Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

    BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
    HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
    VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

    bundan sonra... günümüzde bir çok forumda şiaya iftiralar atılmaktadır. inşaAlalh bu iftiralara cevaplar verdikce bu başlıkta silerle paylaşacağım. işimde Allaha tevekkül ediyor ve yalnız Ondan yardım diliyorum

    #2
    İmam Humeyni Hindu Kökenli mi?

    [img width=367 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/iftira_khomeini.jpg[/img][img width=367 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/iftira_khomeini1.jpg[/img]
    vehahbielrin sanal alemde Şiiler aleyhine başlattığı iftira kampanyası çok geniş ve değişik konular üzerinde. ama dikkat edildiğinde imam Seyyid Humeyni r.a hakkında daha fazla belge yayınlandığını görmek mümkün. zira bu iftiraları yaynlar iftiralar sayesinden müslümanları İranda olan İslam İnkilabından ve Seyyid Humeyniden r.a soğutmak istiyorlar. bu iftiralardan biriside imam Seyyid Humeynin r.a -güya- hindu kökenli olduğu iftirasıdır. İran analiz yönetimi bu bilgiyi kendi sitesinde paylamıştır. işte link: İran analizden imam Humeyniye r.a iftira

    gördüğünüz Seyyid Humeyniye r.a mensup "Seher Duası Şerhi" adlı kitabın 9-cu sayfasıdır. iftiracılar burada Seyyid Ruhullah Humeynin r.a kendisinin hindu kökenli olduğunu söylediğini idda ediyorlar. hakikatte ise işaretlenmiş yerde şu ifadeler var "Seyyid Ruhulllah bin Seyyid Mustafa el Humeyni el Hindi" bunun anlamı ise Seyyid Humeyninin r.a babasının Hindistanda dünyaya geldişidir. çünkü eskiden şahıslara doрduğu yerin ismini soy isim olarak verirlerdi, örneğin bir kimse Mekke’de dünyaya gelmişse, ona el Mekki ve eğer Medine’de dünyaya gelmişse el Medinei ve eğer örneğin Necef şehrinde dünyaya gelirse, ona en Necefi lakabı verilir ve bunun gibi. Seyyid Humeyninin r.a babası da Hindistanda dünyaya geldiği için ona el Hindi lakabı soy isim olarak verilmekte idi. şimdi bu iftiracılara sormak gerek bir insan Hindistanda dünyaya geldi diye illa da Hindu mu oluyor? bu gün ehli sünnetin bir çok büyük alimi el Hindi lakabıya anılmaktadır. bu gün bile onlara el Hindi denmektedir, yani onlar Hindu mezhebinden midirler? kaldı ki, Humeyni r.a Seyyiddir ve Seyyidler Rasulullah Efendimizin s.a.a soyundandırlar.

    kaynak: Velayet

    Yorum


      #3
      Ynt: iftira kavşağı

      [img width=301 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/keshf2.jpg[/img]
      vehhabiler ve onların sitelerinden yararlanan İran analiz sitesi sanal alemde Şiiler hakkında türlü-türlü iftiralar yayınlamaktadırlar. bunlardan biri de imam Humeynin r.a haşa "Rasulun s.a.a tebliği başarısızdı" dediği iftirasıdır. Belgede gördüğünüz kitap "Keşful-Esrar" kitabının arapçaya çevirisidir. Müellif imam Humeynidir r.a Bu kitap İmam Humeyni tarafından 1942 yılında "Esrar Hezar sal" (müellif Ali Ekber Hukmizade) kitabına reddiye olarak farsça yazılmıştır. 1987 yılında dr. Muhammed el-Benderi adlı bir şahıs bu kitabı arapçaya çevirmişdir. Kitap Ürdünde, basılmıştır. melun Selim el-Helali ise bu kitaba talik yazmıştır. çeviri ne çeviri, talik ne talik, tahrif yalan-palan ve s.

