14 MASUMDAN HADİSLER

[meşedi ali enis]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Derdinize deva olmayan boş şeyleri sormayın

sahibuz zaman İmam Mehdi a.f

[meşedi ali enis]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

İki haslet var ki, onlardan daha üstün bir şey yoktur: Allah’a iman etmek ve mümin kardeşlere yararlı olmak.

imam Hasan Askeri aleyhisselam

[meşedi ali enis]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

sahibuzzaman İmam Mehdi a.f şöyle buyurmuştur:

“Eğer Şiilerimiz -Allah onları kendi itaatine muvaffak kılsın- üzerlerine farz olan ahde vefa etmede kalpleri bir olursa, bizimle görüşmek saadeti onlardan geciktirilmez; bize nispet sahip oldukları gerçek marifet üzere bizimle görüşme mutluluğu en yakın bir zamanda onlara nasip olur. Bizi onlardan uzaklaştıran şey, sevmediğimiz şeyleri yapmaları hususundaki haberin bize ulaşmasıdır. Allah en iyi yardım dilenendir; O bize yeter ve O ne güzel vekildir. Allah’ın salat ve selamı, korkutucu ve müjdeci olan efendimiz Muhammed’e ve onun pâk Ehl-i Beyt’ine olsun.”

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Emirel Muminin İmam Ali (aleyhisselam) :

İnsanların körlükte en ileri gideni sevgimize, üstünlüğümüze göz yumanı, suçsuz olduğumuz halde bize düşman olanıdır; biz onu gerçeğe çağırırız, oysa bizi fitneye çağırır, dünyâya çağırır; bize düşman olur, düşmanlık güder. İnsanların en kutlusu da üstünlüğünüzü bileni, bizimle Allah'a tevessül edeni, sevgimizde ihlâs sâhibi olanı, çağırdığımıza uyanı, nehyettiğimizi terk edendir. Bu çeşit kişi bizdendir ve ebedilik yurdunda bizimledir.

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Emirel Muminin İmam Ali (aleyhisselam) :

İyiliklerin en üstünü, en iyisi bizi sevmek, kötülüklerin en kötüsü de bize buğzetmektir..

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Hz.Resulullah (s.a.a):

“Herkim dünya malı istiyorsa ona veririz.Ama ona ahirette hiç bir nasip yoktur.”

[sveydi]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

“… ebi Abdullah (a.s)’dan dedi ki: adamın biri Müminlerin emiri’nin yanına gelerek ona dedi ki: “vallahide seni severim ey müminlerin emiri” Hz. Ali (as) “yalan söyledin” diyince adam “sübhanallah! Kalbimde ne varsa biliyor gibisin” der. Bunun üzerine imam Ali (as) şöyle buyurur: “ Allah ruhları bedenlerden iki bin yıl önce yaratmıştır. Ondan sonra da onları bize göstermiştir. O zaman sen neredeydin, seni görmedim?”
Buharul envar, c. 58, s. 131.

[sveydi]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

ebu Cafer (as) şöyle buyurmuştur: “ Allah taraftarlarımızdan olmanın ölçüsünü onlar yaratılacağında bize (ehli beyt) olan velayetleriyle ölçmüştür. Kendisinin ilahlığına ve Muhammed (s.a.a)’in peygamberliğine ikrar ile yaratılanlardan ahit aldığında Allah, Muhammed’i onlar henüz gölge iken harç olarak arz etmiştir ve onları Âdem’i yarattığı bu harçtan yaratmıştır. Allah, bizden onların (taraftarlarımızın) ruhlarını, bedenlerini yaratmadan iki bin yıl önce yaratmış, ona (kendine) arz etmiş, sonra Muhammed’e ondan sonra Ali’ye tanıtmıştır ki, bizde onları, onlar henüz konuşmaya başlamadan önce tanırız, biliriz.” El-kefi c.1, s.437. Buharul envar, c. 58, s. 135.

