Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri
BİR KAÇ NÜKTE
Son olarak birkaç nükteye değinip bu bahsi kapatmak istiyoruz:
1-Zikrettiğimiz bunca delile ve rivayetler arasındaki bunca çelişkiye rağmen bazılarının Zeynep, Rukayye ve Ümm-ü Külsüm'ü Resulullah'ın gerçek kızları olarak göstermekte ısrarlı davrananların niyetinde belki de Hz. Ali'nin faziletlerine karşılık başkalarına fazilet üretmek yatmaktadır. İşte bu yüzden görüyoruz ki 3. Halife Osman'a " Zun-nureyn" (iki nur sahibi) lakabını vermişlerdir. Oysa dünya kadınlarının efendisi olan ve Resulullah'ın gerçek kızı ve mübarek neslinin menbaı, olduğunda zerre kadar şüphe bulunmayan Hz. Fâtıma'nın kocası Hz. Ali'den benzer bir lakabı esirgemişlerdir nedense!!
2-Osman'ın Rukayye ve Ümm-ü Külsüm ile hiç de mutlu bir hayat yaşamadıklarını ve Osman'ın onlara karşı çeşitli eziyetlerde bulunduğunu kaynaklarda okuyoruz.[71]
3- Bütün bunlara rağmen, ikinci kız (Ümm-ü Külsüm) de vefat ettiğinde güyâ ALLAH Resulü'nün "Eğer on kızım olsaydı yine hepsini Osmân ile evlendirirdim"[72] buyurduğunu nakleden kaynaklar, söz konusu Hz. Ali (a.s) olunca şu utanç verici uydurma hadisi nakletmekte bir beis görmüyorlar:
Güyâ Hz. Ali (a.s), (Hz. Fatıma'yla evli olduğu halde) Ebu Cehl'in kızıyla evlenmeğe tâlip olmuş; bunu duyan Resulullah öfkeli bir şekilde minbere çıkarak bütün ashabın arasında Hz. Ali'nin bu fiilini teşhir ederek onu kınamış ve "Ebu Tâlib oğlu eğer bunu yapmak istiyorsa benim kızımı boşamalıdır; zira ALLAH'ın düşmanının kızıyla, ALLAH'ın Resulü'nün kızı bir araya toplanmaz" buyurmuş; ardından da o sıralarda henüz müşrik olan Ebul'âs b. Rabi'nin (Zeyneb'in kocası) damatlığını övmüştü?![73]
Bu kıssayı uyduranlar bir çok yerin aksine burada Osman'ı neden unutmuş ve Peygamber'in methine onun yerine Ebul'As'ı mezhar kılmışlardır acaba?! Belki de Hz. Ali'ye karşı müşrik birisinin övülmesi ona olan ta'riz ve hicvi daha da galizleştirir de ondan!! ALLAH hepimizi nefsimizin ve Şeytan'ın şerrinden korusun.
4-Önceden de değindiğimiz gibi bu kızlardan bahseden Ehl-i Sünnet rivâyetleri, Rukayye ve Ümm-ü Külsüm'ün Ebu Leheb'in oğlanlarıyla evlendiği üzerinde te'kid ederken, ısrarla bu oğlanların kızlarla cinsel ilişkiye girmeden bakire olarak onları boşadıklarını ileri sürmektedirler. Halbuki kaynaklar buna engel olabilecek herhangi bir engelden bahsetmemiştir. Fakat sıra Osman'a gelince durum değişiyor. hatta hanımı Habeşe'ye giderken gemide çocuk düşürüyor. Evet böyle olmalıdır; aksi taktirde Osman'a bir fazilet daha nasıl üretilsin?!
_______________
1-El-İstiğâse, C.1, S.68-69.
2-El-İsâbe, C.4, S.304-490, El-Bed'u Vet-Târih, C.5, S.17, Tehzib-u Târih-i Dimaşk, C.1, S.298, Nihâyet-ül İrb, C.18, S.212-214.
3- El-Bed'u Vet-Târih, C.5, S.16, C.4, S.139.
4-El-Mevâhib-ül Ledünniyye, C.1, S.196, Târih-ül Hamis, C.1, S.272.
5-Neseb-u Kurayş, S.21, Mecme-üz Zevâid, C.9, S.217, El-Bidâyet-u Ven-Nihâye, C.2, S.294, Zehâir-ul Ukbâ, S.152.
6-Es-Siret-ül Halebiyye, C.3, S.308, Er-Ravz-ül Enf, C.1, S.214.
7- El-İsâbe, C.4, S.304, (Cürcâni'den naklen), Neseb-u Kurayş, S.21.
8- Kaynaklarından bazısını önceden verdik.
9- Ed-Dürr-ül Mensur (Suyutî), C.6, S.408
10- El-İtqân (Suyutî), C.1, S.37.
11- Tarih-u Ehl-il Beyt, S.92.
12-Ed-Dürr-ül Mensûr. C.6, S.404.
