Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


    338 / / / Kerbela sonrasında ;

    Yezit (lânetullah) Kufe’ye Ubeydullah ibni Ziyad’ı vali tayin eder O da Ömer ibnü Sa’d b. Ebi Vakkas’ı Hz. Hüseyin (a.s.)’e karşı komutan tayin eder. Hz. Hüseyin’e karşı kazanacağı zafer karşısında Rey Valiliği’ni vaad eder! Kerbela’da Cenab-ı Resulullah’ın torunu (oğlu) İmam Hüseyin (a.s.) ve ailelerinden on dokuz Zât’la birlikte yetmiş iki zatı şehit eder. Ömer b. Sa’d mübarek başlarını yezid (lânetullah)’in komutanı Ubeydullah b. Ziyad’a gönderir. İbni Zeyd Kufe’de halkı toplayıp mübarek başları getirir. Halkın gözü önünde elindeki çubukla Hz. Hüseyin (a.s.)’nin başına dürter dudaklarının arasına geçirir ve kaldırmaz. Bu hakareti gören Zeyd b. Erkam (r.a.):

    “Kaldır çubuğu kendisinden başka İlâh olmayan Zât’a yemin olsun Ben Resulullah (s.a.v.)’ın dudaklarını bu dudakların üzerinde onları öperken gördüm der ve kendini tutamayıp ağlar. Zalim ibnü Ziyad:
    “Allah gözlerini ağla(maktan çıkar)sın. Allah’a yemin olsun eğer bunak ihtiyarın teki olmasaydın kelleni uçururdum!” der. Zeyd ibnü Erkam (r.a.) orayı terk ederken şunları söyler:

    “Ey ara cemaati! Bugünden sonra artık kölesiniz. Hz. Fatıma’nın oğlu Hüseyin (a.s.)’i katlettiniz başınıza ibnu Mercane’yi emir yaptınız. O sizin hayırlılarınızı öldürecek şerlilerinizi de köle yapacaktır”.
    Yezid (lânetullah)’in komutanı Ubedullah b. Ziyad daha dünyada yaşarken Cenab-ı Hak cezasını vermiştir. Birden ortaya çıkan ince bir yılan tekrar tekrar ağzından giriyor burnundan çıkıyor; burnundan girip ağzından çıkıyor ve sonra kayboluyor. Bu Hz. Hüseyin (s.a.)’e yapılan harekete karşı Cenab-ı Hakkın bir Âyeti bir ibrettir.
    Ve bu yılan o lanetlik Ubedullah b. Ziyad'ın Muhtar es- Sakafi tarafından öldürüldüğünde de yine burnundan girip ağzından çıkmaktaydı.


    kaynak;

    340- Buhari ve Tirmizi; Kütüb-i Sitte Muhtasarı Kerbela Hadisesi.



    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


      339 /*/*/* Sevgili Peygamberimiz (s.a.a.) buyururlar:

      Resulullah (s.a.v.) Efendimiz kendisine bir yiyecek getirilince mahiyeti (özelliği) hakkında sorardı.
      Eğer “ hediye olduğu” söylenirse ondan yerdi. “Sadaka olduğu” söylenirse yemeyip ashabına “Siz yiyin” buyururlardı. (341)


      kaynak;

      Ebu Hureyre’den:
      341- Buhari Hibe 5; Müslim Zekat 175;
      Tirmizi Zekat 25; Nesâi Zekat 98.

      340 /*/*/* Sevgili Peygamberimiz (s.a.a.) buyururlar:

      “İnsanlar kıyamet günü cemaatler halinde olacaklar. Her ümmet kendi Peygamberini takib edip:
      “ Ey Falan! Bize şefaat et! Diyecekler. Sonunda şefaat etme işi bana kalacak. İşte ‘Makam-ı Mahmud’ budur. (342)



      kaynak;

      İbni Ömer’den:
      342- Buhari Tefsir Ben-i İsrail 11 Zekat 52.



