Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

    Burasini ilk kez okuyorum ve icten icede seviniyorum bir hazine buldum diye.Burda emegi gecen sayin' f_altan'a tesekkur etmek istedim.Allah razi olsun bizlerle paylastigi icin ben bir kismini kopyaladim hemen.

    Yorum


      Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

      [quote author=Gulsum link=topic=3544.msg94812#msg94812 date=1278606790]
      Burasini ilk kez okuyorum ve icten icede seviniyorum bir hazine buldum diye.Burda emegi gecen sayin' f_altan'a tesekkur etmek istedim.Allah razi olsun bizlerle paylastigi icin ben bir kismini kopyaladim hemen.
      [/quote]

      Allah sizden de razı olsun kardeş,
      Ehlibeytin sözleri gerçekten birer hazinedir, onlara sahip olan ne bu dünyada ve ne de ahirette diğerlerine muhtaç olmaz.
      Allah bizleri onlardan uzak salmasın, sözlerinden istifade etmeyi hepimize nasip eylesin inş.
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

        İmam Sadık’ın (a.s) Şiilerinden biri olan Sehl b. Hasan Horasani, bir gün hazreti Sadık’a (a.s) şöyle söylemiştir.

        “Yüz bin kılıç sallayan Şii’ye sahip olmanıza rağmen, hakkınız olan hükümeti ele geçirmenize engel olan şey nedir? İmam (a.s) içi ateşle dolu bir tandır hazırlamalarını emretti. Tandırdan alevler yükselmeye başlayınca İmam (a.s) Sehl’e; “Ey Horasanlı! Kalk ve tandırın içine otur.” dedi, Sehl, imamın ona öfkelendiğini zannetti ve özür dilemeye başladı: “Efendim! Beni bağışlayın. Bana ateşle işkence etmeyin!” dedi. İmam (a.s); “Seni bağışladım.” diye buyurdu.

        Bu esnada imamın gerçek Şiilerinden olan Harun Mekkî selam verip içeri girdi. İmam Sadık (a.s) selamın cevabını verdikten ve hiçbir açıklama yapmadan, ona alevler içinde yanan “Tandırın içine gir.” diye emretti.

        Harun Mekkî hiç düşünmeden ve soru sormadan tandırın içine girip oturdu. Bu esnada İmam Sadık (a.s) Horasanlı adam ile sohbet etmeye başladı. İmam (a.s) sanki Horasanı görmüş gibi Horasan’ı ona anlatmaya başladı. Bir süre sonra da Sehl’e; “Ey Horasanlı! Kalk ve tandırın içine bak.” Dedi. Sehl kalkıp tandırın içine bakınca, Harun’un ateşin içinde oturduğunu gördü!

        İmam (a.s), “Horasan’da Harun benzer kaç tane Şii tanıyorsun?” diye sordu. Horasanlı adam “Allah’a ant olsun ki, bunun gibi bir kişi bile tanımıyorum.” dedi.
        Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

        Yorum


          Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

          [quote author=huge link=topic=3544.msg149078#msg149078 date=1335779797]
          İmam Sadık’ın (a.s) Şiilerinden biri olan Sehl b. Hasan Horasani, bir gün hazreti Sadık’a (a.s) şöyle söylemiştir.

          “Yüz bin kılıç sallayan Şii’ye sahip olmanıza rağmen, hakkınız olan hükümeti ele geçirmenize engel olan şey nedir? İmam (a.s) içi ateşle dolu bir tandır hazırlamalarını emretti. Tandırdan alevler yükselmeye başlayınca İmam (a.s) Sehl’e; “Ey Horasanlı! Kalk ve tandırın içine otur.” dedi, Sehl, imamın ona öfkelendiğini zannetti ve özür dilemeye başladı: “Efendim! Beni bağışlayın. Bana ateşle işkence etmeyin!” dedi. İmam (a.s); “Seni bağışladım.” diye buyurdu.

          Bu esnada imamın gerçek Şiilerinden olan Harun Mekkî selam verip içeri girdi. İmam Sadık (a.s) selamın cevabını verdikten ve hiçbir açıklama yapmadan, ona alevler içinde yanan “Tandırın içine gir.” diye emretti.