      Kitabın müellifi imam Humeyni şia mezhebinden olduğu halde malum olmayan bir kimse bu kitabı arapçaya "çevirmiştir". Tüm, dehşetler de bundan sonra başlamakta. Lanetelenmiş çevirici bilgisizcesine çeviri etmiş. çeviriciden daha alçak olan talik yazansa ağzını açmış gözünü yummuş. Allahın laneti onların üzerine olsun.

      Yukarıdakı belgede tahrif olunmuş çevirinin 155-ci sayfası verilmiştir. Tahrif olunmuş çevirinin 155-ci sayfadakı metnin bir parçası:

      وواضح أن النبي لو كان قد بلغ بأمر الإمامة طبقاً لما أمر الله به وبذل المساعي في هذا المجال لما نشبت في البلدان الإسلامية كل هذه الاختلافات والمشاحنات
      والمعارك ، ولما ظهرت خلافات في أصول الدين وفروعه

      ……..ve açıktır ki, eğer Rasul s.a.a imamet meselesini Allahın ona emr etdiği gibi tebliğ etse idi…………

      2000 yılında basılmış hakiki çeviri:

      والواضح أن الإمامة لو تمت كما أراد الله ، وكما بلّغه النبي ، وسعى إليه لم تكن لتقع جميع هذه الاختلافات في بلاد الاسلام ، ولم تكن لتقع كل هذه الحروب وسفك الدماء ، ولم تكن لتحصل كل هذه الخلافات في أصول الدين وفروعه

      …ve açıktır ki, imamet meselesi Allahın irade etdiği, Rasulun s.a.a tebliğ etdiği ve çalışdığı gibi olsa idi……….

      Original farsça olan metin (135-ci sayfa):

      وبر روشن وواضح است كه أكر أمر إمامت بآنطور كه خدا دستور داده بوده وبيغمبر تبليغ كرده ودو كوشش در باره آن كرده بود جريان بيدا كرده بود اينهمه اختلافات در مملكت إسلامي وجنكها وخونريزي ها اتفاق نمي افتاد وإين همه اختلافات در دين خدا أز أصول كرفته تا فروع بيدا نمي شد

      …ve açıktır ki, imamet meselesi Allahın irade etdiği, Rasulun s.a.a tebliğ etdiği ve çalışdığı gibi olsa idi, İslam memleketlerində olan tüm bu ihtilaflar, savaşlar, kan akıtılması olmazdı, dinde üsuldan füruya kadar olan tüm bu ihtilaflar olmazdı.

      bu tahrif edilmiş arapça çeviri:

      [img width=408 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/kesh_tahrif.jpg[/img]

      ve bu da orjinal farsça:
      [img width=362 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/kesh_orjinal.jpg[/img]

      kaynak: Velayet

      Yorum


        #4
        Ynt: iftira kavşağı

        [img width=359 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/iftira_khomeini_ali_nabi.jpg[/img][img width=355 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/iftira_khomeini_ali_nabi1.jpg[/img]
        görmekte olduğunu imam Seyyid Humeyninin r.a telif ettiği "Misbahul Hidaye" kitabının 153-cü sayfasıdır. vehhabiler kitabın sayfasını internet sitelerinde yayarak imamın r.a bu sayfada "keşke Hz. Ali a.s peygamber olsaydı" dediğini idda ediyorlar. İran analiz yönetimi bu belgeyi kopyalayarak kendi sitesine asmış ve her zamanki "ahlak" ile Şiiler aleyhine türlü-türlü iddalarda bulunmuştur. işte link: İran analizden imam Humeyniye r.a iftira

        biz şimdi işaretlenmiş yerin çevirisini buraya asacağız. imam r.a diyor ki:

        Şeyhimiz ve İlahi öğretilerdeki Üstadımzı, Arif-i Kamil Şah Abadi (Allah sayesini bozmasının) şöyle diyordu: Eğer Ali a.s Resulullahdan s.a.a önce zuhur etmiş olsaydı, Resulullah şeriati zahir ettiği gibi o da ederdi ve Mürsel bir Nebi olurdu. Çünkü, o ikisinin ruhaniyette ve manevi ve zahiri makamlarda ittihadları (bütünlükleri) söz konusudur.

