cevap yazabilirmisiniz arkadaslar cunku pygamber zamanındakı ezanda bu ibare yoktu.
Duyuru
Daraltma
Henüz duyuru yok.
Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
Daraltma
X
-
MusaviEtiketler: Yok
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
güzel bir konu inşaAllah müsait zamanda cevaplarız şu kadarını diyelim ki ilk şii olduumda benim de çok dikkatimi çekmiş bir bidat görmemek için kendime bahaneler aramıştım. itiraf etmek gerekirse.. ama şianın kendi sistematiği içinde düşünüldüğünde anlamlı..
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
Ezanda "Eşhedu enne Aliyyen veliyyullah" demek sünnettir. Bu konuda hadisler vardır, hatta ezanın bir cüz'i diyebilecek kadar hadisler vardır. Örneğin Cevahir'ul-Kelam’da İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Peygamber'in (s.a.a) anıldığı yerde O’nun ehlibeytini de anın, onları birbirinden ayırmayın."
Ezan da o yerlerden biridir. Hatta namazın teşehhüdünde bile onları birlikte anıyor ve onlara salâvat getiriyoruz. Kim onlara birlikte salâvat getirmezse namazı batıl bile oluyor.
Yine şöyle nakledilmiştir: Bir gün bir adam Ebuzer'in ezanda "eşhedu enne Aliyyen veliyyullah" dediğini duyar. Hemen Resulullah'ın yanına vararak; "Ya Resulellah, Ebuzer'in ezanda şöyle dediğini duyduk der. Resulullah (s.a.a) de o adama; "Ali veliyyullah değil mi?" diye sorar. O da; "evet veliyyullahtır" der. Bunun üzerine Resulullah: "O zaman ne sakıncası vardır?" buyururlar.
Bir gün de Selman aynı şekilde ezanda "eşhedu enne Aliyyen veliyyul" der. Onu duyan birisi Resulullah'ın yanına vararak olayı anlatır. Resulullah yine "Ali veliyyullah değil mi? buyurur. O de "Evet, öyledir" der. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a): "O zaman ne sakıncası vardır" buyururlar.
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmamış mı: "Zikru Aliyyin ibadet" (Aliyi zikretmek ibadettir.)
Bizler de ezanda, ezanın bir cüz'i saymaksızın Hz. Ali’yi zikrediyoruz. Bidat o zaman olur ki ezanın bir cüz'i sayılsın ama zikir kastıyla söylenirse hiçbir sakıncası olmaz. Mesela ezanda “Allah-u Ekber” dediğimizde, ondan sonra “celle celaluh” dersek bunun bir sakıncası olmadığı gibi zikir olduğundan sevabı da vardır. Yine ezanda “eşhedu enne Muhammeden resulullah” dedikten sonra ezanın bir cüzinden saymaksızın onun ehlibeytini de zikredip onların velayetine şahadet getirmek zikr olduğundan dolayı sünnet olup hiçbir sakıncası yoktur.
Bugün ezanda “eşhedu enne Aliyyen veliyullah” demek artık bir simge haline dönüşmüştür, Bidat de değildir. Zira bidat o zaman olur ki ezanın bir cüzi sayılsın, oysa bizler ezanın bir cüzi saymıyor, Hz. Peygamber’in (s.a.a) Ehlibeytimi benden ayırmayın diye buyurduğu için bir zikir olarak söylüyoruz.عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
Aliyyen Veliyyullah
Soru: Neden Şiiler ezanlarda "Aliyyen Veliyyullah" cümlesini ilave ediyorlar; bu bir bid'at değil midir?