          Harun Mekkî hiç düşünmeden ve soru sormadan tandırın içine girip oturdu. Bu esnada İmam Sadık (a.s) Horasanlı adam ile sohbet etmeye başladı. İmam (a.s) sanki Horasanı görmüş gibi Horasan’ı ona anlatmaya başladı. Bir süre sonra da Sehl’e; “Ey Horasanlı! Kalk ve tandırın içine bak.” Dedi. Sehl kalkıp tandırın içine bakınca, Harun’un ateşin içinde oturduğunu gördü!

          İmam (a.s), “Horasan’da Harun benzer kaç tane Şii tanıyorsun?” diye sordu. Horasanlı adam “Allah’a ant olsun ki, bunun gibi bir kişi bile tanımıyorum.” dedi.
          [/quote]

          Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum
          Beni bir dağ sevse müsibete uğrar.

          İmam Ali a.s

          Yorum


            Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

            [quote author=huge link=topic=3544.msg149078#msg149078 date=1335779797]
            İmam Sadık’ın (a.s) Şiilerinden biri olan Sehl b. Hasan Horasani, bir gün hazreti Sadık’a (a.s) şöyle söylemiştir.

            “Yüz bin kılıç sallayan Şii’ye sahip olmanıza rağmen, hakkınız olan hükümeti ele geçirmenize engel olan şey nedir? İmam (a.s) içi ateşle dolu bir tandır hazırlamalarını emretti. Tandırdan alevler yükselmeye başlayınca İmam (a.s) Sehl’e; “Ey Horasanlı! Kalk ve tandırın içine otur.” dedi, Sehl, imamın ona öfkelendiğini zannetti ve özür dilemeye başladı: “Efendim! Beni bağışlayın. Bana ateşle işkence etmeyin!” dedi. İmam (a.s); “Seni bağışladım.” diye buyurdu.

            Bu esnada imamın gerçek Şiilerinden olan Harun Mekkî selam verip içeri girdi. İmam Sadık (a.s) selamın cevabını verdikten ve hiçbir açıklama yapmadan, ona alevler içinde yanan “Tandırın içine gir.” diye emretti.

            Harun Mekkî hiç düşünmeden ve soru sormadan tandırın içine girip oturdu. Bu esnada İmam Sadık (a.s) Horasanlı adam ile sohbet etmeye başladı. İmam (a.s) sanki Horasanı görmüş gibi Horasan’ı ona anlatmaya başladı. Bir süre sonra da Sehl’e; “Ey Horasanlı! Kalk ve tandırın içine bak.” Dedi. Sehl kalkıp tandırın içine bakınca, Harun’un ateşin içinde oturduğunu gördü!

            İmam (a.s), “Horasan’da Harun benzer kaç tane Şii tanıyorsun?” diye sordu. Horasanlı adam “Allah’a ant olsun ki, bunun gibi bir kişi bile tanımıyorum.” dedi.
            [/quote]

            Muhteşem bir olay. Allah'u Ekber...

            Yorum


              Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

              <blockquote> <blockquote> Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm) şöyle dedi:
              «Ey Sabit! İnsanlarla ne işiniz var? İnsanlardan elinizi çekin ve kimseyi kendi yolunuza davet etmeyin. Allah'a yemin ederim ki, şayet göklerde ve yerlerde yaşa­yanlar bir araya gelseler ve Allah'ın saptırmak istediği bir kimseyi hidayete erdirme­ye çalışsalar, onu hidayete erdirmeye güç yetiremezler. Göklerde ve yerlerde yaşa­yanlar bir araya gelseler ve Allah'ın doğru yola iletmek istediği bir kimseyi saptır­mak için çalışsalar, onu saptırmaya güç yetiremezler.
              İnsanlardan elinizi çekin ve hiç kimse için: Bu amcamdır, bu kardeşimdir, bu yeğenimdir, bu da komşumdur... demeyin. Çünkü Allah bir kuluna bir hayır dilediği zaman ruhunu temiz kil ar o kul, herhangi bir iyilik duyar duymaz hemen tanır, bir kötülüğü duyar duymaz hemen inkâr eder. Sonra Allah, kalbine kurtuluşa ermesini sağlayacak şekilde hakkın içinde toplanmasını sağlayan kelimesini atar.» </blockquote> </blockquote>

