Ynt: Nasıl Şii Oldum-11/Abdulgaım
Aziz kardeşlerim bu duygu ve düşüncelerle Azeri/Şii Camisine gitmeye başladım.Onların Hocasına ittiba ederek namaz kılmaya başladım.Elim bağlı bir şekilde...Tabi cemaat göz ucuyla beni süzüyor anlam vermeye çalışıyorlar.Onları izledim,abdest almalarını,kıyamda duruşlarını,rükuu ve sucudlarını.İlk dikkatimi çeken canlı bir cemaat oluşlarıydı,sesli salavat getirmeleri,namaz sonrası masumlara yapılan dualar v.s.Bilahare ismi Ahund Beharam olan hocaya varıp hal hatırdan sonra kendimi tanıttım.Caminin ortasında bulunan kocaman odun sobasının başında çayımızı(bazende tütünlerimizi) yudumlayarak sohbetlere başladık.Ben öncelikle tevhidi şuurun gelişmesi hususunda duruyor mezhep olgusunu önemsemediğimi,sosyal ve siyasi önceliklerin daha önemli olduğunu ifade etmeye çalışıyordum.Fakat Köyde okuduğum kitabında etkisi ile bizlere beşinci ve batıl mezhep olarak öğretilen Alevi/Caferi inancının aslında yabana atılmayacak dini mücadelelerle dolu olduğunu düşünüyor ve böyle bir inancın doğru olma ihtimalini göz önünde bulunduruyordum.Eğer böyleyse beni Allahın huzurunda muhasebe halinde kim kurtarabilirdi?Babam,Atam,sünni köyüm ve okuduğum İmam Hatip Lisesi hangisi benim yanlış bir yolu sürdürmüş olmam karşısında bana Hak huzurunda akıllı ve ikna edici cevap getirebilirlerdi?Bu nedenle tüm özgür vicdanımla bu Ahunda programlı ve planlı bir munazarayı başlatmam gerektiğine karar verdim ve bunu kendisine açtım.Oda tamam sen gün ve saatini belirle yukarda Hoca odasında oturur konuşuruz dediler.Allah Behram ağayı takvasını artırarak desteklesin!Biz Hocanın kitaplarla dolu Camideki Bürosunda başladık münazaralara.Abdest ayetinden,Namazların Cem inden,mübarek kerbela toprağına secde edilmesi,ezanlarında Aliyyun Veliyyullah denmesi,Namazda ellerin serbest bırakılması,sahih ve yalan hadisler,Hilafet ve İmamet hususu ve bu konulara yakın başka konular üzerine uzun sohbetler yaptık.Hoca benim iddia ve delillerime karşı benim dayandırdığım sünni tefsir ve sahihlerden cevaplar getirerek önümü tıkıyordu.Sünnilik olarak hayatımıza kök salmış olan ne idüğü belirsiz inanç sistemini sünnilerin el üstünde tuttuğu Kütübü sitte,Muvatta,Müsned,Riyazussalihin gibi kayneklardan deliller getirerek adeta ufalıyordu!Akıl,Kader,Rızk ve ecel gibi felsefi ve kelami hususlarda ikna edici cevaplar sunuyordu.İlahi nassları çok iyi biliyordu ve benim çemberim giderek daralıyor ve üzerinde yükseldiğim ait olduğum inanç arsası ayaklarımın altından kayıp gidiyordu.Ben karar ve ikrar noktasına geldiğimi hissediyordum.Ama böyle bir kararı nasıl verecektim,Sünni bir Hoca olarak böyle bir hayatı nasıl yaşayabilirdim.Diyanet ve Müftülük duyarsa ne yapardım,ailem nasıl karşılardı,sünnilere hocalık yapacak namaz kıldıracak ama kendim yaptıklarımın tersi şeylere iman eden biri olacaktım.Yüreğim sıkışıyor ve nefesim daralıyordu sanki.Karsın ıssız ve köhne Köyünde uzun kış gecelerinde bunları düşünmeye başlamıştım.