Cevap: Caferi İlmihallerinde de açık bir şekilde yazdığı gibi "Eşhedu enne Aliyyen veliyyullah" cümlesi ezanın bir parçası değildir ve bu niyetle söylenmesi kesinlikle bid'at ve haramdır. Ancak bu cümlenin bir cüz' niyetiyle söylenmesi iyidir demişlerdir. Bunun sebebine gelince, siz de biliyorsunuz ki maalesef Resulullah'tan sonra Allah ve Resulünün açık emirlerine rağmen Emir-ul Muminin Ali'nin (a.s) velayeti inkar edilip hakkı gasbedildi. Bununla da kalmayıp aynı halifeler tarafından valiliğe getirilip önü açılan ve gelecekteki hilafetine zemin hazırlanan Muaviye zamanından başlamak üzere 80 yıl Ali gibi bir Allah velisine namazlarda, hutbelerde (haşa) lanet okutuldu. Bu yüzden Ehl-i Beyt (a.s) bir tedbir olarak, Hz. Ali'nin kim olduğunun unutulmaması ve tarihte yapılanların anılması için bir parola, bir şiar niteliğini taşıyan bu cümlenin ezanlarda şehadeteynden sonra sırf bu niyetle ve bir şiar olarak söylenmesi tavsiye edilmiştir. Tabi bir kimse şimdi bunu okumak istemezse de hiçbir sakıncası yoktur. Bu aynı ezanda bazen, bazı cümlelerin ardından ilave edilen bazı artırmalara benziyor. Mesela Allah-u Teala'nın isminin ardından "Celle Celalauhu Ve azume Şe'nuhu" Ve Resulullah'ın ismin ardından "Sallahu aleyhi ve alihi ve sellem" türünden artırmalar gibi ki bazen müezzinler söylüyorlar.
Ancak burada yeri gelmişken bu itirazlarda bulunan kimselere, bir gerçeği de bildirmek, biliyorlarsa hatırlatmak isteriz, o da şudur ki: Faraza Şia bunu yapmakla bir yanlış, bir bid'at işlemiş olsun; ama muhterem kardeşler, Şianın bu farzî yanlışına karşı sizin mektebinizin (Ehl-i Sünnet'in) iki yanlışı ve bid'atı söz konusudur. Yani Ehl-i Sünnet asıl ezanda bulunan bir cümleyi kaldırmış, olmayan bir cümleyi de yerine yerleştirmiştir. Şimdi bir çok konuda olduğu gibi burada da kaynaklardan habersiz bazı kardeşlerimiz "Bu da nereden çıktı?" diye itiraz edeceklerdir; ancak biraz tahammül buyururlarsa, bunu bizzat Sünni kaynaklardan kendilerine ispat etmeğe çalışacağım inşaallah.
Ehl-i Sünnet kaynaklarında "Hayy-i ala hayr-il amel" cümlesinin ezanın bir parçası olduğuna dair hadis ve rivayetler, ki bunların bir çoğu sahih senetlerle nakledilmiştir, şu ravilerden nakledilmiştir:
1- Abdullah b. Ömer
2- Ali İbn-il Hüseyin (Zeyn-ül Abidin)
3- Sehl b. Hüneyf
4- Bilal-ül Habeşi
5- Emir-ül Mu'minin Ali (a.s)
6- Ebu Mahzura
7- İbn-i Ebi Mahzura
8- Zeyd b. Erkam
9- Muhammed İbn-i Ali (El-Bakır)
10- Cafer İbn-i Muhammed (Es-Sadık)
Bunları detaylı bir şekilde görmek isteyenler şu kaynaklara müracaat edebilirler: Sünen-i Beyhaki, C.1, S.424-425, Mebadi-ül Fıkh-il İslami, S. 38, Musennef-u Abdirrezzak, C1, S.460-464, Cevahir-ül Ahbar-i Vel-Asar (Es-Sa'di), C2, S.191-192, Mecme-üz Zevaid, C.1, S.330, Kenz-ül Ummal, C.4, Hadis: 5504-5567-5568, El-Muvatta' (Malik b. Enes), C.1, S.93, Şerh-u Tecrid (Kuçci), İmamet bahsi, S.484, Kenz-ül İrfan, C.2, S.158, Es-Siret-ül Halebiyye, C.2, S.105, El-MuHalla, C.3, S.160, Sa'd-us Suud, S.100, En-Necm-r Raiq, C.1, S.275, Mekatil-üt Talibiyyin (Ebufarac İsfanahi), S.446, Ravz-ün Nazir, C.2, S.42, Mizan-ül İtidal (Zehebi), C.1, S.139, Lisan-ül Mizan (Askalani), C.1, S.268, Neyl-ül Evtar (Şevkani), C.2, S.32, El-İlmam-u Bil-A'lam Fima Ceret Bih-il Ahkam (İbni Kasım En-Nüveyri), C.4, S. 24-32-40-41.