13-El-Vefâ, S.655, Ed-Dürr-ül Mensur, C.6, s.404, Tabakât (İbn-i Sa'd), C.1, S.133, Feth-ul Kadir, C.5, S.504, Nihâyet-ül İrb, C.18, S.208, Muhtasar-u Tarih-i Dimaşk, C.2, S.262.
14-Delâil-ün Nübüvve (Beyhakî), C.2, S.69-70.
15-Ed-Dürr-ül Mensûr, C.6, S.403-404, Lübâb-üt Te'vil, C.4, S.417, El-Câmiu Li-Ahkâm-il Kur'ân, C.20, S.222, Et-Tefsir-ül Kebir, C.32, S.132. Son iki kaynakta bu çocuğun Abdullah olduğu da kaydedilmiştir.
16-Ed-Dürr-ül Mensur, C.6, S.404, Feth-ül Kadir, C.5, S.503, Behr-ül Muhit, C.8, S.520, Tefsir-ül Kebir, C.32, S.133, El-Câmi-u Li-Ahkâm-il Kur'ân, C.20, S.223.
17-Siret-ül Halebiyye, C.3, S.308, Tefsir-ül Kebir, C.32, S.133, Tefsir-ül Kur'ân-il Azim, C.4, S.559.
18-Es-Siqât, C.2, S.142, Et-Tibyân, C.10, S.418, Feth-ul Kadir, C.5, S.504, Lübâb-üt Te'vil, C.4, S.417, Tefsir-ül Kebir, C.32, S.132, Tefsir-ül Kur'ân-il Azim, C.4, S.559, EL-Câmi-u Li-Ahkâm-il Kur'ân, C.20, S.222.
19-Bahr-ül Muhit , C.8, S.520, Feth-ul Kadir, C.5, S.503-504, Ed-Dürr-ül Mensûr, C.6, S.404. Fakat bu görüşün doğru olmadığı açıktır; zira hicretin ikinci yılında Bedir savaşında ölen Ebu Cehil, henüz İbrâhim dünyaya gelmeden kaç yıl önce vefat etmiştir. Bu da söz konusu şahsın Âs b. Vâil olduğunu ileri süren rivâyeti güçlendirmektedir.
20-Ed-Dürr-ül Mensûr, C.6, S.404, Delâil-ün Nübüvve, C.2, S.70, Tabakat, C.1, S.133, Es-Siqât, C.2, S.142, Tâaih-ül Hamis, C.1, S.273, Nihâyet-ül İrb, C.18, S.208, El-Vefa, S.655, Murûc-üz Zeheb, C.2, S.291, El-Mevâhib-ül Ledünniyye
BİR KAÇ NÜKTE
Son olarak birkaç nükteye değinip bu bahsi kapatmak istiyoruz:
1-Zikrettiğimiz bunca delile ve rivayetler arasındaki bunca çelişkiye rağmen bazılarının Zeynep, Rukayye ve Ümm-ü Külsüm'ü Resulullah'ın gerçek kızları olarak göstermekte ısrarlı davrananların niyetinde belki de Hz. Ali'nin faziletlerine karşılık başkalarına fazilet üretmek yatmaktadır. İşte bu yüzden görüyoruz ki 3. Halife Osman'a " Zun-nureyn" (iki nur sahibi) lakabını vermişlerdir. Oysa dünya kadınlarının efendisi olan ve Resulullah'ın gerçek kızı ve mübarek neslinin menbaı, olduğunda zerre kadar şüphe bulunmayan Hz. Fâtıma'nın kocası Hz. Ali'den benzer bir lakabı esirgemişlerdir nedense!!
2-Osman'ın Rukayye ve Ümm-ü Külsüm ile hiç de mutlu bir hayat yaşamadıklarını ve Osman'ın onlara karşı çeşitli eziyetlerde bulunduğunu kaynaklarda okuyoruz.[71]
3- Bütün bunlara rağmen, ikinci kız (Ümm-ü Külsüm) de vefat ettiğinde güyâ ALLAH Resulü'nün "Eğer on kızım olsaydı yine hepsini Osmân ile evlendirirdim"[72] buyurduğunu nakleden kaynaklar, söz konusu Hz. Ali (a.s) olunca şu utanç verici uydurma hadisi nakletmekte bir beis görmüyorlar:
Güyâ Hz. Ali (a.s), (Hz. Fatıma'yla evli olduğu halde) Ebu Cehl'in kızıyla evlenmeğe tâlip olmuş; bunu duyan Resulullah öfkeli bir şekilde minbere çıkarak bütün ashabın arasında Hz. Ali'nin bu fiilini teşhir ederek onu kınamış ve "Ebu Tâlib oğlu eğer bunu yapmak istiyorsa benim kızımı boşamalıdır; zira ALLAH'ın düşmanının kızıyla, ALLAH'ın Resulü'nün kızı bir araya toplanmaz" buyurmuş; ardından da o sıralarda henüz müşrik olan Ebul'âs b. Rabi'nin (Zeyneb'in kocası) damatlığını övmüştü?![73]
Bu kıssayı uyduranlar bir çok yerin aksine burada Osman'ı neden unutmuş ve Peygamber'in methine onun yerine Ebul'As'ı mezhar kılmışlardır acaba?! Belki de Hz. Ali'ye karşı müşrik birisinin övülmesi ona olan ta'riz ve hicvi daha da galizleştirir de ondan!! ALLAH hepimizi nefsimizin ve Şeytan'ın şerrinden korusun.
