Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

"Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

    "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim" hadisini benim aklım almıyor, Allah neden bilinmek istemiştir?
    Sizin kaynaklarınızda bu hadis geçiyor mu?
    İNSANLAR UYKUDADIRLAR, ÖLDÜKLERİNDE UYANIRLAR!

    #2
    Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

    Normalde böyle bir açıklama olsa ayet de olurdu neden hadise gerek kalsınki diye geçti aklımdan
    ama tabi hadislerle cevap vermek gerek sanırım
    ( aklıma geleni yazdım sadece bildiğimden değil )
    Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. (Zümer 27)

    Yorum


      #3
      Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

      Pek çok üye uğruyor siteye ama sanırım kimse bu konu hakkında bilgi sahibi değil ya da yazmak istemediler...
      mirzehan teşekkür ederim cevap yazdığınız için...
      İNSANLAR UYKUDADIRLAR, ÖLDÜKLERİNDE UYANIRLAR!

      Yorum


        #4
        Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

        Bugüne kadar şii kaynaklarında bir çok hadis ve kutsi hadis okudum ama buna hiç rastlamadım.Bir alime bu konuda mail atıyorum gelen cevabı burada paylaşacağım inşallah

        Yorum


          #5
          Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

          merakla bekleyecegim


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

            [quote author=Ebul Fazl link=topic=1375.msg5917#msg5917 date=1234560687]
            Bugüne kadar şii kaynaklarında bir çok hadis ve kutsi hadis okudum ama buna hiç rastlamadım.Bir alime bu konuda mail atıyorum gelen cevabı burada paylaşacağım inşallah
            [/quote]

            Cevabı ben de sabırsızlıkla bekliyorum, Altınoluk dergisinde ben de şöyle bir yazıya rastladım:

            Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim ve mahlûkatı yarattım’ (bk. Keşfu’l-hafâ, II, 132, hadis: 2016)hadisine karşı iti­razlar var. Bu itirazlara nasıl cevap verebiliriz?

            Tasavvuf çevrelerinde, âlemin yaratılışı ile ilgili konuları îzâh sadedinde rivâyet edilen bu hadise başta İbn Teymiye olmak üzere bir takım ilim ve hadis ricâlinin karşı çıktığı ve uydurma olduğunu söyledikleri bilinmektedir. Ancak bu sözün Kur’an’daki: ‘Ben insanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım.’ âyetine uygun düştüğünü öne süren Aliyyü’l-Kâri gibi âlimler de eksik değildir. Aliyyü’l-Kâri hadisin bu âyete uygunluğunu îzâh ederken âyette geçen ‘bana kuluk etsinler’ ibâresini İbn Abbâs’ın ‘beni tanısınlar’ şeklinde tefsir ettiğini delil göstermektedir (bk. Keşfu’l-Hafâ, II, 132). İbn Teymiye’nin müteşeddid ulemâdan olduğu özellikle tasavvufî konulardaki rivâyetlere karşı titizlik gösterdiği mâlûmdur. Aliyyü’l-Kâri de müteşeddid âlimlerden sayıldığı halde hadisin mânâsını kabûl etmek sûretiyle işin önünü açmıştır.

            Tasavvuf ehlinin hadislere bakışı ve hadisleri nakledip kullanmadaki usulleri hadisçilerin usûlüne benzemez. Hadisçiler hadisleri bir eczâcı titizliği ile senedleri ve mânâları ile naklederler. Çünkü işleri budur. Sûfiler ve diğer ilim erbâbı ise kendi ilimlerini alâkadar eden rivâyetlerle ilgilenirler. Onlardan hadisçilerin rivâyet titizliği beklenmez. Onları alâkadar eden mânâdır, mânânın Kur’an muhtevâsına uygunluğudur. Bu uygunluğu gördükten sonra gerisi o kadar önemli değildir. İman bir tanıma (ma’rifet) ve sevme (muhabbet) işidir. Kulluk tanıma ile başlar, sevme ile gelişir. ALLAH Teâlâ kendi sıfatlarını ızhâr etmek istediği için varlık âlemini yaratmıştır. Binâenaleyh âlemin varlığında bir sevgi, devamında da bir sevgi ve câzibe vardır. Meseleye bu açıdan bakıldığında hadisin anlamı doğrudur. Ama illâ hadis kaynaklarından delil isteniyorsa onu bulmak zordur. Herhalde bu zorluktan dolayı olsa gerek ki Bursalı İsmâil Hakkı Kenz-i Mahfî adlı risâlesinde bu sözün mükâşefe ehlince sahih kabûl edildiğini belirtmektedir.
            İNSANLAR UYKUDADIRLAR, ÖLDÜKLERİNDE UYANIRLAR!

