Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    1145. Bölüm

    Allah’ın Zatı Hakkında Düşünmekten Sakınmak


    4136.Resulullah (s.a.a): “Allah’ın yaratıklarını düşününüz ama Allah’ın zatı hakkında düşünmeyiniz.” *8669


    4137. “İmam Sadık (a.s): “Allah’ın zatı hakkında düşünmekten sakınınız; zira Allah’ı düşünmek sadece şaşkınlığı ve sapmayı artırır. Aziz ve celil olan Allah’ı şüphesiz ne gözler derk edebilir ve ne de Allah miktarla nitelendirilebilir.” *8670


    4138.İmam Sadık (a.s): “Her kim Allah’ın nasıl olduğu hakkında düşünürse helak olur.” *8671
    bak. el-Fikr, 1501

    8669* Kenz'ul-Ummal, 5704
    8670* Emali’es-Seduk, 340/3
    8671* el-Mehasin, 1/371/808


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      1146. Bölüm

      Akıllar Allah’ın Marifetinin Künhünü (Hakikatini) Tanımaktan Acizdir


      4139.İmam Ali (a.s): “Çünkü biz senin azametinin künhünü hakkıyla bilemeyiz. Ancak biz, hayy ve kayyum olduğunu, uyku ve uyuklamanın seni tutmadığını biliyoruz. Sana hiç bir bakış ulaşamaz. Hiç bir göz seni idrak edemez.” *8672


      4140.İmam Ali (a.s) meleklerin sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: “Onlar senin katındaki yerlerindedirler, yerleri senin yanındadır. İstekleri sende toplanır. İbadetlerinin hepsi sanadır. Emrinden gafletleri azdır. O halde kendilerine gizli olan hakikatinin künhüne de erseler, amelle¬rini hiçe sayıp kendilerini kınarlar, kendilerinin sana ge¬reği gibi ibadet ve itaat etmediklerini anlarlar.” *8673


      4141.İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) bir duasında şöyle buyurmuştur: “Akıllar senin cemalinin künhüne (hakikatine) ermekten aciz kaldı. Gözler veçhinin azametini ve nurunu görmeye tahammül edemedi. Sen yaratıkların için marifetinden acizlik dışında kendi marifetine bir yol kılmadın.” *8674


      4142.İmam Rıza (a.s): “Allah’ın künhü, kendisiyle yaratıklarının arasını ayırmaktır.” *8675


      4143.İmam Rıza (a.s) münezzeh olan Allah-u Teala’nın sıfatları hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah gözün kendisini derk etmesinden, vehmin kendisini ihata etmesinden ve aklın kendisini elde etmesinden daha yücedir.” *8676

      8672* Nehc’ul-Belağa, 160. hutbe
      8673* a. g. e. 109
      8674* el-Bihar, 94/150/21
      8675* et-Tevhid, 36/2
      8676* a. g. e. 252/3


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        1147. Bölüm

        Allah Hakkında Caiz Olan Nitelendirmeler


        4144.İmam Ali (a.s): “Kim vasıflandırırsa O’nu sınırlar, O’nu sınırlayan saymış olur, sayan ise O’nun ezeli olduğunu inkar etmiş olur. “Nasıl?” diyen onu vasıflandırmaya kalkmış; “Nerede” diyen mekanda sanmıştır.” *8677


        4145.İmam Ali (a.s): “Yüce himmetlerin kendisine erişemediği ve zeki insanların tahminle ulaşamadığı Allah, temiz ve yücedir.” *8678


        4146.İmam Ali (a.s): “Tektir, sayı ile değil; ebedidir, zamanla sınırlanmadan ve kaimdir, dayanak olmaksızın.” *8679


        4147.İmam Sadık (a.s), “Allah daha büyüktür” diyen birine şöyle buyurmuştur: “Allah neden daha büyüktür? “ O şahıs, “Allah her şeyden daha büyüktür” diye arzedince İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “(Böyle demekle) O’nu sınırlandırdın.” O şahıs, “O halde nasıl diyeyim?” diye arzedince İmam şöyle buyurdu: “De ki: “Allah nitelendirilmekten daha büyüktür.” *8680