      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



        341 / / / Hz. Ali (k.v.)’yi dinledim. Demişti ki: Resulullah (a.s.v.) buyurdular ki:

        “ Maveraünnehir’den bir adam çıkacak Ona el-Haris Harras (çiftçi) denecek. (ordusunun) önünde Mansur denen bir adam olacak. Bu Zât Âl-i Muhammed için (malıyla hazineleriyle silahıyla zemin) hazırlayacak hilafeti mümkün kılacaktır. Tıpkı Kureyş’in Resulullah (a.s.v.)’a mümükün kıldığı gibi. Ona yardımcı olmak her Müslüman’a vacip olmuştur- veya icabet etmesi vacip olmuştur” dedi. (343)

        kaynak;

        Hilal İbnü Amr’dan:
        343- Ebu Davud Mehdi 1.

        343 / / / “Bayram hutbesini okuma işini namazdan öne alanın ilki Mervan’dır.

        O bu işe tevessül edince cemaattan birisi ayağı kalkarak: “yanlış iş yapıyorsun namazın hutbeden önce kılınması gerekir” dedi. Mervan “artık o usul terk edildi”. Diyerek devam etmek istedi. Ebu Said-ul Hudri (r.a.) ortaya atılarak “bu adam üzerine düşen uyarma görevini yaptı. Zira ben Peygamber (a.s.v.)’ın şöyle söylediğini işittim: ‘sizden kim (Sünnetimize uymayan) bir münker görürse (seyirci kalmayıp) onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin buna da gücü yetmezse kalbi ile buğz etsin. Bu kadarı imanın en zayıf mertebesidir”. (344)

        kaynak;

        Târık ibn Şihab’dan:
        344- Melahim 17; Müslim İman 78;
        Ebu Davud Salat-ı İydeyn 248; Tirmizi Fiten 11;
        Nesai 17 İbn Mace Fiten 20.

        Not: Lanetlik Emevi sultanları hutbe sırasında cemaati rahatsız eden siyasi sözler söylerlerdi.
        Hz. Ali (a.s.) başta Ehl-i Beyt’e hakaret eder, küfreder, lanet okurlardı (okuyanlara olsun).
        İbadetini yapmak fakat bu küfürleri dinlemek istemeyenler namazı kılar kılmaz mescidi terk ederek hutbeyi dinlemiyorlardı.
        Bu durumu önlemek için mervan (l.a) hutbeyi öne almıştı...( onların arkasında namaz olurmu, oda ayrı bir sorun )





        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



          344 / / / Cenab-ı Resulullah (s.a.a.) buyururlar:


          “Allah gönderdiği her peygamberden
          ‘Allah Muhammed’i kendisi hayatta iken gönderdiği takdirde Ona inanacağına ve Ona yardım edeceğine dair misak (söz- yemin) aldı.
          Cenab-ı Hakkın her Peygambere ayrıca:
          ümmetinden ‘kendileri sağ iken gönderildiği takdirde Ona iman edip yardımcı olmaları hususunda da misak almalarını emretti”. (345)


          kaynak;

          İbn Abbas (r.a.) ve Hz. Ali (k.v.)’den:
          345- Kütüb-i Sitte Muhtasarı Kur’an’da Mehdi Meselesi


          345 / / / Cenab-ı Resulullah (s.a.a.) buyururlar:

          “Lâ feta illa Ali lâ seyfe illa Zülfikar – Ali gibi ER-yiğit, Zülfikar gibi de kılıç yoktur”. (346)

          kaynak;

          346- İslâm Tarihi Hz Muhammed Ve İslamiyet M. Asım Köksal C.3 S. 117
          İbn İshak İbn Hişam Sire C.3 S.100 Taberi Tarih C.3 S.17
          İbn Esir El-Kamil C. 2 S. 74.


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


            Allah’ım! Muhammed ve Âline salât ve selam eyle ve bizi bu günümüzde,

            bu gecemizde ve bütün günlerimizde hayrı işlemeye, şerri terk etmeye,

            nimetlere şükretmeye, sünnetlere uymaya, bid’atlerden kaçınmaya,

            marufu (iyiliği) emretmeye, münkerden (kötülükten) sakındırmaya,

            İslâm’ın bekçiliğini yapmaya, batılı kınayıp horlamaya, hakkı destekleyip yüceltmeye,

            yolunu şaşırmışa doğruyu göstermeye, güçsüze yardımcı olmaya, mağdurun imdadına koşmaya muvaffak et.