        görüldüğü gibi, İran analiz imamın r.a sözlerini sansürlemiş ve imamın r.a "keşke Ali a.s Rasulullahdan s.a.a önce zuhur edip Şeriati zahir etseydi" dediğini aktarmıştır. hakikatte ise imam r.a böyle bir söz söylemiyor aksine bir farz olarak "Eğer Ali a.s Resulullahdan s.a.a önce zuhur etmiş olsaydı" bunu neye dayanarak söylediğini de zaten açıklıyor "Çünkü, o ikisinin ruhaniyette ve manevi ve zahiri makamlarda ittihadları (bütünlükleri) söz konusudur" diyor. imamın r.a sonuncu cümleden kast ettiği "manevi makamlarda bütünlük" Mubahele (Ali İmran 61) ayetinde imam Alinin a.s Rasulullahın s.a.a "kendi nefsi" olarak tanıtılmasına, Rasulullahın s.a.a imam Aliye a.s "ya Ali, üzerimde ilahi vazifeyi yanlız ben ve sen yerine getire bilir" demesine dayanıyor.

        kaynak: Velayet

        Yorum


          #5
          Ynt: iftira kavşağı

          [img width=181 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/evailul.jpg[/img]
          şüphesiz vehhabilerin Şiilere isnat ettikleri iftiralarının en büyüğü Şiilerin Kuranın tahrifine inandığı iftirasıdır. ama bu taifeden iftira atmak, yalan nispet etemek dışında bir şey beklemek yanlış olur. unutmayalım ki, inandıkları, yolunu sürdürdükleri Muaviye imam Ali a.s hakkında öyle iftiralar atmıştı ki, halk imamın a.s camiide şehit olduğuna duyduğunda "Alinin camiide ne işi vardı? o namaz kılarmıydı?" diye şaşırıp kalmıştı. işte bu yüzdendir ki, onlarda kendilerine dayı bildikleri Muaviyenin sünnetini uyguluyor ve Şiilere iftira atıyorlar. bu iftiralardan biri de Şeyh Müfid r.a hakkındadır. gördüğünüz belge Şeyhin r.a "el Evailul Makalat" adlı kitabının 93-cü sayfasıdır. işaretlenmiş yerde Şeyh r.a “Ali Muhammedden s.a.a olan hidayet imamlarından a.s Kuranda noksan ve ziyadelerin olduğuna dair müstefiz rivayetler gelmiştir” diyor. ancak vehhabiler Şeyhin r.a daha sonraki sözlerini aktarmamış, burada kesmiş ve sanki Şeyhin r.a bu inancı benimsediği gibi bir görünüm vermeğe çalışmışlardır. İran analiz siteside bunu olduğu gibi kopyalamış, hatta değişik basım evlerinden çıkan aynı kitabı kendi sitesinde 2 kere yayınlamıştır. bu cevaptan sonra belki İran analiz yöneticileri utanır ve yazıları kaldırır ve ziyaretçi kardeşler hakikati göremezler diye sitenin resmini çektim. şimdi linkleri yerleştiriyorum ki, bu linkler sayesinde İran analiz sitesinde yayınlanan yalanı göreceksiniz:

          İran analizden Şeyh Müfide r.a iftira1
          İran analizden Şeyh Müfide r.a iftira2

          biz şimdi sadece Şeyhin r.a sözünün devamını aktarıyoruz ve yorumu sizlere bırakıyoruz:

          و قد قال جماعة من أهل الإمامة إنه لم ينقص من كلمة و لا من آية و لا من سورة و لكن حذف ما كان مثبتا في مصحف أمير المؤمنين (عليه السلام) من تأويله و تفسير معانيه على حقيقة تنزيله و ذلك كان ثابتا منزلا و إن لم يكن من جملة كلام الله تعالى الذي هو القرآن المعجز و قد يسمى تأويل القرآن قرآنا قال الله تعالى وَ لا تَعْجَلْ بِالْقُرْآنِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يُقْضى إِلَيْكَ وَحْيُهُ وَ قُلْ رَبِّ زِدْنِي عِلْماً فسمى تأويل القرآن قرآنا و هذا ما ليس فيه بين أهل التفسير اختلاف.
          و عندي أن هذا القول أشبه من مقال من ادعى نقصان كلم من نفس القرآن على الحقيقة دون التأويل و إليه أميل و الله أسأل توفيقه للصواب.

