Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

    Ne yazıcağımı şaşırdım sorun resimse kaldırıyım...
    Haktır Allahım Muhammed mahım
    Ali'dir şahım efendim Allah eyvallah

    Yorum


      #77
      Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

      [quote author=Cihandar link=topic=23204.msg150783#msg150783 date=1336670090]
      Ne yazıcağımı şaşırdım sorun resimse kaldırıyım...
      [/quote]

      Yok, Yok sen keyfine bak kardeş. Rahat ol.

      Yorum


        #78
        Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

        cihandar sen olmasan da bu tartışmalar sürecek. sen sebep değilsin. sen inandığın sevdiğin gibi olmakta ve onları beyanda hürsün..

        ben saygı duyarım. tabi benim eleştirilerime de saygı duyulmasını isterim.. böylece karşılıklı emri bilmaruf nehyi anil münker görevimizi yaparız inşaAllah..

        Yorum


          #79
          Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

          [quote author=Qom u aşk link=topic=23204.msg150804#msg150804 date=1336675864]
          cihandar sen olmasan da bu tartışmalar sürecek. sen sebep değilsin. sen inandığın sevdiğin gibi olmakta ve onları beyanda hürsün..

          ben saygı duyarım. tabi benim eleştirilerime de saygı duyulmasını isterim.. böylece karşılıklı emri bilmaruf nehyi anil münker görevimizi yaparız inşaAllah..
          [/quote]
          [center]
          ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
          [center]
          Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
          Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

          Yorum


            #80
            Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

            HUVE'L AZİZ

            SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE

            Hz Zehra'nın (s.a) kapısının yakılma olayını araştırmaya tekrardan başladım bu konu hakkında bir kaç kitap siparişi verdim inş haftaya Lübnan ve Mısırdan gelecekler. Bu konu hakkında verilen kaynakların bazıları bende var bir kaç eksiğim vardı zaten. Tarih ve hadis kitaplarından araştırmamın yanında kafamı kurcalayan bir kaç soruyu sorayım belki aklı selim insaf ehli olanlar yardımcı olur.

            Arap geleneğinde bir savaşa gidilirken bir şair başta durur ve şiirler okur ki halkı geleyana getirsin coştursun diye veya bir konuşya yapıldığında eğer niyet coşturmak halkı geleyana getirmek ise gene buna başvurulur. Hz Zehra bu olaylardan sonra babasının mescidinde çıkıp bir hutbe okumakta kendi hakkından bahsetmekte ama bu olaydan bahsetmemektedir. Neden Hz Zehra bu olaydan bahsetmiyor? Halbuki buna dair bir şiir okumuş olsa idi veya bu olayı beyan etse idi en azından ey ensar ve muhacirler siz şöyle böyle bir halde idiniz babam sizi ise şöyle böyle bir hale getirdi peygamberinizin kızına bu yapıldı neden hakkımı aramadınız vs vs ama bu olaydan bahsetmiyor.

            Nehcül Belağa da ve Belağatul Huseyn de böyle bir olaydan bahsedilmiyor neden?

            İmamın hayatını anlatan eserlerde bu olaydan bahsettiğine dair bir beyanat ben okumadım varsa sunarmısınız?
            EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

            Yorum


              #81
              Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

              iki yanlışın var:

              1- ön yargılısın, bu olayın olmadığına dair inancın var ve bunu ispatlamak için araştırıyorsun, bu senin doğruya değil kafandakini onaylatmaya yönelik araştırma şekli belirlemene sebep oluyor.

              2- birinci maddeye bağlı olarak, yönünü İmam Sadık a.s. ve sonraki İmamlar (Allah'ın salat ve selamı onlara olsun)in oluşturduğu ilim şehirlerine değil de sonradan oluşmuş bulunan ve hakikate göre ilim üretmeyi değil takiyye yapmaya zorunlu olan merkezlerden sipariş vermişsin. Kahire bağımsız değil.

              Lübnan da dediğim gibi salim şekilde ilim üretecek ortamda değil. İmam Sadık a.s. ve sonraki İmamlar (Allah'ın salat ve selamı onlara olsun)in siyasi coğrafi durumları bildikleri için beyrut ya da Mısırı ilim şehri olarak atamadılar, Necef ve Kum'u seçtiler. Kum'un bizzat İmam sadık a.s. tarafından belirlendiğini kabul ediyorsunuzdur.

              İlim İlimdir her yerde aynıdır diyemezsiniz. İlmi yönlendiren, zayıf delilleri güçlü, güçlüleri zayıf hale getiren, kritik araştırmalardır. bu nedenle ilmin, siyasi savaş ve toplumsal baskılardan uzak olması ve buna uygun coğrafyaların seçilmesi şarttır. İşte Necef ve Kum bu anlamda şianın güvenle ve objektif biçimde takiyye kaygılarının yönlendirmediği ilim üretim ve koruma merkezleri olagelmiştir.

              antenlerini bu bölgelere çevirmelisin... Takiyyenin ilme yön vermesi ikinci kuşak (ilmi üretenler değil onu üreticilerden alan) nesil için doğruya ulaşmayı engelleyebilir.

