Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    KURBAN BAYRAMI

    Kâfî kitabında İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Aziz babam (s.a) Fitre bayramında namaz için çöle gittiğinde altına halı veya hasır sermek istedikleri zaman izin vermezdi, ve şöyle buyurdu: Bugün Resulullah (s.a.a)’ın çöle gidip ufka bakıp alnını-yüzünü yere bıraktığı gündür.
    el-Kâfî, c.3, s.461; ed-Daaim, s.188; el-Fakih, s.134

    Caferiyat kitabında kendi senedi ile İmam Sadık (a.s)’ın değerli babalarından, Ali (a.s)’dan rivayet etmiştir: “Resulullah (s.a.a) “Kurban bayramı” namazında birinci rekatta yedi tekbir (Tekbiret-ül İhram, kunûtlar için beş tekbir ve rükûdan önce tekbir), ikinci rekatta beş tekbir (kunûtlar için dört tekbir ve rükûya gitmek için tekbir) söylerdi
    c.3, s.296; et-Tehzib, c.2, s.322; Nuri el-Müstedrek’te
    Ş.İbrahim’den nakletmiştir. Mecmau’l Garaib, c.1, s.223

    el-Kâfî’de İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.a) Kurban günü saçını keser tırnaklarını, bıyıklarının ve mübarek sakalının etrafını kısaltırdı.”

    c.4, s.502; el-Fakih, s.277

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


      41. Konu: Belagat

      173. Bölüm


      Belagat

      711.İmam Ali (a.s): “Belagat, konuşulması kolay, derki hafif olan şeydir.” *789

      712.İmam Ali (a.s): “Belagat, cevap vermede yavaşlamaman, maksadını ulaştırman ve hata etmemendir.” *790

      713.İmam Ali (a.s): “Bazen belagat yerine vecize ile yetinilir.” *791

      714.İmam Sadık (a.s): “Belagat, dil sivriliği ve hezeyan çokluğu ile değildir. Belagat, manayı ifade etme ve doğru delil sergilemekledir.” *792

      715.İmam Sadık (a.s): “Belagat üç şeydedir. İstenilen manaya yaklaşmak, fazla sözden uzak durmak ve az kelimelerle çok anlam ifade etmek.” *793

      789* Gurer’ul Hikem, 1881
      790* a. g. e. 2150
      791* a.g.e, 6666
      792* Tuhef’ul-Ukul, 312
      793* a. g. e. 317



      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


        174. Bölüm

        En Beliğ (Belagatlı) Söz

        716.İmam Ali (a.s): “En üstün belagat maksadı kolayca ifade eden ve vecizesi güzel olandır.” *794

        717.İmam Ali (a.s): “En güzel söz, tertibi güzel ve herkesin anladığı sözdür.” *795

        794* Gurer’ul-Hikem, 3307
        795* a. g. e. 3304




        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


          175. Bölüm

          Ağız Burun Bükerek Konuşmak

          718.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz Allah ineğin dilini oynattığı gibi dilini oynatan belagat sahibi kimseden nefret eder.” *796

          796* Kenz’ul-Ummal, 7919



          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


            42. Konu: Bela-İmtihan

            176. Bölüm


            İmtihan

            “Bir imtihan olarak size iyilik ve kötülük veririz.” *797

            719.İmam Sadık (a.s): “Allah’ın içinde bağış ve imtihanının olmadığı bir darlık ve genişlik yoktur.” *798


            720.İmam Sadık (a.s): “Allah’ın emir ve yasaklarından, içinde darlık veya genişlik bulunan her şeyde mutlaka aziz ve celil olan Allah’ın bir imtihanı ve hükmü vardır.” *799

            797* Enbiya, 35
            798* et-Tevhid, 354/1
            799* a. g. e. 3




            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


              177. Bölüm

              İmtihan Felsefesi

              “Bu, Allah'ın içinizde olanı denemesi, kalplerinizde olanı arıtması içindir. Allah gönüllerde olanı bilir.” *800

              “Yemin olsun ki sizi, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri meydana çıkarana ve haberlerinizi açıklayana kadar deneyeceğiz.” *801

              “Hanginizin daha iyi iş işlediğini belirtmek için, ölümü ve dirimi yaratan O’dur. O, güçlüdür, bağışlayandır.” *802

              721.İmam Ali (a.s): “Bilin ki hiç şüphesiz Allah-u Teala insanların batınını, onların gizli sırlarından ve örtülü içlerinden haberdar olmadığı için değil; aksine “onların hangisi daha güzel işler yapacak” diye imtihan etmek ve böylece iyi işin mükafatını ve kötü işin cezasını vermek için aşikar kıldı.” *803