        4148.İmam Kazım (a.s): “Allah sıfatlarının hakikatine erişilmesinden daha büyük, daha yüce ve daha üstündür. O halde onu kendisini nitelendirdiği gibi nitelendirin ve bunun dışındaki şeylerden sakının.” *8681


        4149.İmam Hadi (a.s): “Yaratıcı kendisinin nitelendirdiği şeklin dışında nitelendirilemez. Duyu organlarının derkedemediği, vehimlerin kendisine ulaşamadığı, düşüncelerin tanımlamaktan aciz kaldığı ve gözlerin kendisini ihata etmediği bir yaratıcı nasıl nitelendirilebilsin ki? Allah nitelendirenlerin niteliklerinden yücedir ve kendisini övenlerin övgüsünden ulvidir.” *8682

        8677* Nehc’ul-Belağa, 152. hutbe
        8678* a.g.e, 94. hutbe
        8679* a. g. e. 185. hutbe
        8680* el-Kafi, 1/117/8
        8681* a.g.e, 1/102/6
        8682* Keşf’ul-Gumme, 3/176



        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          1148. Bölüm

          Tevhid


          4150.Resulullah (s.a.a): “Tevhid dinin yarısıdır.” *8683


          4151.İmam Ali (a.s): “Tevhid nefsin/ruhun hayatıdır.” *8684


          4152.İmam Ali (a.s): “Tevhid O’nu vehimle tanımaya çalışmamandır.” *8685


          4153.İmam Sadık (a.s) birisine şöyle buyurmuştur: “Ama tevhide gelince; kendin için uygun gördüğün şeyleri Allah hakkında uygun görmemendir. Adalete gelince şüphesiz adalet yaratıcının sende kınadığı bir şeyi kendisine isnat etmemendir.” *8686


          4154.İmam Rıza (a.s): “Allah’a ibadetin evveli Allah’ı tanımak, adı yüce Allah’ı tanımanın aslı Allah’ın bir olduğuna inanmak, Allah’ın bir olduğuna inanmanın düzeni Allah’ı sınırlandırmayı reddetmektir. Zira tüm akıllar her sınırlı varlığın yaratık olduğuna tanıklık etmektedir.” *8687

          8683* Uyun-u Ahbar’ir-Rıza (a.s), 2/35/75
          8684* Gurer'ul-Hikem, 540
          8685* Nehc’ul-Belağa, 470. hikmet
          8686* Mean’il-Ahbar, 11/2
          8687* Emali’et-Tusi, 22/28


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            1149. Bölüm

            Tevhidin Delili


            “Allah'la berâber, varlığına hiçbir delili olmadığı halde başka ilaha tapanın hesabını Rabbi görecektir. Küfredenler elbette kurtulamazlar.” *8688


            4155.İmam Ali (a.s), oğlu Hasan’a (a.s) yaptığı vasiyetinde şöyle buyurmuştur: “Ey oğlum! Bil ki, eğer Rabbi’nin ortağı olsaydı, sana onun da elçileri gelirdi; onun tasarrufunun ve iktidarının izle-rini görür, yaptıklarını, sıfatlarını tanırdın. Fakat O, kendisini vasfettiği gibi, tek bir ilahtır. Hiç kimse O’na, mül¬künde karşı çıkamaz. Ebediyen zeval bulmaz.” *8689


