Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmamların masumluğu meselesi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: İmamların masumluğu meselesi

    İlk olarak qom_u_aşk tarafından gönderildi
    Eğer Allah'ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azab dokunurdu. Enfal 68.

    Ama Ömer ise burada Peygamber s.a.a.'ten daha doğru, Allah'ın muradına uygun karar verdi..
    şimdi ayetten anladığım kadarıyla "aldıklarınıza karşılık" ibaresinden, "esirlerden alınan fidye" anlamı çıkıyor.
    ama halife ömer, esirlerin boyunlarını vuralım fikrini öne sürüyor...yani nasıl Allah'ın murad ettiği bir eylemi gerçekleştiriyor anlamadım? Allah:"esirleri öldürünüz" emri mi vermiş??

    diğer bir husus, eğer bu yaşanan olaydan önce esirlerden kelle parası/fidye vs. yani bir karşılık elde etmek Allah'ın haram kıldığı bir eylem ise, Rasulullah nasıl bu emre itaatsizlik ederek(sümmehaşa) böyle bir davranışta bulunuyor!!!


    Yorum


      #47
      Ynt: İmamların masumluğu meselesi

      [quote author=EbuTurk link=topic=17529.msg107097#msg107097 date=1286645342]
      rasulullah islam gelmezden önce hanif değil miydi? o ve ailesi puta tapmıyorduki!!! onlar tek ilaha inanan bir dine mensuptular ve bu yüzden rasulullah mağarada inzivaya çekilerek yaratıcısını düşünüyordu...putlara tapan müşrik toplumundan buna benzer hareketlerde bulunanlar yoktu
      [/quote]

      kutubi sitedeki hadislere gore haşa tapıyordu.bize gore tabiki tapmıyordu ama sunnilere gore tapıyordu

      Yorum


        #48
        Ynt: İmamların masumluğu meselesi

        [quote author=EbuTurk link=topic=17529.msg107098#msg107098 date=1286646147]
        İlk olarak qom_u_aşk tarafından gönderildi
        Eğer Allah'ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azab dokunurdu. Enfal 68.

        Ama Ömer ise burada Peygamber s.a.a.'ten daha doğru, Allah'ın muradına uygun karar verdi..
        şimdi ayetten anladığım kadarıyla "aldıklarınıza karşılık" ibaresinden, "esirlerden alınan fidye" anlamı çıkıyor.
        ama halife ömer, esirlerin boyunlarını vuralım fikrini öne sürüyor...yani nasıl Allah'ın murad ettiği bir eylemi gerçekleştiriyor anlamadım? Allah:"esirleri öldürünüz" emri mi vermiş??

        diğer bir husus, eğer bu yaşanan olaydan önce esirlerden kelle parası/fidye vs. yani bir karşılık elde etmek Allah'ın haram kıldığı bir eylem ise, Rasulullah nasıl bu emre itaatsizlik ederek(sümmehaşa) böyle bir davranışta bulunuyor!!!



        [/quote]

        burada size elim bir azap dokunurdu dediğine göre gunahın çok buyuk olması lazım.birde siz dunya metaını istiyorsunuz diyor peygamber aleyhisselam nasıl bu sözün muhatabı olsun peygamber dünya ya mı düşkündü ? bize sahabeyi kötülüyorsunuz diyenlerin peygambere isnad ettiklerine bir bakın.

        Yorum


          #49
          Ynt: İmamların masumluğu meselesi

          evet Ebu Turk aynen anladığınız gibi. Allah'ın muradı bedirde alınan esirlerin öldürülmesi yönünde yani Ömerin görüşü yönündeymiş Peygamberle Ebubekir yanılmışlar inen ayetle onun yasını tutuyorlarmış sünni rivayetlere göre..

          Nasıl değil mi? Ömer daha akıllıymış Allah'ın muradı doğrultusunda düşünmüş de Peygamber insanlara karşı Ebubekir gibi daha şefkatli olması sebebiyle bu zaafına yenilmiş.. Ama Ömer daha şiddetli ve adaletli olduğundan o isabet etmiş..