4-Önceden de değindiğimiz gibi bu kızlardan bahseden Ehl-i Sünnet rivâyetleri, Rukayye ve Ümm-ü Külsüm'ün Ebu Leheb'in oğlanlarıyla evlendiği üzerinde te'kid ederken, ısrarla bu oğlanların kızlarla cinsel ilişkiye girmeden bakire olarak onları boşadıklarını ileri sürmektedirler. Halbuki kaynaklar buna engel olabilecek herhangi bir engelden bahsetmemiştir. Fakat sıra Osman'a gelince durum değişiyor. hatta hanımı Habeşe'ye giderken gemide çocuk düşürüyor. Evet böyle olmalıdır; aksi taktirde Osman'a bir fazilet daha nasıl üretilsin?!
_______________
1-El-İstiğâse, C.1, S.68-69.
2-El-İsâbe, C.4, S.304-490, El-Bed'u Vet-Târih, C.5, S.17, Tehzib-u Târih-i Dimaşk, C.1, S.298, Nihâyet-ül İrb, C.18, S.212-214.
3- El-Bed'u Vet-Târih, C.5, S.16, C.4, S.139.
4-El-Mevâhib-ül Ledünniyye, C.1, S.196, Târih-ül Hamis, C.1, S.272.
5-Neseb-u Kurayş, S.21, Mecme-üz Zevâid, C.9, S.217, El-Bidâyet-u Ven-Nihâye, C.2, S.294, Zehâir-ul Ukbâ, S.152.
6-Es-Siret-ül Halebiyye, C.3, S.308, Er-Ravz-ül Enf, C.1, S.214.
7- El-İsâbe, C.4, S.304, (Cürcâni'den naklen), Neseb-u Kurayş, S.21.
8- Kaynaklarından bazısını önceden verdik.
9- Ed-Dürr-ül Mensur (Suyutî), C.6, S.408
10- El-İtqân (Suyutî), C.1, S.37.
11- Tarih-u Ehl-il Beyt, S.92.
12-Ed-Dürr-ül Mensûr. C.6, S.404.
13-El-Vefâ, S.655, Ed-Dürr-ül Mensur, C.6, s.404, Tabakât (İbn-i Sa'd), C.1, S.133, Feth-ul Kadir, C.5, S.504, Nihâyet-ül İrb, C.18, S.208, Muhtasar-u Tarih-i Dimaşk, C.2, S.262.
14-Delâil-ün Nübüvve (Beyhakî), C.2, S.69-70.
15-Ed-Dürr-ül Mensûr, C.6, S.403-404, Lübâb-üt Te'vil, C.4, S.417, El-Câmiu Li-Ahkâm-il Kur'ân, C.20, S.222, Et-Tefsir-ül Kebir, C.32, S.132. Son iki kaynakta bu çocuğun Abdullah olduğu da kaydedilmiştir.
16-Ed-Dürr-ül Mensur, C.6, S.404, Feth-ül Kadir, C.5, S.503, Behr-ül Muhit, C.8, S.520, Tefsir-ül Kebir, C.32, S.133, El-Câmi-u Li-Ahkâm-il Kur'ân, C.20, S.223.
17-Siret-ül Halebiyye, C.3, S.308, Tefsir-ül Kebir, C.32, S.133, Tefsir-ül Kur'ân-il Azim, C.4, S.559.
18-Es-Siqât, C.2, S.142, Et-Tibyân, C.10, S.418, Feth-ul Kadir, C.5, S.504, Lübâb-üt Te'vil, C.4, S.417, Tefsir-ül Kebir, C.32, S.132, Tefsir-ül Kur'ân-il Azim, C.4, S.559, EL-Câmi-u Li-Ahkâm-il Kur'ân, C.20, S.222.
19-Bahr-ül Muhit , C.8, S.520, Feth-ul Kadir, C.5, S.503-504, Ed-Dürr-ül Mensûr, C.6, S.404. Fakat bu görüşün doğru olmadığı açıktır; zira hicretin ikinci yılında Bedir savaşında ölen Ebu Cehil, henüz İbrâhim dünyaya gelmeden kaç yıl önce vefat etmiştir. Bu da söz konusu şahsın Âs b. Vâil olduğunu ileri süren rivâyeti güçlendirmektedir.
20-Ed-Dürr-ül Mensûr, C.6, S.404, Delâil-ün Nübüvve, C.2, S.70, Tabakat, C.1, S.133, Es-Siqât, C.2, S.142, Tâaih-ül Hamis, C.1, S.273, Nihâyet-ül İrb, C.18, S.208, El-Vefa, S.655, Murûc-üz Zeheb, C.2, S.291, El-Mevâhib-ül Ledünniyye
Yorum