          Ehli İmamiden olan cemaat demiştir ki: Kur’anın sözünden, ayesinden ve suresinden hiç bir şey eksik değildir. ancak Alinin a.s Muahafında mevcut olan nazil olma hakikatlerini bildiren tevil ve tefsirlerden bazıları silinmiştir. Bunlar ALLAHın kelamı olan Kurandan olmasalarda sabit ve nazil olmuşlardı. Çünkü Kur’anın tevili de Kur’an adlanıyor. Allah Teala buyuruyor: "O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle. Sonra muhakkak onu açıklamak bize aittir" ve (bu Ayette Allah Teala) Kur’anın tevilini de Kur’an adlandırıyor. bu konuda ehli tefsr ihtilaf etmemiştir.

          benim görüşüme göre asıl anlamda Kur’anın sözlerinden bazı şeylerin silindiğini idda edenin fikri değilde yukarıda anlatılan bu fikir hakikate daha yakındır ve ben bu görüşe meyl ediyor ve Allahtan doğru görüş için tevfik diliyorum.

          Şeyh Mufid r.a, "el Availul Makalat", sayfa 81 (resimde 93)


          kaynak: Velayet

          Yorum


            #6
            Ynt: iftira kavşağı

            [img width=168 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/iftira_bahrelulum.jpg[/img]
            resimde gördüğünüz Şeyh Muhammed Bahrelulumun r.a telif ettiği "el İmametul İlahiyye" adlı kitabın 253-cü sayfasıdır. İran analiz yönetimi bunu alıp kendi sitesine koymuş ve "Şiiler Fatıma Kuranının Allahın hücceti olduğuna inanıyorlar" iftirasını atmıştırlar. işte link: İran analizden Şeyh Bahreluluma r.a iftira

            öncelikle bu zillet taifesine şunu hatırlatırız ki, Hz. Fatıma s.a Rasulullahın s.a.a kızı, imam Alinin a.s zevcesi ve Hz. Hasan ile Hz. Hüseyinin a.s annesidir. Allah c.c Tathir ayetinde Onun s.a ter-temiz olduğunu söylemiştir: "Ancak ve ancak Allah, ey Ehl-i Beyt, sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek diler"

            Rasulullah s.a.a Onun hakkında şöyle buyurmuştur: "Fâtıma, cennet ehli kadınlarının seyyidesidir", "Fâtıma benden bir parçadır. Her kim onu öfkelendir irse beni öfkelendirmiş olur"

            hiç olmazsa ananızı, babanızı, sizi sapıklığa sürükleyen alimlerinizi andığınız zaman nasıl saygılı oluyorsanız Hz. Fatımayı s.a andığınız zamanda öyle saygılı olun. şimdi… vehhabilerin işaretlediği sayfada şu ifadeler var:

            … ve yahut onun (Hz. Fatımanın a.s) "Mushafının" onların (imamların a.s) ilim kaynaklarından biri olması …

            yani Şeyh r.a Hz. Fatımanın s.a mushafının imamların a.s ilim kaynaklarından birisi olduğunu söyüyor. yani gerektiğinde imamlar a.s Hz. Fatımanın s.a mushafına başvurmuşlardır. görüldüğü gibi, burada "Hz. Fatımanın mushafı Kurandır" veya "müslümanlar için hüccettir", "her kes ona uyamalıdır" ve s. gibi bir şey yok. sadece Hz. Fatımanın s.a mushafının imamlardan a.s olduğu ve onların a.s ilim kaynaklarından birisi olduğu söylenmekte ki, bu bilinmeyen bir şey değil. Hz. Fatımanın s.a mushafı nedir, nasıl yazılmıştır ve s. gibi konular hakkında ise link bırakıyorum. merak edenler açıp okurlar:

