Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    1157. Bölüm

    Allah Mütekellimdir (Konuşandır)


    “Peygamberlerden bir kısmını daha önce sana anlatmış, bir kısmını da anlatmamıştık ve Allah, Mûsa'ya gerçekten hitap etmişti.” *8725


    4185.İmam Ali (a.s): “Allah dil olmaksızın haber verir, kulak delikleri olmaksızın işitir, telaffuz etmeksizin konuşur ve hafıza olmaksızın ezberler...Olmasını irade ettiği her şeye “Ol” der ve o da oluverir. Ama onun bu deyişi kulak zarına çarpan bir sesle değil veya duyulan bir nidayla değil. Münezzeh olan Allah’ın sözü, kendisini icad ettiği, mücessem kıldığı ve önceden var olmayan fiilidir. Zira eğer (fiili de) kadim ve ezeli olsaydı, ikinci ilah olurdu.” *8726

    8725* Nisa, 164
    8726* Nehc’ul-Belağa, 186. hutbe


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      1158. Bölüm

      Allah İrade Sahibidir


      “Bir şeyi dilediği zaman, O’nun buyruğu sadece, o şeye “Ol” demektir ve o hemen olur.” *8727


      4186.İmam Kazım (a.s): “Eşya, Allah’ın irade ve isteğiyle, (Allah) hiçbir söz söylemeksizin, içinden hiçbir düşünce geçmeksizin ve diliyle hiçbir söz konuşmaksızın, vücuda gelmektedir.” *8728

      8727* Yasin, 82
      8728* et-Tevhid, 100/8


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        1159. Bölüm

        Allah Aşikardır ve Batındır


        “O öncedir; sondur; aşikardır; gizlidir. O her şeyi bilir.” *8729


        4187.İmam Ali (a.s): “Bakanlar için zahir ve izzetinin saygınlığıyla O’nu tasarlayanların fikirlerinden gizlidir.” *8730


        4188.İmam Rıza (a.s): “Allah aşikardır, ama duyu organları ve hissi temaslarla değil. Allah mütecellidir (gözükendir) ama gözle görülen bir görünme ile değil. Allah batındır ama uzak oluş ve ayrılık sebebiyle değil.” *8731

        8729* Hadid, 3
        8730* Nehc’ul-Belağa, 213. hutbe
        8731* et-Tevhid, 37/2


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          1160. Bölüm

          Allah Her Şeyin Malikidir


          “Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah her şeye kadirdir.” *8732


          4189.İmam Ali (a.s): “Allah’tan başka her malik memluktur (malik olunandır.)” *8733


          4190.İmam Ali (a.s), “la havle ve la kuvvete illa billah” sözünün tefsirinde şöyle buyurmuştur: “Biz Allah ile birlikte bir şeye sahip değiliz; sadece O’nun bizi sahip kıldırdığı şeylere sahibiz. O halde bizi, bizden daha çok sahibi olduğu bir şeye sahip kıldırdığı zaman bize sorumluluk yüklemiştir; bizden onu geri aldığı zaman da sorumluluğu üzerimizden kaldırmıştır.” *8734

          8732* Ali İmran, 189
          8733* Nehc’ul-Belağa, 65. hutbe
          8734* a.g.e, 404. hikmet



          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            1161. Bölüm

            Allah Duyan ve Görendir


            “Allah, gerçekle hükmeder. O’nu bırakıp da yalvardıkları putlar bir şeye hüküm veremez. Şüphesiz Allah işitir ve görür.” *8735


            4191.İmam Ali (a.s): “Allah duyandır ama araç ve gereçlerle değil.” *8736


            4192.İmam Bakır (a.s): “Allah duyan ve görendir. Allah gördüğü şeyle işitir ve işittiği şeyle görür.” *8737


            4193.İmam Rıza (a.s): “Karanlık bir gecede, siyah bir taşın üstündeki siyah bir karıncanın ayak izlerinin; yeryüzünün altında ve deryalarda hiçbir gizli işin ona örtülü kalmaması sebebiyle şöyle diyoruz: “O görendir.” *8738


            8735* Gafir, 20
            8736* Nehc’ul-Belağa, 152. hutbe
            8737* et-Tevhid, 144/9
            8738* a.g.e, 65/18