            Yorum


              #7
              Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

              SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

              Hadisin sıhahlığı konusunda şimdilik bilgim yok sadece şunu arz edeyim bu gün satın aldığım ihsan yayınlarından çıkan Kadri Çeliğin tercüme ettiği İmam Humeyn'nin MİSBAH-UL HİDAYE ( Hidayet Meşalesi) adlı eserde bu rivayet kitabın arka kapağında geçiyor daha kitabı okumadım kitabı okuduğumda bu rivayet hakkında İmam Humeyni (ra)'nın beyanını inş yazacam.
              EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

              Yorum


                #8
                Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                insaAllah kardesim bekliyoruz


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                  bende bu konuyu bir alime sordum

                  Allah(cc) buyuruyorki"Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim ve mahlûkatı yarattım’

                  Değerli ağalarım bu ehli sünnet kaynaklarında geçen bir kutsi hadis bu hadis ehlibeyt kaynaklarındada geçiyor mu?
                  Ehlibeyt kaynakları bu hadise nasıl bakıyor?
                  Bu konuda bilgi istirham ediyorum
                  Şimdiden teşekkürler
                  vesselam veddua




                  CEVAP


                  bana ulaşan bilgiyi aynen aktarmak istiyorum.

                  Selamun aleyküm, sevgili kardeşim, bu hadisi, Ehlibeyt Mektebi kitaplarında araştırdım, bir sürü yerde geçtiğini gördüm,

                  Gördüğüm zikredilen kitaplarda, bu hadisi, Tevhid konusunda, ya da Allah'ı tanıtmaya çalıştığı yerlerde, teyit için kullandıklarını gördüm,

                  Bunlardan Cafer Sübhani, EL Meclisi, el- Kirki başta olmak üzere, bazıları şunlardır...




                  Seyyid Mustafa al-Hümeyni « Tefsir-i Kuran’ul Azim » C.4, S.386, C.5, S.198

                  Es- Seyyid Sadık er-Ruhani «Zebdet’ül Usûl » C.1, S.55

                  Mevla Muhammed Salih el-Mezanderani “Şerh-i Usul’ul Kâfi” C.1, S.24

                  Şeyh Cafer Sübhani “el-İlahiyyat” S.271

                  El- Kirki “Resail’ül Kirki” 3-159

                  El-Meclisi “Bihar’ül Envar” 84-199, 344 ;

                  İbn-i Ebi Cemhur el-İhsai “Avalil Ali” C. 1-55

                  Es-Sebzevari “Şerh-i Esmaullahil Hüsna” 1-37 , 64

                  Hafız Recep el-Bersi “Meşarik-u Envar’ul Yakin” S.39

                  Mirza Hüseyin en-Nuri et-Tıbrisi “Nefs’ür Rahman fi Fedail Selman” S.237

                  Muhammed er-Riyşehri “Mevsuat’ul Akaid’ul İslamiyyeh” C.3, S.128



                  Bütün bu kaynaklar, bu hadisi doğru olarak kabul edip, kitaplarında bir teziyi onaylamak için kullanmışlardır...



                  Bunun yanında, bu hadis üzerinde telif kitap yapan yazarlar da mevcuttur...



                  atTahrani, "ez-Zeria Fi Tesanif’üş Şia" kitabında C.13, S.205’te diyor ki:



                  "Şerh el-Hadis el-Kudsi : Küntü Kenzen Muhfiyyen" kitabı , Kelimetül Muhakkikin kitabıyla beraber basıldı...



                  Yine, Ez-Zeria Fi Tesanif’üş Şia C.14, S.24’te diyor ki:



                  Hakim adıyla şehir olan, Şeyh Abbas bin Musa bin Abbas at-Tahrani “Küntü Kenzen Muhfiyyen” adlı kitabını 1292’de telif etti
                  Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                  İmam Ali (a.s)

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                    Allah razı olsun arkadaşlar...
                    müslümanlar böyle bir yöntemle olaylara yaklaşırsa
                    (Allahın izni ile) birçok güçlüğün üstesinden geleceğiz ve (gerçekten)
                    birrimizin ilminden ve araştırmalarından nasiplenebileceğiz..
                    herkese +
                    Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                      [quote author=adem_toprak link=topic=1375.msg7524#msg7524 date=1235292420]
                      Allah razı olsun arkadaşlar...
                      müslümanlar böyle bir yöntemle olaylara yaklaşırsa
                      (Allahın izni ile) birçok güçlüğün üstesinden geleceğiz ve (gerçekten)
                      birrimizin ilminden ve araştırmalarından nasiplenebileceğiz..
                      herkese +

                      [/quote]

