarla detoks sırasındaki rahatsızlıkları azaltıp tempoyu hızlandırabilirsiniz.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: Detoks Diyeti

                          Nei-dzang İç Organ Masajı
                          Geleneksel çin tıbbında doğrudan iç organları uyarmak için taasarlanmış özel bir masaj türüdür. Nei-dzang toksik atılımını sağlar, organları ve bezleri onarır ayrıca yenilemek üzere kan dolaşımını ve enerjiyi organlara yöneltir. Nei-dzang yani iç organ masajı olarak bilinen bu masaj tekniğinde işaret, orta ve yüzük parmaklarının uçları karın boşluğuna bastırılarak masaj terapisi doğrudan iç organlara uygulanır. Bu basınç, durgun sıvıları temizler ve tıkanmış enerjileri yayar, toksik kalıntıları organ dokularından dışarı çıkartır ve tembel organların tekrar çalışmaya başlamasını sağlar.


                          Abdominal distasyon, su retansiyonu ve tutumu, tıkanmış bağırsaklar, pankreasta şişkinlik, gaz ve karaciğer tıkanmasında çok etkili bir yöntemdir. Nei-dzang masajı mutlaka karın boşluğundaki yumuşak dokularla çalışmak konusunda eğitilmiş bir terapist tarafından uygulanmalıdır.

                          Eğer iç organ masajı, ellerinden enerji yayabilen yani chi neidzang bir şifacı tarafından uygulanırsa sonuçlar çok daha verimli olur. Bu tür şifacıların elleri, Çince'de enerji bayrakları olarak adlandırılır, çünkü onlar enerji sistemlerinde dokunma basıncı ile sağlanan fiziksel terapinin etkilerini artırarak iyileştirici enerjiyi doğrudan rahatsız organların kanallarına yönlendirirler.


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: Detoks Diyeti

                            Çin Tui-na Masajı
                            Tui-na "bastır ve ovala" anlamına gelir. Başparmağın kökü veya işaret ve ortaparmakların eklemleri kullanılarak uygulanır. Tui-na masajında başparmak veya eklemle dokuya doğru derinlemesine tek bir basınç uygulanır ve daha sonra durgun enerjileri yaymak için yüzeye dairesel hareketlerle derhal ovalama uygulanır. Bu bastırma ve ovalama terapisi, ihtiyacı olan organlarla ilgili berlirli enerji meridyenleri ve sinir kanalları boyunca tekrarlanarak uygulanır.


                            Çalışmayan organlar ve toksik dokular, onları kontrol eden merdiyenler ve sinirler boyunca derin basınç uygulanarak harekete geçirilir ve toksinlerini atmaları, hücrelerini tekrar şarj etmeleri, sıvılarını bütünlemeleri ve fonksiyonlarını tekrar dengelemeleri sağlanır. Derin basınç ve ritmik ovalama, dokulardaki toksik atıkların serbest bırakılmasını sağlayıp onları atılmak üzere lenf sistemine sürer.

                            Tui-na masajı, sinir dokularındaki toksinlerin açığa çıkartılıp atılmak üzere lenf kanallarına boşaltılması konusunda özellikle etkilidir. Ağır metaller ve inorganik kimyasallar gibi vücuttaki en tehlikeli toksik maddeler, elektromanyetik potansiyeli yüzünden sinir dokusuna çekilirler. Vücudun doğal temizleme mekanizmaları bu ağır toksinleri pek kolay atamadıkları için, toksinler sinir sistemi rahatsızlığına hastalığına sebep olabilirler.


                            Geleneksel çin tıbbında tui-na masajının hsiao-er tui na adında ve küçük çocuklar için tui-na anlamına gelen özel bir türü vardır ve pediyatrik bir uygulama olarak geliştirilmiştir. Çoğu çocuk acı bitkisel karışımlar içmek istemez ve eğer bir doktor vücuduna akupunktur iğneleri batırmaya kalkarsa buna büyük tepki gösterebilir. Pediyatrik tui-na, çocukların kabul edeceği etkili bir tıbbi terapi uygulamak amacıyla, Geleneksel Çin Tıbbı'nın özel bir dalı olarak uygulanmaktadır.


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: Detoks Diyeti

                              Geleneksel Asya Ayak Masajı

                              Bütün Asya iyileştirmegelenekleri, sadece ana enerji merdiyenleri ve sinir kanallarının ayaktaki terminallerine uygulanan özel bir sağaltıcı masaj tekniği içerir. Batıda ayak terapisinin bu formuna refleksoloji denmektedir.


                              Geleneksel Asya ayak masajı teknikleri tui-na masajının derin doku baskısı ve yüzey ovalamasına benzer. Ayakta biten ana merdiyenlerin ve sinir kanallarının üzerindeki hayati noktalara uygulanır. 12 ana organ-enerji meridyeninden 6sının ayakta terminali vardır. Bu organlar; dalak, karaciğer, böbrekler, mide, mesane ve safra kesesidir. Ayrıca otonom sinir sisteminin ana kollarının da kökleri ayaklardadır. Ayakta belirli noktalara derin doku masajı uygulayarak ilgili organlarda ve bezlerde sağaltıcı etkiler yaratılabilir.