            4156.İmam Sadık (a.s), bir zındıkla yaptığı tartışmasında şöyle buyurmuştur: “Eğer Allah’ın iki tane olduğunu söylersen bu da iki halden dışarı değildir: Ya her ikisi de her yönden aynıdır, yada tüm yönlerden farklıdır. BizРyaratılışın düzenli olduğunu, feleğin (semavi cisimlerin) belli bir yörüngede hareket ettiğini, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişini, güneş ve ayın düzenini görmekteyiz. İşlerin uyumu, tedbiri ve işin doğruluğu, müdebbirin bir tek olduğuna delalet etmektedir. Ama eğer Allah’ın iki tane olduğunu iddia edersen, ikisi arasında onların iki tane olması için aralarında bir mesafenin olması gerekir. Bu taktirde o mesafe de onların kadim oluşuyla kıdemlilik (ezeliyet) elde eden üçüncü bir ilah olacaktır ve neticede üçüncü bir ilahın varlığını da kabul etmek gerekir. Eğer üç ilahın olduğunu iddia edersen, iki ilaha inanma hususunda söylediğimiz şey burada da lazım gelir. Yani onlar arasında bir mesafenin varlığı gerekir. Bu durumda da beşinci ilahın varlığı lazım gelir. Bu esas üzere ilahların varlığı sonsuza dek uzar (dolayısıyla birden başka ilah yoktur.)” *8690


            4157.İmam Sadık (a.s) kendisine, “Allah’ın birliği hususundaki delil nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Tedbirin birbirine bağlı oluşu, varlık aleminin kamil oluşudur. Nitekim aziz ve celil olan Allah da şöyle buyurmuştur: “Eğer yer ve göklerde Allah’tan başka ilah bulunsaydı her ikisi de bozulurdu.” *8691


            4158.Seneviyye mezhebinden (Allah’ın iki ilah olduğuna inanan) birisi İmam Rıza’ya (a.s) şöyle arz etti: “Ben şöyle diyorum: Alemi vücuda getiren iki ilahtır. O’nun bir ilah olduğu hususundaki delil nedir?” İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Senin O’nun iki ilah olduğunu söylemen O’nun bir ilah olduğunun delilidir. Zira senin ikinci ilah olduğunu iddia etmen bir ilahın varlığını sabit kılmandan sonradır. O halde bir ilahın varlığı hususunda ittifak vardır. Birden fazlası hususunda ihtilaf edilmiştir.” *8692


            4159.Tefsir-i Kumi’de şöyle yer almıştır: “Daha sonra aziz ve celil olan Allah iki ilahın varlığına inanan Seneviyecilere şöyle buyurmuştur: “Allah hiçbir evlat edinmemiştir ve onunla beraber bir ilah da yoktur.” Yani şöyle demiştir: “Eğer sizin sandığınız iki ilah varsa onlardan her biri diğerine üstün olmak ister. Eğer onlardan biri bir insan yaratmak isterse ve diğeri de onun aksine bir hayvan yaratmak isterse, her birinin irade ve isteğinin diğeriyle farklı olması sebebiyle bir anda hem insan ve hem de hayvan yaratılmış olur. Bu da en büyük imkansızlıklardan biridir. Bu varsayım batıl olduğu için ve aralarında da ihtilaf olmadığı için o halde iki ilahın varsayımı batıldır ve birden fazla ilah yoktur. Bu tedbir, bağlılık ve varlıkların her birinin diğerine dayanması, yaratıcının (varlıkları) bir olduğunun delilidir. Aziz ve celil olan Allah’ın, “Hiçbir evlat edinmemiştir” sözünün anlamı da budur. Hakeza şu ayet de aynı anlamı ifade etmektedir: “Eğer yer ve gökte Allah’tan başka ilahlar olsaydı, şüphesiz her ikisi de (düzen açısından) bozulurdu.” *8693
            bak. 134. konu, el-Halık

            8688* Muminun, 117
            8689* Nehc’ul-Belağa, 31. mektup
            8690* et-Tevhid, 243/1
            8691* a.g.e, 250/2
            8692* a.g.e, 270/6
            8693* Nur’us-Sakaleyn, 3/550/107


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              1150. Bölüm

              Gözler O’nu Derkedemez ve Kalpler O’nu Göremez


              “Gözler O’nu göremez, O bütün gözleri görür. O latiftir, haberdardır.” *8694


              4160.Resulullah (s.a.a): “Göğe götürüldüğüm gece, Cebrail beni asla ayak basmadığı bir yere ulaştırdı. Sonra benim için perdeler kenara çekildi ve aziz ve celil olan Allah istediği kadar bana azametinin nurunu gösterdi.” *8695


