Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #91
    Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

    Super Güçler Çıkarları İçin Ülkeleri Viran Etmekteler[/color](2013/09/11)

    [hr]
    [/size]
    □ Foto □ İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bugün Hac Organizasyonu yetkililerine hitaben yaptığı konuşmada haccın İslam toplumundaki siyasal, kültürel ve manevi iktidarın mayası olduğunu belirterek, hacda müslüman halklar arasında halis İslam kültürü hakkında görüş teatisi ve manevi takviyenin mümkün olduğunu ve gerçek haccın gerekliliklerinden birinin müslümanlar arasında kardeşçe davranılması olduğunu söyledi.

    Ayetullah Hamenei İslam dünyası ve bölgedeki şartları değerlendirirken düşmanın müslümanlar arasında mezhebi ihtilaflar çıkartmaya ve fitne ateşini körüklemeye çalıştığını hatırlatarak şunları belirtti:

    'Umarım Amerika'nın Suriye karşısındaki son tutumu ciddidir, hileden uzaktır ve son haftalardaki yanlış tavrından gerçek bir dönüş içermektedir.'

    İnkılap Rehberi müslümanları düşmanın ihtilaf çıkartma planları karşsında dikkatli davranmaya çağırırken şu görüşleri savundu: 'İslam ümmetinin düşmanları, İslam mezhebleri arasındaki çatışmaların gasıp siyonist rejimin yararına olduğunu çok iyi anladıkları için bir taraftan tekfirci grupları ortaya çıkardılar ve öte yandan da müslüman ve hatta şii görünümlü medyalar kurarak ihtilafları körüklemeyi ve müslümanların birbirleriyle kapışmalarını hesapladılar.'

    İslam İnkılabı Rehberi daha sonra İslam ümmetinin düşmanlarının Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye ve Bahreyn'de Ehli Sünnet ve Şia adına yüzlerce masum insanın katledilmesine yol açtığını kaydetti ve 'sultacılar ve Amerika gibi super güçler meşru olmayan çıkarlarına erişebilmek için ülkeleri viran etmek ve insanları katliama uğratmaktan çekinmemektedirler' dedi.
    Ayetullah Hamenei konuşmasının sonunda İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgedeki gelişmeleri dikkatle izlemekte olduğunu vurguladı.
    [size=10pt]

    Yorum


      #92
      Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

      Batı Dünyası Karşısında Güçlü Olmak Gerekir[/color](2013/09/14)

      [hr]
      [/size]
      □ Foto □ İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bugün İran çapındaki Cuma imamlarına hitaben yaptığı konuşmada tüm Cuma imamlarının dünya olaylarını değerlendirirken Batı ve Amerika'nın kendilerini insan hakları taraftarı gösterme çabalarını geniş ve gerçekçi bir bakış açısıyla irdelemeleri zaruretini vurguladı ve bu davranışların Batı ile İslam arasındaki derin çatışma çerçevesinde cereyan ettiğinin bilinmesi gerektiğini kaydetti.

      Ayetullah Hamenei, bu bağlamda İslam ve Batı arasında son bir kaç asırdır sürtüşme yaşandığını ve İslam İnkılabı'nın zaferinin bu mücadelede bir dönüm noktası oluşturduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

      'Batı, sömürü dönemlerinde siyasal, kültürel ve ekonomik sultasını Doğu'ya ve özellikle de İslam dünyasına dayattı ve bilim ve teknikteki ilerlemeleri sayesinde tüm denklemlerin merkezinde bir model olarak Batı dünyasının yer aldığını empoze etti. Onlar hatta coğrafi hesaplamalarını bile Batı dünyasının ölçülerine göre tanzim ettiler ve mesela Yakındoğu, Ortadoğu ve Uzakdoğu gibi yanlış terimleri oluşturdular. İran gibi tüm bölge ülkelerinin materyalist Batı dünyası tarafından istila edildiği bir dönemde ortaya çıkan İran İslam İnkılabı tam bağımsızlık ve İslam'a ve Kur'ani temellere dayanmak hedefiyle zafere ulaştı ve Batı'lıların tarihi binasına çetin darbeler indirdi.'

      Ayetullah Hamenei daha sonra İran İslam İnkılabı'nın bölgede ve İslam dünyasındaki etkilerine değinerek şöyle konuştu: 'Bu inkılap, milletlere dini ve İslami bir kimlik kazandırdı. İran İslam İnkılabı'nın sunduğu bu yeni kimlik ve tefekkürün giderek yaygınlık kazanması Batı'lıları ciddi şekilde ürküttü ve İslam düşüncesinin yükselişi ivme kazandıkça onların plan ve proğramları da derinleşerek, daha bir karmaşıklaştı. Şu anda bölge ve İslam dünyasındaki şartlar öylesine değişti ki Batı'lılar İslam düşüncesiyle olan boy ölçüşmelerinde geride kaldıklarını düşünmekte ve bu yüzden geri kalmışlıklarını telafi etmek için tüm güçleriyle çaba harcamaktadırlar. İşte bu şartlarda bölgede İslami uyanış süreci başladı ve kendilerini İslam İnkılabı düşüncesi ve hareketinden geride hisseden Batı'lılar, sersemlik içinde siyasal İslam ve İslami uyanışla mukabele için meydana çıktılar.'

      İslam İnkılabı Rehberi sözlerini şöyle sürdürdü: 'Batı dünyası karşısında güçlü olmak gerekir. Zira onlar hiç kimseye acımadıklarını ve tüm riyakarlıkları ve insan hakları savunuculuğuna soyunmalarına rağmen, milyonlarca insanın öldürülmesi karşısında vicdanlarının sızlamadığını ispatlamışlardır. Yalan ve riyakarlık Batılı politikacıların özelliklerinden biridir. İşin gerçeği şudur ki, Batı'lılar Hiroşima katliamından, birinci ve ikinci dünya savaşlarında milyonlarca insanın katledilmesinden, masum Pakistan, Afganistan ve Irak halklarının kıyımından rahatsızlık duymamaktadırlar ve gelecekte de her nerede çıkarları olursa o yöre halklarını katliama uğratmaktan çekinmeyeceklerdir.'
      [size=10pt]

      Yorum


        #93
        Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri


        İnkılapçı Kalmak, İnkılapçı Yaşamak (2013/09/17)

        □ Foto □
        İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bugün İslam İnkılabı Muhafızları Ordusu komutanları ve personeline hitaben yaptığı konuşmada İslam İnkılabı'nın temel ve etkileyici mesajının 'zulmetmek ve zulme uğramaktan uzak durmak' olduğunu hatırlatarak, sultacıların tüm söz ve tavırlarının sulta düzeninin bu mesajla çatışmasından kaynaklandığını belirtti.

        Ayetullah Hamenei inkılap muhafızlarının, itikad ve inancın derinliklerinden ortaya çıkarak, cihad ve direniş meydanına atıldığını ve nice güçlü ve zeki komutanlar ile askeri stratejistler yetiştirmesine paralel olarak sivil alanlarda da nice tedbir sahibi müdürlerin gelişmesine yardımcı olduğunu kaydetti.

        İnkılap muhafızlarının ayakları sarsılmaksızın 'inkılapçı kalmak' ve 'inkılapçı yaşamak' konusunda örnek olduğunu vurgulayan Ayetullah Hamenei, güçlü bir bünyeye sahip olan bu örgütün hiç bir zaman dünyadaki değişimler ya da ülke içerisindeki gelişmeler bahanesiyle tutarlı ve sağlıklı yolundan asla sapmadığını ifade etti.

        İnkılap Rehberi kimi yorgun devrimcileri eleştirerek şöyle konuştu: 'Dünya değişti diye idealler ve hedefler ile katedilen doğru yolun da değiştirilmesi gerekmez. Bu yüzden inkılap muhafızlarının İslam İnkılabı'nın korunması amacıyla çeşitli alanlardaki gelişmeler ve akımları yakından tanıyıp, bu bağlamdaki olayları yakından izlemesi gerekmektedir.'

        Ayetullah Hamenei inkılabın asıl ve temel probleminin sulta düzeninin İslam İnkılabı'nın sunduğu coşkun mesaja karşı koymak çabası olduğunu belirtirken, bu mesajın zulmetmemek ve zulme uğramamak olduğunun altını çizdi.

