Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

bir çelişki hakkında

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: bir çelişki hakkında

    [quote author=sveydi link=topic=23433.msg154229#msg154229 date=1338390269]
    işte burada hüccet herkese sabit oluncaya kadar yeniden doğuş devreye girer.
    [/quote]


    bu açıklamaya itiraz etmem.
    Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

    Yorum


      #77
      Ynt: bir çelişki hakkında

      Mousawikardeş %100 haklısın. O kişiyi alim yapan nedir? Alim olduğunun delili nedir? Yok bütün hadisleri okumuş. Öğrencilik hayatımızdan biliriz bazen 1 hafta çalışan öğrencinin yapamadığını, anlayamadığını 2-3 saat çalışan bir diğeri, yapar; anlar.


      Haya ederim kendimden Allah'ın bana verdiği aklı kullanmayıp ve o akla güvenmeyip başkasının aklına güvenmekten.
      Bu ümmetin 13 Yanılmaz Alim'i var: Rasul ve 12 İmam. Bu yüzden Allah onları seçmiş. Gerisi hata yapabilir vesselam.
      Bu konudaki düşüncelerime destek olarak Nehcul Belaga'dan alıntı olmak üzere 2 delil getirmeye çalışıcağım.
      1.si


      "Onlardan birine bir mesele söylenir; hükümlerden bir hükme bağlanması istenir, reyince bir hüküm verir. Sonra bu mesele, olduğu gibi ondan başka birine anlatılır; onun hükmüne aykırı bir hüküm verir. Sonra bu hüküm verenler, kendilerini hüküm vermeye memur eden imâmın katında toplanırlar; hükümlerini anlatırlar. O da hepsinin hükmünün doğru olduğunu hükmeder. Peki, Allah'ları bir, Peygamber'leri bir, kitapları bir bunların, noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah mı birbirlerine aykırı hüküm vermelerini emretmiştir onlara da, itâat etmişlerdir bu emre? Yoksa onları bundan nehiy mi etmiştir de isyan eylemişlerdir ona? Yoksa ortak mıdırlar onunla da onlar söyleyecekler, o da razı olacaktır onlardan? Yoksa noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah, tam bir din indirmiştir de Rasûl sallallahu aleyhi ve âlihî, onu tebliğ ederken anlatır, ahkâmını icra eylerken bir kusurda, bir noksanda mı bulunmuştur? Halbuki noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah,"Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık"der(En'âm, 38)."Biz sana her şeyi açıklayıp anlatan kitabı indirdik"buyurur(Nahl, 89).Kitabın bâzı âyetlerinin, bazı âyetlerini tasdik ettiğini bildirir; onda birbirini tutmaz sözler olmadığını beyan eder de o münezzeh mâbud,"Allah katından gayrı bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz birçok şeyler bulurlardı"buyurur(Nisâ', 82).
      Gerçekten de Kur'ân'ın dışı, güzel mi, güzeldir; insan şaşırır kalır; iç yüzüyse derin mi, derindir; sonuna erilemez; künhüne varılamaz. Sırlarının sonu bulunmaz; karanlıklar, ondan başka bir şeyle aydınlanmaz."

      Yorum


        #78
        Ynt: bir çelişki hakkında

        2. si bu hutbeden...

        Allah kulları, Allah kullarından en sevgili olanı o kuldur ki Allah ona, nefsine karşı yardım etmiştir de o, hüznü, iç giyimi gibi giyinmiştir; korkuya da dış giyimi gibi bürünmüştür; derken hidâyet ışığı, gönlünde parıl-parıl parlamaya, gönlünü ışıtmaya başlamıştır; konaklayacağı gün için de konukluk azığını hazırlamıştır. Kendisine uzağı yakınlaştırmıştır; çetin şeyi kolaylaştırmıştır. Bakmıştır da (izlerin sonunu) görmüştür; anmıştır da (hayır işleri) çoğaltmıştır. Tatlı, duru suyu kana-kana içmiştir de ırmağın su içilecek yerlerine varması kolay olmuştur; dümdüz, tertemiz yola dalmıştır. Şehvetler elbisesinden soyunmuştur; bütün üzüntülerinden, sıkıntılarından kurtulmuştur da bir tek sıkıntıya, bir tek üzüntüye sarılmıştır, onunla başbaşa kalmıştır. Körlük sıfatından çıkmıştır; heves ehli ile iş birliği etmekten ayrılmıştır; hidâyet kapılarının kilitlerinden olmuştur; kötülükler, aşağılıklar kapılarına kilit haline gelmiştir. Gittiği yolu görmüştür; tuttuğu yola girmiştir; alâmetlerini tanımıştır, bilmiştir; adamı boğacak yerlerini aşmıştır, sarılınacak iplerin en kuvvetlisine sarılmıştır. Artık, o, şüpheden arınmış inancında, güneş ışığı gibi parıl-parıl parlar durur; her kendisine baş vurana cevap vermekte, her parça-buçuğu aslına ulaştırmakta, kendisini, noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah için işlerin en yücesine adamıştır. Karanlıkların ışığıdır o, şüpheli işleri aydınlatandır; gizli, örtülü şeylerin anahtarıdır o; güç şeyleri giderendir; uçsuz bucaksız çöllerin kılavuzudur. Söylenir, anlatır; susar, kurtulur. Özünü, işini-gücünü Allah için hâlis bir hâle getirmiştir; Allah da ona ihlâs nasîp etmiştir. O, Allah dîninin mâdenlerindendir; Allah'ın yerinin direklerindendir. Kendisine adaletle muâmeleyi gerekli kılmıştır; adaletinin başlangıcı da, kendisinden hevâsına, hevesine uymayı gidermesidir. Gerçeği över, anlatır; onunla da amel eder. Hayır için bir sınır yoktur ki oraya varmasın; sevap sandığı bir şey yoktur ki ona sarılmasın. Nefsinin yularını kitabın eline vermiştir; onu çekip götüren de odur; uyduğu da o. Yükünü o nerede indirirse o da oraya iner; konağı neresiyse o da oraya konar.

        Ben bu hutbeden anlıyorum ki kişi dinde kendi aklını kullanmak zorundadır. Altı çizili yerde Hz. Ali'nin bahsettiği zat öyle yapmış misal.
        Ne diyelim.. "Ali'den başka yiğit yok" 12 İmam'dan başka da İmam yok bu ümmette." Herşeyi onlardan öğrenme imkanımız olmadığı için kendimiz açıp okuyacaz hadis ve ayetleri.

        Bunu yazarken aklıma bir 3. örnek geldi kısaca söyliyeyim. Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasan'a vasiyetinde: "herşeyden önce Kuran'ın dinin tevilini şeriatini iyice öğren." diye bir sözü vardı. O bile İlmin Kapısı olduğu halde kimseye alimlik hocalıkla caka satmaya çalışmamış bu işin kişinin kendi görevi olduğunu ve Allah'ın herkesin aklının yeticeği bir din gönderdiğini belirtmiştir.

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X