              Yorum


                Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                <blockquote> <blockquote> Süleyman b. Halid, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöy­le rivayet etmiştir: «Allah Azze ve Celle bir kuluna hayır dilediği zaman onun kal­bine nurdan bir nokta yerleştirir, kalbinin algılama cihazlarını açar ve onu doğrultan bir meleği onun başına görevlendirir. Bir kuluna kötülük dilediğinde ise kalbine kara bir nokta yerleştirir. Kalbinin algılama cihazlarını kapatır, saptırıcı bir şeytanı başına görevli olarak diker.» Sonra İmam şu ayeti okudu:
                «Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü İslâm'a açar.[ </blockquote> </blockquote>

                Yorum


                  Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                  <blockquote> <blockquote> Ali b. Ukbe, babasından şöyle rivayet etmiştir:
                  Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini duydum: «Şu işi (Ehli Beyt'e bağlılığı)'nızıAllah için yapın. İnsanlar için değil; çünkü ancak Allah için ya­pılan iş, Allah içindir. İnsanlar için yapılan bir şey de Allah katına yükselmez.
                  Dininiz hususunda insanlarla didişmeyin. Çünkü didişme kalbin hastalanması­na neden olur. Allah’u Teâlâ, Peygamberi (sallallahu aleyhi ve âlihi)’yeşöyle demiştir:
                  "Sen istediğini doğru yola iletemezsin; fakat Allah dilediğini doğru yola iletir."(Kasas, 56) Ve şöyle buyurmuştur: "Sen mi mümin olsunlar diye insanları zorlayacak­sın?" (Yunus, 99) Bırakın insanları; çünkü onlar insanlardan öğrenmişlerdir. Siz ise Resûlullah'dan öğrendiniz. Babamın şöyle dediğini duydum:
                  Allah Azze ve Celle, bir kulun bu yola (Ehl-i Beyt yoluna) girmesini dilediği za­man, o insan, yuvasına girmek isteyen bir kuştan daha çabuk bu yola girer.» </blockquote> </blockquote>

                  Yorum


                    Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                    <blockquote> <blockquote> Fudayl b. Yesar şöyle rivayet etmiştir:
                    Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a dedim ki: "İnsanları bu yola davet edelim mi?"
                    Buyurdu ki: «Hayır, ey Fudayl! Allah bir kuluna hayır dilediği zaman bir me­leğe emreder, bu melek onun boynundan tutar ve istese de istemese de onu bu yola (Ehl-i Beyt yoluna) sokar.» </blockquote> </blockquote>

                    Yorum


                      Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                      [color=rgb(51, 51, 51)][/color]
                      [color=rgb(51, 51, 51)]İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu:[/color]
                      [color=rgb(51, 51, 51)][/size][/color]
                      [color=rgb(51, 51, 51)]Bir gün İbrahim Halilullah Beyt'ul Mukades dağlarının etrafında,koyunlarını otlatabilmek için bir otlak yeri arıyordu.[/color]
                      [color=rgb(51, 51, 51)][/color]
                      [color=rgb(51, 51, 51)]
                      O sırada bir ses işitti.Birden uzun boylu bir adamın namaz kılmakla meşgul olduğunu gördü ve ona şöyle dedi:

                      EY Allah'ın kulu bu namazı kimin için kılıyorsun?''

                      O adam cevap verdi:

                      Göklerdeki Allah için kılıyorum

                      Hz.İbrahim:

                      Yakınlarından ya da akrabalarından hayatta olan var mı?''

                      Adam Hayır diye cevap verdi.

                      Hz.İbrahim:

                      Yemeğini nasıl temin ediyorsun?

                      Adam,ağaca işaret ederek,şöyle dedi

                      Bu ağacın meyvelerini toplayarak,kış için saklıyorum.

                      Hz.İbrahim:

                      Evin nerde?

                      Adam,dağı işaret ederek:

                      Oradadır'' dedi.