        İnkılap Rehberi, İslam İnkılabı'nın beşeriyet için yepyeni bir düzen sunmakta olduğunu söyleyerek şu değerlendirmede bulundu: 'Mevcut egemen sulta düzeni dünyayı 'zalim' ve 'mazlum' olarak ikiye taksim etti. Ancak İslam İnkılabı zulümle mücadele ve zulümden kaçınma mantığını kendisiyle birlikte getirdi ve bu mantık inkılabın mesajının İran sınırlarını aşarak başka milletler tarafından müsbet olarak karşılanmasına yol açtı. İran milletinin zafere taşıdığı inkılabın mesajına ayrıca diktatör devletler, sulta düzeninin uşağı durumundaki yönetimler ve uluslararası yağma şebekeleri de düşmandırlar. Sulta düzeni ve uşakları, 'savaş çığırtkanlığı', 'yoksulluğun körüklenmesi' ve 'kokuşmanın yayılması' şeklindeki üç ayrı siyaseti izlemekteler. İslam bütün bu siyasetlere karşıdır ve bu karşı duruş, inkılaba olan düşmanlığın temelini oluşturmaktadır. İşte nükleer enerji konusunun da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.'

        Ayetullah Hamenei İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer faaliyetlerine değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bizler, ne Amerik a ve ne de başkaları yüzünden; tam tersine inançlarımız gereğince nükleer silahları kabul etmemekteyiz. 'Hiç kimse nükleer silaha sahip olmamalı !' dediğimizde bizim de kesinlikle bunun peşinde olmadığımız anlaşılacaktır. Ancak, İran muhaliflerinin gerçek hedefi başka bir şeydir. Bu bir kaç ülkenin nükleer enerji alanındaki tekellerinin kırılmaması yönündeki çabaları görülmektedir. Ancak onların kavgaları buradan da kaynaklanmıyor. Amerika, Batı ve onların bağımlılarının başvurduğu sansasyonlar ve kavgaları, İslam İnkılabı'nın özgün mesajı karşısındaki infial çerçevesinde algılamak gerekir.'

        Yorum


          #94
          Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri


          İslam İnkılabı Rehberi: 'Bölge Tarihi Bir Dönemeçten Geçmektedir (2013/10/09)
          □ Foto □

          İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bugün bini aşkın seçkin üniversite öğrencisiyle iki saat kadar süren görüşmesinde İran'da hızla sürmekte olan bilimsel ilerlemelerin bu ülkenin gelişme, güç ve bayındırlık açısından zirveye çıkmasına yol açacağını ve genç elitlerin ülke geleceğini imar edecek olan planlamacılar ve mühendisleri oluşturduklarını söyledi.

          Ayetullah Hamenei, İslam nizamının temel siyasetlerinden birinin bilimsel alanlarda hızla ilerlemek olduğunu hatırlatarak, İran'daki mütefekkir beyinlerin önümüzdeki kimi tehlikeli, kaygan ve çetin engelleri aşabilmek için hayata geçirilmesi gereken zaruretlerden birinin bilimsel ilerlemeler olduğu bilincini taşıdıklarını ve bugün İslam nizamı karşıtı cephenin odaklaştığı hedefin, İran'ın bilim ve teknolojide güçlenmesini önlemek olduğunu belirtti.

          İnkılap Rehberi şöyle konuştu: 'Tüm siyasal, ekonomik, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin analizinde gerçekçi ve geniş bir bakış açısı egemen olmalıdır. Zira dünyada İslami İran'ın bilim ve teknoloji gibi alanlarda güçlü bir ülke ve millete dönüşmesini istemeyen çok güçlü bir cephe bulunmaktadır.'

          Ayetullah Hamenei İslam İnkılabı'nın zaferinden sonraki ilk yıllarda batılı ve Amerika'lı çok sayıda düşünürün makalelerine atıfta bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu makalelerde batıdaki siyasal mekanizmalar şöyle uyarılmaktaydı ki İran İslam İnkılabı egemen bir grubun değiştirilmesi değildir ve İslam İnkılabı Batı Asya'da yepyeni bir gücün doğması anlamına gelmektedir. Bu hareketin sözkonusu servet sahibi ve hassas bölgeyi Batı'nın sultasından çıkartması ya da onların hegemonyasını sarsarak, Batı'yı bilim ve teknoloji alanında sorunlara boğması mümkündür. Aradan geçen 35 yıldan sonra şu anda Batı'lılar ve Amerika'lıların kabusu gerçeğe dönüşmüş olup, ulusal ve bölgesel büyük bir güç ortaya çıkmış, ekonomi, siyaset, güvenlik ve propaganda alanlarındaki tüm baskılar karşısında eğilmemiş ve hatta bu büyük güç bölgedeki diğer milletleri etkileyerek dünya müslümanlarına yepyeni bir kimlik kazandırmıştır.'

          İslam İnkılabı Rehberi son iki yılda bölgede ve Kuzey Afrika'da meydana gelen önemli gelişmeler ve Amerika ile Batı'lıların gösterdikleri tepkilere değinerek şunları dile getirdi: 'Milletlerin uyanışı ve elleri boş olmasına rağmen Batı ve Amerika'nın alçaltıcı davranışları karşısında dikilmeleri büyük bir hadisedir ve Batılıların tasavvurlarının tam aksine devam edecektir. Bu olaylar, bölgenin geçmekte olduğu tarihi bir dönemeçtir. Bu hareketin kaderi henüz sona ermemiştir ve batılılar da bu olaylardan kaygı duymaktadırlar.'

          Yorum


            #95
            Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri


            Amerika’yı Güvenilmez ve Mantıksız Bir Devlet Olarak Tanımaktayız (2013/10/05)
            □ Foto □

            İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bugün Savaş Akademileri mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada İran-Amerika ilişkilerini değerlendirerek şunları söyledi: ‘Biz hükümetin diplomatik hareketliliği ve bu arada Newyork seferini desteklemekteyiz. Zira, hizmet ehli olan bu hükümete iyimseriz ve ona güvenmekteyiz. Ancak Newyork seferindeki bazı şeyler yerinde değildi. Zira biz Amerika'yı güvenilmez, büyüklük taslayan, mantıksız ve sözünde durmayan bir devlet olarak tanımaktayız; kendi yetkililerimize güvenmekteyiz ve onların adımlarını dikkatle, her yönünü tartarak ve sağlam bir şekilde atmalarını, milli çıkarları gözardı etmemelerini istiyoruz.'

            Ayetullah Hamenei, İslam nizamının iç yapılanmasına değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘İslam İnkılabı'nın zafere ermesinden bu yana inkılabı ve İran milletini koruyan ve ülkenin ilerlemesine yol açan temel unsurlar, İslam nizamının yüce ideallerine ve ulusal onura dikkat edilmesidir. Bu yüzden tüm sorumlular ve milletin tüm üyelerinin görevi ulusal kimlik ve onurun savunulmasıdır.'

            İnkılap Rehberi İslam nizamının Amerika'ya niçin güvenmediği konusuna da temasla Amerika'nın siyonistlerin pençesindeki bir devlet olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: ‘Amerikan devleti aslında siyonistlerin çıkarları yönünde hareket etmekte ve tüm dünyayı haraca bağlarken, kendisi siyonist rejime haraç vermektedir.'

            Ayetullah Hamenei, İran milletinin asla hiç bir ülke için tehdit oluşturmadığını belirtirken, silahlı kuvvetlerin İslam nizamının güvenliğini korumak için sapasağlam ve hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı ve tüm silahlı kuvvetlerin, düşmanın entrikaları karşısında muhkem bir duvar gibi dikilmesi zaruretinin altını çizdi.

            İnkılap Rehberi, İran milletinin düşmanlarının sık sı k tekrarladıkları kokuşmuş tehditlerini eleştirerek şu ifadeleri kullandı: 'İran'ı tehdide alışan herkesin şunu bilmesini istiyorum ki, İran milletine yönelik her türlü şer eylemi karşısındaki cevabımız ciddi ve çetin olacaktır.'