              Yorum


                #82
                Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                1. maddenin zararını ben çok çektim. İlahiyatta hazırladığım tezde gayri metluv vahyi araştırdı. ancak ön yargılı olarak başladığım tezi sadece bu yargılarımı ispatlama için harcadığım vakitle bitirdim.. sonuç yanılgıyla başladığım araştırma yanılgıyla sona erdi.. ilim ideoloji ve ön yargıları kaldırmaz...

                Yorum


                  #83
                  Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                  HUVE'L AZİZ

                  SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE

                  Yani bravo sana Qumu aşk bula bula bunumu buldun eleştireceğin veya cevap vereceğin. Ma'kul olsa dert yanmıyacam ama sen her zamanki siyaseti güttün başka bi şey değil. Söylermisin Allah rızası için bu olaydan bahseden El-İmame vel-Hilafe adlı eseri ben nerden temin edeyim bu eserin baskısı İran veya Irakta var mı? Bu olayı araştıran alimler bu eseri Beyruttan getirmiyorlar mı hepsinin ellerinde olan baskı Beyrtut baskısıdır kahir çoğunlukla. Bu eserin İran veya Irak baskısı zaten bildiğim kadarıyla yok. Veya Mesudi'nin Murucuz Zeheb İraktan sipariş verdim aldığım cevap Irak baskısı yok bende Beyrut baskısı aldım. Yakubi Tarihi veya El İmamem ves Siyase Yada Tarihul Hulefa bunların hepsi beyrut baskısı. Yoksa Kum ilim havzaları veya Necef ilim havzaları sunni eserlerimi basmaya başladı da bizim mi haberimiz yok.

                  Ha diyeceksin neden sunni kaynaklara başvuruyorsun şia kaynakları yetmiyor mu? Eğer bir olay sadece tek taraflı ise yetmiyor iki kaynaktanda olması gerek. Eğer yok sadece şianın kaynağında geçmesi yeterlidirdiyorsa o zaman sunnilerde kendi kaynaklarında geçen doğruları kabul ettiklerinde ses çıkarmaya hiç birinizin hakkı olmaması gerek.

                  Neyse uzatmaya gerek yok yukarda soru sordum cevap verebilirmisin ama Allah rızası için ma'kul olun.
                  EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

                  Yorum


                    #84
                    Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                    yani bir olayın doğru olabilmesi için şii ve sünni kaynaklarda olması şart diyorsun!

                    ben de sana bravo diyorum.. yani ilmi yöntemde ve aklı zorlamada üzerine yok... hangi ilmi yöntemde bu var yoksa şia inancındn mı böyle bir şart var...

                    Fatıma s.a.'nın başına gelenler hutbe olayından sonra olmuş olabilir diye aklıma geldi. ve bir başka ihtimal, burada dile getirmemiş ve genel olarak çektiği acıları dile getirmiş olabilir...

                    Fatıma'nın sadece fedekten dolayı mı onlara küstüğünü söylemek istiyorsun?

                    Yorum


                      #85
                      Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                      Bir olayın Şii bir eserde olup Sünni bir kaynakda olmaması o olayın doğru olmadığını ortaya koymaz. Biz bunu delil bağlamında önemli görüyor ve melenin Sünni kaynak boyutuna bundan dolayı eğiliyoruz. Ki bu olayın belirtildiği gibi Sünni kaynaklardada yeri vardır. Ki Ayetullah Mekarim Şirazi'de bunun düzenli açıklamasını yapmıştır. Yine Ayetullah Mekarim Şirazi'nin Kütüphanesinin genişliğini bildiğimden, kaynakları bizzat kendisinin incelediğine de hamdolsun eminim.


                      Hz. Fatıma s.a'nın Şehadeti ile ilgili, Seyyid Ali Hamanei'nin Huzurunda yapılan Matem töreninden bir kaç kare...




                      Yorum


                        #86
                        Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                        Ayetullah uzma Vahit Horasani ve Ayetullah uzma Safi Gulpeygani, Hz. Fatıma’nın (s.a) şehadet yıl dönümü olan bugün evlerinden Hz. Masume’nin (s.a) türbesine kadar yaya olarak halka karışarak yürüdü.





                        KATİLLERİNİ ALLAH KAHRETSİN EY ZEHRA S.A...

                        Yorum


                          #87
                          Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                          AYETULLAH VAHİDİ HORASANİ DİYOR Kİ:


                          Hz. Zehra'nın matem merasimlerine katılıp, onun hatırası, hedefi ve yolu canlı tutulmalıdır; aksi takdirde kıyamette pişman olunacaktır. "Keşke dünyadayken babası Resulullah'ı, eşi Ali'yi ve evlatlarını hoşnut edebilseydim ve Allah'ın rızasını daha iyi yakalaya bilseydim" dememek için şimdi bu fırsatları iyi değerlendirmek gerek.