              722.İmam Ali (a.s): “Her ne kadar imtihan ve deneme büyük olursa sevap ve karşılığı da o kadar yüksek olur. Görmüyor musun münezzeh olan Allah Adem’in (a.s) soyundan olan öncekilerden bu alemden sonuncusuna kadar olan bütün herkesi hiçbir zarar ve menfaati olmayan, görmeyen, duymayan taşlarla imtihan etmiş ve o taşları insanlar için diktiği, hürmetli bir evi olarak karar kılmıştır. Ama Allah kullarını çeşitli zorluklarla imtihan etmekte ve onları çeşitli çabalarla kulluk etmeye sevketmektedir. Kalplerinden kibri çıkarmak ve canlarına alçak gönüllülüğü yerleştirmek için onları çeşitli tatsızlıklarla imtihan etmektedir. Bunu fazlına açılan kapılar ve affına ulaştıran hazır sebepler kılmak için yapmaktadır.” *804

              723.İmam Ali (a.s): “Şüphesiz birbirinize karışacak ve eleneceksiniz. Öyle bir şekilde ki, aşağıda olanınız yukarı çıkacak ve yukarıda olanınız aşağıya inecektir. Geride kalanlar ileri gidecek ve ileri gidenler geride kalacaklardır.” *805

              724.İmam Ali (a.s): “Servet ve refah ile ferahlamayın. Bela ve fakirlik sebebiyle üzülmeyin. Zira altın ateşle eritilip som hale getirildiği gibi mümin de belalarla halis kılınmaktadır.” *806

              800* Al-i İmran, 154
              801* Muhammed, 31
              802* Mülk, 2
              803* Şerh-u Nehc’il-Belağa, İbn-i Ebi’l-Hadid, 9/84
              804* a. g. e. 13/156
              805* el-Bihar, 5/218/12
              806* Gurer’ul-Hikem, 10394




              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                178. Bölüm

                Müminin İmtihan Zorluğu

                “Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla berâber olan müminler: “Allah'ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki Allah’ın yardımı şüphesiz yakındır.” *807

                725.İmam Ali (a.s): “Takva sahibi mümine inen bela, yağmurun yeryüzüne inmesinden daha hızlıdır.” *808

                726.İmam Sadık (a.s): “İnsanlardan imtihanı en şiddetli olanlar peygamberlerdir, sonra vasileri ve takipçileri, sonra sırasıyla en üstünleridir.” *809


                727.İmam Sadık (a.s), müminin cüzam, alaca ve benzeri hastalıklara müptela olması hakkında sorulunca o şöyle buyurmuştur: “Bela müminden başkasına yazılmış mıdır ki?” *810


                807* Bakara, 214
                808* el-Bihar, 67/222/29
                809* el-Kafi, 2/252/1
                810* el-Bihar, 67/221/27




                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  Aleykümselam. Muhterem Kerbela44 Allah sizden de razı olsun.723.madde de yazdığınız İmam Ali'nin hadisi tam da bu zamanı anlatıyor.

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    [quote author=sebzivar link=topic=12724.msg81144#msg81144 date=1272659124]
                    Aleykümselam. Muhterem Kerbela44 Allah sizden de razı olsun.723.madde de yazdığınız İmam Ali'nin hadisi tam da bu zamanı anlatıyor.
                    [/quote]

                    S. aleykum
                    Değerli sebzivar;

                    kesinlikle haklısınız,
                    Allah size dünya ve ahiret saadeti bahşetsin,

                    Kur'an ayetleri ve masum'ların rivayetleri,
                    çağlara hitap eden, çağların üzerinde mana bulan sözlerdir...

                    selam ve dua ile...





                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                      179. Bölüm

                      Kötü Amellerin Belalardaki Rolü

                      “Başınıza gelen her hangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder.” *811

                      728.Resulullah (s.a.a): “Allah-u Teala Eyyub’a (a.s) şöyle vahyetti: Sen belaya uğramana sebep olan hatanın ne olduğunu biliyor musun?” Eyyub (a.s), “Hayır” deyince şöyle buyurdu: “Sen Firavun’a gidince onunla iki kelime yumuşak konuştun.” *812
                      bak. Ez-Zenb, 777. Bölüm

                      811* Şura, 30
                      812* ed-Deavat li’l-Ravendi, 123/304





                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                        180. Bölüm

                        Belaya Duçar Olmayan
                        Allah İndinde Nefret Edilen Kimsedir


                        729.Resulullah (s.a.a): “Allah cismi ve mali belaya müptela olmayan şeytan sıfatlı insandan nefret eder.” *813

