"Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

[gulistan_2]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

Özetle, tanıyış bilgiyi, bilgi de hakkıyla kulluğu beraberinde getirir. Bu yüzden bunların ayrı düşünülmesi, Allah'ın hilkati yaratmadaki hedefine, ayetlerine ve masumların hadislerine terstir.

Allah razi olsun...tanimak, bilmek, amel etmek, demekki bu mihvalde bütün olarak elealinmasi gerekiyor...

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

Allah sizden de razı olsun.

[Ebul Fazl]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

Allah razı olsun mikdat kardeş benden önce davranmışsın.maşallah diyeyim.

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

cevap: "ben gizli bir hazine idim..." sözü hadis değil, sufi uydurmasıdır.

[Halil ibrahim Ehlader]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

BİSMİHİ TEALA

HAMD ALEMLERİN RABBİ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S) OLSUN

RABB'İMDEN HAK İLE BATILI AYIRIP DOĞRULARLA OLMAYI MUAVVAK KILMASINI DUA EDERİM

Selamun Aleykum Aziz ve Değerli Kardeşim Elmeddin;




[quote author=mikdat bin esved link=topic=1375.msg7481#msg7481 date=1235256649]
bende bu konuyu bir alime sordum
Allah(cc) buyuruyorki"Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim ve mahlûkatı yarattım’

Değerli ağalarım bu ehli sünnet kaynaklarında geçen bir kutsi hadis bu hadis ehlibeyt kaynaklarındada geçiyor mu?
Ehlibeyt kaynakları bu hadise nasıl bakıyor?
Bu konuda bilgi istirham ediyorum
Şimdiden teşekkürler
vesselam veddua



CEVAP


bana ulaşan bilgiyi aynen aktarmak istiyorum.

Selamun aleyküm, sevgili kardeşim, bu hadisi, Ehlibeyt Mektebi kitaplarında araştırdım, bir sürü yerde geçtiğini gördüm,

Gördüğüm zikredilen kitaplarda, bu hadisi, cBunlardan Cafer Sübhani, EL Meclisi, el- Kirki başta olmak üzere, bazıları şunlardır...



Seyyid Mustafa al-Hümeyni « Tefsir-i Kuran’ul Azim » C.4, S.386, C.5, S.198

Es- Seyyid Sadık er-Ruhani «Zebdet’ül Usûl » C.1, S.55

Mevla Muhammed Salih el-Mezanderani “Şerh-i Usul’ul Kâfi” C.1, S.24

Şeyh Cafer Sübhani “el-İlahiyyat” S.271

El- Kirki “Resail’ül Kirki” 3-159

El-Meclisi “Bihar’ül Envar” 84-199, 344 ;

İbn-i Ebi Cemhur el-İhsai “Avalil Ali” C. 1-55

Es-Sebzevari “Şerh-i Esmaullahil Hüsna” 1-37 , 64

Hafız Recep el-Bersi “Meşarik-u Envar’ul Yakin” S.39

Mirza Hüseyin en-Nuri et-Tıbrisi “Nefs’ür Rahman fi Fedail Selman” S.237

Muhammed er-Riyşehri “Mevsuat’ul Akaid’ul İslamiyyeh” C.3, S.128



Bütün bu kaynaklar, bu hadisi doğru olarak kabul edip, kitaplarında bir teziyi onaylamak için kullanmışlardır...



Bunun yanında, bu hadis üzerinde telif kitap yapan yazarlar da mevcuttur...



atTahrani, "ez-Zeria Fi Tesanif’üş Şia" kitabında C.13, S.205’te diyor ki:



"Şerh el-Hadis el-Kudsi : Küntü Kenzen Muhfiyyen" kitabı , Kelimetül Muhakkikin kitabıyla beraber basıldı...



Yine, Ez-Zeria Fi Tesanif’üş Şia C.14, S.24’te diyor ki:



Hakim adıyla şehir olan, Şeyh Abbas bin Musa bin Abbas at-Tahrani “Küntü Kenzen Muhfiyyen” adlı kitabını 1292’de telif etti
[/quote]

Tevhid konusunda, ya da Allah'ı tanıtmaya çalıştığı yerlerde, teyit için kullandıklarını gördüm,


Özellikle böyle bir cümle kullanmıştır Bu eserleride inceler misin 1 tane alimin sözüne göre hadisi sufi benzetmesi yapılmış daha aydınlatıcı olması sebebiyle diğer kaynaklarıda bize aktarımısınz Alimlerimiz neden teyid için eserlerinde yer vermiştir?