Aziz kardeşlerim bu duygu ve düşüncelerle Azeri/Şii Camisine gitmeye başladım.Onların Hocasına ittiba ederek namaz kılmaya başladım.Elim bağlı bir şekilde...Tabi cemaat göz ucuyla beni süzüyor anlam vermeye çalışıyorlar.Onları izledim,abdest almalarını,kıyamda duruşlarını,rükuu ve sucudlarını.İlk dikkatimi çeken canlı bir cemaat oluşlarıydı,sesli salavat getirmeleri,namaz sonrası masumlara yapılan dualar v.s.Bilahare ismi Ahund Beharam olan hocaya varıp hal hatırdan sonra kendimi tanıttım.Caminin ortasında bulunan kocaman odun sobasının başında çayımızı(bazende tütünlerimizi) yudumlayarak sohbetlere başladık.Ben öncelikle tevhidi şuurun gelişmesi hususunda duruyor mezhep olgusunu önemsemediğimi,sosyal ve siyasi önceliklerin daha önemli olduğunu ifade etmeye çalışıyordum.Fakat Köyde okuduğum kitabında etkisi ile bizlere beşinci ve batıl mezhep olarak öğretilen Alevi/Caferi inancının aslında yabana atılmayacak dini mücadelelerle dolu olduğunu düşünüyor ve böyle bir inancın doğru olma ihtimalini göz önünde bulunduruyordum.Eğer böyleyse beni Allahın huzurunda muhasebe halinde kim kurtarabilirdi?Babam,Atam,sünni köyüm ve okuduğum İmam Hatip Lisesi hangisi benim yanlış bir yolu sürdürmüş olmam karşısında bana Hak huzurunda akıllı ve ikna edici cevap getirebilirlerdi?Bu nedenle tüm özgür vicdanımla bu Ahunda programlı ve planlı bir munazarayı başlatmam gerektiğine karar verdim ve bunu kendisine açtım.Oda tamam sen gün ve saatini belirle yukarda Hoca odasında oturur konuşuruz dediler.Allah Behram ağayı takvasını artırarak desteklesin!Biz Hocanın kitaplarla dolu Camideki Bürosunda başladık münazaralara.Abdest ayetinden,Namazların Cem inden,mübarek kerbela toprağına secde edilmesi,ezanlarında Aliyyun Veliyyullah denmesi,Namazda ellerin serbest bırakılması,sahih ve yalan hadisler,Hilafet ve İmamet hususu ve bu konulara yakın başka konular üzerine uzun sohbetler yaptık.Hoca benim iddia ve delillerime karşı benim dayandırdığım sünni tefsir ve sahihlerden cevaplar getirerek önümü tıkıyordu.Sünnilik olarak hayatımıza kök salmış olan ne idüğü belirsiz inanç sistemini sünnilerin el üstünde tuttuğu Kütübü sitte,Muvatta,Müsned,Riyazussalihin gibi kayneklardan deliller getirerek adeta ufalıyordu!Akıl,Kader,Rızk ve ecel gibi felsefi ve kelami hususlarda ikna edici cevaplar sunuyordu.İlahi nassları çok iyi biliyordu ve benim çemberim giderek daralıyor ve üzerinde yükseldiğim ait olduğum inanç arsası ayaklarımın altından kayıp gidiyordu.Ben karar ve ikrar noktasına geldiğimi hissediyordum.Ama böyle bir kararı nasıl verecektim,Sünni bir Hoca olarak böyle bir hayatı nasıl yaşayabilirdim.Diyanet ve Müftülük duyarsa ne yapardım,ailem nasıl karşılardı,sünnilere hocalık yapacak namaz kıldıracak ama kendim yaptıklarımın tersi şeylere iman eden biri olacaktım.Yüreğim sıkışıyor ve nefesim daralıyordu sanki.Karsın ıssız ve köhne Köyünde uzun kış gecelerinde bunları düşünmeye başlamıştım.
Yorum