              4161.İmam Ali (a.s), “Acaba Rabbini gördüm mü? “ diye soran Za’leb’e şöyle buyurmuştur: “Ey Za’leb! Eyvahlar olsun sana! Ben görmediğim Rabbe ibadet etmem!” O şöyle arz etti: “O’nu nasıl gördün, benim için izah et.” İmam şöyle buyurdu: “Eyvahlar olsun sana! Gözler onu bakmakla görmemiştir, aksine kalpler, iman hakikatleri yoluyla görmüşlerdir.” *8696


              4162.İmam Rıza (a.s), Allah-u Teala’nın, “Gözler onu derk edemez” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Kalplerin vehimleri onu derk edemez, nerede kaldı ki gözlerin bakışı onu derkedebilsin.” *8697


              4163.İmam Askeri (a.s): “Allah Tebarek ve Teala, Resulü’nün kalbine istediği kadar azametinin nurunu gösterdi.” *8698

              8694* En’am, 103
              8695* et-Tevhid, 108/4
              8696* Emali’es-Seduk, 281/1
              8697* a.g.e, 334/2
              8698* el-Kafi, 1/95/1


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                1151. Bölüm

                Allah Ezeli ve Ebedidir


                4164.İmam Ali (a.s): “Hamd, her ilkten önce, her ahirden sonra var olan Allah’a mahsustur. İlk oluşu O’ndan önce bir varlığın bulunmamasını; ahir oluşu, O’ndan sonra bir varlığın ol-mamasını gerektirir.” *8699


                4165.İmam Ali (a.s): “Sonsuza kadar ezeli ve ebedidir. İlki olmaksızın her şeyden evveldir; nihayeti olmaksızın her şeyden sonradır.” *8700


                4166.İmam Ali (a.s), kendisine, “Aziz ve celil olan Rabbimiz, ne zaman var olmuştur? “ diye soran bir Yahudi’ye şöyle buyurmuştur: “Ey Yahudi! Rabbimiz önce yok olacak ve sonradan vücuda gelecek bir şekilde olmamıştır. Dolayısıyla, “Ne zamandan olmuştur?” sorusu, önceden olmayan ve sonradan olan varlıklar hakkında sorulabilir. Allah sonradan yaratılmaksızın var olmuştur, sürekli var olmuştur, Allah’ın bir öncesi ve başladığı bir noktası yoktur. Önceden önce ve nihai noktadan (ezel yönünden) öncedir. Son nokta onunla biter ve o her sonun sonudur.” *8701


                4167.İmam Bakır (a.s): “Allah Tebarek ve Teala var idi ve onunla birlikte hiçbir şey yoktu. Karanlıktan arınmış bir nurdu. Doğru sözlüydü ve onda hiçbir yalan yoktu. Bilgiliydi, onunla birlikte bir cehalet yoktu, alimdi. Diri idi, onunla birlikte ölüm yoktu. Şu anda da aynen böyledir ve her zaman da böyle olacaktır.” *8702

                8669* Nehc’ul-Belağa, 101. hutbe
                8700* a. g. e. 31. mektup
                8701* el-Bihar, 77/331/18
                8702* et-Tevhid, 141/5


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  1152. Bölüm

                  Allah Diridir


                  “Allah, O’ndan başka ilah olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır.” *8703


                  4168.İmam Sadık (a.s): “Allah kendinde cehalet olmaksızın bilendir, kendinde ölüm olmaksızın diridir, kendinde zulmet ve karanlık olmaksızın nurdur.” *8704


                  4169.İmam Kazım (a.s): “Allah hayata sonradan gelmeksizin diridir...Allah bizzat diridir.” *8704

                  8703* Bakara, 255
                  8704* et-Tevhid, 137/11
                  8705* a. g. e. 142/6