            Hz. Fatımanın s.a Mushafı ve şianın Kuran inancı hakkında bilgi
            Hz. Fatımanın s.a Mushafı hakkındakı iftiralara cevap


            kaynak: Velayet

            Yorum


              #7
              Ynt: iftira kavşağı

              [img width=369 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/safi.jpg[/img][img width=326 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/safi1.jpg[/img]
              vehhabilerin Şiilere nispet ettikleri en büyük iftira Şiilerin Kuranın tahrifine iman ettikleri yalanıdır. daha önce Şeyh Müfid, Seyyid Ebul Kasım el Hoi, Şeyh Mekarim Şirazi hakkındaki iftiraları da bunu açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. işte Şiilerin Kuranın tahrifine inandıkları hakkındakı iftiralarından birisi de bu gördüğünüz belgedir. görmekte olduğunuz Feyz Kaşaninin r.a "es Safi" adlı tefsirinin 1-ci cildinin 49-cu sayfasıdır. Feyz Kaşani r.a tahrif hakkında olan hadisleri inceliyor ve "bu hadislere göre Kurandan imam Alinin a.s ismi, Ehli Beyt a.s lafzı ve bazı yerlerde munafıkların isimleri çıkarılmıştır" diyor. bu belgeyi İran analiz siteside ayen kopyalamıştır. işte link, isteyenler açıp baksınlar: İran analizden Feyz Kaşani'ye iftira

              ama melun vehhabiler her zamanki gibi sözü tam burada kesiyor ve gerisini aktarmıyorlar. biz şimdi merhum Feyz Kaşaninin sözlerinin gerisini de aktaracağız ve yorumu siz değerli okuyucularımıza bırakacağız:

              أنه على هذا التقدير لم يبق لنا اعتماد على شيء من القرآن إذ على هذا يحتمل كل آية منه أن يكون محرفا ومغيرا ويكون على خلاف ما أنزل الله فلم يبق لنا في القرآن حجة أصلا فتنتفي فائدته وفائدة الأمر باتباعه والوصية بالتمسك به إلى غير ذلك ، وأيضا قال الله عز وجل : وإنه لكتاب عزيز لا يأتيه الباطل من بين يديه ولا من خلفه . وقال : إنا نحن نزلنا الذكر وإنا له لحافظون فكيف يتطرق إليه التحريف والتغيير ، وأيضا قد استفاض عن النبي صلى الله عليه وآله وسلم والأئمة عليهم السلام حديث عرض الخبر المروي على كتاب الله ليعلم صحته بموافقته له وفساده بمخالفته فإذا كان القرآن الذي بأيدينا محرفا فما فائدة العرض مع أن خبر التحريف مخالف لكتاب الله مكذب له فيجب رده والحكم بفساده أو تأويله

              böyle olduğu halde bizim Kuranda olan hiç bir şeye itimadımız kalmıyor. Çünki bu halde tüm ayetlerin tahrif ve değiştirilmiş olduğu ihtimal ediliyor. Allahın indirdiği ile muhalif oluyor. Neticede aslen Kur’an bize hüccet olmuyor, faydasız oluyor, "Kurana tabii olmak", "Kurana sarılmak" emirleri anlamsız kalıyor. oysa, yüce Allah "Hâlbuki o üstün bir kitaptır. Batıl, ona önünden de ardından da gelemez", "Hiç şüphesiz zikri (Kur’an’ı) biz indirdik ve onun koruyucuları da gerçekten biziz." buyurmuştur. böyle olduğu halde tahrif ve değişiklik nasıl ola bilir? üstelik Rasulullah s.a.a ve imamlardan a.s müstefiz (mütevatirden aşağı azizden yukarı) olarak rivayet edilmiştir ki, "hadisleri Kurana sunun, Kurana ters olanı atın". Eğer elimizde olan Kur’an tahrif edilmişse o zaman hadisleri Kurana sunmanın ne anlamı var? biz diyoruz ki, Kur’anın tahrifine dalalet eden hadisler Kurana ters olduğundan atmalı ve onların mevzu ve yararsız olduğuna hüküm verilmelidir