          Sünni inanca göre Peygamber hata ederse ki ediyor, bu durumda onun hata ettiği konularda bir başka sıradan insan hatasız olabilir. Bu durumda o konuda Peygamberden daha akıllı ve isabetli düşünebilir.. Hatta vahhabiler bunu biraz daha ileri götürerek bazı sünnileri bile (özellikle mealcileri) etkilemişlerdir ve derler ki aslında Peygamber kendini vahiyle bildirimeyen konularda eleştiren bir nesil, akla önem veren bir nesil yetiştirmek istiyordu.. derler. Bizim sünniyken katıldığımız sohbet halkasındaki hoca böyle diyor ordaki akılcılar da bununla gurur duyarak tasdikliyorlardı. İslam onlara göre akla o kadar önem veriyorlardı ki, bu uğurda Peygamberi bile eleştirebilen, aklına yatmadığı konularda ona sorular sorup onu sorgulayabilen bir akılcı nesil yetiştirmek ama kayıtsız şartsız vahye teslim ona bir nesil yetiştirmek istediğini söylüyorlardı..

          ayetlerin doğru mealleri incelendiğinde:

          almak diye genel bir ifade olduğu görülüyor. Böylece hem savaşta esir alma yani öldürmemek hem de esirleri serbest bırakma karşılığında fidye alma gibi her iki anlam da anlaşılabilir:

          Allah tarafından önceden verilmiş bir yazı (hüküm) olmasaydı, aldığınız şeyler yüzünden size büyük bir azap erişirdi... Enfal 68.

          Yorum


            #50
            Ynt: İmamların masumluğu meselesi

            [quote author=Musavi link=topic=17529.msg107099#msg107099 date=1286647616]
            [quote author=EbuTurk link=topic=17529.msg107097#msg107097 date=1286645342]
            rasulullah islam gelmezden önce hanif değil miydi? o ve ailesi puta tapmıyorduki!!! onlar tek ilaha inanan bir dine mensuptular ve bu yüzden rasulullah mağarada inzivaya çekilerek yaratıcısını düşünüyordu...putlara tapan müşrik toplumundan buna benzer hareketlerde bulunanlar yoktu
            [/quote]

            kutubi sitedeki hadislere gore haşa tapıyordu.bize gore tabiki tapmıyordu ama sunnilere gore tapıyordu
            [/quote]

            Musavi buna delil olan hadisleri yazabilir misin? Çünkü ben ehlisünnette Peygamberlerin (ibrahim a.s. hariç) putlara tapmadığı özellikle Peygamberimizin hiç bir zaman putlara tapmadığı görüşünün geçerli olduğunu biliyordum..

            Yorum


              #51
              Ynt: İmamların masumluğu meselesi

              Buhari başta olmak üzere bir çok kaynakta Abdullah b. Ömer ve bazı diğer ravilerden şöyle nakledilmektedir: "Allah Resulü, henüz kendisine vahiy gelmediği (Peygamber olmadığı) sıralarda, bir gün Beldeh dağının eteklerinde, Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl ile karşılaştı. Orada bir sofra açarak onu, içinde et de bulunan yemeğe davet etti. Zeyd o eti yemekten çekinip Resulullah'a şöyle dedi: "Ben sizin putlarınıza kestiğiniz etlerden yemem. Ben ancak Allah'ın ismi anılarak kesilen etlerden yerim." Bir diğer rivayette şu şekilde nakledilmiştir: "Resulullah, Ebu Süfyan b. Hars ile birlikte o etten yiyorlardı. Onlar, Zeyd'i de yedikleri etten yemesi için sofraya davet ettiler; ama o şu cevabı verdi: "Kardeşimin oğlu, ben putlar adına kesilen etten yemem." Hadisi rivayet eden şöyle ilave ediyor: "Artık o günden itibaren Resulullah da peygamberliğe seçilinceye kadar, putlar adına kesilen etlerden yemedi!"
              (Bu olayı nakleden bazı Sünni kaynaklar: Sahih-i Buharî, C.7, Putlar adına kesilen Bâbı, C.5, Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl Hadisi Bâbı, Müsned-i Ahmed b. Hanbel, C.1, 189, El-İstiâb (İbn-i Abd-il Birr), C.2, S.4, El-Ağânî (Ebulferec İsfahanî), C.3, S.120)