            Allah’ım! Muhammed ve Âline salât eyle ve bu günü yaşadığımız en kutlu gün,

            birlikte olduğumuz en faziletli arkadaş ve geçirdiğimiz en hayırlı vakit kıl.

            Bizi bütün yaratıklarının arasında üzerlerinden gece ve gündüz geçen en hoşnut,

            verdiğin nimetlere en çok şükreden, koyduğun yasalara uymakta en sebatlı ve sakındırdığın yasaklardan en çok kaçınan kullarından kıl.

            İLAHİ AMİN...



            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


              Ümmü Seleme ve Ebi Said el-Hudri’den naklen, Resulullah (SellALLAHu Aleyhi Ve Alihi Ve Sellem) şöyle buyurdu:
              (Ali ve Şiatehü, hümül fâizün yevm'el Kıyâmet) Meali: "Ali ve şiası Kıyamet Günü’nde kurtulmuş olanlardır"

              HADİSİ NAKLEDEN SÜNNİ KAYNAKLAR :
              1) İbn-i Asakir eş-Şafii’nin "Tarih-i Dimaşk" c.3, s.328 Hadis No: 848
              2) el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.180, 237
              3) el-Münavi'nin "Künüz el-Hakaik" s.92
              4) ed-Deylemi'nin "Firdevs bi-Mesur el-Hitab" c.3, s.61 Hadis No: 4371
              5) Abdullah eş-Şafii’nin “el-Menakib” s.204
              6) el-Bedhaşi’nin “Miftah’ün Neca” s.61
              7) Sıbt İbn-i Cevzi’nin “Tezkiret’ül Havas” s.59


              “İman edip de salih ameller işleyenler yaratılmışların en hayırlısıdır.” (Beyyine Süresi 7. Ayet)
              Bu ayet indiğinde Resulullah (SellALLAHu Aleyhi Ve Alihi Ve Sellem) İmam Ali (Aleyhisselam)’a hitaben şöyle buyurdu:
              “Onlar sen ve senin şiandır ey Ali. Kıyamet gününde razı olmuş ve rıza görmüş olarak geleceksiniz,
              senin düşmanların ise gazap ve suç yüklü olarak gelecekler.”


              HADİSİ NAKLEDEN SÜNNİ KAYNAKLAR:
              1/İbni Hacer el-Heytemi'nin "Sevaik'ul Muhrika" s.154
              2/ eş-Şeblenci'nin "Nur'ül Absar" s.105
              3/ el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil" c.2, s.356 Hadis No: 1126
              4/ Ebu Naim'in "Nur'ül Müşteal" s.274
              5/ el-Kunduzi'nin "Yenabi'ul Mevedde" s.301
              6/ el-Suyuti'nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.6, s.379
              7/ el-Heysemi'nin "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.131
              8/ el-Şevkani’nin “Feth’ül Kadir” tefsiri c.5, s.464
              9/ İbn-i Sabbağ el-Maliki'nin "Füsul el-Mühimme" s.122
              10/ İbni Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.344
              11/ Tefsir-i Alusi c.3, s.171
              12/ el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.13, s.156
              13/ el-Münavi'nin "Künuz el-Hakaik" s.92 )




              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                Resulullah Sellallahu Aleyhi Ve Alihi Ve Sellem şöyle buyurmuştur:
                "Biz Ehl-i Beyt'in sevgisine sarılın. Çünkü Allah'ın huzuruna bizi severek çıkan kimse, bizim şefaatimizle cennete gider.
                Nefsimin elinde olduğu Allah'a yemin ederim ki, bizim hakkımızı tanımadıktan sonra hiçbir kulun ameli kendine bir fayda sağlamayacaktır."