                      Alah sizdende razı olsun ademtoprak kardeşim
                      sizin gibi değerli kardeşlerimizi tanımak,sizlerle yazışmak bizleri inanın çok mutlu ediyor
                      Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                      İmam Ali (a.s)

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                        [quote author=mikdat link=topic=1375.msg7533#msg7533 date=1235294251]
                        [quote author=adem_toprak link=topic=1375.msg7524#msg7524 date=1235292420]
                        Allah razı olsun arkadaşlar...
                        müslümanlar böyle bir yöntemle olaylara yaklaşırsa
                        (Allahın izni ile) birçok güçlüğün üstesinden geleceğiz ve (gerçekten)
                        birrimizin ilminden ve araştırmalarından nasiplenebileceğiz..
                        herkese +

                        [/quote]

                        Alah sizdende razı olsun ademtoprak kardeşim
                        sizin gibi değerli kardeşlerimizi tanımak,sizlerle yazışmak bizleri inanın çok mutlu ediyor

                        [/quote]

                        eyvallah mikdat kardeşim.
                        başım üstüne..
                        o mutluluk bize aittir.
                        Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                          İmam Cafer Sadık (a.s) Zariyat suresinin 56. -Ve ma halagtul cinne ve'l-ins illa liya'budun- ayetinin tefsirinde -Ve ma halagtul cinne ve'l-ins illa lita'rifun- olarak tefsir etmiştir. Yani "Ve ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." ayetini "Ve ben, cinleri ve insanları, ancak beni tanısınlar diye yarattım." buyurmuştur. Bu hadis sahihtir, fakat şu anda kaynağı aklımda değil. Konu ile ilgili olduğu için bu noktaya da işaret etmek istedim. Bu tefsir, ayetin irfan boyutlu tefsiridir.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                            gercekten bu konu hakkinda daha detayli bilgiyi merakla bekliyorum...
                            zilzal kardesimin "irfan boyutlu tefsiri" cümleleri konuya farkli bir yaklasim boyutu acmis oldu...
                            bu noktada aklima hemen gelen soru: "tanimak ile ibadet etmek" arasindaki farktir...
                            ibadet etmek tanimakla bagdasir ve bütünlesir, fakat salt anlamiyla tanimak, ibadet etmekle illede bagdasip bütünlesmez! yaniliyormuyum?
                            bu noktada bu irfan boyutlu tefsirlerde acaba bu yaklasimin izahatida mevcutmudur, yoksa mesele yalnizca "tanimak" etrafindami izah edilmis?
                            gercekten konuya vakif olan kardeslerimin cevaplarini bekliyorum.


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim " hadisi sahih mi?

                              Yanılmıyorsunuz. Aynen dediğiniz gibidir.

                              Ayrıca irfan dediğimizde aklımıza irfanın ileri merhaleleri gelmesin. İrfan, tanıyış/tanımak demektir. En başta, bu tanıyış herkesin kendi makamına göre oluşur. Daha sonra tanıyış arttıkça, ameller de o ölçüde ihlaslı olursa insanın makamı yükselir.

                              "Men arefe nefseh, arefe rabbeh" hadisi buna işaret eder. (Bu hadisteki arefe fiili de irfan masdarıyla aynı kökten türemiştir. Ayn, Ra, Fe. Ve cümlenin başındaki Men edatı, hadiste geçen hükmün herkesi kapsadığını gösterir.) Nefsini tanıyan kimse, Rabbini tanır. Bu hadisteki tanımak, herkesin makamına göre değişir. Dağdaki bir çoban kendi aklı ve idraki ölçüsünde Allah'ı tanır. Ancak ilerlemek için kapı her zaman ona açıktır. Alim olan bir kimse de aklı ve idraki ölçüsünde Allah'ı tanır. Her ikisinin tanıyışı arttıkça, Allah ile irtibatları da artar, amelleri de ihlaslı olur.

                              İmam Cafer Sadık'ın (a.s) buyruğu da bu yöndedir. O, insanların Allah'ı tanımak için yaratıldığını buyurmaktadır. Ancak bu tanıyış, sadece kuru bir tanıyış değildir. Ayetin içeriğiyle de bağlantılıdır. İlk önce tanıyış olacak ve daha sonra kulluk. Tanıyış arttıkça, kulluk bilinci de artar ki Fatır suresinin 28. ayeti buna işaret eder: İnnema yehşallahe min ibadihil ulema/Allah'tan, ancak kullarının alim olanları korkar.

                              Özetle, tanıyış bilgiyi, bilgi de hakkıyla kulluğu beraberinde getirir. Bu yüzden bunların ayrı düşünülmesi, Allah'ın hilkati yaratmadaki hedefine, ayetlerine ve masumların hadislerine terstir.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X