              Yorum


                #52
                Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                evet bencede aynen böyledir ve buda benim yada ehlisünnetin ''zelle'' fikrini destekler bir tefsir biçimidir.çünkü bunun dışında ne şiada nede başka akımlarda bu ayetlerin tatmin edici bir açıklaması olmamıştır..tıpkı abese süresinin ilk ayetleri gibi..hem kuranın zahirine hemde peygamberlerin mutlak masumluğunu kısıtlayıcılığına bundan daha güzel örnekler olamaz..

                ve yine bence şianın bu konuda olduğu gibi hemen hemen her konuda iler tutar bir görüşünün olmadığı konulara getirdiği yorumların sadece ve sadece ''ehlisünnet muhalifliği'' olsun diye zorlama yorumlar olduğu gerçeğinide destekler mahiyettedir..


                Esedullah;

                Kutsal Şia mektebi tertemiz imamlardan akla Kur'an'ın ayetlerine uygun o kadar sağlam rivayetler nakleder ki, Peygamberlerin masumiyeti konusu da bunlardan hariç değildir. Diğer ekollerin, Peygamberlerin masumiyetine zıt olarak gösterdiği ayetleri mükemmel şekilde akla hiç bir zarar vermeyecek şekilde açıklar. Bu, tam anlamıyla âl-i İmran 7 deki anlamda tevildir bu.. Zahiren, hatta bir çoğunun yanlış rivayet ve meallerle zahire aykırı olarak anlamlandırılması yüzünden bazı Peygamberlerle ilgili sünni ve diğer ekoller Kur'an'la çelişen yorumlarda bulunurlar. Bu yorumların en büyük ve açık şekli, zelle yani küçük sürçmeler anlamında Peygamberlerin hata yaptıklarını söylemelerine rağmen gösterilen örnekler büyük günah hatta inanç açısından sakatlığa varabilecek açıklamalar ve örneklerdir.

                Örneğin Abese suresi ayetlerine bakalım: Sn Esedullah bunu örnek verdiği için:

                Surat astı ve yüz çevirdi;Kör geldi diye.Nerden biliyorsun; belki o temizlenip arınacak. Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak. Fakat kendini müstağni gören ise,Sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sana ne?Ama koşarak sana gelen ise, Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır, İlgi göstermedin ona. (Abese 1-10)

                (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.Kendisine o kör geldi diye.Ne bilirsin o belki temizlenecek. Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.: Fakat kendini müstağni gören (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise,Sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sana ne?Ama koşarak sana gelen ise, Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır. Sen ondan yüz çeviriyorsun. (Abese 1-10)

                Yukarıda birinci mealler doğruya çok daha yakın meallerken ikinci mealler sünnilerin yanlış tevilleri etkisiyle yapılmış mealler..

                Şimdi bu ayetleri bizim, Peygamberin s.a.a. en güzel örnekliği (Andolsun Allâh'ın Elçisinde sizin için Allah'a ve âhiret gününe kavuşmaya inanan ve Allâh'ı çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vardır.Ahzab 21) vahyi alıp eksiksiz insanlara ulaştırması ve onlara olumsuz davranmaması ( Sabah akşam -O'nun yüzünü (rızasını)- dileyerek rablerine dua edenleri kovma. Onların hesabından senin üzerinde birşey (yükümlülük), senin hesabından da birşey (yükümlülük) yoktur ki onları kovman gereksin. Yoksa zalimlerden olursun. En'am 52) mü'minlere karşı çok düşkün ve şefkatli (Andolsun, size içinizden, sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, inançlılara şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. Tevbe 128) ... bir peygambere yakışır, bu sıfatlarına uygun şekilde tevil etmemiz gerekir. Çünkü anlamız müşkil bulunan mütşabih ayetler anlamında zahiren sorun bulunmayan muhkem ayetler doğrultusunda anlaşılmak zorunda böyle tevil etmek (gerçek anlamına kavuşturulmak) zorundadırlar.