Allah'a emanet olun...

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

[quote author=Halil ibrahim Ehlader link=topic=1375.msg165315#msg165315 date=1357041927]
Selamun Aleykum Aziz ve Değerli Kardeşim Elmeddin;[/quote]

ve aleykum es-selam abi.

Tevhid konusunda, ya da Allah'ı tanıtmaya çalıştığı yerlerde, teyit için kullandıklarını gördüm,

Özellikle böyle bir cümle kullanmıştır Bu eserleride inceler misin 1 tane alimin sözüne göre hadisi sufi benzetmesi yapılmış daha aydınlatıcı olması sebebiyle diğer kaynaklarıda bize aktarımısınz Alimlerimiz neden teyid için eserlerinde yer vermiştir?

Allah'a emanet olun...

değerli abim, ben bu konudan haberdarım, bazı irfanla ilgilenen alimlerimizin bu sözü kitaplarında zikrettiklerini söylemiştim. ama bu alimler r.a bu sözü için bir şia kaynağı sunmamıştırlar, sundukları kaynaklar bazı sufilerin kitaplarıdır. Şeyh Asif el-Muhsini'nin de dediği budur. sözün aslı bizim kaynaklarda mevcut değil, bu kadarı bile onun durumu için yeterli ama bundan dahası bu söz sünni kaynaklarda bile mevcut değil.

[faramirofgondor]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

[quote author=uyku link=topic=1375.msg5807#msg5807 date=1234469086]
"Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim" hadisini benim aklım almıyor, Allah neden bilinmek istemiştir?
Sizin kaynaklarınızda bu hadis geçiyor mu?
[/quote]


Ben bütün alemin yaratılışını Allah'ın kendi varlığını seyretmesi olarak görüyorum. Biz ondan ayrı bir varlığa sahip değiliz varlığımızı ondan aldık. Onun ilim, kudret ve irade vb. sıfatları benim burda bu yazıyı yazmamı sağlıyor misal."Attığında sen atmadın atan Allah'tır" Bu hadise inanıyorum şahsen. İnandığım tasavvufta böyle anlatılıyor. Benim nacizane görüşüm bu.

[Al-i Muhammed]

Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

[quote author=uyku link=topic=1375.msg5807#msg5807 date=1234469086] "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim" hadisini benim aklım almıyor, Allah neden bilinmek istemiştir? Sizin kaynaklarınızda bu hadis geçiyor mu? [/quote]
Nechul Belaga'nın birinci kısmının 2. dipnotunda :

"......"Ve ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" buyurulmuştur. Bu âyeti İbn-i Abbas, "Yâni, beni tanısınlar diye" tarzında tefsir etmiştir. "Ben bir gizli defineydim, tanınmayı diledim de halkı, beni tanısınlar diye yarattım" meâlindeki kudsî hadisi mevzû kabul edenler dahi, yukarıdaki âyetin tefsiri bakımın-dan, bu sözün, meâl itibariyle doğru olduğunu söylemişlerdir (Aliyy'ül-Kaarî: Mevzuat-u Kebîr, Matbaa-i âmire-1289, s.62)."

Bu dipnotun sebebi olan İmam Ali(as)'nin hutbesinde:

"Dinin evveli onu tanımaktır. Tanıyışın kemâli, onu tasdik etmektir. Tasdik edişin kemâli, onu bir bilmektir. Bir bilişin kemâli, ona karşı öz doğruluğuna ermektir. Öz doğruluğunun kemâli onu noksan sıfatlardan tenzîh etmektir. Çünkü bilmek gerekir ki ne sıfat söylenirse söylensin, o sıfatla vasfedilemez; her sıfat, vasfedilenden gayridir; onunla bilinemez."

Gördüğünüz gibi Hz. Ali(as) burada Allah'a kulluk yolculuğunun, basamaklarını yazıyor ve her bir basamakta Allah hakkında yeni bir bilginin sonucunun yaşandığını söylüyor.

"Allah neden bilinmek istemiştir? bunu benim aklım almıyor.." sorusuna gelirsek.. Allah bizden kulluk istemiştir ihtiyacı olmadığı halde. Neden kulluk istemiştir? diyebilirdiniz pek ala. Onu deseydiniz cevabı bilinmek için olurdu. Ama buradaki bilmek akılla anlayıp kavrama şeklinde bir şey değil; bu imkansızdır zaten. Bulmak gibi bir şey.