            Yorum


              #96
              Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

              İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei’nin 2013 Yılı Hac Mesajı[/color](2013/10/14)

              [hr]
              [/size]
              □ Foto □ Bismillahirrahmanirrahim,

              Alemlerin Rabbine hamdolsun, salat ve selam nebilerin efendisi (Muhammed Mustafa) ve onun güzel ehli beyti ve seçkin izleyicileri üzerine olsun...
              Hac mevsiminin gelip çatmasını İslam ümmetinin büyük bayramı olarak algılamalıyız. Her yıl işte böylesine kıymetli günlerde dünya müslümanları için ortaya çıkan bu önemli fırsat, mucizevi bir kimya gibidir ve eğer kadri bilinir de layık olduğu şekilde değerlendirilirse İslam dünyasının nice musibetleri ve dertlerinin dermanı bulunacak demektir.

              Hac, ilahi feyzin fışkırmakta olan kaynağıdır. Siz saadetli hacıların her biriniz şu anda öylesine büyük bir şans yakaladınız ki sefa va maneviyat dolu amelleriniz ve hac menasiki sırasında, ruhlarınız ve gönülleriniz olabildiğince yıkanmış olup, bu rahmet, izzet ve kudret kaynağından tüm ömrünüz için birikim sağlayabilirsiniz. Rahim olan Allah karşısında huşuyla teslim olmak, bir müslümanın omuzlarında yüklü olan görev ve taahhütleri yerine getirmek, din ve dünya işlerinde coşku ve hareket içerisinde eyleme girişmek; kardeşler arası münasebetlerde merhametli ve bağışlayıcı olmak; çetin hadiseler karşısında cesaret ve özgüvenle dikilmek; her zaman ve her yerde Allah'ın yardımını esirgemeyeceği ümidini taşımak; ve kısacası, ilahi eğitim ve öğretim alanında bir insanın müslümanlık çapında yapılanması gibi amaçlara ulaşabilir ve bu güzelliklere bezenerek, söz konusu birikimi ülkenize, milletinize ve İslam ümmetine hediye olarak götürebilirsiniz.

              İslam ümmeti bugün her şeyden daha çok iman, sefa ve ihlasın yanı başında düşünce ve ameli; manevi ve ruhi yapılanmanın yanı başında da kindar düşmanlar karşısında direnişi gaye edinen insanlara ihtiyaç duymaktadır. Büyük müslüman camianın içerisine düşmanlar tarafından açıkça dayatılan, ya da azim, iman ve basiretteki gevşeklikler yüzünden eski zamanlardan beri oluşan sıkıntılardan tek kurtuluş yolu buradadır.

              Hiç kuşkusuz, içerisinde bulunduğumuz dönem, müslümanların uyanışı ve öz kimliklerine kavuşması dönemidir; bu hakikati, müslüman ülkelerin karşı karşıya olduğu problemler arasından açıkça devşirmek mümkündür.

              İşte bu şartlarda iman, tevekkül, basiret ve tedbire dayalı azim ve irade müslüman milletleri bu problemler karşısında zafere erdirip onların kaderine onur kazandırabilir.

              Müslümanların uyanışı ve onurunu kabul etmeyen düşman cephe, tüm gücüyle meydana çıkmış ve müslümanların infiali, bastırılması ya da kendi kendileriyle meşgul olması için tüm askeri, psikolojik ve ekonomik araçları ve güvenlik ve propaganda alanındaki vasıtalarını devreye sokmuş durumdadır. Batı Asya'da Pakistan ve Afganistan'dan tutun, Suriye, Irak, Filistin ve Fars Körfezi ülkeleri ile Kuzey Afrika'daki Libya, Mısır, Tunus, Sudan ve diğer ülkelere kadar bir göz attığımızda bir çok hakikat anlaşılmış olacaktır. İç savaşlar; kör dini ve mezhebi taassuplar; siyasal istikrarsızlıklar; korkunç terörizmin giderek yaygınlaşması; tarihteki vahşi kabileler gibi insanların göğsünü yararak kalplerini dişleyen aşırı grup ve akımların zuhuru; çocuklar ve kadınları katleden silahlı kişilerin erkeklerin başlarını kesmesi, namuslara tecavüzü ve hatta bu utandırıcı ve iğrenç cinayetlerin din adına ve din bayrağı altında işlenmesi ve bunların tümü ecnebilerin güvenlik servisleri ve bölgedeki yandaş devletlerin katkısıyla sağlanan emperyalist ve şeytani bir planın ürünüdür ve ülkeler içindeki uygun ortamlarda kendini göstererek milletlerin gününü karartmakta ve hayatlarının tadını kaçırtmaktadır.

              Hiç kuşkusuz, böylesine şartlar altında müslüman ülkelerin maddi ve manevi boşluklarını onarmalar, uyanış, kimlik kazanımının sunduğu güvenlik, refah, bilimsel ilerleme ve uluslararası iktidara ulaşması mümkün değildir. Bu acınılacak durum, İslami uyanışı akamete uğratabilir ve İslam dünyasında meydana gelen ruhi birikimlerin yıkılıp gitmesine yol açabilir. Bu durumda bir kez daha uzun yıllar boyunca müslüman milletlerin düşüşü ve yalnızlığa sürüklenmesi ile Filistin'in ve müslüman milletlerin Amerika ve siyonist rejimin çıkardığı engellerin çengelinden kurtarılması gibi önemli meselelerin unutulmuşluğa terkedilmesi imkan dahilindedir.

              Temel ve esaslı ilacı şu iki anahtar cümlede özetlemek mümkündür ki her ikisi de haccın en önemli derslerinden biridir:

              Birincisi, müslümanların tevhid bayrağı altındaki dayanışması ve kardeşliği;

              Ve ikincisi de, düşmanı tanımak ve planlarıyla, yöntemleriyle mukabele etmek.

              Gönül birliği ve kardeşlik ruhunun takviyesi, haccın büyük derslerinden biridir. Burada hatta başkalarıyla didişme ve ağır sözlerin sarfedilmesi yasaktır. Tek tip giyim ve tek tip ameller ile hareketlerde birliktelik ve nazik davranışlar, bu tevhid merkezine inanıp gönül bağlayanlar arasındaki eşitlik ve kardeşliği vurgulamaktadır. İslam, Kabe'ye ve tevhide inananlar ve müslümanlar arasından bir grubu İslam dairesinden dışarıda bilen her türlü fikir, akıde ve daveti sarih olarak reddetmektedir.

              Bugün gaddar siyonistler ile Batı'lı yardakçılarının siyasetlerinin oyuncağına dönüşerek korkunç cinayetler işlemekte ve müslümanların, masum insanların kanlarını dökmekte olan tekfirci unsurlar ile dindarlık taslayıp ulema kisvesine bürünerek şii ve sünni müslümanlar ve benzerleri arasında ihtilaf ateşini körükleyenler şunu bilmelidirler ki hac merasimi onların iddialarını iptal etmektedir. Ben, İslam uleması ve gönlü İslam için yanan daha niceleri gibi bir kez daha şunu duyurmaktayım ki, müslümanlar arasındaki ihtilaf ateşini körükleyen her türlü söz ve eylem ile müslüman grupların her birinin mukaddesatına yönelik hakaretler ya da İslam mezheblerinden birinin tekfir edilmesi küfür ve şirk blokuna hizmet ve İslam'a ihanet demektir ve şer'an haramdır.

              Düşmanın tanınması ve yöntemlerinin algılanması ise ikinci gerekliliği oluşturmaktadır. Öncelikle kindar düşmanın varlığını unutmamak ve bu bağlamda gaflete düşmemek gerekir. Hacda bir kaç kez Şeytan'ın taşlanması, bu daimi zihinsel hazırlığın sembolik bir göstergesidir. İkincisi, bugün emperyalist cephe ile siyonizmin cinayet şebekelerinin oluşturduğu asıl düşmanın tanınması konusunda yanılgıya düşülmemelidir. Üçüncüsü, bu inatçı düşmanın müslümanlar arasında tefrika salmak, siyasi ve ahlaki fesadı yaymak, elitleri tehdit ya da satın almak, milletlere ekonomik baskılar uygulamak ve İslami inançlar hakkında kuşkular uyandırmak gibi yöntemlerini çok iyi teşhis etmeli ve düşmana bilerek ya da bilmeyerek hizmet eden uşakları deşifre etmeliyiz.