Şimdi biz önce bunlardan örnek olarak bazılarını burada aktarıp daha sonra da, "Hayy-i Ala Hayr-il Amel" cümlesinin 2. Halife tarafından ezandan çıkarılıp yerine "E-salat-u hayrün minen-nevm" cümlesinin yerleştirildiğini gösteren belgelerden bazılarını sunmaya çalışacağız:
1- Malik b. Enes, Leys, b. Sa'd ve İbn-i Cüreyc kanlıyla, Nafi'den, "Abdullah İbn-i Ömer'in ezanında "Hayy-i Ala Hayr-il Amel" cümlesini eklediğini nakletmişlerdir. (Sünen-i Beyhaki, C.1, S.424, Müsannef-u Abdirrezzzak, C.1, S.464, Siret-ül Halebiyye, C.2, S. 295, Er-Ravz-ün nazir, C.1, S.542) Aynı şey Muhammed b. Sirin'den de nakledimiştir. (Sünen-i Beyhaki, C.1, S.425)
2- Hatem İbn-i İsmail Cafer b. Muhammed'den o da babasından şöyle nakletmiştir: "Ali İbn-il Hüseyin (Zeyn-ül Abidin), ezanda Hayyi Alel-Felah cümlesinden sonra "Hayy-i ala hayr-il amel" cümlesini de ekliyor ve "İlk ezan (Resulullah'ın ezanı) böyleydi." diyordu." (Sünen-i Beyhaki, C.1, S.425, Cevahir-ül Ahbar-i Vel-Asar (Es-Sa'di), C.2, S.192, Siret-ül Halebiyye, C.2, S. 295, El-Muhella (İbn-i Hazm), C.3, S.160)
3- Beyhaki, Ebu Emame (Sehl B. Hüneyf)'ten "Hayy-i ala hayr-il amel" cümlesinin ezandan olduğu görüşünü nakletmiştir. (Sünen-i Beyhaki, C.1, S.425) Aynı şeyi İbn-ül Vezir, Muhibbuddin-it Taberi-i Şafii'nin kitabından naklen Ebu Emame hakkında nakletmiştir. (Mebadi-ül Fıkh-il İslami, S.38)
4- Abdürrezzak Muammer'den, o da İbn-i Hammad'dan, o da babası kanlıyla dedesinden Resulullah'ın Mirac hadisinin bir bölümünde şöyle nakletmiştir; buyurdu: "Cebrail ayağa kalktı ve sağ işaret parmağını kulağına koyarak ezan okudu, cümleleri ikişer ikişer tekrarladı ve sonlarına doğru da iki defa "Hayy-i ala hayr-il amel" dedi". (Sa'd-üs Suud, S.100)
5- Ebubekr, (Ahmed b. Muhammed Sırri)'den o da Musa b. Harun'dan, o da Hammani'den, o da Ebu Bekr b. Ayyaş'tan, o da Abdülaziz b. Rafi'den, o da Ebu Mahzura'dan şöyle nakletmiştir: "Ben henüz genç yaşta birisiydim; Resulullah bana buyurdu ki: "Ezanının sonunda, "Hayyi ala hayr-il amel" cümlesini söyle." (Mizan-ül İtidal (Zehebi), C.1, S.139, Lisan-ül Mizan (Askalani), C.1, S.268)
6- Hüzeyl b. Bilal-il Medainî'den de şöyle nakledilmiştir: "Ben İbn-i Ebi Mahzura'nın ezanda Hayy-i alel-felah cümlesinden sonra, "Hayy-i ala hayr-il amel" söylediğini duydum." (Mizanül İtidal (Zehebi), C.1, S.139, Lisan-ül Mizan (Askalani), C.1, S.268, Cevahir-ül Ahbar Vel-Asar, C.2, S.192)
7- Zeyd. B. Erkam'ın da ezanda "Hayy-i ala hayr-il amel" söylediği nakledilmiştir. (El-İmam-üs Sadık Vel-Mezahib-ül Erbaa, C.5, S.283)
8- Şevkani El-Ahkam kitabından naklen şöyle diyor: "Sahih kanaldan bize nakledilmiştir ki "Hayy-i ala hayr-il amel" Resulullah (s.a.a) zamanında ezanda söyleniyordu; ancak Ömer zamanında ezandan çıkarıldı." (Neyl-ül Evtar, C.2, S.32)
9- Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir: Resulullah'tan (s.a.a) şöyle duydum: "Amellerinizin en hayırlısı namazdır." Resulullah (s.a.a) Bilal'e ezanda "Hayy-i ala hayr-il amel" (Koşun en hayırlı amele) söylemesini emretti." (Cevahir-ül Ahbar-i Vel-Asar, C.2, S.191)
10- Ehl-i Beyt kanlıyla nakledilen hadislerin de hepsinde "Hayy-i ala hayr-il amel" cümlesinin ezanın bir parçası olduğu ısrarla vurgulanmaktadır. Bu konuda örnek olarak şu kaynaklara müracaat edilebilir: Deaim-ül İslam, C.1, S.145, Bihar-ül Envar, C.84, S.156, Vesail-üş Şia, Cami-u Ehadis-iş Şia, Müstedrek-ül Vesail, Ezan Babları.