              Feyz Kaşani r.a, "es-Safi", cild 1, sayfa 51


              kaynak: Velayet

              Yorum


                #8
                Ynt: iftira kavşağı

                [img width=186 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/4.jpg[/img]
                ABD-İsrail ve onların komutasında olan vehhabilerin müslümanları parçalamak, Şiilerle Sünnileri karşı-karşıya getirmek için Şiilere iftira atıyor ve yalan nispet ediyorlar. bu iftiralardan biride Şiilerin -haşa- tüm sünnileri kafir ve veledi zina olarak gördükleri yalanıdır. resimde gördüğünüz Seyyid Muhammed Şirazinin r.a telif ettiği "el Fıkıh" kitabıdır. işaretlenmiş yerde Şiilerden başka sünnilerde dahil her kesin kafir olduğu idda ediliyor. İran analiz yönetimi de bunu kopyalayıp kendi sitesine asmış. işte link: İran analizden Seyyid Muhammed Şiraziye r.a iftira

                biz şimdi işaretlenmiş yerin çevirisini veriyoruz:

                12 imam şiilerinden başka diğer şiilere gelince bir çok rivayet onların küfre düşdüklerine delalet etmekdedirler…

                görüldüğü gibi burada Ehli sünnetten söz edimiyor, sadece Şia olarak bilinen guruplar hakkında konuşuluyor. küfre düşen ve Şii mezhep olarak tanınanlara gelince, İsmailliler, Gulat, Aliyi ilahi ve s. gibi guruplar bunlardandırlar. bu gurupların bazıları Hz. Rasulullahın s.a.a son peygamber olmadığını, bazıları ise -haşa- imam Alinin a.s ilah olduğunu söyleyenlerdirler. ve bu yüzden de küfre girmişlerdir

                kaynak: Velayet

                Yorum


                  #9
                  Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                  Hoşgelmişsin Cevaplar için Allah razı olsun tüm gruptan...
                  "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                    Aziz Elmeddin Kardeşim! Bu bilgiler çok yerinde ve çok değerli bilgiler. Allah razı olsun.

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                      Bütün bunlar, kafirlerin, münafıkların, fasık ve facirlerin Kuran ve Ehli Beyt düşmanlarının, İslam İnkılabı düşmanlarının sonunun geldiğini ihbar ediyor. Emeği sebebiyle Elmeddin kardeşime ve ayni minval üzere emek veren bütün kardeşlerime minnet ve şükranlarımı arz ederim.
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                        [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=11244.msg69425#msg69425 date=1264144382]
                        Bütün bunlar, kafirlerin, münafıkların, fasık ve facirlerin Kuran ve Ehli Beyt düşmanlarının, İslam İnkılabı düşmanlarının sonunun geldiğini ihbar ediyor. Emeği sebebiyle Elmeddin kardeşime ve ayni minval üzere emek veren bütün kardeşlerime minnet ve şükranlarımı arz ederim.
                        [/quote]
                        Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                        İmam Ali (a.s)

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                          [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=11244.msg69425#msg69425 date=1264144382]
                          Bütün bunlar, kafirlerin, münafıkların, fasık ve facirlerin Kuran ve Ehli Beyt düşmanlarının, İslam İnkılabı düşmanlarının sonunun geldiğini ihbar ediyor. Emeği sebebiyle Elmeddin kardeşime ve ayni minval üzere emek veren bütün kardeşlerime minnet ve şükranlarımı arz ederim.
                          [/quote]