                              Geleneksel Çin Tıbbında sıkıştırılmış ve şekli bozulmuş ayak, ayaktaki sinirlere ve enerji kanallarına bağlı iç organlarda ve bezlerde kronik anomalinin sebebi olarak görülür. Bu terminaller sertleşen dokular ve kemik deformasyonları tarafından ezilir. Mesela karaciğerin görevi toksinleri kandan filtre etmektir ve böbrekler onları düzenleyen meridyenler ve sinir uçları ayakta eğer sıkıştırılmış ve bloke edilmişse, bu temizleme fonksiyonlarını yerine getiremezler. Sonuç olarak da, dokulardaki ve kandaki toksin düzeyi artar, vücut sıvıları artarak asidikleşir ve hastalıklar için uygun ortamı hazırlayan kronik kan zehirlenmesi başlar.


                              Modern batı tıp eğitimi almış Tayvanlı doktor Dr. Lee Shih-min son senelerde çin iyileştirme sanarına profesyonel anlamda ilgi çekmiştir. Senelerde batı tıbbını uyguladığı Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde modern allopatik tıbbın ve adikal ameliyatların saldırgan ve genelde sonuç vermeyen uygulamalarıyla çok sık karşı karşuıya kalmıştır. Bir süre sonra iğneler, bıçaklar ve ilaçlardan daha iyi yöntemler bulmak amacıyla eski geleneksel çin tıbbını araştırmaya başlamıştır. Bu şekilde ayak terapisini keşfetmiştir.

                              Derin doku masajını kendi kendinize uygulamanın kolay yollarından biri çıplak ayakla arnavut kaldırımı gibi düzgün yuvarlak taşların üzerinde yürümektir. Taş çiğnemek yani stai shir-tou olarak bilinen bu teknik binlerce yıldır Çin'de tüm Asya'da kendini iyileştirme terapisi olarak uygulanmıştır; etkileri hızlı ve güçlüdür, ayak dokularının derinlerindeki noktaları harekete geçirir. Bir veya iki metre kare yeni dökülmüş beton, boyutları erikten şeftaliye kadar olan düzgün yuvarlak taşlar yerleştirip betonun kurumasını bekleyin. Bu taşlardan derin doku masajı amacıyla faydalanmak için çıplak ayakla yavaşça üzerlerinde yürüyün ve ayağınızın altında hassas ve ağrıyan bir noktaya denk geldiğinizde, o ayağınızın üzerinde ileriye ve geriye yaylanın.


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: Detoks Diyeti

                                Şiropraksi Masajı
                                Şiropraksi ondokuzuncu yüzyılda batı tıbbının bir kolu olarak gelişmiş, etkili bir tıbbi terapi çeşidirir. Yumuşak ve derinlemesine sağaltıcı teknikleri sayesinde şiropraksi masajı çok popüler olmuştur.


                                Modern cerrahi ve allopatik ilaç tedavisi geliştiğinden beri, klasik batı doktorları şiropraksi terapiye vudu büyüsü muamelesi yapıp, hastalarına nadiren tavsiye etmişlerdir.

                                Halbuki Dr. Lee'nin geleneksel çin ayak masajı gibi, omurga masajı da sağlam bilimsel prensiplere dayanmakta ve tüm diğer modern tıp metodları işe yaramadığında, sıklıkla pozitif sonuçlar üretmektedir. Bu yüzden, herkes vücuttaki tüm ana eklemleri ve kemikleri düzene sokan ve bütün iskelet yapısını tekrar dengeleyen bu tedavi şeklini yeniden keşfetmekte ve kullanmaya başlamaktadır.

                                Özellikle boyun, omurga, belkemiği ve kuyruksokumunda yanlış hizalanmış kemikler, sinirleri ve enerji kanallarını sıkıştırıp bloke edebilir ve böylece ilgili organları ve bezleri enerjiden yoksun bırakıp onlardan beyne giden sinir sinyallerini engelleyebilir. Eklemleri ve bağları gevşeterek ve kemikleri hizaya sokarak iç ogranlara tekrar kan, enerji ve sinir sinyalinin serbest akışı sağlanır ve bu da organların kendini temizlemesine ve iyileştirmesine imkan yaratır. Uzun süren toksik süreçlerden sonra vücut, aşamalı olarak bedenin duruşunu bozuk kemikleri yerlerinden oynatır. Bu yüzden detoks diyetinden önce veya detoks diyeti yaparken, birkaç omurga masajı uygulaması bedenin temizlenme ve iyileşme mekanizmalarının daha efektif çalışmasını sağlar.


                                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X