Şimdi de bu cümlenin 2. Halife zamanında kaldırılıp yerine "Es-salat-u hayrün minen-nevm" cümlesinin yerleştirildiğini gösteren belgelerden bazı örnekler:
1- Ehl-i Sünnet'in Eş'ari kelamcılarından Kuşci ve bir çok diğer Sünni alim Şöyle nakletmişlerdir: "Ömer insanlara hutbe okuyarak şöyle dedi: "Ey insanlar, Resulullah'ın zamanında üç şey vardı ki ben onlardan nehy ediyor ve onları haram kılıyorum ve yapanları cezalandıracağım: Kadınlar mut'ası, hac mut'ası ve (ezanda okunan) "Hayy-i ala hayr-il amel".." (Şerh-i Tecrid (Kuşci), İmamet bahsi, S.484, Kenz-ül İrfan, C.2, S.S158, Cevahir-ül Ahbar-i Vel-Asar, C.2, s.192 Sa'düddin Taftazani'den naklen)
2- Şevkani El-Ahkam kitabından naklen şöyle demiştir: "Sahih kanaldan bize nakledilmiştir ki "Hayy-i ala hayr-il amel" Resulullah'ın zamanında vardı; ancak Ömer'in zamanında (ezandan) çıkarıldı." Aynı şey Hasan b. Yahya'dan da nakledilmiştir. (Neyl-ül Evtar, C.2, s.32)
3- İmam Muhammed Bakır'dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bu cümle (Hayy-i ala hayr-il amel) ezanda mevcuttu. Ömer b. Hattap onun söylenmemesine emretti. Gerekçesi ise şuydu: "İnsanlar (bunu duyduklarında) namaza güvenip cihaddan geri dururlar!"..." (Cevahir-ül Ahbar-i Vel-Asar, C.2, S.192)
Aynı rivayet İmam Bakır'dan bir de şöyle rivayet edilmiştir: "Ezan, Resulullah zamanında "Hayy-i ala hayr-il amel" ile birlikte okunurdu. Aynı şey Ebubekir'in hilafeti zamanında da sonuna kadar ve Ömer'in hilafetinin ilk zamanlarında devam etti; ancak daha sonra Ömer onun ezan ve kametten çıkarılmasını emretti. O kendisine itiraz edenlere şöyle dedi: "Avam insanlar bunu duyduklarında cihada gevşek davranıp ondan geri dururlar..." (Deaim-ül İslam, C.1, S.142, Bihar-ül Envar, C. 84, S.156)
4- Bizce "Essalat-u hayrun minen-nevm" (Namaz uykudan daha hayırlıdır) cümlesi de sonradan ezana eklenmiştir: Zira evvela Ehl-i Beyt kanalıyla nakledilen hadislerin hepsi bunun ezanın bir parçası olmadığı yönündedir. Saniyen araştırdığımız kadarıyla Ehl-i Sünnet kanalıyla nakledilen rivayetlerin de bir çoğu bunu teyid etmektedir. Mesela İmam Malik'in "El-Muvatta" isimli eserinde şöyle nakledilmektedir: "Bir gün müezzin (ezancı) Ömer b. Hattab'ın (kapısına) gelerek onu sabah namazına çağırmaya geldi. Ömer'in uyuduğunu görünce, ona şöyle seslendi: "Essalat-u hayrun minen-nevm" (Namaz uykudan daha hayırlıdır). Bunun üzerine Ömer bu cümleyi sabah ezanına yerleştirmesini emretti." (El-Muvatta', C.1, S.93) Bu konuda şu kaynaklara da bakılabilir: Müsennef-u Abdirerzzak, C.1, S.474-475, Kenz-ül Ummal, C.4, hadis: 5567-5568, Sünen-i Darekutni, Sünen-i Tirmizi, Sünen-i Ebi Davud ve..)