              Emperyalist devletler ve onların başında da Amerika, modern medyaların katkısıyla gerçek yüzlerini örtmekte ve insan haklarını ve demokrasiyi savunma iddiasıyla dünya kamuoyu karşısında hileli davranışlar sergilemektedirler. Onların milletlerin hukukundan dem vurdukları şu dönemde yaktıkları fitne ateşi her gün eskisinden daha fazlasıyla hissedilmektedir.

              İslam ümmetine şöyle bir bakıldığında görülmektedir ki, mazlum Filistin milleti yıllardır her gün siyonist rejim ve yandaşlarının cinayetlerinden yara almakta; Afganistan, Pakistan ve Irak emperyalistler ve bölgesel uşaklarının terörist siyasetleri yüzünden çetin şartlar altında yaşamakta; Suriye'de ise anti-siyonist direnişi destekleme suçuyla uluslararası sultacılar ve bölgedeki piyonları aracılığıyla nice kinlere maruz kalınmakta ve kanlı bir iç savaşa sürüklenilmektedir. Bahreyn ve Miyanmar'a gelince, her birinde müslümanlar nice büyük sıkıntılar altında yaşarken, düşmanlarına destek verilmektedir. Amerika ve müttefikleri tarafından birbiri ardı sıra askeri saldırı, ekonomik yaptırımlar ya da karışıklık çıkartılması gibi eylemlerle tehdit edilen diğer milletlerin durumu da üzücüdür. Bütün bunlar sulta düzeninin şeflerinin gerçek yüzünü herkese göstermektedir.

              İslam dünyasının her yerindeki siyasi, dini ve kültürel elitler kendilerini bu hakikatleri ifşa etmekle yükümlü bilmelidirler. Bu, hepimiz için dini ve ahlaki bir görevdir. Maalesef bugün derin iç ihtilaflarla karşı karşıya gelen Kuzey Afrika ülkeleri, düşmanı ve metodlarını doğru tanıma şeklindeki bu büyük sorumluluğa başkalarına göre daha fazla dikkat etmek zorundadır. Bu ülkelerde milli akımlar arasındaki çekişmelerin sürmesi ve iç savaş tehlikesi karşısında gaflete düşmek, İslam ümmetinin yakın erimde telafi edemeyeceği ölçüde zarara uğramasına neden olabilecek büyük bir tehlikedir.

              Bizler elbette İslami uyanışı başlatan o bölgede kıyam halindeki milletlerin Allah'ın izniyle zamanın geri dönmesine ve kokuşmuş uşak diktatörlerin dönemlerinin yeniden yaşanmasına izin vermeyeceklerinden kuşku duymamaktayız. Ancak, emperyalist güçlerin fitne hesapları ile yıkıcı müdaheleleri karşısında gaflete düşülmesi, onların işlerini zorlaştıracak ve onur, güvenlik ve refah dolu hayatlarını yıllarca geriye atacaktır.

              Bizler, milletlerin gücüne ve Hakim olan Allah'ın halk kitlelerinin azmi, imanı ve basiretine güç kazandırdığına kalbimizin derinliklerine kadar eminiz ve bu durumu otuz beş yıldır İran İslam Cumhuriyeti'nde gözlemlemiş ve tüm varlığımızla tecrübe etmiş durumdayız. Bizim çabamız, tüm müslüman milletleri bu yorulmak bilmez onurlu ülkedeki kardeşlerinin tecrübesine çağırmak hedefi gütmektedir.

              Yüce Allah'tan müslümanların salahını ve düşmanların hilelerinin tersyüz edilmesini dilemekte, Beytullah'ı ziyaret eden siz tüm hacılara makbul bir hac, can ve beden sağlığı ve maneviyatla dopdulu bir birikim niyazında bulunmaktayım.

              Allah'ın selam ve rahmeti üzerinize olsun...

              Seyyid Ali Hamenei
              11 Ekim 2013 , 5 Zilhıcce 1434
              [size=10pt]

              Yorum


                #97
                Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                [ltr]İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei 48. Avrupa Öğrenciler İslami Dernekleri Birliği Yıllık Oturumu'na mesajı(2014/01/18)[/ltr]
                [hr]
                □Foto




                İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, 48. Avrupa Öğrenciler İslami Dernekleri Birliği Yıllık Oturumu'na gönderdiği mesajında, dünyanın muhtelif üniversitelerinde ilim tahsiliyle meşgul olan İran halkının evlatlarının değerli bir ağaç gibi kendi vatanları toprağında kök saldıklarını ve kendi halk ve vatanlarına değerli meyve sunacaklarını bildirdi.

                Ayetullah Hamanei'nin Avrupa Öğrenci teşekkülleri nezdindeki temsilcisi Huccetul İslam Dr. Cevad Ejei tarafından okunan İslam İnkılabı Rehberinin Mesajında şöyle deniliyor:



                Bismillahirrahmanirrahim

                Dünyanın muhtelif ülkelerinde ilim tahsili ile meşgul olan İran halkının aziz gençleri ve evlatları! Kendi vatanlarının verimli topraklarında kök salmış değerli Filizler! Ülkenin dinamik ve hareketli üniversitelerindeki bacı ve kardeşleri gibi kendi halk ve vatanlarına değerli meyve sunacaklardır. İnşallah…

                Dünyanın başka yerlerinde tahsille meşgul olan öğrencilerin kafasını kurcalaması gereken yegane düşünce işte bu olmalıdır. Elde etmeye çalıştığınız bilimin kalitesi ve tahsil etmekte olduğunuz ilim çeşidi, tahsil boyunca sizin kişilik ve şahsiyetinizi şekillendirmekte olan davranış ve ruh haliniz bu berrak düşünceden kaynaklanmalı ve sizin yolunuzu belirlemelidir.

                Heyecanlı dönemde bugünkü öğrencinin yarının seçkin insanı ve müdürüne dönüşmesi sürecinde her şeyden daha ziyade, Allah Taala cc.a tevekkül ve onun lütuf ve merhametinden yardım talep etmek sizler için daha gerekli olacak. İşte sizlerin yeteneklerinizi filizlendirecek, adımlarınızı sağlamlaştıracak ve kalplerinize huzur verecek şey budur.

                Sizlerin ve ülkenin parlak geleceği temennisiyle sizlerin tümünüzü Allah Taala'ya emanet eder, sizlere duacı olduğumu bildiririm.



                Seyyid Ali Hamanei

                Yorum


                  #98
                  Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                  [ltr]Yüce İslam Peygamberi (sav) ve İmam Cafer Sadık hazretlerinin kutlu doğum yıl dönümü dolayısıyla mahkumlara af ve indirim(2014/01/18)[/ltr]
                  [hr]
                  □Foto




                  Yüce İslam Peygamberi (sav) ve İmam Cafer Sadık hazretlerinin kutlu doğum yıl dönümü dolayısıyla:

                  Mahkumlara af ve indirim





                  Peygamber efendimiz Hz Muhammed (sav) ve ehlibeyt imamların 6. sı Hz. İmam Cafer Sadık as’ın kutlu veladetleri münasebetiyle İslam İnkılâbı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bazı mahkûmların affı veya cezalarında indirime gidilmesi teklifini kabul etti.

                  İslam peygamberi Hz Muhammedi Mustafa (sav) ve İmam Cafer Sadık hazretleri as’ın kutlu veladetleri dolayısıyla, İslam İnkılâbı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, silahlı kuvvetler yargı teşkilatının genel ve inkılâp mahkemelerince cezalarını çekmekte olan 878 mahkûmun cezalarının indirilmesi ve affedilmesi önerisini kabul etti.

                  İran yargı erki başkanı Ayetullah Amoli Laricani, Azim'uşşan İslam peygamberi Hz. Muhammed (sav) ve imam Cafer Sadık as’ın veladetleri nedeniyle İslam İnkılâbı rehberine gönderdiği mektupta, ilgili komisyonunca gerekli şartlara haiz oldukları belirlenen 878 mahkûmun cezalarının hafifletilmesi veya affedilmeleri önerisinde bulunması ardından bu öneri İslam inkılâbı rehberi tarafından kabul edildi.