                HADİSİ NAKLEDEN SÜNNİ KAYNAKLAR:
                1/ Sevaik-ül Muhrika s. 138,
                2/ Yenabi-ül Meveddet s. 246, 272, 303, 304,
                3/ Mecme-üz Zevaid c. 9 s. 172,
                4/ İhya-ül Meyyit Suyuti Şafii'nin s. 111 vs.



                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER



                  ...EĞER BİLMİYORSANIZ, ZİKİR EHLİNE SORUN
                  1- Nahl Suresi / 43; Enbiya Suresi / 7.


                  Bu ayet-i kerime Müslümanlara bütün sorularında doğruya ulaşmak için zikir ehline müracaat etmeyi emretmektedir. Çünkü Allah onlara ilim verdikten sonra onları bu iş için seçti. Onlar, ilimde derinleşenler ve Kur'an'ın te'vilini bilenlerdir.

                  Bu ayet, Ehl-i Beyt'i -Allah'ın salat ve selamı onlara olsun- tanıtmak için nazil olmuştur. Onlar, Hz Resulullah'ın hayatı döneminde Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'dir. Peygamber'den sonra ise, "Al-i Aba" diye bilinen bu beş kişiye, Hz. Hüseyin'in soyundan dokuz kişi daha eklenmiştir. Resulullah (s.a.a.) onları çeşitli münasebetlerde tanıtarak onları "Hidayet İmamları" ve "Karanlıktaki Meşaleler", "Zikir Ehli" ve "Allah'ın kendilerine Kitabın ilmini verdiği, ilimde derinleşen kişiler" olarak tanıtmıştır.

                  Bu husustaki hadisler Resulullah'tan (s.a.a.) Şiilerce sahih ve mütevatir olarak naklolunmuştur. Bazı Ehl-i Sünnet alim ve müfessirleri de bunların Ehl-i Beyt hakkında olduğunu kitaplarında kaydetmişlerdir. Bu Sünni alimlerden bazıları şöyledir:
                  -----------------------

                  1- Sa'lebi, Tefsir-i Kebir, Nahl Suresinin bu ayetinin tefsirinde.
                  2- İbn-i Kesir, Tefsir, c.2, s. 591.
                  3- Taberi, Tefsir, c. 14, s. 75.
                  4- Alusi, Ruh'ul-Maani, c. 14, s. 147.
                  5- Kurtubi, Tefsir, c. 11, s. 272.
                  6- Hakim, Şevehid'ut-Tenzil, c. 1, s. 334 - 337.
                  7- Tusteri, İhkak'ul-Hak, c. 3, s. 482 - 483.
                  8- Kunduzi el-Hanefi, Yenabi'ul-Meveddet, c. 1, s. 357.


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                    Efendimiz’in zevcesi Ümmü Seleme (r. anha) anlatıyor:

                    Resulullah (s.a.a) Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’le yemek yedi. Yemekten sonra, onları üzerindeki elbise ile sardı ve,

                    “Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev!”

                    diye duâ etti.

                    kaynak;
                    Ebu Ya’lâ, Müsned, No:6951;
                    Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, IX, 166-167.



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                      Peygamber(s.a.a) efendimiz şöyle buyuruyor:
                      ''Ali b. Ebi Talib 'in Hendek günündeki Amir b.Abduvud ile olan mübarezesi, kıyamet gününe kadar bütün ümmetimin amellerinden daha üstündür.''
                      el-Müstedrek Ala's-Shihayn c3 s32.

                      Yorum


                        Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                        Rasulullah (s.a.a) buyuruyor:

                        “Semada yaşayanlar için, yıldızlar bir güven alâmetidir.
                        (O yıl­dızlar, nizamlarını kaybedip birbirlerine düşmedikçe, orada yaşayan me­lekler vesaire güven içinde bulunurlar.)
                        Ehlibeyt’im de ümmetimin eman ve güven vesileleridirler.”


                        Camiu’s Sağir (İmam Suyuti), c.2, s.58, Hz Muhammed’in Ehlinin Fazileti, Hadis: 20, Aydın Yayınları.