                Bu durumda Peygamberimizin korkarak kendisine gelen Ama sahabe Ebi Ümmü Mektum'dan yüz çevirmesi yüzünü ekşitmesi mümkün müdür?.. Bu fiili sıradan bir insan olarak biz bile yapmayacakken kalbi uykuda bile gafil olmayıp Allah'ı sürekli zikretmek üzere hassas ve uyanık olan Peygamberimizin yapması mümkün müdür? Tabi ki hayır.

                bu durumda ayetlerin doğru anlamı şianın rivayetlerinde bulunan şekildedir. Yani Ehli sünnetin dediği gibi ilk ayetlerdeki yüz çevirme fiilini yapan Peygamber s.a.a. değildir. Mekke müşrükleridir.

                Ehlibeyt kaynaklarından gelen rivayetlerde bu yüz çeviren Mekkeli müstağninin adı bile vardır ama biz burda bunu zikretmiyoruz. Ancak sebebine değinmeyi gerekli görüyoruz. Malum olduğu üzere Mekke müşrik yöneticileri kendilerini seçkin üst sınıfa ait görüyor paçavra diye tabir ettikleri köleleri yoksul ve sakatları kendilerinden aşağı görüyorlar onlarla asla bir mekanı paylaşmıyorlardı. Peygamberimiz bir keresinde onların mekanına tebliğ için gitti. Normalde her zaman bu mekanlara sıradan tabir edip hor gördüğü insanlar giremezken bu kez Peygamber orda bulunduğundan onu görmek için güvenliği aşıp içeri dalan Ebi Ümmü Mektum Peygambere seslenir ve bana anlat ben öğrenmek istiyorum İslam'ı der. Bu dilenci kılıklı adamı kim soktu buraya Muhammed'in yüzünden şu muhatap olduğumu insanlara da bak hele dercesine aslında bir yandan Peygamberi eleştiren ve ondan yüz çeviren Müşrik müstağniyi kınayıcı ayetler geilr:

                Surat astı ve yüz çevirdi... diye..

                burası dil açısından düşünülmesi gereken bir yerdi. Çünkü Kur'an hiç bir kelimeyi ya da kelimelerdek zaman ve şahıs kiplerini rastgele seçmiş değildir. Buralarda öyle ince anlamlar vardır ki bunlar hesaba katılmadan böyle girift meseleler asla anlaşılmaz ve zahirine aykırı anlam verilmiş olur.

                Malum olduğu üzere Peygamber Allah'ın seçtiği elçidir. İnsanlar arasından Allah'a en yakın ve en sevimli olandır. Allah insanlarla onu arasına koymuştur. Vahyi ilk ona indirmiş ilk onun yaşamasını istemiş ve insanlara onu en güzel örnek olarak tanıtmış ve ona kendisine emrettiği gibi kayıtsız şartsız itaati emretmiştir.

                Ve tüm ayetlerde muhatap olarak önce ona seslenmiştir. O insanlıkla arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Bu durum burda çok açık olarak görülmektedir.

                Allah burada dikkat edilirse üçüncü şahıs zamiri kullanarak "o"ndan bahsetmektedir. Muhatap Peygamber'dir. Peygambere diyor ki O surat astı ve yüz çevirdi. Bu durumda Allah'ın burdaki fiili Peygambere atfetmesi zahiren imkansızdır. Eğer Peygambere atfetmek isteseydi Allah surat astın ve yüz çevirdin bak bunu yapma derdi. Ama üçüncü tekil şahıs kullanıyor.

                Bir an için burda Allah'ın "yüz çevirdi" diyerek üçüncü tekil şahısla Peygamberi (s.a.a.) kastettiğini varsayalım. Bu durumda Allah kendine en yakın olan insanlarla arasında aracı durumda bulunan, en çok sevdiği elçisini atlamış ümmetine dert yanıyor, "ben bunu elçi olarak seçtim en güzel bu görevi yapacak biri olarak ama o da böyle yaptı diye şikayet etmiş olmaz, onun hakkında konuşmuş olmaz mı? ya da haşa kendi kendine mi mırıldanıyor Allah!.. (haşa)..

                böyle uçuk böyle uzak bir anlam zahiri olarak bile bu kadar yanlış bir tevil saptırma olabilir mi!..