                  Yorum


                    #99
                    Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                    [ltr]İslam İnkılabı Rehberinin Vahdet haftası konuşması(2014/01/19)[/ltr]
                    [hr]
                    □Foto




                    Ayetullah Hamanei: "Vahdet" İslam âleminin bugünkü en önemli meselesidir



                    İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Yüce İslam peygamberi Hz. Muhammed sav. ve Ehli Beyt İmamlarının 6. Hz. İmam Cafer Sadık as'ın kutlu doğum yıl dönümlerinde, ülke yetkilileri, İslami Vahdet Konferansı konukları ve halktan muhtelif kitleleri kabulünde yaptığı konuşmada, İslam aleminden, yüce İslam peygamberi sav.in beklentilerini yerine getirmeye davet ederek, "Günümüzde İslam aleminin en önemli meselesi vahdettir, tüm komplolara rağmen İslam ümmetinin geleceği "İslami vahdet, şuurluluk ve uyanış" sayesinde parlak ve umut bahşedicidir" dedi.

                    Yüce İslam peygamberi Hz. Muhammed sav. ve Ehli Beyt İmamlarının 6.sı Hz. İmam Cafer Sadık as'ın kutlu doğum yıl dönümünü, tüm İslam alemine ve konuklara tebrik eden Ayetullah Hamanei, "hayal ve düşüncelerden kurtulmak" ve ikinci etapta "diktatör hükümetlerin zulmünden kurtulmak ve adalete dayalı bir yönetim kurmak" gayesiyle çaba harcamanın beşeriyetin kurtuluşu için İslam'ın sırtındaki asıl yük olduğunu belirterek, "müslüman halklar kendi içlerinde ve düşüncelerinde özgürlük oluşturarak, "siyasi bağımsızlık, halk tabanlı yönetimlerin tahakkuku, dini halk demokrasisinin sağlanması ve İslam şeraitine uygun olarak hareket"in tahakkuku için çaba göstermeli ve kendilerini aziz İslam'ın hedefindeki özgürlüğe ulaştırmalıdırlar" dedi.

                    Gerçek özgürlüğün sağlanması ve İslam ümmetinin saadete kavuşmasını engellemek için İslam düşmanlarının komplo ve faaliyetlerinin çok karmaşık ve birkaç boyutlu olduğunu bildiren İslam İnkılabı Rehberi, müslümanlar arasında ihtilaf ve anlaşmazlık oluşturmanın dünya müstekbirliğinin komplolarının ana ekseni olduğunu söyledi.

                    Konuşmasının bir başka bölümünde de Filistin meselesinin unutulması ve yapay rejim Siyonist İsrail'in Müslümanlara dayatılması amacıyla sürdürülen 65 yıllık çalışmalara temas eden Ayetullah Hamanei, bunun Amerika ve diğer küresel zorbaların girişimlerine sadece bir örnek olduğunu belirterek, "33 günlük Lübnan, 22 ve 8 günlük Gazze savaşları, yabancıların çıkarlarına hizmet eden bazı hükümetlerin dışında, Müslüman milletlerin bilinçli ve şuurlu olarak Filistin'in varlığını ve hüviyetini koruduklarını ve siyonist İsrail rejimi ve hamilerine sert bir tokat vurduklarını gösterdi" dedi.

                    İslam İnkılabı Rehberi, İslam alemine genel bakış çerçevesinde İslam ümmetinin Filistin meselesinden gafil ettirilmesinin İslam düşmanlarının iç çatışma ve savaş oluşturma ve radikal ve tekfiri düşünceleri yayma girişimlerindeki ana hedef olduğunu söyledi.

                    "Bir grub tekfiri, habis siyonist İsrail rejimine dikkat etmeleri gerekirken, İslam ve şeriat adı altında müslümanların büyük bir bölümünü tekfir etmekte (kafirlikle suçlamakta), savaş şiddet ve anlaşmazlığa ortam hazırlamaktadır. Bunun içindir ki bu tekfiri akım İslam düşmanları için bir müjdedir" diyen Ayetullah Hamanei, konuşmasının devamında

                    «اَشدّاء علیَ الکُفّارِ رُحَماء بَینَهُم»

                    yani kafirlere karşı serttirler kendilerine karşı ise merhametli" ayeti şerifesine temasla şöyle dedi: "Tekfiri akım, Allah Talanın bu sarih, açık düsturunu görmezlikten geliyor ve müslümanlar arasında "kafir ve müslüman" olarak ayrımda bulunmakla onları birbirinin canına salıyorlar. Tüm bu olup bitenler karşısında acaba bu akımların varlığı ve onlara yönelik silah, mali ve lojistik desteğin arkasındaki tek gücün müstekbir devletler, onların piyonlarının kontrolündeki güvenlik ve habis teşkilatlardan başkasının olduğu konusunda kuşku olabilir mi?

                    Özellikle son 3-4 yıl içinde Şii ve Sünni müslümanlar arasındaki anlaşmazlıkların artması ve muhtelif bölgelerde çatışmaların şiddet kazanmasının, global zalimlerin bir çok ülkede İslami uyanış ve diriliş hareketinin şiddet kazanmasından duydukları dehşeti gösterdiğini hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, "Müstekbirler, İslami Uyanış hareketini dikkatlerden uzak tutmak için, muhtelif mezheplerin mensuplarını birbiri ile çatıştırmakta ve daha sonra "öldürülmüş insanların ciğerlerini yemek" gibi tekfiri akımın iğrenç girişimlerini büyüteçte büyüterek dünya kamu oyu nezdinde İslam'ın temelini çirkin göstermeye çalışmaktadır. Kuşkusuz tüm bu olup bitenler bir anda ortaya çıkmadı, zira müstekbir güçler onları oluşturmak için uzun zamandan beri plan ve programlama içindedirler" dedi.

                    Ayetullah Hamanei, vahdet karşıtı girişimlere karşı koymanın Şii ve Sünni müslümanlar ve öteki mezheplerin mensuplarının en önemli sorumluluk ve teklifi olduğunu belirterek, siyasi, bilimsel ve dini elitlerin İslam toplumlarında birlik ve vahdet oluşturulması için ağır sorumluluk taşıdıklarını söyledi.

                    İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının devamında "İslam Dünyası Alimleri"ni halkları mezhep ve etnik ihtilaf ve fitnelerden uzak tutmaya, "Üniversiteler bilim adamları"nı öğrencilerine İslami hedeflerin önemini anlatmaya ve "İslam ümmeti siyasi elitleri"ni halka dayanarak, İslam düşmanları ve yabancılara bağımlı olmaktan kaçınmaya davet ederek, bugün İslam aleminin en önemli meselesinin "Vahdet" olduğunu bildirdi.

                    Müstekbir ve sultacı devletlerin direkt sulta döneminde elde ettikleri çıkarları şimdi siyasi, kültürel ve ekonomik alanlardaki gayri müstakim sulta yoluyla temin etmeye çalıştıklarını belirten İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, düşmanların 35 yıllık komplo ve saldırılarına rağmen İslam İnkılabının zaferi ve İran İslam Cumhuriyeti modelinin sağlam temellere oturmasının, İslam ümmetine parlak bir umut bahşettiğini ve İran halkı ve İslam nizamının Allah'ın lütuf ve inayeti sayesinde her geçen gün daha da güçlenmekte olduğunu söyledi.

                    Ayetullah Hamanei bu konuşmanın ardından İslami Vahdet konferansı konuklarının arasına katılarak onlarla kısa bir görüşme yaptı.

                    İslam İnkılaba Rehberinin konuşmasından önce İslami İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani kısa bir konuşma yaparak Yüce İslam peygamberi Hz. Muhammed sav. ve Ehli Beyt İmamlarının 6. Hz. İmam Cafer Sadık as'ın kutlu doğum yıl dönümleri dolayısıyla tebrikleri bildirerek, cahiliyet devri döneminde toplumlara egemen olan mutlak karanlığa temasla, öyle korkunç bir ortamda rahmet peygamberinin dünyaya gelmesinin tarihe nur, hidayet ve doğruluk enjekte ettiğini söyledi.

                    İslam dünyasındaki sorun ve anlaşmazlıklara da temas eden Cumhurbaşkanı, kuşkusuz İslam peygamberinin bugün, sapıklar karşısında ve tekfiriler ve radikaller gruplar karşısında ızdırap içinde olduğunu ve İslam toplumlarının bir kez daha rahmet peygamberinin yardımına koşması ve kıyam etmesi gerektiğini söyledi.