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              1162. Bölüm

              Allah Latif ve Haberdardır


              “Gözler O’nu görmez, O bütün gözleri görür. O latiftir, haberdardır.” *8739


              4194. İmam Rıza (a.s): “Allah’ın latif olması, azlığı, inceliği ve küçüklüğü anlamında değildir. (İlim ve kudretinin) eşyanın içine nüfuz etmesi ve derkedilememesi anlamındadır. Habir (haberdar) kendisine hiçbir şey gizli kalmayan ve gözünden uzak olmayan demektir. Allah’ın (eşyalar hakkında) haberdar olması, onun imtihan ve netice almasıyla değildir. Zira denemek ve imtihan etmek (bir ilim vasıtasıyla başka bir ilme ulaşmak) gerçekte iki ilimdir. Eğer bu iki ilim olmasaydı, bir ilim ve bilgi vücuda gelmezdi. Böyle olan kimse de cahildir.” *8740

              8739* En’am, 103
              8740* el-Kafi, 1/122/2


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                1163. Bölüm

                Pek Kuvvetli ve Güçlüdür


                “Buyruğumuz gelince, Salih’i ve berâberindeki iman edenleri katımızdan bir rahmet olarak o günün rezilliğinden kurtardık. Doğrusu Rabbin pek kuvvetli ve güçlüdür.” *8741


                “İzzet isteyen kimse bilsin ki, izzet, bütünüyle Allah’ındır.” *8742

                4195.İmam Ali (a.s): “Allah’tan başka her güçlü zayıftır.” *8743


                4196.İmam Ali (a.s): “Her şey Allah’a boyun eğmiştir. Her şey O’nun sayesinde ayaktadır; her fakirin zenginliği, her düşkünün izzeti, her zayıfın kuvvetidir...” *8744


                4197.İmam Ali (a.s): “Ondan başka her aziz zelildir.” *8745


                4198.İmam Ali (a.s): “Hamd, izzet ve kibriyaya sahip olan, bu iki sıfatı yaratıklarına vermeyen Allah’a mahsustur.” *8746

                8741* Hud, 66
                8742* Fatır, 10
                8743* Nehc’ul-Belağa, 65. hutbe
                8744* a.g.e 109. hutbe
                8745* a. g. e. 65. hutbe
                8746* a. g. e. 192. hutbe


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  1164. Bölüm

                  Allah Hikmet Sahibidir


                  “Şüphesiz bu anlatılanlar gerçek olaylardır. Allah'tan başka ilah yoktur. Doğrusu Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.” *8747

                  4199.İmam Bakır (a.s), kendisine, “Neden Allah yaptığı bir işinden sorulmaz? “ diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Zira, Allah sadece hikmet üzere ve doğru işler yapar.” *8748

                  8747* Al-i İmran, 62
                  8748* et-Tevhid, 397/13


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    Değerli Kerbela Kardeşim,
                    4. yılına giren bu topicteki Hadisleriniz, Samimiyetiniz ve Kararlılığınız için Sizi tebrik ederim.
                    Allah (cc)'ın boyası ile süslü Nezaket ve Yazınız de çok göz alıcı...
                    http://www.youtube.com/user/TarihinTozu/videos https://vimeo.com/user12861987/videos

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      [quote author=Aşk Kervanı link=topic=12724.msg149038#msg149038 date=1335733566]
                      Değerli Kerbela Kardeşim,
                      4. yılına giren bu topicteki Hadisleriniz, Samimiyetiniz ve Kararlılığınız için Sizi tebrik ederim.
                      Allah (cc)'ın boyası ile süslü Nezaket ve Yazınız de çok göz alıcı...
                      [/quote]

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        [quote author=Aşk Kervanı link=topic=12724.msg149038#msg149038 date=1335733566]
                        Değerli Kerbela Kardeşim,
                        4. yılına giren bu topicteki Hadisleriniz, Samimiyetiniz ve Kararlılığınız için Sizi tebrik ederim.
                        Allah (cc)'ın boyası ile süslü Nezaket ve Yazınız de çok göz alıcı...
                        [/quote]



                        Allah Razı olsun...Değerli Aşk Kervanı kardeşim...
                        wesselam...