                        730.İmam Zeyn’ul Abidin (a.s): “Ben insanın dünyada esenlik içinde olup hiçbir musibete duçar olmamasını hoş görmüyorum.” *814
                        bak. el-Meraz, 1649. Bölüm; el-Afiyet, 1324. Bölüm

                        813* el-Bihar, 81/174/11
                        814* a. g. e. s. 176/14



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                          181. Bölüm

                          Bela Nimeti

                          731.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz annenin evladını sütle beslediği gibi, Allah da mümin kulunu belalarla besler.” *815

                          732.Resulullah (s.a.a): “Allah bir kavmin hayrını dilerse onları belaya müptela kılar.” *816


                          733.İmam Bakır (a.s): “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah erkeğin ailesini yolculuktan getirdiği hediyelerle okşadığı gibi, mümini bela ve zorluklarla okşar. Doktorun hastasına perhizi önerdiği gibi, Allah da mümine dünyadan perhiz etmeyi önerir.” *817


                          734.İmam Kazım (a.s): “Belaları, nimet ve rahatlığı musibet saymadıkça asla iman etmiş sayılmazsınız. Zira bela anındaki sabır, rahatlık anındaki gafletten daha yücedir.” *818

                          735.İmam Askeri (a.s): “Allah’ın bir nimetinin kuşatmadığı hiçbir bela yoktur.” *819

                          815* el-Bihar, 81/195/52
                          816* Cami’ul Ahbar, 310/855
                          817* el-Kafi, 2/255/17
                          818* Cami’ul-Ahbar, 313/870
                          819* a. g. e. 78/374/34




                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            Kerbela44 kardeş Firavn'la konuşan Hz.Musa (A.S.) değilmi ? Bir de 'yumuşak konuştuğu' için neden belaya uğradı açıklayabilirseniz memnun olurum.

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                              182. Bölüm

                              Bela ve Hatırlatma

                              “Yemin olsun ki, biz de Firavun ailesini, ders alsınlar diye, yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.” *820

                              736.İmam Ali (a.s) yağmur duasına çıkarken şöyle buyurmuştur: “Allah kullarını kötülük işlediklerinde, tövbe edenin tövbe etmesi, günahkarın günahlardan kesilmesi, öğüt alanın öğüt alması ve (günahlardan) sakındırılmışın sakınması için, ürün eksikliği, bereketlerin hapsedilmesi, hayır hazinelerinin kapanması ile imtihan eder.” *821

                              737.İmam Sadık (a.s): “Mümin, üzerinden kırk gece geçmeden kendini üzen bir işle karşılaşır ve onunla kendine gelir.” *822

                              738.İmam Sadık (a.s): “Aziz ve celil olan Allah bir kulun hayrını dilerse ve o kul (bu arada) bir günah işlerse, bağışlanma dilemeyi hatırlatmak için hemen ardından ona bela verir. Her ne zaman Allah bir kuluna da kötülüğü dilerse ve o kul (bu arada) bir günah işlerse, ona da özür dilemeyi unutturmak ve günahlarını sürdürmesini sağlamak için hemen ardından nimetler verir. Aziz ve celil olan Allah’ın şu sözü de bu anlamdadır: “Biz onları, bilmedikleri bir yönden ağır ağır azaba yaklaştıracağız.” Yani günah işlediklerinde nimetler vererek...” *823
                              bak. el-Edeb, 53. Bölüm
                              el-Meraz, 1649. Bölüm

                              820* A’raf, 130
                              821* Nehc’ul Belağa, 143. Hutbe
                              822* el-Bihar, 67/211/14
                              823* a. g. e. 67/229/41




                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                [quote author=sebzivar link=topic=12724.msg81195#msg81195 date=1272742789]
                                Kerbela44 kardeş Firavn'la konuşan Hz.Musa (A.S.) değilmi ? Bir de 'yumuşak konuştuğu' için neden belaya uğradı açıklayabilirseniz memnun olurum.
                                [/quote]

                                S. aleykum
                                Değerli sebzivar ;

                                Firavun bir tane değilki sadece Hz. musa (a.s) onunla konuşup mücadele etmiş olsun..
                                Hz Eyyup (a.s) devrinde, Hz yusuf (a.s) zamanında firavun vardı,
                                Hak ve batıl, Allah dostları ve şeytanın yaverleri her asırda mücadele etmişlerdir...


                                Dolayısıyla bu mücadele kıyamete dek sürecektir.
                                hz eyyup (a.s) ve müminlerin belalara mübtela oluşları benzer hadislerde açıklanmıştır..(737-738 v.b)


                                selam hak ve hakikate vede takipçilerine olsun..



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X