                      Hz.İbrahim:

                      Beni evine götürüp bir gece misafir etmen mümkün mü?

                      Yaşlı adam:

                      Evimin önünde bir su var ve o sudan geçmek zordur.

                      Hz.İbrahim:

                      Peki sen nasıl sudan geçiyorsun?

                      Adam:

                      Ben suyun üzerinden geçiyorum.

                      Hz.İbrahim:

                      Elimden tut.Belki Allah bana da suyun üzerinden geçme kudret ve gücünü verir.

                      Yaşlı adam,Hz.İbrahim'in elinden tuttu ve her ikisi suyun üzerinden geçip eve gittiler.Hz.İbrahim:

                      En büyük ve en önemli gün hangisidir?

                      Yaşlı adam:

                      İnsanlara amellerinin cevabının verildiği Kıyamet günü.

                      Hz.İbrahim:

                      Öyleyse gel birlikte dua edelim de Allah bizi o günün şerrinden korusun.

                      Yaşlı adam:

                      Ne diye dua ediyorsun ki?Allah'a yemin ederim ki üç senedir dua ediyorum,hacet istiyorum ama duam kabul olmuyor.

                      Hz.İbrahim:

                      Hacetin gecikmesinin nedenini sana söyleyeyim mi?Allah sevdiği kulu, daha çok münacatta bulunsun,daha çok dua etsin diye onun hacetini geciktirir.Çünkü onun dualarını sevmektedir.Allah'ın gazablı olduğu bir kul dua ettiğinde ise,Allah ya onun hacetini çabuk kabul eder ya da onun o duadan vazgeçip,ümitsizliğe kapılmasını sağlar.Peki,senin hacetin neydi?''

                      Yaşlı adam:

                      Üç yıl önce burdan bir koyun sürüsü geçti.Güzel yüzlü,saçlarını dağıtmış bir genç, koyunlara çobanlık yapıyordu.Ona,bu koyunların kime ait olduğunu sordum.''

                      ibrahim Halilullah'ındır''dedi.

                      İşte o gün Allah'tan hacet istedim ve dedim ki: ''Allah'ım eğer yeryüzünde dostun varsa bana onu göster.''

                      Hz.İbrahim:

                      Allah dualarını kabul etti.Ben,İbrahim Halilullah'ım.

                      Yaşlı adam,Hz.İbrahim'in yanına doğru giderek onu kucakladı..
                      [/color]
                      [color=rgb(51, 51, 51)][/color]

                      Yorum


                        Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                        İmam Ebi Abdillah Caferi Sadıq aleyhisselam, Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemin şöyle buyurduğunu rivayet eder:

                        Kim bana ziyaretçi olarak gelse kıyamet günü onun şefaatçisiyim.

                        Yorum


                          Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                          İmam Ebi Abdillah Caferi Sadıq aleyhisselam şöyle buyurdu:

                          İmam Huseyn bin Ali aleyhisselam Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve selleme şöyle sordu: Ey baba! Seni ziyaret edenin mükafatı nedir? Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu: Ey oğlum! Kim beni hayattayken veya ölümden sonra ziyaret etse veya babanı ziyaret etse veya kardeşini ziyaret etse veya seni ziyaret etse bunun için kıyamet günü onu ziyaret etmem ve günahlarından kurtarmam benim üstüme bir hak olur.

                          Yorum


                            Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                            Abdurrahman ibni Ebi Necran şöyle rivayet eder:
                            İmam Eba Cafer aleyhisselama Hz. Nebi sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemin kabrini kasten ziyaret edenin durumunu sordum İmam aleyhisselam şöyle buyurdu: Ona cennet var.

                            Yorum


                              Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                              İman Caferi Sadık (as):


                              komşusunun eziyet etmediği bir mümin bugüne kadar olmadı,şu anda yoktur ve kıyamete kadar olmayacaktır.

                              Yorum


                                Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                                İmam Caferi Sadık (as):


                                Müminin yaptığı iyilikler inkar edilir,çünkü müminin iyilikleri Allah katına çıkar,insanlar arasında sayılmaz,kafirin ise şükranla karşılanır.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X