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    1153. Bölüm

                    Allah Bilendir


                    “Gaybın anahtarları O’nun katındadır, onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı bilir. Düşen yaprağı, yerin karanlıklarında olan taneyi, yaşı kuruyu ki apaçık Kitab’tadır ancak O bilir.” *8706


                    4170.İmam Ali (a.s): “Yağmur tanelerinin, göğün yıldızlarının, yelin savurduğu tozların sayısı, düz ve beyaz taşın üzerinde yürüyen karıncanın hareketi ve karanlık gecelerde küçük karıncaların yuvası bile O'ndan gizli kalmaz. Düşen yaprakları ve gözlere gizli olanı bilir.”*8707


                    4171.İmam Ali (a.s): “Allah, çöllerdeki vahşi hayvanların seslerini, kulların yapayalnız kuytu yerlerde yasaklanmış şeyleri nasıl işlediklerini, derin denizlerdeki balıkların çeşitlerini, kasırgalarla dalgaların çarpışmalarını bilir.” *8708


                    4172.İmam Ali (a.s): “İlmi; her türlü gaybi gizlilikleri ve gizli inançları kuşatmıştır.” *8709


                    4173.İmam Bakır (a.s): “Allah yarattığı şeyi her zaman biliyordu. Dolayısıyla Allah’ın yaratmadan önce eşya hakkındaki ilmi, yarattıktan sonra onlar hakkındaki ilmi gibidir.” *8710


                    4174.İmam Sadık (a.s), Allah’ın mekan hakkındaki ilminin onu icad etmeden önce mi, icad ile birlikte mi yoksa daha sonra mı olduğu hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Allah yücedir! Allah’ın henüz yaratmadığı halde mekan hakkındaki ilmi, mekanı yarattıktan sonraki ilmiyle aynıdır. Allah’ın bütün eşya hakkındaki ilmi de mekan hakkındaki ilmi gibidir.” *8711


                    4175.İmam Sadık (a.s): “İlim, hiçbir malum (bilinen) olmaksızın Allah’ın zatıydı. Eşyayı yaratınca da ilmi malum (bilinen) hakkında gerçekleşmiş oldu.” *8712


                    4176.İmam Kazım (a.s): “Allah’ın ilmi, “Neredendir?” diye nitelendirilemez. Allah’ın ilmi “Nasıldır?” diye nitelendirilemez. Ne ilim Allah’tan ayrılır, ne de Allah ondan ayrılır. Allah ve ilim arasında hiçbir sebep yoktur.” *8713

                    8706* En’am, 59
                    8707* Nehc’ul-Belağa, 178. hutbe
                    8708* a. g. e. 198. hutbe
                    8709* a. g. e. 108. hutbe
                    8710* el-Kafi, 1/107/2
                    8711* et-Tevhid, 137/9
                    8712* Nur’us-Sakaleyn, 5/237/41
                    8713* et-Tevhid, 138/16


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      1154. Bölüm

                      Allah Adildir


                      “Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat artırır ve katından büyük ecir verir.” *8714


                      4177.İmam Ali (a.s): “Şehadet ederim ki Allah adildir, adaletle davranır ve Allah hakimdir, hak ve batılı birbirinden ayırır.” *8715


                      4178.İmam Ali (a.s), kendisine, “Adalet nedir? “ diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Adalet Allah’ı itham etmemendir.” *8716


                      4179.İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s), kurban bayramı ve Cuma günü yaptığı duasında şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz, bildim ki senin hükmünde, zulüm ve cezalandırmanda acele yoktur. Zira (fırsatı) kaybetmekten korkan kimse acele eder ve şüphesiz zayıf olan kimse zulüm etmeye ihtiyaç duyar. Ey Allah’ım! Sen bu işlerden daha yüce ve çok üstünsün.” *8717


                      4180.İmam Sadık (a.s), kendisine dinin esası sorulunca şöyle buyurmuştur: “Dinin esası tevhit ve adalettir...Ama tevhit kendin hakkında reva gördüğünü, rabbin hakkında reva görmemendir. Adaletin anlamı ise, Rabbinin kendisiyle seni kınadığı şeyleri ona isnat etmemendir.” *8718