                Sünniliğin bu mudur mantıklı tefsiri..

                Burada 6. ayete kadarki fiiller müşriklere ait olarak açıkça görülmektedir. 6. ayette Sen diyerek Allah muhatap olarak Peygambere yöneliyor ve konuşmasında diyor ki.. sen..

                Burdaki sözlerde Allah'ın mecaz ve dolaylı dil kullandığını görüyoruz! Yani her ne kadar Peygambere gibi söylense de yine müşriklere iğneleyici ve eleştirel dil devam ediyor. Tıpkı sınıfı susturmak için var gücüyle çalışan ama bunda yine de başarısız olan sınıf başkanını, öğretmen geldiğinde azarlar gibi görünse de aslında sınıfı azarlaması gibi. Sınıfla ince alay geçmesi gibi.. Burda da Allah Peygamberin müşrikler için kendini paralarcasına çalışması onların imanı için uğraşmasına karşın onlardaki aşağılık ruhtan ve arınmamaktan söz ediyor buna karşın arınmak için gelen insanın kendilerinden üstün gördüğünü belirtiyor. Varsınlar onlar yüz ekşitsinler.. Varsınlar kendilerine iman edecek diye Peygamber değer verip gelmiş olsun.. Zaten ayetlerin devamı da Kur'an'ın öğüt olduğunu ve dileyenin bundan yararlanacağını belirtmesinde de görüldüğü gibi..

                Yorum


                  #53
                  Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                  İlk olarak qom_u_aşk tarafından gönderildi
                  evet Ebu Turk aynen anladığınız gibi. Allah'ın muradı bedirde alınan esirlerin öldürülmesi yönünde yani Ömerin görüşü yönündeymiş Peygamberle Ebubekir yanılmışlar inen ayetle onun yasını tutuyorlarmış sünni rivayetlere göre..
                  tamam ben de diyorumki Allah'ın böyle bir emri var mı ki halife ömer'in görüşü isabet etsin?

                  yani Allah:"esirlerin boynunu vurun" mu demiş ki, haşa peygamber günah işlemiş olsun?

                  Allah'ın buyruğu olaydan önce nüzul ettiyse o zaman peygamber sümmehaşa bu emre uymamış mı oluyor
                  olaydan sonra buyruk geldiyse o zaman bu azab ifadesinin anlamı ne olabilir?

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                    [quote author=EbuTurk link=topic=17529.msg107134#msg107134 date=1286667620]
                    İlk olarak qom_u_aşk tarafından gönderildi
                    evet Ebu Turk aynen anladığınız gibi. Allah'ın muradı bedirde alınan esirlerin öldürülmesi yönünde yani Ömerin görüşü yönündeymiş Peygamberle Ebubekir yanılmışlar inen ayetle onun yasını tutuyorlarmış sünni rivayetlere göre..
                    tamam ben de diyorumki Allah'ın böyle bir emri var mı ki halife ömer'in görüşü isabet etsin?

                    yani Allah:"esirlerin boynunu vurun" mu demiş ki, haşa peygamber günah işlemiş olsun?

                    Allah'ın buyruğu olaydan önce nüzul ettiyse o zaman peygamber sümmehaşa bu emre uymamış mı oluyor
                    olaydan sonra buyruk geldiyse o zaman bu azab ifadesinin anlamı ne olabilir?
                    [/quote]


                    ALLAHIN EMRI VARDI AMA UYMAYAN PEYGAMBER ALEYHISSELAM DEĞİL ASHABTI.SIZ DUNYA METAINI ISTIYORSUNUZ DIYEN AYET NASIL RESULULLAH SAA ICIN İNMİŞ OLSUN.PEYGAMBER DUNYA MALINIMI İSTİYORDU.