                          Yorum


                            #88
                            Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                            AYETULLAH SAFİ GULPEYGANİ ŞEHADET TÖRENİNDE...

                            Yorum


                              #89
                              Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                              Hz. Fatıma s.a'nın yüce şehadetini anlamamak, onun ne için Ehlibeytin tek bayan üyesi olduğunu anlamamak, ve tarihteki doldurulamaz boşluğunu fark etmemek demektir. O yüce cennet kadınlarının ve alem kadınlarının efendisi kendini boşuna feda etmedi. Onun misyonu mazlumiyetin ve cefadarlığın sembolüdür. sahte yeşil dini renklerin, her yeri sardığı, kimseye hakikati gösteremeyeceğiniz bir dönemde yalanları parçalayan tek kılıçtır hz. Zehranın s.a. mazlumiyeti. Onun şehadeti. çektiği eziyetler. Bu eziyetlerin salt O Resul s.a.a'den ayrı kalmasından ya da, zaten gözünde zerre değeri olmayan dünya malına bağlayanlar , O'nun feryadının büyüklüğünü anlayamayacakları gibi, bu büyük feryadın nedeni için de somut bir şeyler gösteremeyeceklerdir.

                              Fatıma, benim, Ebubekir ve şiilerinin yalanlarının her yanı sardığı bir toplumda, en büyük sığınağım oldu. O hazretin (s.a.) mazlumiyeti ve teslim olmaz, uzlaşmaz, hayatının hiç bir aşamasını, onların necis fikirlerine kullandırtmaz tavrı imdadıma yetişti. kim Ebubekirin ezici yalanlarını sünni kitaplardan delillendirse karşısına Fatıma s.a'nın mazlumiyetini koyuverdim mi elleri kolları bağlandı.

                              Ancak şiilerin, bu gerçeği göremeyip yanlış yola sapmaları bindikleri dalı kesmeleri anlamına gelecektir. fakat sadece kendilerinin bindikleri daldır bu.

                              Onca şia büyüklerinin Fatıma s.a.'nın düşük yapmasını, kaburga kemiğinin kırılmasını, kolunun morarmasını, evinin kapısının yakılmasını, taviz vermeden savunmaları, bu konudaki rivayetleri, muhalif Emevi ve Abbasi zulüm saltanatlarına rağmen korumaları, ve o zalimlerin bu rivayetleri yok edememesini iyi değerlendirmek lazım. Şia büyükleri, Fatıma s.a.'nın şehadetini inkara dair her girişime sert tepki verip yalınayak yürümeleri işte konunun bu denli öneme haiz hassas olmasından dolayıdır

                              Yorum


                                #90
                                Ynt: Hz. FATIMA'NIN (s.a) ŞEHADETİ HİKAYE DEĞİL GERÇEKTİR

                                [quote author=Hudeyfe link=topic=23204.msg151002#msg151002 date=1336771769]
                                Hz Zehra'nın (s.a) kapısının yakılma olayını araştırmaya tekrardan başladım bu konu hakkında bir kaç kitap siparişi verdim inş haftaya Lübnan ve Mısırdan gelecekler.[/quote]

                                gerçekten güzel ve yararlı bir çalışma olacağı düşüncesindeyim. ama bir kardeş olarak önerim daim konuyu isnad ışığnda incelemeye bak. çünkü hadis ilmimleri hakkında bilgis olan biri olarak isnadın ne anlaa geldiğini biliyorsundur.

                                Hz Zehra bu olaylardan sonra babasının mescidinde çıkıp bir hutbe okumakta kendi hakkından bahsetmekte ama bu olaydan bahsetmemektedir. Neden Hz Zehra bu olaydan bahsetmiyor?
                                cevap: bu konuya doğru bir yaklaşım değildir, zira siz kesin olan bir olayı (eve hücumu) henüz hangi kaynakta geçtiği bile belli olmayan, sahihlik derecesi bilinmeyen bir olay ile mukayese etmektesiniz. bizim konumuz öncelikle bu konunun kendisini araştırmak sonra konu ile ilgili olan diğer konulara geçmektir.

                                Nehcül Belağa da ve Belağatul Huseyn de böyle bir olaydan bahsedilmiyor neden?
                                cevap: Nehcul Belağa veya Belağatul Hüseyin'de bir olay hakkında konuşulmamış olması o olayın olmadığı anlamına gelmemektedir. nitekim Gadiri Hum olayından da Nehcul Belağa'da söz edilmemiştir. esasen kim Ali a.s'ın hutbe, mektup ve sözlerinin Nehcul Belağa'dakilerle sınırlı olduğunu idda ede bilir? kısacası bu da doğru bir yaklaşım değildir.

                                son olarak, bu konu hakkında Şii ve Sünni kaynaklarına dayanan kendi araştırmamı araştırmalarınıza yardımcı olacağı düşüncesi ile size sunuyorum, bkz: vahiy evine hücum

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X