                    Rahmetli İmam Humeyni'nin vahdet bahşedici mesajına itaatin İslam ümmetinin yegane kurtuluş yolu olduğunu belirten cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "tek bir din, tekbir peygamber, ortak çıkarlar, ortak düşmanlar, işgal edilmiş Filistin ve aziz Kudüs gibi ülküler müslümanları birleştirebilir" dedi.

                    Cumhurbaşkanı, İslam ümmetinin Kur'anı Kerim'e müracaat ederek, tedbir, akılcılık, itidal, umut ve aralıksız gayret sayesinde İslam uygarlığını yeniden ihya edebileceğini söyledi.


                    Yorum


                      Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                      [ltr]Tahran İslami Şura Üyeleri, Belediye Başkanı ve belediye Yetkililerinin İslam İnkılabı Rehberi İle Görüşmesi(2014/01/13)[/ltr]
                      [hr]
                      □Foto




                      İslam İnkılabı Rehberi Tahran Belediye Başkanı ve Yetkililerini Kabulünde:

                      Tahran büyük şehir ve ülke idaresinde cihatçı yönetim ruhu egemen olmalı!



                      İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bugün öğleden önce Tahranbüyük şehir İslami Şurası üyeleri, belediye başkanı, yardımcıları ve Tahran'ın muhtelif mahallelerinin belediye başkanlarını kabulünde yaptığı konuşmada, İslami yaşam tarzı atmosferinin oluşturulması amacıyla Tahran'da konut inşasında mimari özelliklere gereken özen ve önemin gösterilmesi zaruretini hatırlatarak, Tahran gibi büyük kentler ile ülkenin yönetimininbilim ve teknolojiye dayalı bir şekilde halka hizmet hedefiyle gerçekleşmesi ve sorunların da cihatçı yönetim ruhuyla halledilmesi gerektiğine dikkat çekerek, sorunların ancak bu şekil çözümlenebileceğini bildirdi.

                      Konuşmasında Tahran'ın yeni dönem İslami Şura üyeleri ve Tahran Belediye başkanına tebriklerini bildiren İslam İnkılabı Rehberi, Tahran'ın büyük şehir olmaktan öteye bir öneminin bulunduğunu belirtti ve "Tahran, bir yandan bayındırlık, salah, saadet ve yaşam tarzı modeli iken diğer yandan ülkenin tüm şehirlerine örnek olabilecek şekilde bir model tarzı olarak gündeme gelmektedir" dedi.

                      "Tahran'ın hava kirliliği, yoğun trafik ve nüfusuna rağmen, belediyenin şehrin temizliği, yeşil alanların oluşturulması, otobanlar ve köprülerin yapımı, metro, spor alanlarının yaygınlaştırılması gibi alanlardaki hizmeti son derece güzel ve takdire şayandır" ifadesini kullanan İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında tüm bu başarıların sırrının cihatçı bir yönetim tarzının uygulanması olduğunu hatırlatarak; 'Yöneticiler bilim ve teknolojiden yararlanıp Allah rızasını da dikkate aldıklarında,sorunlar çözülür. Dünya güçlerinin baskıları sonucu ortaya çıkan problemler ve diğer sorunlar da çözüme kavuşur ve ülke ileriye doğru gider" dedi.

                      İslami Şehir Şurası'nda çeşitli siyasi görüşlerden üyelerin olmasına da işaret eden İslami inkılâbı rehberi, üyelerin hepsinin halka hizmet niyetiyle çalışmalarıhalinde farklı görüşlerin de yüce hedeflerin gerçekleşmesine vesile olacağını ve bunun bir engel de olmayacağının altını çizdi.

                      İslam inkılâbı rehberi, İslami Şehir Şurası üyelerine, arkalarından kalıcı eserler bırakmaları gereğinin altını çizdi ve bu konuyla ilgili bazı önemli hususları hatırlattı.

                      Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında şöyle dedi: "Şu husus benim her zamanki tavsiyemdir. Maalesef bazı kesitlerde bu mevzuu dikkate alınmamış ve bir takım sorunlar yaşanmıştır. Fakat tahran Belediye başkanı tüm çaba ve gayretini hükümet ile teamül içinde olma yönünde göstermelidir. Bu arada hükümete de, belediye ve şehir İslami konseyi ile gerekli işbirliğinde bulunması için gerekli tavsiyeler yapılmıştır."

                      Ayetullah Hamanei, bakanların da artık Tahran İslami konseyi oturumlarına katıldıkları yönünde İslami konsey başkanının sözlerine temasla, bu sürecin iyi bir süreç olduğunu ve devam etmesi gerektiğini söyledi.

                      İslam İnkılâbı Rehberi Tahran'daki yapılanmaya da temas ederek, Tahran şehrinin mimari ve vizyonunun İslami bir şehre yakışacak bir mimari olmadığını, tahran belediye başkanı ve şehir konseyi üyeleri bu hususu kendi en önemli meseleleri olarak dikkate almaları, şehirdeki yaşam muhitinin İslami bir yaşama elverişli hale getirtilmesi ve yaşamı kolaylaştırması gerektiğini söyledi.

                      Tahran Kültür Merkezleri ve bu kültür merkezlerinin muhteva ve içeriğine çok dikkatli bir şekilde ilgi gösterilmesi önemini de hatırlatan İslam İnkılabı rehberi, kültür merkezlerinde kültür ehli kişilerden yararlanmak gerektiğini, bu kişilerin dindar, inkılapçı ve İslam'ın siyasi boyutuna ve halk demokrasisine inanan kişilerden seçilmesi gerektiğini söyledi.

                      İslami İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde ise Tahran'ın çevresindeki bağlar ve şehir içindeki ağaçların korunmasının bir gereklilik olduğunu belirterek, Tahran İslami Şurasının eski başkanı Mühendis Çemran ve üyelerine teşekkürlerini bildirdi.

                      İslam İnkılabı Rehberinin konuşmasından önce kısa bir konuşma yaparak rapor sunan Tahran Belediye başkanı, Tahran belediyesi çalışmalarında adaletin temel alındığını, sınıflar arasındaki mesafenin giderilmesine çalışıldığını, çalışma kültürü ve cihadi ruhun yaygınlaştırılması yönünde gerekli programların hayata geçirildiğini, camiler, hüseyniyeler, dini medreselere önemli ilgi gösterildiğini, onların yaygınlaştırılması yönünde gerekli adımların atıldığını belirtti.

                      Tahran Belediye başkanı Galibaf ayrıca kendi belediye başkanlığı döneminde Tahran'da 235 km. anayol, 330 köprünün yapıldığını, metro hattının 162 km.ye çıkarıldığını, sinemalarda sandalye sayısının 10 bine artırıldığını, kutsal savunma savaşı müzesi oluşturulduğunu ve tüm mahallelerde kitap ve kültür merkezlerinin oluşturulduğunu söyledi.

                      Yorum


                        Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                        [ltr]Huccetul İslam Kureyşi Urumiye Cuma İmamı Olarak Atandı(2014/01/19)[/ltr]
                        [hr]
                        □Foto




                        İslam İnkılabı Rehberi Tarafından Atandı:

                        Huccetul İslam Kureyşi Urumiye Cuma İmamı Oldu



                        İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Urumiyye eski Cuma İmamı ve Veliyi Fakih'in bölge temsilcisi Huccet'ul İslam Hasani'nin değerli ve inkılapçı hizmetleri ve mücadelelerini takdir ederek yeni bir düsturla Huccet'ul İslam Seyyid Mehdi Kureyşi'yi Urumiye şehrinin yeni Cuma imamı ve Veliye Fakih'in Batı Azerbaycan bölgesindeki yeni temsilcisi olarak atadı.

                        İslam İnkılabı Rehberinin hükmünde şöyle deniliyor:



                        Bsmillahirrahmanirrahim



                        Saygıdeğer Huccet'ul İslam Seyyid Mehdi Kureyşi

                        Urumiye'nin saygıdeğer Cuma imamı Huccet'ul İslam Hasani'nin uzun yıllar İnkılapçı mücadele, samimi hizmet ve çabadan sonra kendi görevinden ayrıldığına göre zati alinizi Urumiye şehri Cuma imamı ve kendimin Batı Azerbaycan eyaleti temsilcisi olarak atıyorum.