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                      Qumu Aşka:

                      kusura bakma ama sizin bu yorumlarınızın neresinden tutsak elimizde kalıyor.linkini verdiğim abese süresi ile ilgili yazıda hocanız bu süredeki hitabın zayıf imanlı bir emevi yada münafık birine olduğunu söylerken sende kalkmış orda mekkeli bir müşrik kastediliyor diyorsun.dediğim gibi sırf ehlisünnet muhalifliği olsun diye konuyu nereye çekeceğinizi şaşırdınız..

                      Bismillâhirrahmânirrahîm.


                      1. Surat astı ve yüz çevirdi;


                      2. Kendisine o kör geldi diye.


                      3. Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arınacak?


                      4. Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.


                      5. Fakat kendini müstağni gören (hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise,


                      6. İşte sen, onda 'yankı uyandırmaya’ çalışıyorsun.


                      7. Oysa, onun temizlenip-arınmasından sana ne?


                      8. Ama koşarak sana gelen ise,


                      9. Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;


                      10. Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun.



                      hala daha bu ayetlerin neresini yorumluyorsunuz? ne yapmaya çalışıyorsunuz anlamış değilim yani.hangi meali getirirsen getir değişen hiçbir şey olmaz..
                      burda sizin kavrayamadığınız mantık şu:
                      peygamber insanlar için vardır.yani Allah insanlığa öncelik verdiği için peygamberleri onlarla kendi arasına aracı olarak koymuştur.aracılık görevini gören peygamberlerin masum olması gerekirki Allahtan geldiklerinin delili olsun.bu demek değildirki insanlar peygamber için vardır..hayır peygamber insanlar için vardır..yani öncelik insanlıktır.peygamber sadece örenktir..
                      yani bu peygamberin yaptığı iyilik güzellik ve doğrulukta,yaptığı hata ve yalnışlar ve bu yanlışların düzeltilmeside insanlar için örnektir...
                      yani deyim yerindeyse peygamber Allahın insanlar için ortaya koyduğu bir tablodur.Allah bu tabloya tamamen doğruları koyup insanlar için örnek olarak gösterdiği gibi bazen yanlışlarıda koyup bu yanlışların nasıl izale edileceğinide insanlara bu tabloda götermiştir.
                      tıpkı hz yunusun yanlışını peygamberimize örnek olarak gösterdiği gibi:48. Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu.


                      49. Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.


                      50. Fakat Rabbi onu seçti ve onu salihlerden kıldı.
                      kalem süresi


                      bu ayetleri acab a nasıl yorumluyorsunuz.?

                      bütün bunlar peygamberlerin hatalı ve kendilerine uyulmaz olduklarını değil aksine onlara daha çok bağlanmayı gerektiren şeylerdir.bu yorm kesinlikle peygamberi bizim yada insanlığın gözünden düşürmediği gibi saygınlığını ve örnek alınırlığını daha da çok arttırır..zaten insanın yaratılışının ve Allahın kendi isimlerinden en çok önplana çıkardığı ''rahman ve rahim'' sıfatlarının gereğide budur..bunun içindirki ehlisünnet velcemaat mezhebinin adı ''Ehlisünnet''tir. yani sünnete sıkısıkıya bağlı.

                      ama siz bütün bu yorumlarınız ile iki şeyi hedefliyorsunuz:
                      1.ne olursa olsun ehlisünnete muhalefet
                      2.peygamberlerin masumluğu üzerinden imamalara da bir paye biçmek ve bu şekilde mezhebi dinamikleri sağlamlaştırmak.

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                        musaviye:
                        bir iftira attın ve delilini getiremedin.ya bu iftiradan dolayı önce Allahtan istiğfar ve sunnilerden özür dile yada doğru düzgün bir delil getir..

                        hangi ehlisünnet kaynağında peygamberin peygamberlik öncesi müşrik olduğu yazıyor? kaynağın ne? yazdığın kaynak ve örnek alakası olmayan bir rivayettir.o rivayetten peygamberin müşrik olarak bilindiği anlamı çıkmaz.
                        ...EDİT... yorumlarınızla rivayetleri eğip bükmeyin ve sırf iftira atmak için iftira atmış olmayın..