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                            [quote author=mikdat bin esved link=topic=11244.msg69427#msg69427 date=1264146912]
                            [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=11244.msg69425#msg69425 date=1264144382]
                            Bütün bunlar, kafirlerin, münafıkların, fasık ve facirlerin Kuran ve Ehli Beyt düşmanlarının, İslam İnkılabı düşmanlarının sonunun geldiğini ihbar ediyor. Emeği sebebiyle Elmeddin kardeşime ve ayni minval üzere emek veren bütün kardeşlerime minnet ve şükranlarımı arz ederim.
                            [/quote]
                            [/quote]

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: iftiralar ve zulümler kavşağında nur-u şia-i Ehlibeyt

                              [img width=280 height=525]http://velayet.files.wordpress.com/2011/01/iftira_hamenei1.jpg[/img]
                              görmekte olduğunuz Seyyid Ali Hameneiye ait olan "Ecvibetul İstiftaat" adlı soru-cevap şeklinde olan fıkıh kitabıdır. vehhabiler ve onlardan beslenen İran analiz sitesi Seyyid Ali Hameneinin "imam Alinin Alalhtan küçük olmadığına inanmaya cevaz verdiğini" idda ediyorlar. işte link: İran analizden Seyyid Ali Hameneiye iftira

                              işaretlenmiş yerin çevirisi:

                              Soru 319: "Hz. Ali a.s ilâh değildir, ama ilâhtan aşağı da değildir" diyen ve Aliyyullahiler olarak adlandırılan fırkanın hükmü nedir?
                              Cevap: Eğer Allah Teala’ya ortak koşmuyorlarsa, müşrik hükmünde değildirler.

                              vehhabiler bu fetvaya dayanarak Seyyidin -haşa- imam Alinin Alalhtan küçük olmadığına inanmaya cevaz verdiğini idda ediyorlar. oysa Seyyidin cevabında buna dair bir şey yoktur. çünkü Seyyid "eğer ortak koşmuyorlarsa, müşrik hükmünde değildirler" diyor. açıktır ki, her kafir müşrik değildir. mesela eğer birisi çıkıp "Ali a.s Rasulullahdan s.a.a üstündür", "Rasulullah s.a.a peygamber değil" ve s. gibi şeyler söylerse kafir olur ama müşrik olmaz. eğer "Rasulullah s.a.a veya imam Ali a.s Allahın ortağıdır" derse müşrik olur. Seyyidin de dediği budur. eğer onlar ortak koşmuyorlarsa müşrik değil ama eğer:

                              Soru 318: Aliyullahiler adında bir fırka vardır; Emir’-ül-Müminin Ali’yi a.s ilâh olarak kabul eden, namaz ve oruç yerine dua etmeğe inanan bunlar necis midir?
                              Cevap: Eğer Emir’ül-Müminin Ali’nin a.s ilâh olduğuna inanıyorlarsa, onlar ehl-i kitap olmayan gayr-i müslimlerin hükmündedir.Yani kafir ve necistirler.

                              Soru 327: Öğretmen olarak yaşadığımız köyün halkı Ehli hak fırkasına mensup oldukları için namaz kılmazlar ve biz onların yemek ve ekmeklerinden yemek zorundayız. Çünkü sürekli olarak bu köyde kalıyoruz. Bu durumda, bizim namazlarımızın bir sakıncası var mı?
                              Cevap: Eğer tevhidi, nübüvveti veya dinin diğer zaruri hükümlerinden birini inkar etmezler ve peygamber efendimizin risaletinin eksik olduğuna da inanmazlarsa; onların kafir ve necis olduklarına hükmedilmez. Aksi takdirde, onlara dokunulduğunda ve yemeklerini yerken taharet ve necaset hükümlerine riayet edilmelidir.

                              Soru 337: Oruç gibi dinin zaruri hükümlerinden birini inkar eden kimse kafir hükmünde olur mu?
                              Cevap: Eğer dinin zaruriyatından bir şeyi inkar etmesi, peygamberliği inkar etmek veya peygamber efendimizi yalanlamak ya da şeriatı eksik bilmek anlamına gelirse bu küfür (kafirlik) ve irtidat sayılır.

                              Seyyid Ali Hamenei, "Ecbivetul İstiftaat", Taharet kitabı


                              kaynak: Velayet

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X