                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                          Ebu Zerr (r.a) rivayet ediyor:

                          Resulullah’ın (s.a.v) şöyle dediğini işittim:

                          "Ehlibeyt’i­min misali, Nuh kavmi arasında Nuh'un gemisine benzer.
                          O gemiye binen kurtuldu, ondan geriye kalan helak oldu.
                          Ve Ehlibeyt’imin misali İsrâiloğullarının Hıtta kapısına [1] da benzer.” [2]



                          Kaynak;
                          [1]- İsrail oğullarına Allah-u Teala şehrin kapısından girerken teslimiyet göstergesi olarak secde edin ve “Hıtta, Hıtta” (günahlarımızı dök, günahlarımızı dök) diye yalvarın) diye emretti; ama onlar, bunu söyleme yerine kırmızı buğday anlamına gelen bir kelimeyi tekrar ettiler. İşte hadiste Resulullah (s.a.a) Ehlibeyt’ini bu olaydaki Hıtta kapısına benzetiyor ve ümmetin onların önünde tazim edip teslim olması gerektiğini vurguluyor. Konuyla alakalı Kur’an’daki ayetler şöyledir:

                          Şöyle demiştik: "Girin şu kente(Beytü’l-Mukaddes’e); orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve”Hıtta!” (Affet bizi!) deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz."

                          * Ne var ki zulme sapanlar, bir sözü kendilerine söylenmiş olandan başkasıyla değiştirdiler. Bunun üzerine biz, bu zalimler üstüne, ürettikleri kötülüklere karşılık olarak gökten bir pislik indirdik. (Bakara, 58-59)

                          [2]- Mu’cemu’s Sağir (Taberani), c.1, s.361-362, Ehl-i Beyt Nuh'un (a.s.) Gemisi Gibidir, Hadis: 271, Mutlu Yayınları.



                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                            HZ ALİ' NİN VELAYETİ
                            Taberi de Hz. Ali'den (a.s) şöyle naklediyor: "Yakın akrablarını uyar" ayeti nazil olunca Resulullah (s.a.a) kavmini topladı ve onları Allah'ın dinine davet ederek şöyle dedi:
                            "Bu hususta bana hanginiz yardımcı olsa o, benim kardeşim ve halifem olur. Hiç bir kimse yerinden kıpırdamadı. Ben (Ali) en küçükleri olmama rağmen kalkıp şöyle dedim:
                            "Ben, ey Allah'ın Resulü; sana yardımcı olacağım."
                            Resulullah şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki, bu şahıs (Ali) benim kardeşim ve halifemdir. Sözünü dinleyiniz ve itaat ediniz."
                            Oradakiler alaylı bir şekilde gülerek Ebu Talib'e şöyle dediler: Peygamber sana oğlunu dinlemeni ve itaat etmeni emrediyor."
                            Tarih-i Taberi, c.2, s.62-63, Kamil-i İbn-i Esir, c.1, s.487-488.

                            Yorum


                              Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER


                              Rasulullah (s.a.a) buyuruyor ki:

                              “Her insanoğlu, babasına isnat edilir.
                              Fakat Hz. Fatma'nın oğulları bunun dışındadır.
                              Çünkü onların velisi ve en yakın akrabası be­nim.”


                              Sünen-i Tirmizi, c.3, s.265, HıÜüasan ve Hüseyin’in hayat hikâyeleri, Hadis: 3784, Konya Yayıncılık.



                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: TERTEMİZ EHL-İ BEYT VE HAZRET-İ ALİ (K.V.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

                                Enes bin Malik’den Peygamber(s.a.a )’in şöyle buyurduğu kaydedilmiştir

                                ”Mirac gecesi arşın sutununda şöyle yazıldığını gördüm:

                                ”La ilahe illallah Muhammed’un Rasulullah, eyyedtuhu bi-Aliyyin”

                                (Allah’dan başka ilah yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir ve onu Ali ile güçlendirdim).”

                                Not:Celaluddin Suyuti Hesais’ul- Kubra c.1, s.10’da ve Dürr’ul-Mensur İsra suresinin başında İbn-i Adiy ve İbn-i Asakir’den nakledilmiştir

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X