                        Bu eyaletin gayretli halkı İslam İnkılabından sonraki yıllarda fitneci ve silahlı karşı devrimciler karşısındaki mücadele sınavında çetin bir sınavı başarıyla geçirmiş, marifet ve samimiyet içinde mücadelenin en ön safında imanlı bir şekilde yer almıştır. Tüm bu yıllar boyunca mümin halkın birlik ve bütünlüğü ve devrimci şuur ve basireti sayesinde şimdiye kadar bu sınır eyaletinin güvenlik ve huzuru sağlanmıştır. Zatî alinizden beklentim bilge ve akıllı çabalarınızla ve coşkulu, samimi gen kuşağın işbirliği ile, ayrıca kültürel hizmetlerin geliştirilmesi, Cuma namazı merkezlerinden gerektiği gibi yararlanılmasıyla bu köprü üzerinde sağlam adımlar atmanızdır. Değerli alimler, havze ve üniversite elitleri ile sürekli ilişki içinde olmak, muhtelif halk kitleleri ile temas kuşkusuz zatı alinizin başarısını garantileyecektir. İnşallah.

                        Saygıdeğer Hasani ve zati alinizin başarılı olmasını Allah Taala'dan temenni ederim.

                        Vesselamü Aleyküm ve Rahmetullah

                        Seyyid Ali Hamanei

                        13 Rebiul Evvel 1435

                        15 Ocak 2014

                        Yorum


                          Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                          [ltr]İslam inkılabı rehberinin Irak başbakanı Nuri el'Maliki'yi kabulü(2013/12/05)[/ltr]
                          [hr]
                          □Foto




                          İslam inkılabı rehberlik sitesinin haberine göre, Ayetullah Hamanei, bugün Tahran’da Irak başbakanı Nuri el’Maliki’yi kabulünde yaptığı konuşmada, İran ve Irak arasında siyasi ve iktisadi ilişkilerin güçlendirilmesi gereğinin önemine temas ederken, iki ülke ilişkilerinin her alanda geliştirilmesi için çok büyük potansiyelin mevcut olduğunu belirtti ve “İran ve Irak ilişkilerinin her alanda ilerletilmesi ve bölgesel işbirliğinin geliştirilmesi önünde hiçbir engel yoktur’ dedi.

                          İran’da bilim alanında özellikle son yıllarda çok büyük ilerlemelerin olduğunu belirten İslam inkılabı rehberi, İran’ın bu alandaki tecrübelerini Irak’a vermeye hazır olduğunu ve böylece Irak’ın da İran’ın bu tecrübelerini ilerleme ve kalkınma için kullanabileceğine temas etti.

                          Irak hükümetinin icraatlarını olumlu değerlendiren İslam inkılabı rehberi, “sizin bugün ülkeniz için yaptığınız faaliyetleriniz ve girişimleriniz son derece değerlidir ve elbette Irak’ın ihtiyacı bundan çok daha fazladır” dedi.

                          Ayetullah Hamanei, Irak cumhurbaşkanı Celal Talabani için de, İran İslam cumhuriyetinin samimi ve iyi bir dostu olarak nitelerken onun için sağlık ve selamet içinde olmasını temenni etti.

                          Söz konusu kabulde Irak başbakanı Maliki de, İran’a teşekkür ederken; İran’a yaptığı ziyaretinin iki ülke ilişkilerinin her alanda gelişmesi ve kalkınması için çok iyi bir fırsat olduğunu söyledi.


                          Yorum


                            Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                            [ltr]İslam inkılâbı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Mazenderan eyaleti 10 şehidi anma kongresi yetkililerine hitaben yaptığı konuşma(2014/01/02)[/ltr]
                            [hr]
                            □Foto




                            Mazenderan ili 10 bin şehidi anma kongresi İslam inkılâbı rehberinin bu kongre'nin sorumlularına hitaben yapmış olduğu konuşmanın metninin okunması ile bugün Sari kentinin Cuma namazı mekanında düzenlendi.

                            İslam inkılâbı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Mazenderan eyaleti 10 şehidi anma kongresi yetkililerine hitaben yaptığı konuşmada, şehitler ve mücahitlerin zamanın önde gelenleri olduğuna işaretle, "şehitlerin anısının yaşatılması ve ihya edilmesi şehitlerin hayatlarıyla ilgili yazılı ve görsel eserlerin üretilmesi, araştırmaların yapılmasıyla hayata geçirilmesi zaruri bir meseledir, bu bağlamda yapılan çalışmaların kalıcı ve etkin olması için derin, dikkatli ve sanattan yararlanılarak araştırmalara dayalı olması gerekmektedir" dedi.

                            İslam inkılabı rehberi kutsal savunma döneminde gençlerin muazzam hareketinin İslam inkılabının mucizesi olduğunu belirterek, "kutsal savunma İran halkı için büyük bir sınav olmanın yanı sıra, ülkenin çeşitli bölgeleri ve kişilerin üstün yeteneklerini açığa çıkması açısından da büyük bir sınavdı, ve bu büyük alan, gizli yeteneklerin daha fazla ortaya çıkmasına sebep oldu" ifadesini kullandı.

                            Ayetullah Hamanei kutsal savunma döneminde, Bakeri, Harrazi, Bageri gibi şehit komutanların cesaret ve yiğitliklerini ve kutsal savunma döneminde onların yeteneklerini kendini gösterdiğini hatırlatarak, "kutsal savunma alanı öyle bir ortam oluşturdu ki bu gençlerin her biri tecrübeli askeri komutanlar ve stratejistler olarak ortaya çıktı ve büyük güçlerce tüm askeri araç ve gereçlerle desteklenen tam donanımlı bir orduyu dize getirmeyi başarmıştır" dedi.

                            İslam inkılâbı rehberi ayrıca Mazenderan ilinin parlak karnesinde diyanet, fedakârlık, sadakat ve ihlasın yer aldığına işaretle, söz konusu eyalet halkının inkılabın çeşitli dönemlerinde, bu arada kutsal savunma dönemi ve kalkınma sürecindeki rolünü takdir etti.


                            Yorum


                              Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                              [ltr]İslam İnkılâbı Rehberi Kum Halkından Bir Gruba Hitaben Yaptığı Konuşma(2014/01/09)[/ltr]
                              [hr]
                              □Foto




                              İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün sabah (Perşembe) Kum şehri din âlimleri, talebeleri ve halkından muhtelif kitlelerden kalabalık bir grubu kabulü sırasında yaptığı konuşmada (19 Dey 1356) 9 Ocak 1977 tarihinde vuku bulan hadisenin önemli boyutlarından birinin en zor şart altında teşebbüs, amel, basiret içerikli sarsılmaz imana dayanmak olduğunu belirterek 9 Ocak olayının en önemli dersi, sorunları aşmak için düşmana karşı sarsılmaz iman ve basiretli olmak, onun düşmanlığını unutmamak, halkın yerli kudreti ve yeteneklerine ve genç istidatlara dayanmak ve dışarıya göz dikmemektir" dedi.

                              Ayetullah Hamanei Kum 9 Ocak kıyamının 36. yıl dönümü dolayısıyla gerçekleşen bu kabulde yaptığı konuşmada ayrıca Allah Taala cc.in müminlere nusret ve yardımı kendi uhdesinde bir hakk olarak tanımladığı Rum suresinin bir ayetine işaretle, "Allah taala'nın bu ayetteki kesin vaadi, müminlerin düşmanların çok geniş cephesi karşısında en ufak bir umut ışığının olmadığı şartlara aittir. Kum’da halk, gençler ve din talebeleri rahmetli İmam Humeyni'yi savunmak için ve tağut rejim aleyhinde mücadele bayrağını dalgalandırmak için cadde ve sokaklara geldiği ve kanları toprağa döküldüğü zaman hiç kimse bu olayın nihayetinde böyle bir etkisinin ve bereketinin olacağını tasavvur dahi edemiyordu. Eğer sarsılmaz iman, basiret, girişim, amel, direniş ve mukavemetle birlikte olursa işte o zaman Allah'ın yardımı kesin olacak" dedi.

                              İslam İnkılâbı rehberi bu açıklamasının devamında şöyle dedi: Eğer bazı durumlarda Allah'ın yardımı müminlere yönelmiyorsa, imanın zayıflığı, imanın yanlışlığı veya imanın basiretsizliğindendir. Zira iman'da basiret olmayışı gözün olmaması gibidir. Gözü olmayan bir kimse yolu teşhis edemez ve yanlış yola sapar.