[sveydi]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

… ebu basir’den; dedi ki: ashabımızdan bir adamla beraber ebu Abdullah (as)’ın yanına giderek kendisine dedim ki: “canım sana feda olsun ey resulullah’ın torunu …. Sebebini bilmediğim halde içimi hüzün ve gam kaplamaktadır.” Ebu Abdullah (as) bunun üzerine şöyle buyurur: “bu türden sevinç ve üzüntüler size bizlerden ulaşmaktadır. Biz üzüldüğümüzde veya sevindiğimizde bu duygu sizlere de ulaşmaktadır. Biz ve siz Allah’ın nurundan olduğumuzdan dolayı, tıynetimiz (harç) ve tıynetinizi bir kılmıştır. Sizin harcınız, düşmanlarınızın harcıyla karışmıştır. Şayet böyle olmasa idi, sizde hiçbir günah işlemezdiniz.”
Dedim ki: “canım sana feda olsun, harcımız ve nurumuz ilk hallerine dönecek midir?” Buyurdu ki: “evet ey Abdullah. Söyle bana şu daireden (güneşi kastediyor) bu ışınlar, kendisinden mi kaynaklanmaktadır? Yoksa kendisindenmiş gibimi görünmektedir?
Dedim ki: “canım sana feda olsun, kendisindenmiş gibi görünmektedir.” Buyurdu ki: “güneş batıp ta daire kaybolduğunda kendisine dönerek tekrar birleşerek kendisinden başladığı gibi ilk haline dönmez mi?” ben “evet” diyince oda (as) şöyle buyurdu: “aynı şekilde taraftarlarımızda Allah’ın nurundan yaratılmışlardır ve o’na döneceklerdir. Vallahi sizler, kıyamet gününde bizleri izleyeceksiniz. Biz ki şefaat görecek ve göstereceğiz; sizde şefaat edecek ve şefaat bulacaksınız. Aranızdan her birinizin solundan ateş, sağından da cennet yükselecektir. Sevenleri cennete girecek, düşmanları da cehenneme atılacaktır. El-‘ilel c.1s.87. Buharul envar, c. 58, s. 145

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

İmam Muhammed Bagır (as)

''Eğer insanlar, İmam Hüseyin'in mezarının ziyaretinin faziletini bilselerdi, onu ziyaret etme özleminden ölürlerdi...

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

İmam Ali Naki (aleyhisselam):

Allah-u Teâla'nın, kulun kendisini çağırmasını istediği bazı yerler vardır; kim o yerlerde dua ederse, duası kabul edilir, Hz. Hüseyn (aleyhisselam) 'in haremi de o yerlerden biridir.

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdular :

"Allah'u Teala her peygambere bir Vasi kıldı : Şit'i Adem'in vasisi kıldı ,Yuşa'yı Musa 'nın vasisi kıldı.Şem'un'u İsa'nın vasisi kıldı,benim vasim de Ali'dir. Benim vasim , vasilerin en hayırlısıdır,ben davet edici ,Ali de hidayetçidir.

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Resulullah (s.a.a):

“Ya Ali! Altı yüz bin koyun, altı yüz bin dinar, yoksa altı yüz bin kelime mi (söz) istiyorsun?” buyurduğunda,

Hz. Ali (a.s): “Ya Resulullah! Altı yüz bin kelime (söz) istiyorum” dedi.

Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdular:
“Altı yüz bin sözü altı cümlede toplayıp sana söylüyorum; onlar şunlardır: Ya Ali! İnsanların müstehap ve farz olmayan işlerle uğraştıklarını gördüğünde, sen farzları tamamlamakla meşgul ol. İnsanların, dünya işleriyle uğraştıklarını gördüğünde sen ahiret işiyle uğraş. İnsanların diğerlerinin ayıplarıyla uğraştıklarını gördüğünde sen kendi ayıplarınla meşgul ol (onları düzeltmeye çalış). İnsanları dünyayı süslemekle meşgul olduklarını gördüğünde sen, ahiretini ziynetlendirmeye çalış. İnsanların çok amel yapmakla meşgul olduklarını gördüğünde, sen temiz amel yapmakla meş-gul ol. İnsanların, halka tevessül ettiklerini gördüğünde, sen Allah’a tevessül et (O’na el aç).”

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Hz. Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Cennet kapısının halkası, altın yüzeyler üzerine yerleştirilmiş kırmızı yakuttan olacaktır. Halka kapıya değdikçe, 'Ya Ali, Ya Ali!' diye seslenecektir.

[huge]

Ynt: 14 MASUMDAN HADİSLER

Hz. Fatıme Zehra (selamullahi aleyha):

"Gerçek mutlu, Ali’yi hayatında ve ölümünden sonra seven kimsedir."