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                          BEN DELILI GETIRDIM AMA


                          Buhari başta olmak üzere bir çok kaynakta Abdullah b. Ömer ve bazı diğer ravilerden şöyle nakledilmektedir: "Allah Resulü, henüz kendisine vahiy gelmediği (Peygamber olmadığı) sıralarda, bir gün Beldeh dağının eteklerinde, Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl ile karşılaştı. Orada bir sofra açarak onu, içinde et de bulunan yemeğe davet etti. Zeyd o eti yemekten çekinip Resulullah'a şöyle dedi: "Ben sizin putlarınıza kestiğiniz etlerden yemem. Ben ancak Allah'ın ismi anılarak kesilen etlerden yerim." Bir diğer rivayette şu şekilde nakledilmiştir: "Resulullah, Ebu Süfyan b. Hars ile birlikte o etten yiyorlardı. Onlar, Zeyd'i de yedikleri etten yemesi için sofraya davet ettiler; ama o şu cevabı verdi: "Kardeşimin oğlu, ben putlar adına kesilen etten yemem." Hadisi rivayet eden şöyle ilave ediyor: "Artık o günden itibaren Resulullah da peygamberliğe seçilinceye kadar, putlar adına kesilen etlerden yemedi!"
                          (Bu olayı nakleden bazı Sünni kaynaklar: Sahih-i Buharî, C.7, Putlar adına kesilen Bâbı, C.5, Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl Hadisi Bâbı, Müsned-i Ahmed b. Hanbel, C.1, 189, El-İstiâb (İbn-i Abd-il Birr), C.2, S.4, El-Ağânî (Ebulferec İsfahanî), C.3, S.120)


                          BU RIVAYETTEN AÇIK Kİ HAŞA PEYGAMBERDE PUTLAR ADINA KURBAN KESİYORDU ÇUNKU ZEYD SİZİN KESTİĞİNİZ DİYOR.BU RIVAYETE KIZACAGINA BANA KIZ...EDİT...

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                            BU GUN BIR VIDEODA İZLEDİM.ŞİİLER İNANIR Kİ PEYGAMBERLIK ALİYE GELECEĞİNE YANLIŞLIKLA MUHAMMED GELMİŞTİR DİYE INANIRLAR DİYOR.DAHA NE IFTIRALAR.BIZ IFTIRA ATMIYORUZ AMA SİZ...EDİT... İFTİRA.

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                              [quote author=Musavi link=topic=17529.msg107148#msg107148 date=1286709117]
                              BU GUN BIR VIDEODA İZLEDİM.ŞİİLER İNANIR Kİ PEYGAMBERLIK ALİYE GELECEĞİNE YANLIŞLIKLA MUHAMMED GELMİŞTİR DİYE INANIRLAR DİYOR.DAHA NE IFTIRALAR.BIZ IFTIRA ATMIYORUZ AMA SİZİN İŞİNİZ GÜCÜNÜZ İFTİRA.
                              [/quote]

                              kardeş bu şiilerin/caferilerin değil bazı alevi güruhunun dillendirdiği bir efsane. bütün alevileri bundan tenzih ederim ama çeşitli değişik inançlara mensup alevi kesimleri var.

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: İmamların masumluğu meselesi

                                [quote author=Musavi link=topic=17529.msg107148#msg107148 date=1286709117]
                                BU GUN BIR VIDEODA İZLEDİM.ŞİİLER İNANIR Kİ PEYGAMBERLIK ALİYE GELECEĞİNE YANLIŞLIKLA MUHAMMED GELMİŞTİR DİYE INANIRLAR DİYOR.DAHA NE IFTIRALAR.BIZ IFTIRA ATMIYORUZ AMA SİZİN İŞİNİZ GÜCÜNÜZ İFTİRA.
                                [/quote]

                                Bu iftira degil,EbuTürkün dedigi gibi buna inanan aleviler vardir.
                                Allah Bize Yeter!
                                O Ne Güzel Vekildir...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X