                              Ayetullah Hamanei, kendisinin 9 Dey olaylarında basireti özellikle vurgulamasının asıl nedeninin bu mesele olduğunu hatırlattı.

                              Bazı hareket ve kıyamların zafere ulaşmamasının sebebinin ilahi yardımın tahakkuk bulmaması olduğunu belirten İslam inkılâbı Rehberi, İran halkının, sarsılmaz iman, basiret, teşebbüs ve direniş gibi tüm bu şartları gerçekleştirdiğini, bunun nedeninin ise rahmetli İmam Humeyni gibi sadık ve bilinçli bir lidere sahip olması olduğunu bildirdi.

                              Geçmiş hakkında tefekkür olunması ve olayların iyi ve kötü yönlerinden gerekli ibret alınması gerektiğini belirten İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, İslam inkılâbı düşmanlarının artık kendi düşmanlıklarından el çektiği vehmine hiç kimsenin kapılmaması gerektiğini, her düşman’ın geri çekilmeye mecbur kalabileceğini, ama kesinlikle düşman ve düşman cephesi karşısında gaflete düşülmemesi ve düşman’ın gülümsemesinin ciddiye alınmaması, adlanılmaması gerektiğini söyledi.

                              “İran İslam cumhuriyetinin hedefi, beşerin maddi ve manevi açıdan ilerlemesi olan İslam’ın ülkülerinin tahakkuk ettirilmesidir. Bu ulvi amaca ulaşmak ise sarsılmaz iman, mevcut olaylar karşısında basiret ve düşman’dan gaflette olmamakla mümkün olabilecektir” ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei, kendisinin defalarca İran İslam cumhuriyetinin ufuğunun aydın olduğunu söylemesindeki asıl sebebinin İran halkının iman ve basiret sahibi olması, düşmanı iyi tanıması, çalışma ve yetenek ruhuna sahip olması olduğunu söyledi.

                              İslam İnkılâbı rehberi şöyle dedi: “Gençlerimiz şimdiye kadar hangi meseleye girmiş de onu halledememişlerdir. Alt yapının hazır olduğu yerlerde gençlerimiz ileriye dönük hareket etmişlerdir ve tüm bunlar Allah Taala’nın bu halka lütfettiği yetenek ve kudret sayesinde olmuştur. Benim yetkililere tavsiyem şudur ki ülke sorunlarının giderilmesi için içteki güce ilgi göstersin, dışarıda gözleri olmasın.

                              Dış ve uluslar arası alanda aktif olarak var olmak gerektiği hususunda en ufak bir kuşkuya dahi mahal olmadığını belirten Ayetullah Hamanei, ancak tek umudun Allah taala’nın yardım ve desteği ve ülke ve halk gücüne olması gerektiğini, zira ülkeyi garanti edecek tek meselenin bu mesele olduğunu söyledi.

                              “Düşmanımız bugün öyle konuşuyor ki sanki İran halkı yaptırım baskısı karşısında ellerini havaya kaldırmış ve teslim olmuştur. Oysa yine hata ediyorlar. Çünkü bu halk ellerini havaya kaldırarak teslim olacak bir halk değil” diyen İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İran halkının bundan da zor şartlarda teslim olmadığını belirterek şöyle dedi: “8 Yıllık kutsal müdafaa savaşı bu hakikatin açık ve inkâr edilemez örneğidir. Zira o günün tüm dünya güçleri, İran’a karşı girişimde bulunması için suçlu Saddam’a yardım ettiler. Fakat İran halkının sarsılmaz iman ve azmi ve kesin kararlılığı sonucu İlahi yardım tahakkuk buldu ve düğümler bir biri ardınca açılarak, Baas rejimi ve destekçileri uluslar arası bir rezalet içinde geri çekilme mecburiyetinde kaldılar. Bugün de sorunlar ancak halkın direnişi, iç imkânlara dayanmak ve Allah talanın lütfuna itimat etmek sayesinde düşmanların düşmanlıklarına karşı mukavemet gösterilmesi ile giderilmesi mümkündür. Düşman, kararlı ve dirençli bir halk ile karşılaştığı zaman geri çekilmekten başka hiçbir çaresi yoktur. İran halkı yaptırımlar sonucu görüşme masası başında hazır olduğu düşüncesi ise temelden yanlış bir düşüncedir ve İran halkı düşmanların bu hatasını alt üst edecek.”

                              Son görüşmelerin getirilerinden birinin Amerikalı yetkililerin İran ve İranlıya, İslam ve Müslümanlara karşı düşmanlığının alenileşmesi olduğunu hatırlatan İslam inkılâbı rehberi, bu meselenin, Amerikalı makamların açıklama ve davranışlarından açıkça anlaşıldığını söyledi.

                              Ayetullah Hamanei, “Eğer Amerikalılar belli bir mevzuda girişimde bulunmuyorlarsa, bunun sebebi onların, düşmanlıktan el çekmeleri değil de zaafındandır. Nitekim son görüşmeler hem Amerikalıların düşmanlığını ortaya çıkardı ve hem zaafını.

                              “Her kes insan hakları konusunda söz edebilir ve iddiada bulunabilir ama Amerikalıların böyle bir şey hakları yoktur, çünkü Amerikalılar bugün dünyada insan haklarının en büyük ihlalcisidir” ifadesini kullanan İslam İnkılâbı Rehberi, Amerika’nın Siyonist İsrail rejimine vermiş olduğu sürekli destek ve bu rejimin Filistin halkı aleyhindeki zulüm şirreti ve Gazze halkına yönelik en ilkel ihtiyaçların bile gönderilmesine engel olmasına temasla, “Acaba tüm bunlar insan hakları ihlali değil mi? Böyle bir şartta bunların insan haklarından söz etmekten utanmıyorlar mı?” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Guantanamo hapishanesinin kapatılacağı vaadini kendi seçmenine veren Obama’nın seçimden sonra 5 yıl geçmesine rağmen bu vaadini yerine getiremediğini hatırlatan Ayetullah Hamanei, Amerika ve müttefiklerinin Afganistan, Pakistan ve Yemen'de hava saldırıları yapıp, sivil insanları öldürdüklerini, Irak ve Guantanamo'da işkence merkezlerinde halkı tutup işkence edip öldürdüklerini, ırkçı İsrail rejiminin Filistinlilere karşı cinayetlerini desteklediğini, bu nedenle insan haklarını savunma iddiasında bulunamayacağını, buna karşılık boş iddialarla İran'ı insan hakları ihlaliyle suçladıklarını söyledi.

                              Konuşmasının bir başka bölümünde ise, İran halkının Allah Taala’ya dayanarak tüm engelleri aşacağını ve kendi üstün amacına ulaşacağını söyleyen İslam İnkılâbı Rehberi, İslam İnkılâbının zaferinden sonra Kum halkının muhtelif kesitlerdeki üstün ve kendine has konumunu hatırlatarak, Kum kentinin Şii ve İslam ulemasının merkezi olarak İran İslam cumhuriyetinin azamet simgesi olduğunu söyledi.

                              Yorum


                                Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                                [ltr]İslam İnkılabı Rehberi Rahmetli İmam Humeyni'nin ve Şehitlerin Mezarı Başında Fatiha Okudu(2014/02/01)[/ltr]
                                [hr]
                                □Foto




                                "Şafakta On Gün"ün İlk Gününde İslam İnkılabı Rehberi;

                                İmam Humeyni'nin ve Şehitlerin Mezarı Başında Fatiha Okudu



                                İslam İnkılabı'nın yıl dönümü ve rahmetli İmam Humeyni'nin vatana geri dönüşünün kutlandığı Eyyamullah günlerinden "Şafakta On Gün"ün birinci günüde İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün sabah rahmetli İmam Humeyni'nin mezarı başında fatiha okuyarak, İran İslam Cumhuriyetinin kurucusunun anısını bir kez daha andı.

                                İslam İnkılabı rehberi ayrıca daha sonra Şehid Ayetullah Behişti ve 72 arkadaşının yattığı "7 Tir" şehidleriyle Behişti Zehra'da yatan öteki şehidlerin mezarlarını ziyaret ederek onlar için fatiha okudu ve Allah'tan onlara af ve üstün dereceler temenni etti.


                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X