                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          1165. Bölüm

                          Allah Samettir


                          “Allah sameddir.” *8749


                          4200.İmam Hüseyin (a.s): “Samed içi boş (mümkün’ul-vücud) olmayan kimsedir. Samed, büyüklüğü zirvede olan kimsedir. Samed yemeyen ve içmeyen kimsedir. Samed uyumayan kimsedir. Samed, o sürekli olan ve olacak olan daimi kimsedir.” *8750

                          8749* İhlas, 2
                          8750* et-Tevhid, 90/3


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            1166. Bölüm

                            Allah Her Yerdedir


                            “Nerede olursanız olun, O, sizinle berâberdir. Allah yaptıklarınızı görür. “ *8751


                            4201.İmam Ali (a.s) Allah-u Teala’nın sıfatını açıklarken şöyle buyurmuştur: “Kuşkusuz ki her yerde, her zaman ve anda bütün insan ve cinlerle bera-berdir.” *8752


                            4202.İmam Sadık (a.s), kendisine, aziz ve celil olan Allah’ın, “Göklerde ve yerde Allah O’dur” ayetini soran Ebu Ca’fer’e*8753 şöyle buyurmuştur: “Doğrudur, O her yerdedir.” Ben (Ebu Ca’fer), “O’nun zatı her yerde midir?” diye arzettim. İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Eyvahlar olsun sana! Mekanlar bir sınır ve ölçü içermektedir. O halde, “Allah zatıyla her yerdedir” diyecek olursan, “bu miktarlarda ve benzerlerinde mevcuttur” demen gerekir. Ama o yarattığı şeylerden ayrıdır. İlim, kudret, ihata ve saltanatı, yarattığı her şeyi çepe çevre kuşatmıştır.” *8754

                            8751* Hadid, 4
                            8752* Nehc’ul-Belağa, 195. hutbe
                            8753* Seduk (r.a): “Onun Muhammed b. Nu’man olduğunu zannediyorum.”
                            8754* et-Tevhid, 133/15


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              1167. Bölüm

                              Zat ve Fiil Sıfatları


                              4203.İmam Sadık (a.s): “Rabbimizin zatı nurdur, zatı diridir, zatı bilendir, zatı samettir.” *8755


                              4204.İmam Rıza (a.s): “Meşiyet ve irade fiili sıfatlardandır. O halde her kim Allah-u Teala’nın sürekli irade eden, isteyen birisi olduğunu sanırsa muvahhid değildir.” *8756

                              8755*
                              et-Tevhid, . 140/4
                              8756* a. g. e. 338/5


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                1168. Bölüm

                                Cami’ (Kapsamlı) Sıfatlar


                                4205.İmam Ali (a.s): “Dinin evveli O’nu tanımak, O’nu tanımanın kemali O’nu tasdik etmek, O’nu tasdik etmenin kemali O’nu bir bilmek, O’nu bir bilmenin kemali, O’na karşı ihlaslı olmaktır. O’na karşı ihlaslı olmanın kemali, O’ndan sıfatları nefyetmektir. Zira her sıfat mevsuftan (sıfat sahibinden) ayrıdır. Hakeza her mevsuf da sıfattan ayrıdır. Dolayısıyla Allah’ı tavsif eden O’nu başkasına eşlemiş olur. O’nu eşleyen O’nu ikilemiş olur. O’nu ikileyen O’nu tecezzi etmiş (cüzlere ayırmış) olur. O’nu tecziye eden O’nu tanımamış olur. O’nu tanımayan O’na işaret eder. O’na işaret eden O’nu sınırlamış, mahdut kılmış olur. O’nu mahdut kılan O’nu saymış olur. “Neyin içindedir?” diyen O’nu bir şeyde sanır. (O’na mekan isnat eder.) “Neyin üstündedir?” diyen yerleri O’ndan boş bilmiş olur. Allah sonradan olmaksızın vardır. Mevcuttur; yokluğu tatmaksızın. Her şey iledir; eşleşmeksizin. Her şeyden başkadır; ayrılmaksızın. Faildir, hareket ve alet olmaksızın. Basirdir (görendir); yaratıklarından görülen yokken. Tektir; kendisiyle varlığında ünsiyet edineceği ve yokluğunda dehşete kapılacağı birisi olmaksızın.” *8757

                                8757* Nehcul-Belağa, 1. hutbe



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X