                      8714* Nisa, 40
                      8715* Nehc’ul-Belağa, 214. hutbe
                      8716* a.g.e, 470. hikmet
                      8717* Sahifet’us-Seccadiye, 207/48. dua
                      8718* et-Tevhid, 96/1



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        1155. Bölüm

                        Allah Yaratıcıdır


                        “Allah her şeyin yaratanıdır. O her şeye vekildir.” *8719


                        4181.Mervan b. Müslim: “İbn-i Ebil Evca, İmam Sadık’ın (a.s) yanına vardı ve şöyle dedi: “Siz Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu söylemiyor musunuz?” İmam Sadık (a.s), “Evet” diye buyurdu. İbn-i Ebi’l-Evca, “Oysa ben de yaratıyorum” deyince İmam, “Sen nasıl yaratıyorsun?” diye sordu. İbn-i Ebi’l-Evca şöyle dedi: “Bir yerde def-i hacet ediyorum, sonra bekliyorum ve onda bir takım canlılar oluşuyor.” İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Her hangi bir şeyi yaratan kimse, onların niteliğini ve niceliğini bilmez mi? “ O, “Evet bilir” deyince İmam şöyle buyurdu: “Sen o canlıların, erkek mi dişi mi olduğunu, ne kadar yaşayacaklarını biliyor musun? “ (İbn-i Ebi’l-Evca) böylece sustu.” *8720


                        4182.İmam Rıza (a.s): “Kudret ve hikmetiyle eşyayı yaratan ve yoktan var eden O’dur. Allah eşyayı başka bir şeyden yaratmamıştır ki yoktan var edişi iptal olsun ve bir sebeple yaratmamıştır ki benzersiz yaratışı gerçekleşmesin. O istediğini, istediği şekilde yaratandır.” *8721

                        8719* Zümer, 62
                        8720* et-Tevhid, 295/5
                        8721* a. g. e. 98/5


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          Allah sizden razı olsun kardeş. Uzun zamandır emek sarfediyorsunuz. Allah sizi Ehl-i Beyt'e komşu etsin inş.

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            [quote author=Murtazaali link=topic=12724.msg148990#msg148990 date=1335721180]
                            Allah sizden razı olsun kardeş. Uzun zamandır emek sarfediyorsunuz. Allah sizi Ehl-i Beyt'e komşu etsin inş.
                            [/quote]


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              [quote author=Murtazaali link=topic=12724.msg148990#msg148990 date=1335721180]
                              Allah sizden razı olsun kardeş. Uzun zamandır emek sarfediyorsunuz. Allah sizi Ehl-i Beyt'e komşu etsin inş.
                              [/quote]
                              Amin...Ecmain...

                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                1156. Bölüm

                                Allah Kadirdir

                                “Doğuların ve batıların Rabbine andolsun ki şüphesiz biz kudret sahibiyiz.” *8722

                                4183.Mesih (a.s), kendisine, “Rabbin dünyayı bir yumurtanın içine yerleştirebilir mi? “ diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Acizlik aziz ve celil olan Allah’a isnat edilemez. Ama sizin ondan istediğiniz mümkün olmayan bir şeydir.” *8723

                                4184.İmam Sadık (a.s): “İblis, İsa b. Meryem’e (a.s) şöyle dedi: “Senin Rabbin yeryüzünü, hiç küçültmeden, yumurtayı da hiç büyütmeden yeryüzünü yumurtanın içinde koyabilir mi? “ İsa (a.s) şöyle buyurdu: “Eyvahlar olsun sana! Allah acizlik sıfatıyla nitelendirilemez. Yeryüzünü büyük ve yumurtayı küçük kılan kimseden daha güçlü kim vardır.” *8724

                                8722* Nisa, 164
                                8723* Mişkat’ul-Envar, 259
                                8724* et-Tevhid, 127/5

                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X