Bedayi-üs Senayi' kitabının sahibinin rivayetine göre , Hz. Ali (a.s) ezanda "Es-salat-u hayrun minen-nevm" cümlesini duyduğunda, şöyle buyurdu: "Ezandan olmayan şeyleri ona eklemeyin!" (Bedayi-üs Senayi', C.1, S.148)
Gerçi Sünni kaynaklarda bu cümlenin Resulullah zamanında söylendiğine dair rivayetler de mevcuttur. Ancak bu rivayetlerin hemen hepsinin senetleri zayıftır ve daha da önemlisi bu rivayetler arasında büyük çelişki ve tezatlar vardır ki bu halleriyle onlara istinad etmek mümkün değildir. (Bu konuda geniş bilgi sahibi olmak isteyenlere Allame Subhani'nin "El-İ'tisamu Bil-Kitab-i Ves Sünne" kitabının 25 ila 60. Sayfalarını gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz.) Bu yüzden bir çok Ehl-i Sünnet alimi de bunların uydurma ve bu cümlenin söylenmesinin bir bid'at olduğunu itiraf etmişlerdir. İşte bunlardan bazıları:
Abdürezzak, İbn-i Üyeyne'den, o da Leys'ten, o da mücahid'den şöyle nakletmiştir: "Ben Abdullah b. Ömer ile birlikte olduğum bir sırada, mescitte müezzinin "Es-salatu hayrun mine-nevm" cümlesini duyunca şöyle dedi: "Çıkarın beni şu bid'atçinin yanından." (Musannef-u Abdirrezzak, C.1, S.475, Kenz-ül Ummal, C.8, S.357, Hadis: 23250)
Harezmî, Cami-ül Esanid kitabında Ebu Hanife'den şöyle nakletmiştir: Hammad b. İbrahim'e ezanda "Es-salat-u hayrun minen-nevm" söylenmesi hakkında sordum; şu cevabı verdi: "Bu, insanların türettiği şeylerdendir .." Harezmî, "Bunu İmam Muhammed b. Hasan-iş Şeybani de Ebu Hanife'den nakletmiş ve bu, Ebu Hanife'nin de görüşüdür; biz de aynısını söylüyoruz." diye de eklemiştir." (Cami-ül Esanid, C.1, S.296)
Zehebi de Müntahab-u Kenz-il Ummal kitabında, bu bir biad'attir demiştir. (Müsnedi Ahmed'in haşiyesinde basılmıştır, C.3, S.278)
Yine İmam Şafii de "El-Ümm" isimli kitabında şöyle diyor: "Ben bu cümleyi (Es-salat-u hayrun mine-nevm) söylemeyi sevmiyorum, mekruh biliyorum. Çünkü Ebu Mahzura Peygamber'in (s.a.a) müezzini olduğu halde bunu söylememiştir. Halbuki ezanın diğer bütün cüz'lerini söylemiştir. Eğer bu da sünnete uygun olsaydı, mutlaka bunu da söylerdi." (El-Ümm, C.1, S.85, El-Mecmu', C.1, S.92)
Burada son bir noktaya da değinip cevabımızı noktalamak istiyoruz. O da şudur ki tarafsız bir gözle ezanın cümlelerini gözden geçiren her münsif insan, bizce bu cümlenin (Es-salat-u hayrun minen-nevm) ezandan olmadığı kanaatine varır. Zira ezanın her cümlesinde gönülleri okşayan zahiri ve batıni bir güzellik vardır ki bu cümlede o güzelliği sezmek asla mümkün değildir; ne zahiri açıdan ne de mana açısından. Bu yüzden biz bunun vahyi bir cümle olmasına asla ihtimal vermiyoruz. Halbuki ezanın her cümlesi bizce Resulullah'a (s.a.a) Mirac'da vahyedilmiştir ve bu konuda sağlam delillerimiz vardır ki başka bir zaman da bu konu üzerinde durmaya çalışırız inşaallah.
عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
[quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=14159.msg85715#msg85715 date=1275241531]
bu güzel değerlendirme ve bilgilerin üzerine umarız kardeşimiz ikna olmuştur.. Allah paylaşımda bulunan kardeşlerden ve bu bilgilerinden istifade ettiğimiz Alimlerden razı olsun..
[/quote]
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
[quote author=AykuT_555 link=topic=14159.msg85748#msg85748 date=1275244906]
[quote author=islam-devleti link=topic=14159.msg85745#msg85745 date=1275244646]
Kim ne derse desin. Ezanda ALİYYEN VELİYULLAH sözü Bidattir.
Bu sözün ezana eklenmesi açık bir şekilde BİDATTİR
[/quote]
Edit Mevlüt
Allahın laneti yalancılara olsun. getir bakalı delilini. biliyorum hangi fetvayı getireceksin. ama olsun sen getir. bende sizin kaynaklardan yazacağım.
[/quote]
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
[quote author=AykuT_555 link=topic=14159.msg85743#msg85743 date=1275244522]
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmamış mı: "Zikru Aliyyin ibadet" (Aliyi zikretmek ibadettir.)
Yalniz Allaha ibadet olunmali Allahdan baska ibadete layik hakk mebud yokdur.
[/quote]
Selamun aleykum,
Sayın AykuT_555;
Dikkat ederseniz zikr diyor, ibadet sizin anladığınız manada mabut ve tapınma değil,
İslamın şartındada bu yokmu,
zira Allah'a imanın akabinde, Peygamberlerine,meleklerine iman istiyor, ve ademe meleklere secde edin diyor, bunlar birbirinden farklı şeyler kardeşim...
Dolayısıyla,
“İşte böyle; her kim Allah’ın şiarlarını yüceltirse, şüphesiz bu kalplerin takvasındandır” (Hac, 32)
İmam Ali, Ayşe, İbn-i Abbas, Ebi Said, Sehl bin Sa'd, Ebu Hüreyra ve Esma bint-i Umeys'ten naklen, Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:
(Zikru Aliyyin ibâdeh)
"Ali'yi zikretmek ibadettir."
Kaynak:
1) İbn-i Kesir'in "el-Bidaye ven-Nihaye" c.7, s.357
2) İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.408
3) el-Suyuti'nin "Cami'us-Sağir" c.1, s.665, Hadis No: 4332
4) el-Münavi'nin "Künüz'ul-Hakaik" c.1, s.134
5) el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul-Kenz" c.5, s.30
6) el-Zehebi'nin "Mizan'ul-İtidal" c.1 s. 496
7) el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül-Mevedde" s.180, 231, 237, 262
8-Karizmatik el-Münavi'nin "Fayd'ül-Kadir" c.3, s.565
9) Kenz'ul-İrfan s.27
10) el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul-Ummal" c.11, s.601, Hadis No: 32894
11) el-Hemedani'nin "Meveddet'ül-Kurba" c.7, s.111
12) Şeyh Yusuf el-Nebehani'nin "Feth'ül-Kebir" c.2, s.120
13) Menakıb-ı Meğazeli s.206, Hadis No: 243
14) Menakıb-ı Harezmi el-Hanefi s.261
15) Ercah'ul-Metalib s.428,
16) el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet üt-Talip" s.24
17) ed-Deylemi'nin "el-Firdevs" c.2, s.244, Hadis No: 3151
18) et-Teysir'in "Şerhu Cami'üs Sağir" c.2, s.20
19) el-Haydari el-Ebadi'nin "Menakıb-ı Ali" s.34
20) Kitab'ül-Mecruhin c.1, s.239
21) es-Senderusi'nin "Keşf'ül-İlahi" c.1, s.358
22) et-Tüsteri'nin "İhkak'ul-Hak" c.7, s.111
23) es-Seyyid Murtada Hüseyni'nin "Fedail'ül-Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.116
24) el-Kaşifi el-Hanefi et-Termezi'nin "el-Menakib el-Murtadaviyye"
21) Enis Emir'in "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.435
22) el-Hilli'nin "Keşf'ül-Yakin" s.436
23) et-Tabarani "Mucem"
24) Bahr'ül-Mearif
25) İbn-i Merdeveyh ve ed-Dulabi'nin kitaplarında
selam hak ve hakikate vede yoldaşlarına olsun...
Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
yeryüzünde muhammedi ezanın okunduğu bir tek yer vardır o da Yemen'dir
oradaki müslümanlar ne caferiler gibi ezana eşhedü enne aliyyen veliyullah diye ekleme yapıp bidate düşerler
ne de sünniler gibi ezandan hayyi ala hayril amel lafzını çıkarıp bidate düşerler
İmam Zeyd bin Zeynelabidinin yanına bikaç kişi gelmiş ve ezana cihad ile ilgili eklemeler yapmanın mübahlığı hakkında sorular sorulmuştur; o şu cevabı verir; siz dedem muhammed den dahamı iyi bilirsiniz ki onun eklemediği birşeyi eklemeye çalışırsınız ?
İmam Zeyd Muhammedi ezanın şu şekilde olduğunu buna bir harf dahi ekleyenin ya da çıkaranın bidate düştüğünü ve dinin sembollerinden olan ezanı tahrif ettiğini söyler;
Allahu Ekber (dört defa)
Allah vasfedilmeyecek kadar büyüktür.
Eşhedu enla ilahe illallah (iki defa)
Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet ederim.
Eşhedu enne Muhammeden Resulullah (iki defa)
Şahadet ederim ki Muhammed (saa) Allah’ın Resulüdür.
Heyye Ele’s saleh (iki defa)
Namaza koşun.
Heyye ele’l Felah (iki defa)
Kurtuluşa koşun.
Heyye Ela Hayril Amel (iki defa)
Amellerin hayırlısına koşun.
Allahu Ekber (iki defa)
Allah vasfedilmeyecek kadar büyüktür.
La ilahe illallah (iki defa)
Allah’tan başka ilah yoktur.
rabbim bizi muhammedi sünnetten ayırmasın...
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
[quote author=zeydiyye link=topic=14159.msg85765#msg85765 date=1275249075]
oradaki müslümanlar ne caferiler gibi ezana eşhedü enne aliyyen veliyullah diye ekleme yapıp bidate düşerler[/quote]
bir tek şii kaynağından "Aliyyen veliyullah" sözünün ezandan olmasına dair delil getir. getirmezsen müfterisin.
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
[quote author=Elmeddin link=topic=14159.msg85768#msg85768 date=1275249832]
[quote author=zeydiyye link=topic=14159.msg85765#msg85765 date=1275249075]
oradaki müslümanlar ne caferiler gibi ezana eşhedü enne aliyyen veliyullah diye ekleme yapıp bidate düşerler[/quote]
bir tek şii kaynağından "Aliyyen veliyullah" sözünün ezandan olmasına dair delil getir. getirmezsen müfterisin.
[/quote]
caferi kaynaklarından bahsetmedim uygulamalarından bahsettim.. kaynaklarınızda var ya da yok olması çokta mühim değil, neye inandığınız değil ne yaptığınız önemli
irandaki camilerden yükselen sesler bunun delilidir...
Yorum
-
Ynt: Ezanda aliyyen veliyyulah denmesının hıkmeti
[quote author=zeydiyye link=topic=14159.msg85770#msg85770 date=1275249982]
irandaki camilerden yükselen sesler bunun delilidir... [/quote]
sen şu halde tüm camiilerde ezandan sonra okunan salavat ve duayı da ezanın içinde sayıyorsun. ve sana göre Hz. Rasulü Ekrem s.a.a bidati emr etmiştir. çünkü ezandan hemen sonra Rasulullah s.a.a ve Ehli Beytine a.s salavat göndermeği bizzat Rasulullah s.a.a kendisi emretmiştir.
Yorum
Yorum